Belediye den Zorunlu açıklama

Mudurnu ilçesinde yapılması planlanan,  Mudurnu Devlet Hastanesi için yer bulunamaması yerel seçimler öncesinde  Belediye Başkanlığı Facebook adresinden  bir açıklama yapıldı.

MUDURNU BELEDİYESİN DEN ZORUNLU AÇIKLAMA

Geçtiğimiz günlerde Bolu’da bir yerel gazeteye açıklama yapan AKP Bolu Milletvekili Sayın Fehmi Küpçü;

Mudurnu’da söz verdikleri hastane yapımına hala başlanamadığını söyleyen AK Parti Milletvekili Fehmi Küpçü, buna gerekçe olarak CHP’li Mudurnu Belediyesi’ni gösterdi.

“BELEDİYE YER TESLİMİ YAPINCA BAŞLAYACAĞIZ”
“Mudurnu’daydım hafta sonu. Mudurnu’da da aynı şekilde Mengen ve Dörtdivan’la beraber Sağlık Bakanlığı’nın ödenek ayırdığı bir hastanemiz var. Maalesef orada Belediye’nin yer teslimi yüzünden hastanemize başlayamadık. Buna üzülüyor oradaki insanlar ‘acaba’ diyorlar. ‘Siyaset arası bir çekişme mi var? Burası CHP Belediye başkanı diye mi?’ Kesinlikle değil. Kesinlikle bizim hizmet kriterimizde bu yok. Ama Bolu’daki insanımız da şunu bilmeli ki bu işler belediye temelli oluyor. Yer tahsisini bizim yapacak halimiz yok. Ben oradaki hissiyatı Mudurnululara şikâyet etmiş olayım. Bilsinler. Sağlık Bakanlığı projeksiyonunda parası, projesi her şeyi hazır. Belediye yer teslimini yaptığı an biz ihalesini yapıp mevcut olan sağlık hizmetine biraz daha yüksek standartta sahip olunması noktasında biz o katkıyı zaten AK Parti iradesi olarak sahibiz. Zaten paramız da hazır bir an önce başlamış oluruz”

Şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.

Konu ile ilgili olarak, T.C. Bolu Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, ilçemize yapılması düşünülen 15 yataklı ilçe hastanesi için Kaygana Mah. Beşkavak Mevkii 136 Ada 8 Nolu parseldeki arazinin tahsisi için talep gelmiştir. Bu talep Belediyemizce 02.05.2011 /784 tarih sayılı yazı ile cevaplanmıştır;

– Söz konusu parsel Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığımızla 13.03.2007 tarihinde yapılan protokol gereği 10 yıllığına Belediyemize tahsis edilmiştir. Fiilen tahsis süresi dolmamıştır ve tahsis kalkmamıştır.

– Mudurnu Halkı ve Belediye Meclis üyelerinin hastane yapılacak yerin İmar Planında spor alanı olarak ayrılan alanda olması nedeniyle yapılan çalışmaların yasal olmadığından olumsuz bakmaktadırlar.

– Bilindiği üzere İmar planında hangi amaçla ayrıldığı belirtilen alanların amacı dışında veya Belediye Meclis kararı olmadan uygulama yapılamayacağı, uygulama yapılması düşünülen alanlarda ve talep gelmesi durumunda Meclisin uygun görüp veya görmemesi göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Uygun görülmemesi durumunda kamu zararı oluşabileceğinden,

Yukarıda bahsedilen sebepten dolayı bundan sonra yapılacak işlemlerde imar planı değişikliği yapılması ve onaylandıktan sonra çalışmaların yapılması hususunda Belediye olarak görüşümüzü bildirdik.

– İlçemize yapılması düşünülen hastanenin yer seçimi ile ilgili olarak Belediye Meclis İmar Komisyonu ve Meclis Üyelerimizin ortak görüşü sonucu profesyonel bir çalışma yapılması için davet edilen Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı Prof. Dr. Mehmet Tunçer ve Belediye Meclisimizin tüm üyeleri ile birlikte, ilçede hastane olabilecek yerlerin gezilmesi sonucunda oluşturulan rapor, bilgi amaçlı 24.05.2011 / 904 numaralı yazıda T.C. Bolu Valiliği Sağlık İl Müdürlüğü’ne ulaştırılmıştır. Rapor içerisinde Belediyemizce hastane yapımına uygun görülen 10 farklı arazinin zayıf ve avantajlı yönleri yer almaktadır.

Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliği’nin 18.08.2011 / 1370 tarih sayılı plan tadilatı talep yazısı elimize ulaşmış olup, söz konusu talep yazısı Belediye Meclisimizin 04.10.2011 tarihindeki toplantısında ele alınmış ve 04.10.2011- 83 sayılı Meclis Kararıyla hastane talebinin değerlendirilmesi sonucunda;

– Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliğinin 18.08.2011 gün ve 1370 sayılı yazısında, ilçemiz Kaygana Mahallesi 136 ada 8 nolu parsel üzerine hastane yapılması için; Mevcut İmar Planında spor alanı olarak gözüken alanın İmar Planı tadilatı yapılarak sağlık alanı olarak tahsis edilmesini talep etmekte, konu ile ilgili 26.09.2011 tarihinde sivil toplum örgütleri mahalle muhtarları ve vatandaşlar ile toplantı yapılmış olup;

1) İlçemiz Yıldırım Bayezıt Mahallesi Bolu Caddesi üzeri Karayolları’na ait ve atıl durumda olan şantiye binasının olduğu alan,

2) İlçemiz Kaygana Mahallesi E-1 bağlantı yolu trafo binasının kuzeyinde kalan Ertan PAMUK’a ait olan yer,

3) İlçemiz Yıldırım Bayezıt Mahallesi Orman İşletme Yolu sağında, Çarşambalıoğlu benzin istasyonu arkasında bulunan Tevfik TÜRESİN’e ait yerin,

Yukarıda belirtilen sıralamaya göre hastane yapılacak yer olarak belirlenmesine, işaret sistemi ile yapılan oylama neticesinde, oy çokluğu ile karar verilmiştir.

– Belediye Meclisimizin bu kararı 16.12.2011 / 2237 tarih sayılı yazıyla İl Sağlık Müdürlüğü ve Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliğine ulaştırılmıştır.

Belediyemiz hastane yeri ile ilgili olarak üzerine düşen sorumluluğu Belediye Meclisi, Sivil Toplum Kuruluşları ve halkın katılımıyla “ halkçı” bir anlayışla yerine getirerek, 10 adet hastane yapılması düşünülen yer ile ilgili Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı hocamızla birlikte rapor hazırlayarak yerine getirmiştir.

Sağlık Bakanlığı projeksiyonunda parası, projesi her şeyi hazır olan hastanenin ilçemize yapılması için daha fazla beklemenin gereği olmadığını düşünüyoruz. Belediyemizin gösterdiği 10 adet yer ortadadır. Konu ile ilgili olarak hazırlanan rapor incelenebilir ve söz konusu raporun istenmesi halinde paylaşılacağını bildiririz.

Kamouyuna saygıyla duyurulur.

www.mudurnuhaber.com

 

VAILLANT BOLU’DA TOPLANDI

VAILLANT TÜKETİCİ BİLGİLENDİRME
TOPLANTISI BOLU’DA YAPILDI

Türkiye’de pazara sunduğu yüksek teknolojili ürünleri ve satış sonrası hizmet
kalitesiyle tüketicilerinin beğenisini kazanan Vaillant, Bolu’daki tüketicileriyle bir
araya geldi.

Bolu Gazelle Resort Otel’de, 02 Mayıs Perşembe günü gerçekleşen toplantının
açılışında, Vaillant’ın kuruluş ve gelişimini özetleyen özel bir filmin izlenmesinin
ardından Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Koordinatörü Özgür Gök, Vaillant
Group’un tarihçesi, markaları ve dünya genelindeki organizasyonları konusunda bir
sunum yaptı.

Toplantının devamında Vaillant’ın Türkiye’de 20 yıldır sürdürdüğü başarılı grafik
ve Türkiye pazarındaki mevcut konumu hakkında detaylı sunumlar yapıldı. Vaillant
Türkiye servis organizasyonu, sadece Vaillant tüketicilerinin üye olabildiği Vaillant
Tüketici Club ve Tüketici Şikâyet Birimlerinin 2012 yılı boyunca hayata geçirdikleri
aktiviteler hakkında da bilgiler verildi.

Sunuşların ardından, Vaillant yöneticileri tüketicilerin ürünler ve hizmetler
hakkındaki görüş ve önerilerini dinleyerek yeni hizmetler hakkında onları
bilgilendirdi. Tavsiyeleri sonucu ödül almaya hak kazanan Tüketici Club üyeleri de
teşekkür plaketleriyle ödüllendirildi.

Vaillant Kombi, Kazan veya Klima kullanan tüm tüketicilerin ÜCRETSİZ olarak
üye olabildikleri Vaillant Tüketici Club’ün Türkiye genelinde 350.000’i aşkın üyesi
bulunuyor.

Club üyeleri, Vaillant ürünlerini tavsiye ederek yeni müşteri kazanılmasını
sağladıklarında puan kazanıyor. Her tavsiyede alınan ve biriken Puanlarla, üyeler
birbirinden değerli armağanların yer aldığı Tüketici Club Ödül Kataloğundan
cumhuriyet altınından, elektrikli ev eşyalarına, yurtdışı seyahatlerinden bakım
sözleşmelerine kadar çeşitli armağanlara sahip oluyorlar.

 

www.mudurnuhaber.com

Teknolojik ürünler Fuar da görücüye çıktı

Türkiye’nin en kapsamlı fotoğrafçılık fuarı bu yıl 11 – 14 Nisan 2013 tarihlerinde bir kez daha sektörün tüm bileşenlerini ve uzmanlarını bir araya getirdi.

2 yılda bir düzenlenen Photo & Digital fuarı, her yıl gittikçe daha verimli hale gelen çizgisini 2013’te de sürdürecek.

Sektörün önde gelen markalarının ve tedarikçilerinin en son ürünleri ve teknolojileri sergiledikleri fuar, amatörden profesyonele fotoğrafçılık, dijital görüntüleme ve baskı sistemleriyle ilgilenen herkesi buluşturdu.

AVRUPA’DA İKİNCİ SIRADA

 Photo Digital Fuarı’nın Almanya’daki ünlü Photokina Fuarı’ndan sonra alanında Avrupa’nın en önemli ikinci fuarı olduğu belirtildi.

Photo Digital’de fotoğraf makineleri, objektifler, aksesuarlar, baskı makineleri, aydınlatma ekipmanları, video kamera malzemeleri, albümler ve çerçeveler ve Fotoğraf Gelin Damat Albüm ürünleri  ilk göze çarpan ürün grupları oldu.

En yeni fotoğraf makineleri…

Fuarda ilginç yüzlerce fotoğraf makinesi olduğunu tahmin edersiniz. Ancak ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken en yeni fotoğraf makinelerinden bazıları şunlar oldu: Canon EOS 100D, Sony RX1, Fujifilm X-Pro1, Olympus OM-D E-M5, Samsung NX300, Panasonic Lumix GH3.

Fuarda yer alan firmaları kısaca değerlendirecek olursak, stand tasarımları, ziyaretçilere olan yaklaşımlar, standlardaki uzman sayısı, yeni ürünlerin tanıtımları açısından tatmin edici olduklarını söyleyebiliriz.

www.mudurnuhaber.com

 

 

VATAN SEVGİSİ VE HALKA HİZMET

Çok değerli hemşehrilerim sizlere ilk fırsatta bu yazımı yazmaya çalışacağım.bu yazımın konusu VATAN SEVGİSİ VE HALKA HİZMET,okuma sabrı göstereceğiniz için şimdiden şükranlarımı iletirim.

 
  Bu yazımı geçenlerde dinlediğim ve kendime göre yorumladığım bir şiirle başlamak istiyorum.
Etrafıma bakıyorum da şaşırıyorum
Canım sıkılıyor Allah canımı alsın
Zengin babaları sayesinde talan edilen
Vatan aşkını ve sevdasını ve aşkını 
paraya tercih edenlere
Kızıyorum;kızdığım gibi de acıyorum
Bana ne?diyemiyorum 
Takıyorum kafama bölüyorum uykularımı 
Çünkü bu VATAN bizim,bizim
 
Yazıyorum ya iki de bir yaralı yüreğim de 
Yaralamak istemezdim sizleri
Ama sev da ne demek? ama vefa ne demek?
VATANIM nasıl sevmişim seni vay ki vay!.
 
Ben insanların toprakla haşır neşir olduğu
Çocuklarına helal lokma için terler döktüğü
Eli nasırlı mı nasırlı,yüzü güneş yanığı 
Gönlü ezelden yanık buram buram dert 
Buram buram hasret VATAN sevdasıyla yanan
Hürriyet sevdalısı milyonlarca VATAN neferlerinden biriyim.
 
Gönül dersen gönül,yürek dersen yürek,aşk dersen aşk
Bırak duygularını,yüreğin de bul kendini
Gör ki nasıl sevmişim seni 
VATANIM vah ki vah!..
 
işte bu yüreğimi dinleyerek sizlere aktardığım bu şiir de  vatan sevgisiyle ilgili bir şeyler anlatmaya çalıştım.
 
Bizi biz eden,bizi farklı kılan vatan sevdası ve sevgisi her şeyin önünde olmasıdır.bizim sevgimiz bireysel menfeatimiz için değil,Allahın bize lutfettiği ve atalarımızın bize emanet ettiği bu cennet vatanımızı bir ömür boyu nesilden nesile emanet edeceğimiz şekilde koruyup sahip çıkmalıyız.
 
Ben yıllık iznimi özellikle ipek yolu festivali ŞEYHÜL İMRAN bayramına denk getirdim.küçüklüğümden beri içimden geçirdiğim halde ŞEHRİMAN bayramı öncesi MUDURNU’daki bayram hazırlığını görmek nasip olmamıştı.YÜCE MEVLAM 2012 de nasip eyledi.
 
Şuna kesinlikle inanın içimden geldiği gibi yazıyorum,Şehriman bayramı öncesi o manevi hava beni fazlasıyla duygulandırdı.esnafıyla işçisiyle,köylüsüyle,zenginiyle,fakiriyle yapılan o yardımlaşma ve koşuşturma ve ALLAHIN verdiği o bereket beni hayretler içinde bıraktı.bizler de bitmeyen o yardımlaşma ve bağış yapma duygusu beni geleceğimiz için fazlasıyla umutlandırdı.
 
Bizim tek eksiğimiz bir araya gelemeyişimizin bizleri bir arada tutacak liderimiz olmayışındandır.kimse kusura bakmasın ama bunu yazmak zorundaydım.
 
Bilindiği üzere 2014 yılında yapılacak seçimde MUDURNU’muzun 1 belde 73 köyden oluştuğunu bilen ve hatırlayacak olan,bizlere tepeden bakmadan,bizlerle içli dışlı olacak,bizlerin yani MUDURNU’muzun yani coğrafi sınırları içinde kalan yaylalarımıza,göllerimize,kaplıcalarımıza değer veren sahip çıkan başkan görmek istiyorum.
 
TOPLUMLAR LAYIK OLDUĞU LİDERLERİ SEÇERLER;
 
Sözünün iyi tarafına layık olacak halen daha safiyane duygulara sahip olan benim için çok değerli sayın MUDURNU halkımıza çok büyük sorumluluk düşmektedir.bu fırsat 5 yıl da bir gelir bu fırsatı kaçırmayalım lütfen!…
 
adam kayırmacılık yapmayan,doğuda ki gibi ilkel aşiret zihniyeti taşımadan,takım fanatiği gibi taraf tutmadan MUDURNU’muz için hayırlı başkan seçmekten geçer.
 
benim bu yaşıma kadar seçilen başkanlar hep 5 bin kişiye hitap edecek şekilde koltuğa oturdular.ilçemizin coğrafi sınırlarından bi haber günlerini geçirdiler.köylünün ayağına misafirlik için ve ayaklarına hizmet görmek için gittiler.köylünün hep ayaklarına gelmelerini beklediler.köylünün el pençe karşılarında durmaları onların koltuklarını kabarttı.ama benim köylüm bu saygıyı çekindiği değil gördüğü terbiyeden dolayı gösterdi.ilçemizde halen daha 1960 zihniyeti devam ediyor.ben bunu mum ışığında yemek pişirmeye benzetiyorum.
 
EMPATİ VE ÇÖZÜM SÜRECİ
 
ilk önce EMPATİNİN ne olduğunu hatırlayalım
 
EMPATİ;Empati bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır.bu tanım çok güzelde empati yapalım da neden hep karşı tarafın ne düşündüğünü beynimize kazımaya çalışıyorlar.pekala karşı tarafa aynı telkinde bulunuyorlar mı?bu kadar şehitler boşuna mı verildi?belkide evin tek evladı vatanı uğruna yani bizim huzur içinde evlerimizde rahat uyuyabilmemiz için şehit oldular.bu ailelerin çocukları empati yapınca yerine gelebilecek mi?
 
Bu arada 33 askerin izin dönüşü haince saldırı da şehit düşen KİLÖZÜ köyünden benim de yakinen arkadaşım olan ŞEHİT MUARAT MENTEŞi rahmetle yad ediyorum.
 
Empati konusundaki yorumların devamını da siz okuyucularımıza bırakıyorum.
 
ÇÖZÜM SÜRECİ;ne demek bunun hakkında da sizlerin ne düşündüğünü ise yoruma açık bırakıyorum.ben acizhane birkaç kelam etmek istiyorum.ülkemizde kürt sorunu yok,ermeni sorunu var.TECHİR zamanında göçe zorlanan ermenilerden oluşan aşiretlerin bir araya gelerek oluşturdukları sun-i bir sorundur.büyüklerimiz çok iyi hatırlarlar.bu sorun ilk önceleri iş ve işçi hakları aramakla başlayan daha sonra kardeşi kardeşi kırdırtan ermeni asala örgütünün planı değil miydi?
 
ihtilal sonra ise bu asala örgütünün adı sözde kürtlerin haklarını aramak amacıyla binlerce kürt gençlerinin kandırılarak dağa çıkartılıp askere ve polise ve hatta kendisini desteklemek istemeyen kürt aile ve çocuklarını kurşunladıklarına tanık olmadık mı?
 
Bu çözüm süreci biraz açıldığında ise altından ne çıktığını görüyoruz.anadilde eğitim,TÜRKLÜK isminin anayasımızdan kalkması ve TÜRKİYELİLİK isminin gelmesi.devamında ise EŞİT HAK VE HÜRRİYET.bu zamana kadar sanki eşit değilmiydik. 3 tane CUMHURBAŞKANI çıkarmış bir etnik guruptan bahsediyorum.kaldı ki şimdiki hükümette çoğu bakanların kürt olduğunu çoğumuz görebiliriz.
 
UYANIK OLALIM BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLALIM.DIŞARIDAN POMPALANAN BÖYLE BÖLÜCÜ KAVRAMLARA İTİBAR ETMEYELİM.ÖZELLİKLE VE ÖZELLİKLE ŞİRİN MUDURNUZUN geleceğine sahip çıkalım.
 
Sözlerime ULU ÖNDERİMİZİN sözleriyle son veriyorum.bu sözleri siyasi  yöne çekmeden kabullenelim. kökeni ne olursa olsun yıllardan beri olan ve var olacak olan bütün bireyler TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIDIR.bu kadar insanları bir çatı toplayan TÜRKLÜK tür.TÜRKLÜK bir alt kimlik DEĞİL BİR EVİN ÇATISIDIR!..
 
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!
 
ÇOK DEĞERLİ HEMŞEHRİLERİM SÜRÇ-Ü LİSAN ETTİYSEM AFFOLA.İNANIN ŞİRİN MUDURNU’MUZ GÜZELLİKLERİN EN GÜZELİNE LAYIKTIR VE HAK ETMEKTEDİR.BEN DE İÇİMDEN NE GEÇTİYSE OLUĞU GİBİ ABARTISIZ SİZLERE AKTARMAYA ÇALIŞTIM.
 
HOŞ VE ESEN KALINIZ!..
 
Yusuf  TANRIKULU MUDURNU HABER
 

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

 

Saygı değer hemşerilerim bu yazıyı yazmadan önce yazayım mı yazmayayım mı günlerce düşündüm sonunda yazmaya karar verdim.Bu yazdıklarım belki bazılarını kızdıracak belki de bazılarının hislerine tercüman olacak.

 

  Geçenler de bir zat-ı muhteremin anlattıkları beni derin düşünceler içinde bıraktığı gibi ben onun anlattıklarının hangi tarafında olduğumu düşünmeden edemedim.

 

   Aklımda kaldığı kadarıyla sizlere aktarmaya çalışayım;

Osmanlıların son zamanlarında Avrupalı araştırmacı yazarlardan birisi İstanbul’a geliyor.Mısır çarsısını ve diğer yerlerini gezdikten sonra şu sonucu çıkarmış:

-Müslüman’la alış veriş yapıyorsan hiçbir belgeye gerek yok.Ağzından çıkan SÖZ SENET gibidir.

-Hiristiyanla alışveriş yapıyorsan senet vb. belge imzalatın.

-Yahudiyle alış veriş yapıyorsan hem senet hem de çek imzalatın yoksa elinizde hiçbir şey kalmaz,ortada kalırsınız diye yorumda bulunmuş.

 

Evet ben hem kendime hem de sizlere soruyorum

-Bizler ne kadar müslamanız?

-Durun! Durun!hemen kaşlarınızı çatıp bana kızmayın!

Müslümanlık ve dinden bahsedince mangalda kül bırakmadığımız gibi burnumuzdan kıl aldırmayız.İş icraata geldiğinde ise ne kadar yaparız bir kendimize soralım derim.

 

  Bizi biz eden bizleri bir arada tutan manevi değerlerden maalesef uzaklaşıyoruz.yıllardır süre gelen birlikteliğimiz avuçlarımız içinden sabun gibi kayıp gitmektedir.bizlerin önüne sihirli kutu diye özendirdikleri televizyonu koyuverdiler. bu sihirli kutu toplumun çekirdeği ailemizi zedeledi.televizyona alıştıktan sonra dizi bağımlılığını aşıladılar.sanki o diziler bizlerin aile yapısıymış gibi aldatan aldatana dizi konuları sıraya girdi.bu yetmezmiş gibi teknoloji harikası cep telefonları ve internet komşuların evimize misafir olması gerekirken bu dediklerim misafir oldu hatta ve hatta evimizin değişmez bir parçası oldular.yanlış anlamayın teknolojiye karşı değilim,içeriğine karşıyım.dizileri seyrederken arkalarında simülasyonları beynimize kazıdılar.o simülasyonlardan bazıları haç işareti çıplak heykel vb…

 

 Bu bahsettiklerime paralel bizi içten içe kemiren ve görünmeyen bir kelimeden bahsetmeden geçemeyeceğim.belki bu kelimeyi bilenleriniz vardır veya hiç duymayan ve okumayanlarınız da vardır.bu kelimenin anlamını tekrar tekrar okumanızı tavsiye ediyorum

 

İLLUMİNATİ:Rönesans döneminde 1 mayıs 1776 yılında kurulmuş bir cemiyetti.amacı zihin kontrolü uygulayarak ,hükümet ve kuruluşları ele geçirerek Yeni Dünya Düzenini sağlamak amacıyla hareket ettiği iddia edilen,monarşiyi yıkmayı,dini inançları ok etmeyi,ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzelini alt üst etmeyi planladığı öne sürülen varlığı kanıtlanmamış gizli bir örgüttür.

 

 Şimdi biraz oturup düşünelim.bu düşüncelerin artık gizliliği kalmadığı gibi açık açık faaliyetler son surat hızla devam etmektedir. Biz bu örgütün faaliyetleriyle 1950 li yıllarda tanıştık.biraz ileri gidince kafamıza 1960 yılında vurdular.biraz sersemliğimiz gidip kendimize gelmeye başladığımız da1971 de bir kez daha vurdular.bu süreci biraz daha hızlandırıp kardeşi kardeşe kırdırıp 1980 de kafamıza bir kez daha vurdular.ülkemiz biraz düzelip ekonomimiz kendine geldiğinde ise sahte dincileri ileri sürüp 28 şubatı önümüze sürdüler.

 

  Bunlar hiç durmadan,yorulmadan,usanmadan hep çalıştılar.baktılar iş askerle olmuyor bu sefer askerin karşısına geçip hükümetin iyi yaptıklarını da kötü yaptıklarını da alkışlayarak hedef şaşırtıp başkalarının hep istediği bize uygun olmayan eyalet sistemini aşılama gayreti içine girdiler.biz de zaten bu sistem vardı Osmanlı bu sistemden dolayı yıkılmadı mı?yanlışa dönmenin ne anlamı var?dedelerimiz düşmanla bu sistem geri gelsin diye mi savaştılar?

 

Yıllarca bizleri kamplara böldüler

Namaz kılanı irticacı,

Vatanını karşılıksız seveni faşist,

Emeğinin hakkını arayanlara devrimci deyip birbirimize düşürdüler.

 

  Son zamanlar da beynimize kazınan bir kelimeden bahsetmeden de geçemeyeceğim.farkında mısınız bilmem ama maalesef bu kelime çok mu çok tehlikeli.bizler hiçbir etnik grubu ayırt etmeden TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.bizleri bu VATANDAŞLIK kelimesinden uzaklaştırmak için sık sık kullanılan YURTTAŞLIK kelimesi benim yorumuma göre bu kelime BÖLGESELLİĞİ işaret ediyor.bu kelimeyi kim kullanıyor?pkk nın uzantısı bdp değil mi?peki ana muhalefet partisi neden kullanıyor bu kelimeyi diye düşünmeden edemiyorum.bu kelimenin kullanıldığı yerleri,platformları düşünürseniz baştan bana kızdığınız gibi sonradan düşününce birazcık olsun hak vereceğinize inanıyorum.bu kelime bir yerlere gönderilen şifreden ibarettir diye düşünüyorum.

 

YÜCE MEVLAM!YÜCE TÜRK MİLLETİNİ TEZGAHLANAN OYUNLARDAN KORUSUN!ONLARIN TEZGAHLADIKLARI BU OYUNLARI KENDİ BAŞLARINA DOLAŞTIRSIN.!

 DOĞUSUYLA BATISIYLA HEPİMİZ MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİYİZ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.ETLE TIRNAK GİBİYİZ,NE YAPARLARSA YAPSIN ALLAH’IN İZNİYLE BİZLERİ HİÇBİR KUVVET AYIRAMAZ!…

Yusuf TANRIKULU MUDURNU HABER İstanbul

www.mudurnuhaber.com

Amacımız; Velileri korumak

Mudurnu ilçesinde  Cumhuriyet ilkoöğretim okulunda Kıyafetlerin yenilenmesi hususunda çıkan kargaşaya son noktayı okul Müdürü Ali Osman KURU koydu.

Pazartesi  sabahı öğrenci velileri ile bir toplantı düzenleyen Ali Osman KURU , amacımız Öğrenci velilerimizi ezdirmek değil, en iyisini en uygun fiyata öğrencimize giydirmektir dedi.

Kuru, Öğrenci velileri ile yaptığı toplantıda Yaptırılan yeni kıyafetleri ve örnek verilen Kıyafetleri velilerden incelemelerini isteyerek, bazı öğrenci velileri Okul Aile birliği yaptırsın diyor, böyle bir şey yapılamıyor, geçen yıl YİBO  bu konu ile ilgili soruşturma geçirdi dedi.

Kuru,  Mudurnu’da 3 Esnaftan teklif aldıklarını ifade ederek, teklifler almadan önce imalatcı firma ile konuşup fiyat araştırdıklarını ve son fiyat olarak Kargo ve diğer masraflar hariç İstanbul teslimi bu ürünü 95 tl fiyat verildiğini , bunun üzerine Fiyat teklifi aldıklarını ve en uygun fiyatı Necati YAŞLI nın verdiğini belirtti.

Kuru,  geçtiğimiz yıl bazı okullar kıyafetleri Bolu esnafı ile anlaşma yapmış ve Aileler Bolu ya giderek satın almış, ve daha fazla ücret ödemişti, bunu hepimiz biliyoruz, biz burada Öğrencilerimizi ve velilerimizi korumak istedik, bizde mi Bolu daki Esnaflara yönlendirseydik, velilerimizi dedi.

 Bazı Öğrenci velileri  geçtiğimiz yıl başka okulda okuyan öğrencileri için bu kıyafetlerden daha az ve kalitesiz işçilik ile yapılan ürünleri daha yüksek fiyatla Bolu dan aldıklarını belirttiler.

Yaşlı nın Eşi nin Mudurnu AK Parti Kadın Kolları başkanı olması sebebiyle Siyaset yapıldığını belirten bazı Öğrenci velileri Mudurnu bunun yüzünden ileri gitmiyor, Eğitimde bari Mudurnu yu rahat bırakın, ondan sonrada Öğretmen kalmıyor burda, neden burası böyle her işte , üzerine vazife  olmayan insanlar ortaya atlayarak suyu bulandırıp sonra geride duruyorlar, madem o kadar çok biliyorlarsa daha ucuza mal edip kendileri satsınlar dediler.

www.mudurnuhaber.com

 

MUDURNU VE AHİLİK

MUDURNU VE AHİLİK

Türkiye de Ahilik Haftası çeşitli etkinlikler ile kutlanıyor. Bolu ili Mudurnu ilçemizde de son dakika da kararlaştırılan ve geçen yıl es geçilen AHİLİK Haftası kutlama töreni yapıldı.

Ahilik hakkında, çeşitli konuşmaların yapıldığı Mudurnu ATATÜRK anıtı önünde öğrenci kardeşlerimizde olmasa ( Her zamanki gibi) programdaki söylenenleri sadece protokol dinleyecekti.

 Esnaf Odasının Duyuru ve Davetiye dağıttığı Benim Güzel ilçemizin, Güzel esnafları aşırı müşterisi olduğu için mi etkinliklere katılma dı? Yoksa başka nedenlermi var dı?  

Yapılan program sadece biz bize yapılmış bir program oldu, iyiki Cuma Duasını Meydanda yapalım fikri oluştu da bahane ile kalabalık göründük.  Ne söylesek az,  bu gibi  programlara katılımın daha fazla olması ve gerçekten hedefine ulaşması için Mudurnu’daki bizlerin AHİ olması gerekli….

İşte o zaman bu Meydan dolar taşar, ama şu an için içinde ben de dahil, maalesef Mudurnu’da AHİ görmek çok zor.  ATATÜRK Meydanında konuşmacılar anlatıyor, Ahi Şöyle olur, Ahi Böyle olur, olur da yetiştirirseniz olur. Her kes ipin bi ucundan tutar, birileri birbirinin ekmeğinde gözü olur, birbirine gol atmaya çalışırsa kusura bakmayın, Mudurnu da Kahvehanelerde konuşulanlar gibi Mudurnu’da hiçbir şey olmaz.

Mudurnu’da yıllardır süre gelen Esnaf duasında örnek bir ilçeyiz, ama sadece örneğiz, görüntü var ses yok. Dua  yı yaparız, yapacağımızı yaparız, mantığı ile Mudurnu’da Ahi olmak çok zor. Bunun aksini iddia edenler çıkabilir, bu arkadaşlarında tuzu kuru olduğundan iddia edeceklerdir.

Ahi, olmak yanındaki komşusunun alışverişinde gözü olmamaktır, Ahi olmak, yardıma ihtiyacı olan kişilere karşılıksız yardım elini uzatmaktır. Ahi olmak, zora düşen birine, hah sanamı kalmış, öyle her şeye burnun sokarsan, kezerin kalkar deyeceğine, elinden gelen bir şey varsa yardımcı olmak, elinden gelen bir şey yoksa bile, yardımcı olmak için organizeye katkı sağlamaktır.

Dik kuyrukluluk hiç kimseye fayda sağlamaz,  “Her nefis ölümü tadacaktır”  Elmalılı Hamdi Yazır Kuranı Kerim de Enbiya /35 Ayeti Meali şöyledir.  Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.

Bizler, Mudurnu’da Ahi olabilmek için hep birlikte ortaklaşa çalışmalı ve bunun için altyapı çalışması yapılmalıdır. Yoksa bu programlar ve Dualar sadece  Şow amaçlı kalır, bunun da hiç kimseye faydası olmaz.

Saygılarımla

Aydın ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

 

Böyle Bir KAYMAKAM görmedim

Böyle Bir KAYMAKAM görmedim.

Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü Mudurnu Kaymakamlığına atanan Nurullah ERTAŞ Mudurnu lular tarafından ziyaretçi akınına uğruyor.

 

Kaymakamımız Van EDREMİT ilçesinde Kaymakamlık görevini yürüttükten sonra Mudurnu ya atanmış. Kaymakamımızı Mudurnulular o kadar çok özlemişki, aylardır hep vekil Kaymakamla idare edilen bir ilçeye sonunda Asil ve kalıcı bir Kaymakamın gelmesi ile birlikte ziyaretlerin ardı arkası kesilmiyor. Kimileri bi tanışalım, Memleketi neresidir belki tanıdık bir yanımız vardır umudu ile Kaymakam bey ziyaretleri epey bi yoğunluk var.

Mudurnu Kaymakamımızı Makamında bizde MUDURNU HABER olarak ziyaret ettik ve hayırlı olsun temennisinde bulunduk.

Mudurnu Kaymakamlık sekreterliğinde 15 dakikalık bir molanın ardından Kaymakam bey’in makamına girip tanışma faslına başladık.

Şu son 12 yıldır gördüğüm Mudurnu ya gelen en heyecanlı Kaymakamlardan biri olarak Nurullah ERTAŞ Beyefendi için sohbetimiz esnasında Kendi kendime, Mudurnu sonunda aradığı Kaymakamı buldu dedim.

Van Edremit ilçesinde Kaymakamlık ve bunun yanı sıra Van Vali yardımcılığı görevleri esnasında birçok projede ismi olan bir Kaymakam.

Van daki çalışmalarını anlatırken heyecanla dinledik Kaymakam bey’i, aslında kendi Mudurnu ya gelmeden biz kendisi hakkında ve çalışmaları hakkında bilgiler edindik ve çok mutlu olduk.

Böyle Bir Kaymakam Görmedim

Sıcak ve güler yüzlülüğü ile insanı birden ısıtan bir yaklaşım gördüm kendisinde… Kaymakam dediğin işte böyle olur. Ama bizim toplumumuzda Kaymakamlar, Valiler ve İdari amirlerin yanlarına çıkmak öyle kolay değildir diye bilinir. Derdin var söyleyemesin, söylesende yakınındakiler bir şekilde atlatır dertler ve sorunlar hiçbir zaman en üste ulaşmaz ve sadece sen çabaladığın ile kalırsın.

MUDURNU ARADIĞI KAYMAKAMI BULDU İNŞAALLAH

Evet, sohbetimiz esnasında Mudurnu ilçemizin uzun bir süredir Kaymakam problemi çektiğini hatırlatmamız üzerine, Nurullah ERTAŞ, Evet burası bir talihsizlik yaşamız inşallah bundan sonra ben Mudurnu için elimden geleni yapacağım, birlikte çalışıp Mudurnu adını en iyi şekilde yükselteceğiz diyor.

 MUDURNU ‘DA POTANSİYEL VAR

Mudurnu Kaymakamı Nurullah ERTAŞ Mudurnu adını marka ve Bolu nun ilçesi olarak bildiğini ve daha önce bu bölgeye hiç gelmediğini ifade ediyor ve diyor ki, kendimi evimde Memleketimde hissettim, insanların konuşma tarzı aynı bizim Kütahya gibi…

 Mudurnu’da Potansiyel çok diyen Kaymakam ERTAŞ,  burada yapılacak çok Proje ve çok iş var, çözümü birlikte üreteceğiz, yapıcı olacağız, Mudurnu için çalışacağız diyor.

Kaymakam beyi çıkması gerektiği Randevusuna daha fazla geciktirmemek için Makamından tokalaşarak ayrılıyoruz. Diyor ki, bunu saymam oturup konuşalım, sizi ziyarete de geleceğim diyor. Bu sohbetten çıkardığımız sonuç şu… Mudurnu Kaybetmez ise aradığı Kaymakam’ı buldu. İnşallah Mudurnu adına ilçemizde görev aldığı sürece güzel işlere imza atmak nasip olur.  Mudurnu ilçemize hayırlı olsun.

Aydın ÖZPELİT

MUDURNU HABER  www.mudurnuhaber.com

 

GUBUR TEKNİĞİ

GUBUR TEKNİĞİ

Mudurnu Haber Sitesindeki Kötü Koku yazışmalarında fark ettim ki, Mudurnu Haber Sitesini, yazı ve yorum yapmadan takip eden önemli bir okuyucu kitlesi var. Heyecan duydum. İlçemiz için sevindirici. Kendimi, çevre ve çevre bilinci ile ilgili naçizane bilgilerimi paylaşarak bir dizi yazı hazırlamakta görevli kıldım.

Eskiler bilir. Evlerimizin tahta tuvaletleri GUBUR denilen üzeri açık çukurların üzerinde olur idi. Tuvalet atıklarımızın biriktiği bu çukurun üzerine bir dana ciğeri asılır, Güneşte kurtlanan ciğerdeki kurtcuklar GUBUR’a dökülür ve oradaki atıkları iştah ile yiyerek kendi dışkısından toprak gibi çıkartır. Eğer yeni atıklar gelmez ise bakmışınız Gubur daki pislikler yok olup toprak haline dönüşmüş. Kurtçukların havasız kalmayıp canlı kalmaları işlemin sürekliliği açısından önemli. Veya yeni bir dana ciğerini asıp kurtçuk elde ederiz. Bu hayatın bir döngüsü. Bu görevi üstlenen gözle görülmeyen mikroorganizma lar da var. Onlarda bir canlı ve hayatta kalıp  üremeleri için oksijene ihtiyaçları var.

                 

Gubur ve üzerindeki ciğer, sonuçta arıtılmış atık, olağanüstü bir sistem.

Şehirlerin, fabrikaların biyolojik atık dediğimiz kimyasal olmayan atıklarının, sudan arındrılması için yapılan, arıtma tesislerinin çalışma prensibi, işte bu GUBUR TEKNİĞİ nin tamamen aynısıdır.

Arıtma tesisinde atıklar büyük bir havuza boşaltılıyor, bu birinci havuzdaki kurtcuklar, mikroorganizmalar görevlerini yapıyor, atıkları yiyorlar. kirlilik miktarına göre 6-8 saat sonra bu atık su, başka bir havuza alınıp çökeltmeye bırakılıyor. Burada geçen sürede kurtcukların atıkları dibe çöküyor, çökeltme süresine bağlı olarak istediğiniz durulukta su üstte kalıyor. İnanılacak gibi değil ama bu suyu klorlayıp tekrar kullanma, hatta içme imkânınız dahi var.

Havuzların büyüklüğü atık su miktarınıza göre hesaplanıyor. İlk havuzdaki kurtcuk ve mikroorganizmaların yaşayıp üremeleri için bu havuza, tıpkı akvaryuma verilen hava gibi “blower” denilen pompalar ile hava veriliyor veya havuz üzerindeki pervaneler ile su köpürtülüp havalandırılıyor. Buradaki süreç nekadar uzatılırsa, atık, okadar temizlenir. Çökeltme havuzundaki süreç nekadar uzarsa, okadar duru su elde edilir. Birinci havuzdaki suyu havalandırmak için elektrik motorları çalışıyor. Enerji gideri var.

Bu yazıyı okuyanlardan ricam, buraya kadarki bölümü tekrar okumaları ve tam anlamaları.

Arıtma sistemindeki

1- Havuz büyüklükleri atıksu miktarınıza uygun olmaz ise

2- Suyunuzda yeterli mikroorganizma yok ise, yani havalandırma süresini kısaltmış iseniz

3- Çökeltme havuzunda yeterli sürede bekletmez iseniz;

Atık suyunuzu arıtmadan veya eksik arıtıp dereye gönderirsiniz.

Sorumluluk bilinci ve dikkatli takip ile bu süreci, doğru sonlandırırsanız;

Derede yüzebilirsiniz,

Hatta balık yakalayabilirsiniz.

      Atık suyunuzda çok çok miktarda KİMYASAL kirlilik varsa bu sistem işe yaramaz. Kimyasal kirlilik ancak yine kimyasal sistemler ile arıtılabiliyor.  İlçemizde kimyasal tesis yok. Bu sebeple gündemimizde değil.

Allah’ın bize bahşettiği bu güzellikleri yaşatabilmek için, hepimizin çevreye karşı sorumlu ve takipçi olma görevimiz var.

 Nevzat Anlıtan

İnş.Y.Müh..   

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu lulardan Kongre ye yoğun ilgi

AK Parti Bolu il Başkanlığı seçimleri için Mudurnu ilçesindeki AK Partili Delegeler Bolu ya akın etti.

Sabah saatlerinde  Mudurnu ilçesinden AK Patili delegeler ve gönüllüler Bolu il Başkanlığı seçimleri için Bolu ya hareket etti.

Salonda yerlerini alan AK Partili Mudurnu gönüllüleri, seçim heyecanını izlerken, bazılarıda bu anları Cep telefonları aracılığı ile kaydetti.

 

  KONGRE YE AK PARTİ MUDURNU KADIN KOLLARIDA TAM KADRO KATILDI

Bolu daki Kongreye AK Parti Mudurnu Kadın Kolları, Mudurnu AK Parti Kadın kolları Başkanı Müşerref YAŞLI eşliğinde tam kadro olarak katıldı.

    MUDURNU LU  AK  GENÇLİK KOLLARIDA

AK Parti Mudurnu gençlik kolları  Bolu il Kongresinde boy gösterdi.

www.mudurnuhaber.com

 

 

İstanbul MUDURNU PLATFORMU Kuruldu

2000 Yılında  MUDURNU ilçesinde çeşitli faaliyetler ile ismini duyuran MUDURNU  PLATFORMU na kardeş bir Platform daha katıldı.

MUDURNU PLATFORMU İstanbul da Mudurnulular tarafından faaliyete geçirildi. İstanbul daki MUDURNU PLATFORMU Mudurnu ilçesi için bazı Projeler hazırlıyor.

İstandul MUDURNU PLATFORMU siyasi düşünce gütmeksizin, Mudurnu ilçe menfaatleri doğrultusunda Mudurnu için çalışmalar yapacak.

İstanbul Mudurnu Platformu  www.mudurnuplatformu.org isimli bir internet sitesini ise yayına hazırlama aşamasına getirmek için çalışmalarına devam ediyor.

www.mudurnuhaber.com

 

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR

Değerli hemşehrilerim öncelikle bu yazımı zahmeti ve sabrını göstereceğinizden şimdiden teşekkürlerimi bir borç olarak bilir sonsuz,saygı selamlarımı iletirim.

Çoğumuzun pek yakınında olup da  fark edemediği konuyu gündeme getirmek istiyorum.

KONU:ABANT’IN BOLU’YA DAHİL EDİLİP YERELLEŞMESİ.Şimdi gelelim bu konunun ne anlama geldiği;ben acizhane MUDURNU  büyüklerimin önüne geçerek bunu belirtmemem gerekir ama,her nedense onlardan fazla tepki göremediğim için dayanamadım,içimdeki ABANT SEVDASI ağır bastı,çocukluğum orada geçtiği için vicdanımın sesi beni sizlerin önüne geçmeye sevketti.

Bence  ABANT’IN yerelleşmesi demek doğa katliamı demektir.Son zamanlarda okuduğum haberlere göre BOLU BELEDİYESİNİN  ABANTI BOLU HUDUTLARI İÇİNE ALMA SENARYOLARININ ÇİZMESİ.BEN DERİM Kİ BOLU BELEDİYESİ İLK ÖNCE GÖLCÜKÜ Bİ ALSIN,DÜNYA HARİKALARINDAN OLAN YEDİ GÖLLERLE İLGİLENSİN DERİM!.günümüz şartlarında kararı taslak olarak sunmadan önce geçimini ABANTTAN SAĞLAYAN TEYZEM,AMCAM,YENGEM,DAYIM ne yapacak bi düşündünüz mü?acaba buradan kimler rant sağlama peşinde?

ABANT MUDURNU sınırları içindedir.Nasıl mı dersiniz?ABANT ın etrafını çevreleyen MUDURNU KÖYLÜSÜNÜN YAYALALARINA ne diyeceksiniz veya ne kılıf uyduracaksınız doğrusu merak ediyorum.BOLU BELEDİYESİNİN yaptığı işgal altına alınmış filistin örneğine benzetiyorum.Buralar 2B arazisi olarak acaba kimlere peşkef çekilmek isteniyor?

Bu o kadar ucuza olacak bir şey değil,bedelini ağır ödersiniz,tarih sizleri lanetle anar.BOLU BELEDİYESİ ABANTI ALIP SONRA ZENGİNLERE SATIP BORÇLARINI MI ÖDEYECEK DİYE SORMADAN DA EDEMİYORUM.Sınırları tamamen MUDURNU içinde olan,etrafı yaylalarla çevrili olan bir yeri dahil etmek işgal değil de nedir?Bu durumu başkalarına nasıl anlatabilirsiniz?BOLUYU kayıtsız şartsız seven memleketi sorulduğunda ilk önce BOLULUYUM diyen MUDURNUNUN desteğini kaybeden BOLUYU hayal bile edemiyorum.Bizlerin ağırlığı ile şu an GEREDE kalktığı gibi tekrar geri oturdu haberiniz ola!..MUDURNUYU kaybeden BOLU diğer ilçeleri de elinde tutamaz tamamen güvenirliğini kaybeder.

Ben ABANT’SIZ MUDURNU DÜŞÜNMEK BİLE İSTEMİYORUM.EĞER BU GÜNE KADAR MUDURNU BU KADAR TANINDIYSA ABANT SAYESİNDE,MİLLETİN EFENDİSİ KULLANDIĞI YAYLALARI SAYESİNDEDİR.

Benim acizhane sizlerden isteklerim olacak;

-İLK ÖNCELİKLE MUDURNU BELEDİYE BAŞKANINI BU KONUYLA İLGİLENMESİ İÇİN GÖREVE DAVET EDİYORUM

-AKLIMA GELEN MUDURNU SEVDALISI REŞAT ÜNSAL AMCAYI OSMAN AMCAYI MEHMET CANTÜRK ABİYİ VE PARTİ GÖZETMEKSİZİN İLÇE MECLİS ÜYERİNİ GÖREVE DAVET EDİYORUM.GURBETTE OLDUĞUM İÇİN AKLIMA GELMEYEN DİĞER BÜYÜKLERİM DE DUYARLI OLUP BİR MUTABAKATA VARIP GEREKLİ GİRİŞİMLERİ BAŞLATMANIZ GEREKMEKTEDİR.

-BU ARADA MUDURNULU OLUP DA BOLU DA SİYASETTE AKTİF OLAN AKP 2.BAŞKAN YARDIMICIMIZI,CHP İL BAŞKANIMIZI,MUDURNULULAR DERNEK BAŞKANINI,DAHA DOĞRUSU MUDURNULUYUZ DİYEN HERKESİ GÖREVE DAVET EDİYORUM.TABİ BUNU YAPARKEN DE TEK DİLEĞİM KANUN SINIRLARI İÇİNDE OLMASIDIR.Şu an BOLU DA siyasette  aktif olan MUDURNULU abilerimin ahd-e vefa borçlarının olduğunu hatırlatmak isterim.Çünkü sizler MUDURNU sayesinde tanındınız ve bugünlere geldiniz.

-SAYIN BELEDİYE BAŞKANIM,İLÇEMİZDEKİ HALKIMIZ,GENÇLER VE İDARECİLERİMİZ 1 KM ÖTESİNİ HATTA 15 KM ÖTESİNİ BİR GÖRELİM DERİM.ETRAFIMIZDAKİ ÇENBER DARALIYOR,İŞLERİ TIKIRINDA OLAN BÜYÜKLERİM;BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YIL YAŞASIN DİYENLER BU DÜŞÜNCELERİNDEN BİR AN ÖNCE VAZGEÇMELİLER(çünkü yılan büyüdü sizin mıntıkanızda dolaşıyor,her an sizi de sokabilir.)

-KÖYLÜLERİMİZ DE ESKİ ALIŞKANLIKLARINDAN VAZGEÇMELİLER.YAYLALARINIZA SAHİP ÇIKINIZ.

GERÇEK MUDURNU VE ABANT SEVDALILARI yüz yılllardır o güzel coğrafyaya sahip çıkan ve Türkiye’nin güzelliğini koruyan Mudurnu halkıdır. Abant sayesinde ekmek yiyen Abant dibi köylerine ve tüm mudurnululara soruyorum Yarın Abant Gölü Bolu yerel yönetime Belediyeye geçtiği zaman orada Faytonunu çalıştırabilecek mi,At Eşek den gezi parası kazanabilecekmi yayla evinde rahat oturabilecekmi hayvanlarını otlatabilecek mi o bölge Bolumuzdaki ard niyetli siyasi güçlere geçtiği an ABANT elden gidecek doğa bozulacak orayı kendi yandaşlarına mevcut Bolu belediyesi otellerle donatacak güzelim Abant bitecek.

-MUDURNU’NUN TANITIMI İÇİN HİZMET EDEN,KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZİ KİTAP HALİNE GETİREN BENİM DE İLKOKUL ÖĞRETMENİM OLAN KAMURAN HOCAMI DA GÖREVE DAVET EDİYORUM.

-KÖY MUHTARLARINI,ABANT’SIZ MUDURNU OLMAZ BİLİNCİNİ TAŞIYAN TÜM MUDURNULULARI GÖREVE DAVET EDİYORUM.-

-ÇÜNKÜ ALINMASI GEREKEN FAKAT ERTELENEN HER TEDBİR,FELAKETE GÖNDERİLEN DAVETİYE GİBİDİR!..

-DEĞERLİ HEMŞEHRİLERİM HİÇBİR İŞİ İMKANSIZ DİYEREK BIRAKMAYALIM,YOKSA ERTESİ GÜN BAŞKALARININ O İŞİ BAŞARIRKEN ÇIKARTTIĞI GÜRÜLTÜYLE UYANIRSINIZ HABERİNİZ OLA DİYEREKTEN TEKRAR SAYGI VE SELAMLARINI İLETİRİM.

         

-BENİM TEK İSTEĞİM DIŞARIYA KARŞI SÖZÜ BİR ÖZÜ BİR MUDURNU’DUR,ÖRNEK MUDURNU HALKIDIR.ABANT’SIZ MUDURNU GÖRMEK İSTEMEDİĞİM GÜNLERİN BİZLERİN OLMASI DİLEĞİYLE HOŞÇAKALINIZ.BU YAZIMI OKUMA SABRINI GÖSTERİP VAKTİNİZİ ALDIĞIM İÇİN HAKKINIZI HELAL EDİNİZ!..

Yusuf TANRIKULU  İstanbul MUDURNU HABER  www.mudurnuhaber.com

 

 

Bölge Ekonomisi Ancak El Sanatları İle Kalkınır

Yörelsan Ar-ge Kalkındırma Derneği Başkanı İsmail Kurt Bölge Ekonomisinin ancak El sanatları ile kalkınır dedi.

El Sanatları www.mudurnuhaber.com

Kurt,  El Sanatlarının tanıtımı ve  Bölge ekonomisine katkılarını anlatmak için 13 Ocak 2012 Cuma akşamı saat 21.15 te Karadeniz TV de İŞ “SİZ” SİNİZ Programına konuk olacak.

Yöresel El Sanatları (Yörelsan) Ar-ge Kalkındırma Derneği Başkanı İsmail Kurt, el sanatlarıyla ilgili gezilerine devam ettiğini belirtti.

İl il gezerek el sanatları konularında bilgi alışverişinde bulunan Kurt son olarak Yalova ilini ziyaret etti. Yalova Valisi Esengül Civelek, Belediye Kent Konseyini, Kültür Müdürlüğünü ve TSO Kadın Girişimciler Başkanı ile de görüşen Dernek Başkanı Kurt, Yalova’daki el sanatları konusunda bilgi topladı. Gezi hakkında bilgi veren Kurt; “Yalova iline giderek orada el sanatları ile ilgili yapılan çalışmaları yerinde gördüm. Yalova el sanatları konusunda çok gelişmiş bir il. Orada 16 senedir satış mağazası  bulunuyor.

 Bin 500’e yakın bayan orada el sanatlarından ekmek yiyor.

Oradaki manzaradan çok etkilendim ve kıskandım. Çünkü Yalova’daki el sanatlarını ilin belediyesi destekliyor. Biz de Düzce’de Bir önceki belediye başkanımız döneminde bayanların el emeği ürünlerini pazarlayacağı bir satış mağazası açmıştık, ancak Belediye ürünlerimize el koyarak mağazamızı kapatmıştı. Bana her gitiğim yerde Düzce’deki satış mağazasının durumunu soruyorlar, utancımdan kapandığını söyleyemiyorum. Ben tüm yetkililerimizi ve bürokratlarımızı bu konuya duyarlı olmaya davet ediyorum. Bayanlara destek olsunlar, bayanların emeklerini boşa çıkarmasınlar” dedi.

        MUDURNU İÇİN DE BİR PROJE GELİŞTİRİLEBİLİR

Kurt, Mudurnu ilçesinin  Kültür ve Zanaat alt yapısının Bölgenin en zengin Alt yapısına sahip olduğunu belirterek , Mudurnu’da tek eksiklik organize eksiğidir. Mudurnu ve Köylerinde değişik el sanatları üretilip MUDURNU Merkezde bir SANAT MARKETİ açılırsa Mudurnu bayanlarının el emekleri zayi olmamış ve Aile bütcesine katkı sağlanmış olacaktır dedi. Kurt, daha önce görüşmüş olduğumuz yetkililer bu konuda bize yardımcı olmadılar dedi.

Mudurnu için  bu projede  katkı sağlamak isteyenlerin kendisi ile iletişim kurabilirler.

İsmail KURT 0535 982 09 30

www.mudurnuhaber.com

CHP Lİ BELEDİYELER BAŞBAKAN ERDOĞAN A DAVA AÇIYOR

Başbakan Erdoğan’ın, CHP’li belediyeleri Alman vakıfları üzerinden PKK’ya yardım etmekle suçlaması yargıya taşınıyor. CHP yönetimi bütün belediyelerine Erdoğan’a dava açma talimatı verdi. Ancak CHP’li Antalya Belediye Başkanı Akaydın, “Ben dava açmama kararındayım.” dedi. İzmir ile İstanbul’daki CHP’li belediyelerin de kendisi gibi düşündüğünü söyledi.

CHP Genel Merkezi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, ‘CHP’li belediyelerin Alman vakıfları üzerinden PKK’ya yardım ettikleri’ iddiasını kanıtlayamadığını iddia ederek partili belediyelere genelge gönderdi. CHP genel başkan yardımcıları Gökhan Günaydın ve Atila Emek imzalı genelgede CHP’nin bütün illerdeki büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlarının Erdoğan’a manevi tazminat davası açması istendi. Belediyelere örnek dava dilekçesinin de gönderildiği genelgede şu ifadeler kullanıldı: “Başbakan Erdoğan’ın, ‘CHP’li belediyelerin Alman vakıflarıyla kredi sözleşmesi yaptıkları, sözleşme kapsamında iş verdikleri müteahhitler aracılığı ile PKK’ya para aktardıkları’ yolundaki iddiaları 2 Ekim 2011 tarihli gazetelerde geniş oranda yer bulmuştur. Aynı gün Genel Merkezi’mizde yapılan basın toplantısında Başbakan iddialarını kanıtlamaya davet edilmiştir. Genel başkanımızdan da Başbakan’ın CHP’li belediyelerden özür dilememesi ya da iddiaları kanıtlayamaması durumunda, belediyelerimizin tazminat davaları açacağı kamuoyuna duyurulmuştur. Aradan geçen zaman diliminde ne özür dilenmiş ne de bir kanıt gösterilmiştir. Yazımızın alınmasıyla birlikte tüm büyükşehir, il ve ilçe belediyelerimizin, örnek dava dilekçesinin boş yerlerini doldurarak 5 bin TL’lik manevi tazminat davasını ivedilikle açması ve sonuçtan Genel Merkezimiz yerel yönetimler birimine haber vermelerini önemle rica ederiz.”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, parti yönetiminin talebine rağmen Başbakan Erdoğan’a dava açmayacağını söyledi. Genel merkezin genelgesinin kendisine ulaştığını belirten Akaydın, “Ben dava açmama kararındayım.” dedi. Bazı CHP’li belediye başkanlarıyla bu konuyu görüştüklerini dile getirerek, “Partinin kendisi açarsa daha doğru olur. İstanbul’daki ilçe belediyeleri ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da aynı kanaatte.” diye konuştu.Kaynak: Cihan

www.mudurnuhaber.com