Necla &Levent İNCE Çifti Dünya evine girdi

Mudurnu Pak Piliç Çalışanlarından Levent İNCE  Mudurnu Yıldız Entegre Çalışanlarından Necla UZUNOĞLU ile dünya evine girdi.

Mudurnu Taksici Esnaflarından Kenan ve Ayşe İNCE nin  oğlu Levent İNCE için düzenlenen Gelinalma Merasiminde Davullar ve Zurnalar eşliğinde Oyunlar ile Gelin evinden Gelin alındı.

GELİNALMA  EN DİKKAT KISMI İSE GELİN DAMAT  JEEP İYDİ.

Damat Levent İNCE nin Kullandığı JEEP , Mudurnu çarşılarında Gelinalma esnasında her kesin en fazla ilgi gösterdiği kısım haline geldi.

JEEP in Mudurnulu gençler tarafından önü Sandalyeler ile kesildi.

Necla ve Levent İNCE Çifti Objektiflerimize gülümsedi.

Damat, Levent İNCE  Arkadaşları tarafından Mudurnu Şehir Merkezinde Davul,Zurna eşliğinde oyun havaları eşliğinde oynatıldı.

Mudurnu Mahalle aralarında  Gelinalma JEEP ini gören çocuklar Damat tan Bahşiş almak için adeta yarıştı.

Mudurnu Fotoğrfaçılık& Mudurnu Haber olarak  Ekip Arkadaşımız Levent İNCE ve Değerli eşi Necla İNCE Kardeşimize bir Ömür Boyu mutluluklar dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

 

Korayım’ ın Konak Hikâyesine Önsöz;

Korayım’ ın Konak Hikâyesine Önsöz;

            Aşağıdaki yazıya önsöz yazarken insanın kendine ait bir hikâyeyi beyninde, yüreğinde olgunlaştırıp yazıya dökmesinin yazılmış bir hikâyeye önsöz ve açıklama yazmaktan daha kolay olduğunu düşündüm. Aşağıda okuyacağınız yazı yeğenim Koray tarafından kaleme alındı.

           Koray doğa ve gönül mühendisi, ‘şairliğimden utanırım’ diyecek kadar şair ve şiir yorumcusu, yazarlığımdan utanırım diyecek kadar hikâyeci, mutluluğu Avm’lerde arayan günümüz gençliğinin “avamlığında” değil,  mutluluğu sahaflarda arayan kitap dostu, doğa, bitki, börtü, böcek aşığı. Dünyanın herhangi bir yerinde yanan ağaca ağlayan hümanist, Geleneğini, doğasını, geleceğini kaybetmiş günümüz insanların atasından kalan kömürlü ütüyü, iki bakır tabağı mahalleye gelecek hurdacıya vermek için beklediği zamanda, eşimin müzayedede satmayı düşündüğü amcasının “asari antikalarına” sahip çıkıp gelecek kuşaklara bu kültürü, geleneği aktarmayı düşünen “zamane dervişi”İflaholmaya_CAN kadar Fenerli, her hafta sonu amcasının yanına Mudurnu’ya gelemezse kederli, on iki yaşına kadar Mudurnu’da yaşamış insanın memleketi doyduğu yer değil çocukluk kültürünü aldığı yer diyen Mudurnu sevdalısı, Bu yazı her lafın başı “sözde” biz Mudurnuluyuz deyip yetiştiği evini köyünü anasını, babasını, amcasını, teyzesini unutan Allah geçinden versin öbür tarafa intikal ettiğinden, beni “hacet tepesine”götürün diyenlere “Mudurnu hatırası” olsun.

Mehmet Cantürk 15.10.2012

 

 

Koray’ın Konak Hikâyesi

            Şakir Ağa her zamankinden ayrı bugün biraz daha gecikmişti. Fakat gecikmesine rağmen O gelmeden konakta yemek yenmezdi. Gecikmesinin nedenini aile fertleri bilir, bunun için ayrıca saygı duyarlardı.

            Osmanlı devleti artık duraklama devrinden de geçmiş, gerileme dönemine girmişti. Padişah ve uleması geriye giden ekonomiyi düzeltme yolu olarak vergileri arttırmayı öngördülerse de, bu, halkın üzerindeki yükü arttırmaktan başka bir işe yaramamış, en çok da Şakir Ağa gibi ticaretle uğraşan çarşı eşrafını olumsuz etkilemişti. Şakir Ağa kötüye giden ekonominin farkında olduğu için pazarını genişletmeye çalışmış, doğuda Ankara, batıda İstanbul’a kadar ilişkilerini kuvvetlendirmişti. Ne var ki, artık o da vergilerin yükü altında ezilmeye başlamıştı. Yaşı da hayli ilerlediğinden eskisi kadar çalışamıyor, gençliğinde büyük emek vererek yaptırdığı konağa ulaşmayı asıl hedef haline getiriyordu.

O gün yine gün batımına yakın, Nallıhan’dan döndüğünde, her zamanki gibi ikiyüzelli yıllık çınarın yanında atından indi. İki elini beline koyarak geriye doğru esnedi. Her ne kadar ikinci kattaki odasından bu ulu çınara bakmak zevkliyse de, pazardan dönüşünde de bu ulu çınarın yanından konağa bakmak o kadar keyifliydi. Atının ayak sesinden, ağasının geldiğini anlayan kâhyası, hemen çınara doğru koşar, atın eğerinden tutarak alt kattaki ahıra kadar getirirdi. Ağanın gelmesine, atın, suyu ve yemi de hazır olurdu.

            Konağın damı giriş katta, insanların yaşam alanından farklı olmayacak şekilde inşa edilmişti. Birinci kattan atın soluğunu, kişnemesini duyabilirdiniz. Şakir Ağa bunu özellikle istemişti. At bereketti, at ile beraber yaşayanın ömrü uzun olurdu. Bu nedenledir ki, Şakir Ağa atını çok sever, ev halkı de bu yüzden At’a, Şakir Ağaya olduğu kadar iyi bakarlardı.

            Şakir Ağa her zaman ki gibi geriye yaslana yaslana ağır adımlarla konaktan içeri girdi. Ağır adımlarla on basamaklı merdiveni tırmanarak birinci kata çıktı. Çıktığı merdivenin ucu sofaya bağlanır, burada da onu bakır el ve ayak yıkama leğeni, güğüm ve işlemeli havlusuyla gelini karşılardı. Gelinini çok severdi. Şakir Ağanın tek oğlunun sevdiği kadındı o, daha evi yaptırırken hayalini kurduğu gelin odasına açılırdı sofa. Aynı sofada gelininin kendisini beklemesi, O’nu hem gençliğine geri götürür hem de yıllarca uğraşıp didindikten sonra elde ettiklerinin hazzını yaşatırdı.

            Mevsim sonbahardı, Şakir Ağa sofada elini yıkarken bir yandan da konağın arka bahçesine bakardı. Buraya gençliğinde iki tane dut dikmişti. Çünkü ipek ve deri tüccarıydı. Bir tüccarın bahçesinde koza olmazsa olmazdı. Bu dutlar yaptığı işin simgesi gibiydi. Şakir Ağa elini yıkarken bir üşüme geldi.  Gelinine ; ‘ Artık Aşağı inmeli kızım ‘ dedi. Çünkü evin birinci katı ısıyı muhafaza etmek ve daha çok faydalanmak için alçak yapılmıştı. Bu katın pencereleri daha küçük, sadece sofadan arka bahçeye bakan camlar büyüktü. Bu da güneşten daha çok faydalanmak içindi.

            Şakir Ağa yemekte ev halkının bir arada olmasına özen gösterir, sofra da da her zaman bir tabak fazla görmek isterdi. Böyle olmadığı zamanlarda hanımına çıkışır, ’belki dışarıdan aç biri gelir derdi. Şakir Ağa kalkmadan sofradan kimse kalkmazdı. Sofrada da pek konuşulmaz, günlük yaşamda başa gelen işler, olaylar, ikinci katta ki sofada dile dökülürdü. İkinci kata onbir basamak merdivenle çıkılırdı. Burası birinci kata göre daha yüksek tavanla yapılmış, Şakir Ağanın en sevdiği sofanın bulunduğu kattı. Şakir Ağa akşam kahvesini muhakkak bu sofada içer, konağın giriş tarafına bakan sofadan, elinde gaz lambalarıyla camiye giden insanları seyrederdi. Ev halkı pek konuşmaz, Şakir Ağanın kendilerine soru sormasını beklerlerdi. Şakir Ağa ilk önce hanımına hal hatır, sonra da oğluna işlerinin nasıl gittiğini sorardı. Şakir Ağa iyi gitmediğini bilse de oğluna çok yüklenmez, acele laflarla geçiştirip torunlarını severdi.

            Şakir Ağa bu konağı yaptırırken çok düşünmüştü, ustayla dost olmuştu. Usta ne istedi ise hemen bulup getirtmişti. Hep dediği bir şey vardı ; ‘ Geç olsun da güç olmasın’. Konağın tek parça kirişlerden olması bu sabrın ürünüydü. Konağın arka yüzüne bakan yirmi metrelik çam kirişi, Eskişehir’in Mihalıççık ormanından getirtmişti. Ülkenin en iyi sarıçamları orada yetişirdi çünkü. Ne zaman inşaatın hızlı gittiğini gözlese; ‘ağır olun, acele etmeyin’ derdi. Odaların içinde ki dolap gözleri bu yüzden bu kadar güzeldi. Şakir Ağanın ustası, usta adamdı, Şakir Ağa kadar ileriyi görürdü. Bunun için ayrı bir kız odası da düşünmüş, lakin Şakir Ağanın kız çocuğu olmamıştı. Bu oda ikinci katta, girişteki sokağa bakan sofanın yanında ki odaydı. Pencereleri büyük, dolapları genişçeydi. Odada, bir ocak, genişçe de bir sedir vardı. Odanın pencereleri sokağa bakardı. Ağanın kızı bu pencerelerden bakıp, evleneceği erkeği seçecekti. Fakat olmadı, Allah Ağaya kız evlat nasip etmemişti ama şimdi bir kız torunu vardı. Bu oda artık O’na aitti. Pencere üstlerine işlemeli pervazlar koydurtmuştu. Buralara da hanımının ördüğü en güzel perdeleri çektirdi.

            Şakir Ağanın uyuması yatsıyı bulmazdı. Yani ev halkının bildiği buydu. Şakir Ağa konağı yaptırırken kendi odasının, illa çınara karşı bakmasını istedi. Çınar uluydu, çınar uzun ömürlüydü. Ona bakarken hep kendi ağalığını düşünürdü.  Ölümü düşünürdü sonra, ‘benden ikiyüzelli yıl yaşlısın, beşyüz yıl daha yaşlı olursun’ derdi, çınara… Ağalığın çarşıda pazarda değil, böyle bir yerde böyle bir çınara karşı ev yapabilme özgürlüğünde saklı olduğunu düşünürdü hep.

            Bu yüzden ustaya özel bir şey yapmamasını, odanın yönünün zaten onu özel kılacağını söylediyse de, usta ağayı dinlememiş, bir de işleme ustası getirmişti. Konağın yapımı en uzun süren odası burası olmuştu. Ahşapla dokunan her alan çok özel olmalıydı. Giysi dolabından gusülhanenin kapağına, süs gözlerinden tavan işlemelerine kadar her şey ağaya layık olmalıydı.

            Ağa odasından içeri her girdiğinde, ustanın inşaat sürecinde kendini bu odaya sokmamasını tebessümle hatırlardı. İçinden ‘Allah rahmet eylesin ‘ derdi. Ustanın ölümünü çok sonra duysa da, ölümünden kendini de sorumlu tutar, engel olabilirdim diye kendi kalbini ezerdi. Usta Ermeniydi, çok sonraları duymuştu hak etmediği bir muamele gördüğünü…

            Şakir Ağa hava güneşli ise bahçede dokuma tezgâhının yanında kahvaltı etmeyi çok severdi. Burada, Hanım Ağanın gençliğinde yün eğirmesini hatırlar, hanımına bugünlere gelmesinde payı olduğu için de minnet duyardı.

            O sabah yine hava güneşliydi. Yarısı sararmış çınar yaprakları güneşi daha da sarı yapmıştı gözünde. Kahvaltı arka bahçeye kurulacaktı. Ağa elini yüzünü yıkadı. Sargısını sarıp şapkasını giydikten sonra merdivenlerden aşağı inecekti ki, gözüne merdiven başında ki mahyada bulunan tarih ilişti. Binsekizyüzkırk yazıyordu. ‘Hey gidi’ dedi, adetti, inşaat bitince merdiven başına tarih atılırdı.

            Ustanın ;’ Çok güzel bir konağın oldu Ağam’ dediğini hatırladı. Ağa da ‘ hayır bu konak benim değil, kadir kıymet bilenlerin “yüz yetmiş yıl sonrasının da ‘ demişti.

            Sonra Mehmet Cantürk’ü bir el uykusundan uyardı. Fatma Hanım arka bahçede kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. 15.10.2012

   Koray Cantürk     

www.mudurnuhaber.com

Fatma GÜNGÖR Vefat etti

Mudurnu ilçesi Sırçalı Köyünden  Canip Baysal Lisesi Emekli öğretmenlerinden Ali Güngör’ün eşi Milli Eğitimden emekli Mehmet Erdoğdu’ nun Ablası Ayşe-Eşref Erdoğdu’ nun kızları Karacasu Fizik Tedavi ve Rehabilitaston Hastahanesinden emekli Fatma Güngör Vefat etmiştir.

Merhume için 13 Ekim 2012 Cumartesi günü bu gün Bolu Büyükcamide kılınacak Öğle ve Cenaze namazına Müteakip Bolu Sağlık mahallesi Şehitler Mezarlığında toprağa verilecektir.

 Merhumeye Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Tarihte Mudurnu dan Görünümler

Mudurnu ilçesinin sene 1920 lerde çekilen fotoğrafları Merhum Nüfus  Memuru Ahmet İzzet BENGÜBOZ un  Mudurnu Halk Eğitim Merkezindeki Fotoğraflarından bir kare sizinle paylaşıyoruz.

Diğer bir karede ise Merhum Şöför Esnaflarından Lütfi KIRLI nın Fotoğraf arşivinden sizinle paylaşmak istedik.

www.mudurnuhaber.com

Maddi Hasarlı Trafik Kazası

Mudurnu ilçe Merkezi Büyükcami Mahallesi, Saat Kulesi altı mevkiinde akşam saatlerinde  meydana gelen Trafik Kazasında  bir otomobil maddi hasar gördü.

 

Şehir merkezi istikametinden gelen Kamyonet   Saat Kulesi altında karşı yönden gelen  Otomobil  ile çarpıştı.

Çevreden gelen vatandaşlar bu bölgede zaman, zaman  benzer kazaların yaşandığına dikkat çekerek yetkililerden   burası için bir çalışma yapılmasını , hiç olmassa karşılıklı ayna sistemi uygulanmasının iyi olacağını belirttiler.

Vatandaşlar can kaybının meydana gelmediği kazaların tekrarlanmaması ve ölümlü kazalara sebebiyet verilmemezi  için acilen bu bölgede önlem alınmasını istedi.

www.mudurnuhaber.com

 

Şöförler Odasının Binası Tarihe ayak uydurdu

Mudurnu Büyükcami Mahallesinde bulunan Mudurnu Şöförler ve Otomobilciler Derneği binası mudurnu Tarihi binalarına ayak uydurdu.

Binada yapılan tadilat sonrasında, bina Kahverengi Beyaz renkler ile Mudurnu Tarihi dokusuna ayak uydurdu.

Uzun zamandır tadilatı gündemde olan bina vatandaşlar tarafından beğeni kazanırken, inşaallah diğer binalara örnek teşkil eder denildi.

www.mudurnuhaber.com

 

Hayriye ERGÜN Vefat etti

Mudurnu ilçesi  Hızırfakı Mahallesinden Merhum Mehmet ERGÜN ün Eşi Hamide Halise KARABULUT, Mukaddes YAZGAN,Sevim GÜZBAY,Sevgi GÜLEN ve Sevil BAŞTÜRK ün Anneleri Hayriye ERGÜN vefat etti.

Merhumenin Cenazesi 8Ekim 2012 Pazartesi günü Bu gün  SAAT15.30 da  Kızının Musalla Mahallesindeki Evinden alınıp, Büyükcami Önüne getirilecek, Kılınacak İkindi ve Cenaze Namazına Müteakip Hacettepesi mezarlığında toprağa verilecektir.

Merhume ye Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

İsmail SARIKAYA Vefat etti

Mudurnu Kavak Köyünden Beşkavak Mahallesi Sakinlerinden Topçu İsmail Sarıkaya nın oğlu Fatma ÜNAL ve Nuray SARICEER in Kardeşleri, Emekli Polis Memuru İsmail SARIKAYA Vefat etti.

Merhumun Cenazesi 8 Ekim 2012 Pazartesi günü saat 12.00 de Beşkavak Mahallesindeki evinden alınıp,Büyükcami önüne getirilecek, Kılınacak Öğle ve Cenaze Namazı Sonrasında toprağa verilecektir.

Merhuma Allah tan Rahmet Aileisne ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Fatma TÜRKYILMAZ Vefat etti

Mudurnu ilçesi Çavuşderesi Köyü İleçin Mahallesinden  Mehmet TÜRKYILMAZ ın Eşi Fatma TÜRKYILMAZ Vefat etti.

Merhumenin Cenazesi 5Ekim 2012 Cuma günü  bu gün  kılınacak Cuma ve Cenaze namazına müteakip  Çavuşderesi köyünden toprağa verilecektir.

Merhumeye Allah tan Rahmet Ailesine ve Yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Sabahattin YERLİKAYA Vefat etti

 Mudurnu ilçesi Beyderesi Köyünden Bolu  Seyit Mahallesi halkından Devlet Hastahanesi’nden emekli Zeki ve Seher Yerlikaya’nın oğlu, Nurşen Yerlikaya’nın eşi, Cahit Başaran’ın damadı, İsa ve Sabahat Kaya’nın kardeşi, Mehmet ve İsmail Yerlikaya’nın yeğenleri, Çelikpençe çalışanlarından; Sabahattin YERLİKAYA Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.


      Cenazesi bugün Seyit Mahallesi Camii’nde kılınacak öğle ve cenaze namazından sonra mahalle mezarlığına defnedilecektir. Namazdan önce mevlid-i şerif okutulacaktır.

Merhuma Allah tan rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

 

MUDURNU-İSTANBUL OTOBÜS SEFERLERİ

Mudurnu ilçemizden istanbul’a  geçtiğimiz yıl Otobüs seferleri başlamıştı. Gerek Mudurnu Esnafının gerekse Mudurnulu vatandaşlarımızın İstanbul da günü birlik işlerini çözmek için büyük bir kolaylık olan  Otobüs  seferleri  Ekim 2012 itibari ile aşağıdaki gibidir.

 

Mudurnu İlçesinden Mudurnu Otobüs Terminalinden  Her Çarşamba -Cuma ve Pazar günleri İstanbul a otobüs kalkmaktadır.

Çarşamba saat 10.00 da Mudurnu’dan Hareket eden  Otobüs Cuma ve Pazar Günleri saat 14.00 te hareket ediyor.

Çarşamba Akşam saat 16.00 da Haremden Petrol Ofisi karşısından hareket eden Mudurnu Otobüsü Cuma ve Pazar günü saat 19.00 da hareket ediyor.

Bu araç ile Mudurnu-İstanbul   İstanbul-Mudurnu 25 Tl dir. 

Rezervasyon için: Mudurnu Yazıhane Tel: 0374 421 30 28  Araç Telefonu: 0534 620 00 17 dir.

 

Alternatif olarak  Mudurnu dan istanbul a diğer bir Firma ise Beypazarından Kalkarak- Nallıhan-Mudurnu-Taşkesti üzerinden İstanbul  Samandıra Tesislerinden Harem e giden  METRO Turizm dir.

Metro Turizmin  Pazar-Salı ve Cuma günleri   araçları vardır. Bu araç Nallıhan dan saat 8.45 de hareket etmektedir. Pazar günleri ise saat 12.00 de hareket etmektedir. Metro Turizm yolcularını Mudurnu -Nallıhan yol ayrımına kadar 40 tl ye taşıyor.

Metro turizme 444 34 55 nolu telefondan ulaşabilirisniz.

www.mudurnuhaber.com

 

Amacımız; Velileri korumak

Mudurnu ilçesinde  Cumhuriyet ilkoöğretim okulunda Kıyafetlerin yenilenmesi hususunda çıkan kargaşaya son noktayı okul Müdürü Ali Osman KURU koydu.

Pazartesi  sabahı öğrenci velileri ile bir toplantı düzenleyen Ali Osman KURU , amacımız Öğrenci velilerimizi ezdirmek değil, en iyisini en uygun fiyata öğrencimize giydirmektir dedi.

Kuru, Öğrenci velileri ile yaptığı toplantıda Yaptırılan yeni kıyafetleri ve örnek verilen Kıyafetleri velilerden incelemelerini isteyerek, bazı öğrenci velileri Okul Aile birliği yaptırsın diyor, böyle bir şey yapılamıyor, geçen yıl YİBO  bu konu ile ilgili soruşturma geçirdi dedi.

Kuru,  Mudurnu’da 3 Esnaftan teklif aldıklarını ifade ederek, teklifler almadan önce imalatcı firma ile konuşup fiyat araştırdıklarını ve son fiyat olarak Kargo ve diğer masraflar hariç İstanbul teslimi bu ürünü 95 tl fiyat verildiğini , bunun üzerine Fiyat teklifi aldıklarını ve en uygun fiyatı Necati YAŞLI nın verdiğini belirtti.

Kuru,  geçtiğimiz yıl bazı okullar kıyafetleri Bolu esnafı ile anlaşma yapmış ve Aileler Bolu ya giderek satın almış, ve daha fazla ücret ödemişti, bunu hepimiz biliyoruz, biz burada Öğrencilerimizi ve velilerimizi korumak istedik, bizde mi Bolu daki Esnaflara yönlendirseydik, velilerimizi dedi.

 Bazı Öğrenci velileri  geçtiğimiz yıl başka okulda okuyan öğrencileri için bu kıyafetlerden daha az ve kalitesiz işçilik ile yapılan ürünleri daha yüksek fiyatla Bolu dan aldıklarını belirttiler.

Yaşlı nın Eşi nin Mudurnu AK Parti Kadın Kolları başkanı olması sebebiyle Siyaset yapıldığını belirten bazı Öğrenci velileri Mudurnu bunun yüzünden ileri gitmiyor, Eğitimde bari Mudurnu yu rahat bırakın, ondan sonrada Öğretmen kalmıyor burda, neden burası böyle her işte , üzerine vazife  olmayan insanlar ortaya atlayarak suyu bulandırıp sonra geride duruyorlar, madem o kadar çok biliyorlarsa daha ucuza mal edip kendileri satsınlar dediler.

www.mudurnuhaber.com

 

Kadir ALTINTAŞ Vefat etti

Mudurnu ilçesi  Yıldırım Beyazıt Mahallesi Çavuşlar çiftliğinden Hatice ALTINTAŞ ın Oğlu, Şöför Esnafından Eşref ALTINTAŞ ın Ağabeyi, Kadir ALTINTAŞ Vefat etti.

 

Merhumun Cenazesi 30 EKİM 2012 Pazar günü Bu gün   Kılınacak İkindi ve Cenaze namazına müteakip,  Toprağa verilecek.

Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

Baş sağlığı mesajları için: Kardeşi Eşref ALTINTAŞ 0533 654 36 67

MUDURNU SBS HAZIRLIK KURSU YÜZ GÜLDÜRDÜ

MUDURNU SBS HAZIRLIK KURSU YÜZ GÜLDÜRDÜ

3 FEN LİSESİ

2 SOSYAL BİLİMLER LİSESİ

11 ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ

12 ANADOLU SAĞLIK MESLEK LİSESİ

31 ANADOLU LİSESİ

21 ANADOLU MESLEK LİSESİ

7 ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

Mudurnu’da Hayırsever İşadamı Süreyya Astarcı ve ailesinin desteği ile
Mudurnu Halk Eğitim bünyesinde açılan deshane, bu yıl da SBS’de büyük
başarıya imza attı.

Mudurnu Halk eğitimi merkezi bünyesinde Hacı Mehmet Astarcı Yurdunda açılan SBS Kursuna
devam eden 100 kişilik 8.sınıf öğrencisinden 87’i SBS’de aldıkları puanlar sonucunda istedikleri liseleri kazandı.Kursata eğitim gören öğrencilerden 3 Fen Lisesi , 2 Sosyal Bilimler Lisesi , 11 Anadolu Öğretmen Lisesi , 12 Sağlık Meslek Lisesi ,31 Anadolu Lisesi , 7 Anadolu İmam Hatip Lisesi ve 22 öğrenci ise çeşitli Anadolu Meslek Liselerini kazandı.

 

Dersane Yöneticisi Bilal Durna; Mudurnu Dershanesinin öğretmenleri adına ‘’ Başarıda emeği
geçen öğretmenlerimiz adına tüm öğrencilerimize kazandıkları okullarda başarılar dileriz. Bu güzel
tablonun oluşumunda önemli emeğe sahip olan Süreyya ASTARCI, Mustafa ASTARCI,Erkan ASTARCI  ve diğer aile üyelerine şükranlarımı sunuyorum.’’dedi .

2012-2013 Eğitim Öğretim yılı içinde 6-7 ekimde kursların başlayacağını hatırlattı.

www.mudurnuhaber.com