BOLU Fotoğraf Sanatı Derneğinin 6.Dönem “Temel Fotoğraf Eğitimi” 18 Mart’da başlıyor. 2010 yılı Kasım ayında kurulan ve kurulduğu günden beri Bolu’da fotoğrafın gelişmesine ve sevilmesine katkı sağlayan Bolu Fotoğraf Sanatı Derneği BOFSAD eğitimlerine devam ediyor.
Bugüne kadar 150 kişiye birebir fotoğraf eğitimi veren Bolu Fotoğraf Sanatı Derneği (BOFSAD) kısıtlı sayıda kontenjan açarak 6. Dönem Temel Fotoğraf Eğitimine 18 Martta başlayacağını duyurdu. Bolu Fotoğraf Sanatı Derneği Başkanı Seza Vardallı, “BOFSAD olarak Bolu’da bir eksikliği gidermiş bulunuyoruz.
Bolu’ya fotoğrafı biz sevdirdik diye düşünüyorum. Digital Fotoğraf Makinelerinin yaygınlaşması ile birlikte çok sayıda fotoğraf sever kurs almak istiyor. Yılda sonbahar ve ilkbahar olmak üzere iki dönem kurs açabiliyoruz.
6.Dönem Temel Fotoğraf Eğitimize 18 Martta başlayacağız. Hafta da üç gün ve hafta içi 19.00 – 21.00 saatleri arasında kurslarımı yapılacaktır.
Daha önceki kurslarımızda 35 kişi alıyorduk ancak bu kez sayıyı düşürdük. Kayıtlarımız 17 Mart gününe kadar devam edecek”dedi. Her Perşembe günü yaptığı Fotoğraf Sohbetleri ve Fotoğraf sunumları ile üyeleri ve fotoğraf sevenlerle buluşan BOFSAD, Bolu’nun tanıtımına da katkı sağlıyor.
Mudurnu nun REŞAT ı Vefat etti. Bundan kısa bir süre önce Sitemiz yazarlarından Mehmet CANTÜRK ün kaleme aldığı yazı yı hatırlatarak, Allah tan Rahmet geride bıraktıklarına Baş sağlığı dileriz.
MUDURNU HABER AİLESİ ADINA
www.mudurnuhaber.com
Aydın ÖZPELİT
Reşat’ı kurtaracak bizim sevgimizdir…..
Bundan önce yazdığım köşe yazılarında kaybettiğimiz somut olan ve olmayan kültürel mirasları, el sanatlarımızı hızla kaybeden bir kasaba olduğumuzdan sıkça bahsettim.
Yaklaşık iki aydır ahaliden bir ses çıkaran olur mu diye bekliyorum. Lafa geldimi deyim yerindeyse mangalda kül bırakmıyoruz.
Lafı uzatıp”lastiklemeye”gerek yok… Manisa derken 1960 lı yıllarda vefat eden tarzanı Ahmet Bedevi akla gelirken bizim yaşayan ve kasabada kimseye zararı olmayan kıyafetiyle ufak tefek “sevimli” arızlar oluştursa da kasabamızın yaşayan değeri REŞAT’ımız yaklaşık dört aydır nerede ne yer ne içer… Ruhu sonsuz özgürlüğe alışmış Reşat’ımız dört duvar arasında nasıl yaşar bunu düşünen Mudurnu’lular varmı…
İkna etmenin zorluğunu biliyorum ama el ele verip Reşat’ın yaşadığı alanın yanına küçük bir Mudurnu evi yapıp orada özgürce yaşamasını sağlayamazmıydık ?
Reşat’ın kime ne zararı vardı… Reşat barınağında olsa idi en azından bu günlerde sokaklarda sıkça karşılaştığımız “uyuz köpeklerden” birçoğu daha sağlıklı olarak sokaklarda dolaşırlardı…..
Türkiye’de 1990 doğumlu gençler yaşam alanlarına sahip çıkmak için iletişim araçlarını, sosyal medyayı ve mizah güçleriyle dünyaya mesaj verdiler….bundan alacağımız bir ders yokmu …şimdiye kadar olduğu gibi bütün değerlerimiz yok olup giderken sessiz,sinmiş kaderine terk edilmiş “bana ne “halimiz bundan sonrada devamı edecek…
Ormanlarımız günden güne yok oluyor ses çıkaran yok..çöplükten pis gaz kokuları geliyor duyan,gören yok,Mudurnu çayı kan revan içinde ses yok…. ne olacak bizim halimiz…bizi kurtarmaya “mehdi” gelsin diyemi bekliyoruz.
Artık el ele verme zamanı geldi ilk işimiz Mudurnu’nun yaşayan simgesi Reşat’ı “uygun bir mekân yaratarak” yeniden hayata döndürmek olsun… Reşatı sağlıklı hale getirecek olan dört duvar arasında kıstırılmış bir “hapislik” değil ..özgür dünyasında bizim vereceğimiz sevgidir.
GÖLET VE ÇEVRESİNDE MINTIKA TEMİZLİĞİNE DAVET
Bolu ili Mudurnu İlçesinde Mudurnu Merkeze sadece 3km uzaklıktaki Eski MASSTAŞ ve Onur Mercan göleti diye bilinen bölgede tüm Mudurnu severleri 10 EYLÜL 2013 Saat 17.30 da başlayarak 11-12 Eylül 2013 Tarihlerinde de aynı saatlerde devam edecek TEMİZLİK etkinliğimize bekliyoruz.
MUDURNU HEPİMİZİN
Mudurnu ilçemizde Düğün,Sünnet ve mutlu günlerimizde giderek oyunlar oynadığımız ONUR MERCAN göleti ve çevresi son yıllarda adeta ÇÖPLÜK görünümünü almış ve dışarıdan gelen Misafirler sürekli tepki göstermektedir. Yetkililer defalarca yapılan haberleri görmezden gelmektedir. Bu sebeple MUDURNU severleri bu sosyal göreve davet ediyoruz. Bize bu çalışmada yardımcı olacak arkadaşlar Aydın ÖZPELİT 0535 735 91 64 nolu telefondan irtibat kurabilirler.
HER ŞEY MUDURNU İÇİN
www.mudurnuhaber.com
MUDURNU HABER OLARAK FACEBOOK SİTEMİZDE ETKİNLİK OLUŞTURULDU
Ağustos ayında yapılan CHP Bolu Olağanüstü il Kongresi’nde il Başkanlığına seçilen CHP Bolu İl Başkanı Kazım KARSU ve beraberindekiler Mudurnu ilçe ziyaretinde bulundular.
CHP Bolu Millet Vekili Tanju ÖZCAN , Bolu İl Başkanı Kazım KARSU , Mudurnu ilçe Başkanı Selçuk RESNE ,CHP Mudurnu Belediye Başkan Aday Adayı Hulusi DİKER ve Parti yönetimi Mudurnu Fuat Beyler Konağı bahçesinde bir süre sohbet etti.
MUDURNU’YA 45 YILDIR GELİRİM
CHP Bolu İl Başkanlığına yeni seçilen Kazım KARSU , Mudurnu’ya 45 yıldır gelir giderim, siyasi olarak,arkadaşlar vasıtası ile ve ticaret vasıtası ile Mudurnu sürekli geldiğim bir ilçedir, Ben kendimi biraz da Mudurnulu olarak görüyorum, 70 li yıllardan bu yana bu bölgede siyasi olarak çalışma içersinde bulunuyorum.
NERDEN ÇIKTIN SEN DEDİLER
CHP Bolu il Başkanı Kazım KARSU, bana soruyorlar nerden çıktın sen, siyasetçiler ile gelip gidiyordun ama , senin öyle bir niyetin yoktu dediler, ben de dedim ki bu bir görevdir bir bayrak yarışıdır, Bayrak insanın eline verilir, bu bayrağı kişi gücü yettiği yere kadar götürmelidir, yok sa birilerini torpil yaparak bir yerlere getirmek için gelmedik, Partimiz bizim için her şeydir, bizim hayatımız Parti ile geçti, Partimiz için her şeyimizi feda ettik ve her şeyede varız, yoksa birilerini Millet vekili, birilerini Belediye Başkanı yapmak için niyetimiz yok dedi.
EN SORAMAYACAĞINIZ SORULARA BİLE AÇIĞIM
CHP Bolu İl Başkanı Kazım KARSU Mudurnu ilçesindeki partilileri ile bir araya gelişinde bana her türlü suyu sorabilirsiniz, ben Ticaretten geliyorum, Babam ve Ağabeyim Siyasetçiydi ama, onlarda kaldı o iş, bana böyle bir görev verdi arkadaşlar, o görevi beraber sürdürelim diye, başarılı olursak , başarılı olduğumuz yerde bu işi bitiririz, bayrağı başka bir arkadaşa verir, o arkadaşımız devam eder, bu işin yaşlısı genci yok, her şey fikirdedir, hepimiz genciz, bende sizin gibi kendimi genç kabul ediyorum, çünki çok genç torunlarım var dedi.
CHP YÖNETİMİ MUDURNU KAYMAKAMINI ZİYARET ETTİ
Bolu Milletvekili Tanju ÖZCAN , CHP Bolu İl Başkanı Kazım KARSU ve beraberindekiler Mudurnu Kaymakamı Kerem Süleyman YÜKSEL i Makamında ziyaret ederek hayırlı olsun temennisinde bulundular.
www.mudurnuhaber.com
Haber: Aydın ÖZPELİT &Foto ve Video: Özgür KOCABAY
EV TELEFONLARINIZI AVANTAJLI TARİFEDEN YARARLANARAK İLK 6 AY 14.90 TL YE TÜRKİYE NİN TÜM İLLERİNDEN ORİS TELEKOM A TAŞIMAK İÇİN MUDURNU FOTOĞRAFÇILIK’A MÜRACAAT EDEBİLİRSİNİZ.
Bolu’nun Mudurnu ilçesinde yıllardır geleneksel hale gelen Karaaslan Veli anma günü bu yılda Mudurnu Hisar Tepesi Karaaslan Veli baba Mezarı başında yapıldı.
Mudurnu Müftülüğü ve Mudurnu Şeyh-ül İmran Vakfı tarafından organize edilen Mevlit Programı Mudurnu ve çevre illerden gelen vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Mevlit Programının ardından günün anlam ve önemi hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı Program Geliştirme Daire Başkanı Bünyamin ALBAYRAK Anma günü münasebeti ile Karaaslan Veli baba etrafında toplanan cemaate seslendi.
Mudurnu Karaaslan mevkiinde toplanan Cemaate Öğle namazını kıldıktan sonra Pilav ikramı yapıldı.
www.mudurnuhaber.com
Haberin diğer fotoğrafları MUDURNU HABER Facebook sayfamızda
NOT: Haber arşivimizdeki, Haber Manşeti geçtiğimiz yılın manşeti ile aynı olduğundan linklerdeki arşiv haberi yanlışlık ile yayınlamıştır. Yeni Haber Metni yukarıdaki gibidir. OKURLARIMIZDAN ÖZÜR DİLERİZ.
Aslında Mudurnu Deremizin suyu şimdiye kadar çoktan kesilmesi gerekirdi. Yaz aylarının başlangıcında her yıl haziran ayı sonlarına doğru kuruyan Mudurnu Deresi bu yıl çoşku içinde akmaya devam etti.
Dere kenarında bahçeleri olan vatandaşlar deredeki suyun devamlı aktığını görerek, bahçelerinde çeşitli meyve ve sebzelerin miktarını yükseltti. Mudurnu deresinin bu yıl bu kadar haşmetli akarak Mudurnu Deresini temizlemesinin sebebi ise Mudurnu Babas Kaplıcalarında SAROT Termal Vadi nin açtığı 2 kuyudan çıkan suyun Mudurnu deresine akmasından dolayı olduğu gözlendi.
Geçtiğimiz hafta Devlet Su işleri müdürlüğü Mudurnu Deresi Beşkavaklar mevkisinde çalışmalara başlanacağını ve bu sebeple Mudurnu Deresine SAROT TERMAL vadi tarafından akıtılan suyun kesilmesini bir yazı ile istedi. SAROT Yetkilileri gelen yazıya istinaden Babas Kaplıcalarından bırakılan suyu 1 aylık bir süre ile vanaları kapatacaklarını belirttiler.
Dere kenarında bu suya güvenerek bahçe eken vatandaşlar ise haberi alır almaz, acaba şakamı yapılıyor diye birbirlerine sormaya başladı.
Mudurnu ilçesinin sevilen simalarından Yarışkaşı Konağı İşletmecisi Nevzat ANLITAN ve Orhan ASTARCI arasında geçen diyalog gülümsetti.
Orhan ASTARCI, artık siyasetin hız kazandığı şu günlerde bana Belediye Başkanlığı için destek verirsin değil mi sorusu üzerine Nevzat ANLITAN tebessüm ederek hangi Partiden adaysın yaren diye cevap verdi.
Orhan ASTARCI, zamanında ben senin için çok koşturdum sıra şimdi sende, beni destekle dedi.
Mudurnu ilçesi Tarihi güzellikleri ile dışarıdan gelen Turistlerin dikkatini çeken Bolu nun şirin bir ilçesi, ilçe merkezi Sit alanı içerisine alınmış ve bir çok Ev,Konak koruma kurulu tarafından tescillenmiş, bunlardan bazıları ise 1. derece ile tescil yapılmış.
Mudurnu şehir merkezinde çarpık yapılaşmaya izin verilmemesine rağmen, zaman zaman vatandaşlar tarafından yapılan yapılar Tarihi yapının görselliğini ve değerini düşürdüğü ve çevreye zarar verdiği gerekçesi ile yıkılmış.
Geçtiğimiz yıllarda Tarihi Yıldırım Beyazıt Camii yanı ve 1. Derece korumada olan Armutçular Konağı önündeki eskiden Musalla taşının olduğu ve kullanıldığı alan boş kaldığından dolayı Kullanılmayan ve Mudurnu nun bir değeri olan Eski İtfaiye araçları konulmuş ufak bir Açık hava müzesi konumuna getirilmişti.
YAPILAN YANLIŞTIR
Son günlerde Tarihi Yıldırım Beyazıt Camii yanında bulunan bu araçların üzerleri arkasında ve yanında bulunan Tarihi değerlerin değerlerini düşürecek ve Mudurnu Turizmine katkı değil , zarar verecek şekilde kapatılması vatandaşın kafasında soru işareti bıraktı. Vatandaşlar bizlere Tarihi Sit alanı çivi bile çakamazsınız denilen yere yapılan bu çalışmada neyin nesidir diye soruyor. Yapılanın yanlış olduğu vatandaşlar arasında yüksek sesle dile getirilmesine rağmen yetkililerden konu hakkında herhangi bir açıklama yapılmıyor.
Mudurnu Şeyh-ÜL İmran Vakfının Yönetim Kurulu Seçimlerinin Yapıldığı toplantısında TANSİYON yükseldi.Toplam 53 üyesi bulunan Vakıf 28 Üyenin imzası ile Mudurnu Keyvanlar Konağı Bahçesinde toplandı.
Vakfın faaliyet raporları okundu ve onaylandıktan sonra , dilek ve temenniler kısmında , üyeler sırası ile söz alarak düşüncelerini aktardı.
Vakıf Üyesi Osman USLUPAT, Vakfın bir Cami derneği gibi hareket ettiğini savunarak, neden 20 bin tl lik bütçeyi tartışıyoruz, bizim daha büyük düşünmemiz gerekir dedi. Bunun üzerine Vakıf yönetimi, siz teklif verdinizde biz hayırmı dedik, ayrıca sizin bahsettiğiniz konular ile ilgili maddi kaynağı nasıl temin edeceğiz, sorusuna ise USLUPAT, Büyük düşüneceğiz, kredi alırız cevabını verdi.
Daha sonra söz alan Vakıf Üyesi Reşat ÜNSAL, basında çıkan Şeyh-ül İmran Mezarı değiştirildi haberleri üzerine konuştu ve Vakıf Başkanı biz o konunun muhatabı değiliz, o konuyu Gazeteci Aydın ÖZPELİT e sorun dedi. Ünsal, Özpelit e neden bunu bu kadar internetlere verdin, yerel basına değıttın dedi.
Gazeteci Aydın ÖZPELİT, sorulan soru üzerine cevap hakkı isteyerek Vakıf üyelerini bilgilendirdi.
ÖZPELİT, biz haberimizde ne demişiz ? diye soru sordu ve Reşat ÜNSAL bilmiyorum cevabını verdi. ÖZPELİT, sizler Resimlere bakaraktan bu sorun Mudurnu’nun genel yapısı resimlere bakaraktan hareket ediyorsunuz, resimlere değil altındaki habere bakacaksınız, siz dedikoduları daha iyi biliyorsunuz , ben çarşılarda Kahvehane köşelerinde konuşulanları dinledim ve ondan sonra tesadüfen Hacı Seyhan amcama rastladım ve konuyu kendisine sordum ve oda mezarların yerinin değişitirilmediğini, aksine mezarların şu andaki yerlerinin gerçek yerleri olduğunu ifade etti ve bende bunları yazıp haber yaptım dedi. Açıklama üzerine Reşat ÜNSAL bunu senin haber yapmana gerek yokki dedi ve Aydın ÖZPELİT te bu haberi yapmamdaki amaç, sokak ve kahvehanelerdeki insanların sesini siz duymuyorsunuz, ben haberci olarak bilgilendirmek zorundayım dedi.
Vakıf toplantısında daha sonra çeşitli konular tartışıldı ve seçimlere geçilmek üzere Divan Başkanlığına Hayrettin ULU tarafından bir liste sunuldu. Listedeki isimleri gören Reşat ÜNSAL , ben bu listede gerçek hakedenleri görmediğim için ve onların dışlanmış olduklarını tahmin ettiğimden ve ben sabahtan bir iki isim önerisinde bulundum, bizim önerilerimiz kıymeti yok dedi ve Vakıf üyeliğinden ayrılıyorum benim gibi arkadaşlarımda ayrılıyor dedi ve istifasını yazıp Divana sundu.
GERGİN DAKİKALAR YAŞANDI
Divan Başkanı Nevzat ANLITAN , verilen listeye ek olunabileceğini tüm Üyelerin aday olabileceğini açıklamasına rağmen tartışma yaklaşık 20 dakika sürdü. Vakıf Üyesi Osman USLUPAT, Hayrettin ULU ya neden Liste hazırlıyorsun, burada konuşalım bazı şeyleri aramızda görüşelim bırakın liste meselesini , niye oldu bittiye getirmek istiyorsunuz amaç hizmet olmalı dedi. Daha sonra tansiyonun yükselmesi ile birlikte Üyelerden bazıları toplantıyı terk etti. Vakıf Üyesi Reşat ÜNSAL ve Hayrettin ULU arasında karşılıklı tartışmayı Divan Başkanı ve arkadaşları yatıştırmaya çalıştı. Hayrettin ULU kendisine yapılan suçlamaları kabul etmediğini belirtti ve Reşat ÜNSAL , sen niye liste hazırlıyorsun bende veririm teklif ama sen baştan herşeyi hazırlamışsın , sana bırakıverelim yönetimi dedi. Sonrasında ise seçimlere geçilip oy kullanıldı oy sayımında ise Orhan ASTARCI 19 Metin SOYGÜR 19 Mehmet KÜÇÜKATALAY 18 Hayrettin ULU 16 İsmail TÜRESİN 14 Seçkin BEYHAN 12 ve Mehmet İNEGÖL 11 oy alarak Şeyh ül İmran Vakfının yeni yönetimi zorda olsa oluşturulmuş oldu.
www.mudurnuhaber.com
Haberin Diğer fotoğrafları MUDURNU HABER Facebook sayfamızda >>>
Mudurnu da , Türkiye de dünyada her şey değişim ,gelişim içinde ilerliyor. İnsanoğlunun sosyal ve ekonomik yönden daha iyi yaşamını sağlaması, yaşam kalitesini yükseltme mücadelesi daha fazla tüketmemize yol açarak tükenmemize, insanoğlunun ve diğer canlıların sonunun gelmesine sebep oluyor. Yarış atları koşularını andıran yaşam mücadelemizde Rabbimizin tüm canlılara verdiği kıymetli dünya değerlerini görmeyip , kendimizi, kültürümüzü unutarak ,teknolojik imkanlarla sanal alemde, duygusuzca ve sevgisizce yaşamaya alışıyoruz ve ilerleyen yaşlarda şahsımda olduğu gibi biz ne yaptık nasıl yaşadık diye farkına varıyoruz ve zaman zaman , yaşam mutluluğunu yakalayamıyoruz güzel yaşayamıyoruz.
Mudurnu ve Mudurnulu Osmanlı döneminden 1970 li yıllar tarihimize kadar “Önce insan Önce Mudurnu” diyerek mutlulukla yaşamış, insanını yaşatmıştır. Bu gerçeğin sebebini de düşündüğümüzde Kanaatkar yaşam tarzının ve kültürümüzün zenginliğinin olduğunu görürüyoruz . Bugün çoğunluğun yaşadığı lezzetsiz tadsız tuzsuz yaşamla ilgili yaşanan sorunlarımızın kaynağında ise örf geleneklerimizin kültürümüzün unutulmasından kaynaklandığını biliyoruz. Gelişim ve değişimimiz yaşam sıtandarımız için İlçemizde tüm üretimler fabrikalar desteklenmeli yaşatılmalıdır. Fakat geçmiş ticari ve siyasi hizmetlerimizde yaşadığım tecrübelerden ders alarak çıkan sonuçta vatanımıza insanımıza faydalar sağlamak üzere Mudurnu tavukçuluk tesislerini büyüklerimiz ve bizler o anki şartlarda, şartları gereği ileriyi göremeyerek şehre yakın kurmalarının çevresel zararını gördüm.Gerekli tedbirleri almakta yaşanan ekonomik krizler yüzünden alınamamışdı. Sunta , suntalem ,medefe orman ürünleri ve diğer tüm üretimlerimizin, fabrikalarımızın çevresel zararlarını hep birlikte yaşıyor görüyoruz..Bu sorunların gerekli yatırım ve tedbirlerle takiplerle düzeleceğini hepimiz biliyoruz. Önlem olarak global rekabet ortamında , garantisi olmayan Pazar talepleri karşısında, çevremizin doğamızın kaldıramayacağı üretim artışları olmasın fazla kazanma kazandırma isteğiyle nefsimize aldanmayalım. Seçilmiş seçilecek temsilcilerimiz bu yatırımlarda ve çevre bilinçinde eğitiminde duyarlı etkin olmalıdırlar.
Dostlar; Mudurnu ‘nun Mudurnulunun hakkı olan yaşam kalitesini yükseltecek milyar dolarlık yeni termal projelerle ,milyar dolarlık sıcak su pazarlarıyla karşı karşıyayız .Nufusumuzun artacağına arazi değerlerimizin yükseleceğine olumlu bakarak yatırımcılarımızı desteklerken, termal turizm yatırımlarımızın kültürümüze doğamıza etkileri, projelerin gerçekleşmemesi ihtimalinde doğacak sonuçlar düşünülmelidir, çevreye uyumlu mimari deki konumları, artıklarının değerlendirilmesinin hazırlıkları faktörlerin her biri seçilmiş temsilcilerimiz ve sivil toplum örgütlerimiz ve halkımız bizler tarafından incelenip gerekli tedbirler alınmalı kendini ispat etmiş yatırımcı kuruluşlar desteklenmeli diye düşünüyorum.
Güzel Mudurnu muzun ve insanımızın korumasında, alt yapısı hazır yer altı ve yer üstü Mudurnu zenginliklerinin kullanılmasında ilk akla gelen nakliye,işcilik ustalık gibi tüm hizmet sektörlerinde önce Mudurnuluya ve Boluluya imkanların kullandırılmasının önemli olduğu bilinmelidir.Yatırımcılarımızla anlaşmalarla yeterli sözlerinin alınmasına , yatırımcı girişimcilerimize her şeyin maddiyat olmadığınını rahatsızlık vermeden, bilinçli siyasilerimiz ve yetkilelerimiz tarafında hissettirilmesini istemeliyiz. Kanaatkar aza kanaat eden yatırımcılarıyla, halkıyla Mudurnu nun çevresi doğası, kültürel yaşam felsefesi yaşayacak MUDURNU korunacaktır.
Tüm hemşehrilerimin ,mübarek ramazan bayramını tebrik ederek, yaşam sıtandartı yüksek büyük ilçeler arasında olmayı, sağlıklı mutlu bereketli günleri hep birlikte yaşamayı temenni ediyorum.
Mudurnu ilçesi bilindiği gibi Bolunun en eski yerleşim yerlerindendir. İlçede yaşayan vatandaşların çoğu ata dan, dede den gelen örf ve adetleri yaşatmaya çalışır.
Sessiz sakin bir ilçe olan Mudurnu, Ramazan ayı nın gelmesi ile birlikte sessizliğine bir sessizlik daha katar. Bu yıl Havaların sıcak olmasından dolayı vatandaşlar çarşı pazar fazla dolaşmamaya gayret gösteriyor. Mudurnu köylerinde ise, durum biraz farklı, köylerdeki vatandaşlar bir yandan tarlalarında yetişen meyve ve sebzeleri toplarken diğer yandan bölgede yetişen Buğday , Arpa gibi mahsullerin biçimine hazırlanıyorlar.
Nerede o eski zamanlar…
Evet, yaşı 70 i geçerek 80 e doğru yaklaşanlar, gözlüklerin üzerinden olan biteni kolaçan ederek, nerde o eski günler, teknoloji ne ilerledi beeee, diyerek iç geçiriyorlar. Onlar 1930 lu yıllarda Evin ortasında ateş yanacakmış dendiğinde Allah korusun, nasıl olacak o iş diye birbirine sorarlarmış. Ama şimdi bakıyorsunuz, Evin içinde Ateş Soba da yandıktan sonra, evin dışında yanıp evin içini ısıtan Kaloriferi gördüler. Daha sonra ise Güneş enerjisinden ısınan ve evin her yerinden 24 saat sıcak su akan bir sistemi gördüler. Aylarca Harmanlarda 1-3 1-5 mahsulü işleyerek buğdayı su değirmenlerinde günler bekledikten sonra Un yaparak Ekmek ürettiler. Şimdi ise gelinen son teknoloji ile bu saydıklarımızın hepsi neredeyse saatlik işler haline geldi. Yüzlerce dönüm arazi üzerinde bulunan Arpa , Buğday ve benzeri ürünler Döver biçerler vasıtası ile aynı gün ambarınıza giriyor. Evet, nerde o eski günler.
Yıllar öncesi Ramazan lar…
Yıllar öncesi Ramazan aylarında çeşitli etkinlikler yapılırmış. Tabiî ki o zamanlar Tv , internet, Cep telefonu olmamasından dolayı geceler daha bir uzun bir o kadar gündüzlerde farklı uğraşlar ile geçermiş. Hele hele , Mudurnu gibi küçük yerleşim yerlerinde Ramazan aylarında insanlarda birlik ve beraberlik en üst katlara çıkar ve insanlar çeşitli şakalar ile bu ayların feyzini yaşarlarmış. Bunlardan bir tanesi, Oruç tutmayan komşuyu Bayram sabahı Köy meydanında Ekmek Teknesinin altına sokarlar veya su dolu oluğa atarlarmış, bunu yapmalarının sebebi ise başkalarına örnek olması açısından yapılırmış.
Gelelim şimdilere, maalesef artık toplum o şekilde bozulmaya yön tutmuş ki, artık Ramazan ayı nın geldiği neredeyse anlaşılmayacak derecelere gelmek üzere, sokaklarda açık Lokanta ve kahvehaneler, sokaklarda rahatlıkla sigara içebilen insanlara, toplum herhangi bir tepki vermez olmuş. Bununda adını çağdaşlık koymuşlar.
Hayırlı ramazanlar. Allah ibadetlerimi Kabul ve Makbul eylesin.
Bundan önce yazdığım köşe yazılarında kaybettiğimiz somut olan ve olmayan kültürel mirasları, el sanatlarımızı hızla kaybeden bir kasaba olduğumuzdan sıkça bahsettim.
Yaklaşık iki aydır ahaliden bir ses çıkaran olur mu diye bekliyorum. Lafa geldimi deyim yerindeyse mangalda kül bırakmıyoruz.
Lafı uzatıp”lastiklemeye”gerek yok… Manisa derken 1960 lı yıllarda vefat eden tarzanı Ahmet Bedevi akla gelirken bizim yaşayan ve kasabada kimseye zararı olmayan kıyafetiyle ufak tefek “sevimli” arızlar oluştursa da kasabamızın yaşayan değeri REŞAT’ımız yaklaşık dört aydır nerede ne yer ne içer… Ruhu sonsuz özgürlüğe alışmış Reşat’ımız dört duvar arasında nasıl yaşar bunu düşünen Mudurnu’lular varmı…
İkna etmenin zorluğunu biliyorum ama el ele verip Reşat’ın yaşadığı alanın yanına küçük bir Mudurnu evi yapıp orada özgürce yaşamasını sağlayamazmıydık ?
Reşat’ın kime ne zararı vardı… Reşat barınağında olsa idi en azından bu günlerde sokaklarda sıkça karşılaştığımız “uyuz köpeklerden” birçoğu daha sağlıklı olarak sokaklarda dolaşırlardı…..
Türkiye’de 1990 doğumlu gençler yaşam alanlarına sahip çıkmak için iletişim araçlarını, sosyal medyayı ve mizah güçleriyle dünyaya mesaj verdiler….bundan alacağımız bir ders yokmu …şimdiye kadar olduğu gibi bütün değerlerimiz yok olup giderken sessiz,sinmiş kaderine terk edilmiş “bana ne “halimiz bundan sonrada devamı edecek…
Ormanlarımız günden güne yok oluyor ses çıkaran yok..çöplükten pis gaz kokuları geliyor duyan,gören yok,Mudurnu çayı kan revan içinde ses yok…. ne olacak bizim halimiz…bizi kurtarmaya “mehdi” gelsin diyemi bekliyoruz.
Artık el ele verme zamanı geldi ilk işimiz Mudurnu’nun yaşayan simgesi Reşat’ı “uygun bir mekân yaratarak” yeniden hayata döndürmek olsun… Reşatı sağlıklı hale getirecek olan dört duvar arasında kıstırılmış bir “hapislik” değil ..özgür dünyasında bizim vereceğimiz sevgidir.
Bir Gün Padişah Yavuz Sultan Selim pazarda gezerken keklik satılan bir tezgah görür ve keklik satılan tezgaha yönelir. Bütün keklikler 1 altındır fakat bir tanesi ayrı bir kafes içinde ve 100 altındır.
Yavuz Sultan Selim sorar:
-Bunlar 1 altın da bu neden 100 altın?
Satıcı:
-Hünkarım 100 altınlık olan ötüşüyle diğer keklikleri kendine çeker ve yakalanmalarını sağlar.
Yavuz Sultan Selim 100 altını çıkarıp adama verir ve
-Ver o kekliği bana! der.
Herkes şaşkınlık içinde napacak acaba koca Padişah bir kekliği diye düşünürken Yavuz Sultan Selim kekliğin kafasını tuttuğu gibi gövdesinden ayırıverir ve der ki: -KENDİ IRKINA İHANET EDENİN SONU BUDUR!!!
Mudurnu ilçesinde Esnaflık yapan Mudurnu Bakkallar odası başkanı Turhan ÖREN Mudurnu ilçesine gelen bir Turist kafilesinin sorusu üzerine şaşkınlık yaşadı.
BOLULU HASAN USTA NIN DÜKKANI NEREDE ?
Mudurnu ilçesine gezi amaçlı gelen bir Turist kafilesinin kendisine Mudurnu ilçesine gelmişken Bolulu Hasan Usta nın tatlısından yemek istiyoruz, acaba dükkanı nerede diye soru gelince, Bakkallar Odası başkanı Turhan ÖREN burada sizin söylediğiniz bir şekilde tatlıcı yok cevabını verdi.
Ören, etrafındakilere meraklı gözler ile arkadaşlar Mudurnu’ya yeni bir tatlıcı açıldı da bizmi duymadık diye sorunca vatandaşlar biz bu ismi ilk kez duyduk , burada bir İpekyolu Pastanesi birde ESER Pastanesi var cevabını verdiler.
Mudurnu ilçesine gezi amaçlı geldiklerini ifade eden Turistler , biz Bolu’ya geldik istedikki buraya gelmişken bir tatlı yiyelim, ama Bolulu Hasan Usta markası ile nam salmış markanın Bolu da dükkanının olmaması bizi hayal kırıklığına uğrattı dediler.
Bolu nun Göynük ilçesinde Türbe si bulunan Akşemseddin Hz. anma günü öncesinde Göynük sokaklarında dolaşırken, geçen yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü Tarafından Restore edilerek ibadete açılan Akşemseddin Mescidini ziyaret ettik.
Ziyaretimiz sonrasında Mudurnulu Muharrem USLU nun Eşi Hikmet USLU bizi Mescid çıkışında heyecanlı gözlerle karşıladı. İlk görüşte şaşırdık tabiiki, burada ne işiniz var diye…
Sonrasında her şey anlaşıldı . Muharrem ve Hikmet USLU Çifti Göynük İlçesinde Mudurnu dan bundan 70 yıl önce Göynük ilçesine Akşemseddin HZ. nin Torunlarından Mustafa AKŞEMSEDDİNOĞLU na Eş olarak giden Halaları Hatice AKŞEMSEDDİNOĞLU (92) na ziyarete gelmişler.
AKŞEMSEDDİN’İN GELİNİ MUDURNU’DAN
Mudurnu -Seben-Göynük-Nallıhan ve Taraklı geçmiş yıllarda birbirleri ile Ticaret yapar, Dünür olur ve bu nedenler ile ilçelerdeki karşılıklı sevgi ve saygı artar.
Mudurnu ilçesinden 1944 yılında Göynük ilçesine Akşemseddin in torunlarından Mustafa AKŞEMSEDDİNOĞLU na Mudurnulu Hatice ALTUNKASA eş olarak gider. Hatice AKŞEMSEDDİNOĞLU soyadı ile yıllardır Göynük ilçesinde hayatını sürdüren Mudurnulu hemşerimizi ziyaret ederek, sohbet ettik. Bizleri görünce çok sevinen Hatice nine ye Allah hayırlı uzun ömürler versin.