Mudurnu’da Her yer Küçük Ev doldu ama…

Mudurnu’da Her yer Küçük Ev doldu ama…

Mudurnu ilçesi 2001 yılında  Mudurnu Tavukçuluk A.Ş nin İflası ile birlikte Tarihi ve Kültürünü arayarak, ilçede Turizm yapılmasına karar verildi.

O gün bu gündür ilçede 10 larca Kaymakam ve 3 Belediye Başkanı görev aldı. İlçenin Tarihi,Tursitlik ve Kültürel anlamda Turizme kazandırılması için çeşitli çabalar ve çalışmalar yapıldı.

MUDURNU’DA HER YER KÜÇÜK EV AMA…

Mudurnu ilçesinde Turizme hizmet etmesi amacı ile ilçenin çeşitli yerlerine  Küçük EV tarzı büfeler yerleştirildi. Yapılış amacının dışına çıkan  Küçük Evlerden bir tanesi MUDURNU HALK EKMEK büfesi  diğeri ise  Mudurnu Turizm Danışma bürosu tabelası ile Mudurnu’nun Turizmine eksi yönde hizmet ederken , diğer  diğer Büfelerde atıl  bir şekilde bekliyor.

Bu Küçük Evler tam manası ile Mudurnu’ya hizmet vermezken şimdi bir Küçük ev daha Mudurnu  Tarihi Yıldırım Beyazıt Hamamı yanına getirildi. Bu Küçük Ev in bazıları Bayanların Çocuk Emzirme yeri olarak kullanılacağını ifade ederken bazılarıda buranında MUDURNU HALK EKMEK satış yeri olarak kullanılacağını belirtiyorlar. Buranın nasıl bir amaçla kullanılacağı yakında netlik kazanacak.

Vatandaşlar Mudurnu’da bu kadar Atıl ve boş bekleyen Küçük Ev varken yeni bir Küçük Ev in tarihi binaların yanına getirilerek monte edilmesinin mantığını anlayamadıklarını ifade ettiler. Bazı vatandaşlar bu davranışın Mudurnu Belediyesinin HALK EKMEK satışını çoğaltarak Mudurnu’da Ekmek  Fırınları ile rekabet etmesinden kaynaklandığını belirttiler.

www.mudurnuhaber.com

 

 

400 BİN TL GERİ ÖDEMESİZ PARA İSTERMİSİNİZ?

Temiz Üretim Mali Destek Programı

Programın Amacı 

2010-2013 Doğu Marmara Bölge Planı vizyonunda belirtilen “Sürdürülebilir Kalkınmada MARKA Bölge Olmak” vurgusu doğrultusunda özellikle çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması gelişme ekseninin altına “çevresel koşulların iyileştirilmesi”, “çevresel kirliği önleyici projelerin desteklenmesi”, “yenilenebilir ve temiz enerji üretimi”, stratejik amaçlarının eklenmesi ile sürdürülebilir çevre hususunda Bölgenin ihtiyaçları plana yansıtılmıştır.

Bu program ile ulusal ölçekli strateji belgeleri ve bölge planında yer alan hedefler ile yukarıda ortaya konan tespitler temelinde, bölge rekabet gücünün artırılmasının en önemli aktörleri olan KOBİ’lere ve kar amacı güden kooperatiflere TEMİZ üretim konusunda geniş kapsamda destek sağlanması amaçlanmaktadır.

“Temiz Üretim Mali Destek Programı”nın genel amacı KOBİ tanımını sağlayan mevcut ve yeni girişimlerin, kar amacı güden kooperatiflerin üretim süreçlerinin gözden geçirilerek çevresel sürdürülebilirliğin artırılması, TR42 Düzey 2 Bölgesi’nin ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet gücünün artırılmasıdır.

Temiz üretimin tanımı ise şu şekildedir: Temiz üretim, bütünsel ve önleyici bir çevre stratejisinin ürün ve süreçlere sürekli olarak uygulanması ile insanlar ve çevre üzerindeki risklerin azaltılması olarak tanımlanmaktadır.

Öncelikleri

1. Atıkların kaynağında azaltılması,

2. Hammadde, su, enerji, kimyasal gibi kaynak tüketiminin azaltılması,

3.Ürün özelliklerinin değiştirilerek çevreye dost ürünlerin tasarlanması,

4.Yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimde kullanılması,

5. Atıklardan yüksek katma değerli ürün ve/veya enerji üretimi,

6. Endüstriyel Simbiyoz uygulamaları,

Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Tarafından Sağlanacak Mali Kaynak

Toplam kaynak tutarı 8.500.000 TL

Destek tutarı:  Asgari 30.000 TL ve Azami 400.000 TL

Destek oranı: Hiçbir destek, projenin toplam uygun maliyetinin % 25’inden az ve % 50’sinden fazla olamaz.

Kimler Başvurabilir?

KOBİ tanımını sağlayan mevcut ve yeni girişimler

Kar amacı güden kooperatifler

Başvuruların Alınması İçin Son Tarih

Başvuruların alınması için son tarih 08 Şubat 2013 saat 17.00’dır. Son başvuru zamanından sonra alınan başvurular, hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmayacaktır.

www.mudurnuhaber.com

“ELLERE VAR BİZE NİYE YOK VE TEVFİK TÜRESİN”

“ELLERE VAR BİZE NİYE YOK VE TEVFİK TÜRESİN”
Mudurnu haber sitemizin dikkat çektiği önemli bir konuyu açıyorum. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun, Kırsal Kalkınma (İPARD) Programı başvuruları 1 Şubat’ta başladı. Tarım Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurulu (TKDK) tarafından girişimciye verilen yüzde 50′lik hibe Kanatlı Eti üretiminde söz sahibi olan İlimiz ve genelinde bu tip bir uygulamadan neden yararlanamıyoruz?

Sebep Bolunun yanıltıcı istatistikî verileridir. Kalkınma planları çerçevesinde Türkiye bölgelere ayrılmış ve düzey 2 bölgesi olarak derecelendirilmiştir.
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova illeri TR42 bölgesidir. Bolu ilimiz hem TR42 bölgesindeki iller içerisinde, hem de Türkiye’nin 81 ili arasında, KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR TUTARINDA BİRİNCİ SIRADADIR.
Kocaeli ili sanayi gelişmişliği ve tabi doğal olarak ciro potansiyeli olarak hepimizin bildiği gibi en üst sırada.,
Düzce ilinde özellikle deprem sonrası çok iyi çalışılmış, AB fonları ve desteklerden en verimli şekilde faydalanmış, sanayisini ve ticaret potansiyelini geliştirmiş bir il.
Bolu Türkiye’deki beyaz et arzının %35 ini karşılayan bir il. Kişi başına aylık gelir 2011 yılında 7.500 TL olarak açıklandı. Bunun tamamı beyaz et sektöründen geliyor değil. Yine 2011 verilerine göre bankalardaki mevduat hatırladığım kadarıyla 970 milyon TL (eski değer ile 970 trilyon) . Bunun sadece 170 milyon TL si şirketlere ait dönen mevduat idi. Geri kalanı yastık altı yani..!!! Rakamları yüzeysel hatırlıyorum.
İşte maalesef bütün bunlar Kalkınma Planları çerçevesinde verilen desteklerden faydalanmamıza engel teşkil etmektedir.

Yatırım yapan yok. Yastık altı garanti. Yatırım yapanlarında bu desteklerden faydalanılamadığı için diğer bölgelerdeki rakiplerine göre rekabet şansları azalıyor. Bu bahsettiğim konu sadece tarım ve hayvancılık alanında değil sanayi ve endüstri konusunda da böyle.
Aslında dengesiz bir gelir dağılımı da söz konusu.. Tavukçuluk sektöründe daha 60 lı yıllarda Amerika’da bile yokken, Bolu da Sn. Tevfik Türesin sayesinde sözleşmeli üretim modeli uygulanmış ve on binin üzerinde aile yıllarca gelir elde etmiştir. Bugün bu kümeslerin birçoğu boş diye biliyorum. Büyük potansiyelli çiftlikler mevcut. Taa Erzurum’dan gelip Mudurnu’da kümes için 50–60 dönüm arazi arayanları biliyorum.
Zaten küçük üretici bu desteklerden faydalanabilecek imkânlara maalesef sahip değil. Çünkü % 50 hibeye % 50 eş finansman gerekiyor. Bu eş finansmanı kredi kullanıp sağlamak zorunda. Ama, karşılığında gösterebileceği belki üç beş dönüm arazi. O da belediye sınırları dışında olunca zaten bankalar teminata kabul etmiyorlar.
Artık, turizm, tarım hayvancılık ya da sanayi konusunda Bolu yönünü belirlemelidir. Kalkınma sadece il bazında düşünülemez, ilçeler ve köyler ile birlikte düşünülmelidir. Ama biz sürekli ilçelerden büyük şehirlere göç veriyoruz. İlçelerde yatırım yapılmıyor çünkü ilçelere yapılan tesislerin arazi değeri yok, eleman bulmak sıkıntılı, lojistik sıkıntılı. Turizm yatırımları konusunda, işletilen ya da kurulacak olan tesisler ile ilgili endişeler söz konusu. Bir kaç kişinin şahsi çabası ile bir yere varılamıyor.

Ama yine de özellikle ilçelere ve köylerimizi yatırım yapılmalı, yastık altı para ticaret yoluyla, yatırım yoluyla piyasa da dönmeli. Potansiyelimiz ortaya çıkmalı ki ilimize verilecek desteklerin verimliliğinden ve değer artışından, emin olunduktan sonra arkası gelir. Bu konuda değerli temsilci ve yöneticilerimizin de üzerlerine düşeni yaptıklarına ve yapacaklarına inanıyorum.
Bu vesile ile bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum ;
Sn. Tevfik Türesin 19. Dönem milletvekili olduktan sonra 1993 yılı Bolu’nun yatırım yılı olmuş, Cumhuriyet tarihinin en büyük devlet yatırımları yapılmıştır.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi: 34 milyar TL. (ödeneğinin bir kısmı değerli Bolu büyüğümüz Sn. İzzet Baysal’ın kurduğu vakıf tarafından bir kısmı da devlet tarafından karşılanması planlandığı halde, bir önceki hükümet zamanında ödenek çıkmadığından yarım kalan inşaat için bizzat kendisi iki gün maliye bakanının kapısında bekleyerek bu ödeneği çıkarttırmış ve üniversite binasının açılmasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca kanunen bu üniversiteye şahıs ismi verilmesi yasak olduğu halde kanun değişikliği için mücadele vererek Türkiye’de bir ilki başarmış ve üniversite isminin İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ olmasını sağlamıştır)

İl Bayındırlık Müdürlüğü: 9 milyar TL
Karayolları (Yapım, bakım, onarım) : 196 milyar TL
Karayolları Otoyol Yapımı: 696 milyar TL
Bolu Tüneli (Tamamı 6 Trilyon) : 1.100 milyar TL
Köy Hizmetleri Müdürlüğü: 65 Milyar TL
Milli Eğitim Müdürlüğü: 170 milyar TL
Orman Bölge Müdürlüğü: 19 milyar TL
Or-Köy Baş Müdürlüğü: 20 milyar TL
Özel İdare Müdürlüğü: 16 milyar TL
İl Sağlık Müdürlüğü: 43 milyar TL,
Gençlik Spor İl Müdürlüğü: 4 milyar TL
PTT Başmüdürlüğü: 180 milyar TL
TEK müessese müdürlüğü: 52 milyar TL
TOPLAM: 2 Trilyon 604 milyar TL.

Ve bu devlet yatırımlarının gerçekleşmesine milletvekili kimliği ile katkılarının yanında yaşamı boyunca kendisini doğduğu Bolu’ya adamış ve YATIRIM YAPMIŞTIR. Şahsi gayretleriyle, halen çalışmakta olan, Mudurnu Tavukçuluk, Gentaş, Bolpat, Seben Süt fabrikalarını ilimize kazandırmış, büyük baş hayvancılığın bölgede gelişimi ve köy yaşamının devamlılığı için mısır silajı yem bitkilerini ekerek çiftçimize örnek olmuştur. Yine bu işletmeler sayesinde dolaylı yollardan irili ufaklı pek çok işin kurulmasına vesile olmuştur. DEVLET İMKÂNLARINI KULLANMADAN KENDİ ÖZ KAYNAKLARI VE HALKTAN ORTAKLIKLARLA YATIRIMLAR YAPMIŞTIR. İsteyen istediği yerlerden bu bilgilerin doğruluğunu teyit edebilir. İleri görüşlülüğü ile tarım ve hayvancılığın büyüyüp gelişmesi için önce tabanın yani üreticinin desteklenmesi gerektiğini meclis konuşmalarında sürekli dile getirerek bu politikaların üreticilerin lehinde gelişmesi için azami gayreti göstermiştir.
İleri görüşlülüğü ile Mudurnu’nun eğitim göçünü önlemek, sanayinin ara teknik elaman ihtiyacını karşılamak için kendi arsasını verip inşaat tahsisini çıkartıp çok amaçlı Endüstri Meslek Lisesi formatında ülkemizin 2.büyük okulunu yaptırmıştır. Maalesef bugün bu bina YİBO olarak hizmet vermektedir. Oysaki amacına uygun hizmet ediyor olsa idi, bugün Mudurnu’ya Göynük’ten, Nallıhan’dan, Seben’den, Taraklı’dan hatta diğer uzak ilçeler ve Bolu Merkezden Mudurnu’ya öğrenci gelecek, hatta aileleriyle birlikte geleceklerdi.
Bunun yanında kendisinin de söz etmekten hiç hoşlanmadığı “hayır gizli olur, gösteriş için yapılmaz, unutulur hatırlanmaz hatırlattırılmaz” dediği, başkalarından duyduğum hayırseverlik faaliyetlerini yazmak istemiyorum.

Bildiğim ve istediğim bir tek şey var. O da Sn. Tevfik Türesin’in örnek alınmasıdır. Ömrünü verdiği değerleri kaybetme riskine rağmen MEMLEKETİME YATIRIM demiştir. Ha bu arada “koca Mudurnu Tavukçuluk niye battı? Diyenleri duyar gibiyim. Bana 2001 krizinde batan binlerce firmanın neden battığını, ya da bu gün koca koca ülkelerin neden battığı sorusunun cevabını versinler ki istedikleri cevaba ulaşsınlar. Kulaktan dolma bilgiler ve dedikodular ile değil araştırıp rakamlar ve belgelerle konuşulsun lütfen. Yapılamıyorsa da konuşulmasın. Zira dinimiz gözle gördüğünüze bile en az iki şahit ister. Kaldı ki Sn. Tevfik Türesin’in katkılarıyla bu gün Türkiye de ve Bolu da beyaz et sektörü bu kadar gelişmiş ve yaptığı yatırımlar halen çalışmakta, binlerce insan istihdam edilmektedir. Bunları sadece Türesin ailesi ve Mudurnu Tavukçuluk için söylemiyorum. Bugün Mudurnu’da ya da Bolu da üretim yapan, istihdam sağlamış, yatırım yapan herkes için söylüyorum. Laf, dedikodu, kavga, değil çözüm üretilmelidir. Rakamlar ile, net ve kesin bilgiler ile hareket edilir ve doğru politikalar üretilir ise bölgenin destek almaması, nufus göçü, dengesiz gelir dağılımı ve benzeri bu sorunlar %50 çözülmüş olur. Geriye sadece uygulamalar ve başarı kalır.
İnşallah Mudurnu’muz , diğer İlçelerimiz ve BOLUMUZ layık olduğu değere ve güzel olan ne varsa her şeye bir gün gelir kavuşur…….
Herkese Saygılarımla Selam Ederim….

Uğur TÜRESİN Mudurnu Haber www.mudurnuhaber.com