Bolu’da iki dakika arayla iki deprem!.

Bolu’da iki dakika arayla iki deprem!

Bolu’da iki dakika arayla 3,8 ve 4 büyüklüklerinde iki deprem meydana geldi.

Başbakanlık Afet ve  Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 05.30’da merkez üssü Bolu olan 3,8 büyüklüğünde yer sarsıntısı kaydedildi.

Bu  deprem den iki dakika sonra merkez üssü yine Bolu olarak tespit edilen 4 büyüklüğünde bir sarsıntı daha oldu.

İlk depremin yerin 8 kilometre, ikincisinin 5 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirlendi.

Deprem  Bolu genelinde hissedilirken Mudurnu ilçemizde hissedilmedi.

Kaynak: A haber

www.mudurnuhaber.com

Sakin şehir dediksede Her şeyi Bedavaya veriyoruz demedik

Sakin şehir dedikse de Her şeyi Bedavaya veriyoruz demedik !

İlçemiz geçtiğimiz aylarda sakin Şehir ünvanını aldı. Gerek yerelde gerekse  Türkiye medyasında  bazı  Gazetelerin Hafta sonu eklerinde bu konu işlendi.

Metropol şehirde yaşayan lar ve haberleri gerek  Gazetelerden okuyanlar gerekse inetrnet  Medyasını okuyanlar gidip bakalım şu Mudurnu ya fazla kalabalıklaşmadan yatırım yapalım kalabalıklaşıncada  2 misliye satarız düşüncesi ile düştüler yollara…

 

Mudurnu da  satılık Evler ve konaklar 25 bin 30 bin tl arası  

Çay 50 kuruş

Ekmek 50 Kuruş

Su Bedava

Çorba 1 Tl

Tas Kebabı 2.50 tl

Fasulye 1.50 tl 

Helva ikram

Çay İkram

Salata ikram :) 

 

Ooooo ne kadar ucuzmuş burası diyenler  birde Menünün dibine baktıklarında meğer bu fiyatlar Askeriye  Garnizon fiyatıymış :)

Yahu sakin şehir dediysek gelin bizi öldürün demedik !

Her hizmetin bir bedeli olmalı evet ama birde hizmet edenlerin maaliyetlerine bakıp eleştiri yapmakta fayda görüyorum.

 

Hizmet sektörü zor bir sektör haftanın sadece 2 günü çalışacaksın ondada gelen müşteriler neredeyse  size geldik deyip üzerine para isteyecekler.

Tabiiki bunun yanında ilçemize gelip hem hizmetlerden hemde insanımızın güleryüzlü ve cana yakınlığından çok memnun kalmış  misafirlerimizde  var elbet.  Burayı çok sevdik tekrar gelecegiz , fiyatlar gayet uygun diyorlar.

Hizmet sektöründeki arkadaşlarımız Mudurnu adına yapabilecekleri her fedakarlığı zaten yapıyorlar, Turizm adına  başka ne gibi artılar geliştirebilirizi ise   Mudurnu Kent Meclisi araştırma yapıp yönetime sunumlar hazırlamalıdır.

 

Mudurnu Turizm de mutlaka ABANT ı kullanmalı ve gelen Turistlere ilçede farklı ve alternatif  vakit geçirebilecekleri ne gibi sunumlar yapılmalı bunlar planlanmalıdır.

 

Kalın sağlıcakla

Aydın ÖZPELİT 

 

1 MAYIS 2018

www.mudurnuhaber.com

 

Bolu TSO Komitesinde Mudurnu Farkı

TSO’DA YENİ DÖNEM MESLEK KOMİTELERİ TOPLANTILARI BAŞLADI

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası’nda 1 Nisan’da yapılan seçimler sonrası önümüzdeki dört yıl süreyle görev yapacak olan meslek komiteleri ilk toplantılarını yapmaya başladı.

Ticaret ve Sanayi Odası’nın 15 meslek grubunda 1 Nisan’da gerçekleştirilen Meslek Komitesi ve Meclis üyeleri seçimleri sonucu işbaşı yapan meslek komitelerinde ilk toplantılar, 8, 12 ve 15. komitelerde üyelerin katılımıyla yapılarak görev dağılımları gerçekleştirildi.

Gıda üreticilerinin yer aldığı 8. meslek grubuna ait meslek komitesinin toplantısı, komite üyeleri Mustafa Özkoparan, Oktay Türk, Yücel Yılmaz, Hasan Namdar, Yavuz Ekinci, Muazzez Büyükarmutçu ve İsmail Vardur’un katılımıyla yapıldı. Toplantıda komite üyeleri arasında yapılan seçim sonucunda komite başkanlığına Yavuz Ekinci, yardımcılığı görevine ise Yücel Yılmaz seçildi.

Taşımacılık firmalarının yer aldığı 12. meslek komitesi, komite üyeleri Hakkı Fidan, İlhami Kesen, Aydın Afacan, İlhami Güngör ve Ertaş Turgut’un katılımıyla toplandı. Yapılan seçimde Komite başkanlığı görevine İlhami Kesen, yardımcılığına ise Aydın Afacan seçildi.

Kuyumcu, optik, saat vb. iş kollarında yer alan firmaların bulunduğu 15. meslek komitesinin toplantısı ise Komite üyeleri Fatih Yamaner, Vedat Yardemir, Güler Burkucu, İhsan Sarıkaya ve Mehmet Demir’in katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda yapılan seçimde Komite Başkanlığına Vedat Yardemir, yardımcılığına ise Güler Burkucu seçildi.

Ticaret ve Sanayi Odası meslek komiteleri, 5174 sayılı Kanun uyarınca aylık olarak yapacakları toplantılarda kendi meslek gruplarının gündemindeki konular hakkında görüş alışverişinde bulunacak, ayrıca gruplarında yer alan üyelerin sorun, talep ve beklentileri ile ilgili Oda Meclisi ve Yönetim Kurulu ile üye grupları arasında bir köprü işlevi üstlenecek.

 

www.mudurnuhaber.com

Bu gece Ramazan ayının müjdecisi Berat Kandili…

Bu gece Ramazan ayının müjdecisi Berat Kandili…

Bu gece Ramazan ayının müjdecisi Berat Kandili…

Euzü billahi mine ş-şeytani r-racîm Bismillahi r-rahmani r-rahîm

Ey Bizleri varlığa erdiren,

Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran,

Güzeller Güzeli Rabbimiz!

Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

Kainatın İftihar Tablosu peygamber efendimize Sonsuz salât ü selam olsun.

Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek berat ve gufran gecesinde bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:

1. YA İLAHE L-ALEMİN!

Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek berat gecesinde bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. icabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!

2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ!

Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.
Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü ve t-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. ibadet ü tâat kültür televvünlü.. duygular, düşünceler fantezilere emanet.. mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya rabbi!

3. YA RAB!

Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.

4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!

Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep “Gelin, gelin” diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur “Biz de geldik” diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya rabbi!
Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır.. ya Rabbi
lisanlarımızı yalandan, gıybetten, Senin sevmediğin,
hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle..
kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!
Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle..
niyetlerimizi ihlaslı kıl
ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!

6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!

Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık, havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.

7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!
Şu mübarek berat gecesinde binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki! Sen her şeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.

8. EY YÜCELER YÜCESİ!

Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin, dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama, mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve hülyalarıekonomive refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç, kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre… Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.

9. EY RAB!

Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur müfettişi.. yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece; adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi bir şey; vefa Kafdağı nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.
Bütün bunlara rağmen ya Rab! , bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz. Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!
Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar.

10. EY RAB!

Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. iç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.

11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!

Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca günahkarın affedileceği bu mukaddes berat gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.

Ey yüceler yücesi!

Efendimiz Hazreti Muhammed e,

Muallâ aile efradına

ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden

dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya rabbi!..

amin amin amin

velhamdü lillahi Rabbil alemine l-fatiha

www.mudurnuhaber.com

 

Bolu’lu Nohut’u, Nohut Bolu’yu Sevdi

Bolu’lu Nohut’u, Nohut Bolu’yu Sevdi

Bolu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Alternatif Ürün Yetiştiriciliğini geliştirme çalışmaları kapsamında Bolu İli Özel İdaresi destekli 4100 kg sertifikalı nohut tohumunu düzenlenen tören ile dağıtıldı.

Bolu Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğündeki dağıtıma, İl Genel Meclisi Başkanı Yaşar YÜCEER, Bolu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İzzet MURAT, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı KÖSTERELİ, daire amirleri, kooperatif yetkilileri, şube müdürleri ve çiftçiler katıldı.

 

Törende konuşan Bolu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İzzet MURAT;

“Bolu’nun tarımı için sizlerle birlikte çalışacağız. Elimizden gelen ne varsa birlikte yapmaya çalışacağız. Sizlerin de ilgisi, alakası, isteği, talebi bizler için sevindirici.  Mantıklı uygun mevzular çerçevesinde tüm talepleriniz konusunda bizler elimizden geleni yapacağımızı taahhüt ediyorum.

 

Bizim sektör zor bir sektör, hava iyi olsa sıkıntı yaşıyoruz, hava kötü olsa sıkıntı yaşıyoruz. Direkt iklimden etkilenen sektörlerin başında geliyoruz. Ayrıca yoğun iş gücü isteyen bir sektör. Bedenen güçlü olmak ve çalışacak durumda olmak lazım. Maalesef köylerimiz genç nüfus açısından azalıyor. Biz de bu amaçla bakanlık olarak ve İl Müdürlükleri olarak farklı desteklerle insanların kırsalda kalmalarını sağlamaya çalışıyoruz.

Şu anki projede, dağıtacağımız bakliyat tohumu da bunlardan bir tanesi. Bu gibi desteklerle kırsalda kalalım, gelir seviyemizi arttıralım, birim alandan daha fazla verim alalım. Ürettiğimiz ürünü satabilelim. Ürettiğimiz ürünün yerine farklı ne olabilir? Düşüncesi ile nohut üretimini geliştirme projesini arkadaşlarımız başlatmışlar. Özel idareye sunmuşlar, sağ olsunlar özel idaremiz de uygun görmüşler ve 20 bin TL bir para ayrılmış nohut için. 35 bin TL’de üreticilerimizin katkılarıyla 55 bin TL’lik bir nohut tohumu aldık. Neden nohut? Genel itibariyle kurak iklimde yetişen baklagillerden. Bolu ilimiz coğrafi konumu itibariyle yağış rejimi yüksek. Ancak burada yapılan deneme ekimlerinde verim alınmış ve ederi de klasik bazı ürünlere göre yüksek. Umuyorum ki Bolu ilimize ve üreticilerimize hayırlı olacaktır. Toprak verilen emeğin karşılığını her daim vermiştir” dedi.

 

Sonrasında söz alan İl Genel Meclisi Başkanı Yaşar YÜCEER;

“Bu tür projelerde biz il genel meclisi olarak imkanlar dahilinde destekliyoruz. Buradaki temel hedefimiz şu; köye, köylümüze, vatandaşımıza örnek olacak, model oluşturacak projeler. Burada dağıtılan nohut bugün için 4 bin 100 kilo. Hedeflenen rakam 80 ton. Yani bire yirmi hedeflenmiş. Burada hem tarım il müdürlüğümüze, ilçe tarım müdürlüklerimize, ilgili teknik elemanlarımıza ve bu nohut tohumunu alıp köyünde tarlasında ekecek vatandaşlarımızın ciddi sorumluluklar düşmektedir. Biz bunu örnek olsun diye dağıtıyoruz. Başarılı örnekler başarılı üretimin önünü açacaktır. Gelecekte Bolu için belki bir marka olacak ciddi gelir elde edeceğimiz bir ürün olacaktır”     dedi.

Bu proje kapsamında;

Merkez İlçemizde           40 çiftçimize      1950 kg

Gerede                               2 çiftçimize      200 kg

Göynük                                            1 çiftçimize       100 kg

Mudurnu                           20 çiftçimize    950 kg

Mengen                              2 çiftçimize      350 kg

Seben                                 3 çiftçimize      150 kg

Yeniçağa                             3 çiftçimize      400 kg   tohumluk verilecektir.

 

4100 kg tohumluk bedeli 55.000 TL olup bu bedelin 20.000 TL’si İl Özel İdaresi, 35.000 TL’si çiftçilerimiz tarafından karşılanacaktır.

4100 kg tohumluk ile yaklaşık 410 dekar alanda ekiliş gerçekleştirilecektir.

İlimizde 2013 yılından beri alternatif ürün üretim ve yaygınlaştırma çalışmalarında ülke ortalaması üzerinde verim alınmış olup bu proje ile 80 ton nohut üretimi hedeflenmektedir.

 

Kaynak: Çiftlik Dergisi

www.mudurnuhaber.com

 

 

Mudurnu da bir Ev yandı

Mudurnu da bir Ev yandı

Mudurnu ilçemizde sabah saatlerinde çıkan yangında bir ev yanarak kullanılamaz hale geldi.

Mudurnu ilçesi Hızırfakı mahallesinde  sabah  gün ışıması ile birlikte başlayan Ev yangınında 1 ev kullanılamaz hale gelirken evde yaşayanlar komşuların yardımı ile dışarı çıkartıldı.

Mudurnu itfaiye ekipleri Yangının çevreye sıçramaması için  yoğun çaba harcadı.

 

Sabah namazı için uyanan  ve evde kendi başına yaşayan Esat KÖKDEN  ( 92 ) evdeki yangını fark etti ve kendi çabası ile söndürmeye çalıştı. O anda çevrede yaşayan ve Suriyeli oldukları  belirtilen 4-5 kişi evin yandığını farkedip içeriye girerek Yangını kendi imkanları ile söndürmeye çalışan amcayı evden dışarıya çıkarttıkları belirtildi. Ev tamamen yanarken çevreden gelen vatandaşlar eğer amca evden çıkarılmasa idi  kötü sonuçlar doğabilirdi açıklamasında bulundular.

 

www.mudurnuhaber.com

 

Erken seçim 24 Haziran 2018 de

Erken seçim 24 Haziran 2018 de 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken seçim çıkışı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüştükten sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye’nin 24 Haziran’da erken seçime gideceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken seçim çağrısı yapan MHP Lideri Bahçeli’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. 30 dakika süren görüşme sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan basın açıklama yaptı.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Bugün MHP Genel Başkanı Bahçeli ile oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Bahçeli ile daha önce de çeşitli defalar bir araya gelerek ülkemizle ilglii iç ve dış gelişmeler üzerinde görüş alışverişinde bulunmuştuk. Bugün de oldukça geniş yelpazede istişare ettik. Bahçeli’nin teklifini de değerlendirme fırsatı bulduk. 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması siyasette de yeni bir dönemin miladıdır. Darbe gecesi gösterilen kahramanlık asla unutulmayacaktır. 7 Ağustos 2016’da Yenikapı’daki büyük miting ise milletin siyasetçilere verdiği mesajı net bir şekilde ortaya koymuştur. 16 Nisan halkoylamasına giden süreçte bu yol da ortaya çıkmıştır. Yönetim sistemi değişikliğini Bahçeli’nin ön açmasıyla hayata geçirme imkanı bulduk. Anayasa değişikliği ilk seçimlerden sonra yürürlüğe girecektir.

Kaynak: A haber

www.mudurnuhaber.com

 

Sakin Şehir Mudurnu ve Turizm

Sakin Şehir Mudurnu ve Turizm

Mudurnu ilçemizin 2001 krizinde yaşadığı Ekonomik problemler nedeni ile kendine yeni bir yol çizerek  neler yapılabilir ? Genç Göç akını nasıl durdurulur ? Turizm  mi yoksa Tarım mı ? Yoksa Tekstil mi yapılsın tartışmaları defalarca toplantılarda  tartışıldı.

 

Her toplantıda bir Buğday tanesi kadar yol alınmadığı katılımcılar tarafından defalarca söylendi. Söylendikçede  denildiği gibi hiç bir şey olmadı , yapılamadı. Sadece günü gün ettik ve bazı etkinlikleri sadece kendimiz yapıp , sadece kendimiz eğlendik.

 

PEKİ ŞİMDİ NEREDEYİZ ?

Şimdi Mudurnu olarak artık dibe doğrumu gidiyoruz yokuş yukarımı çıkıyoruz belli değil ?  Her kes bir yerinden tutuyor işin inşaallah böyle gidişat ile  iyice kopmalar yaşanmaz. Aslında benimde köşe yazılarımda geçmiş yıllarda anlattığım gibi  ilçenin tek kurtuluşu siyasi kimliklerden sıyrılıp bir köşeye atılıp hep birlikte Mudurnu için neler yapılabiliri planlayıp harekete geçmektir. Aslında bunlarda denendi diyebilirsiniz ve haklısınızda  !

 

Sene 2001 Mudurnu Platformu adı altında  rengarenk  bir oluşum  vardı, heyecanda vardı ama  heyecanın  maalesef devamı bir türlü getirilemedi, kimileri siyasi düşündü kimileride Ticari düşündü ve yürümedi. Aynı Mudurnu Platformu İstanbul da yaşayan Mudurnulular tarafından yeniden canlandırılmak istendi, onlarda çok heyecanlıydılar çünkü Mudurnu dışında yaşıyorlar ve gezen gören ve yaşayan kişilerden oluşan yönetim bir heyecan ile  Mudurnu’ya neler katabilir diye kolları sıvadı. Her zamanki hezeyana yine uğradık. Şu anda  onlarında heyecanının bittiğini üzülerek görüyorum, sebebini ise bilmiyorum. İnşaallah yine  ve yeniden toparlanıp Mudurnu için Projelerini sunarlar.

 

NE YAPMALIYIZ?

Yapılacak şey aslında çok basit ama bir türlü başarılamıyor, bunu herkes  biliyor ve konuşuyor ama iş icraata geldimi maalesef başarıya ulaşılamıyor. Yapılması gerek  her kesimden kişiler elini taşın altına koyup Mudurnu için neler yapabilirizi konuşmayıp daha önce keşif edilen konuları  ele alarak  görev dağılımı yapıp bir an önce harekete geçmelidir.

Vakit çok çabuk akıp geçiyor, Mudurnu çok şeyler kaybetti ve kaybetmeyede devam ediyor, sebebi ise kısır çekişmeler artık bunlara son verilmeli ve ileriye bakılmalıdır.

Mudurnu yeni bir heyecanı yakalamalıdır, ama bu heyecanı sadece tek bir kurum kendi başına yakalayamaz , içinde yaşayan bireylerinde çorbada tuzu bulunması için birlikte hareket etmek en akıllı çözümdür.

 

Hayırlısı diyelim.

 

Mudurnu’dan selam ve saygılarımla

 17 Nisan 2018 Salı 21.30 Mudurnu /Bolu

Aydın ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

Genç Çiftçi Hibe Başvuruları Ne Zaman Bitiyor?

Genç Çiftçi Hibe Başvuruları Ne Zaman Bitiyor?

Genç Çiftçi Hibe 2018 başvuruları 2 Nisan tarihinde başladı.

Genç Çiftçi Hibe başvuruları başladı. 2 Nisan tarihinde başlayan genç çiftçi projesine başvuru şartları neler? Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı TİGEM’e yapılacak olan başvurular 2017 yılında da alınmıştı. 2018 genç çitçi projesine devam edilecek. Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın verdiği sürpriz açıklama ile genç çiftçilere 30 Bin TL’ye kadar devlet desteği verileceği açıklandı.

Başvurular Ne Zaman Sona Erecek?

Genç çiftçi projesi 2018 başvuruları 2 Nisan itibari ile TİGEM’e alınmaya başlandı. Son başvuru tarihi ise 30 Nisan 2018 tarihine kadar devam edecek. gencciftci.tarim.gov.tr adresi üzerinden ön başvuru yapılacak. Adayların istenilen belgeleri hazırlayıp, bulundukları ilde ya da ilçede tarım müdürlüklerine yapmaları gerekmektedir.

Başvuru Şartları Neler?

Kırsal kalkınma desteği kapsamında genç çiftçilere verilecek olan destek için adayların bazı şartlara uygun olmaları istenilmektedir. Başvuru yapacak olan adaylar; T.C. vatandaşı olmaları, En az 18 yaşını doldurmuş olmaları, En fazla ise 41 yaşından gün almamış olmamaları istenilmektedir. Eğitim şartlarında adayların okur-yazar olmaları istenilmektedir. Ayrıca başvuru yapacak olanların ücretli çalışmış olmamaları herhangi bir örgün eğitim veren okullarda eğitimine devam ediyor olmamaları, vergi mükellefi olmamaları, askerlik görevine devam ediyor olmamaları, herhangi bir cezadan dolayı cezai hükümlülüğünün devam ediyor olmaması ve denetimli serbestliğinin devam ediyor olmaması gerekiyor.

Kaynak: TARIMDANHABER

www.mudurnuhaber.com

Muz yemek nükleer santralden daha tehlikeli

Muz yemek nükleer santralden daha tehlikeli

Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin temeli Mersin’de atıldı. Nükleer enerjiyle ilgili endişeler de dillendirilmeye başlanırken, nükleer reaktörün yaydığı yıllık radyasyon, bir muz yediğinizde aldığınız radyasyona eşit olduğu belirtildi.

Nükleer fisyon, kütle numarası çok büyük bir atom çekirdeğinin parçalanarak kütle numarası daha küçük iki çekirdeğe bölünmesi olayıdır. Bu reaksiyonlarda uranyum gibi radyoaktif elementler kullanılır. Nükleer fisyon sırasında, atom çekirdeğine çarpan nötron, çekirdeği ikiye böler ve ısı ve radyasyon formunda enerji açığa çıkar. Bu süreçte serbest kalan nötronlar başka uranyum atomlarına çarpar, bu atomların çekirdeği de parçalanır ve süreç bu şekilde kendini tekrar eder. Buna zincirleme nükleer reaksiyon denir.

UÇAKTAKİ RADYASYON DAHA FAZLA
Bu reaksiyon, nükleer reaktörlerde istenilen ısının kontrollü bir şekilde elde edilmesinde kullanılır. Isı ile buharlaştırılan su, türbinleri döndürür ve böylelikle elektrik elde edilir.

Nükleer enerji, radyoaktif elementler aracılığı ile elde edildiği için, çevreye radyasyon yaydığını ve bunun tehlikeli olduğunu iddia edenler vardır. Oysa bu iddia yanıltıcıdır, aslında çevremiz hali hazırda radyoaktif elementlerle doludur ve bunların etkisi reaktörlerin yaydığı radyasyondan fazladır.
Nükleer reaktörün yaydığı yıllık radyasyon, bir muz yediğinizde aldığınız radyasyona eşittir. Muz, radyoaktif potasyum izotopu K40 içerir. Bir nükleer santralin yaydığı radyasyon, yaygın kanaatin aksine, eşit derecede enerji üreten kömür yakan termik santrallerden 100 defa daha azdır. Doğada bulunan kömür, doğal olarak toryum ve uranyum içerir. Bu radyoaktif elementlerin konsantrasyonu kömür yandıkça artar ve uçan küller aracığı ile çevreye yayılır. Ülkeler arası yapacağınız bir uçuşta maruz kalacağınız radyasyon, santralin bir yılda yaydığı radyasyonun 200 katıdır. Yani nükleer santrallerin yaydığı radyasyondan korkmak için hiçbir gerekçe yoktur.

Bazıları nükleer reaktörlerin atom bombası gibi patlayabileceğini, dolayısıyla bu reaktörlerden kaçınılması gerektiğini söyler. Bu tam anlamı ile saçma bir iddiadır. Atom bombası özel maddeler içerir ve büyük patlama etkisi yaratmak için bunların özel bir şekilde imal edilmesi gerekir. Nükleer reaktörlerde bu materyaller bulunmamaktadır.

Bazı çevreciler nükleer enerjinin çevreye zararlı olduğunu söyler. Bu da yanlıştır. Nükleer reaktörler, termik santrallerin aksine sera etkisi yapan CO2 gibi gazlar yaymazlar. Dolayısıyla nükleer enerji, küresel ısınmaya yol açmaz. Ayrıca nükleer enerji, diğer enerji türlerine göre çok daha az alana ihtiyaç duyar, bu da çevre ve doğal yaşamı diğer enerji türlerine göre daha az etkilediği anlamına geliyor.

YA ÇERNOBİL VE FUKUŞİMA?
Peki, Çernobil ya da Fukuşima kazaları, bize nükleer santrallerin tehlikeli olduğunu göstermedi mi? Hayır. Bugüne kadar 33 ayrı ülkede çalışan nükleer reaktörlerin toplam çalışma süreleri 17 bin yılı buluyor. Bu 17 bin yıllık toplam çalışmada sadece üç tane nükleer reaktör kazası oldu, bu da ortalama 6 bin yılda bir kazaya denk geliyor.

Bu üç kaza şunlar: Three Mile Adası (ABD 1979), Çernobil (Ukrayna 1986), Fukuşima (Japonya 2011). Bu üç kazadan sadece Çernobil, 56 kişinin ölümüne yol açtı, diğer iki kazada ölen olmadı. Çernobil’den açığa çıkan radyoaktif elementlerin ne kadar kanser vakasına yol açtığı tartışmalı. En abartılı hesapla bu 9 bin kişiyi bulabilir. Bu abartılı hesaba kurtarma operasyonlarında ölenleri katsak bile, hidroelektrik santrallerde ölenlerin sayısı, nükleerlerin 16 katını bulabiliyor. Zira baraj çökmeleri ciddi su baskınlarına yol açabiliyor. Örneğin 1975 yılında Çin’deki Banqiao Barajı kazası tam 171 bin kişinin ölümüne yol açmıştı. Termik santrallerden ölenlerin sayısı ise nükleerin tam 1.100 katı. Üstelik yol açtığı çevre kirliliğinin sonuçları henüz tam ortaya çıkmış değil.

Nükleer enerji, en temiz enerji kaynağı olarak görülen rüzgar türbinleri ve güneş enerjisi panellerinden bile daha az ölüme yol açıyor. Rüzgar panellerini takarken ya da türbinlere bakım yaparken ölenler ele alındığında, güneş enerjisi nükleerin beş, rüzgar enerjisi nükleerin iki katı ölüme yol açmış. Yani nükleer enerji, net bir şekilde en güvenli enerji kaynağı. Üstelik Akkuyu’ya kurulacak nükleer santral, en ileri güvenlik önlemlerini içeriyor. Yeni inşa edilen santraller çok daha yüksek güvenlik önlemlerine sahip ve kaza riski zaman geçtikçe azalıyor.

Reaktörlerde kullanıldıktan sonra, yakıttan geriye kalan atıkların tehlikesinden bahsedenler de var. Aslında kalan atıklardan yüzde 96’sı geri dönüşüme girip yeniden kullanılabilir ve bu atıkları güvenli bir şekilde depolamanın yöntemleri vardır. Ancak bu bizim için bir sorun değil, zira Akkuyu’dan çıkan atıklar Rusya tarafından alınacak.

Sonuç olarak, nükleer santrallerden korkmak için hiçbir sebep yoktur. Ortaya atılan kötü senaryolar bilimsellikten uzaktır.

Kaynak: A haber

www.mudurnuhaber.com

NE ZAMAN EMEKLİ OLACAKSINIZ?

NE ZAMAN EMEKLİ OLACAKSINIZ?

Devlet memurlarının emekli aylığına hak kazanacak şekilde emekliye ayrılabilmeleri, belli bir hizmet süresini ve aynı zamanda belli bir yaşı tamamlamaları halinde mümkün olabiliyor.

İlgili mevzuat, memurların emekliye ayrılma halini; işe giriş tarihi, hizmet süresi ve cinsiyete göre farklı yaş ve hizmet süresi şartlarına bağlanmıştır.

Buna göre, memurların cinsiyet ve işe giriş tarihlerine göre emekli olabilecekleri yaş şöyle:

1-) 08.09.1999 tarihinden önce işe girenler

a-Kadın memurlar: 20 hizmet yılını doldurup belli bir yaşı da tamamladıklarında emekli aylığı almaya hak kazanabiliyorlar.

08.09.1999 tarihi itibariyle 20 fiili hizmet yılını tamamlamalarına 2 yıldan az kalmış olanlar 38 yaşını doldurduklarında emekli aylığına hak kazanıyordu.

Bunun dışında, 23/5/2002 tarihi itibariyle 20 fiili hizmet yılını tamamlamaya;

-2 tam yıl veya daha az kalanlar 40 yaşını,

-2 tam yıldan fazla, 3 tam yıl veya daha az kalanlar 41 yaşını,

-3 tam yıldan fazla, 4 tam yıl veya daha az kalanlar 42 yaşını,

-4 tam yıldan fazla, 5 tam yıl veya daha az kalanlar 43 yaşını,

-5 tam yıldan fazla, 6 tam yıl veya daha az kalanlar 44 yaşını,

-6 tam yıldan fazla, 7 tam yıl veya daha az kalanlar 45 yaşını,

-7 tam yıldan fazla, 8 tam yıl veya daha az kalanlar 46 yaşını,

-8 tam yıldan fazla, 9 tam yıl veya daha az kalanlar 47 yaşını,

-9 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya daha az kalanlar 48 yaşını,

-10 tam yıldan fazla, 11 tam yıl veya daha az kalanlar 49 yaşını,

-11 tam yıldan fazla, 12 tam yıl veya daha az kalanlar 50 yaşını,

-12 tam yıldan fazla, 13 tam yıl veya daha az kalanlar 51 yaşını,

-13 tam yıldan fazla, 14 tam yıl veya daha az kalanlar 52 yaşını,

-14 tam yıldan fazla, 15 tam yıl veya daha az kalanlar 53 yaşını,

-15 tam yıldan fazla, 16 tam yıl veya daha az kalanlar 54 yaşını,

-16 tam yıldan fazla, 17 tam yıl kalanlar 55 yaşını

doldurup, 20 hizmet yılını da tamamladıklarında emekli aylığı alabiliyorlar.

b-Erkek memurlar: 25 hizmet yılını doldurup belli bir yaşı da tamamladıklarında emekli aylığı almaya hak kazanabiliyorlar.

08.09.1999 tarihi itibariyle 25 hizmet yılını tamamlamalarına 2 yıldan az kalmış olanlar 43 yaşını doldurduklarında emekli aylığına hak kazanıyordu.

-2 tam yıl veya daha az kalanlar 44 yaşını,

-2 tam yıldan fazla, 3 yıl 6 ay veya daha az kalanlar 45 yaşını,

-3 yıl 6 aydan fazla, 5 tam yıl veya daha az kalanlar 46 yaşını,

-5 yıldan fazla, 6 yıl 6 ay veya daha az kalanlar 47 yaşını,

-6 yıl 6 aydan fazla, 8 tam yıl veya daha az kalanlar 48 yaşını,

-8 yıldan fazla, 9 yıl 6 ay veya daha az kalanlar 49 yaşını,

-9 yıl 6 aydan fazla, 11 tam yıl veya daha az kalanlar 50 yaşını,

-11 yıldan fazla, 12 yıl 6 ay veya daha az kalanlar 51 yaşını,

-12 yıl 6 aydan fazla,  14 tam yıl veya daha az kalanlar 52 yaşını,

-14 yıldan fazla,  15 yıl 6 ay veya daha az kalanlar 53 yaşını,

-15 yıl 6 aydan fazla, 17 tam yıl veya daha az kalanlar 54 yaşını,

-17 yıldan fazla,  18 yıl 6 ay veya daha az kalanlar 55 yaşını,

-18 yıl 6 aydan fazla, 20 tam yıl veya daha az kalanlar 56 yaşını,

-20 yıldan fazla, 21 yıl 6 ay veya daha az kalanlar 57 yaşını,

-21 yıl 6 aydan fazla, 22 tam yıl kalanlar 58 yaşını

doldurup, 25 hizmet yılını da tamamladıklarında emekli aylığı alabiliyorlar.

2-) 08.09.1999 ile 30.04.2008 tarihleri arasında işe girenler

a-Kadın memurlar: 08.09.1999 günü ve sonrası işe giren kadın memurlar, 58 yaşını doldurup 25 hizmet yılını da tamamladıklarında emekli aylığı alabilecekler.

b-Erkek memurlar: 08.09.1999 günü ve sonrası işe giren erkek memurlar, 60 yaşını doldurup 25 hizmet yılını da tamamladıklarında emekli aylığı alabilecekler.

3-) 01.05.2008 tarihinden sonra işe girenler

a-Kadın memurlar: 01.05.2008 tarihi ve sonrası işe giren kadınlar, 25 hizmet yılı şartını;

-31.12.2035 tarihine kadar tamamladıklarında 58 yaşını,

-01.01.2036 – 31.12.2037 tarihleri arasında tamamladıklarında 59 yaşını,

-01.01.2038 – 31.12.2039 tarihleri arasında tamamladıklarında 60 yaşını,

-01.01.2040 ila 31.12.2041 tarihleri arasında tamamladıklarında 61 yaşını,

-01.01.2042 ila 31.12.2043 tarihleri arasında tamamladıklarında 62 yaşını,

-01.01.2044 ila 31.12.2045 tarihleri arasında tamamladıklarında 63 yaşını,

-01.01.2046 ila 31.12.2047 tarihleri arasında tamamladıklarında 64 yaşını,

-01.01.2048 tarihinden sonra tamamladıklarında ise 65 yaşını

doldurduklarında emekli aylığı alabilecekler.

b-Erkek memurlar: 01.05.2008 tarihi ve sonrası işe giren erkekler, 25 hizmet yılı şartını;

-31.12.2035 tarihine kadar tamamladıklarında 60 yaşını,

-01.01.2036 – 31.12.2037 tarihleri arasında tamamladıklarında 61 yaşını,

-01.01.2038 – 31.12.2039 tarihleri arasında tamamladıklarında 62 yaşını,

-01.01.2040 ila 31.12.2041 tarihleri arasında tamamladıklarında 63 yaşını,

-01.01.2042 ila 31.12.2043 tarihleri arasında tamamladıklarında 64 yaşını,

-01.01.2044 tarihinden sonra tamamladıklarında 65 yaşını

doldurduklarında emekli aylığı alabilecekler.

Kaynak: Kamudan Haber

www.mudurnuhaber.com

GSS borcu olanlar dikkat

GSS borcu olanlar dikkat

Geçmişte genel sağlık sigortası prim borcu olanlara borçlarını yapılandırmaları ve gelir testi yaptırmaları için tanınan bir yıllık süre, 2 Nisan’da doluyor.

ÖDEME TARİHİ 30 NİSAN

Borç yapılandırmasından bazı kişiler yararlandı ancak bazıları da halen borçlarını yapılandırmadı. Yeri gelmişken belirteyim, yapılandırmadan yararlananların borçlarını son ödeme tarihi de 30 Nisan’da doluyor. Bu tarihte borcunu ödemeyenlere ise gecikme cezası ve zammı uygulanacak. Borcunu yapılandırmayanlar içinse süre 2 Nisan’da doluyor. Halen bu imkandan yararlanılmazsa, geçmişteki borçlar gecikme zammı ve cezası ile birlikte ödenmek zorunda. Borçtan kaçış yok.

KİMLER GELİR TESTİ YAPTIRACAK?

2017’nin 1 Nisan’ında uygulamaya giren yeni düzenleme ile genel sağlık sigortasında gelir testi zorunluluğu da kalktı. Genel sağlık sigortasına borcu olanlar ‘benim prim borcunu ödeyecek gücüm yok’ diyorsa, 2 Nisan 2018 tarihine kadar gelir testine girmek zorunda. Gelir testi ile aynı hanede yaşayanların toplam aylık gelirinin brüt asgari ücretin üçte birinden az olduğunun tespit edilmesi durumunda genel sağlık sigortası prim borçları silinecek. Aynı şekilde bugün, genel sağlık sigortasına aylık 60.88 lira ödeyecek gücü olmayanlar da gelir testine girip, aylık gelirlerinin 676,5 liradan (2018 yılı brüt asgari ücretin üçte biri) az olduğunu ispat etmeleri halinde sağlık sigortası primlerini devlet karşılayacak, bu kişiler para ödemeden sağlık hizmetinden yararlanabilecek

Sosyal Güvenlik Kurumundan duyurulur.

Bilindiği üzere herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlarımızın Genel Sağlık Sigortası 01.01.2012 tarihinde zorunlu hale getirilmiştir.

Kendilerine gelir testi başvurusu tebliği edildiği halde gelir testine hiç başvurmamış Genel Sağlık Sigortalılarımızın 02.04.2018 tarihine kadar gelir testine müracaat etmeleri ve gelirlerinin asgari ücretin üçte birinden az olduğunun tespit edilmesi durumunda genel sağlık sigortası prim borçları silinecektir.

Yapılan gelir testi sonucunda aile içi kişi başı gelir asgari ücretin üçte birinden fazla olanların 01.04.2017 tarihinden öncesine ait gecikme zammı ve cezası silinmiştir. Silinen bu borçlar, aylık sadece 53,33 TL üzerinden yeniden hesaplanmış ve son ödeme tarihi 30.04.2018 olarak belirlenmiştir.

Genel Sağlık Sigortalımızın sağlık yönünden mağduriyet yaşamaması açısından gerekli tedbirleri almaları büyük önem arz etmektedir.
Halkımıza saygı ile duyurulur.

Mudurnu Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğü

www.mudurnuhaber.com

 

 

 

 

 

 

 

Mudurnu’ya Genç Başkan

Mudurnu’ya Genç Başkan

Mudurnu  Bakkallar ve Tuhafiyeciler  Esnaf Odası  Başkanlığı için  Mudurnu Meydan Kahvehanesinde  üyeler toplandı.

Olağan Genel Kurul Toplantısı Seçimlerine  tek aday olarak giren  Mudurnu Büfe Esnaflarından  Cihan SEZER   üyeler tarafından Mudurnu  Bakkallar ve Tuhafiyeciler  Esnaf Odası Başkanı olarak seçildi.

Genç Başkan Cihan SEZER ve Yönetimini  Üyeler ve  katılımcılar tebrik ederek  hayırlı olsun  temennisinde bulundular.  Geçtiğimiz aylarda Trafik Kazasında Vefat eden   Mudurnu  Bakkallar ve Tuhafiyeciler  Esnaf Odası Başkanı  Tuncer ÖZTÜRK te  toplantıda anıldı.

Toplantıya Bolu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Tahir GAYRET  ve beraberindeki heyet te katıldı.  Tahir GAYRET yeni seçilen  Başkan ve Yönetimine hayırlı olsun temennisinde bulundu.

İŞTE YENİ BAŞKAN VE YÖNETİM KURULU LİSTESİ

Mudurnu  Bakkallar ve Tuhafiyeciler  Esnaf Odası  Başkanlığı için aday olan ve  tek liste halinde  seçime giren Cihan SEZER in Yönetim kurulu listesi

Genç Başkan Cihan SEZER e yeni görevinde başarılar dileriz.

Fotoğraflar için  Özgür KOCABAY’a Teşekür ederiz. Mudurnu Haber 

www.mudurnuhaber.com

AKPAB’ IN YENİ BAŞKANI MUDURNU’LU

AKPAB IN YENİ BAŞKANI MUDURNU LU
1998 yılında kurulan Akdeniz Profesyonel Aşçılar Birliği (AKPAB) aynı zamanda Türkiye Aşçılar Federasyonu’na bağlı olan Akpab 11 Mart Pazar günü tek adayla seçime gitti.
2015 -2018 yılları arasında görev yapan ;Titan otol mutfak koordinatörü Baki Budak Görev süresini doldurup yerine tek aday olan Alaiye otelleri  Mutfakşefi  ;Şinasi Karanlıkoğlu’na dernek başkanlığını devretti, Baki başkana ve yönetimine Emeklerinden dolayı teşekkür ederiz.
Yönetim listesi
1.       ŞİNASİ KARANLIKOĞLU      Yön. Kurulu başkanı
2.       ZEKAİ ADEMİR                       yön. Kurulu başkan yardımcısı
3.       YUSUF AKARSU                     Yön. Kurulu başkan yardımcısı
4.       YAŞAR ÖZKÖK                         Genel  sekreter
5.   Şinasi Karanlıkoğlu: ESHABİL KARAMAN               Fuar ve festival sorumlusu
6.       HİDAYET KIZILARI                    Basın sözcüsü ve Derneklerle iletişim sorumlusu.
7.       BEKİR AYYILDIZ                         Muhasip
YEDEK YÖNETİM:
1.       HAKAN KIRAÇ
2.       SEDAT ALPARSLAN
3.       HASANŞAHİN
4.       MESUT ACAR
5.       FATMA DİZDAR
6.       İDRİS DURMUŞ
7.       MUSTAFA ÇETİNKAYA
DENETLEME:
1.       NAZİF SÖNMEZ
2.       CEVDET ALTOK
3.       RAMAZAN TUNCER
YEDEK DENETLEME:
1.       ÖKKEŞ İLGEN
2.       HAŞİM HÜSEYİN SÖNMEZ
3.       İBRAHİM ÖZDEMİR
DİSPLİN KURULU:
1.       MUSTAFA OYNAR
2.       SELİM ACAR
3.       RAMAZAN ÖZKAYA
DİSİPLİN KURULU YEDEK
1.       HÜSEYİN GİLİK
2.       VESİYLE UYSAL          “  gıda mühendisi.”
3.       DÜRDANE SÖNMEZ  “ Diyetisyen.”
DANIŞMA VE DİVAN KURULU:
1.       BAYRAM ERGÜN
2.       BAKİ BUDAK
3.       ZEKİ YILMAZ
GIDA MÜHENDİSİ:
1.       VESİYLE UYSAL
DİYETİSYEN:
2.       DÜRDANE SÖNMEZ
www.mudurnuhaber.com

SÜRÜ YÖNETİMİ KURSU BAŞLADI

SÜRÜ YÖNETİMİ KURSU BAŞLADI

Bolu il Gıda Tarım ve Hayvancılık il Müdürlüğünde Sürü Yönetimi kursu başladı.

5 Mart 2018 tarihinde başlayan Sürü Yönetimi Kursuna Bolu merkez,Köyler ve ilçelerden toplam 93 Kursiyer kayıt oldu.

2 Nisan 2018 tarihine kadar devam edecek Kurs sonrasında yapılacak Sınav sonrasında başarılı Kursiyerlere   ‘ Sürü yönetimi ‘ sertifikası verilecek.

4 Haftalık kurs süresince  Sürü yönetimi ile ilgili detaylar Veteriner Hekimler tarafından Kursa katılanlara sinevizyon aracılığı ile sorulu cevaplı şekilde devam edecek.

www.mudurnuhaber.com