KARAYOLLARI MUDURNU YU DEFTERDEN SİLDİ Mİ?
Tarihi bir ilçe Olan Bolu nun Mudurnu ilçesi nedense Karayollarının defterlerinde bir türlü görünmüyor.
Ana yol güzergahlarında bulunan Levhalarda MUDURNU tabelası bulmanız için mutlaka elinizde bir harita olması gerekiyor.
İLGİLENEN YOK
Mudurnu ilçesinde Turizm çalışmaları yapılıyor densede, gerçekte bu çalışmaların yapılmadığı veya fazla ilgilenilmediği tabelalardan belli oluyor. Komşu ilçe GÖYNÜK ilçesinin Tabelaları tarihi Kahverengi renkler ile Yol ağlarında gösterilirken Mudurnu ilçesinin tabela eksikliği konusunda herhangi bir çalışma görünmüyor.
MUDURNU KAYMAKAMLIĞI VE MUDURNU BELEDİYESİ’DE TURİZM’İ DEFTERDEN SİLDİMİ?
Mudurnu ilçesinde Turizm çalışmaları yapılacak, Festivaller düzenlenecek, Tanıtımlar yapılacak derken gerek Mudurnu Kaymakamlığının gerekse Mudurnu Belediyesinin Turizm adına herhangi bir çalışma yapmaması Mudurnulu Turizmcilerin heyecanının bitmesine sebep oldu.
MUDURNU KAYMAKAMLIĞINA AİT TABELA BOŞ BEKLİYOR
Mudurnu nun tanıtımı için Sakarya nın Akyazı ilçesi sınırlarına Konulan Ahşap Tabela nın yerinde yeller eserken, Mudurnu Nallıhan Karayolunun Dolayüz Mevkiindeki Tabelası ise solgun ve bitkin bir görüntü ile Mudurnu’ya sanki gelmeyin der gibi bir ifade sergiliyor. Diyer yandan Bolu Abant yolunun Abant girişinde bulunan diğer bir Ahşap Tabelalık ise yıllardır boş duruyor.
Mudurnu Kaymakamlığının organizesinde yaptırılan ve binlerce tl harcanarak Mudurnu Turizmine katkı amaçlı konulan Tabelalar bakımsızlık ve Takipsizlik nedeni ile Mudurnu ilçesine Turizm yönünde kaar değil zarar veriyor.
Haber: Aydın ÖZPELİT
www.mudurnuhaber.com
Karayolları önce yolları yapsın sonra tabelayı düşünürüz. Medeniyetin değişmez kuralı yoldur. Yolun olmadığı yere altından saray yapsanız neye yarar. Mudurnu’daki yolların sorunu 4. bölge müdürünü aşmış. Ne oldu seyretti tamam hallederiz dedi gitti. 5 yıl sonra tekrar ziyarete gelir. O zaman da müdür değişmiş olur. Kendinden önce kini eleştirir gider. Bu masal böyle devam eder.
bu haberin bana göre ;sen misin iktidara oy vermeyen bak da gör neler olacak dercesine verilmiş bir cezadan ibarettir.iktidar destekli BOLU da ki bürokrasi ve BOLU BELEDİYESİ tamamen MUDURNUYU kafalarından sildikleri gibi MUDURNUYU BOLUNUN mahallesi yapmak için var güçleriyle mücadele etmektedirler.
benim güzel ilçem bu haksızlıkları kesinlikle hak etmemektedir.iktidarı temsil eden siyasilerimiz belediye muhalif partinin elinde olduğu için olanlara oh demek için köşelerinden sinsice bakmaktadırlar.bürokratik ve atanmış amirlerim de olanları film seyreder gibi takip etmektedir.bu haksızlıklara karşı kan ağlayan benim MUDURNUM ve değerli halkım sizleri gelecekte lanetle yaad edeceklerdir.böyle duyarsız davranan büyüklerimi şiddetle kınıyorum.
bu arada facebook sayfasında bu haberin altına yorum yapan arkadaşları bu haber sitesine de yorum yapmaya davet ediyorum.öyle kıyıda köşede özellikle kullandığımız TÜRKÇE yi eleştirmemelerini istirham ediyorum.vatandaşlar vatandaş kelimesini kafalarından çıkartıp bölgeselliği anımsatan yurttaş kelimeleri kullanırken nerelerdeler veya hiç mi dikkatlerini çekmedi.adamlar bölgesel dillerini resmi dil yapma mücadelesi vermektedirler. cesaretleri varsa bu durumu eleştirsinler.nerede onlarda o cesaret!cesareti olmayan korkaklar her zaman kendi yakınını ve çevresini eleştirirler.böyle yaparak başkalarına madara olmaktan ileri gidemezler.
benim küçüklüğüm de özellikle MUDURNU da şöyle bir özenti var idi. İSTANBUL TÜRKÇESİNİ kullanarak köylüye hava atarak kendilerini kültürlü ve medeni gösterme özentisinden ibaretti.şimdilerde ise bizim kullandığımız TÜRKÇE yi eleştirenlerin geçmişinde özellikle farkında olmadan kullandıkları öz TÜRKÇE olduğu gibi şimdiler de moda olan yabancı terimli kelime özentisi de mevcuttur.nasıl olsa halk anlamaz diyerekten hava atma özentisinden ileri gidemezler.
AYDIN BEYİN özellikle bizim kullandığımız bana göre de özümüzü ve öz dilimizi olduğu gibi yalın bir şekilde yansıtması beni özellikle gururlandırıyor.ben de bu duruma atfen yorumumun devamına kullandığımız şive ile devam edecem.değeeli gaşım AYDIN bey senne gurur duyuyom.sen bildiyin gibi devam et dooru yoldasın.kendilelen de cesaret bulanla va ise onna da yorum yapsınla.yorum yetenekleri yoksa gullandıımız şiveyi eleştiimekten derhal vaz geçsinle.umut ederim ki ne demek istediimi annamışlaadır.annayana sivri sinek saz annamayana davul zurna az.
Şu konuda önce bir anlaşalım benim eleştirdiğim şey asla ve asla şive veya lehçe değil… Yerel veya ulusal gazetelerin öncelikli olarak TÜRKÇE’ye ve yazım kurallarına sahip çıkmaları gerektiğini düşünüyorum. Dilin ana kuralları korunmaz ise ortada ne şive , ne lehçe , ne de ağız kalır. O yazdığım yorumda sadece ” diyer” kelimesi ve gereksiz kullanılar büyük harfler ile ilgili yorum vardı. Kimsenin ne lehçesine laf ettim ne de şivesine.
Yusuf Bey umarım anlaşılmışımdır.
ne kadar güzel bundan sonra yorum ve haberlerinizin devamını dilerim.eleştirim sayesinde MUDURNU HABER sitesi bir yorumcu daha kazandı.kendinizi savunmak için yaptığınız yorumları Mudurnumuzun yarınlarına set çekmek isteyenlere karşı yorum ve fikirlerinizi bekliyorum.ben kişisel bazda yorum ve savunmalardan çok korkmadan,çekinmeden eleştirilmesi gerekenleri eleştirmenizi tavsiye ederim.
aslında ben de yazım kurallarına dikkat etmiyorum.anlatmak istediğimi ise hiç çekinmeden yazmaktan da bu zamana kadar hiç çekinmemimişimdir.böyle kısır çekişmeler bizleri basitleştirir. yorumları okuyanlar yazım kurallarından çok anlatılmak istenene bakıyor.
arkadaşım şuna kesinlikle inan ben yıllardır gurbetteyim hep genelde kendi şivem ve yöresel kelimelerimi kullanırım ve ne konuşmamı ne de kullandığım kelimelerini anlamayan çıkmadı.biz MUDURNULULAR özenti ve hava atma egosundan vazgeçtiğimiz an geçek kültürümüzü tanıtmış oluruz.öz TÜRKÇEYİ en iyi sade ve yalın olarak kullanan ender şirin kazalardan biriyiz. bu da sayın okuyucularımıza bir dipnot olarak vermiş olayım.