Necati YAŞLI devam dedi

Mudurnu Esnaf ve Sanatkarlar odası  genel kurulu yapıldı.

 Necati YAŞLI devam dedi

Mudurnu Belediye Düğün Salonunda gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısına Mudurnu ve Taşkesti beldesinden çok sayıda üye katıldı. Çoğunluk sağlanması ile birlikte Kurul toplantısı başladı. Başkan Necati YAŞLI Üyelere geçmiş yıllarda yapılan faaliyetleri okudu.

Daha sonra  söz isteyen üyelere söz verildi ve toplantı sonrasında  yeni Başkanlık ve yönetim kurulu seçimleri için oy kullanılmaya geçildi.

Kongrede  Esnaf ve Sanatkârlar odası başkanlığına  üç liste katıldı.  Birinci Listede  Necati Yaşlı diğer Listede Rafet KAYMAZ ve üçüncü listede ise Fatma ALP Başkanlık için yarıştı.

153  üyenin katıldığı  Kongrede seçim sonuçları saat 17.00 de açılan  sandık sonrasında belli oldu. Rafet KAYMAZ  ( 15) Fatma ALP ( 56) Necati YAŞLI ise 82 oy aldı. Buna göre  153 üyenin 82 sinin onayını alan Necati YAŞLI bir dönem daha Mudurnu Esnaf ve Sanatkarlar odası başkanlığı için sandıktan çıktı.
AYDIN ÖZPELİT

 

MUDURNU HABER

Mezar Şeklindeki yığıntı dikkat çekiyor

Mezar Şeklindeki yığıntı dikkat çekiyor

Mudurnu ilçesi  Hızırfakı Mahallesi Karaarslan  Yolu güzergahında yol kenarında etrafı Banket Taşları ile çevrilmiş yığıntı dikkat çekiyor.

Yığıntı şeklinde etrafı taşlar ile çevrili ve birde ortasında ne yazdığı net bir şekilde belli olmayan bir yazı bulunan  yer vatandaşların dikkatini çekiyor.

Ormanlık alanda  kesim sahası içerisinde bulunan ve çevresinde taş yığıntıları bulunan  yerin yakınında her hangi bir mezarlık bulunmaz iken, burada  mezar var ise kime ait olduğu merak konusu  haline geldi.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu’da Çok tuhaf bir Hırsızlık

Mudurnu’da Çok tuhaf bir  Hırsızlık

Mudurnu ilçesinde dün gece saat 22.30 sıralarında yaşanan Hırsızlık vakkası duyanları şaşkına çevirdi.

Mudurnu  Merkezde  Tekel ürünleri satan bir Büfe ye  alışveriş için giren bir kişi, Büfe den alışveriş yaptıktan sonra, Büfe işletmecisinin başka bir Müşterisi ile ilgilendiği anı fırsat bilerek Masa üzerindeki  60 tl değerindeki Geciktirici  spreyi kendi aldığı eşyalar ile birlikte aldı.

 

OLAYI FARKETTİ

Büfeci, Müşteriler gittikten sonra  Tezgah üzerinde duran Geciktiricinin kaybolduğunu fark ederek,   Kamera kayıt sistemine baktı. Kamera da   bir önceki müşterinin masanın üzerinden eşyalarını alırken yanındaki 60 tl değerindeki spreyide aldığını gördü. Olayı Mudurnu Emniyet Mürdülüğüne  şikayet eden Büfe işletmecisi Kamera kayıtlarındaki şahıstan şikayetçi oldu.

 

 SARHOŞTUM FARKINDA DEĞİLİM

Tezgah üzerindeki Geciktirici spreyi alan şahıs,  verdiği ilk ifadesinde parasını verdiğini belirtti,  Büfeci paranın alınmadığının kayıtlarda belli olduğunu söylemesi üzerine, Sarhoştum fark etmemişim cevabını verdi.  Konu ile ilgili soruşturma başlatıldı.

www.mudurnuhaber.com

KARAYOLLARI MUDURNU YU DEFTERDEN SİLDİ Mİ?

KARAYOLLARI MUDURNU YU DEFTERDEN SİLDİ Mİ?

Tarihi bir  ilçe Olan Bolu nun Mudurnu ilçesi nedense Karayollarının defterlerinde bir türlü görünmüyor.

Ana yol güzergahlarında bulunan Levhalarda MUDURNU tabelası bulmanız için mutlaka elinizde bir harita olması gerekiyor.

 

İLGİLENEN YOK

Mudurnu ilçesinde Turizm  çalışmaları yapılıyor densede,  gerçekte bu çalışmaların yapılmadığı veya  fazla ilgilenilmediği tabelalardan belli oluyor. Komşu ilçe GÖYNÜK ilçesinin Tabelaları tarihi Kahverengi renkler ile  Yol ağlarında gösterilirken Mudurnu ilçesinin  tabela eksikliği konusunda herhangi  bir çalışma görünmüyor.

MUDURNU KAYMAKAMLIĞI VE MUDURNU BELEDİYESİ’DE TURİZM’İ  DEFTERDEN SİLDİMİ?

Mudurnu ilçesinde Turizm çalışmaları yapılacak, Festivaller düzenlenecek, Tanıtımlar yapılacak derken   gerek Mudurnu Kaymakamlığının gerekse Mudurnu Belediyesinin Turizm adına herhangi bir çalışma yapmaması  Mudurnulu Turizmcilerin  heyecanının bitmesine sebep oldu.

 

MUDURNU KAYMAKAMLIĞINA AİT TABELA BOŞ BEKLİYOR

Mudurnu nun tanıtımı için  Sakarya nın  Akyazı ilçesi sınırlarına Konulan  Ahşap Tabela nın yerinde yeller eserken,  Mudurnu Nallıhan Karayolunun  Dolayüz Mevkiindeki Tabelası ise solgun ve bitkin bir görüntü ile Mudurnu’ya sanki gelmeyin  der gibi bir ifade sergiliyor. Diyer yandan   Bolu Abant  yolunun  Abant girişinde bulunan  diğer bir Ahşap  Tabelalık  ise yıllardır boş duruyor.

Mudurnu Kaymakamlığının organizesinde   yaptırılan ve binlerce tl harcanarak Mudurnu Turizmine katkı amaçlı  konulan Tabelalar bakımsızlık ve  Takipsizlik nedeni ile Mudurnu ilçesine Turizm yönünde kaar değil zarar veriyor.

Haber: Aydın ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

 

Bina tamam, açılış tarihi belli değil

MUDURNU EMNİYET BİNASI TAMAM AÇILIŞ  TARİHİ BELLİ DEĞİL

Mudurnu ilçesinde Mudurnu Emniyet Müdürlüğü binasının inşaatı tamamlanmasına rağmen  sessiz bir bekleyiş devam ediyor.

Mudurnu Haber  Aydın ÖZPELİT Bolu İl Emniyet Müdürlüğü   Lojistik Şube yetkilileri ile görüşerek, Mudurnu Emniyet Müdürlüğü  yeni Hzimet binasının ne zaman hizmet vereceği hakkında bilgiler aldı.

Edinilen bilgiye göre Müteahhit firma, Binayı süresinden önce bitirdi, firmanın  Taahhüt tarihinin bitmesine yaklaşık 8-9 a gibi bir sürenin olduğu   bunun içinde   açılış için herhangi bir çalışmanın olmadığı belirtilerek, normal inşaat rayişinde işliyor denildi.

 

www.mudurnuhaber.com

 

MART AYI NIN GELDİĞİ BELLİ OLDU

MART AYI NIN GELDİĞİ BELLİ OLDU

Türk ATASÖZLERİ  arasında  bulunan  ” Mart Kapıdan Baktırır Kazma Kürek yaktırır”  yüzünü gösterdi.

Yurdun değişik yerlerinde  Ağaçlar çiçek açmışken, aniden gelen bir yağışlı hava etkisini gösterdi. Başta İstanbul da  olmak üzere başlayan kar yağışı Mudurnu İlçesinde de gece yarısı etkisini gösterdi.

 

www.mudurnuhaber.com

 

Gelin Manileri (1)

Gelin Manileri (1)
 
 
saçları lüle gelin
benziyor güle gelin
yardan ayrı kalınca
her günü çile gelin…

ay gelin çilli gelin
incecik belli gelin
sende kara sevda var 
gözünden belli gelin…

elinde testi gelin
gönlümün dostu gelin
el ele göz gözeyken
nedense küstü gelin…

dağları aşma gelin
peşime düşme gelin
gönül kapımdan geçip
derdimi deşme gelin…

eli kınalı gelin
beli aynalı gelin
mecnun oldum gezerim
sana yanalı gelin…

gözleri ela gelin
düşme sen dile gelin
ay battı şafak attı
gelmedin hala gelin…

gergef işleyen gelin
yari düşleyen gelin
şu garip yüreğime
sevda düşüren gelin…

pınara geldi gelin
el ettim güldü gelin
yari beklediğimi
nasıl da bildi gelin…

hasretlik çeker gelin
gözyaşı döker gelin
yari gurbete gitmiş
yollara bakar gelin…

bahçeye çıktı gelin
seslendim baktı gelin
koparıp gonca gülü
göğsüme taktı gelin

bir bakış baktı gelin
yüreğim yaktı gelin
gözleri pınar olup
içime aktı gelin…

bağıma geldi gelin
gül verdim aldı gelin
meramı gül değilmiş
benimle kaldı gelin…

yoluma durdu gelin
yarini sordu gelin
‘yarin gitti’ deyince
kendini vurdu gelin…

ay gelin çengi gelin
gönlümün dengi gelin
aşkınla küle döndü
yüzümün rengi gelin…

 

dağlarda gezen gelin
zülfünü çözen gelin
bir hayırsız yüzünden
gönlünü üzen gelin…ay gelin,akça gelin
elleri pakça gelin
zalım anan duymadan
gel bize sıkça gelin..

 
baharda dalmış gelin
dallarda gülmüş gelin
yar yolunu beklerken
uykuya dalmış gelin…
 
sevdaya düştü gelin
dağları aştı gelin
ne karaymış yazısı
kötüye düştü gelin…
gönlümü çalan gelin
sevdaya salan gelin
üstüne yar sevmişim
vallahi yalan gelin…

badeleri iç gelin
gerdanını aç gelin
bağımdaki gülümsün
kokuları saç gelin…

 
al fistanı dar gelin
sende gönlüm var gelin
başkaları inan ki
olmaz bana yar gelin…
zilleri takan gelin
oyuna kalkan gelin
cilvesiyle nazıyla
yüreğim yakan gelin…

dağımda ki kar gelin
bağımda ki nar gelin
yarini eller almış
senin işin zor gelin…

al şalvarı bol gelin
sen de mutlu ol gelin
benden başka seversen
sararıp da sol gelin…

 
bağları bozdu gelin
göz ettim sezdi gelin
liraları takınca
düğmeyi çözdü gelin…bana göz eder gelin
kışımı yaz eder gelin
durma kapım önünde
eller söz eder gelin…

yarine gülen gelin
çeşmeye gelen gelin
kabına su yerine

sevdalar koyan gelin…
 
gönül yari bulunca
‘samanlık seyran’ olur
bir de yarsız kalınca
saraylar viran olur…
 
Abdullah ATAY MUDURNU HABER

 www.mudurnuhaber.com

 

TREN DE GELİR, HES DE YAPILIR

Dünkü yazımda Mudurnu’da HIZLI TREN ile ilgili yapılan toplantı hakkında sizlere bazı konuları anlatmak istediğimi yazmıştım. Konu ile ilgili belediye ilan servisinden yapılan ilan üzerine meraklı vatandaşlar ve Muhtarların toplanması ile birlikte Proje firma yetkilisi detayları anlatmaya başladı.

 

HER KES PÜR DİKKAT

Toplantıya katılanlar Pür dikkat HIZLI TREN ile ilgili bilgileri dinlerken, bu projeden Mudurnu ilçesine sadece atıklarının kalacağı gibi bir düşünce oluştu. Proje detayları anlatılırken Mudurnu ve yakınlarında herhangi bir istasyonun düşünülmediği belirtilince olanlar oldu. Bazı arkadaşlar ise acaba HIZLI TREN bizim tarlalara vuracak mı? Devlet ne kadar para ödüyor diye meraklı gözler ile projeksiyonun yansımasında tarlalarından Tren yolunun geçip geçmeyeceğini takip ediyor.

 

Soru Cevap kısmında ise Yetkililer soru yağmuruna tutuluyor. Sağ olsunlar Bolu’dan gelen Bolu Olay Gazetesi Köşe Yazarı Mustafa COP Ağabeyim ve Detay Gazetesi Köşe Yazarı Ertuğrul TURAN arkadaşım, soruları ile bize destek oluyorlar. Mudurnu Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK ise üzgün bir tavır ile madem her şey belli de bizi buraya konu mankenimi getirdiniz diyor. Birkaç sorudan sonra orada bulunan yetkililerin Defterlerinin bir köşesine notlar aldıklarını görüyorum. İnşallah o notlar yerine ulaşır. İçimden de   bir ses diyor ki,  “biz yapacağız ama haberiniz olsun” gibi bir çalışma yapıldığını hissetmedim değil hani;…

 

SİYASİLER BAKALIM BİRLEŞEBİLECEKLER Mİ?

Siyasi kimliği olanlar Mudurnu’da birleşecekleri konularda, işlerine gelen konularda birleşiyorlar, bakalım bu memleket meselesinde birleşebilecekler mi?  Mudurnu’ya bir Kuluçka bir Kesimhane daha yapılacak olsa belki istihdam için birleşilir ama bundan herhangi bir şey çıkmadığı için mutlaka sessiz kalınacaktır. Yazın bir köşeye, siz  unutursunuz.

HES KAPIDA

Bir tarafımızda Taşkesti’den Başlayan HES projesi, diğer tarafta komşumuz Göynük ilçesinde Elektrik terminali işi sessizden ilerliyor. Duydum ki HES projesi ihaleye verilmiş ve yakında yüklenici firma çalışmalara başlıyormuş gibi bir duyumlar kulağıma geliyor.2011 yılında tüm koordinat çalışmalarının yapıldığını ve Sarot Termal tesislerinin ilersinden start verileceği duyumunu aldım.

Göynük ilçesindeki AKSA’nın yatırımına fırsat olup ta bir gidip incelemek nasip olmadı. Ama ilk fırsatta gitmeyi düşünüyorum.

Aydın ÖZPELİT bir dahaki yazımın konusu KÜMES Mİ? TURİZM Mİ?

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu’dan Kocaeli ve İstanbul Gezisi

Geçtiğimiz Cumartesi saat 15.45 te Mudurnu Müftülüğü önünden hareket eden 32 Kişilik Mudurnu Ekibi, Kocaeli ve İstanbul’da çeşitli ziyaretlerde bulunduk.

IMG_7106

 

Mudurnu ilçemize yeni görevlendirilen BOSİAD Bolu Sanayici ve İşadamları Derneği Mudurnu Temsilcisi Ahmet Selim GEZİCİ nin organize ettiği gezide çok güzel anlar yaşadık.

 IMG_7103

 

 Mudurnu  ilçemizden hareket ile ilk durak yerimiz olan Kocaeli ye vardık. Akşam yemeğinde Kocaeli Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği nin hizmet binasında Akşam yemeğinde MAKLÜBE ikramı ve Osmanlı tatlısının ardından Dernek yönetimi , Dernek hakkında bilgilendirmede bulundu.

Kasiad yönetimi ile bir süre sohbet eden gurubumuz, birlik ve Beraberlik ile neler yapılabileceğini bir kez daha gözleri ile görmüş oldu. Tabiî ki birlik ve Beraberlik olurken, düşüncelerin samimi ve içten olması gerektiği akıllardan çıkarılmamalı, orada bizlere Öğütler veren çok değerli büyüğümüz Atilla abi yaklaşık olarak 1 saatten fazla değerli vaktini ayırıp bizimle sohbet etti ve bizler ile tanıştı. Ben şahsen anlattıkları karşısında hayran kaldım.  Kocaeli nin durumu bizim Mudurnu nun kinden daha zor iken şu an orada neler başarıldığı yapılan hizmetlerden belli idi.

 

Bizler Mudurnu’dan giden 32 kişilik bir ekip, Atilla ağabeyin anlattıkları karşısında hakikaten şaşırmadık desem yalan söylemiş olurum.  Tabiî ki yapılan işlerde, gerek siyasi, gerek ise Ticari olsun, bir ekip halinde yola çıkar iken nelere dikkat edilmesini Atilla ağabeyin sözlerinden kapmış olduk. Benim bazı yazılarımda bir şifre görevi olarak yazdığım bir yazı vardır, o nu bu günü anısına bir kez daha sizinle paylaşmak istiyorum.

 

( Yola Çıktıklarını, Yolda buldukların ile değişirsen, hem yolunu hemde izini kaybedersin.)  Bir kez daha anladım ve paylaşıyorum, ister Ticari, isterse siyasi olsun, insanlar yol arkadaşlarını çok iyi seçmeliler, içtenlik ve samimiyet sadece iki dudak arasından değil Kalpte , yoksa bir ömür boyu akıllarda kalacak hataların onarımının olmadığını görüyoruz.

Gece’yi Kocaeli’nde geçiren ekibimiz sabah saat 4.45 te İstanbul Şehzade Paşa Camiinde Sabah Programına katılmak için yola çıktı.

IMG_7117

 

IMG_7125

Sabah Ezanları Okunurken İstanbul Büyükşehir Belediyesi yanında bulunan Şehzade Paşa Camiine vardık. İstanbullular Camiye akın, akın gelirken bizler gibi değişik bölgelerden gelen Cemaatlerinde olduğunu gördüm. Sabah namazı öncesi bir program sunuldu. Namaz başlangıcında Caminin doldu ve dışarıda da Cemaat taştı. Bu insanlar sabahın bu erken saatinde ne işi vardı. Esas işin farklı bir yönü ise, namaz sonrasında Hoca efendinin 1 saatten fazla süren programında Camiden  Cemaatin ayrılmaması ve program sonuna kadar bekleyerek programı dinlemesi çok dikkat çekiciydi.

 IMG_7124

 Namaz, sonrasında ise Caminin üst katına köşeye çekilerek Cami ile ilgili ve etraf ile ilgili bilgileri, Rehberimiz Ahmet Selim GEZİCİ  etrafına toplaşan Mudurnululara anlattı.

IMG_7146 IMG_7162

 Sonrasında Eyüp Sultan Camii ziyaretinde bulunduk. Ve daha sonra  Sadr-ı Azam Sokullu Mehmet Paşa  Türbesini ziyaret ettik.

IMG_7185

 

www.mudurnuhaber.com

 

Gezi Notları (üç)

Gezi Notları (üç)

 

           Avusturya Salzburg’da kar yağışı eşliğinde sokaklarda gezdikten sonra akşam üzeri araçla Almanya Augsburg’a gelmek üzere yola çıktık. Yolculuk boyunca etrafı gözlemeye devam ettim.

            Yoğun şekilde kar yağmaya devam ettiği halde trafik akışında bir sorun yoktu. Ara ara geçen tuz püskürtme kamyonları tuzu kürekle aracın kasasından değil püskürterek yerden atıyordu.  

           Yol kenarlarındaki köyleri incelerken evlerin mimarisinden anlaşıldığı kadarıyla köy şehir farkı yok gibiydi. En küçük yerleşim birimine bile demir yolu asfalt yollarla bağlantı sağlanmıştı.

            Münih yakınlarında otobanda seyrederken birden gözümüze ilk görünüşte insanın içini ısıtan saatlerce bakılsa doyulmayacak bir yer hissi uyandıran Münih Alilaze stadı takılıyor. Yol boyunca stat görünmez oluncaya kadar gözlerimi ışıklandırmasından alamıyorum.

            Bir taraftan düşünüyorum insanoğluna bunu yaptırabilen ne diye kısa sürede yorumlayabildiğim, düşünce; tasarım, iş disiplini ve ahlakı, planlama, uygulama, mühendislik, denetim ve ortaya çıkan üretimdi.

             Almanların belli şehirlerdeki işleyişine, sistemine bakınca belli disiplinleri bir araya getirerek yaptıkları işler insana bu dünya için yapacakları bir şey kalmamış hissi veriyordu.

            

Dachao Toplama kampı

             Dokuz Aralık sabahı Nazi toplama kampı Dachao’ya doğru yola çıktık yaklaşık bir saat bir yolculuktan sonra kampa vardık. Kampa giriş ücretsiz kampın girişi özel araçları ile ve turlarla ziyarete gelenler ile dolu idi.

           Elektronik aletlerle çeviri olarak rehberlik hizmeti veriliyor ancak Türkçe çeviri yoktu. Bu güne kadar yazılı ve görsel basından duyup gördüklerimizle kampı gezmeye başladık.

           Burada Hitlerin nasıl iktidar olduğunu, Nazi toplama kamplarını Hitlerin ırkçılık hastalığını anlatacak değilim. Tarihi merak edenler Birinci dünya paylaşım savaşının sonuçlarına bakarak ikinci dünya savaşının nedenlerini ve İsrail devletinin kuruluşuna giden süreci araştırabilirler.

            Kamp Hitler’in 1933 yılında iktidarı ele geçirdikten sonra ülkedeki muhalifleri toplamak için kurulmuş. Kampa topladıkları muhalifler üzerinde tıbbi deneylerde dâhil her işkence yöntemi denenmiş… Kampın müze olarak ziyarete açılmasını 1960 yılarda kaptan sağ kurtulanların kurduğu komite önermiş ve öneri kabul görüp kamp ziyarete açılmış.

            Kamp detayları hakkında bilgi alabileceğimiz rehber olmasa da kampın gezdiğiniz her köşesinde insana dair utancı yaşayıp o güne “empati” yapıyorsunuz.

            Bu utancın benzerine geçtiğimiz aylarda ziyaret ettiğimiz Altındağ Belediyesi tarafından müze yapılan Ankara Ulucanlar ceza ve tutukevinde de tanıklık etmiştim.

            Coğrafyalar, kültürler, yaşam biçimleri farklı olsa da ne adına olursa olsun insanlığın yüz karası işlere imza atanlar yine insanoğlu tarafından tarihin çöplüğüne atılıyor.

 

Mehmet Cantürk

11.12.2012

Augsburg-Almanya

www.mudurnuhaber.com

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!
Yazacak konu çok hangi birini yazsam diye düşünürken… Nasihatten anlamak için
musibet gerekmez ama sokakta beklerken yanımdan geçen iki gençten biri içtiği sigarayı,
üstelik söndürmeden yere attı ve yürümeye devam etti. Arkasından seslenip ‘amcası bir
şey düşürdün’ dedim. Bana bakarak düşürmedim dedi, attığı sigarayı yerden alıp hemen
yakındaki çöp konteynırına attıktan sonra ben sana söylüyorum, senin yanında da başkası
atarsa sen de ona söylersin dedim. IQ seviyesi yeterli olmadığından yapılan davranışı
anlamayıp, ‘ben neden başkasına söyleyecekmişim?’ diye söylenerek gitti. İçinden de
başka şeyler homurdandığı kesin. Benim ne düşündüğüme gelince; kendi kültürünü
geleneğini aile değerlerini “modernlik”adı altında pervasızca tüketen bir toplum seksen
dokuz yılda kendi vatandaşını yaratamamış bir rejim ve liderlerinin birbirlerini çölde
kutup ayısına kovalattıkları bir acayip memleket.

Geçmişte atalarımızın yaşam ve davranış biçimine ait bize örnek olacak birçok
konu var tabi. Bir iki tanesini hatırlatmak isterim; atalarımız cebinde mendil taşıyıp yere
tükürmediği ve ayıp karşıladığı zamanlarda o günün Avrupalısı bırakın tükürmeyi, başka
pisliklerini camlardan aşağı attığı için şemsiyeyi icat etti. Atalarımız han, hamam, tuvalet
yaparken aynı küvette on kişi yıkanan Avrupalı pis kokudan kurtulmak için parfümü icat
etti. Yazının tam başlığı ‘Bedevi kafası ve kıl çadır kültürüyle teknolojiyle buluşmak’
olacaktı ancak bizim dağda gezen, yaşayan yörüğümüzün, çobanımızın doğaya saygıdan
yaktığı ateşin yeri bile belli olmazdı, onlara saygısızlık etmiş olurum diye yazamadım.

Mevzu uzun yaz yaz bitmez değerlerimizi yitire yitire geldik bu güne… Yere
tükürmeyi ayıp sayan atalarımız dünyayı yönetirken bu gün elinde ne varsa doğaya atan,
geri dönüşümü bilmeyen, okumayan, doğayı gözlemlemeyen, kan vermeyen, organ
bağışlamayan, sivil oluşumlara ilgi göstermeyen hakkını, hukukunu gerçeklere göre değil,
işine geldiği davranan aklını fikrini başkalarına ipotek etmiş bisiklet tamir edemeyecek
alet edevatı üretemeyen bir toplumun ipleri Hans ve Coninin elinde olur. İstedikleri zaman
da işlerine nasıl geliyorsa Karagöz Hacivat gibi oynatırlar.

Yukarıdaki yazımı yazma nedenim, her an her yerde karşılaştığımız olumsuzluklara
karşı bir nebze olsun katkım olabilir diye düşünmemdir.
Bu vesile ile son günlerde sosyal medyada paylaşılan Ahmet beyin ve Ayşe hanımın
günlük yaşamından kısadan hisse…

Ahmet Bey, sabah saat 7.00’de
*Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
*Puffy** yorganını kaldırdı.
*Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp
*Adidas** terliklerini giydi.
*WC** ‘ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
*Clear** şampuan ve
*Protex** sabunuyla duşunu aldı.
*Colgate** ile dişlerini fırçaladı.
*BRAUN** ile saçlarını kuruttu.
*Bill’s** gömleğini ve
*Pierre Cardin** takımını giydi.
*Lipton** çayını içti.

*Sony** televizyonda medya özetlerini ve
*flash** haberleri izledi. *
*Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine
*’BYE’** deyip
*Peogeot** otomobiline bindi.
*Blaupunkt** radyosunu açarak,
*rock** müziği buldu. Ağzına bir
*Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki
*Mega Center** ‘daki ofisine varınca,
*Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı.
*Microsoft Excel’e** girdi.
*Ofisboy** ‘dan
*Nescafe** ‘sini istedi. Saat 10.00’a doğru açlığını
yatıştırmak için
*Grissini **yedi. Öglen
*Wimpy’s Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
*Coca Cola** ve **hamburgeri **mideye indirdi.
*Camel** sigarasını yakıp
*Star** gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı
*Image Bar’** a uğrayıp
*JB’** sini yudumladı, sonra köşedeki
*Shopping Center** ‘a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
*Ariel** deterjan,
*Ace** çamaşır suyu,
*Palmolive** şampuan,
*Gala** tuvalet kağıdı,
*Sprite **gazoz ve
*Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
*Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı.
Hafta sonu eşi Münevver’le
*Galleria** ‘ya giden Ahmet Bey,
*Showroom** ‘ları dolaşıp
*Converse** ayakkabı, *
*Lee Cooper blue jean** satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği

*TV Guide** ‘a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında
*zapping** yaparak,
*First Class** ,
*Top Secret** ,
*Paparazzi** gibi programlar izledi. Aynı anda
*Outdoor** dergisini karıştırdı.
Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti.
** ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’** diye gerindi ve uyudu.
*Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil.

Mehmet Cantürk
10 Kasım 2012

www.mudurnuhaber.com

BAYRAM OLA

BAYRAM OLA

Bu gün Kurban Bayramı. Dün sabah namazından itibaren başlayıp, bayramın dördüncü günü ikindi vaktine kadar farz namazlardan sonra kadın-erkek herkese vacip olan ‘Teşrik Tekbirleri’nin inananların dudaklarından döküldüğü, duaların ve özellikle hacıların dillerine pelesenk ettikleri ‘Lebbeyk nidalarının ufuk ufuk kainatı kapladığı, gönülleri fethettiği, mukaddes mekanları gergef gibi işlediği, buram buram müstesna zamanları mübarekleştirdiği, nakış nakış atmosferimizi güzelleştirdiği Bayram günleri… Nemlenen gözlerden yanaklara süzülen damlaların hüzün mecrasında, buruk dillerin titrek dudaklarından dökülen ‘Allahu Ekber, Allahu Ekber, Bismillahi Allahu Ekber’ tekbiriyle kesilen kurbanlıkların maddesi değil, yalnız niyetlerin, ihlasların, duaların ve takvaların helezon bir aşkla arzdan arşa ulaştığı Bayram günleri…

Kurban: sözlükte, yaklaşmak, kişiyi Alah’a yakın olmasına vesile kılan  şey anlamlarına gelir. Dini terim olarak kurban: ibadet maksadıyla belirli vakitte belli nitelikleri taşıyan hayvanı usulüne uygun kesmektir. Buna Arapçada udhiyye denir. 

Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.

Günümüzde herkes bir şekilde kendini sevdiğine kurban ediyor. Kimi kara sevdasına kimi bir başka şeye kurban oluyor. En kıymetli sermaye olan ömür, hep süfli şeylere kurban ediliyor. İşte İbrahim ve İsmail, insanın adi şeyler uğruna harcanmaması için en yüce değer uğruna adamanın ve adanmanın yolunu gösterdi. Kurbanın sembolize ettiği derin hakikat budur. Bu hakikati anlamayan için kurban bir “hayvan”, kurban bayramı da “et festivali”dir.

Kurban ilk insandan itibaren âdemoğluna Yüce Rabbimizin emrettiği çok önemli bir ibadettir. Malum Hazreti Adem’in oğulları Habil ile Kabil Allah’a Kurban sunmuşlar ve Yüce Mevla tam bir teslimiyet ve Allah’a saygı içinde sunulan Habil’in kurbanını kabul edip diğerinin kurbanını kabul etmemiştir. O günden bu güne kadar bütün inananlara Cenabı Hak şükür ve yakınlaşma aracı olarak kurban kesmeyi emretmiş ve bu günü de mü’minler için bir bayram günü ilan etmiştir.

Allah’a yaklaşma vesilesi olduğu gibi aynı zamanda insanların gönüllerinin birbirlerine yaklaşmasına da vesiledir kurban. Dünya üzerinde her gün milyonlarca hayvan boğazlanmakta fakat cebinde parası olan sadece bu etlerden alabilmektedir. Kesilen Kurban ve dağıtılan etlerle kişi bir anlamda diğergamlığını ve aynı zamanda Müslüman kardeşine karşı isar görevini yerine getirmektedir.

Kurban Bayramı, insani duyguların ön plana çıktığı fakir fukaranın farkına varıldığı, paylaşım duygusunun verildiği manevi hissiyatın yaşandığı mübarek bir bayramdır. Yüce Rabbimizin bizim kestiğimiz kurbanlara ihtiyacı yoktur. Rabbimiz biz insanlara bu vesile ile bir kez daha birlikteliğin, paylaşımın fakirin, yoksulu kardeşçe kucaklamamız gerektiğini hatırlattığı kutsal bir Bayram.

Kültürümüzde bayramlar kaynaşma vesilesidir. Bu özel günlerde büyükler ziyaret edilerek elleri öpülür. Hastalar ziyaret edilerek hâl hatırları sorulur. Eş-dost ve akrabalarla hediyeleşerek gönülleri alınır. Böylece bayramların gerçek gayesi olan sıla-i rahim ve yakınlaşma gerçekleştirilir. Fakat günümüzde ne yazık ki bu saydıklarımızın çoğu yapılmıyor. Bu çağ birçok şeyi yozlaştırdı. Bayramlarımız da bu yozlaşmadan nasibini aldı. Bayram deyince işten kaytarma ve tatil akla geliyor. Bayramlar tatillere vesile kılınıyor. Turizm şirketlerinin organizasyonları ile aileler soluğu bir tatil beldesinde alıyor. Büyüklerin bayramları ancak telefon aracılığıyla kutlanıyor. Bu durum, dedeyle torunun kaynaşmasını engelliyor. Zamanla sevgi bağları da çözülüyor.

Kurban biz Müslümanlar için bir şiardır, semboldür. Müslümanlarının teker teker şiarlarını kaybettiği günümüzde bir şiarı yaşatmanın ne derece zor ve de sevaba mazhar olacağı kuşkusuzdur. Şiarımızı koruyamazsak her şeyimizi kaybederiz.

            Bu duygu ve düşüncelerle dünyanın dört bir tarafında bir şekilde zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz başta olmak üzere bütün sıkıntı içerisinde olan kardeşlerimizin bu bayram vesilesiyle sıkıntılarını aşmalarını Yüce Mevladan niyaz ediyorum. Kadirşinas milletimizin de bayramını en kalbi duygularla kutlar tüm insanlığa barış huzur ve emniyet getirmesi dilerim.

 

        Adnan BALTACI

 Mudurnu Müftü Vekili

TABLETLERLE DUMANSIZ HAVA SAHASI KONTROLÜ

Sağlık Bakanlığı’nın başlatmış olduğu ‘Dumansız Hava Sahası’ artık tablet bilgisayarlarla kontrol ediliyor.

Bolu Halk Sağlığı Müdürlüğü İl Tütün Kontrol Koordinatörü Neşet Yaşlı, Sağlık Bakanlığı’nın gönderdiği tablet bilgisayarlar sayesinde hızlarının artacağını belirterek yılda bir dükkânı incelerken bundan sonra yılda iki kere incelemelerde bulunacaklarını söyledi.
Sağlık Bakanlığı’ndan Bolu Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne gönderilen tablet bilgisayarlarla artık denetimler daha sık ve kolay olacak.


Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Bolu Halk Sağlığı Müdürlüğü İl Tütün Kontrol Koordinatörü Neşet Yaşlı Sağlık Bakanlığı’nın en son yaptığı çalışmayla Bolu’da 10 adet tablet bilgisayar dağıtımının yapıldığını belirterek bu tabletlerin, Dumansız Hava Sahası’nın denetimlerinin en hızlı şekilde ve en kolay şekilde yapılması için dağıtıldığını belirtti. Önceden bir denetimin 10 dakika sürdüğünü belirten Yaşlı, bu sürenin yeni uygulama ile yaklaşık 3 dakikaya düşeceğini söyledi. İnternet üzerinden GPRS ile Sağlık Bakanlığından da takibi yapılacak olan pc tabletler sayesinde Sağlık Bakanının denetim yapan ekibin nerde olduğunu hangi iş yerini denetlediğini çok rahatlıkla görebileceğini belirten Neşet Yaşlı, Bolu’da 7 bin 500 iş yerini yılda bir defa denetleyebildiklerini yeni uygulama ile yılda iki defa denetleme yapabileceklerini belirtti. Uygulamanın kendileri açısından hızlarını arttıracağını kaydeden Yaşlı, “İşimiz biraz daha kolaylaşmış olacak. Önceden arkadaşlarımız denetim yaparken evraklarla yapıyordu. Belli bir zaman kaybediyorduk bu da hızımızı yavaşlatıyordu bundan sonra tablet bilgisayarların üzerinde hazır format evraklarımız olacak burada sisteme girdiğimizde, 3 dakika içerisinde denetimi sonlandırmış olacağız.
Dolayısıyla daha kolay daha sağlıklı bir denetim yapmış olacağız. Esnaflarımız memnun uygulamadan hem sistemin otomasyonda olmasından memnunlar. İşin ciddiyetini görüyorlar.” dedi
Konu ile ilgili denetim yapılan dükkân sahibi Bilal Yama, bilgisayar ile denetimden memnun olduğunu belirterek, “Ben sigara içmeyen biri olarak bu denetimleri tavsiye ediyorum.
Çünkü zaman zaman sigara içen müşterilerimiz uyarılarımıza rağmen bizi dinlemiyorlar. Denetimlerin daha sık olması hem bizim için, hem de müşterilerimiz için daha faydalı, daha yararlı olur diye düşünüyorum.” diye konuştu.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu nun Çubuk Şekeri

Bolu nun Mudurnu ilçesinde faaliyet gösteren Arbil Helvacılık Atilla ÖZBEK in Bayramlar için özel ürettiği MUDURNU ÇUBUK Helva bu bayramda evlerdeki yerini aldı.

Mudurnu Merkez mağaza ve Fabrika satış mağazasında satışa sunulan MUDURNU ÇUBUK Helva nın  kendine has bir özellik ve tadı ile belli bir müşterisi bulunuyor.

Dini Bayramlardan bir gün önce Arife günü üretilen MUDURNU ÇUBUK HELVA aynı gün içersinde alıcı ile buluşturuluyor ve Bayram süresince Evlerde ikram ediliyor.

MUDURNU ÇUBUK HELVASI nı almanız için daha önceden sipariş vermeniz veya o gün içinde almanız gerekiyor, çünkü bu ürün Bayramlara özel bir ürün olduğu için, Bayramlar haricinde üretilmiyor.

www.mudurnuhaber.com

Beyaz ET Festivali Programı

Bu yıl altıncısı düzenlenecek olan Uluslararası Bolu Beyaz Et Festivali programı belli oldu.

6 Eylül 2012 Perşembe günü tasavvuf musikisi ve sema gösterileri ile başlayacak olan program,

9 Eylül 2012 Pazar günü havai fişek gösterileri ile sona erecek.

Dört gün boyunca çeşitli etkinliklerin yer alacağı festival programı ise şöyle;

 

VAL PROGRAMI

6 EYLÜL 2012 PERŞEMBE (YER: Yıldırım Bayezit Cami Önü)

20.30 Tasavvuf Musikisi Konseri, Semâ Gösterisi
7 EYLÜL 2012 CUMA (YER: Kent Meydanı)

13:00 Yürüyüş
13:30 Açılış, Anıta Çelenk Konulması, Standların Gezilmesi,
14:00 Mehter Takımı Gösterisi ve Yerel Halk Oyunları Gösterimi
18:00 Bolu Armelit Halk Dansları Gösterisi
19:00 Ramazan Çelik Konseri
20:00 BOFEM ve Bolu Belediyesi Halk Dansları Topluluğu Gösterisi
21:00 Taylan Ülger Konseri

8 EYLÜL 2012 CUMARTESİ (YER: Kent Meydanı)

11:00 Yerel Halk Oyunları Ekibi ve Uluslararası Halk Oyunları Ekipleri Gösterisi
13:00 Çocuk Tiyatrosu
15:00 Keçi Sağma Yarışması
16:00 Nilgün Tanrıkulu ile Resim Yarışması
19:00 Uluslararası Halk Oyunları Gösterisi
20:15 Sunucular (Ebru Güzel-Vatan Şaşmaz)
20:30 Safiye Soyman ve Faik Öztürk Konseri
22:15 Gülşen Konseri
23:30 Havai Fişek Gösterisi
(Gündüz Programları Sunucusu Okan Karacan)

9 EYLÜL 2012 PAZAR (YER: Kent Meydanı)

11:30 Çocuk Tiyatrosu
13:00 Yeniçağa Profesyonel Aşçılar Derneği Yemek Yarışması
17:00 Okan Karacan İle Tavuk Yakalama Yarışması
19:00 Uluslar Arası Halk Oyunları Gösterisi
20:15 Sunucular (Ebru Güzel-Vatan Şaşmaz)
20:30 Betül Demir Konseri
22:15 Volkan Konak Konseri
23:30 Havai Fişek Gösterisi
(Gündüz Programları Sunucusu Okan Karacan)