BÖRTÜ BÖCEK VE İNSAN DIŞKISI YİYEN TAVUK VE ÜRÜNLERİNİ Mİ TÜKETELİM?
Erkan KONURALP www.ciftlikdergisi.com.tr
2005 yılını Türk Tavukçuluk Sektörünün “Çağ” atlaması olarak kabul edebiliriz.Zira o tarihte ülkemize gelen “Kuş Gribi” sonucu büyük kararlara imza atılarak uygulamaya konuldu.Bu kararların en önemlisi de o güne kadar tüketiciler tarafından önemsenmeyen hemen hemen tüm tavukçuluk ürünleri ambalaja girerek markalı gıda oldu.
Ambalajlı ürünler biraz pahalı olsa bile, fiyat farkını tüketici kabullendi ve ” Birkaç kuruş için hastalık riski almaya değmez”dedi ve bu ürünlerinin markalılarını tercih etti
2001 yılında 9 kilo olan piliç eti tüketiminin 2011 yılında 18 kiloya çıkması Türk tüketicisinin nereye rağbet ettiğinin kanıtıdır.Diğer yandan tüketimin artmasıyla üretimin de artış gösterdiği beyaz et sektöründe geçen yıl 1 milyon 420 bin ton tavuk eti üretildi.
Beyaz ette 2001 yılında 12 bin 289 tavuk eti yurt dışına gönderilirken, 2010 yılında bu rakam 104 bin 128 tonu buldu.
Önümüzdeki yıllarda beyaz et ihracatının buna bağlı olarak da üretimin artacağına herkes kesin gözü ile bakıyor.
Tüketimin bu denli artışı bilinçli alıcıdan kaynaklanıyor.
ŞARLATAN DİYETİSYENLER PİYASADA
Garajlarında 800-900 bin liralık araba ve milyon dolarlık evlerin sahibi şarlatan sözde diyetisyenler, verdikleri reklamlar sayesinde televizyon ekranlarından bayisi oldukları alternatif tıp ürünlerini korkusuzca anlatarak ceplerini doldururken halkımıza olmayacak
Erkan KONURALP www.ciftlikdergisi.com.tr
o tavuklara verdiğiniz yemlerin içinde neler var açıklarsanız o tavukları KÖPEKLERDE YEMEZ.
Değerli okuyucular Sayın Erkan Konuralp’ın yazısına tamamen katılıyorum. Ülkemizdeki doğal tavuk demek insan ve hayvan dışkısı, fare ve börtü böcekle beslenen tavuk demektir. Günümüzde yapılan modern çiftlik tavukçuluğunda ise civcivin yetişip kesim gününe kadar 4 çeşit yemle beslenmektedir. Bunlardan 35 günden kesim gününe kadar (yaklaşık 42. gün) tavuklara yedirilen yem kesim yemi olarak nitelendirilen ve hiçbir antibiyotik ve vitamin gibi doğal olmayan maddeler içermeyen yemle beslenir. Bu konuda entegre yapan şirketler çok titiz olduğu gibi tavukların yetiştirme süresince devlet denetimine tabidir. Ben 27 yıldır tavuk yetiştiricisiyim. Lütfen sektöre kimse kafadan konuşarak çamur atmasın. Yeme katılan maddeleri çok merak eden bir tavuk firmasının yem rasyonunu yapan kimseyle görüşsün. Belki tavukların ilk birkaç haftaki yemlerine katılan tavuk unu hoş olmayabilir. Bunun haricinde biz tavuk üreticileri ve tavuk firmaları özellikle Erpiliç sağlıklı tavuk yetiştirmede çok çok titiz davranmaktadır. Bu yetiştirilen tavukların nasıl 40 günde iki kilogramı geçtiğine de açıklık getirmek isterim. Bir yerli danayla montofon dananın nasıl gelişmesi aynı değilse şimdi yetiştirilen tavukların ırkı da hızlı büyüyen ırklardır. Piliçlerin genleriyle oynama veya herhangi bir ilaçla büyütme söz konusu değildir. Halkımızın bu sağlıklı ve ucuz ürünü bol bol yiyerek çocuklarının ve kendilerinin protein ihtiyaçlarını karşılayarak daha sağlıklı nesillerin yetişmesi dileğiyle hepinize saygılar sunarım.
MESUT YANIKOĞLU
Yaradan tavuğun beslenmesini böyle yaratmış,varolduğundan beri de yaşamı bu şekılde olan bir canlıdır,ayrıcada dünyanın ekolojik dengesine büyük yararları vardır.Durduk yerde birilerinin çıkıpta tavuğun beslenme ve yaşam şeklini tartışmasına anlam veremiyorum.Sanırım bazı zincir marketlerde tek tırmaklı hayvan etlerinden yapılan sucuk ve şarküterilerin halka ucuz satışını eleştirmemiz gerekirken,doğal yaşamını sürdüren tavukları tartışmayı artniyetli bulmaktayım.Tavuk varolduğundan beri bu şekilde beslenir ve insan sağlığına faydalı bir besin kaynağıdır.Türkiyenın tavuk ihtiyacının %70 inin bolu ve çevresınde üretildiğinide düşünürsek bölgeye ekonomik olarak ta katkı sağlamaktadır,provakasyonlara dikkat edelim.