Bedesten’den AVM ‘ye Mudurnu’da

 

Bedesten’den AVM ‘ye Mudurnu’da

 

TRT Belgesel Kanalında  yayınlanacak olan  “Bedesten’den AVM’ye adlı Program Mudurnu ilçesinde bir dizi çekimler gerçekleştirdi. Mudurnu Çarşılarında Esnaflardan röportaj ve görüntü alan ekibin en fazla dikkatini ise geleneksel Cuma Esnaf duası çekti.

600 YILLIK DUA DİKKAT ÇEKTİ

TRT Belgesel Kanalında  yayınlanacak olan ” Bedesten’den AVM’ye adlı Belgesel program için Mudurnu ilçesinde çekimler yapan ekibin Cuma Salasından hemen sonra   Orta ve Demirciler çarşısındaki  Dua dikkatlerini çekti. Ekip, yapılan Duayı tüm detayları ile birlikte çekti ve Dua hakkında bilgiler aldı. Dua sonrasında artık gelenek haline gelen  Pilav ve Ayran ikramı ise görülmeye değerdi.

TRT Belgesel ekibi Mudurnu ilçesindeki ilgi ve alakadan çok memnun kaldıklarını ifade ederek,  Ekibimize gösterilen ilgiden çok memnun kaldık, Mudurnu insanı çok misafirperver, yapılan çekimlerden çok güzel bir belgesel çıkacak dediler.

Haber&Foto: Aydın ÖZPELİT Mudurnu Haber www.mudurnuhaber.com

TÜRKİYE’NİN ÇARŞILARI FOTOĞRAF YARIŞMASI

TÜRKİYE’NİN ÇARŞILARI FOTOĞRAF YARIŞMASI

2011’den bu yana e-ticaret sitesi olarak hizmet veren ve bir Gold kuruluşu olan Sanalpazar.com ile İFSAK iş birliğinde gerçekleşecek yarışmanın konusu  ‘Türkiye’nin Çarşıları’ olacaktır.

Sanalpazar.com, ülkemiz insanının ticarete olan geleneksel yatkınlığını ve becerisini 21. yüzyılın ‘internet’ dünyasına taşıyabilecekleri, alıcı ile satıcıyı buluşturan bir ‘pazar yeri’dir.
Sanalpazar.com‘un ticaretin en geleneksel halinin bin yıllardır sürüp gittiği ‘çarşı’ları, ticaretin en modern hali ile tanıştırmayı amaçlayan ‘Çarşı’lar projesi, bu yarışmaya esin kaynağı oldu.

Sanalpazar.com’un ‘Çarşılar’ bölümünde yer alan Adana’nın, Urfa’nın, İzmir’in, Bursa’nın, Antep’in çarşılarından; örneğin Kütahya’ya el işi bir çeyiz sandığı, Bartın’a bir yemeni internet aracılığı ile satılıyor, gelenek gelecek ile buluşuyor.

Hemen hemen her şehrimizde, hatta ilçelerimizde bir ya da birden fazla sayıda çarşı var. ‘Türkiye’nin Çarşıları Fotoğraf Yarışması’ çarşılarımızdaki canlı ticaret yaşamının görsel bir seçkisini oluştururken bir yandan da geleneksel ticaretin geleneklerinden kopmadan e-ticarete evrilebileceğini, bu iki dünyanın birlikte var olabileceğini vurgulamak istiyor.

Bu açıklamalar ışığında seçici kurul, Türkiye’nin herhangi bir ilinin herhangi bir çarşısında çekilmiş fotoğraf kadrajlarını değerlendiriyor olacak.
Önemli bir hatırlatma ise “Pazar Yerleri’nin yarışma kapsamı dışında kalacak olması”dır.

ÖDÜLLER

1.’lik ödülü: 5.000 TL
2.’lik ödülü: 4.000 TL
3.’lük ödülü: 3.000 TL
Mansiyonlar (3 adet): 1.000 TL
Sergilemeler (30 adet): 200 TL

 

Bolu ili ve ilçelerinden’de  Fotoğraf tutkunlarının ilimizi ilçelerimiz temsilen bu Fotoğraf yarışmasına  katılmaya davet ediyoruz.

 

Yarışmaya katılmak  ve tüm detayları öğrenmek için, http://www.sanalpazar.com/turkiyenincarsilari   Linkine tıklayabilirsiniz.

 

     Aydın ÖZPELİT

MUDURNU FOTOĞRAFÇILIK & MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

 

Satılık Ford Cargo 3230 S

Aracımızı  yeni  Çekici aldığımızdan dolayı boşa çıkardık. Aracımızın 6 Lastiği sıfır olup Damperli ÇEKİRGEDİR.  TURBO yeni değişti.  Baskı,Balata,Bilya Sıfır , yeni Muayeneden geçti ve bakımları yapıldı. Ahşap İlaveli  Damper KASA mevcuttur.

 

Aracımızı alan EKMEK yer, bakım gerektirmeden hemen çalışmaya başlayabilirsiniz.  Daha detaylı bilgi için arayabilirsiniz. Takas  düşünmüyoruz.  Alan arkadaşa şimdiden hayırlı olsun.

 

PAZARLIKSIZ SON FİYAT : 65 BİN TL

İsmail AY Tel. 0 532 370 32 47

 

Araç ile ilgili diğer detaylarına bu linkten ulaşabilirsiniz. http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-ticari-araclar-kamyon-kamyonet-mudurnu-dan-ekmek-teknesi-arayana-ford-cargo-124670275/detay/

www.mudurnuhaber.com

 

Yaşlı Adam Kendini Astı

Yaşlı Adam Kendini Astı

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde yalnız yaşayan 81 yaşındaki Refet Süngü, kendisini iple evinin tavanına asarak intihar etti.

 

Bolu‘nun Mudurnu ilçesinde yalnız yaşayan 81 yaşındaki Refet Süngü, kendisini iple evinin tavanına asarak intihar etti.

Olay, Aşağı Ferüz köyünde meydana geldi. 15 yıl önce eşini kaybeden ve iki katlı ahşap evde tek başına yaşayan Refet Süngü, gün boyu dışarı çıkmadı. Akşam evin ışıklarının yanmamasından şüphelenen komşuları,  dışarıya çıkmayan yaşlı adamın evine girdi. Refet Süngü’nün tavana iple kendisini astığını gören komşuları büyük şok yaşadı. Hemen olay yerine gelen jandarma ekipleri, yaşlı adamın cansız bedenini aşağı indirerek inceleme yaptı. Süngü’nün cesedi, olay yerindeki incelemelerin ardından Ankara Adli Tıp Kurumu‘na sevk edildi.

Kaynak: MUDURNU İHA 

www.mudurnuhaber.com

Çarşının ortasında ÇÖP yığınları

Çarşının ortasında ÇÖP yığınları

Burası, Mudurnu ilçesi  Kaygana Mahallesi  Kaymakamlık Lojmanı karşısı.

Günde yüzlerce kişinin geçtiği bu yer adeta bir Çöplüğe dönmüş durumda. Mudurnu Kaymakamlığının hemen karşısında oluşan  bu kötü görüntü, ilçeyi ziyarete gelen  Turist kafilelerininde gezerken gözlerinden kaçmamış.

cöpler1www.mudurnuhaber.com

Babasının Kollarında CAN verdi

18 Ocak 2013 Cuma günü Cuma namazını Mudurnu ilçesi Bekdemirler Köyünde kılan ve namaz sonrasında kendine ait Küçük Baş hayvanları otlatmak için Evinden ayrılan Mehmet AKKURT ( 34) akşam saatlerinde evine geri döndü.

Evde, Anne ve Babası ile birlikte yemek yedikten sonra Baba Rahmi AKKURT a Baba, bana bir şey oluyor diyerek fenalaşan ve istifar eden Mehmet AKKURT , a Babası Rahmi AKKURT  elini yüzünü yıkadı ve hemen müdahale ederek, komşularına haber verdi.

112 Acil i arayan AKKURT un komşuları, sağlık ekiplerinin Köye ulaşmadan önce Mehmet AKKURT un vefat ettiğini belirttiler.

 

Mehmet AKKURT un Ailesi,    aniden hiç bir hastalığı yokken ellerinin arasından hayatını kaybetmesini şokunu yaşarken, Neden Taşkesti de bir Ambulans yok, diye feryat ettiler.

Bu olaydan sonra yeniden anlaşıldıki, Mudurnu ilçesine Bağlı Taşkesti beldesinde yaşanan olaylar ve Nüfusun artması ile birlikte ve Sarot Termal tesislerinin bulunması ile beraber mutlaka 1 adet Ambulansın taşkesti Sağlık Ocağında hazır olması görüşünü ortaya çıkardı.

Mudurnu Taşkesti arası 25km lik yolU 112 ACİL SERVİS araçları en hızlı bir şekilde de müdahale etse, bazı riskli hastalarda maalesef acı sonuçlar yaşanıyor ve yaşanmayada devam edeceği belirtiliyor.

Ölüm sebebi belirlenemeyen Mehmet AKKURT  Otopsi işlemleri için Ankara Adli tıp kurumuna sevk edildi. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Merhum genç kardeşimize Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Kızılcık tarhanasının faydaları yararları

Kızılcık tarhanası gripten korur mu?

Kızılcıktan elde edilen ekşi tarhana ya da kızılcık tarhanası, Soğuk algınlığı ve gripten korunmak için tüketilen besinler arasında yer alıyor.

  Yaz aylarında doğada kendiliğinden yetişen kızılcık bitkisinin meyveleri toplandıktan sonra kaynatılıyor. Çekirdekleri ayrılan meyvenin posası ile un karıştırılarak 7 gün kadar bekletiliyor. Kurumaya alınan tarhana sonra el ile  ufalanıyor ve pişirmeye hazır hale geliyor. 

  Mudurnu ve çevresinde , bir Şifa kaynağı olarak bilinen ve hemen hemen her evde bulunan , kızılcık tarhanasının özelikle grip ve soğuk algınlığının tedavisinde etkili olduğu belirtiyor, tarhananın astım hastalarına da iyi geldiği halk arasında bilinmektedir.

   “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR”
 Tarhanayı kim yaparsa yapsın çok değerli bir gıda olduğu kesin. Bin yıllık bu mucize besini her kes tanımalı ve bu şifa kaynağından faydalanmalıdır.

Özellikle sağlıklı nesiller için çocukların tarhana içmesi gerektiği uzmanlar tarafından söylenmektedir. Anneler özellikle kış aylarında çocuklarına her gün mutlaka tarhana çorbası içirsin. Çocuklarının bağışıklık sisteminin güçlendiğini görecekler.” 

Uzman hekimlerin ve bilim insanlarının da protein, kalsiyum, demir, A, B1 ve B2 vitaminleri içerdiği için tarhana çorbasının sinir sistemine, baş ve mide ağrılarına iyi geldiğini belirttiklerini ifade ediliyor.

KIZILCIK TARHANA ÇORBASI
Malzemeler:
1 ½ su bardağı kızılcık tarhanası, 4 yemek kaşığı tereyağ,
3 su bardağı su veya et suyu, 1 yemek kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber, ½ çay kaşığı toz kırmızı biber, 1 adet ince doğranmış kuru soğan, 2 diş ezilmiş sarımsak ( isteğe göre sarımsak daha fazla olabilir.)

Yapılışı:
Tencerede 3 yemek kaşığı tereyağ eritilip ince doğranmış kuru soğan ve ezilmiş sarımsak pembeleşinceye kadar kavrulur.
Et suyu ilave edilir, tuz ve biber eklenerek kaynamaya bırakılır.
Kuru kızılcık tarhanası bir kap içerisinde 1 su bardağı ılık su ile ezilir, süzgeçten geçirilir. Kaynayan suya karıştırarak yedirilir. Üzerinde oluşan köpük alınır. 4 – 5 dakika daha kaynatılır. Tavada tereyağ eritilir, toz kırmızı biber eklenerek yağ kaynayan çorbanın içine dökülür. Sıcak olarak servis edilir.

 

Mudurnu Dışından siparişleri www.mudurnumarket.com www.mudurnushoping.com www.mudurnuorganik.com  verebilirsiniz.

www.mudurnuhaber.com

 

Seyyahın Avrupa Gözlemleri (iki)

          Seyyahın Avrupa Gözlemleri (iki)  

            İlk izlenimlerimi bundan önceki yazımda ifade etmiştim, hafta içi programlarından sonra hafta sonu tarih kenti Salzburg’ga gitmek üzere Augsburgtan,Münihe oradanda trenle üç saatlik yolculuktan sonra  Avusturya Salzbuga ulaştık.

              Üç saat önce başka bir ülke topraklarında üç saat sonra başka bir ülkedeydik. Ne kimlik, ne dil, ne din soran vardı insanların farklılıklarıyla bir arada yaşayabilmesi ne güzel bir şeymiş! Bunu öğrenebilmek ve bir arada yaşayabilmek için kan dökmek mi gerekir diye düşündüm.

             Salzburg ta yeyenim Kenan ve Avusturyalı gelinimiz Andrea ile buluşup soğuk ve kar yağışı eşliğinde Salzbug sokaklarında yürüyerek adını bilemediğim başpiskopos prensin Metresi için yaptırdığı Mirabell şatosunu vardık, şato görülmeye değer! hanımı için yaptırsaydı daha iyiydi ama insana “ne sevgiymiş” dedirtiyor.

             Karşı tepede görünen kaleye doğru yürürken kenti ikiye bölen Salzach nehrinin üzerinde bulunan köprüden geçerken ilk dikkat çeken şey köprünün tel korkuluklarına dilek tutularak kilitlerin takıldığı ve anahtarlarının nehre atıldığını öğrendim.

             Bu durum hemen Anadolu daki dilek tutarak türbeleri ziyaret etme ve ağaçlara çaput bağlama geleneğini hatırlattı. Demek ki insanoğlu her coğrafyada maddi, manevi ihtiyacı olanı keşfediyor.

              Kaleye doğru ilerlerken beş, altı yüz yıllık binaların ara sokaklarından geçerek müzik dâhisi Mozart ın evinin önüne varıyoruz.

Evin önü kalabalık içeri girmeye sıra gelecek gibi değil… Noel ayı nedeniyle sokakta gezen insan kalabalığına göre yerlerin temizliğini görünce ”temizlik hangi imandan gelir” eğitimden mi kurallara göre davranan insan yetiştirmekten mi gelir düşünmeye başladım.

            Burada şunu da yazayım bizim atalarımız yere tükürmeyi “ayıp sayıp” cebinde mendil taşırken, Avrupalı pisliğini camlardan atıyordu.

            Pislikleri de kafalarına geldiği için şemsiyeyi icat etti. Avrupalı nın bir küvette on kişinin elini yüzünü yıkadığı ve kokudan kurtulmak için parfümü icat ettiği dönemde bizde altı yüz elli sene önce han, hamam, imarethane, tuvalet kültürü vardı’ da neden şimdi yol kenarları cam kırığı, poşet, pet şişe piknik alanları pislik içinde,

            Bize göre Ekmek nimetti, yere düşerse öper başımızın üstüne koyar, buğday, fındık tarlasını ziyan olmasın diye “başak” yapardık… Bugün bayram, mevlüt yemeklerimizin yarısı neden çöpe gidiyor düşünmemiz lazım.

            Salzburg kalesine çıkacak kapıya vardığımızda kapıda yoğun bir kalabalık vardı. 150.000 bin nüfusu olan şehre yılda“resmi rakam” 8.000 (Sekiz milyon turist geliyormuş)bu durumu öğrenince içim acıdı! Bizimde kültür varlığımız ve adını aldığımız Mudurnu Kalemiz var… Kalesi gitmiş”kale -cik“ kalmış… Ne olur daha fazla uyumayalım aklımızı başımıza alıp tarihi değerlerimizi kaybolmaktan kurtaralım.

            Bunu başarabilirsek geçmişimize de, geleceğimizde en büyük iyiliği yapmış oluruz.

Mehmet Cantürk

10.12.2012

Augsburg – Almanya

Not: Sonraki yazı, Dachau Nazi toplama kampı izlenimleri     

www.mudurnuhaber.com

       

 

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!
Yazacak konu çok hangi birini yazsam diye düşünürken… Nasihatten anlamak için
musibet gerekmez ama sokakta beklerken yanımdan geçen iki gençten biri içtiği sigarayı,
üstelik söndürmeden yere attı ve yürümeye devam etti. Arkasından seslenip ‘amcası bir
şey düşürdün’ dedim. Bana bakarak düşürmedim dedi, attığı sigarayı yerden alıp hemen
yakındaki çöp konteynırına attıktan sonra ben sana söylüyorum, senin yanında da başkası
atarsa sen de ona söylersin dedim. IQ seviyesi yeterli olmadığından yapılan davranışı
anlamayıp, ‘ben neden başkasına söyleyecekmişim?’ diye söylenerek gitti. İçinden de
başka şeyler homurdandığı kesin. Benim ne düşündüğüme gelince; kendi kültürünü
geleneğini aile değerlerini “modernlik”adı altında pervasızca tüketen bir toplum seksen
dokuz yılda kendi vatandaşını yaratamamış bir rejim ve liderlerinin birbirlerini çölde
kutup ayısına kovalattıkları bir acayip memleket.

Geçmişte atalarımızın yaşam ve davranış biçimine ait bize örnek olacak birçok
konu var tabi. Bir iki tanesini hatırlatmak isterim; atalarımız cebinde mendil taşıyıp yere
tükürmediği ve ayıp karşıladığı zamanlarda o günün Avrupalısı bırakın tükürmeyi, başka
pisliklerini camlardan aşağı attığı için şemsiyeyi icat etti. Atalarımız han, hamam, tuvalet
yaparken aynı küvette on kişi yıkanan Avrupalı pis kokudan kurtulmak için parfümü icat
etti. Yazının tam başlığı ‘Bedevi kafası ve kıl çadır kültürüyle teknolojiyle buluşmak’
olacaktı ancak bizim dağda gezen, yaşayan yörüğümüzün, çobanımızın doğaya saygıdan
yaktığı ateşin yeri bile belli olmazdı, onlara saygısızlık etmiş olurum diye yazamadım.

Mevzu uzun yaz yaz bitmez değerlerimizi yitire yitire geldik bu güne… Yere
tükürmeyi ayıp sayan atalarımız dünyayı yönetirken bu gün elinde ne varsa doğaya atan,
geri dönüşümü bilmeyen, okumayan, doğayı gözlemlemeyen, kan vermeyen, organ
bağışlamayan, sivil oluşumlara ilgi göstermeyen hakkını, hukukunu gerçeklere göre değil,
işine geldiği davranan aklını fikrini başkalarına ipotek etmiş bisiklet tamir edemeyecek
alet edevatı üretemeyen bir toplumun ipleri Hans ve Coninin elinde olur. İstedikleri zaman
da işlerine nasıl geliyorsa Karagöz Hacivat gibi oynatırlar.

Yukarıdaki yazımı yazma nedenim, her an her yerde karşılaştığımız olumsuzluklara
karşı bir nebze olsun katkım olabilir diye düşünmemdir.
Bu vesile ile son günlerde sosyal medyada paylaşılan Ahmet beyin ve Ayşe hanımın
günlük yaşamından kısadan hisse…

Ahmet Bey, sabah saat 7.00’de
*Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
*Puffy** yorganını kaldırdı.
*Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp
*Adidas** terliklerini giydi.
*WC** ‘ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
*Clear** şampuan ve
*Protex** sabunuyla duşunu aldı.
*Colgate** ile dişlerini fırçaladı.
*BRAUN** ile saçlarını kuruttu.
*Bill’s** gömleğini ve
*Pierre Cardin** takımını giydi.
*Lipton** çayını içti.

*Sony** televizyonda medya özetlerini ve
*flash** haberleri izledi. *
*Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine
*’BYE’** deyip
*Peogeot** otomobiline bindi.
*Blaupunkt** radyosunu açarak,
*rock** müziği buldu. Ağzına bir
*Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki
*Mega Center** ‘daki ofisine varınca,
*Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı.
*Microsoft Excel’e** girdi.
*Ofisboy** ‘dan
*Nescafe** ‘sini istedi. Saat 10.00’a doğru açlığını
yatıştırmak için
*Grissini **yedi. Öglen
*Wimpy’s Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
*Coca Cola** ve **hamburgeri **mideye indirdi.
*Camel** sigarasını yakıp
*Star** gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı
*Image Bar’** a uğrayıp
*JB’** sini yudumladı, sonra köşedeki
*Shopping Center** ‘a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
*Ariel** deterjan,
*Ace** çamaşır suyu,
*Palmolive** şampuan,
*Gala** tuvalet kağıdı,
*Sprite **gazoz ve
*Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
*Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı.
Hafta sonu eşi Münevver’le
*Galleria** ‘ya giden Ahmet Bey,
*Showroom** ‘ları dolaşıp
*Converse** ayakkabı, *
*Lee Cooper blue jean** satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği

*TV Guide** ‘a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında
*zapping** yaparak,
*First Class** ,
*Top Secret** ,
*Paparazzi** gibi programlar izledi. Aynı anda
*Outdoor** dergisini karıştırdı.
Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti.
** ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’** diye gerindi ve uyudu.
*Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil.

Mehmet Cantürk
10 Kasım 2012

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU BURUŞ’U

MUDURNU BURUŞ’U

Bolu nun Mudurnu ilçesinde hemen, hemen Her evde yapılan geleneksel bir damak tadıdır BURUŞ.

Buruş, Mudurnu ve yöresinde çok bilinen bir lezzettir, Erikler toplanıp, ortalarından çizikler atılarak, evin veya kolayca erişilebilecek ve güneş gören bir yerde kurumaya bırakılır. Güneş ten kuruyan erikler orta halli kurumaya başladığında BURUŞ ur ve Mudurnu Halk dilindeki yerini alır.

Daha sonra bu üründen Komposto yapılır ve kavanozlarda saklanır. Özel bir Lezzet ve bol enerji ürünü olan Buruş Kompostosu Mudurnu Keşli,Cevizli ve Tereyağlı Makarna ile tüketilmesi tavsiye olunur. Afiyet olsun.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU YÖRESEL ÜRÜNLERİNİ İNTERNETTEN SİPARİŞ VEREBİLİRSİNİZ www.mudurnumarket.com  www.mudurnuorganik.com  

EVİNDE ÖLÜ BULUNDU

Mudurnu ilçesinde yalnız yaşayan bir kişinin  ilaç içerek intihar ettiği tahmin ediliyor.
     

Mudurnu’ya bağlı Çamyurdu Köyü’nde yalnız yaşayan Fikri Balkan (55)’dan iki gündür haber alamayan komşuları evine geldi.

 Kapıyı çalmalarına rağmen açan olmayınca mahalle sakinleri kapıyı kırarak içeri girdi. Talihsiz adam yatağında ölü bulundu. Köy muhtarı hemen jandarmaya olayı haber verdi.

Olay yerine gelen jandarma ve olay yeri inceleme ekipleri, Fikri Balkan’ın cansız bedenini Ankara Adli Tıp Kurumu’na sevk etti. İnceleme sonucu yaşlı adamın ilaç içerek intihar ettiği ortaya çıktı. Olay yeri inceleme ekiplerinin araştırmaları sonucu intihar notlarının ele geçirildiği öğrenildi.

      Fikri Balkan’ın Akyazı ilçesinde yaşayan kız kardeşi ve yeğenleri haberi alınca sinir krizleri geçirdi. Komşuları acılı aileyi güçlükle teselli etti.

www.mudurnuhaber.com

 

BÖRTÜ BÖCEK VE İNSAN DIŞKISI YİYEN TAVUK VE ÜRÜNLERİNİ Mİ TÜKETELİM?

BÖRTÜ BÖCEK VE İNSAN DIŞKISI YİYEN TAVUK VE ÜRÜNLERİNİ Mİ TÜKETELİM?

Erkan KONURALP  www.ciftlikdergisi.com.tr

2005 yılını Türk Tavukçuluk Sektörünün “Çağ” atlaması olarak kabul edebiliriz.Zira o tarihte ülkemize gelen “Kuş Gribi” sonucu büyük kararlara imza atılarak uygulamaya konuldu.Bu kararların en önemlisi de o güne kadar tüketiciler tarafından önemsenmeyen hemen hemen tüm tavukçuluk ürünleri ambalaja girerek markalı gıda oldu.

Ambalajlı ürünler biraz pahalı olsa bile,  fiyat farkını tüketici kabullendi ve ” Birkaç kuruş için hastalık riski almaya değmez”dedi ve bu ürünlerinin markalılarını tercih etti

2001 yılında 9 kilo olan piliç eti tüketiminin 2011 yılında 18 kiloya çıkması Türk tüketicisinin nereye rağbet ettiğinin kanıtıdır.Diğer yandan tüketimin artmasıyla üretimin de artış gösterdiği beyaz et sektöründe geçen yıl 1 milyon  420 bin ton tavuk eti üretildi.

Beyaz ette 2001 yılında 12 bin 289 tavuk eti yurt dışına gönderilirken, 2010 yılında bu rakam 104 bin 128 tonu buldu.

Önümüzdeki yıllarda beyaz et ihracatının buna bağlı olarak da üretimin artacağına  herkes kesin gözü ile bakıyor.

Tüketimin bu denli artışı bilinçli alıcıdan kaynaklanıyor.

ŞARLATAN DİYETİSYENLER PİYASADA

Garajlarında 800-900 bin liralık araba ve milyon dolarlık evlerin sahibi şarlatan sözde diyetisyenler, verdikleri reklamlar sayesinde televizyon ekranlarından bayisi oldukları  alternatif tıp ürünlerini korkusuzca anlatarak ceplerini doldururken halkımıza olmayacak

Erkan KONURALP  www.ciftlikdergisi.com.tr

www.mudurnuhaber.com

 

 

Su Patlakları Vatandaşı Bezdirdi

lottery

Mudurnu Merkezde son bir haftada hemen, hemen her gün  su kesinti ilanları sebebi ile vatandaştan tepkiler geliyor.

              PATLAKLARIN NEDENİ   AĞIR TONAJLI ARAÇLARIN  ŞEHİR MERKEZİNDEN GEÇMESİ

Vatandaşlar, Patlakların sebebinin Mudurnu Merkezinden  geçen ağır tonajlı araçların neden olduğunu belirtiyor.

Vatandaşlar, her gün su kesintisi ilanlarından dolayı huzursuz oluyoruz, ağır tonajlı hafriyat araçlarının şehir merkezinden geçmesine izin verilmemesi gerektiğini belirttiler.

www.mudurnuhaber.com

 

 

TOP DİREKTENMİ DÖNDÜ?

TOP DİREKTENMİ DÖNDÜ?

Abant ı Mudurnu Coğrafi sınırları içersinde kalmasında birinci derece de yükümlü olan Mudurnu kaymakamlığına Mudurnu belediye Başkanlığına ve Adalet ve Kalkınma İlçe Başkanlığına 15.02.2012 Tarihinde, Abant Mudurnu İlçe Hudutları İlhaka açıkmı diye bilgi isteyen Demokrat Parti Belediye Meclis Üyesi Mustafa ÖZTÜRK 05.03.2012 itibari ile sadece Mudurnu Kaymakamlığının aşağıda kamuoyu ile paylaştığı cevabı alabildiğini söyledi.

 

NEDEN 17 OCAK 2012 TARİHİNDE ABANT GÖLÜ VE ÇEVRESİ BOLU MÜCAVİR ALAN SINIRINA DAHİL EDİLMEK İSTENİYOR?

Avcı avını, Vurmuşsa o avı ondan almanız hemen, hemen mümkün değildir. Mühim olanı köy sınırlarını, İlçe sınırlarını, İlhaka a kapalı tutmaktır.  (Söylem ile olmaz ) Atalarımızın dediği gibi, At izinin olmadığı yerde, İSMİN,  İsminin Olmadığı yerde de seni tanıyan olmaz. Abant ı bu güne kadar, Mudurnu coğrafi sınırında kalmasını sağlayanlar, Büyük çabalar sarf ettiklerini, Mudurnulu en güzel bayramını bile ABANT ta icra ettiğini, elli yaşlarındaki Mudurnulular bilir.

Bu bayram dahi, bir şekilde yapılamaz kılınmıştır, (Göre bilene)  Abant ta Boğazpınar tarafındaki, Atalarımızın yaptığı MUDURNU BELEDİYE Evini kimler ne amaçla kaldırdı? Neden sorgulanmıyor?

Bizler üzerimize düşen vazifeyi yaptığımıza inanıyor, geri kalanını kamuoyu vicdanına ve ilgili mercilere bırakıyoruz.

www.mudurnuhaber.com