DOSTUMUZ FARELER

DOSTUMUZ FARELER

“Benim sadık yarim kara topraktır” diyen Aşık Veysel’in , bunu söylerken gideceğimiz yer karatopraktır amaçlı anlatmadığı belli. Allahın bize bahşettiği toprağımızı işlemek üretmek  gibi ağır bir görevin ve vebalin altındayız.

Senelerdir üretim yaptığım tarlamı busene fırsat bulup işleyemedim, boş bıraktım. Bakalım bunun günahını nasıl ödeyeceğim. Bize emanet edilen topraklarımızı mutlaka işlemeliyiz, yapamıyorsak ta birisine işletmeliyiz. Ürün çıksın. Birilerinin boğazından geçsin. 

Ürettiğimiz tahılın, sebzenin, meyvenin, ağaçların nasıl bir hayatta kalma, üretme  savaşı verdiklerini hiç düşünüyor muyuz. Yol kenarındaki küçücük bir çam fidesi var. o ana kadar nasıl bir mücadele ile toprağa sarılmış, suyunu bulmuş, ezilmekten kurtulmuş, serpilmiş. Gelin  gözlerimizi kapatıp tohumun oraya düşmesinden fide oluncaya kadar neler yaşadığını hayal edelim. Tüylerinizin ürperdiğini göreceksiniz.

Konumuz farelere . Bitkilerin gelişmesi için gerekli olan su, ışık, ısı, topraktaki azot,fosfor,potasyum ve mineraller e ihtiyaç olduğunu her çiftçi bilir. Toprağa attığımız tohum bu şartları görünce kıpırdanır, kabuğundan çıkar, sağa sola kollarını uzatır ve gıdasını almaya uğraşır. Artık onun için yaşam başlamıştır.

Topraktaki gözle göremediğimiz milyarlarca mikroorganizma dediğimiz hareket halindeki canlılar için de yaşam mücadelesi devam etmektedir. Kökler ve mikroorganizmalar.

Mikroorganizmaların görevi , köke uzaktaki gıdaları alıp taşımak , ona satmak karşılığında enzimini alıp gitmek. Müthiş bir ticari alışveriş. Bitki için ışık,su,ısı ve diğerleri nekadar önemli ise, bu mikroorganizmalar da o kadar önemli. Onlar olmadan kökler nasıl gıdasını toplayacak. Yalnızca köke bitişik gıdalar ile yetinecek.

Topraktaki mikrorganizmalar nekadar çok ve semiz olursa, bitki okadar çok serpilip büyür, bol ürün verir. Bunun için toprağa ,müthiş bir mikroorganizma deposu olan yanık hayvan gübresini atıyoruz.

Toprakta zaten var olan ve gübre ile çoğalttığımız bu mikroorganizmalar, bütün canlı yaşamın başlangıç noktasıdır. Onlar olmadan hayat olmaz, bizler de olmayız.

Yüce Allah tarafından bu derece hayati görev verilen mikroorganizmalar ın bizden istediği tek bir şey var.:  Kendilerini rahat bırakmamız.

Onlar diyorlarki ;  gölge etmeyin, bizi öldürmeyin , biz size lazımız , biz sizin için çalışıyoruz.

Mikroorganizmalar toprağın alt ve üst katmanlarına yerleşmişler ısı, nemlilik, beslendikleri diğer mikroorganizmalar, kökler vs ile yaşamlarını sürdürmekteler.

En önemlisi de farelerimizin, köstebeklerimizin, böceklerimizin, yılanlarımızın açtığı tünellerden gelen hava ile oksijenlerini almaktalar. Oh ne rahat bir yaşam .

Onlar, yaşamları için uygun olan derinlikteler. İnsanlarda  kendilerine  uygun olan yerdeler. Bir fil nasıl ki kutupta yaşayamaz ise, kutup ayısını da ekvatorda yaşatamazsınız.

Derken, tarlaya pulluğu sokuyoruz ve toprağın altını üste, üstünü alta çevirmiyor muyuz. Bunu yaparken torağın alt katmanları havalansın, toprak kabarsın diye bilmeden mikroorganizmaların hava alması amacımız var, ama onları da yuvalarından ediyoruz. Bir deprem .evler yuvalar yıkılmış, ölenler var. Yaşamın tekrar normale dönmesi, herkesin kendi vatanına yerleşmesi için zaman gerekiyor. Her şey normale döndüğünde, yani toprak tav a geldiğinde, çalışmalar tekrar başlıyor. Fareler, köstebekler tünellerini açıyor, aşağıyı havalandırıyor. Bedavamı?  Hayır, her şey karşılıklı, onlarda bitki kökleriyle beslenip, nasiplerinde ne varsa onu alıyor.

Bu müthiş düzeni bilinçsizce yok eden, bizler kadar zararlı var mı ? diye ,kendimizi sorgulayalım.

Ne yapmamız lazım ?

1-     Pulluk aletini dünya terk etti. Artık patlatma-çizel diye adlandırdığımız ve toprağı alt-üst yapmadan, mikroorganizmalar için, aşağı katların havalanmasını sağlayan aletleri kullanacağız.

2-     Mikroorganizmaların bitki köklerini beslemekte yetişemediği durumlarda verilmesi gereken sun’i gübreyi bilinçli ve yeterince kullanacağız. Sun’i gübrenin mikroorganizmalara zarar verdiğini ve toprağımızı giderek çoraklaştırdığını kesinlikle unutmayacağız. Sun’i gübre hiç kullanılmasa daha iyi ama, bu insan nüfusunu beslemek için , yüksek verim alıp bazı değerlerimizi feda etme gibi bir mecburiyetimizin olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Ama ölçüsüz ve bilinçsiz değil.

3-     Tarlamızdaki böceklerin, kuşların, farelerin hepsinin bu yaşamda görevli olduğu bilinci ile onları yok etmeyeceğiz. Kimyasal zehirleri  asla kullanmayacağız. Örnek :Yaprak altındaki pireleri zehirlediğimizde diğer faydalı böcekleri de öldürüyoruz. Pirecikleri iştah ile yiyen ağustos böcekleri bu zehirlere son derece hassas.

4-     Doğada (Doğal yaşamda) her şeyin bir sebebi, her şeyin bir çaresi var.

Sayın okurlardan ricam, yazımı 2 defa daha okuyup çevrelerine aktarmalarıdır.

Nevzat Anlıtan

İnş.Y.Müh.

 www.mudurnuhaber.com

Kültür ve Turizm Bakanı Programı belli oldu

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul GÜNAY 29 Haziran Tarihinde  Ankara-Bolu-Sakarya programı açıklandı.

Bakan Günay, İlk olarak saat 10.30 da Julioplois Nekropolü Kazı Alanında inceleme yapacak.

Çayırhan ve Nallıhan ilçelerinde bir dizi incelemelerin ardından Mudurnu ilçesine geçecek olan Bakan ın  Cuma Namazını Başbakan Tayyip Erdoğan ın  Cuma Namazı kıldığı Yıldırım Beyazıt Camiinde kılması bekleniyor.

Saat 16.00 da Mudurnu ilçesinden Göynük ilçesine hareket edecek Kültür ve Turizm Bakanı  Göynükteki incelemelerinin ardından, Sakarya ili Taraklı ilçesinde incelemelerde bulunacak.

Bakan akşam saatlerinde Ankara ya geri dönecek.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu ve Mudurnu Haber

Mudurnu ve Mudurnu Haber

 Günler, Aylar ve yıllar birbirini hızlı bir şekilde geçerek her geçen gün aleyhimize işliyor. Geçtiğimiz hafta sizlerle Mudurnu ile ilgili görüşlerimi paylaşmış ve bu hafta sizlere hangi konularda yazacağımı bildirmiştim. 

İlk Konumuz Mudurnu Esnafı:

*Mudurnu Esnafı ve Mühürlemeler

Bende dahil Mudurnu ilçesinde zorluklar ile Esnaflık yaparken, Şikayet var gerekçesi ile 13 esnaf arkadaşımıza cezalar kesildiğini Haberlerimizde yazmıştık. Kabuk ile kaşınacak vaktimizin olmadığı şu günlerde Mudurnu Esnafından fazla gelenler aradan çıkartılmak mı isteniyor?

Bunun kime faydası olacak?

Hani Mudurnu daha güzel olacak ve Esnaf desteklenecek ti?

Şikâyet var, ayaklarına inanmıyoruz. Şikâyet eden biri Mudurnu ilçesinde yaklaşık 200 e yakın Esnaftan 13 tanesini neye göre şikâyet etmiş, geride kalan esnafa torpil neden geçmiştir?

Bu şekilde davranılarak Esnafın morali bozularak bir Şikâyet mekanizmasımı oluşturuluyor?

Mudurnu ilçesine yatırım yaparak zor şartlarda Dükkân açmış bir kişiye yardımcı olunacağına Dükkânının Mühürlenmesi hiç hoş bir hareket değildir.

Zaman, geliyor siftah etmeden evine dönen Esnafa haksız yere yerel yönetim tarafından kesilen Cezalar Mudurnu’da Esnaflık yapmayın dercesine anlaşılmaktadır.

*Mudurnu Haber ve Siyaset

Siyaset olarak tarafımız ne kadar belli olsada her kesimden okurumuzun olduğunun farkında lığı ile birlikte yelpaze şeklinde bir yazar kadromuzun olduğunu dikkatizi çekmek isterim. Yazarlarımız, yazdıkları yazılar ile sorumludur.

 *Mudurnu Haber ve Turizm

Bizler Mudurnu Haber olarak Mudurnu turizmi ve tanıtım hizmetleri için çalıştık ve çalışmayada devam ediyoruz.

*Mudurnu Haber ve Hedefimiz

Birliktelik sağlanarak Mudurnu Ekonomisini canlandırmak ilçemizde somurtan yüzlerin yerini  gülen yüzlerin alması için çaba göstermeye devam edeceğiz.

www.mudurnuhaber.com

 

Darbe!

Darbe!

             Yaşadığımız çağ bilgi çağı ama endüstrinin hızlı yaşam biçimi olayları aklıselim içinde tartışmamızı engelliyor. 1997 Şubatında e-posta darbe ile parlamentoya dayatılan sekiz yıllık eğitim sistemine geçişin gerekçeleri arasında öncelikle “imam hatiplerin” önünü kesmek bu gidişin önüne geçilmese”İslamcılar” 2025 lerde iktidara gelir diye yapılan e-darbe ve fiili darbeler karşı olduğu her şeyin en çetrefillisini terörden, ekonomiye memleketin başına bela etmiştir.

Dönemin muktedirlerince bin yıl devam edeceği söylenen post modern darbe sivil irade tarafından kabul görmemiş olacak ki beş yıl sonra 2002 yılında başbakan adayı bile belli olmayan AKP’yi iktidara taşımıştır.

Bu süreç içerisinde sekiz yıllık kesintisiz eğitimin olumlu yâda olumsuz yönlerini, imam hatipler açısından sorun olmasa da, sanayiye ara ve teknik eleman yetiştiren meslek okullarında sıkıntılar olduğu biliniyor. Geçmişte mağdur oldukları söyleyen bu günün muktedirleri de 28 Şubatın 15.yıldönümünde rövanş alırcasına ana sınıfından lise sona kadar on yedi milyon öğrencimizin ve ülkenin geleceğini ilgilendiren bir konuda aklıselim ve olgunluk içinde tartışarak geleceğe yön vermek eğitim, sağlık, adalet gibi konularda mümkün olabilen en geniş uzlaşma sağlanarak karar verilmeli, yapılacak olan yeni anayasa içinde toplumun her kesiminin görüşü ve önerileri alınarak çağımıza yakışır toplumumuzun yeni yol haritası çizilmelidir.

1980 yılında topluma giydirilen deli gömleği bir an evvel çıkarılmalı ,”iyi çocuklardan” katil, azmettirenlerin yargılamadan muaf ”tekbir allahüekber” diyerek insan yakanların zaman aşımından kurtulamayacağı hukuksal ve demokratik düzen yaratılmalıdır.  

          A.İ.B.Ü ve Haytalar Konağı, Meslek Yüksek Okulu

          Geçtiğimiz yıl yapılan bir protokolle Haytalar Konağı Abant İzzet Baysal Üniversitesine Uygulama amaçlı kullanması için devir edildi ancak hiçbir tamir bakım yapılmadan A.İ.B.Ü yönetimi tarafından “masraflı olacağı gerekcesiyle”sesis sedasız iade edildiği duyduk.

Kamusal bir sorumluluğu’da bulunan Üniversite yönetimleri tarihi kültürel varlıklara anıtsal eserlere sadece ticari açıdan mı bakmalı? Geçtiğimiz haftalarda basında A.İ.B.Ü ana yerleşkesine yaptığı sosyal tesise iki trilyon para harcandığı yazıldı. Mudurnu’daki önemli anıtsal eserlerden biri olan Haytalar Konağına bu paranın beşte birini ayrılamazıydı!

İlçemizin anıtsal eserleri tarihi evleri açısından çok önemli olan ve 2009 yılında açılıp öğrenci alınmayan Mimari Restorasyon bölümüne önümüzdeki yıl öğrenci alınması ve dört yıllık fakülte açılması konusunda alt yapısı hazırlanıp gündeme getirilmelidir.

Bu arada konu üniversiteden açılmışken Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksek okulunun ilçemize sosyal, kültürel ve akademik alanda katkılarını sağlamamız lazım ne yazık ki bu alanda topluma sosyal alanda öncü olması gereken akademik çevre ile ilişkilerimizi geliştiremedik. Olumlu iş birlikteliği kurulamamsında bizde yâda Yüksek okul yönetiminde ne gibi hata ve noksanlıklar var masaya yatırılması gerekir.

          Çevre kirliliği  

          Yoğun kış yaşadık ama bahar geliyor bir taraftan tavuk memleketiyiz diye övünürken planlı belirli alanlar yaratamadan satanla alanın inisiyatifine bıraktığımız ve her yere kondurulan tavuk çiftliklerinin atıklarını sağda solda yol kenarlarına döküp gelen geçene raklamımızımı yapacağız,

          İlçemizin Munduşlar ve Yeniceşıhlar köyleri ovasında son yıllarda pazarlarda aranılan marul ve havucu yetişirken yirmi sene önce suyunu içtiğimiz Mudurnu çayının şimdi mikrop yuvası olan suyunun temiz akmasını nasıl sağlayacağız.

          İlçemizde yapılacak olan hastane yerini inatlaşmayı bırakıp nasıl çözeceğiz…

          Halvet

          Yine geçtiğimiz hafta Mudurnu Kaymakamlığı,Milli eğitim Müdürlüğü ve Şeyhül İmran vakfı organizasyonuyla M.Akif Ersoy’dan anekdotlar,Halvetilik ve Mudurnu bağlantısı konulu söyleşi yapıldı.Söyleşinin çağrıcıları arasında Mudurnu Kaymakamlığının olması ve Valimizin katılımı nedeniyle  daire amirlerinin ve öğrencilerin katılımı ile salon dolu idi..ancak mimari olarak ses akustiği düzgün salonlar yapamadığımızdan sesler yankı nedeniyle tam anlaşılmıyordu.

Ayrıca Halvetilik konusu ilköğretim çağındaki çocuklara göre bir konu olmadığı konuya ilgisiz kalışlarından belli idi.Halvetilik konusunun  tarihi ve kültürel anlamda Mudurnu’ya bir katkısı olacaksa bu tür sunumların konuya yoğunlaşmış katılımcılarla yapılmasında fayda var konuk  yazarda  bunu açıkça belirtti.

Sunumda  Mudurnu bağlantısından çok Halvetilik anlatıldı.Söyleşi sonunda soru cevap olsaydı bende  öğrenci olsaydım babam yada dedem bırakın erbaini haftalık halvet yapsaydı…evimizin ihtiyaçlarını kim karşılayacak..benim kontörü,dershane parasını,akşam ekmeği,market Pazar alışverişini kim yapacak yani halvetin günümüzdeki yaşam biçimine denk gelir karşılığı nasıl olacak  diye sormak isterdim.?

          Eğitim

         Son günlerde ilköğretim öğrencilerin ellerinde Arapça ve Türkçe meali olan dua kâğıtları gördüm. Ellerinde bu kâğıtları gördüğüm öğrencilere sorduğumda sosyal vb. öğretmenleri tarafından kutlu doğum haftası nedeniyle verildiğini bu duaları yüz defa okumalarını okumazlarsa günaha gireceklerini eksik okurlarsa başkalarının günahına da girecekleri söyleyerek çocuklar yönlendirmeye çalışılıyor.

          Bu yönlendirmeleri yapan arkadaşlara önerim bu memlekete faydalı insan yetiştireceksek önce farklılıkların zenginliğimiz olduğunu öğreneceğiz. Sonra ne iş yapıyorsak severek ve layıkıyla yapacağız.

         Çocuklarımıza fen bilimi, coğrafyayı, matematiği, sosyolojiyi, mantığı, felsefeyi, dil bilgisini, ana dilini, Türkçeyi, edebiyatı iyi öğretirsek iyi insan yetiştirmiş oluruz önce iyi insan yetiştiremezsek ne iyi meslek sahibi nede iyi  “inanan” yetiştirebiliriz.

15.03.2012

Mehmet Cantürk

www.mudurnuhaber.com

 

Boluspor Talihlisi Mudurnu dan

Bolu Spor yararına satışa sunulan Biletlerin çekiliş sonuçları belli oldu.

Bolu Spor biletlerinden  Otomobil ikramiyesi çıkan biletin 1 tanesi nin talihlisinin  Mudurnu dan olduğu belirtildi.

Bolu Spor yararına satışa sunulan ve Mudurnu da satılan  bilete OTOMOBİL isabet etti.

 TALİHLİ İSMİNİ DUYURMADI

Biletine  OTOMOBİL isabet eden talihli Mudurnu ilçesinde her kes tarafından merak edilirken, şu ana kadar talihli ismini açıklamadı.

www.mudurnuhaber.com

İstanbul Notları ve Emit Turizm Fuarı

İstanbul Notları ve Emit Turizm Fuarı

 

       Her yıl geleneksel olarak yapılan Emit turizm fuarına katılmak üzere 8 Şubatta Mudurnu’dan ayrıldım. Öncelikle basından heberdar olduğum Panorama 1453 tarih müzesini gezdim üç boyutlu görselliğin ve ses efekt’lerinin yer aldığı müzeyi görmenizi isterim. Fetih 1453 filmide bu günlerde vizyona girdi. Umarım müze ve fetih filmini izleyenler açısından tarih kitaplarında okutulan çoğu hikâyeden oluşan yazılımlarıyla değil fethin çağının en modern ordusuna sahip olmanın ve üstün bir mühendislik hesaplamasının ürünü olduğu anlaşılır.

     Mudurnu Gönüllüleri

      Fuar gözlemlerine geçmeden önce Mudurnulu yâda Mudurnu gönüllüsü, dostu olan sosyal sorumluluk sahibi işi gereği İstanbul’da yaşayan arkadaşların daveti ile toplantılarına katıldım. Günümüzdeki endüstrinin insanı yalnızlaştıran, bireyselleştiren, bölüp, parçalayıp daha çok “tükettirmek”üzerine kurgulanmış yaşam biçimlerine karşı İstanbul’da yağan kara, trafiğe, iş yorgunluğu ve yoğunluğuna rağmen Mudurnu için bir araya gelen arkadaşların azim ve çabasını görünce çok mutlu oldum. Şifai olarak kendilerine ettiğim teşekkürü ve tebriki buradan tekrar ediyorum. Aylık olağan toplantılarına eski Bld. Başkanı Metin Soygür’üde davet etmişlerdi. Oluşumun ismi şimdilik belli değil ama kendi deyişleriyle platform diyelim. Bana sorarsanız ismi de önemli değil önemli olan benim gördüğüm kararlılık, azim ve Mudurnu’ya duydukları sevgi… Platformu oluşturan arkadaşlar kendi yöntemlerince toplantıyı başlayıp katılanların kısa kendini tanıtma faslından sonra misafir olarak davet ettikleri Metin beye söz verdiler Metin Bey başkanlık döneminde neleri yapmaya çalıştığını neleri yapamadığını, başkanlığın okulunun olmadığını ve yaşanılarak tecrübe ile öğrenildiğini Hızır fakı sokak sağlıklaştırma projesi gibi projelerin geçmişten geleceğe kurumsal devamlılık anlamında takip edilerek yapıldığını kurumlar idareciler ve seçilmişler arasında hizmet için dargınlık olmaması gerektiğini vb. deneyimlerini ve Şeyhül-İmran vakfı olarak neler yapmak istediklerini anlattı.

      Söz sırası bana gelince bende dilimin döndüğünce her platformda anlatmaya çalıştığım eksikliğini gördüğüm konuları anlatmaya çalıştım. Kısaca geçmişte neredeydik nereye geldik bu günkü durumumuz, gelecek için planlarımız vb. Bir an evvel bugün ve yarınlar için neleri yapmamız gerektiğini ana başlıklarıyla on beş yirmi kalem tutan ve maddeler halinde gerekçeleri çözüm önerileri ile birlikte anlatmaya çalıştım. Özet olarak şunu söyleyeyim Mudurnu’da bizim eksiklerimizden biriside bizler kurumsal ve sivil sorumlular birbirimize kendimizi ispat etme kabullendirme durumuna düşüyoruz oysa sivil toplumun önünü açsak destekçisi ve takipçisi olsak hep beraber başaramayacağımız iş yok. İşte İstanbul platformunun gücüde burada. Platforma katkıda bulunmaya çalışan arkadaşlar gönüllerince Mudurnu’ya katkı sağlamaya çalışıyorlar ve gönüllü birliktelik ve sorumluluktan açıkçası ben çok ümitliyim.

       Emit

       Ayın dokuzunda gezi ve tanıtım amaçlı Emit turizm fuarına gittim. Genel olarak emit turizm fuarı ile gözlemlerim? Emit büyük bir turizm endüstrisi bu günkü halimizle bu endüstrinin içinden pay alabilmemiz zor. Şirketlere yönelik hafta içleri konferans ve seminer salonları olacak bu hizmetleri verirken butik oteller ve tarihi pansiyon evlerde konaklama olacak yeterli gelmese onarımı yapılan yerler çürümeye terk edilmeyip pansiyonculuğa açılacak. Vs. Bırakın bunları Cumartesi günü değil hafta içi dört otobüs gelse park ettirecek düzeni sağlayamadık. Yirmi yıldır boşa akan sıcak suya bakıp duruyoruz. Vc’lerden ürün satışına birçok sıkıntımız var. Vatandaşa Mudurnu’da yedirdiğimiz tavuğun İstanbul yâda Ankarada’kinden ne farkı var. Burası tavuk memleketi bir fark olmamalımı!   

Fuar ve tanıtımla ilgili bir sürü şey yazıldı söylendi biz tanıtımı iyi yaptık köt yaptık diye bir şey yazmayacağım nedeni Emit fuarı ile gözlemlerimi yukarıda yazdım.Burada sadece şunu söyleyim güzel bir atasözümüz var sevgili Kamuran hocamda yeri geldiğinde çok güzel söyler “Gelinin güzelliği,Damadın harcındandır ”diye bu kadar bütçeye bu kadar köfte…Ben her zaman nerde olursa olsun tanıtıma katılacak arkadaşların STK lar dan ve o ilçede elini taşın altına koyan yani bir anlamda “canı” yananlardan eski eve yüz milyarlarca para harcayıp,personel istihdam edip,kara kışta ısıtıp burayı nasıl yaşatabilirim diyenler “Allahtan sağlık Devletten aylık diyenlerden” daha fazla  sorumluluk alır diye düşünüyorum.Bu yazdıklarımdan şimdiye kadar tanıtım için gidenler sorumluk almaz anlamı çıkmasın herkes elinden geldiğince iyi şeyler yapmaya çalıştı.Tanıtım kimsenin tekelinde değil yaşadığımız yeri tanıtmak tarihini,kültürünü bilmekte insani sorumluluğumuzun gereği.Hep söylerim elli rehberlik belgesi olan bir yerde resmi kurumlarda çalışıp “mesai saati” bittikten sonra yaka kokardını takıp Mudurnu’ya gelen bir misafirimize bırakın tanıtımı gezdirmeyi nasıl yardımcı olabilirim diye soran varsa  beni bulsun Musallaya kadar götürüp baklava ikram ederim.Tv çekimleri turizm festivalleri vb. tanıtımdan sorumlu olan  arkadaşlar düzenli ve devamlı bir çalışma yapılması lazım.Yapılacak bir iki toplantı ile olmuyor.Şimdiden bu seneki ve seneye olacak  festival ve fuarlar için çalışmalar başlamak lazım.Tanıtım işi şehri kamusal ve yerel anlamda idare etmesi gereken ve başka bir sürü işi olan kurumlara bırakmadan sivil toplum üstlenmeli tabi bu kurumların tam desteğini de  görebilmeli.Şu an için sivil toplumda da böyle bir birliktelik yok maalesef.Emit fuarı öncesi Mudurnulu turizmciler 10000 adet ayraç bastırıp fuarda dağıtmak istedik ancak dağıtımda başarılı olmadık.Stantlarda duran arkadaşlar ne dağıttıysa onunla kaldık.

      Emit fuarı ve Mudurnu haber       

       Fuara gittiğim gün Mudurnu haber portal sahibi Aydın beyle görüşmemizde Kamuran hocanın fuara davet ettiğini ama acil işi çıkması nedeniyle gelemeyeceğini söyleyince her gün yüzlerce kişinin Mudurnu’da ne var ne yok diye baktığı sitede haber olması için birkaç fotoğraf göndereyim dedim. Fotoğraf makinemin şarjı Panorama 1453 de çekim yaparken bittiğinden cep telefonum ile ışığı iyi olan yerlerden değişik fotoğraflar çekip akşam arkadaşımın evinden ve gönderecek alet edevatta yanımda olmadığından dolayı arkadaşımın çocuklarından yardımcı olmalarını rica ettim. Onlarda sağ olsun amca bu işler kolay deyip fotoğraflardan birkaç tanesini bluetooth üzerinden bilgisayara oradan da Mudurnu habere attım. Ancak fotoğrafları gönderirken hangi foto gitti diye de bakmadım. Ancak ertesi gün telefon trafiği başlayınca konudan haberim oldu. Fotoğrafları ben gönderdim zaten giden fotolar arasında karagöz, hacıvatla kendimde varım. Fotolara yorumda yapmadım iller ilçeler değişik objeleriyle öne çıkmaya çalıştılar gibi kısa notlar yazdım. Benden bu fotolar kendine ulaşınca Aydın kardeşim İHA haber ajansından aldığı iki fotoğrafla Göynük haberi yapınca beni arayanlar ve aramayanlar neden Mudurnu’nun fotoğrafları ve haberleri yokta Göynüğün var diye üstelik daha fiyakalı diye serzenişte bulundular. Bu konu ile ilgili A)Ben Aydının kasıtlı haber yaptığını hiç düşünmedim. B)Mudurnu haberde 2007 yılından bu yana köşe yazısı yorum vb. yazıyorum bu güne kadar kimsenin yazısına haberine karışmadım nasıl haber yapması gerektiğini söylemedim. C)Bu süre içerisinde haber portalı sahibi tarafından yazdığım yazı ve yorumların hiç birine şunu böyle yaz yâda yazma diye kimse müdahale etmedi ne düşünüyorsam onları yazdım söyledim. D)Ama dışarıdan Mudurnu haberde yazı yazmam gerektiğini söyleyen birkaç kişi oldu. E)Herhangi bir konuda karşı tarafı taraflı davranıyor diye eleştirmek için önce kendimizin tarafsız davranması gerekir diye düşünüyorum. F)Kimse için önyargılı düşünmem ve davranmam çünkü bu güne kadar vicdanları ölçecek bir terazi bulamadı. Bunu en iyi ölçebilecek adalet terazisi şimdilik kamuoyu! G)Ayrıca rekabet iyidir www.mudurnuhaber.com da Emit fuarı ile haber yok o yazmasa ben yazarım diye İlhami Bey  www.mudurnuhaber.org  da Mudurnu nun Emitteki standından nerdeyse canlı yayın yaparak bizi an be an haberdar etti.   

H)Yapıcı haber ve eleştiriler insanların ve kurumların yanlışlarını gösterir doğrunun bulunmasına yardımcı olur. Varsa demokrasilerde yerelde ve genelde önemli olan iktidarda olanın değil muhalefette olanın ne dediğidir ve onun fikri özgürlüğüne saygı duymaktır.

Mehmet Cantürk www.mudurnuhaber.com

Mudurnu 20.02.2012

Mudurnu Haber

Mudurnu Haber

TURİZM FUARINDA GERİ SAYIM BAŞLADI

 

16.Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarında geri sayım başladı.

                           EMİTT 2012 www.mudurnuhaber.com

Dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerini ve tatilcileri İstanbul’da bir araya getirerek Türkiye’nin önde gelen bir turizm ülkesi olmasına büyük katkı sağlayan EMITT için hazırlıklar başladı. Dünyanın en büyük 5. turizm fuarı olan ve bu yıl 16.’sı düzenlenen EMITT, bu yıl geniş bir katılımla 9-12 Şubat 2012 tarihleri arasında Beylikdüzü TÜYAP’ta gerçekleşecek.

Türkiye’deki turizmin güç kaynağı EMITT, her yıl Türkiye’nin turizm hedeflerine ulaşmasında ve dünyadaki en büyük 7. turizm ülkesi konumunda olmasında etkili rol oynuyor. EKİN ve ITE Group tarafından bu yıl 16.’sı düzenlenen EMITT, iç ve dış turizm alanında yarattığı fırsatlar nedeniyle turizm profesyonelleri tarafından büyük ilgi görmeye devam ediyor. Geçen yıl 52 bin 800 yerli ve yabancı turizm profesyoneli tarafından ziyaret edilen EMITT fuarına katılmak için Türkiye’nin belli başlı tüm seyahat acenteleri, tur operatörleri, otelleri, 150’nin üzerinde belde ve il hazırlıklara başladı. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin farklı bölgelerinin kalkınma ajansları fuarda stant açmaya hazırlanıyor ve bu yıl ajanslardan daha geniş bir katılım gerçekleşeceği görülüyor.

Türkiye’deki turizmin güç kaynağı EMITT, yoğun ilgi nedeniyle fuar alanındaki 11 salonu birden kullanacak ve 65.000 m²’lik bir alanda gerçekleşecek.

Fuarda Bolu il ve ilçeleride STANT açarak Bolu ilimizin Kültür ve Turizm güzelliklerini ziyaretçiler ile paylaşacak.

www.mudurnuhaber.com

bera antalya

Mudurnu Reyon

Mudurnu Offroad ABANT Gezisi


Mudurnu Offroad Spor Tutkunları 8 Ocak 2012 Pazar günü Mudurnu Merkez den yola çıkarak ABANT   üzerinden Düzce Şelalelerine gitmek için yola çıktı.

MUDURNU OFFROAD

Mudurnu dan çıkıp ABANT istikametine doğru yol alan MUDURNU OFFROAD Kulübü  Abant a yaklaştıklarında kendilerini Abant eteklerinde bekleyen Kar yağışı ile karşılaştılar.

Mudurnu Haber MUDURNU OFFROAD

Mudurnu Haber MUDURNU OFFROAD

Mudurnu Haber MUDURNU OFFROAD

Mudurnu Offroad Kulübü Abant  Kızak alanında  kısa bir mola ve  Şamyel ile Kayık keyfi sonrasında yollarına devam ettiler.

Mudurnu Haber www.mudurnuhaber.com

Abant Kayak Pistinde Mudurnu Örencik Köyünden Hemşeerimizin Şamyelleri İle Mudurnu Offroad Kulübü üyeleri ve Misafirlerimiz, 10 dakikalık bir Kayak molası veriyoruz.

MUDURNU HABER www.mudurnuhaber.com

Ardından Örencik Yaylasından yolumuza devam ediyoruz.

Mudoff bolu mudurnu

Yağan Kar ve Yağmur sonrası sertleşen Kar araçların altlarına dolmasına rağmen, Mudoff  Sporcuları, Macera aramak ve Hedefe ulaşmak için pes etmeme kararı alıyor ve yola devam ediyoruz.

Mudoff Mudurnu

4×4 Araçlarımız ne kadar gitmem desede, inatlık edip araçları  Düzce istikametine  doğru sürüyoruz. İlerde bizi daha heyecanlı dakikaların beklediği attığımız her adımda Kar kalınlığının artmasından belli oluyor.

Mudurnu Offroad www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Offroad Ekibine ilerleyen saatlerde Mudurnu’dan takviye olarak 5 arkadaş daha katılıyor. Birlikte istişare sonrasında artık araçların buradan ileriye gidemeyeceği ve vaktin bir hayli geç olmasından dolayı ABANT göl Kenarına gelerek burada Sucuk,Ekmek arası bir kahvaltıyı hakettiğimizi düşünüyoruz.

Mudurnu Offroad www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Offroad

Mudoff Mudurnu

Mudoff un sevimli yüzü Osman KARACA , Sucukları pişirmek için ateşin oluşmasının uzun süreceğini anladığı an, aklına kendi arabasının Plakası ile Ateşi yellendirmek geliyor. Ve bizlerde bu sayede Sucukları 10 dakika erken kızartmış oluyoruz.

Mudurnu Haber Offroad

Mudoff Offroad Kulübü, günün yorgunluğunu ABANT Göl kenarında yakılan ateş ve Mangal keyfi ile son buluyor.

www.mudurnuhaber.com

 

     MUDOFF MUDURNU OFFROAD ABANT HATIRASI 8 OCAK 2012

 Mudoff Mudurnu ABANT Gezi Hatırası www.mudurnhaber.com

 

 

Mudurnu EMİTT 2012 için toplandı

Marka, Emıtt 2012 Turizm Fuarı’na Hazırlanıyor

Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) dünyanın en büyük 5.Turizm Organizasyonu olarak anılan 09-12 Şubat 2012 tarihlerinde İstanbul’da TÜYAP’ta yapılacak EMITT 2012 Uluslararası Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarına katılmak için hazırlıklarına devam ediyor.

Mudurnu EMİT 2012 FUARI www.mudurnuhaber.com

 MUDURNU İLÇESİNDE DE HAZIRLIKLAR BAŞLADI

Turizm Fuarına Mudurnu ilçesinde Mudurnu Kaymakamlığı  Toplantı Salonunda  Fuar detayları görüşüldü.

Mudurnu Kaymakamı  Ayhan ABATAY ın Başkanlığında yapılan toplantıya Mudurnulu Turizmciler ve Dernek ve Vakıf Başkanları ve Mudurnu Daire Amirlei katıldı.

Toplantıda İstanbul da düzenlencek Olan EMİTT Turizm Fuarında Mudurnu ilçesinin tanıtımı için yapılması  planlanan konular ve detaylar görüşüldü.

www.mudurnuhaber.com

             EMİTT TURİZM FUARI BEYLİKDÜZÜNDE  9-12 ŞUBAT TA

Mudurnu EMİTT Turizm Fuarı hazırlıkları na başladı. www.mudurnuhaber.com

MARKA, 2011 EMITT’te en büyük ve çarpıcı çalışmayı yaparak Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova illerinin 2 bin 200 metrekarelik tek holde ortak tanıtımını yapmıştı.

Geçtiğimiz en iyi konsept düzenlemesi alanında ödül de alan ajans, bu yıl Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, Batı Karadeniz Kalkınma Birliği ile birlikte 2 bin 460 metrekarelik TÜYAP A salonunda Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova’nın tanıtımı yapacak. Geçtiğimiz yıl Beylikdüzü – TUYAP Fuar Merkezinde yapılan ve 61.bini tatilci olmak üzere toplam 114 bin kişinin ziyaret ettiği EMITT fuarında, Türkiye’nin belli başlı tüm Seyahat Acenteleri, Tur Operatörleri, Oteller, 2 yüzün üzerinde turistik destinasyon ve 60 ülkeden yüzlerce katılımcı yer aldı. Geçtiğimiz yıl MARKA standına 150 işletmeci ve yerel kuruluş katılmış ve yaklaşık 15 milyon liralık bağlantı sağlanmıştı.

MARKA, ilk iki günü turizm profesyonellerine, son iki günü ise halka da açık olan EMITT 2012 Uluslararası Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarına yer alacak konseptler için çalışmalar tamamlandı ve çarpıcı etkinlikler planlandı.. Bölgenin turizm değerlerinin en iyi şekilde tanıtılmasını amaçlayan MARKA çalışmalarını İl Kültür ve Turizm Müdürlükleriyle birlikte yürütüyor.

Bölgedeki tur operatörleri ve oteller başta olmak üzere turizm sektöründen aktörler için bir fırsat olarak değerlendirilen fuara katılmak ve ayrıntılı bilgi almak için ilgililerin Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova Kültür ve Turizm İl Müdürlükleriyle irtibata geçmeleri gerekiyor.

Geçen yıl 4 gün içinde 114 binin üzerinde kişi tarafından ziyaret edilen EMITT fuarında bu yıl 60’ın üzerinde ülkeden 4 bin 500 civarında katılımcı hazır bulunacak. Türkiye’nin turizmdeki durumuna ayna tutan EMITT, uluslararası turizm dünyasında da büyük ilgi görüyor. EMITT’e bu yıl dünyanın dört bir yanından toplam 60’ın üzerinde ülkenin katılması bekleniyor.

WWW.MUDURNUHABER.COM

 

MANİLER(17)

MANİLER(17)
 

Mudurnu şirin yöre
İçinden akar dere
Tabip doktor gelse de
Yarama olmaz çare…

Mudurnu’nun ereni
Onlar gönül yareni
Yüce mevlam hoş tutar
Aşka ömür vereni…

Yarim beni sarmadı
Halim nedir sormadı
Bağımda gonca gülü
Neden hala dermedi…

Gönül düştü evliye
Benzer boyu serviye
Ceylan gözlü o güzel
Haktan bana hediye…

Sabah seher yelinde
Bülbül öter gülümde
Onca kızı sevdim de
Yine gönlüm gelinde…

Saçları güllü gelin
Uçları telli gelin
Sende gizli sevda var
Gözünden belli gelin…

Dağları aştı gelin
Yarine koştu gelin
Sarmaş dolaş olunca
Coştukça coştu gelin…

Bağları geçti gelin
Yarine kaçtı gelin
Yare kavuşunca
Saç bağın açtı gelin…

A benim arsız gönlüm
Duramaz yarsız gönlüm
Her güzelin peşinde
Kalp çalan hırsız gönlüm…
 
Evinin önü rıhtım
Gülmedi yazık bahtım
Yar yabana gidince
Yıkıldı gönül tahtım…

Gül açınca yaz gelir
Gül dudaklı kız gelir
Yar yanımda olunca
Ölüm bana vız gelir…

Yar elinde masura
Nakış işler hasıra
Gönül seni arzular
Gel yarim ara sıra…

Servi boylu fidansın
Yokluğunda hicransın
Yar üstüne yar seven
Bir değil de bin yansın…

Yaylarlarda yaz serin
Gönlümdedir kız yerin
Senden başka seversem
Mezarımı kaz derin….

Sürme gözün siyahı
Sevmekmiş tek günahı
Yaralı şu gönlümün
Olmuyor hiç sabahı…

Hazanda sarı yaprak
Gazel olup düşüyor
Sarınca yari toprak
Yanan yürek üşüyor…
 
Başımda sevda yeli
Esiyor deli deli
Eriyen muma döndüm
Yarim benden gideli…

Bir yar sevdim işveli
Şen şakrak ve neşeli
Çıra gibi yanıyom
Ben bu aşka düşeli…

Sevda gelince başa
Yürek düşer ataşa
Cenneti de verseler
Yarimin yeri başka…

Ben baharı neyleyim
Yar yanımda olmazsa
Nerde gönül eyleyim
Gönül yari bulmazsa…

Gönül yarsız olunca
Baharlarım kış olur
Nazlı yarim gelince
Yüreciğim hoş olur…

Sensin yüzüm güldüren
Gönül sazım çaldıran
Hançer kurşun değil de
Veda sözün öldüren…

Alna yazılmış kader
Günü gelenler gider
Ecel başa geldi mi
Genç yaşlı ne fark eder…

Düşse gönül dengine
Yürek düşmez yangına
Bu dünyada hep rağbet
Güzel ile zengine…
 
Balıkesir Bandırma
Kız sen beni kandırma
El oğlunu varıp da
Yüreğimi yandırma…

Tasa koydum kavurma
Kız saçını savurma
İnce belin sarınca
‘Ana’ diye bağırma…

Bakır tasın kalayı
Sevdim gözü elayı
Yari güzel olanın
Bir ömürü balayı…

Kömür gözün karası
Serde gönül yarası
Düğünümüz var bizim
İki bayram arası…

Yar gülünde dal olsam
Peteğinde bal olsam
Gönlünün ocağında
Ateş olsam kül olsam…

Sarı buğday başağı
Yarim sarmış kuşağı
O kuşağı çözünce
Düşer belden aşağı…

Dağlar başı kar olur
Geçilmesi zor olur
Yar bu gece gelmezse
Yanar yürek kor olur…

Sırrın verme cahile
Düşürür seni dile
Kötü günde yok olur
Dost bildiklerin bile…
 
Abdulllah ATAY

Mudurnu “Ölü şehir”

Mudurnu Kaymakamı Ayhan Abatay,  doğal ve tarihi zenginlikleri ile Osmanlı mimarisinden örnekleri barındıran Mudurnu’nun muhteşem bir ilçe olduğunu belirtti.

Mudurnu Ölü Şehir www.mudurnuhaber.com

Turizm konusunda ilçede uzun vadeli projeler oluşturulması gerektiğini ifade eden Abatay, “Bir turist hafta sonu Mudurnu’ya ‘ölü şehir’ dedi. Esnaf dükkan açmıyor, gelenlere yol gösteren yok, konaklardan kimsenin haberi yok. Cumartesi ve pazar olayına belli kararlar alıp uygulamak gerekiyor. Yeni projeler üretilmeli, kısa değil uzun vadeli düşünmeli. 10-20 yıl sonra ne olacak, göz önüne alınmalıdır” dedi.
Toplantıya vatandaşların ilgi göstermediğini vurgulayan Abatay, “Biz geçiciyiz, burası size kalacak. Katılımı artırmamız lazım. Birbirimizi eleştiriyoruz. Hastane olayında hastane yerine kararı veremedik, ilçe ikiye bölünmüş. Yeni hastane için gelen o parada geri gidecek. Para var, proje var, hastane yeri yok” diye konuştu.

Toplantıya Kent Konseyi Başkanı Mehmet Cantürk, konsey üyeleri, daire amirleri, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri ve dernek başkanları katıldı.

Kaynak: Bolu Detay Gazetesi www.boludetay.com