Damada Arkadaşlarından OTOMOBİL Lastiği hediye edildi

Damada Arkadaşlarından OTOMOBİL Lastiği hediye edildi

 

Bolu nun Mudurnu ilçesi Samat Köyünde  Davut ve Ebru KURT un  Düğün merasiminde  yaşanan olay,  Düğüne katılanlardan büyük alkış ve dua aldı.

Davut ve Ebru KURT’un Düğün  törenine  katılan   arkadaşları Damada öyle bir sürpriz yaptılar ki, Takı töreninde budamı takılır cinsinden.

 

Damadın Arkadaşları, Takı töreninde sıra Damat tarafına takı takmaya geldiği anda   Damat Davut KURT a   Takı Olarak  OTOMOBİL Lastiği hediye etti.  Damadın arkadaşları, Takılarını takdim ederken arkadaşım sana  bu tek OTOMOBİL Lastiğini hediye ediyoruz, Allah inşaallah geride kalan Lastikler ide almak nasip eder dediler ve bu duaya etraftakiler yüksek ses ile Amin diyerek  dua etti.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu nun Genel sorunları

Kent Konseyi Başkanı Mehmet Cantürk’ün 2 Mart 2013 tarihinde yapılan Mudurnu’nun sorunları ve çözüm önerileri toplantısında yaptığı açılış konuşması.

Merhaba Arkadaşlar; Çağrımıza ses verip geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Yedi senedir konuşuyorum, bu gün fazla konuşmaya niyetim yok…

Daha çok davetli arkadaşların görüşlerine yer verelim isterim. Ancak burada bir ricam var. Mudurnu sorun ve sıkıntılarını konuşan her arkadaş dile getirdiği konu hakkında kendisinin de kapsama alanına alacak çözüm önerisini de söylesin. Bu benim açımdan işim olmasa olmazı. Sonra kimse ben söylemiştim olmuyor demesin.

Kendine dönüp sorunu söylediğim eleştirdiğim konuda ne yaptım diye de sorsun çözümünün parçası olsun. Söylediğim gibi en azından ben buradayken yedi senedir konuşuyoruz. Toplantıda konuştuğumuz konuların hiç birini biz bunları konuştuk ve yaptık diyemedik. Harcanan emeklere,zamana yazık değimli.

Arkadaşlar elimizde çok kaynağımız var ve yapılacak çok işimiz var Mudurnu’nun dedikodu siyasetine değil birleştirici siyasete ihtiyacı var… Maalesef kendimizle yüzleşmemiz gereken çok konu var öncelikle bunu yapmalıyız.

Küçük çıkar hesapları uğruna ikiyüzlü, eyyamcı davranmak herkese şirin görünmeye çalışmak en büyük hastalığımız olmuş. Geriye dönüp şöyle bir bakalım halk arasında en çok sevilenler herkese hoş görünmeye çalışanlar! Neden acaba iş yapanlar değil de ortamı idare etmeye çalışanlar seviliyor. Burada kendimizi de sorgulamamız lazım.

Burada şunu da söyleyim kimse Mudurnu’yu kastederek bizden bi şey olmaz demesin, böyle bir şeyi söylemeden önce kendine dönüp aynaya bakarak “benden bir şey olurmu diye sorsun”.Toptancı şekilde dedikodudan fitne fesattan şikâyet edenler öncelikle kendilerine dönüp baksınlar hastalığında, tedavisin inde kendilerinde olduğunu görecekleridir Arkadaşlar siyaset tabiî ki yapalım ama birbirimize kin tutmadan, çamur atmadan öncelikle sağduyu ile düşünelim. Kendi kafamızın içinde olanlarla başkalarını yargılayıp niyet okumayalım.

Önceliğimiz her zaman ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz Mudurnu olsun. Mudurnu’nun geleceği için diyalog kuralım, uzlaşma sağlayalım. Doğrusuyla yanlışıyla memleket bu günlere geldi artık zaman eski zaman değil..dedelerimiz dumanla haberleşiyor,belediye meclisi çok değil on beş sene öncesine kadar yılda bir toplanıyordu.Şimdi ise bir bilgi iyi yada kötü anında bırakan ülkeyi dünyaya yayılıyor.

Atacağımız her adımı vereceğimiz her kararı buna göre vermeliyiz. Örnek olarak soruyorum Mudurnu’nun geleceğini planlamak için il genel meclisi, belediye başkanı, belediye meclis üyeleri toplanıp konuşmuşlar mıdır? Toplantılardan çıkan sonucu milletvekilleri ile paylaşıp hatta vekilleri halkla buluşturup yatırım ve çözüm önerilerini sunmuşlar mıdır? Devletin en hantal zamanda bile 3 yıllık 5 yıllık kalkınma planları olurdu.

Bu gün planlamaları seçilmiş temsilcilerimizden değil de kimden öğreneceğiz. Yedi yılda neredeyse on kaymakam değişti bu kimin başarısı yâda başarısızlığı? Ancak bunun bir faydası oldu Mudurnu da eskiden kaymakamlık yapmış olan emniyet gelen md. yeğeni vekil kaymakam olarak geldi. Mudurnu Saffet amcanın da etkisiyle Mudurnu yeni bir Emniyet binası kazanmış oldu. Arkadaşlar birilerinin başarısızlığı Mudurnu’nun kaybı olmasın. Yerel yönetim anlamında da birçok eleştirim var…

Mudurnu on beş yıl önce sit alanı ilan edildi bir mimar istihdam edemedik… Gelen mimarda üç ay dayanabildi neden acaba.Bir şehir plancımız yok..yerel yönetim olarak bilmiyorum ama avukatlara vereceğimiz paraları mimar ve şehir plancıya versek ekten,kökten,teneke çatılardan bir an evvel kurtulmuş oluruz.Yine el sanatlarımız,arasta çarşımızda ki üretimler zaman bağlı yok olmaktadır. Yıllardır konuşuyoruz trafikten tanıtıma birçok sorunumuz var halledemedik ne yazık ki bunu çözecek ortak aklı ve birlikteliği oluşturamıyoruz.

Örnek olarak oya bizim oyamızı Nallıhan aldı diye hopluyoruz artık bu işler yapanın, kapanın, patentini alanın elinde kalıyor. Bu güne kadar destek olarak proje geliştirerek kaç ürünün patentini aldık acaba? Oya işi ile önerim meydanda Belediyenin küçük ev diye bir evi var burada şu anda ekmek satılıyor ”bana göre belediyenin ekmek satma devri ikinci dünya savaşı döneminde kaldı ”MEM ve Halk Eğitim Müd. Konuşalım iş kur bağlantılı oya kursu açılsın bayanlarımız sıra ile durarak burada yaptıkları oyaları satsınlar.

Yani küçük eve Mudurnu Halk ekmek satışı yerine Mudurnu Oya Evi yazmak daha çok yakışır diye düşünüyorum. Bunun gibi pratikte otak akılla ve iletişimle çözebileceğimiz birçok konuyu birbirimizle dostça kucaklaşamadığımız için sorunları çözemiyoruz. Bunun bedelini yaşadığımız çağda sadece bizler değil gelecekte tamir edilemeyecek hasarlar bırakıyoruz.

Arkadaşlar dünya aynı hızda dönse de çağımızdaki endüstrileşme, sanayi, iletişim, nüfus artışı, buna bağlı istihdam ihtiyacı, sağlık, eğitim, çevre, vb. sorunlara zaman kaybetmeden ittifakla karar verirsek çağı yakalayabiliriz. Zamanında yapacağımız hamleleri yapamasak ben onu sevmiyorum, onun döneminde bu hizmet olursa bu bizim için iyi olmaz diye kısır çekişmelere girersek bunu düşünenler sorumluluk makamlarına geldiklerinde tren çoktan kaçmış olur.

Burada halkımızda söyleyeceklerim var yukarıda saydığım nedenler sorunlarımızı ortaya koyup çözüm için kamuya, yerel yönetime, seçtiğimiz siyasilere biz oy verdik onlar takip etsinler demek “torunumuza meyvesini yesin diye fidan dikip”o fidana su vermemeye benzer. Arkadaşlar bana göre kısır çekişmeli günlere gelişimizde geçmişten bu güne yerelde ve genelde iş başında olan yöneticiler maalesef alınan kararları basın aracılığıyla halka duyuramamış bu durum halk arasında fısıltıdan başlayarak gerçekmiş gibi işin içinde olanlarda inanamaya başlıyor yâda bir konunun gerçek durumunu anlatmak o işi yapmaktan daha zor hale geliyor.

Görüldüğü gibi yine iletişimi kaçırmışız eskinin ahilik felsefesini, şehir lokalinde iş yapılan herkesin her şeyden haberi olduğu günleri kaybettiğimiz gibi. Arkadaşlar Mudurnu tarımdan, küçük ve büyük baş hayvancılığa, ormancılığa, kültür, tarihten, doğaya, sağlık ve inanç turizmine yönelik birçok potansiyele sahip. Coğrafi sınırlarımızda doğal güzelliği ile marka olmuş göllerimiz Abant vb. gibi bölgesel avantajları da kullanamıyoruz.

Bu günlerde birlikte hareket edip sorunların çözüm ortağı ve takipçisi olmasak hızlı tren geçince, istasyon, orman işletme müdürlüğü alanı odun deposu olduktan sonra turizm alanı ilan edecek hastalarımızı kaybedince cenazede hocaya hakkımızı helal ettik mi diyeceğiz, Diyalize girmek için haftada iki gün yüz km. yol gitmek zorunda kalan vatandaşlarımıza kusura bakma hastane yeri bulamadık deme utancını mı yaşayacağız.

 Çözüm önerilerim; Bu güne kadar defalarca toplantı yapıp sorunları tartıştık çözüm önerileri dile getirdik. Kısaca bir on sene daha sorunları tartışsak yine çözüm bulamayız. Benim bu toplantılardan edindiğim tecrübe kamu, yerel ve genel idare ittifakla hareket etmeden yapılacak işin sorumluluğunu almadan ekonomik bedelini üstlenmeden sadece sivil toplumdan çözüm beklemek çözümsüzlüğü getiriyor.

Sivil toplumda inisiyatif alan kurumların gönüllüsü ve destekçisi olması lazım. Arkadaşlar birçok sorunumuz şimdiden planlanması gereken çok işimiz var ancak bu toplantıyı sorun tespit etme ve konuşma değil kucaklaşmaya ve birlikte iş yapabilmenin yollarını bulmaya ayıralım. Buradan ittifakla çıkacak kararları birlik ve beraberliğimizi perçinlemek için basın yolu ile bunu deklare edelim. Bundan sonra her sorunun ortaklaşa takipçisi olalım. Arkadaşlar konuşmamı Mahatma Gandhi dünyanın yedi hatası diye başlayan sözü ile kapatmak istiyorum.

Emeksiz servet

Vicdansız zevk

Kişiliksiz bilgi

Ahlaksız ticaret

İnsaniyetsiz bilim

Feragatsiz ibadet

İlkesiz siyasettir

Mehmet Cantürk 2.3.2013

www.mudurnuhaber.com

 

EMITT turizmde çıtayı yükseltmeye devam ediyor

EMITT turizmde çıtayı yükseltmeye devam ediyor

Türkiye dünya turizm sıralamasında 6. ülke,
EMITT turizm fuarları sıralamasında 5. fuar konumuna ulaştı

2012 yılında Türkiye 30 milyona yakın ziyaretçiyle dünyada en çok turist ağırlayan 6. ülke konumuna ulaşırken, Türkiye’nin tanıtımında önemli bir rol oynayan EMITT Fuarı, 2012 yılında 128 bin ziyaretçiyle dünyanın en büyük 5. büyük turizm fuarı konumunu perçinledi.

emitthand_tango1-510x364

24-27 Ocak 2013 tarihleri arasında TÜYAP’ta 17. kez düzenlenecek olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT, Türkiye’nin turizmde emekleme dönemi olarak nitelenen 90′lı yıllarının ikinci yarısında Ekin Fuar tarafından hayata geçirilerek turizm fuarcılığında yeni bir dönemi başlattı. 1997 yılından bu yana turizmde Türkiye’nin nabzını tutan EMITT Fuarı, kısa bir zaman diliminde dünya çapında ses getiren turizm fuarları arasında yerini almayı başardı. Bugün dünyanın 5. büyük turizm fuarı konumuna ulaşan EMITT, Türkiye turizmde geliştikçe büyüdü ve hedef aldığı Akdeniz, Ortadoğu, Güneydoğu Avrupa ve Asya coğrafyasının sayılı fuarlarından biri olarak gücünü kanıtladı.

Hedef 60 milyon yabancı turist
2000 yılında Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısının 9 milyon 586 bin, elde edilen gelirin
9 milyar 161 milyon dolar olduğunu, 2011 yılı itibariyle turist sayısının 29 milyon 343 bine, gelirin ise 23 milyar dolara ulaştığını ifade eden Ekin Fuar Direktörü Hacer Aydın, 17 yıldan bu yana turizm sektörünün profesyonellerini Türkiye’ye getiren ve ses getiren fuar etkinliklerine imza atan EMITT’in bu başarıda önemli bir rolü olduğuna vurgu yapıyor. İstatistiki veri olarak EMITT’te boy gösteren kentlerin, bölgelerin ve beldelerin ziyaretçi sayılarını yedi sekiz kat artırdıklarını belirten Aydın, turizmde ihtisas fuarlarının çok büyük önem taşıdığını, doğrudan hedef kitleyle buluşmayı sağladıklarını, EMITT’in bu alanda geniş bir deneyime ve birikime sahip olduğuna vurgu yapıyor.

Türkiye’nin dünya turizm sıralamasında 6′ncı konumda olmasının önemli bir başarı olduğunu, ancak gerçek potansiyelinin çok gerisinde kaldığını ifade eden Aydın, doğru tanıtım stratejilerini hayata geçirerek Türkiye’nin zorlu bir hedef gibi gözüken 60 milyon turiste rahatlıkla ulaşabilecek tarihi, kültürel ve doğal zenginliklere sahip olduğunun altını çiziyor.

Turistik merkezler çeşitlendirilmeli
Türkiye’nin dünya çapında en cazip turizm pazarlarından biri olduğuna değinen Aydın, kişi başına turist harcamasında ise oldukça alt pozisyonda bulunduğumuzu, kongre turizmi, sağlık turizmi, inanç turizmi ve diğer alternatif turizm modelleri için son derece elverişli bir ülke olduğumuzu, değerlerimizi doğru tanıtım politikalarıyla buluşturduğumuz takdirde arzu edilen seviyeye ulaşacağımıza inandığını belirtiyor. Bununla birlikte, turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği lokasyonların başında İstanbul, Antalya ve Muğla’nın geldiğini ifade eden Aydın, Türkiye’nin dünyada eşi benzeri olmayan sayısız beldeye sahip olduğunu, bu beldelerin tanıtımda öne çıkarılmasının çeşitlilik açısından büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor.

EMITT Fuarı’nın bu anlamda Türkiye’nin en büyük tanıtım platformlarından biri olduğunu belirten Aydın, özellikle turizmde öne çıkmak isteyen beldeler başta olmak üzere turizmle de gelişmek isteyen tüm kesimleri 2013 EMITT Fuarı’nda yer almaya davet ediyor.

70 ülke EMITT’te buluşuyor
Dünyada ve Türkiye’de turizmde öne çıkmak isteyen beldeler, kalkınma ajansları, turizm firmaları ve sektör profesyonelleri her yıl EMITT Fuarı’nda düzenli olarak boy gösteriyor. 2013 yılında çok daha geniş katılımla yeni bir rekora imza atmaya hazırlanan EMITT Fuarı’na 2012 yılında dünyanın 62 ülkesi ve Türkiye’nin 150 şehir ve turizm beldesinden katılım gerçekleşmiş, 60.500 m2 fuar alanını 4.500 uluslararası katılımcı, 57.000 profesyonel ve 71.000 tatilci ziyaret etmişti. 2011 yılına kıyasla toplam ziyaretçi sayısında yüzde 12 oranında artış gerçekleşmişti.

www.mudurnuhaber.com

 

Kalbimiz Sıcak, ama Kalemimiz soğuk geliyor

Kalbimiz Sıcak, ama Kalemimiz soğuk geliyor

Biz Gazeteciler, halkımızın dediklerini  dinleyip  onların yaralarına Melhem olduğumuz zaman, en iyi izleriz. Fakat gel gelelim, bir kötü huyumuz var, Yüzümüz ve Kalbimiz ne kadar sıcak olursa olsun, doğruları kalemimize yansıttığımız zaman bazen vatandaşlarımızı üzebiliyoruz.

Mesela bir Haber yaparsınız aslında çok kişi okumuştur ama hiç ses getirmez, ve haberini yaptığınız kişide sanki hiç okumamış ve görmemiş gibi davranır, hııııııııı, heeeeeee, eeeeeee gibi sesler çıkartır. Ama aynı kişi ile ilgili başka bir haber yaparsınız daha 20 kişi okumadan damlar hemen kapıya, bir sürü laf söyler, ve haberi yayından kaldır, fotoğrafını kaldır vs kaldır der, tabiiki yerelde Gazetecilik yapmak zor iştir, çünkü burada her gün insanlarla yüz yüze bakarsınız, biz tayinci değilizki yarın bürgün başka bir yere gitmiyoruz.

 

   Aslında bu konuları fazlada abartmamak  lazım, biz toplumun aynasıyız, siz ne yaparsanız biz onu yansıtırız, bir Kamu kuruluşuna gideriz ve oradaki Bilgisayarlarda  envayi oyunların açık olduğunu ve 5 dakika bile işinden geç ayrılmaya dayanamayan çalışanın dakikalarca  bilgisayarı yenmek için çaa sarfettiğini görürüz, ama bunu uygun bir dil ile yansıtırız habere taşımayız.

Facebook sitelerinde dolaşan  Kamu kurum ve kurumlarında çalışan vatandaşlarımız sanal ortamda Çiftlikler kurar, çeşitli hayvanlar besler vs yaparken, enim Köylü Mehmet amcam işimi çabucak bitirip Köyüne dönmenin telaşesinde iken benim memurum ise sanaldan gerçek hayata bir türlü dönemez, buda haber yapılmaz.

Bir Kamu kurum ve kurumlarında çalışan  Yönetici,Amir,Memur vs kendi aracını kullandığı zaman  veya bisiklet veya benzeri araçlar ile evine gittiği zaman onu haber yapar örnek yönetici veya çalışan olarak lanse eder, diğer çalışanlara örnek olmasını isteriz. Ama tam tersi kendi aracını park edip Devletin araçları ile özel işlerinde gece gündüz, çoluk, çocuk şehir içi ve şehirlerarası seyahatlerini biliriz, duyarız hatta ve hatta bu bölgelerdeki Gazeteci arkadaşlarımız ile paslaşırız, fotoğraf temin ederiz, ama burası küçük yer olduğu için ve yeterince insanlar birbirine küsmüşken birde biz karıştırmayalım diye arşivimizde saklarız.

Biz yereldeki gazeteciler, aslında çok zor işlere imza atarız, bazen üzdüğümüz insanların farkına varır, ne gerek vardı der, ama sonra görevimizi hatırlayarak, her kesin bu şekilde düşündüğünü var sayarak yaptığımız işin doğrulunu  ve memlket çıkarları için yapıldığını hıssederek rahat bir şekilde uyuruz.

Tabiiki, yerel de gazetecilik yapmak zordur, bir yere gittiğinizde oranın amiri, memuru konumundaki insanlar size şüphe ile bakarlar, acaba bu buraya niye geldi? Bir şey olmasa gelmez, gibi içilerinden mırıldanırlar, soru sorarsınız, bir şeyler öğrenmek istersiniz, karşınızdaki vata

ndaşlar tam tersine size soruya soru ile cevap verir ve sizin ne öğrenmek istediğinizi kendi yöntemleri ile çözmeye çalışır, tabiiki bu yanlış bir taktik olduğu için, ister istemez durup,durduk yerde şüpheye kapılırsınız. Acaba yanlış bir şey var da,  kimseye duyrulmak istenmiyor mu? sorusu aklınıza gelir.

Bazıları ise,  işlerine geldikleri zaman, zam,mesai vs isteyecekleri zaman her türlü Basın açıklamasını yapar ve yazı gönderir, ama işine gelmediği zaman  meşhur 657 yi öne sürerek biz konuşamayız der, buda başka bir taktiktir, ama bu taktik çoğu zaman sökmez, sebebi ise olayın herkes tarafından bilindiğini bildikleri için, ben söyliyim ama benden duymadın denir.

Tabiiki bu olumsuzlukların yanısıra  canı gönülden yardım eden ve memleketin menfaati için iyi veya kötüyü paylaşarak haber yapılıp, duyurulup duyurulmaması konusunda emeği geçenlerde yok değil ! İşini iyi yapan ve vatandaşlarımıza  yol gösteren Kamu Kurum ve kuruluşları çalışanlarına teşekkür ederim.

İşte yerelde Gazetecilik yapmak böyle zor bir olaydır. Tüm Yerel Medya çalışan arkadaşlarım adına bu köşe yazımı sizinle paylaşmak istedim. Teşekkürler.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU ARIKAN SİGORTA MEHMET ARIKAN

“Turıst Leyleği i Elektrik Çarptı” başlıklı haberimiz Macaristan’dan ses getirdi.

 

İlçemiz halkından Sabri Öztürk’ün evinin yakınındaki trafo merkezinde elektrik çarpması sonucu ölen ve ayağında Budapeşte yazılı plaket bulunan leylekle ilgili haber Macaristan Kuş Takip Merkezine ulaştı. Bu merkezden alınan bilgilere göre, ölen leyleğin henüz yavru olduğu ve üç kardeşi ile birlikte Haziran ayı ortalarında Macaristan dan yola çıktıkları öğrenildi.Ayrıca Macaristan kuş takip merkezi nin ülkemizdeki muhataplarıyla temasa geçecekleri de beyan edildi.

Haberle ilgili olaylar şöyle gelişmiştir;

Sitemizdeki haberi okuyarak konuya duyarlılık gösteren Emekli Emniyet Müdürü Güray Önal ağabeyimiz, haberimizi Macaristan devleti başşehri Budapeştede bulunan Türk Büyükelçiliğine internet üzerinden göndermiş.

Aynı gün Elçilik yetkilileri de sitemizdeki haberi Macaristan kuş takip Merkezine iletmiş. Macaristan’daki Kuş takip merkezi de Elçiliğimize teşekkür ederek, Türkiye’deki kuş takip merkezi aracılığı ile konuyu takip edeceklerini bildirmiş.

Haberimiz ve sonrasındaki yazışmalar ile Elçiliğimizin Güray Önal ağabeyimize yazdığı teşekkür içeren yazıları şu şekildedir.

Sayın Elçilik yetkilisi;

 Bolu ili Mudurnu ilçesinden geçerken elektrik çarpması sonucu ölen ve ayağında Budapeşte mührü olan leylekle ilgili olarak,Mudurnu haber internet sitesinden aldığım haberi ekte gönderiyorum. Bilimsel bir araştırma amacıyla ayağına plaket konulduğu anlaşılan leyleğin durumu hakkında ilgililerin bilgilendirilmesi hususunda, elçiliğinizce gereğini arz ederim.                                

Güray Önal

Sayın Güray Önal,

Köşe yazıları yazdığınız Mudurnu Haber Gazetesi’nde çıkan haber, ilgili Macar makamlarına iletilmiştir. Yapılan temasta, plaketin yavru leyleğin ayağına Haziran ayı ortalarında konulduğu öğrenilmiştir. İlgili Macar kurumu, haber konusuyla ilgili olarak ülkemizdeki muhataplarıyla temasa geçeceklerini ifade etmişlerdir.

            Göstermiş olduğunuz duyarlılık ve ilginize teşekkür eder, esenlikler dilerim.

                                                                                                          Ömer Acar

Konsolos

Turkish Embassy

Budapest 1062, Andrassy Ut. 123

Hungary

Sayın Önal,

 Macaristan Kuş Takip Merkezi’nin Büyükelçiliğimize muhatap mesajı ve sözkonusu leylek ile 3 kardeşinin fotoğraflarının yer aldığı link  şahsi bilginiz için aşağıda sunulmaktadır.

                                                                                                                      Ömer Acar

                                                                                                                      Konsolos

Mudurnuda ölen leylek ile üç kardeşinin fotoğraflarını görmek için aşağıdaki link ‘i tıklayınız. 

http://www.golya.mme.hu/index.php?p=db&ksh=27845&nest_id=2784504

www.mudurnuhaber.com

SAROT TERMAL YENİ 3. ETAP COUNTRY PROJESİ SATIŞLARI BAŞLADI.
Bu mükemmel Özel Devremülklerden neden sizinde bir tane olmasın? İster Tatil yapın, İster kiralayın. Tanıtım özel fiyatları sadece günde 9 tl gibi bir rakama sizleri bekliyor. Detaylı bilgi ve tanıtım için bizi 7/24 arayabilirsiniz. Müşteri temsilcisi Aydın ÖZPELİT MUDURNU/BOLU Tel. 0535 735 91 64

MUDURNU SAROT COUNTRY DEVREMÜLKLERİ İÇİN MUDURNU Müşteri temsilcisi Aydın ÖZPELİT i 7/24 arayabilirisiniz. 0535 735 91 64

www.mudurnuhaber.com

İstanbul Notları ve Emit Turizm Fuarı

İstanbul Notları ve Emit Turizm Fuarı

 

       Her yıl geleneksel olarak yapılan Emit turizm fuarına katılmak üzere 8 Şubatta Mudurnu’dan ayrıldım. Öncelikle basından heberdar olduğum Panorama 1453 tarih müzesini gezdim üç boyutlu görselliğin ve ses efekt’lerinin yer aldığı müzeyi görmenizi isterim. Fetih 1453 filmide bu günlerde vizyona girdi. Umarım müze ve fetih filmini izleyenler açısından tarih kitaplarında okutulan çoğu hikâyeden oluşan yazılımlarıyla değil fethin çağının en modern ordusuna sahip olmanın ve üstün bir mühendislik hesaplamasının ürünü olduğu anlaşılır.

     Mudurnu Gönüllüleri

      Fuar gözlemlerine geçmeden önce Mudurnulu yâda Mudurnu gönüllüsü, dostu olan sosyal sorumluluk sahibi işi gereği İstanbul’da yaşayan arkadaşların daveti ile toplantılarına katıldım. Günümüzdeki endüstrinin insanı yalnızlaştıran, bireyselleştiren, bölüp, parçalayıp daha çok “tükettirmek”üzerine kurgulanmış yaşam biçimlerine karşı İstanbul’da yağan kara, trafiğe, iş yorgunluğu ve yoğunluğuna rağmen Mudurnu için bir araya gelen arkadaşların azim ve çabasını görünce çok mutlu oldum. Şifai olarak kendilerine ettiğim teşekkürü ve tebriki buradan tekrar ediyorum. Aylık olağan toplantılarına eski Bld. Başkanı Metin Soygür’üde davet etmişlerdi. Oluşumun ismi şimdilik belli değil ama kendi deyişleriyle platform diyelim. Bana sorarsanız ismi de önemli değil önemli olan benim gördüğüm kararlılık, azim ve Mudurnu’ya duydukları sevgi… Platformu oluşturan arkadaşlar kendi yöntemlerince toplantıyı başlayıp katılanların kısa kendini tanıtma faslından sonra misafir olarak davet ettikleri Metin beye söz verdiler Metin Bey başkanlık döneminde neleri yapmaya çalıştığını neleri yapamadığını, başkanlığın okulunun olmadığını ve yaşanılarak tecrübe ile öğrenildiğini Hızır fakı sokak sağlıklaştırma projesi gibi projelerin geçmişten geleceğe kurumsal devamlılık anlamında takip edilerek yapıldığını kurumlar idareciler ve seçilmişler arasında hizmet için dargınlık olmaması gerektiğini vb. deneyimlerini ve Şeyhül-İmran vakfı olarak neler yapmak istediklerini anlattı.

      Söz sırası bana gelince bende dilimin döndüğünce her platformda anlatmaya çalıştığım eksikliğini gördüğüm konuları anlatmaya çalıştım. Kısaca geçmişte neredeydik nereye geldik bu günkü durumumuz, gelecek için planlarımız vb. Bir an evvel bugün ve yarınlar için neleri yapmamız gerektiğini ana başlıklarıyla on beş yirmi kalem tutan ve maddeler halinde gerekçeleri çözüm önerileri ile birlikte anlatmaya çalıştım. Özet olarak şunu söyleyeyim Mudurnu’da bizim eksiklerimizden biriside bizler kurumsal ve sivil sorumlular birbirimize kendimizi ispat etme kabullendirme durumuna düşüyoruz oysa sivil toplumun önünü açsak destekçisi ve takipçisi olsak hep beraber başaramayacağımız iş yok. İşte İstanbul platformunun gücüde burada. Platforma katkıda bulunmaya çalışan arkadaşlar gönüllerince Mudurnu’ya katkı sağlamaya çalışıyorlar ve gönüllü birliktelik ve sorumluluktan açıkçası ben çok ümitliyim.

       Emit

       Ayın dokuzunda gezi ve tanıtım amaçlı Emit turizm fuarına gittim. Genel olarak emit turizm fuarı ile gözlemlerim? Emit büyük bir turizm endüstrisi bu günkü halimizle bu endüstrinin içinden pay alabilmemiz zor. Şirketlere yönelik hafta içleri konferans ve seminer salonları olacak bu hizmetleri verirken butik oteller ve tarihi pansiyon evlerde konaklama olacak yeterli gelmese onarımı yapılan yerler çürümeye terk edilmeyip pansiyonculuğa açılacak. Vs. Bırakın bunları Cumartesi günü değil hafta içi dört otobüs gelse park ettirecek düzeni sağlayamadık. Yirmi yıldır boşa akan sıcak suya bakıp duruyoruz. Vc’lerden ürün satışına birçok sıkıntımız var. Vatandaşa Mudurnu’da yedirdiğimiz tavuğun İstanbul yâda Ankarada’kinden ne farkı var. Burası tavuk memleketi bir fark olmamalımı!   

Fuar ve tanıtımla ilgili bir sürü şey yazıldı söylendi biz tanıtımı iyi yaptık köt yaptık diye bir şey yazmayacağım nedeni Emit fuarı ile gözlemlerimi yukarıda yazdım.Burada sadece şunu söyleyim güzel bir atasözümüz var sevgili Kamuran hocamda yeri geldiğinde çok güzel söyler “Gelinin güzelliği,Damadın harcındandır ”diye bu kadar bütçeye bu kadar köfte…Ben her zaman nerde olursa olsun tanıtıma katılacak arkadaşların STK lar dan ve o ilçede elini taşın altına koyan yani bir anlamda “canı” yananlardan eski eve yüz milyarlarca para harcayıp,personel istihdam edip,kara kışta ısıtıp burayı nasıl yaşatabilirim diyenler “Allahtan sağlık Devletten aylık diyenlerden” daha fazla  sorumluluk alır diye düşünüyorum.Bu yazdıklarımdan şimdiye kadar tanıtım için gidenler sorumluk almaz anlamı çıkmasın herkes elinden geldiğince iyi şeyler yapmaya çalıştı.Tanıtım kimsenin tekelinde değil yaşadığımız yeri tanıtmak tarihini,kültürünü bilmekte insani sorumluluğumuzun gereği.Hep söylerim elli rehberlik belgesi olan bir yerde resmi kurumlarda çalışıp “mesai saati” bittikten sonra yaka kokardını takıp Mudurnu’ya gelen bir misafirimize bırakın tanıtımı gezdirmeyi nasıl yardımcı olabilirim diye soran varsa  beni bulsun Musallaya kadar götürüp baklava ikram ederim.Tv çekimleri turizm festivalleri vb. tanıtımdan sorumlu olan  arkadaşlar düzenli ve devamlı bir çalışma yapılması lazım.Yapılacak bir iki toplantı ile olmuyor.Şimdiden bu seneki ve seneye olacak  festival ve fuarlar için çalışmalar başlamak lazım.Tanıtım işi şehri kamusal ve yerel anlamda idare etmesi gereken ve başka bir sürü işi olan kurumlara bırakmadan sivil toplum üstlenmeli tabi bu kurumların tam desteğini de  görebilmeli.Şu an için sivil toplumda da böyle bir birliktelik yok maalesef.Emit fuarı öncesi Mudurnulu turizmciler 10000 adet ayraç bastırıp fuarda dağıtmak istedik ancak dağıtımda başarılı olmadık.Stantlarda duran arkadaşlar ne dağıttıysa onunla kaldık.

      Emit fuarı ve Mudurnu haber       

       Fuara gittiğim gün Mudurnu haber portal sahibi Aydın beyle görüşmemizde Kamuran hocanın fuara davet ettiğini ama acil işi çıkması nedeniyle gelemeyeceğini söyleyince her gün yüzlerce kişinin Mudurnu’da ne var ne yok diye baktığı sitede haber olması için birkaç fotoğraf göndereyim dedim. Fotoğraf makinemin şarjı Panorama 1453 de çekim yaparken bittiğinden cep telefonum ile ışığı iyi olan yerlerden değişik fotoğraflar çekip akşam arkadaşımın evinden ve gönderecek alet edevatta yanımda olmadığından dolayı arkadaşımın çocuklarından yardımcı olmalarını rica ettim. Onlarda sağ olsun amca bu işler kolay deyip fotoğraflardan birkaç tanesini bluetooth üzerinden bilgisayara oradan da Mudurnu habere attım. Ancak fotoğrafları gönderirken hangi foto gitti diye de bakmadım. Ancak ertesi gün telefon trafiği başlayınca konudan haberim oldu. Fotoğrafları ben gönderdim zaten giden fotolar arasında karagöz, hacıvatla kendimde varım. Fotolara yorumda yapmadım iller ilçeler değişik objeleriyle öne çıkmaya çalıştılar gibi kısa notlar yazdım. Benden bu fotolar kendine ulaşınca Aydın kardeşim İHA haber ajansından aldığı iki fotoğrafla Göynük haberi yapınca beni arayanlar ve aramayanlar neden Mudurnu’nun fotoğrafları ve haberleri yokta Göynüğün var diye üstelik daha fiyakalı diye serzenişte bulundular. Bu konu ile ilgili A)Ben Aydının kasıtlı haber yaptığını hiç düşünmedim. B)Mudurnu haberde 2007 yılından bu yana köşe yazısı yorum vb. yazıyorum bu güne kadar kimsenin yazısına haberine karışmadım nasıl haber yapması gerektiğini söylemedim. C)Bu süre içerisinde haber portalı sahibi tarafından yazdığım yazı ve yorumların hiç birine şunu böyle yaz yâda yazma diye kimse müdahale etmedi ne düşünüyorsam onları yazdım söyledim. D)Ama dışarıdan Mudurnu haberde yazı yazmam gerektiğini söyleyen birkaç kişi oldu. E)Herhangi bir konuda karşı tarafı taraflı davranıyor diye eleştirmek için önce kendimizin tarafsız davranması gerekir diye düşünüyorum. F)Kimse için önyargılı düşünmem ve davranmam çünkü bu güne kadar vicdanları ölçecek bir terazi bulamadı. Bunu en iyi ölçebilecek adalet terazisi şimdilik kamuoyu! G)Ayrıca rekabet iyidir www.mudurnuhaber.com da Emit fuarı ile haber yok o yazmasa ben yazarım diye İlhami Bey  www.mudurnuhaber.org  da Mudurnu nun Emitteki standından nerdeyse canlı yayın yaparak bizi an be an haberdar etti.   

H)Yapıcı haber ve eleştiriler insanların ve kurumların yanlışlarını gösterir doğrunun bulunmasına yardımcı olur. Varsa demokrasilerde yerelde ve genelde önemli olan iktidarda olanın değil muhalefette olanın ne dediğidir ve onun fikri özgürlüğüne saygı duymaktır.

Mehmet Cantürk www.mudurnuhaber.com

Mudurnu 20.02.2012

Mudurnu Haber

Mudurnu Haber

HASTANE MUDURNU’YA YETMİYOR

Mudurnu ilçesi DEVLET Hastanesi hizmet binası artık ilçeye yetmez oldu. Hastane çalışanları Devlet Hastanesinin artık  ilçeye yetmediğini ifade ederek yetkililerden Mudurnu İlçesine yapılması planlanan Yeni Hastane yapımı için hızlanılması gerektiğinin altı çiziliyor.

MUDURNU DEVLET HASTANESİ www.mudurnuhaber.com

  GÖYNÜK VE MENGEN İNŞAATLARI BAŞLADI MUDURNU’DAN SES YOK

Bolu ilinin bazı ilçelerinde yapılması Planlanan ve ilk Projelendirilen ilçelerden MUDURNU DEVLET Hastanesi  yapımından hala bir sonuç alınamadı. Yıllardır, çeşitli yerlere yapılması için Kamuoyu araştırmaları ve çeşitli Anketler yapılan Mudurnu Devlet Hastanesi yılın son günü olan 31 Aralık 2011 gününe geldiğimizde hala karar verilemediği gözleniyor.

MUDURNU HABER www.mudurnuhaber.com

 HASTANE BAHÇESİ ARAÇLARLA DOLUP TAŞIYOR

Her gün Mudurnu ve Köylerinden gelen Hasta ve Hasta yakınlarının araçları için artık PARK yetersiz kalıyor.

                                    MUDURNU’YA YENİ UZMAN DOKTOR

 Mudurnu İlçesi Devlet Hastanesinde bir taraftan  Hizmet Binası sıkıntısı çekilirken, bir yandan da yeni Kadrolar gelmeye devam ediyor.

mudurnu haber www.mudurnuhaber.com

Mudurnu İlçesi Devlet Hastanesine  Aile Hekimliği Uzman Doktoru Selami KARA göreve başladı.

KARA,  Mudurnu ilçesinde Raporlu hastaların Raporlarını Mudurnu’dan eskiden alamadıklarını belirterek, artık Raporlu hastalarımız yorulmayacaklar, Raporları tarafımızdan verilecek müjdesini verdi.

 

 DEVLET HASTANESİNE RONTGEN VE LABARATUAR TEKNİSYENİ

Mudurnu Devlet Hastanesine 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren Rontgen ve Labaratuar Teknisyenlerinin göreve başlayacağı bilgisi verildi. Bu sayede Mudurnu Devlet Hastanesinde 24 saat Rontgen ve Labaratuar hizmetleri verilebilecek.

www.mudurnuhaber.com

Vatan TV de MUDURNU gecesi

Bolu ilimizin ses sanatçısı Ramazan ÇELİK Her hafta Perşembe  akşamları Çiftetelli isimli Programı ile ekranlara geliyor.

Çelik, zaman, zaman Bolu ilimizin ilçelerinden ses sanatçılarını Programına konuk ediyor. Bu hafta Çelik, in konukları Mudurnu Müzik Gurubu ve Mudurnu Munduşlar Köyü Orta oyunu ekibiydi.

Programda  Mudurnu Müzik Gurubu Mudurnu Yöresine ait Oyun Havaları ve Türküleri söylerken, Mudurnu Munduşlar Köyü Orta oyunu ekibi ise oynadıkları oyunlar ile seyirciyi etkilediler.

Mudurnu Müzik Gurubu sözcüsü Hüseyin BİÇER, Vatan Tv de ilçemizin tanıtımı için ben ve arkadaşlarım elimizden geleni yaptık, bize ayrılan sürenin kısıtlı olmasından dolayı bazı Orta oyunlar planlamıştık, onları seyirciye gösteremedik, fakat bu program Mudurnu ilçemizin tanıtımı için büyük ses getirecektir dedi.

www.mudurnuhaber.com