REŞAT EVRAN VEFAT ETTİ

REŞAT EVRAN VEFAT ETTİ

Mudurnu nun REŞAT ı Vefat etti. Bundan kısa bir süre önce  Sitemiz yazarlarından Mehmet CANTÜRK ün  kaleme aldığı yazı yı hatırlatarak, Allah tan Rahmet geride bıraktıklarına Baş sağlığı dileriz.

MUDURNU HABER AİLESİ ADINA

www.mudurnuhaber.com

Aydın ÖZPELİT

Reşat’ı kurtaracak bizim sevgimizdir…..

Bundan önce yazdığım köşe yazılarında kaybettiğimiz somut olan ve olmayan kültürel mirasları, el sanatlarımızı hızla kaybeden bir kasaba olduğumuzdan sıkça bahsettim.

Yaklaşık iki aydır ahaliden bir ses çıkaran olur mu diye bekliyorum. Lafa geldimi deyim yerindeyse mangalda kül bırakmıyoruz.

Lafı uzatıp”lastiklemeye”gerek yok… Manisa derken 1960 lı yıllarda vefat eden tarzanı Ahmet Bedevi akla gelirken bizim yaşayan ve kasabada kimseye zararı olmayan kıyafetiyle ufak tefek “sevimli” arızlar oluştursa da kasabamızın yaşayan değeri REŞAT’ımız yaklaşık dört aydır nerede ne yer ne içer… Ruhu sonsuz özgürlüğe alışmış Reşat’ımız dört duvar arasında nasıl yaşar bunu düşünen Mudurnu’lular varmı…

İkna etmenin zorluğunu biliyorum ama el ele verip Reşat’ın yaşadığı alanın yanına küçük bir Mudurnu evi yapıp orada özgürce yaşamasını sağlayamazmıydık ?

Reşat’ın kime ne zararı vardı… Reşat barınağında olsa idi en azından bu günlerde sokaklarda sıkça karşılaştığımız “uyuz köpeklerden” birçoğu daha sağlıklı olarak sokaklarda dolaşırlardı…..

Türkiye’de 1990 doğumlu gençler yaşam alanlarına sahip çıkmak için iletişim araçlarını, sosyal medyayı ve mizah güçleriyle dünyaya mesaj verdiler….bundan alacağımız bir ders yokmu …şimdiye kadar olduğu gibi bütün değerlerimiz yok olup giderken sessiz,sinmiş kaderine terk edilmiş “bana ne “halimiz bundan sonrada devamı edecek…

Ormanlarımız günden güne yok oluyor ses çıkaran yok..çöplükten pis gaz kokuları geliyor duyan,gören yok,Mudurnu çayı kan revan içinde ses yok…. ne olacak bizim halimiz…bizi kurtarmaya “mehdi” gelsin diyemi bekliyoruz.

Artık el ele verme zamanı geldi ilk işimiz Mudurnu’nun yaşayan simgesi Reşat’ı “uygun bir mekân yaratarak” yeniden hayata döndürmek olsun… Reşatı sağlıklı hale getirecek olan dört duvar arasında kıstırılmış bir “hapislik” değil ..özgür dünyasında bizim vereceğimiz sevgidir.

 

Mehmet Cantürk

25.6.2013

www.mudurnuhaber.com

 

Vakıf’ta TANSİYON yükseldi


VAKIF’TA TANSİYON YÜKSELDİ

Mudurnu Şeyh-ÜL İmran Vakfının  Yönetim Kurulu Seçimlerinin Yapıldığı  toplantısında TANSİYON yükseldi.Toplam 53 üyesi bulunan Vakıf 28 Üyenin imzası  ile  Mudurnu Keyvanlar Konağı Bahçesinde toplandı.

Vakfın faaliyet raporları okundu ve onaylandıktan sonra , dilek ve temenniler kısmında , üyeler sırası ile söz alarak düşüncelerini aktardı.

Vakıf Üyesi Osman USLUPAT, Vakfın bir Cami derneği gibi hareket ettiğini savunarak, neden  20 bin tl lik bütçeyi tartışıyoruz, bizim daha büyük düşünmemiz gerekir dedi. Bunun üzerine  Vakıf yönetimi, siz teklif verdinizde biz hayırmı dedik, ayrıca sizin bahsettiğiniz konular ile ilgili  maddi kaynağı nasıl temin edeceğiz, sorusuna ise USLUPAT, Büyük düşüneceğiz, kredi alırız cevabını verdi.

Daha sonra söz alan Vakıf Üyesi Reşat ÜNSAL, basında çıkan Şeyh-ül İmran Mezarı değiştirildi haberleri üzerine konuştu ve Vakıf Başkanı biz o konunun muhatabı değiliz, o konuyu Gazeteci Aydın ÖZPELİT e sorun dedi. Ünsal, Özpelit e neden bunu bu kadar  internetlere verdin, yerel basına değıttın dedi.

 

Gazeteci Aydın ÖZPELİT, sorulan soru üzerine  cevap hakkı isteyerek Vakıf üyelerini bilgilendirdi.

ÖZPELİT, biz haberimizde ne demişiz ?  diye soru sordu ve Reşat ÜNSAL bilmiyorum cevabını verdi. ÖZPELİT, sizler Resimlere  bakaraktan bu sorun Mudurnu’nun genel yapısı  resimlere bakaraktan hareket ediyorsunuz, resimlere değil altındaki habere bakacaksınız, siz dedikoduları daha iyi biliyorsunuz , ben çarşılarda Kahvehane köşelerinde konuşulanları dinledim ve ondan sonra tesadüfen Hacı  Seyhan amcama rastladım ve konuyu kendisine sordum ve oda  mezarların yerinin değişitirilmediğini, aksine mezarların şu  andaki yerlerinin gerçek yerleri olduğunu ifade etti ve bende bunları yazıp haber yaptım dedi.  Açıklama üzerine Reşat ÜNSAL bunu senin haber yapmana gerek yokki dedi ve Aydın ÖZPELİT te  bu haberi yapmamdaki amaç, sokak ve kahvehanelerdeki insanların sesini siz duymuyorsunuz, ben haberci olarak bilgilendirmek zorundayım dedi.

 

 

Vakıf toplantısında daha sonra çeşitli konular tartışıldı ve seçimlere geçilmek üzere  Divan Başkanlığına  Hayrettin ULU tarafından bir liste sunuldu. Listedeki isimleri gören Reşat ÜNSAL , ben bu listede gerçek hakedenleri görmediğim için ve onların dışlanmış olduklarını tahmin ettiğimden  ve ben sabahtan bir iki isim önerisinde bulundum, bizim önerilerimiz  kıymeti yok dedi ve   Vakıf üyeliğinden  ayrılıyorum benim gibi arkadaşlarımda ayrılıyor dedi  ve istifasını yazıp Divana sundu.

 

 GERGİN DAKİKALAR YAŞANDI

 

Divan Başkanı Nevzat ANLITAN , verilen listeye ek olunabileceğini tüm Üyelerin aday olabileceğini açıklamasına rağmen tartışma yaklaşık 20 dakika sürdü. Vakıf Üyesi Osman USLUPAT,  Hayrettin ULU ya neden Liste hazırlıyorsun, burada konuşalım   bazı şeyleri aramızda görüşelim bırakın liste meselesini  , niye oldu bittiye getirmek istiyorsunuz amaç hizmet  olmalı dedi. Daha sonra tansiyonun yükselmesi ile birlikte Üyelerden bazıları toplantıyı terk etti. Vakıf Üyesi  Reşat ÜNSAL ve Hayrettin ULU  arasında karşılıklı  tartışmayı  Divan Başkanı ve arkadaşları yatıştırmaya çalıştı. Hayrettin ULU kendisine  yapılan suçlamaları kabul etmediğini belirtti ve Reşat ÜNSAL , sen niye liste hazırlıyorsun  bende veririm teklif ama sen baştan herşeyi hazırlamışsın , sana bırakıverelim yönetimi dedi.  Sonrasında ise seçimlere geçilip oy kullanıldı  oy sayımında ise  Orhan ASTARCI 19 Metin SOYGÜR 19 Mehmet KÜÇÜKATALAY 18 Hayrettin ULU 16 İsmail TÜRESİN 14 Seçkin BEYHAN 12 ve Mehmet İNEGÖL 11 oy alarak   Şeyh ül İmran Vakfının yeni yönetimi zorda olsa oluşturulmuş oldu.

www.mudurnuhaber.com

 

Haberin Diğer fotoğrafları MUDURNU HABER Facebook sayfamızda >>>

 https://www.facebook.com/mudurnuhaber/posts/640524285972757

Reşatı kurtaracak bizim sevgimizdir…..

Reşat’ı kurtaracak bizim sevgimizdir…..

Bundan önce yazdığım köşe yazılarında kaybettiğimiz somut olan ve olmayan kültürel mirasları, el sanatlarımızı hızla kaybeden bir kasaba olduğumuzdan sıkça bahsettim.

Yaklaşık iki aydır ahaliden bir ses çıkaran olur mu diye bekliyorum. Lafa geldimi deyim yerindeyse mangalda kül bırakmıyoruz.

Lafı uzatıp”lastiklemeye”gerek yok… Manisa derken 1960 lı yıllarda vefat eden tarzanı Ahmet Bedevi akla gelirken bizim yaşayan ve kasabada kimseye zararı olmayan kıyafetiyle ufak tefek “sevimli” arızlar oluştursa da kasabamızın yaşayan değeri REŞAT’ımız yaklaşık dört aydır nerede ne yer ne içer… Ruhu sonsuz özgürlüğe alışmış Reşat’ımız dört duvar arasında nasıl yaşar bunu düşünen Mudurnu’lular varmı…

İkna etmenin zorluğunu biliyorum ama el ele verip Reşat’ın yaşadığı alanın yanına küçük bir Mudurnu evi yapıp orada özgürce yaşamasını sağlayamazmıydık ?

Reşat’ın kime ne zararı vardı… Reşat barınağında olsa idi en azından bu günlerde sokaklarda sıkça karşılaştığımız “uyuz köpeklerden” birçoğu daha sağlıklı olarak sokaklarda dolaşırlardı…..

Türkiye’de 1990 doğumlu gençler yaşam alanlarına sahip çıkmak için iletişim araçlarını, sosyal medyayı ve mizah güçleriyle dünyaya mesaj verdiler….bundan alacağımız bir ders yokmu …şimdiye kadar olduğu gibi bütün değerlerimiz yok olup giderken sessiz,sinmiş kaderine terk edilmiş “bana ne “halimiz bundan sonrada devamı edecek…

Ormanlarımız günden güne yok oluyor ses çıkaran yok..çöplükten pis gaz kokuları geliyor duyan,gören yok,Mudurnu çayı kan revan içinde ses yok…. ne olacak bizim halimiz…bizi kurtarmaya “mehdi” gelsin diyemi bekliyoruz.

Artık el ele verme zamanı geldi ilk işimiz Mudurnu’nun yaşayan simgesi Reşat’ı “uygun bir mekân yaratarak” yeniden hayata döndürmek olsun… Reşatı sağlıklı hale getirecek olan dört duvar arasında kıstırılmış bir “hapislik” değil ..özgür dünyasında bizim vereceğimiz sevgidir.

 

Mehmet Cantürk

25.6.2013

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU’YA MAKARNA EVİ

MUDURNU’YA MAKARNA EVİ

Bolu nun Mudurnu ilçesinde faaliyet gösteren Üç Öğün Unlu Mamulleri ilçede ürettiği Makarna ve benzeri ürünler için Makarna Evi açmak için çalışmalara başladı.

ATILLIKTAN KURTULACAK

Mudurnu İlçesi Hızırfakı Mahallesi Eski Kız Meslek Lisesi olarak kullanılan mekân geçtiğimiz yıl Mudurnu Belediyesi tarafından tadilat yaptırılarak, müstecire kiraya verilmişti.  PARK Kafe adı altında hizmet vermeye çalışan işletme kısa bir süre sonra kapanmıştı.  Müstecirin ardından aynı yer birkaç kere ihaleye çıkmasına rağmen bir türlü yeni bir Müstecir bulunamadı.

Müstecirin bulunamamasından dolayı gerek Bahçe, gerekse Müze Olarak kullanılan mekân sürekli kapalı kalmasından dolayı şikâyetler aldı.

 MUDURNU TANITIMI İÇİN

Uzun bir süredir boş kalan ve müstecir bulunamayan Park Kafe ve Müzeyi Mudurnu Üç Öğün Unlu Mamulleri ihale ile alarak burada kendi ürünlerinin pişirilmiş ve Perakende halinde satışını yapmaya karar verdi.  Şirket yöneticisi Yücel YILMAZ, atıl kalan alanı hem değerlendirmek istediklerini hem de MUDURNU nun Saklı Lezzetlerini Gün ışığına çıkması için bir atılım yaptıklarını ifade etti.

 

Konu hakkında Mudurnu Haber Sitesi Aydın ÖZPELİT e bilgi veren Yücel YILMAZ, burayı atıllıktan kurtararak Mudurnu’da ürettiğimiz ürünlerimizi burada pişmiş şekli ile Misafirlerimize sunacağız, ayrıca Perakende satış yerimizde olacak dedi.

 

Hem, Restoran tarzı ile Üç Öğün ürünlerinin Pişirilmiş şekli ile bir MAKARNA EVİ şeklinde satışa sunulacak olan yöresel lezzetler ile Mudurnu Üç Öğün Markası alanında hedef yükseltmeyi planlıyor.

Haber: Aydın ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

 

Açılışa DAVET

Açılışa DAVET

Yıllardır Bolu ilinde faaliyet gösteren  Mudurnulu ATAKAN GROUP , ilçemizde de Teşhir ofisi açarak Mudurnululara hizmet için atağa geçti.

ATAKAN GROUP olarak , PVC  DOĞRAMA , ALİMİNYUM DOĞRAMA , CAM BALKON ,MUTFAK DOLABI,GENÇ ODASI çeşitleri ve Cam  ve Mobilya grupları imalatı  yapmaktadır.

Yakup ERDOĞAN ve Kadir DİNÇER , Mudurnu ilçemizden sürekli iş alıyorduk, istedikki  sürekli çalıştığımız yere bir tanıtım ofisi açalım ve  müşterilerimize gerek servis olarak gerekse iletişim olarak daha yakın olmak istedik dediler.

Yakup ERDOĞAN ve Kadir DİNÇER , Mudurnu Yıldırım Beyazıt Hamamı üzerinde   22  Şubat 2013 Cuma günü  Cuma  Esnaf duası ile birlikte açılış yapacağız, bu mutlu günümüzde tüm Mudurnulu Hemşerilerimizi yanımızda görmek isteriz ve davet ediyoruz dediler.

HAYIRLI OLSUN.

www.mudurnuhaber.com

Yakup ERDOĞAN : 0 532 745 05 63 Kadir DİNÇER 0 535 418 87 02

 

YATIRIM İSTEMEZÜK

YATIRIM İSTEMEZÜK

Mudurnu,  Bolu’nun şirin güzel ve küçük bir kasabası olup, şu anda son sayımlarda Köy statüsündeki köylerinde mahalle olarak sayılması ile birlikte beş bin nüfusu aştı. Yıllardır Mudurnu’da birileri bir yatırım yapmak istermiş ama her nedense mutlaka bir kulp bulunup yatırımların engellendiğini küçük yaştan beri duyarım.

MUDURNU GELİŞSİN

Mudurnu’da yaşayan ve yaşamayan Her kesimden insan  Mudurnu gelişsin der, toplantılar yapılır, geceler düzenlenir, ama her ne hikmetse toplantılar biter, yenilen yemekler  yanımıza kaar kalır. Mudurnu gelişsin, ama  şu gelmesin, Mudurnu gelişsin ama bu gelmesin, Mudurnu gelişse , gelişse en iyi Kültür ve Termal turizmle gelişir deniliyor ve çoğu insanda bu fikri savunuruyor. Ama kalkıp yatırımcı biri çıktığı an aman oraya yapmasın, aman buraya yapmasın, ben bunları görünce aklıma hemen şu geliyor. Beyazıt ÖZTÜRK ün bir tiplemesindeki gibi vatandaşımız hem Mudurnu’ya yatırım gelsin istiyor, Hem para kazanalım istiyor, Mudurnu da hem seviye yükselsin istiyor , ama benim olsun istiyor, ben kazanayım, mutlaka benim olsun istiyor. Ben burada şunu sezinliyorum, sanırım kıskançlık ve çekememe alametleri, benim olursa OK , benim olmazsa olmasın gerek yok.

 

Büyüklerimiz hep anlatır, Mudurnu ECA gelecekti, engellendi denir. İyikide gelmemiş, eğer gelseydi şu anda bu tartışmaları yapmamış olurduk.  Bu gün günlerden Cumartesi Mudurnu’nun Pazarı , Esnaf lar dükkanlarda oturup Köylerden vatandaşlar gelsin diye sürekli dışarıyı gözetliyor, hafta içi siftah bile edemeyen Esnafımız acaba bu haftayı Cumartesi günü ile kurtarabilirmiyiz düşüncesinde…

 

Ama gerek yok, Mudurnu fazla kalabalıklaşırsa yaşam sıkıntı olur, onun için biz bize yeteriz, dışarıda yaşayan Mudurnulu kardeşlerimiz ehbaplarımızda yorumları ile desteklesinler, Mudurnu fazla kalabalıklaşırsa onlarda  3-5 yılda  bir geldikleri ve en fazla 10 gün kaldıkları Mudurnu’da rahat edemezler, Ekonomi hiç önemli değil, naslı olsa Allah koymuştur bir yoluna, zaten yaşayanların %70 i Emekli, onlarda bize yeter.

 

 Mudurnu’nun nesine  Termal, bakın ne güzel gidip Babas ta ayaklarımızı sokup yıkıyoruz, şimdi oraya yapılacak bir tesis bir sürü eleman  alır, Mudurnu’ya geri göç başlar, durup durduk yerde bizim rahatımızı bozarsınız.  Bakın Taşkesti de ne oldu?  Taşkesti bozulacak, bu adamlar Taşkesti’de  kaplıcayı yapıp paraları alıp kaçacaklar, dolandıracaklar diyorlardı, ama şimdi bakıyorum , bu sözleri söyleyenler  Sarot Termal de Müdür olmuş, diğerleride  iç ve dış havuzlardan dışarı çıkmıyorlar. 200 Taşkestili ye iş kapısı olmuş, ama hiç gerek yoktu, o kadar yatırıma,  sağolsunlar bu kadar dedikodunun döndüğü ve dalaverenin çevrildiği yerde hala  2.3. etap projeleri  gerçekleştirmeye ve Mudurnu’yada yatırım yapalım diyen yöneticilere  şaşıyorum. Aynı davranışları bana yapsalar, ne haliniz varsa görün der bir çivi bile çakmam.  O zaman sizlerde gider havuzda çimersiniz…

 

Saygılarımla

www.mudurnuhaber.com

 

TELEFON HAKKINDA BİLİNEN YANLIŞ

 

TELEFON HAKKINDA BİLİNEN YANLIŞ

Mudurnu Türk Telekom yetkilileri Ev  ve İş yeri telefonlarında  Mudurnu ve çevresinde  bilinen bir yanlışın olduğunu ifade ederek, bu yanlışın sonrasında Milli servete zarar veriliyor dediler.

Bilinen yanlışın, Ev veya bir iş yerindeki Telefon hattının iptalinden sonra Telefon tellerinin vatandaşlar tarafından söküldüğünü veya kesildiğini ifade eden yetkililer, Telefon iptali gerçekleştikten sonra Kabloları koparmaya gerek yok. Zaten Hattınız görüşmeye Santralden kapanıyor, bu davranış sizden sonra oraya gelecek kiracının tekrar Telefon hattı istemesi sonucunda  direkten yeniden sıfır tel çekilmesi milli servete zarar veriyor dediler.

MUDURNU AYDIN ÖZPELİT www.mudurnuhaber.com

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

 

Saygı değer hemşerilerim bu yazıyı yazmadan önce yazayım mı yazmayayım mı günlerce düşündüm sonunda yazmaya karar verdim.Bu yazdıklarım belki bazılarını kızdıracak belki de bazılarının hislerine tercüman olacak.

 

  Geçenler de bir zat-ı muhteremin anlattıkları beni derin düşünceler içinde bıraktığı gibi ben onun anlattıklarının hangi tarafında olduğumu düşünmeden edemedim.

 

   Aklımda kaldığı kadarıyla sizlere aktarmaya çalışayım;

Osmanlıların son zamanlarında Avrupalı araştırmacı yazarlardan birisi İstanbul’a geliyor.Mısır çarsısını ve diğer yerlerini gezdikten sonra şu sonucu çıkarmış:

-Müslüman’la alış veriş yapıyorsan hiçbir belgeye gerek yok.Ağzından çıkan SÖZ SENET gibidir.

-Hiristiyanla alışveriş yapıyorsan senet vb. belge imzalatın.

-Yahudiyle alış veriş yapıyorsan hem senet hem de çek imzalatın yoksa elinizde hiçbir şey kalmaz,ortada kalırsınız diye yorumda bulunmuş.

 

Evet ben hem kendime hem de sizlere soruyorum

-Bizler ne kadar müslamanız?

-Durun! Durun!hemen kaşlarınızı çatıp bana kızmayın!

Müslümanlık ve dinden bahsedince mangalda kül bırakmadığımız gibi burnumuzdan kıl aldırmayız.İş icraata geldiğinde ise ne kadar yaparız bir kendimize soralım derim.

 

  Bizi biz eden bizleri bir arada tutan manevi değerlerden maalesef uzaklaşıyoruz.yıllardır süre gelen birlikteliğimiz avuçlarımız içinden sabun gibi kayıp gitmektedir.bizlerin önüne sihirli kutu diye özendirdikleri televizyonu koyuverdiler. bu sihirli kutu toplumun çekirdeği ailemizi zedeledi.televizyona alıştıktan sonra dizi bağımlılığını aşıladılar.sanki o diziler bizlerin aile yapısıymış gibi aldatan aldatana dizi konuları sıraya girdi.bu yetmezmiş gibi teknoloji harikası cep telefonları ve internet komşuların evimize misafir olması gerekirken bu dediklerim misafir oldu hatta ve hatta evimizin değişmez bir parçası oldular.yanlış anlamayın teknolojiye karşı değilim,içeriğine karşıyım.dizileri seyrederken arkalarında simülasyonları beynimize kazıdılar.o simülasyonlardan bazıları haç işareti çıplak heykel vb…

 

 Bu bahsettiklerime paralel bizi içten içe kemiren ve görünmeyen bir kelimeden bahsetmeden geçemeyeceğim.belki bu kelimeyi bilenleriniz vardır veya hiç duymayan ve okumayanlarınız da vardır.bu kelimenin anlamını tekrar tekrar okumanızı tavsiye ediyorum

 

İLLUMİNATİ:Rönesans döneminde 1 mayıs 1776 yılında kurulmuş bir cemiyetti.amacı zihin kontrolü uygulayarak ,hükümet ve kuruluşları ele geçirerek Yeni Dünya Düzenini sağlamak amacıyla hareket ettiği iddia edilen,monarşiyi yıkmayı,dini inançları ok etmeyi,ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzelini alt üst etmeyi planladığı öne sürülen varlığı kanıtlanmamış gizli bir örgüttür.

 

 Şimdi biraz oturup düşünelim.bu düşüncelerin artık gizliliği kalmadığı gibi açık açık faaliyetler son surat hızla devam etmektedir. Biz bu örgütün faaliyetleriyle 1950 li yıllarda tanıştık.biraz ileri gidince kafamıza 1960 yılında vurdular.biraz sersemliğimiz gidip kendimize gelmeye başladığımız da1971 de bir kez daha vurdular.bu süreci biraz daha hızlandırıp kardeşi kardeşe kırdırıp 1980 de kafamıza bir kez daha vurdular.ülkemiz biraz düzelip ekonomimiz kendine geldiğinde ise sahte dincileri ileri sürüp 28 şubatı önümüze sürdüler.

 

  Bunlar hiç durmadan,yorulmadan,usanmadan hep çalıştılar.baktılar iş askerle olmuyor bu sefer askerin karşısına geçip hükümetin iyi yaptıklarını da kötü yaptıklarını da alkışlayarak hedef şaşırtıp başkalarının hep istediği bize uygun olmayan eyalet sistemini aşılama gayreti içine girdiler.biz de zaten bu sistem vardı Osmanlı bu sistemden dolayı yıkılmadı mı?yanlışa dönmenin ne anlamı var?dedelerimiz düşmanla bu sistem geri gelsin diye mi savaştılar?

 

Yıllarca bizleri kamplara böldüler

Namaz kılanı irticacı,

Vatanını karşılıksız seveni faşist,

Emeğinin hakkını arayanlara devrimci deyip birbirimize düşürdüler.

 

  Son zamanlar da beynimize kazınan bir kelimeden bahsetmeden de geçemeyeceğim.farkında mısınız bilmem ama maalesef bu kelime çok mu çok tehlikeli.bizler hiçbir etnik grubu ayırt etmeden TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.bizleri bu VATANDAŞLIK kelimesinden uzaklaştırmak için sık sık kullanılan YURTTAŞLIK kelimesi benim yorumuma göre bu kelime BÖLGESELLİĞİ işaret ediyor.bu kelimeyi kim kullanıyor?pkk nın uzantısı bdp değil mi?peki ana muhalefet partisi neden kullanıyor bu kelimeyi diye düşünmeden edemiyorum.bu kelimenin kullanıldığı yerleri,platformları düşünürseniz baştan bana kızdığınız gibi sonradan düşününce birazcık olsun hak vereceğinize inanıyorum.bu kelime bir yerlere gönderilen şifreden ibarettir diye düşünüyorum.

 

YÜCE MEVLAM!YÜCE TÜRK MİLLETİNİ TEZGAHLANAN OYUNLARDAN KORUSUN!ONLARIN TEZGAHLADIKLARI BU OYUNLARI KENDİ BAŞLARINA DOLAŞTIRSIN.!

 DOĞUSUYLA BATISIYLA HEPİMİZ MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİYİZ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.ETLE TIRNAK GİBİYİZ,NE YAPARLARSA YAPSIN ALLAH’IN İZNİYLE BİZLERİ HİÇBİR KUVVET AYIRAMAZ!…

Yusuf TANRIKULU MUDURNU HABER İstanbul

www.mudurnuhaber.com

HASTANE TOKİ YAKININDA OLMALI

Yaptığımız Haber üzerine  gerek e-mail ile gerek sayfamıza  mesaj bırakarak gerekse telefon eden vatandaşlarımız ortak bir  hedefte kararlı görünüyor.

 

Kimileri Hastane Mudurnu girişine yapılsın derken, Kimileride Mudurnu girişi Çok kirli ve sanayi bölgesi, Mudurnu Hastanesi TOKİ lerin olduğu bölgede daha fazla yararlı yanıtını veriyor.

Geçtiğimiz yıllarda TOKİ nin yanına yapılsın burada 80 dönüme yakın hazine arazisi var denilince vatandaşlar tepki göstermişti. Fakat şimdi anlaşıldıki Mudurnu  artık Eski ve yeni Mudurnu şeklinde büyümeğe karar verdi ve  büyüme bu yöne doğru olacak.

Vatandaşlar TOKİ lerin olduğu bölgeye Hastane inşaatının bir an önce başlanarak  Mudurnu nun diğer ilçelerdeki Hastane inşaatlarını yakalayarak aynı dönemde hizmet vermeğe başlamasını istiyor.

www.mudurnuhaber.com

ÜÇ ÖĞÜN BÖLGE MARKASI HALİNE GELDİ

ÜÇ ÖĞÜN BÖLGE MARKASI HALİNE GELDİ

Bolu nun Mudurnu ilçesinde faaliyet gösteren ÜÇ ÖĞÜN Yöresel Lezzetler adını Türkiye ye duyurdu.

2009 Yılında Genç Girişimci Yücel YILMAZ ‘ın Projesi olan ÜÇ ÖĞÜN artık bir marka haline geldi. Başta İstanbul-Ankara gibi Metropol şehirlerde tüketicinin beğenisini kazandı.

Projeyi hayata geçiren Yücel YILMAZ  “Geleneksel Mudurnu ev Lezzetleri” olarak piyasaya çıktıklarını belirtti.  Yöresel lezzetler de tüketicinin damak tadına ürünlerinin hızlı bir şekilde adapte olduğunu ifade ederek, artık Marketlerde Aranır Markalar içinde yer aldıklarını ifade ediyor.

Mudurnu Hızırfakı Mahallesindeki üretim tesislerinde günlük 1 ton ürün işleme kapasitesi ile başta istanbul, Ankara, ağırlıklı çalıştıklarını ifade eden Yücel YILMAZ, iki Metropol şehir arasında üretim yapıyor olmamız bizim avantajımızdır dedi.

İpekyolu güzergâhında olan Mudurnu ilçesinde üretilen  ” ÜÇ ÖĞÜN” Yöresel Lezzetler her geçen gün yeni tadlar ve lezzetler kazandırmaya devam ediyor.

Şu an 18 çeşit yöresel ürün çeşidi ile Raflardaki yerlerini süslüyor.

MUDURNU KEŞİ ÜRETECEĞİZ

ÜÇ ÖĞÜN Yöresel Lezzetler olarak Yeni ürün olarak  ” MUDURNU KEŞİ ” üretimine aşlayacaklarını ifade eden Yücel YILMAZ bu ürünümüz Makarna Yemeklerinin üstlerinde tüketicimizin damak tadına tad katmanın yanısıra, direk olarakta tüketilerek damaklarda farklı bir tad bırakacaktır dedi.

 ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİMİZİ HER GEÇEN GÜN ZENGİNLEŞTİRİYORUZ

ÜÇ ÖĞÜN Yöresel Lezzetler İşletme Müdürü Nurgül YILMAZ,  Firma olarak her geçen gün, yeni ürünler, yeni tadları müşterilerimize sunmanın gururunu yaşıyoruz dedi. Nurgül YILMAZ Gerek Yurt içinde, gerekse Yurt Dışından taleplerin geldiğini, ürünlerin üretiminde tamamen Bayan eli değerek üretimin yapıldığını ve bu sayede damak tadının daha farklı olduğunu ifade ediyor.

Nurgül YILMAZ geçtiğimiz günlerde Kanada’dan bir Bayan ın kendisini arayarak, Türkiye den kendilerine hediye olarak ÜÇ ÖĞÜN ürünlerinden ulaştırıldığını ve bu ürünleri pişirip soframıza servis yaptığımızda sanki Babaannemizin bizlere yaptığı ürünlerin lezzetini bulduk, Türkiye den binlerce kilometre uzaklıktaki bizlere bu tadı ulaştırabilirmisiniz dediğini ve kendilerine teşekkür ettiklerini ifade etti.

YURT DIŞI ÜRÜN TALEP EDİYOR

ÜÇ ÖĞÜN Yöresel Lezzetler İşletme Müdürü Nurgül YILMAZ, Yurt dışından,  Azerbaycan  ve bazı yurt dışı ülkelerinden taleplerin geldiğini belirtildi. Ürünlerimizi Yurt dışı piyasasındaki Mutfaklara  ve oradaki tüketicilerimizede ulaştırmak için çalışmalarımız devam ediyor dedi.

 KAŞIK SAPI NI TÜRKİYE YE SEVDİRDİK

Mudurnu ve çevresinde Yöresel Lezzetlerin başında gelen ve özel günlerde özel yemek olarak Sunulan KAŞIK SAPI Makarnasını Türkiye’ye sevdirdiklerini, bazı Bölgelerde bu ürünün Beypazarı Kurusu şeklinde de tüketildiğini ve en çok aranan ürünler arasına girdiği belirtiliyor.

ÜÇ ÖĞÜN İrtibat: 0374 421 66 22 BOLU/MUDURNU

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu ve Mudurnu Haber

Mudurnu ve Mudurnu Haber

Değerli okurlarımız, Mudurnu ilçesinde 1993 yılında başladığımız Habercilik serüveni 2000 yılından bu yana çok Aktif bir şekilde devam ediyor.

Hedefimiz, Mudurnu nun ve Mudurnulu nun sesini duyurmak ve ilçedeki gelişmeleri Dünya üzerindeki Hemşerilerimize ve bizleri seven ve takip eden insanlara duyurmaktır.

Tabiî ki, bunu yaparken zaman, zaman topluma faydası olacak şekilde eleştiriler haberlerde yapmamız gerektiğinin farkındalığı ile birlikte üzerimize düşen görevi yapıyoruz.

Tabiî ki  bu durum bazen en sevdiğimiz insanların bile bize cephe almasına sebep oluyor. Bunun nedeni ile tamamen çıkar ilişkiliği olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Hani, bir Atasözümüz var, Yılan kimi sokarsa soksun, Umurumda değil yeterki bana bir şey yapmasın, deriz yaaa…

Ama, aynı Yılan gelip bizi öpse bile, ortalığa bizi Yılan soktu diye avazımızın çıktığı kadar  ses çıkararak taraftar toplamayı düşünürüz. Bu insanoğlunun genlerinde olan bir mekanizmadır.

Mudurnu ve Mudurnu Haber denildiğinde kimileri der, yanlı, kimileri der, yansız, kimileri ise ben bilmem deyip geçiverir. Ama durum bu şekilde olmamalıdır,  Mudurnu da yanlı yansız olmamalıdır. Biz elimizden geldiği kadarı ile yansız davranmaya gayret ediyoruz. Bunuda köşe yazarlarımız ve yazılarından anlamanız çok fazla zor olmasa gerek…

Yanlı, demek sürekli kötü veya sürekli iyileri yansıtmak demek olmamalıdır. Haberine göre zamanı geldiğinde okurlara iyi ve kötü haberleri yansıtmak zorundayız.

Mesela, geçtiğimiz günlerde Okullardaki öğrencilerin sigara içme alışkanlığında çoğalmalar olduğunu haber yaptık. Eğerki Sigara iyi bir şey ise herkes içsin. Ama Mudurnu ilçemizde bile özenti ile Sigaraya başlamış ve Kolları bacakları kesilerek ızdıraplar içersinde ölüm döşeklerinde aylarca bekleyerek vefat edenler geçmişte hatırlıyorum. Bu toplum haberidir, isterdim ki bu haberin altına Eğitimciler, öğrenciler ve Veliler yorumlar ile doldursun ve gelecek nesil in sadece bir özenti şeklinde başladığı illet olan Sigara bağımlısı olacak gençlere yardımcı olunsun.

Ama gördüm ki, sadece okuyup geçmişiz. Okullar da Sigara içen ve Sigara içmeye özenen Kız veya Erkek evlatlarımızı Rehber öğretmenler daha fazla vakit ayırıp mutlaka zararlarını anlatmalıdırlar. Ama işin birde şu yönü var. Eğer Öğretmen arkadaşımda sabahtan akşama kadar Teneffüsleri bir fırsat bilip Öğrencilerin karşısında Sigara içiyorsa, diyecek hiçbir şeyim yok, Çözümü kendiniz bulun. Ben diyeceğimi dedim. Hiç olmasa ilerde ben hatırlatmış ve elimden geleni yapmıştım derim.

Bazı arkadaşlar ise sitedeki bazı haberlerin altına ısrarla değişik isimler ile yorum gönderip, efendim Mudurnu da habermi bulamıyorsunuz da bu haberi yaptınız gibi kelimler sarf ediyorlar. Mudurnu, inanın Bolu ilinin Haber yönünden en zengin ilçelerinden ilk birinci sıradadır. Mesela Nüfusu kalabalık olmasına rağmen bir Gerede bizim kadar gerek yerelde, gerekse ulusalda ismini duyuramaz. Hal böyle olunca da Mudurnu internet ortamında çok reklamı yapılan bir yerdir. Zaman, zaman kötü haberlerde aksetse de, Mudurnu yazdığınızda binlerce fotoğraf ve Binlerce Haber ve yüzlerce videoya rastlarsınız.  Bunda yerel gazeteciler olarak bizlerin rolü çok yüksek. İster, şucu ister bucu, olsun. Mudurnu için çalışıyoruz, her kesin görüşüne sahip çıkılması taraftarıyım.

Gelelim Mudurnu ve Mudurnu spor’a

Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve haber yapmamızdan dolayı çok tepki aldığımız bir konuya gelelim. Arkadaşlar, yapılan iş yanlıştır.  Mudurnu Spor u ben hepinizden çok severim ve sürekli takip eder, haberlerini duyurmaya çalışırım. Ama kimse kusura bakmasın, insanlara zorla Bilet satılması ve üstüne üstlük 5tl 10 tl fazla para alınması yanlıştır dedik. Mudurnu Spor a yardım mı lazım?

Evet…

 O zaman yönetimdeki arkadaşlar ellerine makbuzlarını alırlar ve ileri gelenler ve yöneticiler ile, Fabrika ziyaretleri, iş yeri ziyaretleri yapılır, bunun 100 misli daha fazlası toplanacağına eminim.  Ayrıca, bunun değişik yolları daha bulunur. Bunları illaki burdan saymamız gerekmez.

Yok para toplayamayız, olmaz diyenler çıkabilir. Ama , bende derimki işinize geldiği zaman nasıl toplarsınız, bu tip davranışlardan bazen çok moralim bozuluyor. İçimde şöyle bir duygu geçiyor. Mudurnu da hareketlilik olsun diyemi bu tip işler yapılıyor, ve bunları Habere taşıtmak için hususimi yapılıyor diye aklımdan geçmiyor değil haniii…

Mudurnu’da hakikaten Maddi ve Manevi hareketlilik isteniyorsa , her kes birlikte taşın altına elini sokmalıdır. Her  taşın altına elimizi sokturup, ondan sonrada  uzaktan bakılması, bu Dünya için hoş olabilir, ama ben bu işin Ahiret ayağı ile daha çok ilgileniyorum, bilesiniz…

Bilet satışı konusunda, Burada ben kimseyi suçlamak istemem, iyi niyetli bir davranış olabilir, ama yapılış tarzı yanlıştır. Mudurnu’ya 8000 adep Boluspor bileti gelmiş bu biletler 10 tl yerine 15 ve 20 tl den satılıp , üstü Mudurnu Spor a yardım olsun.Peki, bilet alanların hepsi biliyor mu? Karşılığında makbuz… Aynı şekilde ben insanlardan zorla, para toplasam ve karşılığında herhangi bir makbuz vs kesmesem, benim başıma gelecekleri düşünemiyorum bile…

 www.mudurnuhaber.com

Devamı Haftaya > > > > >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

*Mudurnu Esnafı ve Mühürlemeler

*Mudurnu Haber ve Siyaset

*Mudurnu Haber ve Turizm

*Mudurnu Haber ve Hedefimiz

www.mudurnuhaber.com

Okullarda Sigara yaşı 12 ye düştü

Mudurnu ilçesinde  Eğitim camiası içinde  yaşananlar basına yansıdı.

İlçede Eğitim seviyesinin nasıl düzeltilmesi gerektiğini düşünüp, bu konu hakkında çalışma yapmakla yükümlü görevlilerden bazıları, Eğitim ile ilgisi olmayan konuları basına taşımaya gayret ediyor.

 SİGARA VE KÖTÜ ALIŞKANLIKLARLA SAVAŞ

Peki Okullarda gerek sendika yöneticileri gerekse Eğitim camiası içindeki bazı arkadaşlar neden işleri olan Eğitim seviyesini yükseltmeyi değilde boş işler ile uğraşırlar.

Mudurnu ilçesinde sokaklarda Sigara elinde dolaşan Öğrenciler  Mudurnu nun öğrencileri değil mi?  Bu öğrencilere Rehberlik öğretmenleri tarafından  kötü alışkanlıklar ile ilgili bilgiler verilmezmi?

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu haber

Mudurnu Haber

Eğitimciler Mudurnu için AB Projesi Hazırlayacak

 

Eğitimciler Proje Hazırlayacak

 

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen 5 günlük kurs sona erdi. Kursu Bolu Valiliği Proje Bürosu Proje sorumlusu, ilksen Oben ŞEN ve Gürbüz YAVUZ verdi.

 

Avrupa Birliği Proje Hazırlama Seminerine, Mudurnulu gönüllü öğretmenler katıldı. Seminerde Avrupa Birliği Hibe programlarından yararlanmak için gerekli olan bilgiler aktarıldı.

 

Seminer sonrasında katılımcı öğretmenlere Sertifikaları bir tören ile verildi. Bolu Valiliği Proje Bürosu Proje sorumlusu, ilksen Oben ŞEN Eğitimcilere, yapacağınız Projelerde her zaman yardıma hazırım dedi.

 

ŞEN, Mudurnu’da örnek projeler yapılabilir, gerek eğitim konusunda gerekse Mudurnu Turizminin canlandırılması ile ilgili Projeler Avrupa Birliğine sunulabilir dedi.

www.mudurnuhaber.com