Necati YAŞLI devam dedi

Mudurnu Esnaf ve Sanatkarlar odası  genel kurulu yapıldı.

 Necati YAŞLI devam dedi

Mudurnu Belediye Düğün Salonunda gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısına Mudurnu ve Taşkesti beldesinden çok sayıda üye katıldı. Çoğunluk sağlanması ile birlikte Kurul toplantısı başladı. Başkan Necati YAŞLI Üyelere geçmiş yıllarda yapılan faaliyetleri okudu.

Daha sonra  söz isteyen üyelere söz verildi ve toplantı sonrasında  yeni Başkanlık ve yönetim kurulu seçimleri için oy kullanılmaya geçildi.

Kongrede  Esnaf ve Sanatkârlar odası başkanlığına  üç liste katıldı.  Birinci Listede  Necati Yaşlı diğer Listede Rafet KAYMAZ ve üçüncü listede ise Fatma ALP Başkanlık için yarıştı.

153  üyenin katıldığı  Kongrede seçim sonuçları saat 17.00 de açılan  sandık sonrasında belli oldu. Rafet KAYMAZ  ( 15) Fatma ALP ( 56) Necati YAŞLI ise 82 oy aldı. Buna göre  153 üyenin 82 sinin onayını alan Necati YAŞLI bir dönem daha Mudurnu Esnaf ve Sanatkarlar odası başkanlığı için sandıktan çıktı.
AYDIN ÖZPELİT

 

MUDURNU HABER

Yerel mi? Genel mi?

Yerel mi? Genel mi?

30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan seçimlerin bazı vatandaşlar tarafından genel seçim olarak algılandığı kanısı uyandığı için bu konuya değinmek istedim.

Bu seçimler ilk başta fazla hareketsiz gibi görünse de seçimler yaklaştıkça bir seçmen gözü ile dozun arttığının farkındayız. Seçim çalışmaları için Partilerin Başkanları il il , ilçe ilçe , dolaşıp  vatandaşları seçimlerde partilerine oy vermeleri için ikna etmeye çalışıyorlar.

 

BAZILARI PROVOKE ETMEYE ÇALIŞIYOR

Yaklaşan Yerel seçimleri bazıları siyasi rantlardan dolayı provoke etmeye çalışıyor gibi görünüyor, Artık insanlar her yerde siyaset konuşmaya başladı, küslükler ve dargınlıklar başladı,  bazılarını görüyorum kaşlarını çatmaya ve homurdular yükselmeye başladı.  Seçimler 30 Martta bitecek ve her şey normale dönecek, bu kadar insanların birbirini kırması sizce iyimi?

 

Mudurnu gibi küçük yerlerde bile bazı  eski siyasetçiler  ortalığın karışması taraftarı gibi görünüyor, peki bu tip davranış sonrası kendilerinin zarar göreceğini bilmiyor mu? Biliyor. Buna kuru inat mı deniyor du? EVET.

Hayırlısı diyelim, inşallah Mudurnu ilçemiz ve Memleketimizin Ülkemizin Beka ası için yerel seçimler Allah ın izni ile Ülke ye zarar verilmeden atlatılır.

Her kişinin kendine göre bir görüşü mutlaka olacaktır, Çünkü her kes aynı şeyi sevse rekabet olmayacağı ve rahatsızlık yaşanacağı bilinmelidir. İnsanlar iyi ve kötü nün farkındadır, bu Ülke de  sıraya girip saatlerce Tüp,Ekmek,Şeker,Un bekleyen büyüklerimiz o günleri unutmamıştır.  Allah Ülkemizi her türlü kötülüklerden ve bölünmeden korusun.

 

AYDIN ÖZPELİT

MUDURNU HABER

aydinozpelit@mudurnu.com

Belediye den Zorunlu açıklama

Mudurnu ilçesinde yapılması planlanan,  Mudurnu Devlet Hastanesi için yer bulunamaması yerel seçimler öncesinde  Belediye Başkanlığı Facebook adresinden  bir açıklama yapıldı.

MUDURNU BELEDİYESİN DEN ZORUNLU AÇIKLAMA

Geçtiğimiz günlerde Bolu’da bir yerel gazeteye açıklama yapan AKP Bolu Milletvekili Sayın Fehmi Küpçü;

Mudurnu’da söz verdikleri hastane yapımına hala başlanamadığını söyleyen AK Parti Milletvekili Fehmi Küpçü, buna gerekçe olarak CHP’li Mudurnu Belediyesi’ni gösterdi.

“BELEDİYE YER TESLİMİ YAPINCA BAŞLAYACAĞIZ”
“Mudurnu’daydım hafta sonu. Mudurnu’da da aynı şekilde Mengen ve Dörtdivan’la beraber Sağlık Bakanlığı’nın ödenek ayırdığı bir hastanemiz var. Maalesef orada Belediye’nin yer teslimi yüzünden hastanemize başlayamadık. Buna üzülüyor oradaki insanlar ‘acaba’ diyorlar. ‘Siyaset arası bir çekişme mi var? Burası CHP Belediye başkanı diye mi?’ Kesinlikle değil. Kesinlikle bizim hizmet kriterimizde bu yok. Ama Bolu’daki insanımız da şunu bilmeli ki bu işler belediye temelli oluyor. Yer tahsisini bizim yapacak halimiz yok. Ben oradaki hissiyatı Mudurnululara şikâyet etmiş olayım. Bilsinler. Sağlık Bakanlığı projeksiyonunda parası, projesi her şeyi hazır. Belediye yer teslimini yaptığı an biz ihalesini yapıp mevcut olan sağlık hizmetine biraz daha yüksek standartta sahip olunması noktasında biz o katkıyı zaten AK Parti iradesi olarak sahibiz. Zaten paramız da hazır bir an önce başlamış oluruz”

Şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.

Konu ile ilgili olarak, T.C. Bolu Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, ilçemize yapılması düşünülen 15 yataklı ilçe hastanesi için Kaygana Mah. Beşkavak Mevkii 136 Ada 8 Nolu parseldeki arazinin tahsisi için talep gelmiştir. Bu talep Belediyemizce 02.05.2011 /784 tarih sayılı yazı ile cevaplanmıştır;

– Söz konusu parsel Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığımızla 13.03.2007 tarihinde yapılan protokol gereği 10 yıllığına Belediyemize tahsis edilmiştir. Fiilen tahsis süresi dolmamıştır ve tahsis kalkmamıştır.

– Mudurnu Halkı ve Belediye Meclis üyelerinin hastane yapılacak yerin İmar Planında spor alanı olarak ayrılan alanda olması nedeniyle yapılan çalışmaların yasal olmadığından olumsuz bakmaktadırlar.

– Bilindiği üzere İmar planında hangi amaçla ayrıldığı belirtilen alanların amacı dışında veya Belediye Meclis kararı olmadan uygulama yapılamayacağı, uygulama yapılması düşünülen alanlarda ve talep gelmesi durumunda Meclisin uygun görüp veya görmemesi göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Uygun görülmemesi durumunda kamu zararı oluşabileceğinden,

Yukarıda bahsedilen sebepten dolayı bundan sonra yapılacak işlemlerde imar planı değişikliği yapılması ve onaylandıktan sonra çalışmaların yapılması hususunda Belediye olarak görüşümüzü bildirdik.

– İlçemize yapılması düşünülen hastanenin yer seçimi ile ilgili olarak Belediye Meclis İmar Komisyonu ve Meclis Üyelerimizin ortak görüşü sonucu profesyonel bir çalışma yapılması için davet edilen Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı Prof. Dr. Mehmet Tunçer ve Belediye Meclisimizin tüm üyeleri ile birlikte, ilçede hastane olabilecek yerlerin gezilmesi sonucunda oluşturulan rapor, bilgi amaçlı 24.05.2011 / 904 numaralı yazıda T.C. Bolu Valiliği Sağlık İl Müdürlüğü’ne ulaştırılmıştır. Rapor içerisinde Belediyemizce hastane yapımına uygun görülen 10 farklı arazinin zayıf ve avantajlı yönleri yer almaktadır.

Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliği’nin 18.08.2011 / 1370 tarih sayılı plan tadilatı talep yazısı elimize ulaşmış olup, söz konusu talep yazısı Belediye Meclisimizin 04.10.2011 tarihindeki toplantısında ele alınmış ve 04.10.2011- 83 sayılı Meclis Kararıyla hastane talebinin değerlendirilmesi sonucunda;

– Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliğinin 18.08.2011 gün ve 1370 sayılı yazısında, ilçemiz Kaygana Mahallesi 136 ada 8 nolu parsel üzerine hastane yapılması için; Mevcut İmar Planında spor alanı olarak gözüken alanın İmar Planı tadilatı yapılarak sağlık alanı olarak tahsis edilmesini talep etmekte, konu ile ilgili 26.09.2011 tarihinde sivil toplum örgütleri mahalle muhtarları ve vatandaşlar ile toplantı yapılmış olup;

1) İlçemiz Yıldırım Bayezıt Mahallesi Bolu Caddesi üzeri Karayolları’na ait ve atıl durumda olan şantiye binasının olduğu alan,

2) İlçemiz Kaygana Mahallesi E-1 bağlantı yolu trafo binasının kuzeyinde kalan Ertan PAMUK’a ait olan yer,

3) İlçemiz Yıldırım Bayezıt Mahallesi Orman İşletme Yolu sağında, Çarşambalıoğlu benzin istasyonu arkasında bulunan Tevfik TÜRESİN’e ait yerin,

Yukarıda belirtilen sıralamaya göre hastane yapılacak yer olarak belirlenmesine, işaret sistemi ile yapılan oylama neticesinde, oy çokluğu ile karar verilmiştir.

– Belediye Meclisimizin bu kararı 16.12.2011 / 2237 tarih sayılı yazıyla İl Sağlık Müdürlüğü ve Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliğine ulaştırılmıştır.

Belediyemiz hastane yeri ile ilgili olarak üzerine düşen sorumluluğu Belediye Meclisi, Sivil Toplum Kuruluşları ve halkın katılımıyla “ halkçı” bir anlayışla yerine getirerek, 10 adet hastane yapılması düşünülen yer ile ilgili Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı hocamızla birlikte rapor hazırlayarak yerine getirmiştir.

Sağlık Bakanlığı projeksiyonunda parası, projesi her şeyi hazır olan hastanenin ilçemize yapılması için daha fazla beklemenin gereği olmadığını düşünüyoruz. Belediyemizin gösterdiği 10 adet yer ortadadır. Konu ile ilgili olarak hazırlanan rapor incelenebilir ve söz konusu raporun istenmesi halinde paylaşılacağını bildiririz.

Kamouyuna saygıyla duyurulur.

www.mudurnuhaber.com

 

BAĞCIYI DÖVDÜNÜZ, GÖRENİ DE ÜZDÜNÜZ

BAĞCIYI DÖVDÜNÜZ, GÖRENİ DE  ÜZDÜNÜZ

 

Geçtiğimiz gün Mudurnu Keyvanlar Konağı  bahçesinde yapılan  Mudurnu Şeyh ÜL İmran Vakfı  toplantısına davet üzerine katıldım.

 

Orada toplantı anında  Mudurnulu Esnaf Büyüğümüz  Reşat ÜNSAL amcamız, bundan bir kaç ay önce  bizim yaptığımız  bir haber hakkında  Vakıf Üyelerine soru sordu ve  sorunun cevabı olarak tarafım gösterildi. Daha sonrada kendiside  bana konu hakkında bilgi vermemi istedi. Bilgiyi verdikten sonra  benim verdiğim bilgi çok tatmin edici olduğundan dolayı  fazla tartışmaya girilmedi. Ama ne yazikki aradan 2 gün geçtikten sonra  Facebook sitesinde  Mudurnulular Birlik oluyoruz  adındaki hesaptan video yayınlanarak benim bu işlerle ne alakam olduğu ve  orada neden konuştuğum Reşat ÜNSAL amca tarafından sorulmuş. Birincisi , orada  cevap hakkını  bana siz verdiniz, videoyu izlerseniz  anlarsınız, ikincisi ise kim oluyor demişsiniz, Ben Allah kuluyum.

Siz bana orda sordunuz bende cevap verdim. Cevap vermemek için kendimi zor tuttum, ama benim yaptığım haberi okumayıp sadece Fotoğrafa bakıp, ortaya laf attınız.

Kusura bakmayın, buna CEVAP vermek zorundaydım. Bu yaptığınız iş hiç Hayra değil tam tersine şerre hizmet etmektedir.

 

Amca, yatırların sağ sol davasını siz kendiniz çıkardınız, Lütfen, videoyu her kes izlesin. Konuyu Reşat amca kendi başlattı ve suçu benim üzerime atmaya çalışıyor. Eğerki soruyu sorduysanız ben orada bir basın mensubu olarak üzerime düşen görevi yapmak zorundayım.

 

Evet, size yakışmamış, Seyhan amca sizede yakışmamış. Siz benim büyüklerimsiniz, ama sizin şu an yaptığınız iş Yangına MEŞALE ile gitmekten başka bir şey değildir. Değerli Reşat Amcacığım, o kadar ballandıra ballandıra anlatıyorsunuzki, bilen bilmeyende Mudurnu’yu alt üst getirdim zanneder.

 

Ama bu tip yorumları Mudurnu nun yaptığım diğer haberlerinde de yapmanızı isterdim. Ama maalesef, siz bir kere Niyetlenmişsiniz ve mecburen yapmanız gereken bir şey var ve onu yapmak için hareket ediyorsunuz. Bu tip davranışlar ile MEMLEKET VE MUDURNU MUZ kaybeder. Bu davranışlarınızı kınıyorum. Bakınız, sözler çok ağır,böyle davranmakla, Mudurnu da birlik beraberlik olmaz.   Ayrıca Bülent AĞRI Ağabeyimde Maşaallah  Körükçübaşı gibi,  hem Facebook  adını Mudurnulular Birlik oluyoruz diyor ama, tam tersine hareket ediyor.

 

Karşılıklı atışmaları siyasi olarak nitelendiriyorum. Kusura bakmayın, ilerleyen günlerde yine yüz yüze bakılacak. İstediğiniz kişiye internet aracılığı ile veryansın edebilirsiniz, ama yarın öbür gün yine biz beraberiz, Mudurnu dayız, kırın , dökün ,vurun,parçalayın, KOLAY. Fakat toplaması zor. Lütfen değerli büyüklerim eğer bir problem var ise ve memleket meselesi ise bu konuşulup çözülmelidir. Bizim Mudurnu nun bir sesi olduğumuzu unutmayınız. Bizler yerel Basın mensupları Mudurnu ilçesinde birisinin burnu kanasa onunla ilgili haber yapmak zorundayız, Neden mi?

Çünkü bizi Dünya genelinde takip eden binlerce hemşerimiz ve Mudurnu sever bulunmaktadır.

 

Onlar Mudurnu ile ilgili haberleri takip etmekle birlikte Mudurnu daki eş,dost ve akrabaları ile ilgili haberleri bizlerden öğrenmektedir. Onun için bizleri kimse kınamasın, tabiiki her insan gibi bizlerinde mutlaka bir siyasi görüşü olacaktır, aynı sizin gibi… Bu tip şeyler hoşgörü ile karşılanmalı. Ben sol görüşlü bir arkadaşın davranışlarını nasıl hoş görü ile karşılıyorsam, kusura bakmayın sizlerden de aynı yaklaşımı beklemek en doğal hakkım diye düşünüyorum. Mudurnu bu güne kadar beraber hareket etmediği , sürekli dedikodu ve o, onu görmüş, oda göreni görmüş mantığı ile kaybetmiştir. Gelin, oturalım, konuşalım, birbirimizi kırmadan MUDURNU muza sahip çıkalım. Yoksa, biz bu şekilde birbirimiz ile didişirken başkaları gelir Mudurnu da düzen kurar bizde bakarız. Aydın ÖZPELİT Bir Mudurnu Vatandaşı olarak yazdı.

 

Aydın ÖZPELİT MUDURNUHABER

MUDURNU

www.mudurnuhaber.com

 

EMITT FUARI BAŞLADI

 

Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nın (EMITT) açılışını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, geçen yıl Türkiye’de yaklaşık 32 milyon turistin ağırlandığını söyledi.

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 17. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın katıldığı törenle açıldı.

Açılış programına Bakan Günay’ın yanı sıra fuarın konuk ülkesi Arjantin’in Kültür Bakanı Enrique Meyer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, konuk ülkelerin bakanları, çok sayıda vali ve belediye başkanı katıldı.

“32 MİLYONA YAKIN MİSAFİRİ ÜLKEMİZDE AĞIRLAMAYI BAŞARDIK”
Törende bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’nin son yıllarda turizm potansiyelinde ciddi bir artış gösterdiğini belirterek, “Bugün neredeyse Türkiye’nin bütün illeri ve dünya ülkelerinin neredeyse yarısına yakını, artık İstanbul’da olmaya başladı. Bu, ülkenin büyük bir başarısı. İstanbul’da Doğu Akdeniz Turizm Fuarı artık yerel değil, uluslararası bir sergi olduğunu kanıtlıyor. Hem de Türkiye’nin dünya turizminde artık dikkat çeken, bilinen, belirgin ve markalaşan bir ülke olduğunu gösteriyor. Dünyada ekonomik bir kriz yaşıyoruz. Bazı siyasi sıkıntılar da var, bir takım bölgelerde ve bizim sınırlarımızda. Buna rağmen 2009, 2010, 2011’de biz artışımızı sürdürdük” diye konuştu. Günay, dünyadaki tüm sıkıntılara rağmen geçen yıl Türkiye’de yaklaşık 32 milyon turistin misafir edildiğini söyledi.


“TURİZMDE HEDEF İLK 5’E GİRMEK”
Türkiye’nin turizmde ilk 5 ülke arasına girmesi gerektiğini belirten Bakan Günay, “Türkiye, turizmde İngiltere’yi geride bırakan bir ülke oldu. 6’ıncı sıraya yerleştik. Dünyada Amerika ve Çin gibi 2 kıta, Avrupa’da İtalya, İspanya ve Fransa gibi 3 geleneksel turizm ülkesi var. Onun dışında dünyada yarıştığımız başka bir ülke yok. Ama biz kalitede en yukarıya çıkmaya, hem ilk 5’in içerisine girmeye, hem de hizmette, sunumda, turizm kalitesini yükseltmeye, ilk 5’in içerisine girmeye çalışıyoruz” dedi.
“Bu yıl Türkiye bir kaç başarının altına imza attı” diyen Bakan Günay, şöyle devam etti:
“İstanbul, 500’den fazla konuğu olan kongre turizminde 2012 yılında dünya birincisi oldu. İstanbul, bu yıl dünya ortalamasının üzerinde bir artış gösterdi. Biz İstanbul’un 5 milyonlarla telaffuz edilmesinden üzüntü duyuyorduk. İstanbul bu yıl 9 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırladı. Gelecek yıl inşallah daha önce Antalya’da yaptığımız gibi 10 milyonuncu ziyaretçiyi burada büyük bir törenle ağırlayacağız. Bu yıl ilk defa ülkemize 5 milyondan fazla Almanya’dan ziyaretçi geldi. Rusyalı ziyaretçilerin sayısı da 4 milyonun üzerinde gidiyor. Dünyanın her tarafından gelenler, ülkemizde en iyi şekilde konuk edilsinler ve ülkemizden mutlu ayrılsınlar. Bizim turizmdeki temel prensibimiz budur. Türkiye, Portekiz’de yapılan bir törenle Avrupa’nın en iyi turizm kuruluşu seçildi. Avrupa’nın en iyi turizm kuruluşu, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı seçildi. Bunun için çalışan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

“YABANCI ÜLKELERE MÜŞAVİRLİKLER AÇILACAK”
Bakan Günay, Türkiye’yi dünyada tanıtmak için çeşitli ülkelerde müşavirlikler açılacağını dile getirdi. Bakan Günay, “Türkiye’nin tanıtımı konusunda son yıllarda yeni adımlar atıyoruz. Bizim dünyada 40 kadar ülkede müşavirliğimiz vardı. 2012’de bir karar çıkardık, 2013’te uygulayacağız. Yeni ülkelerde yeni müşavirlikler açıyoruz. Rusya’da, Çin’de 2’nciyi açıyoruz. Geçmişte kapatılan Sidney’i, Kanada, Toronto’yu yeniden açıyoruz. Tunus’ta, Yunanistan’da ilk defa açıyoruz. Latin Amerika’da Sao Paulo’ya açıyoruz. Nicelikten çok niteliğe önem vererek, yatırımlar yapmaya çalışıyoruz. Türkiye turizmini tarihle, kültürle, geleneksel el sanatlarıyla, mutfakla buluşturmaya çalışıyoruz. Belli bir kültür ve gelir düzeyinde olan insanlar Türkiye’yi görmemişse hayatlarında bir eksiklik hissetsinler” ifadelerini kullandı.
Turizmin dünya barışına büyük katkı sunduğunu ifade eden Bakan Günay, “Dünyanın bütün turizmcileri, barışçıl bir dünya kurmak için çalışıyoruz. 20’inci yüzyılın ülkeleri, halkları, dinleri, dilleri birbirine kırdıran kötü hatıraları geride kalsın. Barışçıl, kardeşçe bir dünya kurulsun” diye konuştu.

ONUR KONUĞU ARJANTİN
Fuarın onur konuğu olan Arjantin Kültür Bakanı Enrique Meyer, Türkiye’de bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Bu yıl fuarın onur konuğu olmak benim için büyük bir mutluluk” dedi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da, dünya kültürlerinin kaynaşmasına dikkat çekerek, fuarda emeği geçenlere teşekkür etti.
Açılışın ardından Bakan Günay ve beraberindeki konuk bakanlar, Arjantin’in geleneksel dansı tangoyu izledi. Fuarda stantları gezen Bakan Günay’a yabancı konuklar da yoğun ilgi gösterdi. Kendisine takdim edilen hediyeleri kabul eden Günay, yöresel yiyecek ve içecekleri de tatmayı ihmal etmedi.

www.mudurnuhaber.com

 

SU KUYULARINA SAYAÇ TAKILACAK

SU KUYULARINA SAYAÇ UYGULAMASI GELİYOR

Mudurnu ilçesinde faaliyet gösteren Eskioğlu Mühendislik Firma Yetkilisi Jeoloji Mühendisi Kürşad ESKİOĞLU derin Kuyu sahiplerinin dikkat etmesi gerekli bir uygulamanın Şubat ayına kadar süreceğini ifade etti.

 

DİKKAT ! SON GÜN 13 ŞUBAT 2013

Eskioğlu, Mühendisliğimize gönderilen DSİ Genel Müdürlüğünün 12/11/2012 tarih ve 152-536985 sayılı yazılarında: 12 Kasım 2012 tarihinden itibaren açılan kuyulara sayaç takılması uygulamasına başlanıldığı belirtilmektedir. Buna göre Bölge Merkezimize veya Şubemize 12 Kasım 2012 tarihinden itibaren yapılan kullanma belgesi başvurularında kuyulara sayaç takılmadan belge verilmeyecektir.

Kullanılacak sayaç; adi sayaç olmayıp uzaktan kontrollü su sayacı veya elektrik sayacı (OSOS) olacaktır.

Eskioğlu , Ayrıca, eski belgeli kuyulara sayaç takılması için yönetmelikte öngörülen süre 13 Şubat 2013 tarihinde sona ereceğinden belge sahiplerinin bu tarihe kadar ilgili şubeler kanalıyla bölge müdürlüğümüze dilekçe ( dilekçe ekinde eski kullanma belgesi , kullanma belgesi isteme dilekçesi , taahhütname ve teknik sorumlu mühendis tarafından yapılacak enerji hesabı ile birlikte) başvuru yaparak kuyularına sayaç takmaları gerekmektedir. Bu tarihe kadar başvuru yapmayanların belge hakkı hukuken sona ereceğinden kuyuları kapatılacaktır.

Jeoloji Mühendisi Kürşad ESKİOĞLU Sondaj Kuyusu sahiplerinin ileride mağdur olmamaları için gerekli bilgileri yetkililerden alabilirler dedi.

Adres : Seyrancık Mah. Filibeliler Sok. No:12 Mudurnu/BOLU (Pazaryeri Yanı )

GSM : 0 536 357 55 83

www.mudurnuhaber.com

 

Kış hastalıklarından korunma yolları

Kış hastalıklarından korunma yolları

Kış aylarında artış gösteren hastalıklar en çok çocukları etkiliyor. Kapalı ve kalabalık mekanlarda daha fazla vakit geçirmek, okul ve kreş ortamı gibi etkenler çocukların daha sık hastalanmasına neden oluyor.

Kış aylarında sık görülen hastalıklar

Hastalık yapan mikrop ve mikroorganizmaların havadaki yoğunluğunun artması, soğuk havadan dolayı vücudun daha fazla enerji harcayıp yorgun düşmesi, kapalı ve kalabalık yerlerde iç içe yaşamak kış aylarında hastalıkların artmasına neden olan etkenlerdir. Soğuk algınlığı, nezle, grip, bademcik iltihabı, soluk borusunun iltihabı, sinüzit, orta kulak iltihabı gibi hastalıklar kışın çocuklarda daha sık görülmektedir. Bu hastalıkların çoğu ayaktan tedavi edilebilmektedir. Her çocuğun hastalıklara karşı direnç kazanması için bu hastalıkları geçirmesi gerekmektedir.

Dış ortamdaki soğuk, nemli hava, rüzgar; ev, araç içi ve işyerleri gibi kapalı alanlarda ısıtmaya bağlı kuru hava cildin dengesini daha da fazla bozar. Soğukta yüzeysel kan dolaşımı etkilenir, damarlar büzülür, dolaşım yavaşlar; buna bağlı olarak cilt üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturan sebium üretimi, hücreleri birbirine bağlayan seramidler azalır, cildin koruma görevi zarar görür, su kaybı olur. Kişi cildinde hassaslık, kızarma, nedensiz yanma hissi duyar, hatta pullanmalar, çatlamalar oluşabilir. Bu koşullardan yüz, eller gibi açıkta olan yerler ilk önce etkilenir. Sağlıklı bireyde bunlar görülürken cildin zaten hassas olduğu bazı durumlarda şiddetlenmeler olur. Seboreik dermatit dediğimiz rahatsızlıkta kızarmalar, pullanmalar şiddetlenir, atopik dermatit dediğimiz durumda kaşıntılar çok şiddetli olabilir, uygunsuz giysi, ayakkabı kullanımı sonucu mantar hastalıkları aktif hale gelebilir.

Aile fertlerinde, kadın-erkek her yaş grubu hemen hemen aynı şekilde etkilenirken özellikle yaşlılarda kuruluk daha fazla olduğu için su kaybının artmasıyla kaşıntı, soyulma ve çatlamalar daha belirgin olur.

Kıştan en az etkilenmek için

Dışarıda soğuk, rüzgar, yağmur; ev, büro, arabalar, mağaza gibi kapalı mekanlarda ısınma ile oluşan kuruluktan korunmalıyız. Yüz ve eller daha çok etkileneceği için, yüzümüzü ve ellerimizi sabah akşam, akşam daha yoğun olmak üzere nemlendirmeliyiz. Makyaj temizlenirken alkolsüz bir temizleyici kullanmalı, alışkın olduğumuzdan daha yoğun, daha zengin bir krem kullanmalıyız.

Yaşadığımız ortamı nemlendirmek önemlidir. Dış ortamla ısı farkını çok açmamak için iç ortam ısılarını 20 derece civarında tutmak,%30 nemli olmasını sağlamak önemlidir. Basit bir önlem olarak radyatörlerin üzerine su koymak ortamı nemlendirecektir.

Kıyafetlerin sürtünmesi, dar, yünlü veya sentetik katkılı giyeceklerde cildin kurumasına yol açar. Vücudun hava almasını sağlayan pamuklu dokumalar tercih edilmeli, ince ama kat kat, soğan zarı gibi giyinmeye çalışılmalıdır.

Duş veya banyo sıcak olmamalıdır, sıcak su cildi daha da kurutur. Sık sık keselenmekten kaçınılmalı, temizlenirken gliserinli,yağlı sabunlar tercih edilmeli,banyo sonrası vücut sürtme hareketinden kaçınılarak,yumuşak hareketlerle kurutulmalı,nemlendiriciyi bu aşamada kullanmaya özen gösterilmelidir.Losyondan ziyade, daha yoğun olan krem formu tercih edilmeli,mümkünse kokusuz olmasına dikkat edilmelidir.

Dekolte, dirsek, diz, topuk gibi kırılgan, çatlamış veya çok kuru bölgelere daha fazla özen gösterilmeli, yağlı kremlerle (tatlı badem yağı gibi) masaj yapılmalıdır.

Eller çok sık yıkandığı için soğuğa özellikle hassastır, çatlamalar, soyulmalar hatta yer yer kanamalar olabilir. Gliserin veya gliserollü bir sabun kullanılmalı, suyla teması mümkün olduğu kadar azaltmalı, deterjanla temas gerekiyorsa muhakkak eldiven kullanmalıdır. Dışarı çıkarken nemi, yünlü eldivenlere göre daha iyi tutan deri eldivenler tercih edilmelidir. Günde birçok kez koruyucu el kremleri uygulanmalı, gece yatarken yoğun bir tabaka halinde yedirmelidir.

Dudaklarımızda yağ bezi olmadığı için soğuktan ve kuruluktan çok çabuk etkilenirler, dudakları sık sık ıslatmak kurumasını, çatlamasını kolaylaştırır. Yağlı, besleyici bir dudak kremi her zaman elimizin altında olmalı, sık sık dudaklara uygulanmalıdır.

Kış aylarında beslenme önemlidir; A,B,C vitaminlerinden zengin, bol meyve sebze, balık veya ağızdan omega 3, badem, fındık, ceviz gibi kuruyemişlerin tüketimi sağlanmalıdır. Sigara dolaşımı etkilediği için hasarı arttırır, onarımı geciktirir. Bu nedenle sigara içilmemeli, içilen ortamlardan da uzak durulmalıdır.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Yazının başlığı ve konusu Almanya Augusburg’tan Notlar olacaktı ancak Türkiye
deki arkadaşlar ve sosyal medyadan yoğun istek geldi; projenin adının ne olduğu ve kim
tarafından düzenlendiğine dair. Katıldığımız projenin adı;
T.C.
Avrupa Birliği Bakanlığı
Avrupa Birliği Eğitim Ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
Leonardo Da Vinci – Hareketlilik Projeleri
(Avrupa Birliği Projesi)
Konu başlığı; Bolu’nun Tatil beldesi ve Abant Gölü diyarı Mudurnu ilçesinin
iç ve dış Turizm Potansiyelini artırmaya yönelik bazı Avrupa birliği ülkelerindeki
profesyonel Organizasyonların ve faaliyetlerin incelenmesi. Projenin Ulusal Ajans ve
SETA tarafından düzenlendiğini ve değişik Türk ortakları olduğunu biliyorum.
Almanya’ya geldikten sonra Mudurnu’dan geziye biz neden katılamadık diye
soran arkadaşlar oldu ben buna en son cevap verebileceklerden biriyim. Nedenine gelince
“Mudurnu da Turizm ve tanıtımla yeterince ilgilenmediğim için” ilk yazılan listede
ben yoktum. Son anda Programın konu başlığından haberim olup ta Mudurnu için böyle bir
proje olacak ve benim ismim yok? Ben böyle bir projeye katılmaya uygun değilsem kim
uygun diye sorduğumda en uygun sensin dendi. Peki, neden ismim yok o zaman dedim?
Tamam, birini siler seni yazarız dediler yani ben rahmetli Erbakan hocanın deyimiyle kerhen
yazıldım.
Bunun için gidenleri kim organize etti meslekleri ne Mudurnu ya ne katkıları olacak
diye sorarsanız www.mudurnuhaber.org sitesinde İlhami bey haber yaptı Belçika ve Almanya
katılan listeleri ve mesleklerini oradan görebilirsiniz.

Almanya Augusburg’tan Notlar;
İki Kasım günü sabaha karşı kafile olarak Mudurnu’dan ayrıldık. Sabiha Gökçen hava
alanından Almanya ve Belçika’ya giden ekipler ayrıldı. Almanya gurubu olarak saat 11.05
te uçağa binip yaklaşık iki buçukta Münih hava alanına inip servisle bir saatlik yolculuktan
sonra Augusburg’ta kalacağımız otele yerleştik. Şimdiden gezi projenin amacına ne kadar
uygun olacağını bilmiyorum!
Uçaktan indiğimden itibaren servisle giderken bir taraftan etrafı gözlemeye başladım.
İlk edindiğim izlenimler;
Tarlaların hepsi düzenli ve tarım yapılabilir durumda her taraf su kanalları ve tarlalara açılmış
asfalt yollarla çevrili idi.
Tarlalarda karaca yavruları serbestçe geziyor kimse vurmuyordu
Yol kenarlarında görüntü kirliliği yaratan kablolar yoktu
Şehirde kimse kornaya basmıyordu
Yerlerde çöp yoktu
Kırmızı ışıkta geçen, telefonla bağırarak konuşanlar yoktu, beş yüz yıllık binaları yıkıp rant
için müteahhit’e vermediklerinden her yer on beşinci yüzyıldan kalan binalarla dolu idi.
İnsanlar elektronik marketler yerine her köşe başında bulunan kitapçılara doluşuyordu.
Sokakta başıboş gezen sokak hayvanları yoktu.
Sabah altıdan itibaren günlük yaşam başlıyor akşam erken saatlerde herkes dinlenmeye
çekiliyor…
Dizi ve tv kirliliği yerine insanlar evlerinde aileleri ile vakit geçirmeyi tercih ediyordu.
Bavyera bölgesi soğuk olmasına rağmen işe gidenlerden pek çoğu bisikleti tercih ediyorlardı.
Alman toplumu Hitler faşizminden sonra ırkçılığın kötü bir şey olduğunun farkına varmış ve
geçmişi ile yüzleşmesinin bir ifadesi olarak ziyaret ettiğimiz meslek okulunun sınıf kaplarına

SCHULE OHNE RASSISMUS
SCHULE MIT COURAGE
(mealen “ırkçılık insanoğlunun yüz karasıdır” afişleri

asmışlardı.)

Kuşkusuz bir toplumu tanımak için uzun zaman lazım… Geçmiş genetik kodlarını
yaşam biçimini tanımadan yapılan her yorum yüzeysel gözlem olur benim yaptığımızda
sadece gözlem.

Augsburgta bu gün ziyaret ettiğimiz Mozart’ın babasının evinde turizm yetkilisin
yaptığı sunumda sordum. Belediyelerde Kültür birimi kanunla ikinci dünya savaşından sonra
1945 te resmileşmiş. Şu an Belediye ve özel şirket Augsburgu tanıtıyor.Yılda yaklaşık altı
yüz elli bin ziyaretçi alan bir yer rehberlik hizmetine çok önem veriyorlar guruplara iki rehber
tanıtım yapıyormuş biri anlatarak diğeri de epik tiyatronun da kurucusu olan Augsburg
doğumlu Bertolt Brecht’ten kısa tiratlar ve Mozart’tan parçalar söyleyerek turistin ilgisini
daha fazla çekiyorlarmış. Birde ellerinde tarihi değer ifade eden ne varsa korumasına ve
tanıtımına çok önem veriyorlar. Bizim evlerimizde bulunan sıradan objeleri bile koruma
altına almışlar. Okullarda yazı tahtasının kalitesi yerine eğitime önem veriliyordu. Her şey
vatandaşa güven odaklı olduğundan metro ve otobüslerde bilet kontrolü çatılarda çanak anten
yoktu.

Mozartın evinden kaldığımız otele dönerken yollara caddelere bakıp tarihi bir kiliseyi
ziyaret ettim. Tramvay raylarını eski kesme taşların arasına yapmışlar bir an düşündüm
acaba biz aldığımız için Andezit taşı bulamadılar mı diye? Yaptıkları yeni binalara bile eski
binadan söktükleri kapıları takmışlar.

Yerleşik kültürel birikime rağmen olumsuz olan birçok şeye şahit oldum,

Sokakta yürüyen insanların yüz ifadesinde yaşama dair ışık azdı.

Sokakta simitçi, çaycı köşe başında berber sokakta kedi, kuş yoktu. el ele tutuşanlar, küfürlü
konuşanlar telefonda bağırarak konuşanlar kırmızı ışıkta geçenler yok trafikteki ışıklar
engellilerin geçişine gör yapılmıştı. Nüfus yaşlı ve sokakta hamile bayanlar yoktu. Kitap
marketlerinde bayram ve yılbaşı kartların başında insanlar vardı. Birde normal musluktan
akan sular bizim piyasada satılanlardan daha kaliteli.

Mehmet Cantürk

Almanya Augsburg 05.12.2012

Not: Almanya Augsburg Gezi ve Fotoğraflarını görmek isteyenler Facebook: Mehmet
Cantürk sayfasından Almanya fotoğraflarını görebilirler.

www.mudurnuhaber.com

 

BAYRAM OLA

BAYRAM OLA

Bu gün Kurban Bayramı. Dün sabah namazından itibaren başlayıp, bayramın dördüncü günü ikindi vaktine kadar farz namazlardan sonra kadın-erkek herkese vacip olan ‘Teşrik Tekbirleri’nin inananların dudaklarından döküldüğü, duaların ve özellikle hacıların dillerine pelesenk ettikleri ‘Lebbeyk nidalarının ufuk ufuk kainatı kapladığı, gönülleri fethettiği, mukaddes mekanları gergef gibi işlediği, buram buram müstesna zamanları mübarekleştirdiği, nakış nakış atmosferimizi güzelleştirdiği Bayram günleri… Nemlenen gözlerden yanaklara süzülen damlaların hüzün mecrasında, buruk dillerin titrek dudaklarından dökülen ‘Allahu Ekber, Allahu Ekber, Bismillahi Allahu Ekber’ tekbiriyle kesilen kurbanlıkların maddesi değil, yalnız niyetlerin, ihlasların, duaların ve takvaların helezon bir aşkla arzdan arşa ulaştığı Bayram günleri…

Kurban: sözlükte, yaklaşmak, kişiyi Alah’a yakın olmasına vesile kılan  şey anlamlarına gelir. Dini terim olarak kurban: ibadet maksadıyla belirli vakitte belli nitelikleri taşıyan hayvanı usulüne uygun kesmektir. Buna Arapçada udhiyye denir. 

Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.

Günümüzde herkes bir şekilde kendini sevdiğine kurban ediyor. Kimi kara sevdasına kimi bir başka şeye kurban oluyor. En kıymetli sermaye olan ömür, hep süfli şeylere kurban ediliyor. İşte İbrahim ve İsmail, insanın adi şeyler uğruna harcanmaması için en yüce değer uğruna adamanın ve adanmanın yolunu gösterdi. Kurbanın sembolize ettiği derin hakikat budur. Bu hakikati anlamayan için kurban bir “hayvan”, kurban bayramı da “et festivali”dir.

Kurban ilk insandan itibaren âdemoğluna Yüce Rabbimizin emrettiği çok önemli bir ibadettir. Malum Hazreti Adem’in oğulları Habil ile Kabil Allah’a Kurban sunmuşlar ve Yüce Mevla tam bir teslimiyet ve Allah’a saygı içinde sunulan Habil’in kurbanını kabul edip diğerinin kurbanını kabul etmemiştir. O günden bu güne kadar bütün inananlara Cenabı Hak şükür ve yakınlaşma aracı olarak kurban kesmeyi emretmiş ve bu günü de mü’minler için bir bayram günü ilan etmiştir.

Allah’a yaklaşma vesilesi olduğu gibi aynı zamanda insanların gönüllerinin birbirlerine yaklaşmasına da vesiledir kurban. Dünya üzerinde her gün milyonlarca hayvan boğazlanmakta fakat cebinde parası olan sadece bu etlerden alabilmektedir. Kesilen Kurban ve dağıtılan etlerle kişi bir anlamda diğergamlığını ve aynı zamanda Müslüman kardeşine karşı isar görevini yerine getirmektedir.

Kurban Bayramı, insani duyguların ön plana çıktığı fakir fukaranın farkına varıldığı, paylaşım duygusunun verildiği manevi hissiyatın yaşandığı mübarek bir bayramdır. Yüce Rabbimizin bizim kestiğimiz kurbanlara ihtiyacı yoktur. Rabbimiz biz insanlara bu vesile ile bir kez daha birlikteliğin, paylaşımın fakirin, yoksulu kardeşçe kucaklamamız gerektiğini hatırlattığı kutsal bir Bayram.

Kültürümüzde bayramlar kaynaşma vesilesidir. Bu özel günlerde büyükler ziyaret edilerek elleri öpülür. Hastalar ziyaret edilerek hâl hatırları sorulur. Eş-dost ve akrabalarla hediyeleşerek gönülleri alınır. Böylece bayramların gerçek gayesi olan sıla-i rahim ve yakınlaşma gerçekleştirilir. Fakat günümüzde ne yazık ki bu saydıklarımızın çoğu yapılmıyor. Bu çağ birçok şeyi yozlaştırdı. Bayramlarımız da bu yozlaşmadan nasibini aldı. Bayram deyince işten kaytarma ve tatil akla geliyor. Bayramlar tatillere vesile kılınıyor. Turizm şirketlerinin organizasyonları ile aileler soluğu bir tatil beldesinde alıyor. Büyüklerin bayramları ancak telefon aracılığıyla kutlanıyor. Bu durum, dedeyle torunun kaynaşmasını engelliyor. Zamanla sevgi bağları da çözülüyor.

Kurban biz Müslümanlar için bir şiardır, semboldür. Müslümanlarının teker teker şiarlarını kaybettiği günümüzde bir şiarı yaşatmanın ne derece zor ve de sevaba mazhar olacağı kuşkusuzdur. Şiarımızı koruyamazsak her şeyimizi kaybederiz.

            Bu duygu ve düşüncelerle dünyanın dört bir tarafında bir şekilde zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz başta olmak üzere bütün sıkıntı içerisinde olan kardeşlerimizin bu bayram vesilesiyle sıkıntılarını aşmalarını Yüce Mevladan niyaz ediyorum. Kadirşinas milletimizin de bayramını en kalbi duygularla kutlar tüm insanlığa barış huzur ve emniyet getirmesi dilerim.

 

        Adnan BALTACI

 Mudurnu Müftü Vekili

SAMAN FİYATLARI DURDURULAMIYOR

SAMAN FİYATLARI DURDURULAMIYOR

Saman fiyatı 1 ayda yüzde 316 artınca süte yüzde 25 zam geleceği belirtiliyor.

İthalatın da etkisiyle kısa dönemde ette artış beklenmiyor; ancak dişi hayvan kesimlerinde artış görüldüğü ifade ediliyor.

Mudurnu ilçe Hayvan Pazarında köylerden getirilen Büyükbaş hayvanların çoğu fiyatların düşük olmasından dolayı satılamadan geri dönüyor.

Mudurnu ilçesi Delice Köyünde ikamet eden ve hayvancılık yapan Mehmet TELKEŞ Saman bu yıl çok pahalandı, hava şartları nedeni ile Buğday ve Saman olmadı,1 Balya Saman 12-15 Tl arası, Yem fiyatları deseniz aldı başını gidiyor, üreticinin hali harap,  yetkililer buna bir çözüm bulmalı, yoksa 2-3 aya kalmaz Mudurnu ve çevresinde Büyükbaş Hayvan kalmayacak, her kes malını elinden çıkarmayı düşünüyor dedi.

Maliyetleri artan besicilerin bir kısmı dişi hayvanlarını kesimhaneye götürürken, fiyatı 70 kuruş olan çiğ sütün, 1 lira olması gerektiğini belirtiyor.

www.mudurnuhaber.com

 

Teravih namazı çıkışı Vefat etti (Düzeltme)

Teravih namazı çıkışı Vefat etti

Mudurnu ilçesi Ordular Köyünden İsmail ORHAN ın Kardeşi Mustafa  ORHAN (51)  Teravih namazını Köy camiinde kıldıktan sonra, Cami çıkışında yere yığıldı. Komşuları su ile serinletmeye çalıştı.                                

 112 Acil arandı, ekipler Köye gelerek Mustafa ORHAN ı olay yerinden alıp, gerekli müdahaleyi yaptılar. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Mustafa  ORHAN hayatını kaybetti. Orhan’ın Kalp krizi geçirdiği ve buna bağlı olarak hayatını kaybettiği ifade edildi.

Mustafa ORHAN ın Cenazesi 27 Temmuz 2012 Cuma günü saat 10.00 Köy Camii önünde kılınan Cenaze namazına müteakip Köy mezarlığında toprağa verildi.

Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

 

Not: Haberde İsmail ORHAN ın Kardeşi Mustafa ORHAN Vefat etti diye duyurulması lazımken İsmail ORHAN Vefat etti diye yazılmıştır. Elimizde olmayan Bu karışıklıktan dolayı özür dileriz. Mudurnu Haber olarak amacımız,  ilçe dışındaki yakınlarının  Cenazeye icabet etmesi için haber yaptığımızdan dolayı bir yanlışlık yaşanmıştır. Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

ESNAF SANATKARLAR DİKKAT

Mudurnu ilçesi Esnaf ve sanatkarlar  Odası Başkanlığında Mudurnu Meram Lokantasında  Aylık istişare toplantısı yapıldı.

Toplantıda Esnaf ve Sanatkarların içinde bulunduğu zorluklar konuşuldu ve çözüm yolları arandı.

Toplantı sonrasında ESNAF ve Sanatkarlar ile ilgili Bir Basın bildirisi yayınlandı.

Esnaf ve sanatkarlarımızdan doğrudan veya bağlı oldukları oda başkanları
tarafından bizlere iletilen sorunlarımız ile ilgili yaptığımız girişimler sonucunda;
Esnaf muaflığı ve basit usulde vergilendirme konularında değişikliklerin
de yer aldığı 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair (Torba) Kanun 15 Haziran 2012
tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kanun ile ESDEP Planında da yer atan esnaf ve sanatkâr
sorunlarına ilişkin üç tedbir gerçekleşmiş bulunmaktadır. Buna göre,

1.
Kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere,
el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve
ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık,
keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar
gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek
kollarında faaliyette bulunanlar esnaf muaflığı kapsamına alınarak gelir
vergisinden muaf tutulmuşlardır.

2.
Gelir vergisinden muaf esnaf ve sanatkârlarımız, talep
etmeleri halinde ilgili vergi dairelerinden “Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi”
alabileceklerdir.

3.
Bilindiği üzere, daha Önce gerçek usulde vergilendirilmiş
olanlar ve herhangi bir nedenle basit usulden gerçek usule geçmiş olan esnaf ve
sanatkârlar bir daha hiçbir şekilde basit usule dönememekteydiler.

6322 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, gerçek usulde vergilendirilen
esnaf ve sanatkârların, tekrar basit usule dönebilmelerine imkân sağlanmıştır.
Buna göre; gerçek usulde vergilendirilen esnaf ve sanatkârlardan basit usule
tabi olmanın şartlarını arka arkaya iki hesap dönemi boyunca taşıyanlar, yazılı
talepte bulunmaları halinde yeniden basit usule dönebileceklerdir.
Söz konusu uygulana 01.01.2012 tarihinden itibaren başladığından, 2012
ve 2013 yıllan içerisinde basit usule tabi olmanın şartlarını taşıyan gerçek usulde
vergiye tabi esnaf sanatkârlarımız, yazılı olarak başvuruda bulunarak 2014
yılından itibaren basit usulde vergilendirileceklerdir.

4. Daha önce 6111 sayılı (Torba) Kanundan yararlanarak kamuya olan
vergi, prim ve benzeri borçlarını yeniden yapılandırdığı halde yapılandırılmış
borç taksitlerini süresinde ödemediği için yapılandırma hakkı kaybolan esnaf ve
sanatkârlarımıza bir hak daha verilmiştir. Bu kapsamda, taksitlerini süresinde

ödemediği için 6111 sayılı Torba Kanundan yararlanma hakkı kaybolan esnaf
ve sanatkârlar, bu borç taksitlerini Ekim/2012 ayının sonuna kadar ödemeleri
halinde yapılandırmadan yararlanma haklarına yeniden sahip olabileceklerdir.

6322 sayılı Kanunla yapılan ve yukarıda kısaca açıklanan konularda
uygulamaya ilişkin olarak Maliye Bakanlığınca yayımlanacak tebliğler daha
sonra esnaf ve sanatkarlarımıza duyurulacaktır.

www.mudurnuhaber.com

 

Meterolojiden çok önemli uyarı!

Bu hafta bahar yağmurları Türkiye’nin tamamında etkili olacak. Uzmanlar, selin yanı sıra ani hava değişiklikleriyle yıldırım düşeceği uyarısı yaptı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü hafta sonuna kadar bahar yağmurları uyarısı verdi. Önümüzdeki 10 gün boyunca Türkiye’nin neredeyse tamamının yağış sisteminin etkisi altına alacağını belirten Meteoroloji, kısa süreli, yerel, sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların taşkınlara neden olabileceğine dikkat çekti. Uzmanlar sel riski konusunda da uyardı ve ekledi: “Yıldırım düşmesi vakaları da can alabilir, aman dikkat!”

“AĞAÇ ALTINA SIĞINMAYIN”

Ahmet Uçar (Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava tahminleri Şube Müdürü): Yurdumuzun iç ve doğu kesimlerinde geçtiğimiz hafta bahar mevsimine uygun kısa süreli sağanak yağışlar etkili oldu. Buna ilave olarak yurdumuzun yeni bir yağışlı hava kitlesinin etkisine gireceği ve önümüzdeki hafta boyunca büyük bir bölümünde bu yağışların etkili olacağı tahmin edilmektedir. Hava sıcaklıklarında önemli bir değişiklik olmayacak. Yağışlar çok local olacak, örneğin Ankara’nın bir mahallesinde yoğun yağış görülebilir. Bu sel değil ama taşkınlara yol açabilir, başka bir yerde hiç görülmeyebilir. Gök gürültülü sağanak yağış beraberinde şimşek ve yıldırımı da doğurur. Bu nedenle yıldırım çekebilecek ağaç dibi gibi yerlere sığınmak doğru olmaz. Özellikle iç Anadolu’da çiftçilerimize bu yağışlar ekinleri için çok iyi gelecek, faydalı olacak.

“NOKTASAL UYARI ŞART”

İsmail Küçük ( Meteoroloji Mühendisleri Odası Eski Başkanı): Ani yağışların sel tehlikesi doğurabileceğini biliyoruz. Bu tip hava sıcaklıklarındaki ani artış sağanak yağışla birlikte yıldırım düşmesi riskini de doğuruyor. Ancak Meteoroloji artık son derece hassas ölçüm yöntemleri ile çalışıyor. Yağış ve fırtınayı 20 dakika önceden bile tespit edebilirler. Uyarıların bölge bazında ve genel olması yerine yerel ve noktasal olması gerekir. Bugün hangi ilin hangi ilçesinde ne kadar yağış beklendiğinin biliniyor.

Hafta sonu hava nasıl olacak Son değerlendirmelere göre cuma günü Akdeniz kıyıları dışında, yurdun tamamında yağış bekleniyor. Yağışlar genellikle sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde olacak. Bu yağışların yurdumuzun kuzeydoğusu, Marmara, Kuzey ve İç Ege, İç Anadolu ile Batı ve Orta Karadeniz’de etkili olması öngörülüyor. Cumartesi İstanbul’da gök gürültülü sağanak yağış bekleniyor. Pazar günü ise İstanbul’da yağış yok. Pazar günü yağışların yurdun kuzey ve doğu bölgelerinde etkili olmaya devam edeceği, Karadeniz, Marmara’nın doğusu, İç Ege, Akdeniz’in dış kesimleri, İç Anadolu ile Doğu Anadolu bölgesinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış olacağı tahmin ediliyor. Bu yağışlı hava kütlesi 10 gün boyunca Türkiye’yi etkisi altına alacak.

Mudurnu Böylemi Tanıtılacak tı ?

Mudurnu Böylemi Tanıtılacak tı ?

Yıl 1993 ten bu yana çeşitli yyaın organları ile Mudurnu ilçemizin Turizm, Kültür ve Yaşam örneklerinin tanıtımı, için uğraşır dururuz.

MUDURNU 11 YAŞINDA KIZ 8 AYLIK HAMİLE www.mudurnuhaber.com 

BU GÜN MUDURNU’YU TÜM DÜNYA DUYDU

Bu gün Mudurnu ilçesini Tüm Dünya duydu. Ama ne ile duydu, 11 Yaşındaki Bir kızın 8 Aylık Hamile haberi ile duydu. Mudurnu için bu Haber kötü bir not olmuştur.

İŞİN ASLINA GELİNCE
Gazetelerin ilk sayfalarından ve Tv lerin Ana haber bültenlerine konu olan 11 yaşındaki Kızın Bolu nun Mudurnu ilçesinde 8 Aylık Hamile Haberi, tam olarak doğru değildir.

İşin aslına bakacak olursanız, Hamile olan Kız 11 yaşında olmadığı, kızın Ailesi tarafından Nüfusa geç yazdırıldığı için yaşının küçük görüldüğü belirtiliyor.

Kızın yaşının 18 i Nüfus Cüzdanında doldurmadığı içinde İmam Nikahı ile Evlilik yaptırıldığı ve hamile kalması sonucunda da sancısının tutması ile bu olay Türkiye ve Dünya ya çığ gibi yayılarak duyuruldu. Aslına bakarsanız, o kadarda abartılanlar gibi değil, olayın iç yüzü.

Bolu Mudurnu Alpagut Köyünde yaşayan Aile Askerliğini yapmış oğullarına bir Eş Bulmak için Ağrı Patnos tan bir gelin adayı bulurlar. Buna benzer olaylar Türkiye nin değişik il ve ilçelerinde her gün yaşanan olaylardır. Evlenemeyen, Erkeklere bir vesile ile Doğu bölgesinden Başlık Parası denilen bir adet ile Kız verildiği Filmlere bile konu olmakta ve bu herkes tarafından bilinmektedir. Buradaki tek problem, kızın Nüfus Cüzdanındaki yaşının 11 yazmasıdır, oda bahsettiğimiz gibi, Aileden kaynaklanan Nüfus Cüzdanını geç aldığı için yaşanmıştır.

Konu ile ilgili detaylı bilgi edindikten sonra tekrar sizler ile paylaşılacaktır.

www.mudurnuhaber.com

 

Modern Kümesler Kendi Elektriğini Kendisi üretebilir

Son yıllarda gelişen Teknoloji sayesinde değişik yollardan Elektrik üretimi sağlanmaya Ülkemizde de başlandı.

Bunlardan bazılarıu ise, Biogaz sistemi ile Elektrik Üretimi,Rüzgar dan Elektrik Üretimi ve şimdide Güneş ten Elektrik Üretimi Ülkemizde de yaygınlaşıyor.

GÜNEŞ TEN ELEKTİRK ÜRETİMİ İLE PİLİÇ YETİŞECEK www.mudurnuhaber.com
GÜNEŞ TEN ELEKTİRK ÜRETİMİ İLE PİLİÇ YETİŞECEK www.mudurnuhaber.com

        TAVUK KÜMESLERİ GÜNEŞ ENERJİSİ İLE AYDINLANACAK

Çeşitli ülkelerde Proje çalışmalarını yüğrüten ve Türkiye genelinde de çalışmalara Başlayan  SOLAR UZEL  Proje danışmanı Mustafa UZEL , bu sistemler ile Bolu ve genelindeki Modern Piliç yetiştirme Kümeslerinin aydınlatılmasının Güneş panelleri sayesinde yapılabileceğini belirtti. 

Uzel, Büyük ve Modern Kümesler için  Güneşten Elektrik üretimi konusunda örnek bir maliyet tablosu açıkladı.

Sebekeye bagli 10 KW lik gunes paneli sistemi fiyatlandirmasi.

 Saatte 10 KW verecek gunes paneli sistemi icin,
1 panel (180 W): 1,58 x 0,808 = 1,27664 metre kare olup saat basi 10 KW icin toplam 556 panel gerekmektedir. 56 x 1,27664 = 71 metrekare.

Yani saatte 10 KW uretimi icin 71 metrekare yere ihtiyaciniz olacaktir.
Yaz kış  butun senenin guneş radyasyonunu kullanma gundelik ortalamasi 7,2 saatdir.

7,2 x 365 x 10 =  Paneller ortalama olarak senede 26280 KW elektrik uretimi saglayacaktir.

Elektrik fiyati 0,32 ytl kurustan hesap edersek, 0,32 : 2 = 0,16 euro cent yapmaktadir.

Yillik panel uretiminden kazanciniz: 26280 x 0,16 = 4205 eurodur.
Saatte 10 KW lik bir sistem icin panel ve gerekli malzemelerin size teslim fiyati 20000 eurodur.

1KW 250 euro iscilik (x 10KW) ve 2100 euro invertor masrafi eklenmektedir. Buna gore 10 KW lik bir sistem icin ortalama 4600 doseme ve invertor masrafi eklenmektedir.

Toplam Masraf 24600 eurodur.

Masraflarin amorte suresi: 24600 : 4205 = 5,8 yildir. Yani panel systeminin tamamen alimi, dosenmesi ve islevsel hale getirimi icin vereceginiz masrafi ortalama 5,8 sene icerisinde amorte edebileceksiniz.

Ayni zamanda kendi elektrigini ureten Hotel gibi sirketler onumuzdeki donemlerde yenilebilir enerji yasalarindan yararlanabilecekler. Avrupa birligi uyelerinde mesela Hollanda Almanya da kendi elektrigini uretene devlet KW saat uretim basi 0,33 cent odemektedir. Kendi elektriginizi ucretsiz hale getirdiginiz kendi uretiminiz devletten arti para almaniz mumkun olacaktir. AB ye uyum reform ve yasalari cercevesinde Turkiye de de bu yasalar yururluge girecektir.

Her halukarda herhangi bir devlet yardimi olmadan dahi 5-6 sene icerisinde yukarda belirttigim gibi butun masraflari cikarmaniz mumkun. Daha detayli bilgiler icin lutfen sorularinizi iletiniz.

Mustafa UZEL UZEL SOLAR ENERJİ  e_mail:info@solaruzel.com

www.solaruzel.com

www.mudurnuhaber.com