Şinasi Usta dan Lezzet tarifleri ( Domatesli Makarna )

Şinasi Usta dan Lezzet tarifleri  ( Domatesli Makarna )

1-DOMATESLİ MAKARNA 5 kişilik

MALZEMELER

1. Spagetti 500 g

2. Su 2 litre

3. Tuz bir tatlı kaşığı

4. Zeytinyağı bir kahve fincanı

5. Gravyer peyniri 100 g (rendelenmiş)

HAZIRLANIŞI

Tencereye su koyulup tuzun yarısı ve yağın yarısı suyun içine atılır ve kaynatılır. Kaynayan suya

spagettiler kırılmadan atılır. 8 dakika haşlanıp süzdürülür. Artan yağ tencereye koyulup ısıtılır,

spagettiler ilave edilir üzerine kalan tuz eklenip spagettiler kırılmadan karıştırılır. Hazırlanan spagetti

tabaklara koyulur, üzerine napoliten sos dökülür ve onunda üzerine gravyer peynir eklenip servis

edilir.

Afiyet olsun.

ŞİNASİ KARANLIKOĞLU

Antalya /Alanya  Alan xafıra delux resort spa

Mutfak Şefi

www.mudurnuhaber.com

Şinasi usta dan Lezzet Tarifleri (MANTAR SOSLU BİFTEK)

Şinasi usta dan Lezzet Tarifleri

MANTAR SOSLU BİFTEK

4 kişilik Gerekli malzeme:

50 gr zeytinyağı

4 parça biftek

300 gr mantarı yıkanıp dilimlenir.

1 çaykaşığı tane kara biber.

2 adet derne yaprağı

3 dilim havuç

1 adet soğan soyulup yemeklik doğranır

3 diş sarımsak soyulup ikiye bülünür

yarım bağ maydonoz kökü yıkanıp dörde bölünür.

arpacık soğan 5 adet soyulur

2 adet domates yıkanıp soyulur küp doğranır.

biber salçası bir yemek kaşığı.

un bir yemek kaşığı.

tuz 1 çaykaşığı.

taze kekik beş dal.

soğan,havuç,sarımsak,defne yaprağı,maydonoz kökü,tane kara biber zeytin yağında

kavrulur.Pembeleştiğinde un kavrulur sonra salça ilave edilir kavrulur suyu verilir. Kaynamadan

önce mutlaka köpüğü alınır.

1. . Biftekler iki taraflı ayrı bir tavada çok az zeytin yağıyla iki taraflı kızartılır hazırlanan sosun

içine atılır. Pişime yakın tuzu atılır.

2. arpacık soğanları soteleyip mantarları ekleyelim üç dakika soteleyip bırakalım.

3.biftekler tencerede piştikten sonra fırın dışına çıkartıp dizelim üzerine sosunu tel süzgeçle

süzdürelim. Üzerine arpacık soğan ve mantarını koyup 180 c fırında 15 dakika bekletelim .

Biftekleri servis tabaklarına alıp . Yanına 1-2 kaşık mantar bir adet arpacık soğan ilave edip

üzerine taze kekik yapraklarıyla süsleyerek servis yapın .

Afiyet olsun.

ŞİNASİ KARANLIKOĞLU

Antalya /Alanya  Alan xafıra delux resort spa

Mutfak Şefi

www.mudurnuhaber.com

Şinasi Usta dan Lezzet tarifleri ( Muska Dolması)

MUSKA PRASA DOLMASI BULGUR VE PİRİNÇLİ

muska şeklinde Pırasa Dolması İçin malzemeler

 4 adet pırasa

 Haşlamak için su

İç malzemesi için

 Bir buçuk su bardağı pirinç

 1 bardak bulgur

 Bir buçuk yemek kaşı salça

 Bir adet büyük soğan  soyulup ince doğranır

 3 diş sarımsak soyulup ince kıyılır

 Bir çay kaşığı karabiber

 Bir çay kaşığı pul biber

 3 çorba kaşığı zeytinyağı veya 1 çorba kaşığı  sıvıyağ

 Yarım demet maydanoz

Pişirmek için

 Bir çorba kaşığı tereyağ(50 veya 75 gr kadar )

 Üç su bardağı su

Muska şeklinde Pırasa Dolması Nasıl Yapılır

 İç  malzemesi için soğanı ve sarımsağı küçük küçük doğrayın ,maydanozu ince ince kıyın

pirinci,kıymayı,salçayı,baharatları,sıvı yağı ve tuzu hepsini karıştırıp harcınızı hazırlayın.

 Pırasaların yeşil yaprakları da varsa üç parçaya kesin üst kısımda üzerine bıçakla çizik atın.

Kaynar suda 3 dakika haşlayın,suyunu iyice süzerek bir kaba alın.

 haşlanan pırasanın 1 yaprağını alın bir köşesinde çay kaşığı kadar iç malzemesi yerleştirin

ve üçgen olacak şekilde baştan başlayın her defasında tam tersi hizaya doğru katlayın.

 Pırasanın kullanmadığınız kısımlarını tencerenin alt kısmına yerleştirin. Muska dolmaları

hafif üst üste gelecek şekilde tencereye sıkı bir şekilde dizin, tereyağının küçük parçalar

haline getirin muska sarmasının üzerinde serpiştirin.

 Suyu, karabiberi, pul biberi ve tuzu iyice karıştırın, pırasa dolması üzerine ilave edin kısık

ateşte kaynamaya başladıktan 35 40 dakika pişirelim, Ocaktan alın.

  Muska şeklindeki pırasa dolmalarınızı dinlendirip tabaklara koyarak servis yapalım.

 Afiyet olsun

ŞİNASİ KARANLIKOĞLU

Antalya /Alanya  Alan xafıra delux resort spa

Mutfak Şefi

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu’da BOLULU HASAN USTA ŞAŞIRTTI

Mudurnu’da BOLULU HASAN USTA ŞAŞIRTTI

Mudurnu ilçesinde Esnaflık yapan Mudurnu  Bakkallar  odası başkanı  Turhan ÖREN  Mudurnu ilçesine gelen bir Turist kafilesinin sorusu üzerine şaşkınlık yaşadı.

 

BOLULU HASAN USTA NIN DÜKKANI NEREDE ?

Mudurnu ilçesine gezi amaçlı gelen bir Turist kafilesinin kendisine Mudurnu ilçesine gelmişken  Bolulu Hasan Usta nın tatlısından yemek istiyoruz, acaba dükkanı nerede diye soru gelince,  Bakkallar Odası başkanı  Turhan ÖREN  burada  sizin söylediğiniz bir şekilde tatlıcı yok cevabını verdi.

 

Ören, etrafındakilere  meraklı gözler ile arkadaşlar  Mudurnu’ya yeni bir tatlıcı açıldı da bizmi duymadık diye sorunca  vatandaşlar biz bu ismi ilk kez duyduk , burada bir İpekyolu Pastanesi birde ESER Pastanesi var cevabını verdiler.

Mudurnu ilçesine gezi amaçlı geldiklerini ifade eden  Turistler , biz Bolu’ya geldik istedikki  buraya gelmişken bir tatlı yiyelim, ama Bolulu Hasan Usta markası ile nam salmış markanın  Bolu da dükkanının olmaması  bizi hayal kırıklığına uğrattı dediler.

 

www.mudurnuhaber.com

 

 

KAŞIK SAPI YEMEĞİ TARİFİ ÇOCUKLARI ŞAŞIRTTI

KAŞIK SAPI YEMEĞİ TARİFİ ÇOCUKLARI ŞAŞIRTTI

 Bolu nun Mudurnu ilçesinde Nilüfer Hatun Anaokulu öğrencilerine yöresel yemeklerin tanıtılması amaçlı bir proje hazırlandı.

 Projede ilk olarak Mudurnu ilçesinin Meşhur Keşli Cevizli Kaşık SAPI makarnası öğrencilere tarif edilerek tanıtıldı.

 Öğrencilerin bazıları bu yemeği bildiğini ama bazı öğrencilerin ise bu yemeği daha önce hiç bilmediğini ve görmediğini belirttiler.

Mudurnu Nilüfer Hatun Anaokulu  Müdürü Havva ÖZDEMİR ,Nilüfer Hatun Anaokulu olarak çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren yaşadıkları yer Mudurnu hakkında bilgi vermek istedik. Bunun için öncelikle yemek kültüründen başlayalım dedik ve Mudurnu nun herkes tarafından sevilen Kaşık Sapı nın yapılışını gösterdik. Çocuklarımız yapılan kaşık Saplarını afiyetle yedi. Kaşık Sapı yapan velilerimize çok teşekkür ediyoruz, faaliyetlerimiz devam edecek dedi.

 

MUDURNU İHA AYDIN ÖZPELİT www.mudurnuhaber.com

 

Kızılcık tarhanasının faydaları yararları

Kızılcık tarhanası gripten korur mu?

Kızılcıktan elde edilen ekşi tarhana ya da kızılcık tarhanası, Soğuk algınlığı ve gripten korunmak için tüketilen besinler arasında yer alıyor.

  Yaz aylarında doğada kendiliğinden yetişen kızılcık bitkisinin meyveleri toplandıktan sonra kaynatılıyor. Çekirdekleri ayrılan meyvenin posası ile un karıştırılarak 7 gün kadar bekletiliyor. Kurumaya alınan tarhana sonra el ile  ufalanıyor ve pişirmeye hazır hale geliyor. 

  Mudurnu ve çevresinde , bir Şifa kaynağı olarak bilinen ve hemen hemen her evde bulunan , kızılcık tarhanasının özelikle grip ve soğuk algınlığının tedavisinde etkili olduğu belirtiyor, tarhananın astım hastalarına da iyi geldiği halk arasında bilinmektedir.

   “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR”
 Tarhanayı kim yaparsa yapsın çok değerli bir gıda olduğu kesin. Bin yıllık bu mucize besini her kes tanımalı ve bu şifa kaynağından faydalanmalıdır.

Özellikle sağlıklı nesiller için çocukların tarhana içmesi gerektiği uzmanlar tarafından söylenmektedir. Anneler özellikle kış aylarında çocuklarına her gün mutlaka tarhana çorbası içirsin. Çocuklarının bağışıklık sisteminin güçlendiğini görecekler.” 

Uzman hekimlerin ve bilim insanlarının da protein, kalsiyum, demir, A, B1 ve B2 vitaminleri içerdiği için tarhana çorbasının sinir sistemine, baş ve mide ağrılarına iyi geldiğini belirttiklerini ifade ediliyor.

KIZILCIK TARHANA ÇORBASI
Malzemeler:
1 ½ su bardağı kızılcık tarhanası, 4 yemek kaşığı tereyağ,
3 su bardağı su veya et suyu, 1 yemek kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber, ½ çay kaşığı toz kırmızı biber, 1 adet ince doğranmış kuru soğan, 2 diş ezilmiş sarımsak ( isteğe göre sarımsak daha fazla olabilir.)

Yapılışı:
Tencerede 3 yemek kaşığı tereyağ eritilip ince doğranmış kuru soğan ve ezilmiş sarımsak pembeleşinceye kadar kavrulur.
Et suyu ilave edilir, tuz ve biber eklenerek kaynamaya bırakılır.
Kuru kızılcık tarhanası bir kap içerisinde 1 su bardağı ılık su ile ezilir, süzgeçten geçirilir. Kaynayan suya karıştırarak yedirilir. Üzerinde oluşan köpük alınır. 4 – 5 dakika daha kaynatılır. Tavada tereyağ eritilir, toz kırmızı biber eklenerek yağ kaynayan çorbanın içine dökülür. Sıcak olarak servis edilir.

 

Mudurnu Dışından siparişleri www.mudurnumarket.com www.mudurnushoping.com www.mudurnuorganik.com  verebilirsiniz.

www.mudurnuhaber.com

 

Rektör Hayri Coşkun Mudurnu’da

 Rektör Hayri Coşkun Mudurnu’da

Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksek Okulu Otel Lokanta ve İkram hizmetleri Bölümü öğrencileri bu Hafta Tarihi Haci Şakirler Konağı Mutfağında Karadeniz yemeklerini hazırladı.

Programa Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Hayri ÇOŞKUN ve beraberindeki heyette katılarak, renk kattı.

 

  REKTÖR, ÇOŞKUN, Hacı Şakirler Konağına Hayran kaldı

Yemek sonrasında, Hacı Şakriler Konağı İşletmecisi Mehmet CANTÜRK ün  daveti üzerine, Konağı gezen, Rektör Hayri ÇOŞKUN, İşletmeciden Konak hakkında bilgi aldı.

Konağın, odalarını gezen Çoşkun,  burası Mudurnu için büyük bir kazanç , koruduğunuz için teşekkür ederiz dedi. Cantürk, Konak hakkında Tarihi bilgileri vererek odaları tek tek gezdirdi ve bilgilendirdi.

 

www.mudurnuhaber.com

 

Korayım’ ın Konak Hikâyesine Önsöz;

Korayım’ ın Konak Hikâyesine Önsöz;

            Aşağıdaki yazıya önsöz yazarken insanın kendine ait bir hikâyeyi beyninde, yüreğinde olgunlaştırıp yazıya dökmesinin yazılmış bir hikâyeye önsöz ve açıklama yazmaktan daha kolay olduğunu düşündüm. Aşağıda okuyacağınız yazı yeğenim Koray tarafından kaleme alındı.

           Koray doğa ve gönül mühendisi, ‘şairliğimden utanırım’ diyecek kadar şair ve şiir yorumcusu, yazarlığımdan utanırım diyecek kadar hikâyeci, mutluluğu Avm’lerde arayan günümüz gençliğinin “avamlığında” değil,  mutluluğu sahaflarda arayan kitap dostu, doğa, bitki, börtü, böcek aşığı. Dünyanın herhangi bir yerinde yanan ağaca ağlayan hümanist, Geleneğini, doğasını, geleceğini kaybetmiş günümüz insanların atasından kalan kömürlü ütüyü, iki bakır tabağı mahalleye gelecek hurdacıya vermek için beklediği zamanda, eşimin müzayedede satmayı düşündüğü amcasının “asari antikalarına” sahip çıkıp gelecek kuşaklara bu kültürü, geleneği aktarmayı düşünen “zamane dervişi”İflaholmaya_CAN kadar Fenerli, her hafta sonu amcasının yanına Mudurnu’ya gelemezse kederli, on iki yaşına kadar Mudurnu’da yaşamış insanın memleketi doyduğu yer değil çocukluk kültürünü aldığı yer diyen Mudurnu sevdalısı, Bu yazı her lafın başı “sözde” biz Mudurnuluyuz deyip yetiştiği evini köyünü anasını, babasını, amcasını, teyzesini unutan Allah geçinden versin öbür tarafa intikal ettiğinden, beni “hacet tepesine”götürün diyenlere “Mudurnu hatırası” olsun.

Mehmet Cantürk 15.10.2012

 

 

Koray’ın Konak Hikâyesi

            Şakir Ağa her zamankinden ayrı bugün biraz daha gecikmişti. Fakat gecikmesine rağmen O gelmeden konakta yemek yenmezdi. Gecikmesinin nedenini aile fertleri bilir, bunun için ayrıca saygı duyarlardı.

            Osmanlı devleti artık duraklama devrinden de geçmiş, gerileme dönemine girmişti. Padişah ve uleması geriye giden ekonomiyi düzeltme yolu olarak vergileri arttırmayı öngördülerse de, bu, halkın üzerindeki yükü arttırmaktan başka bir işe yaramamış, en çok da Şakir Ağa gibi ticaretle uğraşan çarşı eşrafını olumsuz etkilemişti. Şakir Ağa kötüye giden ekonominin farkında olduğu için pazarını genişletmeye çalışmış, doğuda Ankara, batıda İstanbul’a kadar ilişkilerini kuvvetlendirmişti. Ne var ki, artık o da vergilerin yükü altında ezilmeye başlamıştı. Yaşı da hayli ilerlediğinden eskisi kadar çalışamıyor, gençliğinde büyük emek vererek yaptırdığı konağa ulaşmayı asıl hedef haline getiriyordu.

O gün yine gün batımına yakın, Nallıhan’dan döndüğünde, her zamanki gibi ikiyüzelli yıllık çınarın yanında atından indi. İki elini beline koyarak geriye doğru esnedi. Her ne kadar ikinci kattaki odasından bu ulu çınara bakmak zevkliyse de, pazardan dönüşünde de bu ulu çınarın yanından konağa bakmak o kadar keyifliydi. Atının ayak sesinden, ağasının geldiğini anlayan kâhyası, hemen çınara doğru koşar, atın eğerinden tutarak alt kattaki ahıra kadar getirirdi. Ağanın gelmesine, atın, suyu ve yemi de hazır olurdu.

            Konağın damı giriş katta, insanların yaşam alanından farklı olmayacak şekilde inşa edilmişti. Birinci kattan atın soluğunu, kişnemesini duyabilirdiniz. Şakir Ağa bunu özellikle istemişti. At bereketti, at ile beraber yaşayanın ömrü uzun olurdu. Bu nedenledir ki, Şakir Ağa atını çok sever, ev halkı de bu yüzden At’a, Şakir Ağaya olduğu kadar iyi bakarlardı.

            Şakir Ağa her zaman ki gibi geriye yaslana yaslana ağır adımlarla konaktan içeri girdi. Ağır adımlarla on basamaklı merdiveni tırmanarak birinci kata çıktı. Çıktığı merdivenin ucu sofaya bağlanır, burada da onu bakır el ve ayak yıkama leğeni, güğüm ve işlemeli havlusuyla gelini karşılardı. Gelinini çok severdi. Şakir Ağanın tek oğlunun sevdiği kadındı o, daha evi yaptırırken hayalini kurduğu gelin odasına açılırdı sofa. Aynı sofada gelininin kendisini beklemesi, O’nu hem gençliğine geri götürür hem de yıllarca uğraşıp didindikten sonra elde ettiklerinin hazzını yaşatırdı.

            Mevsim sonbahardı, Şakir Ağa sofada elini yıkarken bir yandan da konağın arka bahçesine bakardı. Buraya gençliğinde iki tane dut dikmişti. Çünkü ipek ve deri tüccarıydı. Bir tüccarın bahçesinde koza olmazsa olmazdı. Bu dutlar yaptığı işin simgesi gibiydi. Şakir Ağa elini yıkarken bir üşüme geldi.  Gelinine ; ‘ Artık Aşağı inmeli kızım ‘ dedi. Çünkü evin birinci katı ısıyı muhafaza etmek ve daha çok faydalanmak için alçak yapılmıştı. Bu katın pencereleri daha küçük, sadece sofadan arka bahçeye bakan camlar büyüktü. Bu da güneşten daha çok faydalanmak içindi.

            Şakir Ağa yemekte ev halkının bir arada olmasına özen gösterir, sofra da da her zaman bir tabak fazla görmek isterdi. Böyle olmadığı zamanlarda hanımına çıkışır, ’belki dışarıdan aç biri gelir derdi. Şakir Ağa kalkmadan sofradan kimse kalkmazdı. Sofrada da pek konuşulmaz, günlük yaşamda başa gelen işler, olaylar, ikinci katta ki sofada dile dökülürdü. İkinci kata onbir basamak merdivenle çıkılırdı. Burası birinci kata göre daha yüksek tavanla yapılmış, Şakir Ağanın en sevdiği sofanın bulunduğu kattı. Şakir Ağa akşam kahvesini muhakkak bu sofada içer, konağın giriş tarafına bakan sofadan, elinde gaz lambalarıyla camiye giden insanları seyrederdi. Ev halkı pek konuşmaz, Şakir Ağanın kendilerine soru sormasını beklerlerdi. Şakir Ağa ilk önce hanımına hal hatır, sonra da oğluna işlerinin nasıl gittiğini sorardı. Şakir Ağa iyi gitmediğini bilse de oğluna çok yüklenmez, acele laflarla geçiştirip torunlarını severdi.

            Şakir Ağa bu konağı yaptırırken çok düşünmüştü, ustayla dost olmuştu. Usta ne istedi ise hemen bulup getirtmişti. Hep dediği bir şey vardı ; ‘ Geç olsun da güç olmasın’. Konağın tek parça kirişlerden olması bu sabrın ürünüydü. Konağın arka yüzüne bakan yirmi metrelik çam kirişi, Eskişehir’in Mihalıççık ormanından getirtmişti. Ülkenin en iyi sarıçamları orada yetişirdi çünkü. Ne zaman inşaatın hızlı gittiğini gözlese; ‘ağır olun, acele etmeyin’ derdi. Odaların içinde ki dolap gözleri bu yüzden bu kadar güzeldi. Şakir Ağanın ustası, usta adamdı, Şakir Ağa kadar ileriyi görürdü. Bunun için ayrı bir kız odası da düşünmüş, lakin Şakir Ağanın kız çocuğu olmamıştı. Bu oda ikinci katta, girişteki sokağa bakan sofanın yanında ki odaydı. Pencereleri büyük, dolapları genişçeydi. Odada, bir ocak, genişçe de bir sedir vardı. Odanın pencereleri sokağa bakardı. Ağanın kızı bu pencerelerden bakıp, evleneceği erkeği seçecekti. Fakat olmadı, Allah Ağaya kız evlat nasip etmemişti ama şimdi bir kız torunu vardı. Bu oda artık O’na aitti. Pencere üstlerine işlemeli pervazlar koydurtmuştu. Buralara da hanımının ördüğü en güzel perdeleri çektirdi.

            Şakir Ağanın uyuması yatsıyı bulmazdı. Yani ev halkının bildiği buydu. Şakir Ağa konağı yaptırırken kendi odasının, illa çınara karşı bakmasını istedi. Çınar uluydu, çınar uzun ömürlüydü. Ona bakarken hep kendi ağalığını düşünürdü.  Ölümü düşünürdü sonra, ‘benden ikiyüzelli yıl yaşlısın, beşyüz yıl daha yaşlı olursun’ derdi, çınara… Ağalığın çarşıda pazarda değil, böyle bir yerde böyle bir çınara karşı ev yapabilme özgürlüğünde saklı olduğunu düşünürdü hep.

            Bu yüzden ustaya özel bir şey yapmamasını, odanın yönünün zaten onu özel kılacağını söylediyse de, usta ağayı dinlememiş, bir de işleme ustası getirmişti. Konağın yapımı en uzun süren odası burası olmuştu. Ahşapla dokunan her alan çok özel olmalıydı. Giysi dolabından gusülhanenin kapağına, süs gözlerinden tavan işlemelerine kadar her şey ağaya layık olmalıydı.

            Ağa odasından içeri her girdiğinde, ustanın inşaat sürecinde kendini bu odaya sokmamasını tebessümle hatırlardı. İçinden ‘Allah rahmet eylesin ‘ derdi. Ustanın ölümünü çok sonra duysa da, ölümünden kendini de sorumlu tutar, engel olabilirdim diye kendi kalbini ezerdi. Usta Ermeniydi, çok sonraları duymuştu hak etmediği bir muamele gördüğünü…

            Şakir Ağa hava güneşli ise bahçede dokuma tezgâhının yanında kahvaltı etmeyi çok severdi. Burada, Hanım Ağanın gençliğinde yün eğirmesini hatırlar, hanımına bugünlere gelmesinde payı olduğu için de minnet duyardı.

            O sabah yine hava güneşliydi. Yarısı sararmış çınar yaprakları güneşi daha da sarı yapmıştı gözünde. Kahvaltı arka bahçeye kurulacaktı. Ağa elini yüzünü yıkadı. Sargısını sarıp şapkasını giydikten sonra merdivenlerden aşağı inecekti ki, gözüne merdiven başında ki mahyada bulunan tarih ilişti. Binsekizyüzkırk yazıyordu. ‘Hey gidi’ dedi, adetti, inşaat bitince merdiven başına tarih atılırdı.

            Ustanın ;’ Çok güzel bir konağın oldu Ağam’ dediğini hatırladı. Ağa da ‘ hayır bu konak benim değil, kadir kıymet bilenlerin “yüz yetmiş yıl sonrasının da ‘ demişti.

            Sonra Mehmet Cantürk’ü bir el uykusundan uyardı. Fatma Hanım arka bahçede kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. 15.10.2012

   Koray Cantürk     

www.mudurnuhaber.com

Beyaz ET Festivali Programı

Bu yıl altıncısı düzenlenecek olan Uluslararası Bolu Beyaz Et Festivali programı belli oldu.

6 Eylül 2012 Perşembe günü tasavvuf musikisi ve sema gösterileri ile başlayacak olan program,

9 Eylül 2012 Pazar günü havai fişek gösterileri ile sona erecek.

Dört gün boyunca çeşitli etkinliklerin yer alacağı festival programı ise şöyle;

 

VAL PROGRAMI

6 EYLÜL 2012 PERŞEMBE (YER: Yıldırım Bayezit Cami Önü)

20.30 Tasavvuf Musikisi Konseri, Semâ Gösterisi
7 EYLÜL 2012 CUMA (YER: Kent Meydanı)

13:00 Yürüyüş
13:30 Açılış, Anıta Çelenk Konulması, Standların Gezilmesi,
14:00 Mehter Takımı Gösterisi ve Yerel Halk Oyunları Gösterimi
18:00 Bolu Armelit Halk Dansları Gösterisi
19:00 Ramazan Çelik Konseri
20:00 BOFEM ve Bolu Belediyesi Halk Dansları Topluluğu Gösterisi
21:00 Taylan Ülger Konseri

8 EYLÜL 2012 CUMARTESİ (YER: Kent Meydanı)

11:00 Yerel Halk Oyunları Ekibi ve Uluslararası Halk Oyunları Ekipleri Gösterisi
13:00 Çocuk Tiyatrosu
15:00 Keçi Sağma Yarışması
16:00 Nilgün Tanrıkulu ile Resim Yarışması
19:00 Uluslararası Halk Oyunları Gösterisi
20:15 Sunucular (Ebru Güzel-Vatan Şaşmaz)
20:30 Safiye Soyman ve Faik Öztürk Konseri
22:15 Gülşen Konseri
23:30 Havai Fişek Gösterisi
(Gündüz Programları Sunucusu Okan Karacan)

9 EYLÜL 2012 PAZAR (YER: Kent Meydanı)

11:30 Çocuk Tiyatrosu
13:00 Yeniçağa Profesyonel Aşçılar Derneği Yemek Yarışması
17:00 Okan Karacan İle Tavuk Yakalama Yarışması
19:00 Uluslar Arası Halk Oyunları Gösterisi
20:15 Sunucular (Ebru Güzel-Vatan Şaşmaz)
20:30 Betül Demir Konseri
22:15 Volkan Konak Konseri
23:30 Havai Fişek Gösterisi
(Gündüz Programları Sunucusu Okan Karacan)

 

BEYPAZARI FESTİVALİ BAŞLIYOR

13. Uluslararası Beypazarı ve Yöresi Festivali Başlıyor


8-9-10 Haziran tarihinden Komşu ilçemizde – 13. Uluslararası Beypazarı ve Yöresi Festivali  başlıyor.

Festival süresince, Konserler, Halk Oyunları, Gösteriler, Yarışmalar, El Sanatları, Müze Gezisi, Yöresel Defile, Yöresel Yemekler, Yöresel Takılar, En Güzel Havuç Yarışması, Güzellik Yarışması yapılacak.

Belediye Başkanı Özalp, geçen yıl festival kapsamında ilçeyi 135 bin kişinin ziyaret ettiğini, bu yıl bu sayının 150 bini geçmesini beklediklerini belirterek, bu kapsamda hazırlıkların devam ettiğini, ziyaretçileri en iyi şekilde ağırlamak için çalıştıklarını kaydetti.

Özalp, ”İlçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı misafirlerin ilçeden yemek yemeden ayrılmalarını istemiyoruz. Geçmişte yoğunluk nedeniyle bu konuda sıkıntı yaşanmıştı. O yüzden esnafımızla gerekli önlemleri alıyoruz” dedi.

Festivalde konserler, çeşitli gösteriler, yöresel kıyafet ve takı defilesi, resim sergileri, havuç güzeli yarışması düzenleyeceklerini, Milli Piyango İdaresi’nin 9 Haziran çekilişini yapacaklarını ifade eden Özalp, ilçede 30 konak pansiyon ve otellerle birlikte 500 yatak kapasitesi bulunduğunu, termal kaplıcada yaklaşık  600 yatak kapasitesi olduğunu, ilçe merkezindeki otel ve pansiyonların dolması durumunda ziyaretçileri buraya yönlendirebileceklerini bildirdi.

Özalp, ”Bu yıl festivale katılımın daha yüksek olacağını düşünüyoruz. Yabancı ülkelerden katılımlar olacak, ilçemiz kültürler buluşmasına sahne olacak. 3 gün sürecek festival boyunca ilçemizi 150-200 bin kişinin ziyaret etmesini bekliyoruz” diye konuştu.

 

Beypazarı ve yöresi festivalinde

“Kuzeyin oğlu Volkan Konak”  ve 

Bolulu Ramazan Çelik konser

verecek.

Festivalin finalinde ise sadece sanatı ile gündeme gelen sanatçılardan Kuzeyin Oğlu Volkan Konak, sevenleri ile buluşacak. Volkan Konak çıkardığı 11 albüm ve aldığı 13 önemli müzik ödülü ile son günlere müzikal kariyerinin doruklarında yer alan sanatçılar arasında yer alıyor.

Volkan Konak 10 Haziran 2012 Saat 21:30 da Beypazarı Şehir Stadyumunda duygusal ve hüzünlü şarkılarıyla insanları hüzünlendirip, fıkraları ve hayat hikâyeleriyle güldürerek, doğal Karadeniz insanının iki yönlü özelliğini yansıtacak.

Öte yandan yine kıvrak oyunları ve söylediği türkülerle insanların sevgisini kazanan Geredeli Ramazan Çelik’te ilçede konser verecek sanatçılar arasında yer alıyor.(Gündem Beypazarı)

www.mudurnuhaber.com

 

Akşemseddin Hazretleri Anma Günü

25. AKŞEMSEDDİN HAZRETLERİ’Nİ ANMA GÜNÜ ETKİNLİK PROGRAMI

 26 MAYIS 2012 CUMARTESİ 19:30 20:00 Mehteran Kortejinin etkinlik alanına gelişi ile gecenin açılışı 20:00-20:30 Açılış Konuşmaları 20:30-21.30 İlahi – Ezgiler Konseri – Sema Gösterisi 21.45-22.00 Havai Fişek Gösterisi ve Lazer Gösterisi 22:10.23.30 Cami Programı (Yatsı Namazı ve mevlid-i şerif) 1. gün programının sonu.

27 MAYIS 2012 PAZAR 11.00 -13.30 Ömer Sekkini Hz. Ziyareti (Mehteran eşliğinde) Akşemseddin Hz. Ziyareti Gazi Süleyman Paşa Hamamı etrafında oluşturulan kültür sokağında kurulan yöresel el sanatları dokuma atölyesi, Resim galerisi, Göynük hanımlarının eserlerini sergilendiği alanın ziyareti.

Mehter Konseri Belediye Meydanı Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı Protokol Konuşmaları Tasavvuf Musikisi konseri Protokol Misafirlerine Hediye takdimi Gazi Süleyman Paşa Camiinde Mevlid-i Şerif 13.30-15.00 Halka Açık Yemek ‘’Hamam Önü Meydanı ‘’(Etli Pilav-Ayran İkramı)

www.mudurnuhaber.com

 

Sakarya Üniversite sin den Mudurnu ziyareti

Sakarya Üniversite sin den Mudurnu ziyareti

 Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm işletme Bölümü Öğretim Üyeleri Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mudurnu Meslek Yüksek Okulu ziyareti için ilçeye geldiler.

 

Prof.Dr Orhan BATMAN, Yrd. Doç. Dr Burhanettin ZENGİN yrd. Doç .Dr Oğuz TÜRKAY  ve beraberindeki 19  Doktora ve Yüksek Lisans Öğrencisi Mudurnu Meslek Yüksekokulu Müdürü  Doç.Dr. Mustafa MİDİLLİ ve Öğretim Görevlisi Serkan ŞENGÜL ün Davetlisi olarak Mudurnu ilçesine geldi.

 

İlk olarak Mudurnu Meslek Yüksekokulunu gezen heyet, daha sonra Mudurnu Merkezde Keyvanlar Konağında yöresel yemek molası verdi.  Konak İşletmecisi Osman KARACA yemek sonrasında Gurubu Mudurnu nun tarihi mekânlarını gezdirerek bilgiler verdi.

 

Ardından, Konak bahçesinde bir değerlendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda Mudurnu nun hak ettiği derecede insanlar tarafından fark edilmediğini belirten Doktora ve Yüksek Lisans Öğrencileri Mudurnu için bir çalışma yapmak istediklerini belirttiler.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu KUTLU DOĞUM u dolu dolu yaşayacak

Mudurnu ilçesinde  2012 yılı Kutlu Doğum Programı  etkinliklikleri açıklandı.

Mudurnu Müftülüğü  tarafından organize edilen  2012 KUTLU Doğum  programında ilk olarak  13 NİSAN  Cuma günü  Atatürk Meydanında Kermes açılışı yapılacak.

Programın aynı gününde  Mudurnu ilçesi 100. Yıl Köyünde KUTLU DOĞUM Özel Programında  Mevlidi Şerif ,günün anlam ve önemi hakkında Vaaza ve ardından  katılımcılara yemek ikram edilecek.

Kutlu Doğum Programı etkinliklerinin 2. günü 14 Nisan 2012 Cumartesi günü  saat:12.00 de Mudurnu Merkez de  Kutlu Doğum Aşı dağıtılacak.

 Prof. Dr. Cevat AKŞİT   KONFERANSI

14 Nisan 2012 Cumartesi saat 14.00 te Mudurnu Belediye Düğün Salonunda  Prof. Dr. Cevat AKŞİT  Kutlu Doğum ile ilgili Konferans vercek. Konferansın ardından  Prof. Dr. Ahmet Hakkı TURABİ ve Ekibinin  Türk Tasavvuf Musikisi Konseri etkinliği ile program devam edecek.

                  KUTLU DOĞUM DA KAN BAĞIŞI

Kutlu Doğum Programı kapsamında  14 Nisan 2012 Cumartesi günü gün boyu  KAN Bağışı kabul edilecek.

            KUTLU DOĞUM PROGRAMI TAŞKESTİ BELDESİ ETKİNLİĞİ

Mudurnu Müftülüğü Kutlu Doğum Programı etkinliklerinde Taşkesti Beldesinde de  20 Nisan Cuma günü  saat 19.00 da  Diyanet işleri Başkanlığı  Eğitim Hizmetleri  Genel Müdürlüğü  Program Geliştirme  Daire Başkanı Bünyamin ALBAYRAK ve Tasavvuf  Musikisi konseri verilecek.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu’da Trafik Sorunu!

Kamuoyuna;

Mudurnu’da Trafik Sorunu!

Anadolu’da Tarihi geçmişi ve Kültür hazinesi açısından birçok yere nasip olmayan maddi manevi zenginliklerle dolu olan güzel ilçemizde yaşadığımız yüzyıldaki imkânlarla çok kolay çözüm bulmamız gereken konuları ne yazı ki çözemiyoruz.

Bu konuların başında turizmin anayasası, olmazsa, olmazı yeme, içme, konaklama, gezi için gelen misafirlerimizin güvenli şekilde aracını park etme sorunudur. Konuya girmeden büyük satış mağazalarının ürün stantlarından daha fazla park alanı yaratması boşuna değildir.

17 Mart 2012 Cumartesi günü işyerimde beklerken üç araç geldi, Öndeki araçlardan birinden inen Bayan Mudurnu’ya gezmeye ve yemek yemeye geldiklerini ama yarım saattir araçlarını çekecek yer bulamadıklarını söyledi. Çözüm üretmeye çalışırken konağa davet edip bir çay ikram edeyim derken bayanın eşi ve diğer araçlarda olanlar camlardan fırlarcasına bağırarak çabuk gel gidelim rezil olduğumuz yeter deyip Ankara yolunu sorup son sürat ayrıldılar.

llardır çözüm bulmak için konuşup duruyoruz sonuç odaklı bir çözüm bu kadarmı zor. Çözüm bulalım derken hemen Cumartesi pazarını kaldırmak akla gelmesin. Trafik karmaşasında Cumartesi Pazar olmasının yüzde oranı çok az. Ayrıca konu kasaba içinde araç çekecek yerlerin kısıtlı oluşuda değil PLANLAMA olmayışı. Örneğin zabıta arkadaşlara sordum Cumartesi günü Pazara malzeme satmak için kaç araç geliyor diye 45 ile 52 araç arasında ve çoğu kasalı peki bu araçlar Pazar malzemesini indirince araçlarını nerelere çekiyor…

Cadde ara sokak nereyi bulursa oraya buna birde en fazla beş yüz metre yolu yürümekten imtina eden esnaf ve çalışanlar araçlarını bulduğu yere park edince Cumartesi ya da haftanın başka günleri güzel ilçemizi gezmeye ekonomik anlamda katkı vermeye gelen konuklarımız araçlarını nereye çekecek? Sorunun aciliyetini test etmek isteyen etkililere ve yetkililere önerim, resmi araçlarıda olabilir Cumartesi günü herhangi bir saatte Müftülüğün önünden orta hamamın önüne kadar araçları park edecek yer bulabileceklermi bakalım. İlçemizdeki trafik sorununun acilen masaya yatırılıp kalıcı çözüm bulunması hususunu kamuoyuna saygıyla arz ederim.

17.03.2012

Mehmet Cantürk

Mudurnu Kent Konseyi Başkanı

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu dan Turist Kafilesi geçti

Geçtiğimiz Pazar günü ABANT a günübirlik tatil ve eğlence için gelen Öğrenci gurubunu Mudurnu Yarışkaşı Otel Yöneticisi  Özer HINCAL ikna ederek Mudurnu’da yemek yemelerini sağladı.

MUDURNU OTEL

80 Öğrenci ve eğitimcinin ABANT eğlencesi sonrasında Mudurnu Yarışkaşı  Restorant ta yöresel yemekleri tadan gurup, Mudurnu ilçesini gezmeden ilçeden ayrıldı.

Tur yöneticisi Mudurnu Yarışkaşı Restorant ta sadece yemek için kendilerinin zamanlama yaptığını ve vaktin dar olmasından dolayı MUDURNU ilçesinin gezilemeyeceği ifade edildiği öğrenildi.

www.mudurnuhaber.com

mudurnu otel

MUDURNU REYON