Gezi Notları (üç)

Gezi Notları (üç)

 

           Avusturya Salzburg’da kar yağışı eşliğinde sokaklarda gezdikten sonra akşam üzeri araçla Almanya Augsburg’a gelmek üzere yola çıktık. Yolculuk boyunca etrafı gözlemeye devam ettim.

            Yoğun şekilde kar yağmaya devam ettiği halde trafik akışında bir sorun yoktu. Ara ara geçen tuz püskürtme kamyonları tuzu kürekle aracın kasasından değil püskürterek yerden atıyordu.  

           Yol kenarlarındaki köyleri incelerken evlerin mimarisinden anlaşıldığı kadarıyla köy şehir farkı yok gibiydi. En küçük yerleşim birimine bile demir yolu asfalt yollarla bağlantı sağlanmıştı.

            Münih yakınlarında otobanda seyrederken birden gözümüze ilk görünüşte insanın içini ısıtan saatlerce bakılsa doyulmayacak bir yer hissi uyandıran Münih Alilaze stadı takılıyor. Yol boyunca stat görünmez oluncaya kadar gözlerimi ışıklandırmasından alamıyorum.

            Bir taraftan düşünüyorum insanoğluna bunu yaptırabilen ne diye kısa sürede yorumlayabildiğim, düşünce; tasarım, iş disiplini ve ahlakı, planlama, uygulama, mühendislik, denetim ve ortaya çıkan üretimdi.

             Almanların belli şehirlerdeki işleyişine, sistemine bakınca belli disiplinleri bir araya getirerek yaptıkları işler insana bu dünya için yapacakları bir şey kalmamış hissi veriyordu.

            

Dachao Toplama kampı

             Dokuz Aralık sabahı Nazi toplama kampı Dachao’ya doğru yola çıktık yaklaşık bir saat bir yolculuktan sonra kampa vardık. Kampa giriş ücretsiz kampın girişi özel araçları ile ve turlarla ziyarete gelenler ile dolu idi.

           Elektronik aletlerle çeviri olarak rehberlik hizmeti veriliyor ancak Türkçe çeviri yoktu. Bu güne kadar yazılı ve görsel basından duyup gördüklerimizle kampı gezmeye başladık.

           Burada Hitlerin nasıl iktidar olduğunu, Nazi toplama kamplarını Hitlerin ırkçılık hastalığını anlatacak değilim. Tarihi merak edenler Birinci dünya paylaşım savaşının sonuçlarına bakarak ikinci dünya savaşının nedenlerini ve İsrail devletinin kuruluşuna giden süreci araştırabilirler.

            Kamp Hitler’in 1933 yılında iktidarı ele geçirdikten sonra ülkedeki muhalifleri toplamak için kurulmuş. Kampa topladıkları muhalifler üzerinde tıbbi deneylerde dâhil her işkence yöntemi denenmiş… Kampın müze olarak ziyarete açılmasını 1960 yılarda kaptan sağ kurtulanların kurduğu komite önermiş ve öneri kabul görüp kamp ziyarete açılmış.

            Kamp detayları hakkında bilgi alabileceğimiz rehber olmasa da kampın gezdiğiniz her köşesinde insana dair utancı yaşayıp o güne “empati” yapıyorsunuz.

            Bu utancın benzerine geçtiğimiz aylarda ziyaret ettiğimiz Altındağ Belediyesi tarafından müze yapılan Ankara Ulucanlar ceza ve tutukevinde de tanıklık etmiştim.

            Coğrafyalar, kültürler, yaşam biçimleri farklı olsa da ne adına olursa olsun insanlığın yüz karası işlere imza atanlar yine insanoğlu tarafından tarihin çöplüğüne atılıyor.

 

Mehmet Cantürk

11.12.2012

Augsburg-Almanya

www.mudurnuhaber.com

TELEFON HAKKINDA BİLİNEN YANLIŞ

 

TELEFON HAKKINDA BİLİNEN YANLIŞ

Mudurnu Türk Telekom yetkilileri Ev  ve İş yeri telefonlarında  Mudurnu ve çevresinde  bilinen bir yanlışın olduğunu ifade ederek, bu yanlışın sonrasında Milli servete zarar veriliyor dediler.

Bilinen yanlışın, Ev veya bir iş yerindeki Telefon hattının iptalinden sonra Telefon tellerinin vatandaşlar tarafından söküldüğünü veya kesildiğini ifade eden yetkililer, Telefon iptali gerçekleştikten sonra Kabloları koparmaya gerek yok. Zaten Hattınız görüşmeye Santralden kapanıyor, bu davranış sizden sonra oraya gelecek kiracının tekrar Telefon hattı istemesi sonucunda  direkten yeniden sıfır tel çekilmesi milli servete zarar veriyor dediler.

MUDURNU AYDIN ÖZPELİT www.mudurnuhaber.com

Mevlana Celaleddin Rumi -Aşkın dansı şiir dinletisi

Mudurnu Şiir Günleri Etkinlikleri Çerçevesinde Mudurnu Yatılı Bölge Ortaokulu tarafından hazırlanan ” Mevlana  Celaleddin Rumi -Aşkın dansı”  temalı Şiir dinletisi Mudurnu Belediye Düğün Salonunda gerçekleştirildi.

Şiir dinletisine hazırlanan Öğrenciler beklenen ilginin olmamasından dolayı üzüntü duyduklarını ifade edereken, Eğitimciler, Mudurnu’da bu tip etkinliklerde Halkın  neden destek vermediğini anlayamadıklarını belirttiler.

www.mudurnuhaber.com

 

Hastane Yeri ile ilgili Köşe yazarımızdan bir öneri

Mudurnu’nun Hastane işi tam ağlasammı, gülsemmi dedirten bir durumda, Hastane
yerinin ittifakla tespit edilememiş olmasında masum vatandaşın haricinde, herkesin vebali
var. Atanmışıda, seçilmişide kimse kendi beceriksizliğini başka nedenlere bağlamasın.
Sonuç? Hastane yeri bulunamadı. Eğer siyasi iktidar yerel yönetimde bizim partimizin
adayına oy verilmedi gibi nedenlerle hastane işine engel olunuyorsa bunun vebalinin altından
kimse kalkamaz.
Zamanı gelir her şeyin hesabı sorulur… Bu noktada vatandaşımıza da bir önerim
var. Seçim zamanı gelince ister yerel ister genel ilk önce bunun hesabını sorulmalı. Sözün
özü sağlıklı olmayan toplum ne okuyabilir, nede ibadetini yapabilir? Bu konuda herkes
kendi VİCDANINDA BUNUN vebali ile yüzleşsin, yüzleşmeyenlere de AKIL SAĞLIĞI
DİLİYORUM.
Not : Haberde fotoğraflarında göründüğü kadarıyla Göynük hastane yerinin etrafında
evler yok..Daha öncede yazdım söyledim.Hastane yeri tespit edilirken oldu bittiye getirmek
benim dediğim yere olsun demek önemli değil, bundan 50 (elli) sene sonrasını,hava
ambulansı da dahil kasabanın trafik yoğunluğunu artırmayacak ve köylerimizde dahil nüfus
yoğunluğunun çok olduğu bir alan tercih edilmesi lazım.
Yapılacak hastanede ameliyathane olmayacağına göre Bolu ya ulaşımın daha kolay
olacağı bir yer düşünülmeli.
Çözüm Önerisi ve Çağrım: Bu güne kadar şu bunu dedi, ben bunu dedim, ben şöyle
istiyor umu bırakalım, birbirimizle diyalog kuralım. Ben önce insanım ve memleketimi
insanlarını seviyorum diyen varsa, denedik olmadı demeyelim… Tekrar toplanıp konuşalım,
eksi ve artıları ile alternatif yerler belirleyelim. Kamuoyunun güvenini kazanmış tarafsız
anket firmaları bulalım. Mudurnu’nun nüfusu 5000 (Beşbin).Üç gün beş gün kaç gün sürerse
vatandaşımızın fikrini alalım.(Anket için gelecek konuklarında kaç gün sürerse konaklama ve
yiyeceklerini turizmciler olarak bizler karşılarız)
Bizde anlaşacak akıl ve basiret yok diyebiliriz ama Mudurnu’nun geleceğine özellikle
sağlık sorunu gibi bir sorunda ipotek koyamayız. Buna hakkımız yok.
Arkadaşlar diyalog kurmadan uzlaşma sağlanmaz. Diyalogu da insanlar kurabilir.

Buradan ÇAĞRI yapıyorum daha fazla zaman kaybetmeden hatta bu yılın işini seneye
bırakmadan 21 Aralık 2012 tarihinde saat 15 te önerim ortak belirlenecek bir yerde ya da
konakların birinde”beliki bu işte taraflar var” tüm tarafların katılımı ile kaymakamımız
Nurullah Ertaş’ın katımlı ile toplanalım.

Mehmet Cantürk
13.12.2012
Almanya Augsburg

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Yazının başlığı ve konusu Almanya Augusburg’tan Notlar olacaktı ancak Türkiye
deki arkadaşlar ve sosyal medyadan yoğun istek geldi; projenin adının ne olduğu ve kim
tarafından düzenlendiğine dair. Katıldığımız projenin adı;
T.C.
Avrupa Birliği Bakanlığı
Avrupa Birliği Eğitim Ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
Leonardo Da Vinci – Hareketlilik Projeleri
(Avrupa Birliği Projesi)
Konu başlığı; Bolu’nun Tatil beldesi ve Abant Gölü diyarı Mudurnu ilçesinin
iç ve dış Turizm Potansiyelini artırmaya yönelik bazı Avrupa birliği ülkelerindeki
profesyonel Organizasyonların ve faaliyetlerin incelenmesi. Projenin Ulusal Ajans ve
SETA tarafından düzenlendiğini ve değişik Türk ortakları olduğunu biliyorum.
Almanya’ya geldikten sonra Mudurnu’dan geziye biz neden katılamadık diye
soran arkadaşlar oldu ben buna en son cevap verebileceklerden biriyim. Nedenine gelince
“Mudurnu da Turizm ve tanıtımla yeterince ilgilenmediğim için” ilk yazılan listede
ben yoktum. Son anda Programın konu başlığından haberim olup ta Mudurnu için böyle bir
proje olacak ve benim ismim yok? Ben böyle bir projeye katılmaya uygun değilsem kim
uygun diye sorduğumda en uygun sensin dendi. Peki, neden ismim yok o zaman dedim?
Tamam, birini siler seni yazarız dediler yani ben rahmetli Erbakan hocanın deyimiyle kerhen
yazıldım.
Bunun için gidenleri kim organize etti meslekleri ne Mudurnu ya ne katkıları olacak
diye sorarsanız www.mudurnuhaber.org sitesinde İlhami bey haber yaptı Belçika ve Almanya
katılan listeleri ve mesleklerini oradan görebilirsiniz.

Almanya Augusburg’tan Notlar;
İki Kasım günü sabaha karşı kafile olarak Mudurnu’dan ayrıldık. Sabiha Gökçen hava
alanından Almanya ve Belçika’ya giden ekipler ayrıldı. Almanya gurubu olarak saat 11.05
te uçağa binip yaklaşık iki buçukta Münih hava alanına inip servisle bir saatlik yolculuktan
sonra Augusburg’ta kalacağımız otele yerleştik. Şimdiden gezi projenin amacına ne kadar
uygun olacağını bilmiyorum!
Uçaktan indiğimden itibaren servisle giderken bir taraftan etrafı gözlemeye başladım.
İlk edindiğim izlenimler;
Tarlaların hepsi düzenli ve tarım yapılabilir durumda her taraf su kanalları ve tarlalara açılmış
asfalt yollarla çevrili idi.
Tarlalarda karaca yavruları serbestçe geziyor kimse vurmuyordu
Yol kenarlarında görüntü kirliliği yaratan kablolar yoktu
Şehirde kimse kornaya basmıyordu
Yerlerde çöp yoktu
Kırmızı ışıkta geçen, telefonla bağırarak konuşanlar yoktu, beş yüz yıllık binaları yıkıp rant
için müteahhit’e vermediklerinden her yer on beşinci yüzyıldan kalan binalarla dolu idi.
İnsanlar elektronik marketler yerine her köşe başında bulunan kitapçılara doluşuyordu.
Sokakta başıboş gezen sokak hayvanları yoktu.
Sabah altıdan itibaren günlük yaşam başlıyor akşam erken saatlerde herkes dinlenmeye
çekiliyor…
Dizi ve tv kirliliği yerine insanlar evlerinde aileleri ile vakit geçirmeyi tercih ediyordu.
Bavyera bölgesi soğuk olmasına rağmen işe gidenlerden pek çoğu bisikleti tercih ediyorlardı.
Alman toplumu Hitler faşizminden sonra ırkçılığın kötü bir şey olduğunun farkına varmış ve
geçmişi ile yüzleşmesinin bir ifadesi olarak ziyaret ettiğimiz meslek okulunun sınıf kaplarına

SCHULE OHNE RASSISMUS
SCHULE MIT COURAGE
(mealen “ırkçılık insanoğlunun yüz karasıdır” afişleri

asmışlardı.)

Kuşkusuz bir toplumu tanımak için uzun zaman lazım… Geçmiş genetik kodlarını
yaşam biçimini tanımadan yapılan her yorum yüzeysel gözlem olur benim yaptığımızda
sadece gözlem.

Augsburgta bu gün ziyaret ettiğimiz Mozart’ın babasının evinde turizm yetkilisin
yaptığı sunumda sordum. Belediyelerde Kültür birimi kanunla ikinci dünya savaşından sonra
1945 te resmileşmiş. Şu an Belediye ve özel şirket Augsburgu tanıtıyor.Yılda yaklaşık altı
yüz elli bin ziyaretçi alan bir yer rehberlik hizmetine çok önem veriyorlar guruplara iki rehber
tanıtım yapıyormuş biri anlatarak diğeri de epik tiyatronun da kurucusu olan Augsburg
doğumlu Bertolt Brecht’ten kısa tiratlar ve Mozart’tan parçalar söyleyerek turistin ilgisini
daha fazla çekiyorlarmış. Birde ellerinde tarihi değer ifade eden ne varsa korumasına ve
tanıtımına çok önem veriyorlar. Bizim evlerimizde bulunan sıradan objeleri bile koruma
altına almışlar. Okullarda yazı tahtasının kalitesi yerine eğitime önem veriliyordu. Her şey
vatandaşa güven odaklı olduğundan metro ve otobüslerde bilet kontrolü çatılarda çanak anten
yoktu.

Mozartın evinden kaldığımız otele dönerken yollara caddelere bakıp tarihi bir kiliseyi
ziyaret ettim. Tramvay raylarını eski kesme taşların arasına yapmışlar bir an düşündüm
acaba biz aldığımız için Andezit taşı bulamadılar mı diye? Yaptıkları yeni binalara bile eski
binadan söktükleri kapıları takmışlar.

Yerleşik kültürel birikime rağmen olumsuz olan birçok şeye şahit oldum,

Sokakta yürüyen insanların yüz ifadesinde yaşama dair ışık azdı.

Sokakta simitçi, çaycı köşe başında berber sokakta kedi, kuş yoktu. el ele tutuşanlar, küfürlü
konuşanlar telefonda bağırarak konuşanlar kırmızı ışıkta geçenler yok trafikteki ışıklar
engellilerin geçişine gör yapılmıştı. Nüfus yaşlı ve sokakta hamile bayanlar yoktu. Kitap
marketlerinde bayram ve yılbaşı kartların başında insanlar vardı. Birde normal musluktan
akan sular bizim piyasada satılanlardan daha kaliteli.

Mehmet Cantürk

Almanya Augsburg 05.12.2012

Not: Almanya Augsburg Gezi ve Fotoğraflarını görmek isteyenler Facebook: Mehmet
Cantürk sayfasından Almanya fotoğraflarını görebilirler.

www.mudurnuhaber.com

 

ABANT SAPAĞINA VAR MUDURNU’YA NEDEN YOK ?

 

 ABANT SAPAĞINA VAR MUDURNU’YA  NEDEN YOK ?

 Mudurnu Şehir merkezi çıkışında sürekli kazaların yaşandığı Mudurnu, Sakarya, Nallıhan yol ayrımına Sinyalizasyon çalışması yapılması için defalarca yazıldı.

 

Aynı güzergâhta Bolu yolu üzerinde bulunan Mudurnu, Abant yol ayrımına Sinyalizasyon ünitesi takılırken, vatandaşlar Mudurnu, Sakarya, Nallıhan yol sapağı neden es geçildi.

Mudurnu Şehir merkezi girişindeki Sakarya,Nallıhan yol ayrımında geçtiğimiz yıl bir kaç kaza meydana gelmiş ve buraya  Sinyalizasyon sistemi konulması tavsiye edilmişti. 

www.mudurnuhaber.com

STOKÇULUK YÜZÜNDEN HÜKÜMETLE ÖZEL SEKTÖRÜN ARASI AÇILDI

STOKÇULUK YÜZÜNDEN HÜKÜMETLE ÖZEL SEKTÖRÜN ARASI AÇILDI

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Tarihi Armutçular konağındaki Gazeteler tarihe adeta ışık tutuyor.

 

Konakta 30 yıl öncenin gazeteleri ve Mecmualarını gören misafirler Gazete Manşetlerini hayret içersinde okuyup, zaman, zaman gülüyor veya düşünüyor.

17 Ağustos 1979 Tarihli Hürriyet Gazetesi göze en fazla dokunan Gazetelerin başında yer alıyor. Gazete  ( Stokçuluk yüzünden Hükümetle özel sektörün arası açıldı) Manşeti ile çıkmış ve stoklu da stoksuz da Yağ yok… Haberin detaylarına yer verilmiş.

www.mudurnuhaber.com  Haber: Aydın ÖZPELİT

BOLU BİZİ DIŞLIYOR MU?

BOLU BİZİ DIŞLIYOR MU?

İstanbul Mudurnulular Platformu üyesi Tayfun ÜNSAL   Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneğinin  düzenlediği  ( Mudurnu Sorunları ve Çözüm yolları ) Konulu toplantıda söz aldı.

Toplantı da  Bolu Valiliği ve Bolu İl Özel İdare Müdürlüğünde Mudurnu Turizmi için başlatılan bir çalışma yok,  Bolu nun bazı ilçeleri sanayi imarına kavuşturuluyor, bazı bölgeleride Turizm imarına açılarak Turizm bölgesi ilan ediliyor.

Biz bir taraftan Mudurnu Turistlik bir bölge Tarih, Kültür Başkenti diye tanıtırken,  Bolu nezdinde alınmış kararlara baktığımızda sanki Turizm ile alakalı MUDURNU hiçbir değer ifade etmiyormuş gibi,  dışarıda yaşayan bir Mudurnulu olarak bir dışlanmışlık sezinliyorum dedi.

ÜNSAL, diğer bir konunun ise, Tavukçuluktur. Tavukçuluğun startı burada verilmiştir ve yıllar önce Mudurnu Tavukçuluk kurulmuştur,  Bolu nun bir çok ilçesinde Tavukçuluk ile ilgili bir çok faaliyet başlamıştır.

 

 

KIBRISCIK TA  ÇALIŞMA VAR MUDURNU DA YOK

Ünsal, Kıbrıscık ilçesinde  Tavukçuluk Mudurnu  kadar yaygınlaşmamasına rağmen , Hayvansal Gübre üretim Projesi  Kooperatif kurularak Hayvansal Gübre üretimi ile ilgili çalışmalar yapılıyor.

 

EK POTANSİYEL SÜREKLİ MUDURNU YA KAYDIRILIYOR

Ünsal, bazı Tavuk üretim çiftliklerinin Mudurnu nun çok ciddi Tavuk üretim potansiyeli olmasına rağmen, ek bir potansiyel getirmesi düşüncesi ile sürekli Mudurnu ya kaydırılıyor.  Sektör ekmek kapısıdır, doğasının da kaldırabileceği bir üretim kapasitesi söz konusu olursa problem yok. Fakat üretimlerden dolayı ilerleyen günlerde önlem alınmaması durumunda  Çevresel felaketler kapıda bekliyor dedi.

Mudurnu ilçesinde bir taraftan Kültürden bahsediyoruz, diğer yandan tam tersine hareketler var dedi.

www.mudurnuhaber.com

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

 

Saygı değer hemşerilerim bu yazıyı yazmadan önce yazayım mı yazmayayım mı günlerce düşündüm sonunda yazmaya karar verdim.Bu yazdıklarım belki bazılarını kızdıracak belki de bazılarının hislerine tercüman olacak.

 

  Geçenler de bir zat-ı muhteremin anlattıkları beni derin düşünceler içinde bıraktığı gibi ben onun anlattıklarının hangi tarafında olduğumu düşünmeden edemedim.

 

   Aklımda kaldığı kadarıyla sizlere aktarmaya çalışayım;

Osmanlıların son zamanlarında Avrupalı araştırmacı yazarlardan birisi İstanbul’a geliyor.Mısır çarsısını ve diğer yerlerini gezdikten sonra şu sonucu çıkarmış:

-Müslüman’la alış veriş yapıyorsan hiçbir belgeye gerek yok.Ağzından çıkan SÖZ SENET gibidir.

-Hiristiyanla alışveriş yapıyorsan senet vb. belge imzalatın.

-Yahudiyle alış veriş yapıyorsan hem senet hem de çek imzalatın yoksa elinizde hiçbir şey kalmaz,ortada kalırsınız diye yorumda bulunmuş.

 

Evet ben hem kendime hem de sizlere soruyorum

-Bizler ne kadar müslamanız?

-Durun! Durun!hemen kaşlarınızı çatıp bana kızmayın!

Müslümanlık ve dinden bahsedince mangalda kül bırakmadığımız gibi burnumuzdan kıl aldırmayız.İş icraata geldiğinde ise ne kadar yaparız bir kendimize soralım derim.

 

  Bizi biz eden bizleri bir arada tutan manevi değerlerden maalesef uzaklaşıyoruz.yıllardır süre gelen birlikteliğimiz avuçlarımız içinden sabun gibi kayıp gitmektedir.bizlerin önüne sihirli kutu diye özendirdikleri televizyonu koyuverdiler. bu sihirli kutu toplumun çekirdeği ailemizi zedeledi.televizyona alıştıktan sonra dizi bağımlılığını aşıladılar.sanki o diziler bizlerin aile yapısıymış gibi aldatan aldatana dizi konuları sıraya girdi.bu yetmezmiş gibi teknoloji harikası cep telefonları ve internet komşuların evimize misafir olması gerekirken bu dediklerim misafir oldu hatta ve hatta evimizin değişmez bir parçası oldular.yanlış anlamayın teknolojiye karşı değilim,içeriğine karşıyım.dizileri seyrederken arkalarında simülasyonları beynimize kazıdılar.o simülasyonlardan bazıları haç işareti çıplak heykel vb…

 

 Bu bahsettiklerime paralel bizi içten içe kemiren ve görünmeyen bir kelimeden bahsetmeden geçemeyeceğim.belki bu kelimeyi bilenleriniz vardır veya hiç duymayan ve okumayanlarınız da vardır.bu kelimenin anlamını tekrar tekrar okumanızı tavsiye ediyorum

 

İLLUMİNATİ:Rönesans döneminde 1 mayıs 1776 yılında kurulmuş bir cemiyetti.amacı zihin kontrolü uygulayarak ,hükümet ve kuruluşları ele geçirerek Yeni Dünya Düzenini sağlamak amacıyla hareket ettiği iddia edilen,monarşiyi yıkmayı,dini inançları ok etmeyi,ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzelini alt üst etmeyi planladığı öne sürülen varlığı kanıtlanmamış gizli bir örgüttür.

 

 Şimdi biraz oturup düşünelim.bu düşüncelerin artık gizliliği kalmadığı gibi açık açık faaliyetler son surat hızla devam etmektedir. Biz bu örgütün faaliyetleriyle 1950 li yıllarda tanıştık.biraz ileri gidince kafamıza 1960 yılında vurdular.biraz sersemliğimiz gidip kendimize gelmeye başladığımız da1971 de bir kez daha vurdular.bu süreci biraz daha hızlandırıp kardeşi kardeşe kırdırıp 1980 de kafamıza bir kez daha vurdular.ülkemiz biraz düzelip ekonomimiz kendine geldiğinde ise sahte dincileri ileri sürüp 28 şubatı önümüze sürdüler.

 

  Bunlar hiç durmadan,yorulmadan,usanmadan hep çalıştılar.baktılar iş askerle olmuyor bu sefer askerin karşısına geçip hükümetin iyi yaptıklarını da kötü yaptıklarını da alkışlayarak hedef şaşırtıp başkalarının hep istediği bize uygun olmayan eyalet sistemini aşılama gayreti içine girdiler.biz de zaten bu sistem vardı Osmanlı bu sistemden dolayı yıkılmadı mı?yanlışa dönmenin ne anlamı var?dedelerimiz düşmanla bu sistem geri gelsin diye mi savaştılar?

 

Yıllarca bizleri kamplara böldüler

Namaz kılanı irticacı,

Vatanını karşılıksız seveni faşist,

Emeğinin hakkını arayanlara devrimci deyip birbirimize düşürdüler.

 

  Son zamanlar da beynimize kazınan bir kelimeden bahsetmeden de geçemeyeceğim.farkında mısınız bilmem ama maalesef bu kelime çok mu çok tehlikeli.bizler hiçbir etnik grubu ayırt etmeden TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.bizleri bu VATANDAŞLIK kelimesinden uzaklaştırmak için sık sık kullanılan YURTTAŞLIK kelimesi benim yorumuma göre bu kelime BÖLGESELLİĞİ işaret ediyor.bu kelimeyi kim kullanıyor?pkk nın uzantısı bdp değil mi?peki ana muhalefet partisi neden kullanıyor bu kelimeyi diye düşünmeden edemiyorum.bu kelimenin kullanıldığı yerleri,platformları düşünürseniz baştan bana kızdığınız gibi sonradan düşününce birazcık olsun hak vereceğinize inanıyorum.bu kelime bir yerlere gönderilen şifreden ibarettir diye düşünüyorum.

 

YÜCE MEVLAM!YÜCE TÜRK MİLLETİNİ TEZGAHLANAN OYUNLARDAN KORUSUN!ONLARIN TEZGAHLADIKLARI BU OYUNLARI KENDİ BAŞLARINA DOLAŞTIRSIN.!

 DOĞUSUYLA BATISIYLA HEPİMİZ MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİYİZ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.ETLE TIRNAK GİBİYİZ,NE YAPARLARSA YAPSIN ALLAH’IN İZNİYLE BİZLERİ HİÇBİR KUVVET AYIRAMAZ!…

Yusuf TANRIKULU MUDURNU HABER İstanbul

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU GOV TR UNUTULDU

Çağımızın en hızlı iletişim aracı olan interneti,  ülkeler arasında en hızlı kullanan Türkiye olduğu yapılan araştırmalar sonucunda anlaşıldı.

Buna rağmen  Mudurnu İlçesine  yeni Atanan  Kaymakam Nurullah ERTAŞ ın halen www.mudurnu.gov.tr sitesinde resmi ve bilgilendirmesi bulunmaması bir hayli dikkat çekiyor. Mudurnu Kaymakamlığına  12 Eylül 2012 tarihinde başlayan Nurullah ERTAŞ a it sitede herhangi bir bilgi bulunmaz iken,  Ülke genelinde bulunan Köy sitelerinin bile günlük olarak güncellendiği düşünüldüğünde iletişim problemi yaşandığı gözlerden kaçmıyor.

Sitede ard arda Mudurnu Maliye Müdürü Yılmaz Okatali nin bilgilendirmeleri dışında son bilgiler bulunmuyor. Mudurnu Kaymakamlık Sitesini Yurdun ve Dünya nın değişik bölgelerinden takip eden hemşerilerimiz yapılan çalışmaları eski kaymakam bey zamanında günlük olarak siteden öğreniyorduk, ama şimdi en son siteye  Mayıs 2012 tarihinde atılmış olan bilgi hariç  hiç bir şey yok diye sitem ediliyor.

   MUDURNU GOV TR DAHA AKTİF OLMALI

Turizm ile adını Dünya ya duyurmaya çalışan Mudurnu ilçemizin resmi internet sitesi www.mudurnu.gov.tr daha fazla aktif olarak, güncel değişimleri, Daire Amir, Protokol listeleri ve güncellemelerin yanısıra, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,10 Kasım Atatürkü Anma veDini ve Resmi Bayram günleri ilei ilgili bilgilendirmeler buradan yapılmalıdır.

 

HER ŞEY MUDURNU İÇİN

 Mudurnu Haber sitesi olarak Mudurnu Kaymakamımızı ziyaret ettik ve görüş alışverişinde bulunmuştuk. Kişiliği ve güler yüzlü samimi davranışları özlediğimiz Kaymakam modelini bize kazandırdığını düşünüyorduk.  Mudurnu Haber Sitesi olarak , dobra dobra yazılarımız, Mudurnu ile ilgili gerçek haberlerimiz ve vatandaşımızın maddi ve manevi desteği ile ilçemize hizmet etmek istiyoruz. Tabiiki, hizmetler ortaklaşa hareket ile olursa daha fazla ses getireceğine sürekli inanan kesimdeniz.  Kendi başına yapılan icraat ve hizmetlerin çok fazla bir yarar getirmediği kanaatindeyiz.

Amaçımız Mudurnu ilçemizin daha güzel yarınlara hazırlanmasıdır. İnşaallah bize samimi ve içten davranışları ve  bu davranışlarından dolayı acele ederek  yazdığımız  ” Ben Böyle Kaymakam görmedim” köşe yazısı ters tepki yapmamış ve birileri tarafından  frenleme yapılmamıştır.

Güzel günler bizleri bekliyor…

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu –Beypazarı gezisi 1

Geçtiğimiz hafta Cuma günü akşamı Mudurnu Hacı Abdullahlar Konağında sohbet ederken, Konak işletmecisi genç kardeşimiz, gelin size yarın Kahvaltı ısmarlayayım diyor.  Ben ve Özgür Kardeşimde Güleryüzlü Genç işletmeci Kardeşimizi kırmamak için tamam deyip, saatlerimizi Sabah Ezanına ayarlayıp Mudurnu Yıldırım Beyazıt camiinde buluşuyoruz.

 

Sabah saat 6.20 civarları Camii çıkışında Osman Kardeşimiz aracına buyur ediyor. Mudurnu ilçe merkezinden geçiyoruz, meydanlarda in ve Üç harfliler cirit atıyor, Bizim Şeherliler den daha hiçbir eser yok.  Sadece Meydan dan geçerken bir ara gözüm Ahçı Raşit ağabeyin Tayfunların dükkanına takılıyor.

 

Tabiî ki bizim buralarda bir laf vardır, Akşam Yatmak bilmesiniz, Sabah kalkmak bilmesiniz!   Biride derki sabah kalksak ne olacak, zaten gelen giden mi var? 

Oda ayrı bir konu…

Biz Kahvaltı için Mudurnu dan hızla uzaklaşıyoruz, Aynalı kaya mevkiine geldiğimizde , Mudurnu’nun üzerinin bulutlarla kaplandığını görüyoruz. Nallıhan, Çayırhan derken saat 7.30 civarında Beypazarına iniyoruz.  Beypazarına ilk vardığımızda İlçeyi Kuş bakışı görmek için Hıdırlık tepesine çıkıyoruz.  Burada teyzeler sabahın ilk ışıkları ile tezgahlarını açmaya başlamışlar, bizlere güler yüz ve tatlı dilleri ile hitap ediyorlar ve bizlerde Osman bey Özgür Kardeşim ve ben Tezgahlarına bakınarak Sabah siftahlarımızı bırakıyoruz.

 

          BEYPAZARIN DA FATMA TEYZE ÇOK ÜN YAPMIŞ

Beypazarı’nda bir kahvaltı yeri varmış, ünü neredeyse Dünya’ya taşmış diyorlar.  Fatma TEYZE, buralarda çok meşhur kime sorsanız hemen tarif ediyor. Fatma Teyze nin kahvaltı mekânına varıyoruz, Güler yüzlü, yöresel Kıyafetleri ile bizi eşi ile birlikte karşılıyorlar. Mudurnu’dan geliyoruz diyoruz, daha bir seviniyorlar, Kahvaltı yapacağımızı ve Kahvaltı öncesi çevreyi dolaşmak istediğimizi belirtiyoruz.

 

Onlar bize kahvaltı hazırlarken Biz Beypazarı’nın Çarşılarını dolaşıyoruz. Saat 8.00 yaklaştı, bütün dükkânlarda Kepenk sesleri ve esnafın heyecanlı iş yeri açmalarına tanıklık ediyoruz. Çarşının ortasına Meşe kömüründe Çay keyfi yazılmış ve yanında duran dükkânların önlerini kaplayacak şekilde küçük iskemleler ve masalar var. Kendi kendimize mırıldanıyoruz, bizim Mudurnu’da böyle bir şey yapsan her gün kavga dövüş çıkar, dükkânımın önünü kapattın diye.

 

Bu sırada çay işletmecisi bizi görüyor ve buyur ediyor, soruyoruz nasıl böyle davranabiliyorsunuz, Çaycı biz arkadaşlarımıza hizmet veriyoruz, onlarında müşterileri bizim Masa ve Sandalyelerimizde oturuyor, her iki tarafta kazanmış oluyor.

Beypazarı Çarşısında sabahın erken saatlerinde dolaşırken Dükkânların teker, teker açıldığına tanık oluyoruz, bri dükkândaki ürünlere bakarken içeriden güleryüzlü bir bayan, buyur ediyor, Lütfen Beypazarı’mızın 80 katlı Baklavasını tadıverin, diyor. Osman Bey, bizim karnımız aç, kahvaltı yapacağız, daha sonra geliriz demesi ile birlikte,  Suluhan Gıdadaki Bayan Bizim Baklavamız Kahvaltı öncesinde yenirse şifa olur diyor ve biz Dükkâna giriyoruz. İçeride  Baklava dan, Dolma ya, Beypazarı Kurusundan, Baharat çeşitlerine varıncaya bir çok lezzet var.  İlgi ve alakadan çok memnun kaldık.

Tekrar, Beypazarı Fatma Teyze Kahvaltı Salonuna dönüyoruz. Bizim için Fatma Teyze, Süper bir Kahvaltı hazırlamış. Bu damak tadını başka yerde bulmak çok zor, biz kahvaltıları hazırlarken sevgimizi veriyoruz diyor, Fatma teyze…

Kahvaltı esnasında sohbet ediyoruz, Fatma teyze ye nasıl bu kadar ün yaptığını soruyoruz. Cevabı hazır, Güler Yüz, Tatlı dil, şeker kardeşim diyor.

Kahvaltı esnasında Osman Bey bir yeri arıyor ve aradan 5 dakika sonra Veysel USTA Mudurnu nun ustası geliyor. Tokalaşma faslından sonra bize eşlik ediyor.

Devamı Haftaya>>>> Mudurnu Haber de Aydın ÖZPELİT www.mudurnuhaber.com

Haftaya Beypazarı Konakları,Beypazarı Yaşayan Müze, Beypazarı Hamam Müze ziyaretlerinden görüntü ve anlatımlar.

Tabela Var Eğitim Yok

2009 yılında Mudurnu Belediyesinden  Dersane amaçlı Kiralanan Eski Belediye Düğün salonunun olduğu  binada Tabela var Eğitim yok.

Vatandaşlar, ilk başlarda gayet heyecanlı bir şekilde Eğitim verildiğini fakat sonradan ne oldu ise sessiz sedasız kaybolunduğunu ifade ederek,  Dersane Tabelasını görüyoruz, fakat binada herhangi bir Eğitimin görülmemesi Mudurnu için üzücü dediler.

www.mudurnuhaber.com

 

TOKİ BİNALARI ÇÜRÜK MÜ?

TOKİ BİNALARI ÇÜRÜK MÜ?

Mudurnu ilçesinde yapımı başlanan 144 daireden oluşan TOKİ konutlarında inşaat son hızı ile devam ediyor. Mudurnu ilçesi Musalla Mahallesinde birinci TOKİ konutları karşısında inşaa edilen konutlarda eksik malzeme kullanıldığı söylentisi vatandaşı tedirgin etti.
Resim hosting: YollaYap.com
 

Mudurnu ilçesinde 144 Ailenin Ev sahibi olması için Başbakanlık Toplu Konut idaresi Başkanlığının ihale ederek  SEÇ Yapı Firmasına verdiği  Toplu Konut inşaatlarında çalışmalar son hızıyla devam ediyor.

İnşaatlar bir taraftan devam ederken diğer yandan da Mudurnu merkezinde kimliği belirsiz kişi veya kişilerin bazı vatandaşları Telefon ile arayarak TOKİ konutlarında ilk yapılan bina göstermelik yapıldı, diğer binalarda  eksik malzeme kullanılıyor, buna biri engel olsun demesi üzerine tedirginlik yaşanıyor.

Konu hakkında Mudurnu Toki Şantiyesi Şantiye Şefi İrfan YEREL ile  Mudurnu Haber olarak bir görüşme yaptık.  YEREL, inşaatlarda çalışmaların devamettiğini ve Cami inşaatınada başlandığını ifade ederek, vatandaşlarımız gelip çalışmaları sürekli takip ediyor ve inşaatların hızlı gitmesinden ve bizlerin çalışmasından memnun kaldıklarını elirtiyorlar dedi.

BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU OLAMAZ

TOKİ Mudurnu şantiye Şefi İrfan YEREL , böyle bir şey söz konusu olamaz, neden böyle bir şey yapıldığını anlamıyorum , fakat  burada her gün gerekli kontroller  Müşavir Firmanın denetim kontrolörü tarafından yapılmakta olup, kullandığımız malzemeleri eksik veya fazla kullanma gibi veya değişik kullanma gibi bir lüksümüz yok, kullanılan malzemeler TOKİ nin onayladığı malzemelerden oluşuyor, kimse bu riske girmez, her kes rahat olsun , Mudurnulu ev sahipleri çok kullanışlı evlere sahip olacaklar dedi.

 TOKİ LER 2013 SON BAHARINA

Mudurnu 2.Toki konutlarını Müteahhit firma herhangi bir aksilik olmaması durumunda 2013  Temmuz ayında   Toki ye teslim edecek. TOKİ Mudurnulu vatandaşlara binaları herhangi bir aksilik olmazsa 2013  Ekim ayı veya Kasım ayı başında teslim etmesi planlanıyor.

 www.mudurnuhaber.com

 

Vekiller Mudurnu da Partililer ve vatandaşlar ile Bayramlaştı

Ak Parti Bolu Milletvekilleri Ali ERCOŞKUN ve Fehmi KÜPÇÜ ile birlikte Ak Parti Bolu İl Başkanlığı ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyet Mudurnu ilçesinde  Partililer ve vatandaşlar ile biraraya gelerek Bayramlaştı.

İlçelerde Parti Teşkilatlarını gezen heyet son olarak Mudurnu ilçesinde  Bayramlaşma için biraraya geldi.

Mudurnu ilçesindeki Bayramlaşma için biraraya gelen Vekiller, Partililerine ve vatandaşlara  yaklaşan yerel seçimler hakkında  bilgilendirmelerde bulunarak, yapılan hizmetleri vatandaşlara anlatmak ve bu yl hikayesine devam etmek gerektiği vurgulandı.

AK PARTİ BOLU İL BAŞKANI ÖMER SAYIN;  Birlik ve beraberliğe çok ihtiyaç var.

Bolu AK Parti İl Başkanı Ömer SAYIN Birlik ve Beraberliğe çok ihtiyaç var,  Mudurnu’yu yeniden kazanmamız lazım, Ak partinin Ak Partiden başka rakibi yok dedi. Sayın, Doğru yerde durmak lazım diyerek  katılımcılara  ince Mesaj verdi.  Sayın, Bolu nun tüm ilçeleri önümüzdeki yerek seçimlerde  AK Partili Başkanlar ile hizmete en iyi şekilde devam etmelidir, bunun içinde çalışmamız lazım dedi.

www.mudurnuhaber.com