Mudurnu nun Genel sorunları

Kent Konseyi Başkanı Mehmet Cantürk’ün 2 Mart 2013 tarihinde yapılan Mudurnu’nun sorunları ve çözüm önerileri toplantısında yaptığı açılış konuşması.

Merhaba Arkadaşlar; Çağrımıza ses verip geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Yedi senedir konuşuyorum, bu gün fazla konuşmaya niyetim yok…

Daha çok davetli arkadaşların görüşlerine yer verelim isterim. Ancak burada bir ricam var. Mudurnu sorun ve sıkıntılarını konuşan her arkadaş dile getirdiği konu hakkında kendisinin de kapsama alanına alacak çözüm önerisini de söylesin. Bu benim açımdan işim olmasa olmazı. Sonra kimse ben söylemiştim olmuyor demesin.

Kendine dönüp sorunu söylediğim eleştirdiğim konuda ne yaptım diye de sorsun çözümünün parçası olsun. Söylediğim gibi en azından ben buradayken yedi senedir konuşuyoruz. Toplantıda konuştuğumuz konuların hiç birini biz bunları konuştuk ve yaptık diyemedik. Harcanan emeklere,zamana yazık değimli.

Arkadaşlar elimizde çok kaynağımız var ve yapılacak çok işimiz var Mudurnu’nun dedikodu siyasetine değil birleştirici siyasete ihtiyacı var… Maalesef kendimizle yüzleşmemiz gereken çok konu var öncelikle bunu yapmalıyız.

Küçük çıkar hesapları uğruna ikiyüzlü, eyyamcı davranmak herkese şirin görünmeye çalışmak en büyük hastalığımız olmuş. Geriye dönüp şöyle bir bakalım halk arasında en çok sevilenler herkese hoş görünmeye çalışanlar! Neden acaba iş yapanlar değil de ortamı idare etmeye çalışanlar seviliyor. Burada kendimizi de sorgulamamız lazım.

Burada şunu da söyleyim kimse Mudurnu’yu kastederek bizden bi şey olmaz demesin, böyle bir şeyi söylemeden önce kendine dönüp aynaya bakarak “benden bir şey olurmu diye sorsun”.Toptancı şekilde dedikodudan fitne fesattan şikâyet edenler öncelikle kendilerine dönüp baksınlar hastalığında, tedavisin inde kendilerinde olduğunu görecekleridir Arkadaşlar siyaset tabiî ki yapalım ama birbirimize kin tutmadan, çamur atmadan öncelikle sağduyu ile düşünelim. Kendi kafamızın içinde olanlarla başkalarını yargılayıp niyet okumayalım.

Önceliğimiz her zaman ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz Mudurnu olsun. Mudurnu’nun geleceği için diyalog kuralım, uzlaşma sağlayalım. Doğrusuyla yanlışıyla memleket bu günlere geldi artık zaman eski zaman değil..dedelerimiz dumanla haberleşiyor,belediye meclisi çok değil on beş sene öncesine kadar yılda bir toplanıyordu.Şimdi ise bir bilgi iyi yada kötü anında bırakan ülkeyi dünyaya yayılıyor.

Atacağımız her adımı vereceğimiz her kararı buna göre vermeliyiz. Örnek olarak soruyorum Mudurnu’nun geleceğini planlamak için il genel meclisi, belediye başkanı, belediye meclis üyeleri toplanıp konuşmuşlar mıdır? Toplantılardan çıkan sonucu milletvekilleri ile paylaşıp hatta vekilleri halkla buluşturup yatırım ve çözüm önerilerini sunmuşlar mıdır? Devletin en hantal zamanda bile 3 yıllık 5 yıllık kalkınma planları olurdu.

Bu gün planlamaları seçilmiş temsilcilerimizden değil de kimden öğreneceğiz. Yedi yılda neredeyse on kaymakam değişti bu kimin başarısı yâda başarısızlığı? Ancak bunun bir faydası oldu Mudurnu da eskiden kaymakamlık yapmış olan emniyet gelen md. yeğeni vekil kaymakam olarak geldi. Mudurnu Saffet amcanın da etkisiyle Mudurnu yeni bir Emniyet binası kazanmış oldu. Arkadaşlar birilerinin başarısızlığı Mudurnu’nun kaybı olmasın. Yerel yönetim anlamında da birçok eleştirim var…

Mudurnu on beş yıl önce sit alanı ilan edildi bir mimar istihdam edemedik… Gelen mimarda üç ay dayanabildi neden acaba.Bir şehir plancımız yok..yerel yönetim olarak bilmiyorum ama avukatlara vereceğimiz paraları mimar ve şehir plancıya versek ekten,kökten,teneke çatılardan bir an evvel kurtulmuş oluruz.Yine el sanatlarımız,arasta çarşımızda ki üretimler zaman bağlı yok olmaktadır. Yıllardır konuşuyoruz trafikten tanıtıma birçok sorunumuz var halledemedik ne yazık ki bunu çözecek ortak aklı ve birlikteliği oluşturamıyoruz.

Örnek olarak oya bizim oyamızı Nallıhan aldı diye hopluyoruz artık bu işler yapanın, kapanın, patentini alanın elinde kalıyor. Bu güne kadar destek olarak proje geliştirerek kaç ürünün patentini aldık acaba? Oya işi ile önerim meydanda Belediyenin küçük ev diye bir evi var burada şu anda ekmek satılıyor ”bana göre belediyenin ekmek satma devri ikinci dünya savaşı döneminde kaldı ”MEM ve Halk Eğitim Müd. Konuşalım iş kur bağlantılı oya kursu açılsın bayanlarımız sıra ile durarak burada yaptıkları oyaları satsınlar.

Yani küçük eve Mudurnu Halk ekmek satışı yerine Mudurnu Oya Evi yazmak daha çok yakışır diye düşünüyorum. Bunun gibi pratikte otak akılla ve iletişimle çözebileceğimiz birçok konuyu birbirimizle dostça kucaklaşamadığımız için sorunları çözemiyoruz. Bunun bedelini yaşadığımız çağda sadece bizler değil gelecekte tamir edilemeyecek hasarlar bırakıyoruz.

Arkadaşlar dünya aynı hızda dönse de çağımızdaki endüstrileşme, sanayi, iletişim, nüfus artışı, buna bağlı istihdam ihtiyacı, sağlık, eğitim, çevre, vb. sorunlara zaman kaybetmeden ittifakla karar verirsek çağı yakalayabiliriz. Zamanında yapacağımız hamleleri yapamasak ben onu sevmiyorum, onun döneminde bu hizmet olursa bu bizim için iyi olmaz diye kısır çekişmelere girersek bunu düşünenler sorumluluk makamlarına geldiklerinde tren çoktan kaçmış olur.

Burada halkımızda söyleyeceklerim var yukarıda saydığım nedenler sorunlarımızı ortaya koyup çözüm için kamuya, yerel yönetime, seçtiğimiz siyasilere biz oy verdik onlar takip etsinler demek “torunumuza meyvesini yesin diye fidan dikip”o fidana su vermemeye benzer. Arkadaşlar bana göre kısır çekişmeli günlere gelişimizde geçmişten bu güne yerelde ve genelde iş başında olan yöneticiler maalesef alınan kararları basın aracılığıyla halka duyuramamış bu durum halk arasında fısıltıdan başlayarak gerçekmiş gibi işin içinde olanlarda inanamaya başlıyor yâda bir konunun gerçek durumunu anlatmak o işi yapmaktan daha zor hale geliyor.

Görüldüğü gibi yine iletişimi kaçırmışız eskinin ahilik felsefesini, şehir lokalinde iş yapılan herkesin her şeyden haberi olduğu günleri kaybettiğimiz gibi. Arkadaşlar Mudurnu tarımdan, küçük ve büyük baş hayvancılığa, ormancılığa, kültür, tarihten, doğaya, sağlık ve inanç turizmine yönelik birçok potansiyele sahip. Coğrafi sınırlarımızda doğal güzelliği ile marka olmuş göllerimiz Abant vb. gibi bölgesel avantajları da kullanamıyoruz.

Bu günlerde birlikte hareket edip sorunların çözüm ortağı ve takipçisi olmasak hızlı tren geçince, istasyon, orman işletme müdürlüğü alanı odun deposu olduktan sonra turizm alanı ilan edecek hastalarımızı kaybedince cenazede hocaya hakkımızı helal ettik mi diyeceğiz, Diyalize girmek için haftada iki gün yüz km. yol gitmek zorunda kalan vatandaşlarımıza kusura bakma hastane yeri bulamadık deme utancını mı yaşayacağız.

 Çözüm önerilerim; Bu güne kadar defalarca toplantı yapıp sorunları tartıştık çözüm önerileri dile getirdik. Kısaca bir on sene daha sorunları tartışsak yine çözüm bulamayız. Benim bu toplantılardan edindiğim tecrübe kamu, yerel ve genel idare ittifakla hareket etmeden yapılacak işin sorumluluğunu almadan ekonomik bedelini üstlenmeden sadece sivil toplumdan çözüm beklemek çözümsüzlüğü getiriyor.

Sivil toplumda inisiyatif alan kurumların gönüllüsü ve destekçisi olması lazım. Arkadaşlar birçok sorunumuz şimdiden planlanması gereken çok işimiz var ancak bu toplantıyı sorun tespit etme ve konuşma değil kucaklaşmaya ve birlikte iş yapabilmenin yollarını bulmaya ayıralım. Buradan ittifakla çıkacak kararları birlik ve beraberliğimizi perçinlemek için basın yolu ile bunu deklare edelim. Bundan sonra her sorunun ortaklaşa takipçisi olalım. Arkadaşlar konuşmamı Mahatma Gandhi dünyanın yedi hatası diye başlayan sözü ile kapatmak istiyorum.

Emeksiz servet

Vicdansız zevk

Kişiliksiz bilgi

Ahlaksız ticaret

İnsaniyetsiz bilim

Feragatsiz ibadet

İlkesiz siyasettir

Mehmet Cantürk 2.3.2013

www.mudurnuhaber.com

 

“Mudurnu nun Genel sorunları” için 6 yanıt

  1. Birkaç teklif de benden.

    1- Abant’ın muhtelif yerlerine (otel girişleri, gişe girişi ve göl kenarı vb.) doğal güzelliğe uyumlu reklam panoları aslılmalı ve panolara,
    -Doğa ve Tarih Kenti İpekyolu Şehri Mudurnu’ya 10 km yakınsınız. vb. diye Mudurnu’ya ait resimlerle donatılmalı, Ahilik ve Cuma Duası ön planda olmalı
    2- Mudurnu’ya Cumartesi ve Pazar günleri giriş yapan büyük araçlar ( gezi otobüsleri) şehir merkezine girmeden durdurumalı ve (zorunlu olarak) Cumhuriyet İO yanındaki panayır alanına yönlendirilmelidir.
    3- Mudurnu’da özellikle pazar günleri esnafın açık olması için çalışma yapılmalı.
    4- Şehir merkezine ait alternatif yol bir an önce tam olarak faaliyete geçirilmeli.
    daha çok söz var söylenecek ama…

  2. Sayın Cantürk feryad ediyor 7 yıldır aynı noktadayız sorunları çözemiyoruz diye.Sorunları sivil toplum örgütlerinin raporuyla yetkili merclerei iletişim ve lobi çalışmalarıyla çözülür.
    Herkesin algısı farklı .Sorunları göremiyorlar veya yeteri kadar çalışmıyorlar ilçemizdeki değerli kişileri mesleklerine göre yönlendirmek mesleklerine göre derneklerde yeniden üyeliklerini düzenlemek lazım bizim Mudurnuda her dernekte işten anlasın anlamasın aynı kişiler var . Bu durum sorunların çözümüne engel teşkil ediyor. Ayrıca her şahıs her dernekte görev almak zorunda deil işler bundan karışıyor .

    Dostlar neyse bende çok oluyorummu deyip kenaramı çekileyim en azından düşünce fikrimle yardımcı olmak istiyorum. Arkadaşlar özellikle turizimcilerin ve her meslek guruplarının kendi meslek sektörel üyelerden oluşacak üyelerle sivil toplum derneklerinin yeniden üyeliklerinin yapılanması kurulması gerekiyor.O zaman dernek sivil toplum kuruluşları iş yapabilir aksen derneklerdeki rasgele alınmış üye olmuş kişiler konuyu bilmeyen kişiler şahsi egoları siyasi görüş farklılıklarından işleri karıştırıyorlar sorunlar çözülemiyor.

    Buradan yanlış anlaşılmasın insanımız her işten anlamak zorunda değildir .insanları küçük görmek diye bir şey söz konusu da değildir.Sivil toplum derneklerine aktif siyaset yapanlar alınmamalıdır.Şahsi ego siyasi fanatizim bu güne kadar Mudurnumuza zarar vermiştiir
    .
    Kıymetli Siyasilerimiz imkanları nisbetinde sorunları çözmektedirler.Siyasi ve kamu kurumlarımıza sivil toplum derneklerinden halkın istediği raporlar hizmetler gider gerekli lobi iletişim çalışmaları yapılır siyasi ve kamu temsilcilerimizde yetkilerine göre kanun ve yasalara göre hizmet ederler lojistik destekle sorunlar çözülür diye öneriyor düşünüyorum.

  3. sevgili kardeşim Mehmet Cantürk MUDURNUMUZ BİZİM MUDURNUMUZ İNSANLARIMIZ BİZİM İNSANLARIMIZ SORUNLARIMIZ HEPİMİZİN SORUNU, ÖNEMLİ OLAN TESBİTLERİN DOĞRU YAPILMASI, ÇÖZÜM YOLLARININDA BUNA GÖRE BELİRİENMESİ .KRONİKLEŞMİŞ HASTANE MESELESİ , BENCE MUDURNUYA 15 YATAKLI BİRHASTANE AZ .NEDENİ: MUDURNU DEVLET HASTANESİ TAŞKESTİ SAROT ,BABAS KAPLICALARI.YILDIZ ENTEGRE MUDURNU TAVUKCULUK ,MUDURNU SARAY HELVASI GİBİ 3000. 5000 İŞCİNİN ÇALIŞTIĞI , DEVRE MÜLKLERE BİR OKADAR KİŞİNİN GELDİĞİ . 50 YILIK KALKINMA PLANLARININDA GÖZ ÖNÜNE ALINDIĞI GERÇEKCİ BİR PROJE İLE EN AZ 50 YATAKLI TAM TEŞEKKÜLÜ BİR HASTANE PLANLANMALIDIR .ÇALIŞMALAR BUNA GÖRE YAPILMALIDIR. YER KONUSU SORUN YAPILMAMALI ÖNEMLİ OLAN TOPLUM MENFAATLERİDİR. SEVGİLERLE

  4. MUDURNU YA BİR LİDER GEREKLİ HERKESİN KABUL EDECEĞİ BİR LİDERLE BU SORUNLAR AŞILIR BELEDİYE SEÇİMLERİ YAKLAŞIYOR MUDURNU SÖZ SAHİBİ KİŞİLER KENDİLERİNİ YÖNETECEK BU İSMİ ÇIKARTIRSA SORUNLAR DA BİTER

  5. değerli abim MEHMET BEY o kadar içten ve duyarlı bir yazı sunumu yapmışsın ki üstüne bir kelime dahi yazmaya elim gitmiyor.acaba siyasi ve seçilmiş sorumulular bu yazıyı yüzleri kızarmadan okuyabiliyorlar mı?veya işlerine gelmediği için okumadan mı geçiyorlar?

    çarşıda karşılaştığımız zaman birbirimize o kadar nezaket içinde oluyoruz ki gerçek yüzümüzü gösteremiyoruz.hele kelli felli bir ağabeyimize rastladığımı da ise nezaketler, iltifatlar ve şirinlikler havada alabildiğince uçuşuyor.halen daha şunu farkında değiliz.o kişinin bizde fazla bir farklı olmadığı.

    konuyla alakası yok ama bir örnekleme yapmakta sakınca yoktur umarım.namaz kılarken saf tuttuğumuz da nasıl ki o kişilerin bizden farkı yok,bizimle beraber aynı saf da namaza duruyor,günlük hayatta da bizlerden farkları yoktur.

    gösteriş,riya dedi-kodu almış başını gidiyor.sorumlu kişilerle karşılaştığımız vakit eğilip bükülüyor,arkasından da aleyhinde atıp tutuyoruz.MEHMET abimin bahsettiği gibi halk olarak ilk önce dönüp şöyle bir aynaya kendimize bakalım.

    ülke siyasetiyle MUDURNU da ki gündem birbiriyle ancak bir o kadar tesadüfle paralelik taşıyabilir.

    SORUNLAR ZATEN BELLİ….SORUNU TESPİT ETMEK GİBİ SİYASİ SÜSLÜ SÖYLEMLERDEN UZAKLAŞIP GEREKEN NE İSE HERKES SORUMLULUĞUNU BİLİP ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPMALIDIR.

    BUNDAN SONRA Kİ MÜCADELEMİZİN ADINI;

    HAYDİ HEP BİRLİKTE ELELE MUDURNUMUZUN SORUNLARINI HALLEDELİM!….

  6. HERKESİN HEMFİKİR OLDUĞU TEK BİR ŞEY VAR BİRLİK OLMAK
    Mudurnumuz İpek Yolu üzerinde olması Tarihin ve Doğayla Bütünleştiği Özel bir İlçe.
    İstersek herşeyi başarırız yavaş yavaş BİRLİKTE OLMANIN ÖNEMİNİ ANLADIK ve bu yolda ilerliyoruz BİRLİKTE DEĞERLERİMİZİ PAYLAŞIRKEN SORUNLARIMIZI İRDELERKEN
    İNANIYORUMKİ BİRLİK OLMAYIDA BAŞARACAĞIZ.. Yererki birbirimizin değerlerine, inançlarına, fikirlerine SAYGI duyalım.
    Aslında bu çok zor birşeyde değil zaten Mudurnulular olarak birçok anlamda ORTAK DEĞERLERE SAHİBİZ yaşamsal farklılıkları ayrımcılık, ayrıcalık olarak değerlendirmez isek ortada sıkıntı kalmayacaktır.
    Değerli hemşehrilerim Yücel Suiçmez’e,, Mustafa Tanrıkulu’na, Celalettin Çelebi’ye, Yusuf Tanrıkulu’na ve Uğur Türesin’e katılıyorum: Hepsininde yorumları duyarlı ve birlik olmaktan yana.
    Elbette Mudurnumuzun senelerden beri bilinen kalıplaşmış sorunlarını TEMCİT PİLAVI GİBİ pişirip pişirip toplantılarda yada uygun ortamlarda önümüze koyuyoruz. Değerli Cantürk dostumunda toplantıdaki sunum konuşması tabiki doğru tespitler içeriyor ve güzel ancak ne yazıkki biz bu toplantıda sorunları defaten tekrar edeceğimize belirlenmiş ve çözümü basit yaptırımlara dayanan sorunların çözümlerini keşke konuşsaydık sonuç olarak yine HAVANDA SU DÖVDÜK !!!!
    Bizler artık laf değil icraat yapmalıyız elbette sivil toplum örgütleri İCRA MAKAMI deği yinede çok önemli.
    Ben yapmış olduğumuz TOPLANTIYI ÇOK ÖNEMSEDİM ve Mudurnumuz için ÖNEMLİ bir GELİŞME diye düşünüyorum. Toplantıda eski Belediye Başkanımız Metin Soygür’ünde ifade ettiği gibi bin kerede sonuç alamasak BİR ARAYA GELMELİYİZ ve PROJELER ÜRETMELİYİZ. Hazır projelere destek almak şu anda olmasa bile yakın dönemlerde daha kolay oluyor. Ayrıca herseyide hükümettende beklememeliyiz YARARLANABİLECEĞİMİZ BİRÇOK FONLAR VAR yeterki bizler kararlı olalım, bilgili ve bilinçli olalım zamanımızıda bundan sonra boşa geçirmeyelim.
    Bizler kısır döngüler içinde lafla peynir gemisi yürütmeye çalışırken MUDURNU ELDEN GİDİYOR. Az gözümüzü açalım…..
    Munferit çalışmalarla mucadele ederek küçükte olsa adım atabildik: Örneğin sayın Kaymakamımız Abant Gölü gişelerinde MUDURNU DAVETİYESİ adı altında hazırlamış olduğumuz Mudurnu Tarihi Yapıları, Müzeleri, Konakları el sanatlarından Hediyelik esya dükkanlarına ve Cafelere kadar görsel ve bilgisel tanıtımın olduğu bu işletmelerin tamamının direk telefon numaralarınıda içeren bruşur. ABANT GÖLÜ GİŞELERİNDE HAFTADA YAKLAŞIK BİN MÜNFERİT ZİYARETCİYE VERİLECEK. Bunun diğer tanıtımlardan göle olan mesefemizin yakınlıgı sebebi ile çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu arada Sayın Kaymakamımız bahar aylarında ziyaretic akının çok daha fazla olduğunu belli bir süre içinde broşurlerin baskı bedellerini kaymakamlık olarak üsleneceklerini bu konuda belediyemizinde destek vermesini sağlayacağını söyledi.
    Arkadaşlar Mudurnuda Çevre saglığımızıda tehdit eden KÜMESLER, KULUÇKALAR, DAMIZLIKLAR, MUDURNU PAK PİLİÇ RENDİREĞİ KOKUSU İLE DEREYE GİDEN ATIKLARI ve YILDIZ ENTEGRE BACASI DUMANI İLE ÇEVREYİ TEHDİT EDEN KİMYASALLAR konularını acil irdelememiz geregi konusunda yaptırımda bulunmamız aciliyet kazanmıştir. Bizler ne kümeslere nede sanayileşmeye karşı değiliz bu sakın YANLIŞ ANLAŞILMASIN ancak kümesler uygun yerlerde yapılmalı rendireğin arıtmaları çalışmalı kokuya çözüm bulunmalı.
    BU İŞLETME SAHİPLERİYLE YADA YETKİLİLERİ İLE BİR ARAYA GELEREK BU KONULARA ÇÖZÜM BULUNMALI
    VE TRAFİK ELBETTE ÇOK ÖNEMLİ bununla ilgili hazırlanmış basit önlemler var uygulamak çokda kolay ama ne yazıkki icra makamı cesaret ederek yetki aldığı halde yaptırımda bulunmuyor. Haksızlıkta etmek istemem elbette boşta durmuyor yatırım gerektiren maliyetli çözüm projeleri var ancak zamana sürece tabiyiz o bütçelerlede olmayan bir maliyet şu anda.
    Birlikteliği Sağlamak sonrasında BİRLİK OLMAK hemfikir sorunlarımız çözmek UMUDUYLA…
    Sevgi ve Saygılarımla
    Mudurnulular Birlik Olalım
    BÜLENT AĞRI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir