İhtiyaç tan Acil Satılık Merkezde Arsa

İhtiyaç tan Acil Satılık Merkezde Arsa

 

Mudurnu  Merkezde Seyrancık Mahallesinde   340 parsel 6 Ada  üzerinde 401.79 metrekare  Bahçeli ev Ve koruluk bulunan arsa satılıktır.

 

Askerlik nedeni ile satışa çıkartılan  Arsanın fiyatı 70 bin tl olup çok makül bir fiyat yazılmıştır.

 

Arsa içerisinde korunmaya değerli yapı mevcut olup  izin alınmak şartı ile tadilat yapılabilir.

Şu an bakımsız gibi görünen fakat küçük bir dokunuş ile  değer kazanabilecek bir yatırım aracı arayanlar için bulunmaz bir fırsattır.

 

Detaylar için: 0535 735 91 64

www.mudurnuhaber.com

 

İnşaat 79 ‘dan Mudurnu’da 29 Ekim kutlaması

İnşaat 79 ‘dan  Mudurnu’da 29 Ekim kutlaması

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatili için  Mudurnu ilçesine gelen Sakarya  İnşaat Mühendisliği  1979 mezunları  Mudurnu caddelerinde ellerinde Türk Bayrakları ile dolaşıp kutladı.

Mudurnu’ya  Cumhuriyet Bayramı tatili için geldiklerini ifade eden Hıfzı KAVRAYIŞ, Mudurnu ilçesi  Tarihi özellikleri olan bir ilçemiz, biz mezunlar birlikte 17 yıldır  bu şekilde geziler düzenliyoruz, bu seferde Mudurnu,Nallıhan ve Abant gezimiz var, Mudurnu ilçesinin tarihi konaklarında konaklıyoruz dedi.

KAVRAYIŞ, arkadaşlarımız ile  akşam  Fener alayına çıktık fakat   programın olmadığını öğrenince üzüldük, bizde ellerimizde Bayraklarımız ile Mudurnu sokak ve Caddelerini gezdik, Demirciler çarşısını dolaştık bizim için çok keyifli bir gezi  oldu dedi.

Yurdun değişik yerlerinden gelen gurup son olarak pazar  günü Abant’ta   düzenleyecekleri pikniğin ardından memleketlerine geri dönecek.

Haber& Foto: Aydın ÖZPELİT

MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu Şehir Merkezine Kuş Bakışı bakımlı ev satılıktır

Mudurnu Şehir Merkezine Kuş Bakışı  bakımlı ev satılıktır

Mudurnu Şehir merkezinde Sinne  mevkiinde 3 katlı bakımlı ev  Eşyaları ile birlikte sahibinden satılıktır.

 

 

 

 

 

Evimizi ister  kendiniz oturmak için isterseniz ticari amaçlıda kullanabilmeniz için her kat bağımsız kullanılabilir, isterseniz  Dublex te kullanabilirsiniz.

Evimizin her katı için bağımsız elektrik hattı mevcuttur, her katta  Banyo kazanı ve Şofben bulunmaktadır.  Evimizin gerekli bakımları yapılmış dış cephesi ise   çıta üzeri  rabis telli beton ile sıvaları yapılıp boyanmıştır.

 

Evimizin  tapu oturma alanı 85 metrekaredir. En üst katında 2 oda bir salon   orta katta  2 oda 1 mutfak birde küçük ara vardır, en alt katta ise bir oda ve mutfak içerisindedir. Tüm katlara bağımsız ulaşılabilir.

Detaylar için: 05357359164 nolu telefondan bilgi alabilirsiniz.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu Merkez de Satılık Ev

Mudurnu Merkez de Satılık Ev

Mudurnu Merkez Büyükcami mahallesinde  2 katlı Ahşap ev satılıktır.

Evimizin 1. Katında 1 Oda  Mutfak  Banyo ve Wc vardır.  2. Katta 4 oda ve Antre mevcuttur. Evimiz çarşı merkezinde olup konum itibari ile   merkezi yerdedir

Detaylar için Murat ÖZCAN  0 505 692 1714

www.mudurnuhaber.com

 

Tarihi Hamam kurtarılmayı bekliyor

Tarihi Hamam kurtarılmayı bekliyor

Mudurnu ilçesi  Büyükcami mahallesinde bulunan ve yılardır atıl duran Tarihi Yukarı Hamam  tadilat yapılarak Turizme katkı vermeyi bekliyor.

Mudurnu ilçesinde halk arasında Yukarı Hamam diye bilinen ve tarihi özellikleri bulunan Hamamın sahibi Yıldırım AKMAN  burası tarihi bir bina bu güne kadar bir çok yere müracaat etmemize rağmen bir sonuç alamadık, Devletimiz buraya el atarak bu yapıyı  Mudurnu turizmine kazandırmak gerekir, bizim  kendimizin maddi imkanımız buna elverişli değil dedi.

www.mudurnuhaber.com

 

 

Mudurnu’da Tarihe tanıklık edin

Hacı Şakirler Konağı

Mudurnu’da 1840’lı yıllardan günümüze kadar korunmuş bir konak var. Bu konağın içine olur da girerseniz size şöyle seslenen birini duyarsınız; ‘’ hoş geldiniz yeğenim, dedenizin, ninenizin evine hoş geldiniz.’’

Çift kapaklı tarihi  kapısından içeriye adım atar atmaz evden gelen etki insanın iliklerine işliyor vesselam. Ben bu evin kokusunu, rengini, tadını görür görmez sevenlerdenim. Hikâyesini öğrendikçe neden sevdiğini daha bir anlayanlardan… Devirler değişir, izler yavaş yavaş silinir, değerler kimi zaman yer değiştiriverir. Bu tehlike her çağ için, her devir için hep vardı! Zaman neleri öğütmüyor ki!  İşte tam da bu yüzden nelere dikkat çektiği ile ilgili olarak taşıdığı izler bu konağa tarihi bir sorumluluk vermiş. Bu sorumluluğu taşıyan insanların eline düşmüş. Ne şans! Ki bulunduğu yörenin geleneksel yapıları arasında tavan işlemeleri, süslemeleri, el işçiliği, yapım tekniği gibi niteliklerinin yanında bozulmadan ve değişmeden korunabildiği için tarihi konaklar arasında üçüncü sırada yer alıyor. Vakti zamanında ‘bağdadi yapı tekniği ile’ yapılmış, günümüze kadar orijinal hali ile korunmuş, hâlihazırda kervansaray misali buradan yolu geçen konuklar için kapısı her daim açık bir mekan; Hacı Şakirler konağı

Evin ilk sahibi Şakir Ağa adında hali vakti yerinde bir zat imiş. Şakir Ağa dericilik ve baharatçılıkla uğraşırmış. Zira Türkler yerleşik kültüre geç intikal ettiğinden olsa gerek değirmencilik ve inşaatçılığı sonradan öğrenmişler. O dönemde taş binalar Rum ustalardan, ahşap olanlar da Ermeni ustalardan sorulurmuş.

Konağın girişi günlük kullanıma ayrılmış. Bu bölüm ‘hayat’ olarak geçiyor. Evin içinden bir avluya çıkılıyor, avluda eskiden kullanılan ağaç tırmıklardan tutun da diren, yaba, tırpan, saban halkası, koyun çanı, kalbur, elek, gözer, çocuk beşiği, boyunduruk, teker, çıkrık, çoban sopası, 1800 yılında biçilen ağaçları kesen hizar testeresi, kösele taşı, yirmi kişinin oturup yemek yediği bakır siniler, düven, aynalı gelin sandığı, deri kaplamalı sandık, ibrikler, küpler, ahşap su boducu, dokuma tezgâhı tarak küzüleri, çamaşır tokacı, kıl keçeden dokunmuş buğday çuvalı, elde örülmüş sepetler, eski teraziler gibi zamanında kullanılmış pek çok materyal sergileniyor. En çok sevdiğim parçalardan biri de Orta Asya’dan günümüze kadar kullanılan at eyerleri. Evin içindekilerden bahsetmiyorum bile!

Bahçede sedirlerin üstüne kurulmak sahiden de insana ninesinin evinde gibi hissettiriyor. Her daim çay hazır bu konakta. İklim kış ise sobalar yanar, çaydanlık hep kaynar. Kestane, patates, nohut hep hazırdır yemek isteyenler için. Mevsimlerden baharsa her yer çiçek açar, vişne ağaçları şenlenir, bahçede ekili domatesler mis gibi kokusu ile yemeğe davet eder insanı. Kilerde hep yiyecek bir şeyler vardır. Cevizler, bademler, fındıklar… Eğer kaşık sapı* da yapacaksa Fatoş, ceviz ayıklamak o vakit benim işim olur.

Dönelim konağın içine yine. Vakti zamanında evin giriş bölümünde ağanın atı ve elbette olası misafirlerin atları düşünülerek bir ahır yapılmış. Şimdilerde konağın konuklarına yemek ikram edilen bölümü burası. Yine de ben orada bir köşede her oturduğumda o atı hayal ederim. Ki Şakir ağa evin altında atının olmasını çok önemsermiş. İnancına göre atın soluğunun olduğu evde huzur’ daim olurmuş. Soluğu evi ısıtır, varlığı kutsal sayılırmış. Bu bana çok dokundu zira atları bir başka severim.

Nitekim Mehmet beyin sesi‘’1200’lerde Cengiz han zamanında’’ diye başlayan bir misalle başka bir gerçekliğe götürebilir dinleyeni. Cengiz han 485 kilometrelik bir alanda haberleşmeyi atlarla sağlarmış. Her 50 kilometrede birinden diğerine geçen bir künye ile atlılar haberleşir, asayiş berkemal olurmuş. Mehmet bey de misal çok.

At binmek günümüzde unutulmuş kadim farkındalıklardan biri. Bilgeler at ile insan arasındaki ilişkinin tamamen birbirine uyum sağlaması halinde insanın iç merkezlerinde muazzam bir dengenin ortaya çıktığından bahseder. Günlük yaşamın sıradan dalgınlığında fark etmediğimiz başka bir canlı ile olan her etkileşim içimizde bir yerlere dokunur zira; bir şeyleri başlatabilir ya da durdurabilir, dondurabilir, yumuşatabilir ya da sertleştirebilir! Günümüzde endüstrileşmenin getirdiği kolaylıkların aslında neleri kaybettirdikleri üzerine uzun uzun düşünmek gerek. Bir şeylerin tamamen terkedilmesi, yeninin egemenliğinin kültürlerin ve yaşanmış deneyimlerin insanlığa bıraktığı izlerin üstünü örtmesine izin vermek demek olur ki bu da hayati derecede hatalıdır.Teknolojik yenilikler manevi değerlerle birlikte yürümezse insanın maneviyatı bir zaman gelir, çöker! Geçmiş ve gelecek birbirine bağlıdır. Mehmet beyin en çok saygı duyduğum yanı da budur. Geçmiş geleneksel kültürün insanı körleştiren değil geliştiren olumlu yanlarını günümüze taşıyan ve geçmişten gelen bu bağı gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğunu içinde basınçla hisseden, kendi ifadesiyle ‘bir zamane dervişi’ o. Ve yalnız bu nedenle bile  Mehmet Cantürk ve Hacı Şakirler konağı benim için bir bütündür. Biri olmadan diğeri olmazdı!

Konağın ikinci katı kışlık kullanım için yapılmış. Daha kolay ısınabilsin diye. Şakir Ağanın odasına ayrı bir ihtimam gösterilmiş. Gelin-damat odasındaki süslemeler ise görülesi… Kız odasında ise sadelik gözetilmiş. Evlenip gideceği ailenin ekonomik durumu daha zayıf olursa kanaatkâr olsun, şımarık olmasın diye. Şakir ağanın kızı böyle büyütülmüş. Kız odası haricinde diğer odalardaki tavan süslemeleri, dolap kapakları, odada özel eşyaların koyulacağı yerlere kadar her şey en ince ayrıntılarına kadar düşünülmüş. Tavan süslemeleri dövme çivilerle ceviz ve çamdan yapılmış. Nişler, işlemeler çok güzel. Ocak yanmadan da odanın haletiruhiyesine sıcaklık katıyor. Sedir ve yatak işlemeleri hala eski tatlara götürüyor insanı. Gaz lambaları, kilimler, ibrikler, ağaç rafların görünümleri odaya adım atar atmaz başka bir zamana taşıyor insanı; daha sade, daha samimi…

Cumbalardan bahçeye bakanı hatunlar için yol tarafına bakanı erkekler için düşünülmüş. En üst kat ise yazlık kullanıma uygun olarak yüksek tavanlı yapılmış. Odalar daha büyük ve çokça açılmış giyotin pencerelerden ışığın olabildiğince içeriye girmesine müsait. Biraz loş olanı da var, aydınlık olanı da. Ben biraz karanlık seviyorum galiba. Herkese hitap ediyor oluşu güzel.

Hacı Şakirler deyince Mudurnu’dan bahsetmeden geçmek olmaz. Osmanlı erken dönem mimarisine ait ilk eserlerin korunduğu, ahşap sivil mimarinin olduğu, genel dokusunu bugüne kadar koruyabilmiş, Arasta hala orijinal haliyle kullanılabilen bir yer Mudurnu. 1992’de sit alanı ilan edilmiş. Bizans döneminden kalma bir de kale var. Osmanlı döneminden kalma saat kulesi, saat kulelerinin bulunduğu kasabaların kültür ve ticaret merkezi olduğuna işaret ediyor. İpek baharat yolu üzerinde olması dolayısıyla farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olması, insanların misafir ağırlama geleneğine damgasını vurmuş.

Anadolu’da ticaretin kanunlarla belirlenmediği dönemde Ahilik, ticaretin kanunlarını belirlemesi nedeniyle önemli bir dönem bilindiği üzre. Mudurnu’da Ahilik geleneği, hüküm sürdüğü zamanlarda çıraklıktan ustalığa kadar ilim-irfan öğretmesi, sosyal ve ticari hayata hazırlaması bakımından bir okul gibi imiş. Dolayısıyla halkın içinden çıkan ilk sivil toplum örgütü olma özelliğine de sahip. İçinde bugüne karşılık gelen tüketici hakları da bulunuyor. Bir esnaf ürettiği malda bilerek insanları kandırır, uyarıya rağmen devam ederse, ürettiği şey ne ise dükkânının çatısına çakılır, o çakılan malı görenlerde ondan bir daha alışveriş etmezmiş. Bu edep günümüzde de bir balta sapı gibi insanların aklının bir köşesinde duruyor olmalı!

Bunları nereden mi biliyorum! Konağa adım atanlar hem özü sözü aynı olan bir adamla tanışıyorlar hem de konağın tarihi ile. Mehmet bey eskiyi** yeniyle bozmayan, yeniye de sırt çevirmeyen amma lakin eskiyi neden koruduğunu, tarihin, kültürün zaman köprüsünde asimile olmadan korunması gerektiğini ve bunun nasıl yapılacağını bilen adamlardan. O hep anlatır, herkese anlatır. Bilmek isteyene de istemeyene de… Ben denk gelirsem bıkmadan dinlerim. Onu dinlemeyi hem sevdiğimden hem de yeniden ve yeniden öğrendiğimden…

Belli bir şiveyle konuşan insanları hep sevmişimdir. Mehmet bey de Mudurnu şivesi ile konuşur. İnsanlarla konuşurken samimidir. Kendini olduğu gibi sunar. İlk defa biriyle tanışırken de kırk yıllık ahbabıyla konuşurken de aynı samimiyetle konuştuğuna tanığım. Hayatla kurduğu ilişki kendi değerleri üzerinden. Oturması, kalkması, yaşam ritmi kendi kültürü üzerinden. Konakta da bu prensipler geçerli zaten. Hacı Şakirler, hayvan sevmeyenlere, çöpünü uluorta yere atanlara, saygısız insanlara karşı mesafelidir. İnsanlar hep bir masada yemek yer. Büyük bir masa donatılır. Ve o gün konakta her kim varsa yemek hep beraber yenir. Usülden olanla samimi olan burada kendiliğinden ayrılır. Hacı Şakirler ve Mehmet Cantürk bir elmanın iki yarısı gibi!

Soba ve ocak başı sohbetlerine müzik de karışır çoğu zaman. Saz konuşur, insanlar dinler.Türküler anlatır, insanlar dinler.

Konakta kalmış her insanın içinden geleni yazdığı bir defter uzatılır ayrılmakta olan konuğun önüne. İçlerinden biri aklımda kalmış ve anlatmak isteneni güzel anlatmış;

‘ayrıntılara girip orada yaşayacağınız birçok sürprizi önceden söylemek istemem. asıl mesele beklentinizin ne olduğu. müşteri olmak mı, misafir olmak mı! beklentiniz otel mi, konak mı! eşya mı, ortam mı! yenilik mi, yaşanmışlık mı! odada televizyon olması mı, odanın bir hikâyesi mi olması! Ayrılırken tokalaşmak mı, dostça kucaklaşmak mı!’

Varın, siz karar verin..

Mudurnu Hacı Şakirler Konağı

0 532 281 35 14 – 0 374 421 38 56

www.hacisakirlerkonagi.com

 

*Kaşık sapı yöresel bir yemektir. Hamur mantı gibi açılır, içine hiçbir şey konulmadan kapatılır. Üzerine keş denilen özel yapılmış bir tür yoğurt rendelenir. Üzerine tereyağı serpilir. Onun üzerine ceviz. Bu hareket bir kez daha yenilenebilir. O zaman çok daha lezzetli olur.

 

www.mudurnuhaber.com

Kurtarılmayı bekliyor

Kurtarılmayı bekliyor

Mudurnu ilçemizde birinci , ikinci ve üçüncü derecede  sit alanı koruma altında bulunan evlerin bir bölümü  kurtarılırken  en değerli olanlardan bir Konak can çekiştiriyor.

Mudurnu Büyükcami mahallesinde  Armutçular konağı karşısında bulunan ve Armutçular Konağının  artan malzemeleri ile yapıldığı ifade edilen Konak bakımsızlık nedeni ile her geçen gün yıkılmaya ve harabeye dönmeye devam ediyor.

 

Konağın  bakımsızlık nedeni ile dağılan pencere ve kırılan camlarının ardından  cephelerinde de yıkımlar başladı.

 

www.mudurnuhaber.com

 

MÜJGAN CUNBUR’UN ADI YAŞATILACAK

MÜJGAN CUNBUR’UN ADI YAŞATILACAK

Mudurnulu Edebiyat araştırmacısı eski kütüphanecilerden  Müjgan CUNBUR un adı Mudurnu ilçesinde yaşatılacak.

Mudurnu Kültür Turizm Derneği ( MUKTUDER ) ve Bolu Mudurnulular Derneğinin birlikte yürüttüğü proje kapsamında Mudurnu ilçesinde atıl bulunan MUDURNU KENT MÜZESİ ismi değiştirilerek  ( MÜJGAN CUNBUR ) Kültür Müzesi olarak   aktif bir şekilde Mudurnu Turizmine hizmet edecek.

www.mudurnuhaber.com

Konaklar Turizm’e el attı

Konaklar Turizm’e el attı

Mudurnu ilçesindeki Turizm faaliyetlerinin çeşitlenmesi amacıyla çeşitli çalışmalar şu ana kadar  başarılı olmadı.

Mudurnu Kaymakamlığının organizesi ile Mudurnu ilçesinde faaliyet gösteren konak sahipleri bir toplantı yaptı. Toplantı sonrasında Mudurnulu Konak  ve otel işletmecileri  ilçedeki Turizm Bürosunun faal olarak çalıştırma kararı aldı.

Mudurnu Kaymakamlığı karşısında   atıl duran Turizm Danışma bürosuna Mudurnulu Konak ve otel işletmecileri ortak bir karar alarak burada ilçenin Turizmi için çalışma yapacak bir  Turizm Rehberinin  çalışması için ortak bir karar aldı.

Alınan ortak karar sonrasında Mudurnu Kaymakamlığı karşısındaki atıl duran Turizm Danışma ofisine  İngilizce bilen ve Mudurnu Turizmini yönlendirebilecek  bir rehber alınacak.

www.mudurnuhaber.com

KONAK Sponsorunu Bekliyor

KONAK Sponsorunu Bekliyor

Mudurnu ilçesine 2007 yılında kazandırılan Tekkeliler Konağı Restorasyon için  Sponsorunu bekliyor.

Mudurnu Belediyesine ait Konağın geçtiğimiz aylarda  restorasyonunun yapılması için  Mudurnu da ticari faaliyet gösteren bir Firmanın Sponsorluğunda Restorasyonunun yapılacağı bilgisi alınmıştı.

Aradan aylar geçmesine rağmen herhangi bir faaliyetin ve inşaat çalışmasının başlamaması  Sponsorluktan vazmı geçildi sorusunu akıllara getiriyor.

Mudurnu Belediyesine ait TEKKELİLER konağı geçtiğimiz yıl    çocukların oyun oynadığı esnada   yangın çıkmış, anında müdahale ile büyümeden söndürülen yangın sonrasında Mahalleli tedirginlik yaşamıştı.

www.mudurnuhaber.com

Tarihe RENK geldi

Tarihe RENK geldi

 

Mudurnu Şehir Merkezinde  bulunan ve yıllardır atıl duran Konak tadilattan geçti.

Tadilat sonrasında adeta ben buradayım diyen binayı ilk kez fark edenlerin sayısı bile bir hayli  fazla.

 

www.mudurnuhaber.com

 

Yanlışa yanlış Doğruya doğru demeli

Yanlışa yanlış Doğruya doğru demeli

Mudurnu ilçesi Tarihi güzellikleri ile  dışarıdan gelen Turistlerin dikkatini çeken Bolu nun şirin bir ilçesi, ilçe  merkezi Sit alanı içerisine alınmış ve bir çok Ev,Konak  koruma kurulu tarafından tescillenmiş, bunlardan bazıları ise 1. derece ile tescil yapılmış.

 

Mudurnu şehir merkezinde çarpık  yapılaşmaya izin verilmemesine rağmen, zaman zaman  vatandaşlar tarafından yapılan  yapılar  Tarihi yapının görselliğini ve değerini düşürdüğü ve çevreye zarar verdiği gerekçesi ile yıkılmış.

 

Geçtiğimiz yıllarda  Tarihi Yıldırım Beyazıt Camii yanı ve 1. Derece korumada olan Armutçular Konağı önündeki eskiden Musalla taşının olduğu ve kullanıldığı alan boş kaldığından dolayı  Kullanılmayan ve Mudurnu nun bir değeri olan  Eski İtfaiye araçları konulmuş ufak bir Açık hava müzesi konumuna getirilmişti.

YAPILAN YANLIŞTIR

Son günlerde Tarihi Yıldırım Beyazıt Camii yanında bulunan bu araçların üzerleri arkasında ve yanında bulunan  Tarihi değerlerin değerlerini düşürecek ve Mudurnu Turizmine katkı değil , zarar verecek şekilde  kapatılması  vatandaşın kafasında soru işareti bıraktı. Vatandaşlar bizlere Tarihi Sit alanı çivi bile çakamazsınız denilen yere  yapılan bu çalışmada neyin nesidir diye soruyor. Yapılanın  yanlış olduğu vatandaşlar arasında yüksek sesle dile getirilmesine rağmen   yetkililerden konu hakkında herhangi bir açıklama yapılmıyor.

www.mudurnuhaber.com

 

 

MUDURNU DOĞAL GÜZELLİĞİ İLE DİKKAT ÇEKİYOR

MUDURNU  DOĞAL GÜZELLİĞİ İLE DİKKAT ÇEKİYOR

Mudurnu ilçesinde  kişilerden kaynaklanan bazı sorunlar olmasına rağmen, ilçedeki Doğal güzellikler ilçe dışından gelenleri kendine hayran bırakıyor.

İlçe genelinde dışı sıvasız duran Ahşap evler kimi zaman Bir Gelin Damadın Ömründe unutamayacağı pir Pozda zamanda dururken, kimi zamanda Konak Bahçesindeki Kına Gecesi Gelin Adayının unutulmazları içersine giriveriyor.

İŞTE BURASI MUDURNU

Mudurnu ilçesi aslında  Tarihi, Kültürü ve Gelenekleri ile   çok güzel ve şirin bir ilçe, ulaşım problemi olmayan Bolu’nun nadir İlçelerinden biri olan Mudurnu yıllardır bu değerlerini tanıtamamış.

Dünya’ca bilinen ABANT aslında Mudurnu ilçesine Bolu’dan daha yakın olmasına rağmen Mudurnu bu önemli değere sahip çıkamamış. Şimdilerde yaşanan siyasi ve Rant çekişmeleri   Mudurnu’da bundan 70 yıl önce de yaşanmış ve bu çekişmeler Dede den Toruna Miras  gibi kalıvermiş.

Tabiî ki bunları yazanlar ve bu işlere öncülük edenlerde bazı kesimler tarafından sevilmemiş ve zaman, zaman dışlanmışlar. Haklı iken haksız çıkarılıp susturulmuşlar veya susturulmaya çalışmışlar.

Her şeye rağmen, Mudurnu ilçesinde geride ayakta kalan bazı binalar ve Tarihi eserler yerlerine yenileri yapılmak, tadil edilmek için yıkılmış ve destek göremedikleri için şu an harabe şeklinde bekliyor.

İlçeye  dışarıdan gelen  Fotoğraf aşıkları MUDURNU ilçesinde  dijital Fotoğraf makinelerinin  hafızalarını doldurmuşlar. Buraya gelirken  acaba gidince ne ile karşılaşacağız diye içlerinde değişik düşünceleri olan Fotoğraf severler ve Doğa tutkunları MUDURNU ilçesinde her ikisini bir bulmanın  heyecanı ile ileriki bir zamanda tekrar gelerek incelemeye kaldıkları yerden devam etmek için Takvimlerdeki gelecek günlerini şimdiden işaretlemişler bile…

Tabiî ki ilçemiz Doğal güzellikleri ile çok zengin bir ilçe olmasına rağmen bu güne kadar ismini Tavukçuluk sektörü ile duyurduğundan  ve şu anda bizim Turizme geçiş yapmamızdan kaynaklanan bazı problemler  var. Bunların başında Mudurnu’ya her gelen  misafirin aklında kalan  kötü bir Koku, Turizm de bu tip olaylar hoş olmayan olaylardır. Bu kokunun sahibi bizleriz, eğer bu koku ve benzeri çevre olaylarının, mesela Çöp ü buraya Bolu dan getirip atmıyorlar. Gerek, ÇÖP olsun gerekse Koku olsun, çözülmeyecek sorunlar değil. Tek önemli olan bunların varlığına inanmak ve birlikte hareket ederek  kalıcı çözümler üretmektir.

Eğer burada yaşamak istiyorsak.

 

www.mudurnuhaber.com

 

Sonunda Tekkeliler konağını yaktılar

MUDURNU TARİHİ TEKKELİLER KONAĞI  YANGIN MÜDAHALESİ VİDEOSU

www.mudurnuhaber.com Haber&Kamera: Aydın ÖZPELİT

 

 

Sonunda Tekkeliler konağını yaktılar   ( Son dakika )

14 Mayıs  2013 Salı günü akşam saat 20.30 sularında  gelen ihbar üzerine Mudurnu Belediyesi itfaiye ekipleri  Tekkeliler Konağına gelerek    Konakta başlayan yangına müdahale etti.

Aynı  mahallede  ikamet eden Fatih TÜRKMEN Akşam evine gitmek için Tekkeliler Konağı önünden geçerken  Konak içerisinden  dumanların geldiğini farkettiğini belirterek hemen itfaiyeye haber verdim dedi. Türkmen,   burası için mahalleli olarak defalarca yetkilileri uyardık, bir gün burası yanacak dedik, bu sefer ucuz atlattık, inşaallah önlem alınır dedi.

 

TARİHİ TEKKELİLER KONAĞI KÜL OLUYORDU .

KONAK   İHBAR ÜZERİNE YANMAKTAN KURTARILDI.

Haberin Detayları için tıklayınız. http://www.yurdumhaberleri.com/haber/yurdum-haberleri/tarihi-konak-kul-oluyordu/1929.html

 

 Haber & Foto: Aydın ÖZPELİT

İHA Mudurnu Büro

www.mudurnuhaber.com

 

Konak ile ilgili geçmiş zamanlarda yaptığımız haberlerimiz:

http://www.mudurnuhaber.com/konak-kaderiyle-bas-basa

http://www.bolutakip.com/haber.asp?Kimlik=8015

http://www.boludetay.com/gundem/4-yildir-bitmeyen-tadilat-h5013.html

http://www.kenthaber.com/karadeniz/bolu/mudurnu/Haber/Genel/Normal/belediye-konak-satin-aldi/c87d3cd9-1625-487a-839b-2ee6c55ca162

GÖKADER GÖYNÜK E KÜLTÜR EVİ KAZANDIRDI

GÖKADER GÖYNÜK E KÜLTÜR EVİ KAZANDIRDI

Göynük kadınlar derneği (GÖKADER) Göynük’te Göynük Kaymakamının büyük desteğiyle Gürcüler Konağı ve Göynük Kültür evini hizmete açtılar.200 senelik konakta tarihi Osmanlı kültürün örnekleri ve Göynük’ten geçmişin izlerini bulacaksınız.

 

Göynük Kültür evi

 

Göynük’e gittiğinizde mutlaka gidilmesi gereken yerlerin üst sıralarında bulunan bu eşsiz güzel müzede Göynük efelerinin giysilerini,Kadınlarımızın bin dallarını, tarihi bakırlarını süslemelerini El Sanatı figürlerini ve bir çok tarihi  kalıntıyı rahatlıkla görebilirsiniz.

 

DSC_0829

 

Göynük halkının müthiş katılım gösterdiği ve sandıklarda saklanan 200 seneyi aşkın giysileri kültür evine bağışlayan Göynüklüler  GÖKADER Başkanı Sayın İlknur ÖLMEZ’İN ve Göynüklü kadınların büyük özveriyle kurulan bu kültür evini  şahane bir şekilde yerleştirilmiş  bir nevi Göynük müzesi de olmuştur.

 

DSC_0850

 

Gökader başkanı İlknur ÖLMEZ’LE  yaptığımız Röportajda KÜLTÜR EVİ’NE Kaymakamımızın büyük desteğini alarak başladıklarını ve kaymakamımızın ilçemiz için bulunmaz bir fırsat olduğunu dile getirdi.Haluk ÇAKMAK KAYMAKAMIMIZA ne kadar teşekkür etsek  az diyen Göynüklü kadınlar ileride yeni  Göynük’ü tanıtacak bir çok faaliyeti gerçekleştirmek için Tüm Göynük başta olmak üzere Bolu ili ve İlçelerinden destek istediler.

DSC_0880

GÖYNÜK El emeği göz nuru yöresel ürünlerinde bulunduğu güzel bir köşe var konağımızda isteyenler yöresel ürünlerden temin edebilirler.

DSC_0851

Çok Keyifli geçen Göynük Kültür evi Gezimiz Gürcüler Konağı ve Kültür evi gezimiz Büyüleyici bir tarihin içinde Konağın senelerden beri kendine has Göynük’ü Gözler önüne seren müthiş manzarasında  devam etti.

DSC_0883

Bu konak’ta Göynük manzarası eşliğin Türk kahvesi içme şansımızda var ve denemenizi tavsiye ederim çünkü 1 fincan kahvenin hatırını bir ömür hissedeceksiniz.

DSC_0874

 

DSC_0887

 

DSC_0868

 

DSC_0861

 

Göynük Gürcüler Konağı ve Kültür evini ziyaret ettiğinizde unutamayacağınız bir zaman geçireceksiniz.

Göynük Kadınlarını büyük emeklerinden dolayı herseygoynukicin.com  olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Mesut IŞIKAY olarakta Göynüklü kadınlarımıza Ayrıca teşekkür ediyorum.

www.mudurnuhaber.com