ANNE

ANNE

Anneler çilekeşi ömrümüzün… Kahır çekeni, eziyet ve cefa adına yüreği ev
sahibi olanı dünyamızın. Anne bir kutsal sözcük, bir aziz mana, bir umman
yürek…

Cennet annelerin ayakları altındadır ama bizler o ayakları bir gün dahi baş
tacı yapıp taşıyamıyoruz bugün. Belki sadece tabuta girdiğinde kollarımızın
üzerinde taşıyacağız annemizin nazik bedenini. O zaman da çok geç
olacak. Çok geç olacak sarılmamız için, af dilememiz için. Onların 24 saat
dahi hizmetkârı olsak ömrümüzün sonuna değin yine de haklarını vermiş
sayılmayız. Onların kul kölesi olsak dahi ve her an yanlarında dursak dahi
yine de haklarını tam olarak karşılamış sayılmayız. Borçlu gideceğiz hep,
onlara borçlu kalacağız hep.

Dokuz ay on gün bizlere ev sahipliği yapan bedeninde ve ondan sonra
ömrünün ahirine değin yüreğinde bizlere en görkemli koltuğu veren
kadın. Düştüğümüzde bacağı kanayan, ağladığımızda gözleri yaşaran,
güldüğümüzde kahkaha atan, acıktığımızda acıkan kadın. Onun şiirini
kimse yazamaz, onun destanını kimse anlatamaz. Onu kimse ifade
edemez.

Anne sihirli bir kelimedir, bizi bizden alır sıcak ve mesut bir iklime
sürükler. İçimiz ısınır birden, duygularımız yeşerir, renk gelir tenimize.
Daha bir soluklanırız, daha bir canlanırız daha bir havalanırız. Memlekete
bahar gelmiş gibidir annenin yanında durmak. Onun nefesi bir okşayıştır
ruhlarımızı baştanbaşa. Sözleri sihirli bir melodidir kulağımızın içinde
akseden. Dokunuşu ipek bir kumaşa dokunmaktır içinizi titretircesine.

Ömrümüzün moral kaynağı, güç deposu yüreğimizin, trafosu her
şeyimizin. Karanlıkta kalır ama sizi karanlıkta komaz. Aç kalır
ama aç komaz sizi, susuz kalır ama susuz komaz sizi. Üşür ama
üşütmez, ölür ama öldürtmez sizi. Öylesine fedakâr, öylesine cefakâr,
öylesine hürmetkârdır evladına. Başınız ağrıdığında aspirin olur size,
öksürdüğünüzde şurup olur, sinirlendiğinizde sakinleştirici olur; Annesilin
diye bir ilaçtır O! Her derdinize devadır; yaranıza merhem, ateşinize ıslak
mendil, soğuk algınlığınıza sıcak bir çorba.

Yırtık elbisenize yama, kabuk bağlamış yaranıza ipek bir el, kirli saçınıza
yumuşacık bir şampuan, perişan duygunuza sokulacak bir liman… Daha
nen olsun bu hayatta anne? Azrail geldiğinde dahi ömrünü sizin uğrunuza
verecek kadar fedakâr. Bundan ötesi var mıdır? Sevgiliniz mi ömrünü
verecek size? Arkadaşınız mı? Başkaları mı?

Bir anne hikâyesi, anne yüreğidir her ne de olsa!
Gecenin ilerleyen bir saatinde bir anne telefon açar yavrusuna. Gecenin
üçünde. Ve yavrusu hırsla telefonu kaldırır, gecenin üçünde telefon mu
olur diye! Bakar annesidir

“Hayırdır anne!”
“Yok, oğlum yok bir şey, sesini duyayım diye aradım.” der.
“Bu saatte ses mi duyulur, telefon mu olur anne?” der oğlu ve ağzına
geleni sayıp döker annesine. Bir anne düşünün ki yavrusu tarafından
azarlansın.
“Bu saatte arayarak rahatsız mı ettim evladım? Yavrum rahatsız
mı oldun?” der kadın usulca. “Evet!” der çocuk “rahatsız oldum.”
Anne sesini içten gelen bir duygu ritmiyle şöyle tamama erdirir: “Oğlum
sende bundan 25 sene evvel bu saatlerde beni rahatsız etmiştin.
Doğum günün kutlu olsun.”

Bu yazı bir anne hikâyesi yazısıdır. Lütfen yanınızdaysa sarılın hemen
uzağınızda ise koşun yanına. Mesafeler ne olursa olsun aranızda. Bir
dakikalığına da olsa yok sayın yaşadığınız dünyayı. Varsayın ki anneniz
tek dünyanızdır yaşadığınız. Tek ormanınız, tek okyanusunuz, tek
gökyüzünüz.

Yok sayın hastalığınızı, hüznünüzü, yalnızlığınızı. Koşun annenize hemen;
nerede olursa olsun. Uzakta, çok uzakta, hatta atta da dahi olsa…
Can YÜCEL’İN şiiri ile bitireyim bu yazıyı, buyurun lütfen:
“ Nahide Hanım söyledi yine
Neden babama yazmışım da
Anama şiir döktürmemişim
Kaç kere yazdım cebimden uçup gittiler
Ben on yedi yaşında beni yıkayan
Anneme şiir yazacak kadar şair değilim”

Anneleri anlatacak yazı da yazılamaz, yok öyle bir yazar!

Gürhan Gürses
STDM Aktivisti

www.mudurnuhaber.com

 

Böyle Bir KAYMAKAM görmedim

Böyle Bir KAYMAKAM görmedim.

Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü Mudurnu Kaymakamlığına atanan Nurullah ERTAŞ Mudurnu lular tarafından ziyaretçi akınına uğruyor.

 

Kaymakamımız Van EDREMİT ilçesinde Kaymakamlık görevini yürüttükten sonra Mudurnu ya atanmış. Kaymakamımızı Mudurnulular o kadar çok özlemişki, aylardır hep vekil Kaymakamla idare edilen bir ilçeye sonunda Asil ve kalıcı bir Kaymakamın gelmesi ile birlikte ziyaretlerin ardı arkası kesilmiyor. Kimileri bi tanışalım, Memleketi neresidir belki tanıdık bir yanımız vardır umudu ile Kaymakam bey ziyaretleri epey bi yoğunluk var.

Mudurnu Kaymakamımızı Makamında bizde MUDURNU HABER olarak ziyaret ettik ve hayırlı olsun temennisinde bulunduk.

Mudurnu Kaymakamlık sekreterliğinde 15 dakikalık bir molanın ardından Kaymakam bey’in makamına girip tanışma faslına başladık.

Şu son 12 yıldır gördüğüm Mudurnu ya gelen en heyecanlı Kaymakamlardan biri olarak Nurullah ERTAŞ Beyefendi için sohbetimiz esnasında Kendi kendime, Mudurnu sonunda aradığı Kaymakamı buldu dedim.

Van Edremit ilçesinde Kaymakamlık ve bunun yanı sıra Van Vali yardımcılığı görevleri esnasında birçok projede ismi olan bir Kaymakam.

Van daki çalışmalarını anlatırken heyecanla dinledik Kaymakam bey’i, aslında kendi Mudurnu ya gelmeden biz kendisi hakkında ve çalışmaları hakkında bilgiler edindik ve çok mutlu olduk.

Böyle Bir Kaymakam Görmedim

Sıcak ve güler yüzlülüğü ile insanı birden ısıtan bir yaklaşım gördüm kendisinde… Kaymakam dediğin işte böyle olur. Ama bizim toplumumuzda Kaymakamlar, Valiler ve İdari amirlerin yanlarına çıkmak öyle kolay değildir diye bilinir. Derdin var söyleyemesin, söylesende yakınındakiler bir şekilde atlatır dertler ve sorunlar hiçbir zaman en üste ulaşmaz ve sadece sen çabaladığın ile kalırsın.

MUDURNU ARADIĞI KAYMAKAMI BULDU İNŞAALLAH

Evet, sohbetimiz esnasında Mudurnu ilçemizin uzun bir süredir Kaymakam problemi çektiğini hatırlatmamız üzerine, Nurullah ERTAŞ, Evet burası bir talihsizlik yaşamız inşallah bundan sonra ben Mudurnu için elimden geleni yapacağım, birlikte çalışıp Mudurnu adını en iyi şekilde yükselteceğiz diyor.

 MUDURNU ‘DA POTANSİYEL VAR

Mudurnu Kaymakamı Nurullah ERTAŞ Mudurnu adını marka ve Bolu nun ilçesi olarak bildiğini ve daha önce bu bölgeye hiç gelmediğini ifade ediyor ve diyor ki, kendimi evimde Memleketimde hissettim, insanların konuşma tarzı aynı bizim Kütahya gibi…

 Mudurnu’da Potansiyel çok diyen Kaymakam ERTAŞ,  burada yapılacak çok Proje ve çok iş var, çözümü birlikte üreteceğiz, yapıcı olacağız, Mudurnu için çalışacağız diyor.

Kaymakam beyi çıkması gerektiği Randevusuna daha fazla geciktirmemek için Makamından tokalaşarak ayrılıyoruz. Diyor ki, bunu saymam oturup konuşalım, sizi ziyarete de geleceğim diyor. Bu sohbetten çıkardığımız sonuç şu… Mudurnu Kaybetmez ise aradığı Kaymakam’ı buldu. İnşallah Mudurnu adına ilçemizde görev aldığı sürece güzel işlere imza atmak nasip olur.  Mudurnu ilçemize hayırlı olsun.

Aydın ÖZPELİT

MUDURNU HABER  www.mudurnuhaber.com

 

Müftü den Hoca ya Sarık ve Cübbe Hediye

Müftü den Hoca ya Sarık ve Cübbe Hediye

Bolu nun Mudurnu ilçesinde 5 yıldan bu yana görev yapan ve son olarak Mudurnu Merkez Müftülüğünde görevli iken Erzincan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi araştırma görevlisi olarak atanan Ahmet ŞEN e Mudurnu Müftüsü Arif CEVLEK tarafından Sarık ve Cübbe hediye edildi.

 

 Mesai Arkadaşları tarafından Ahmet ŞEN için düzenlenen Veda yemeğinde konuşan Mudurnu Müftüsü Arif CEVLEK, bizler arazideyiz birde bu işin mutfak kısmı var, şu anda Ahmet Arkadaşımız işin mutfak kısmında görev alacak dedi. İmamlık tan ayrılıp araştırma görevlisi olacak olan arkadaşımız yine bu camiaya hizmet edecek ama, bu sarık ve Cübbe Kafaya bir girdimi sen 100 bin defa kalksan ben Hoca değilim desen yine hocasın, Ölünceye kadar bu çıkmayacak, hiç çıkarmaması dileği ile maddi değeri belki küçük ama manevi değeri çok ağır olan bu Cübbe ve Sarığı hediye ediyoruz ve bundan sonraki görevinde başarılar diliyoruz dedi.

 

Cevlek, Ahmet Hocamın bizi unutmamasını diliyoruz,  Vefa İstanbul da sadece bir semtin adı olmasın, Vefa bizim insani ilişkilerimizde gözettiğimiz en önemli bir kavram olsun, yani bir Bayram vesilesi veya başka bir vesile ile Telefonu çevirip arkadaşlar, hocam nasılsınız demesinden memnun oluruz dedi.

Söz alan Ahmet ŞEN, Mudurnu nun benim hayatımda unutamayacağım kadar fazla anım var, ben burada görev aldım, burada Memur oldum, Burada Evlendim, Çoluk Çocuğum burada oldu, o sebepten burayı unutamam dedi.

Mudurnu ile ilgili söyleyeceklerim saatlerce anlatsam bitmez, fakat sizlerden Hakkınızı Helal etmenizi istiyorum, bende yana tüm haklarım helal olsun dedi.

www.mudurnuhaber.com

Kültür Bakanını Sirtaki ile Karşılamak!

               Kültür Bakanını Sirtaki ile Karşılamak!

               Halk arasında gerçek ama “gülmece” gibi bir olay olduğunda tam Aziz Nesinlik deriz. Mudurnu’da yapılan bazı olaylar ve yapılan işler üst üste gelince bunları yazmaya karar verdim. Bu yazıda yapılmak istenen şunu bunu hedef almak değil, bir zihniyetin eleştirisidir. Ayrıca bu yazı biraz sizlerin öneri ve yorumlarınızla şekillenecektir.

            Yıllar önce Kemal Sunal’ın oynadığı ve bir bölümü ilçemizde çekilen ‘Deli deli küpeli’ filmi vardı. Kaymakam olmayan bir ilçeye tımarhaneden kaçan iki “deli”den biri karlar kalkmadan “kaymakam” olur. Yani önümüz kış bize de böyle biri gelir diye korkuyorum. Yorum yazan olur belki, yazan olmadan ben yazayım; aslında bize böyle biri gelse daha iyi olur, hiç değilse kar da geç kalkarsa kaymakamsız kalmamış oluruz. İşin şakası bir yana bir ilçede beş senede sekiz kaymakam ve onun da yarısı ya stajyer ya da vekil. Bir haftalık, üç haftalık, iki aylık beş aylık seç beğen al… Bazı ilçelerdeki adliyeler kaldırılıyor bu arada bizi de ilçe olmaktan çıkarsınlar madem devlet atayacak kaymakam bulamadı böylece bu sorunda ortadan kalkmış olur! 

 

             Yapamadığımız işlerden birisi hatta en önemlisi ilçemize yapacağımız işlerin yapımında ortak karar alamayışımız ve yapılacak işlerde kontrol sürecinde herkesin kendi bildiğini söylemesi. Bu durum böyle giderse maddi ve  manevi çok bedel öderiz. Birincisi herkes aklını başına alsın Mudurnu’da siyaset yapmak mı önemli, geleceğe dönük yaşadığımız çağa dair sorumluluklarımızı yerine getirmek mi? Başbakan geldiği zaman ‘Abant yolu yapılsın’ dedi,  bir bölümü yapılacak oldu eğimi daha da fazlalaştı ve yol yapımından sonra daha çok kaza olmaya başladı. Oysa bilenler bilir, kurt kapanı mevkiinden, Abant’ın tepeye kadar bir eşek yürütüp gittiği yeri işaretleselerdi yolun eğimi daha düzgün olurdu. Bolu yolunda çalışma var umarım kışa sonuçlanır, Nallıhan yolumuz her halde bir kış geçsin diye bekleniyor. Sivil toplumu iş yapım ve kontrol süreçlerinde karar mekanizmasına dahil edemezsek bu sıkıntıları hep yaşarız. Lider ve sözcü bir kişi olur ama kararlar ortak alınamazsa birimiz yapar birimiz bozar dururuz.

              Kaplıca sorununu ve hastane yerini kim çözecek? Kışın “Deli Kaymakam”gelsin çözsün diye mi bekliyoruz.

              Yine yapamadığımız işlerden biri yapılan bir etkinlik sonrası oturup olumlu olumsuz değerlendirmesini yapmıyoruz. Kendi adıma yakın zamanda yaptığımız festivale en kısa sürede katılanlardanım. Festival programı toplantılarından birine ‘Kent Konseyi Başkanı’ olarak davet edildim ve zaman ölçüsünde görüşlerimi söyledim. Festival konusu uzun bir konu ama kısaca bir iki şey yazayım… Birinci görüşüm festivallerde biz kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. Altı yıldır konakçılık da ”ev sahipliği” yapıyorum, festival zamanı bir Allah’ın kulu arayıp da ‘Siz de kültür festivali varmış geleyim mi?’ demedi. Bu konu araştırmalarıma göre ilçemizde ki konaklama yerleri için de aynı. Ulusal anlamda tanıtım yapamıyoruz çünkü festival çalışması devamlı bir kültür birimi tarafından bir yıl boyunca değil festivale iki ay kala başlanıyor!

               Kültür festivalleri bir ilçenin kültürel ve folklorik zenginliğini göstermek, tanıtmak ve yaşatmak için yapılır. Festivalde ilçemizde geçmişte yapılan el sanatlarından kaçını gösterebildik?  Ya da böyle bir çabamız oldu mu? Kendi kendimize erişte,yufka,dolmamı satıp duracağız?

                Kültür bakanı davet edildi, geldi. Liseli kızlarımız da olmasa bakanı “yeşil ördek” yerine ‘sirtaki’ ile karşılayacaktık. Nerde bizim çiftetelli, melek hanım, meşeli, Mudurnu zeybeğimiz? Bütün ulusların folkloru güzel ve ortak zenginliğimizdir. Buna itizarım yok ama festivale katılan yabancı folklor guruplarına da bizim seyirlik oyunlarını, birikmeleri, ahilik törenini, çiftetellimizi, melek hanımı, meşeliyi, zeybeği izletseydik onlar da bizi davet eder kültürel zenginliğimizi bu vesile ile duyurmuş olurduk.Kendi folklorumuzun tanıtım ve organizasyonunu yapamazsak yurt içi ve yurt dışından getirdiğimiz guruplarla nereye gideceğiz.Yönetimlerin görevi güncel işleri yapmanın yanında kendi kültürünü gelecek kuşaklarla da buluşturmak olmalı.

                Ayrıca gelen protokol konuk olduğu sürece bize tabi olmalı, bunu yapabilmeliyiz. Bunu yapabilirsek kültürel değerlerimizi daha iyi tanıtmış, zenginliklerimizi daha fazla göstermiş oluruz.

           Kısa sürede durduğum festival alanında protokol oturma biçiminde de sıkıntı vardı. İlçenin seçilmiş belediye başkanı nezaketen konuk gelen milletvekiline bakanın yanındaki yerini veriyorsa, bakanın yanında oturması gereken belediye başkanına da kim yer vermesi gerekiyorsa verecek.

               Sivil toplumu esnafı ilçe halkını karar süreçlerine katabilmeliyiz. Yapılan bazı işlerle ilgili kısaca düşüncelerimi yazmaya çalışayım.

                Çarşıda, pazarda, sokakta kaldırımcı dedemin ve daha eskilerinin emeği olan ne kadar taş varsa hepsini ortaya çıkarırdım. Esas zenginliğimiz bunlar! Asfalt, kilit parke ya da andezit taşı değil. Mudurnu’ya gelen andezit taşı, asfalt, kilit parke görmeye gelmez doğal olanı görmeye gelir.

                Çift yol başlangıcından itibaren direklerde ki ışıkları yeşil değil direkteki lamba ışığı tonunda ve amblemin çam değil eski çatı ve baca motiflerini çağrıştırmasını isterdim.

                Kırmızı-beyaz boyanan bordür taşlarının kahverengi-beyaz olması tarihi dokumuza daha uygun olurdu. Zira gelen konuklara girişten itibaren tarihi bir kasabaya geldiklerini hissettirmek çok önemli.

                Ana yurdu demir ağlarla öremedik ama Mudurnu’nun her yerini tellerle ördük. Mezarlıklar vb. çok güzel olan yerler var ancak kasaba girişi ve terminali ferforje ile yapılması daha uygun olurdu.  

               Geçtiğimiz aylarda Dokuder Derneği aracılığı ile kardeş belediye olma ve Eko yaşam alanları, müzeleri ile ilgili kültürel amaçlı ilçemize gelen ve İstanbul platformundaki Mudurnulu gönüllü arkadaşların da desteği ile ağırlanan İtalyan heyeti iadei ziyaret anlamında ilçemiz belediye ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini davet ettiler.  Bu davete sivil toplumun da katılması, kardeş belediye ve kültürel devamlılık sağlanması amacıyla, kent konseyi, Dokuder,  Muktuder adına birer temsilcinin de katılması ve ödenek ayrılması için meclise önerge verdim. Bu ve diğer yapılacak işlerle ilgili görüşmelerde, meclisin sivil topluma, kültürel olaylara ve ilçe için yapılması gereken ve yapılan işlerde daha donanımlı olması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa sivil kuruluşlar işin takipçisi olmazsa seçilmişler tekrar seçilemeyince yapılan kültür alışverişi de biter.

             ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı)geçtiğimiz hafta Çekül vakfı başkanı ve beraberindeki delegasyon davetlisi olarak ilçemize ziyarette bulundu. Çekül vakfının web sayfalarındaki tanıtım yazıları şöyle idi; 

              “Belge bırakarak, üretilen değerleri yaygınlaştırarak, üretirken öğrenerek ve öğreterek, somut ve somut olmayan doğal, tarihsel, kültürel varlıkların kalıcılığını ve sürekliliğini dikkate alarak, ülkeyi dünyanın gündemine taşımayı, dün olduğu gibi bugün de ana hedeflerden biri olarak görüyoruz.”  Prof. Dr. Metin Sözen

Kurulduğu günden bugüne ÇEKÜL Vakfı yaptığı çalışmaları ve bağlı kaldığı ilkeleri kamuoyu ile paylaşmak amacıyla çeşitli yayınlar yapıyor ve etkinlikler düzenliyor. Çalışmalardan edinilen deneyim ve birikimi belgeye dönüştürerek geleceğe kalmasını sağlamak için çaba gösteriyor. Bu kapsamda yapılan çalışmalarda, Anadolu kentleriyle ilgili yapılan belgelemeler, belgesel filmler, kentsel ve kırsal yörelerde yapılan fotoğraf ve kamera çekimleri de arşivlerde yer alıyor. Yayın ve tanıtım etkinlikleri kamuoyunu bilinçlendirmenin yanı sıra, koruma politikalarının oluşmasında ve uygulanmasında etkin rol üstlenen kamu kurumları ile yerel yönetimlerin de yararlanacağı kaynaklar olarak önem taşıyor. Web sayfasına ana ilke olarak bunları yazan Çekül heyetine ilçemize yapmış oldukları gezide Mudurnu’da ve diğer tarihi kasabalarda, taşınmaz kültür varlıklarının nasıl restore edilmesi gerektiğine örnek olan, 1840 lı yıllarda ki yaşanmışlığı günümüze taşıyan “işletmeci” mantığı ile değil ev sahipliği ile Mudurnumuzun geleneksel kültür taşımacılığı ile kültür paylaşımını amaçlayan Hacı Şakirler Konağını gösterebilseydik Çekül’ün ana amaçlarında yazdıkları koruma politikalarının oluşmasına katkı vermiş olurduk.

          Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bir konu daha var; ilçemizde restorasyon adı altında bir sürü yanlışlık yapılıyor. Tamir edeceğiz diye o güzelim işleme dolap kapılarını, konak kapılarını, balkon işlemelerini yok edip yeni ağaçları boyayıp sıvayarak eski yaşanmışlığı yok ediyoruz. Bu işi acil rant işi olmaktan çıkarıp planlanması ve işi bilen uzmanlarca kontrolünün yapılması lazım. Henüz turizm bürosunda görevli bir eleman bulamadık umarım daha fazla bozulma olmadan mimari anlamda geleceğimizi planlayan bir mimar buluruz.

Mehmet Cantürk

17.07.2012

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Offroad büyüledi

Mudurnu Offroad Derneğinin düzenlediği 2. Tek Kurşun atış ve Offroad yarışması renkli görüntüler ile akıllara kazındı.

  TÜRKİYE DE BİR İLK

Mudurnu Offroad Derneği Başkanı Mudurnu ilçesinde 2. yapılan bu etkinliğin Türkiye de başka bir örneğinin olmadığını belirtti.

 Başkan Murat YAVUZ Mudurnu Offroad derneği olarak  yarışma günü öncesinde  Yarışmanın yapılacağı alanda  katılımcıların kamp kurduğunu ve Sponsorların desteği ile çeşitli etkinlikler yapıldığını belirtti.

Yavuz, Mudurnu ilçesinde 2. yapılan programın Türkiye de ilk olmasının  anlamının ise  aynı anda Kamp, Atış Yarışması ve Offroad gösterilerinin olmasından dolayı olduğını ifade etti.

   MUDURNU OFFROAD İL VE İLÇE  SINIRLARI AŞTI

Mudurnu Offroad Başkanı Murat YAVUZ  Mudurnu da yapılan  ve bu yıl 2. sinin düzenlendiği yarışmaların ilçe ve il sınırlarını aşarak İstanbul-Ankara-Sakarya ve komşu il ve ilçelerden katılımın kendilerini sevindirdiğini belirtti.

Yavuz,  Mudurnu da yapılan etkinlikler ile ilçenin adı Spor faaliyetleri ile daha geniş kitlelere duyurulacak, belki ilerleyen yıllarda Mudurnu ilçesinde MUDURNU OFFROAD festivali düzenlenerek  binlerce sporsever burada buluşacak dedi.

  MUDURNU VE ÇEVRESİNDE PARKUR SIKINTISI YOK

Mudurnu Offroad Başkanı Murat YAVUZ Mudurnu ve çevresinde Parkur sıkıntısının olmadığını ifade ederek doğal parkurlar yarışmacılarımızı büyülüyor. İlerleyen yıllarda Offroad yarışlarına ilgi daha çok artacak dedi.

www.mudurnuhaber.com

 

Göynük ve Mudurnu notları

Göynük ve Mudurnu notları

 Geçtiğimiz Pazar günü Göynük ilçemizdeki Akşemsettin Hazretleri anma gününden ve Mudurnu ilçemizdeki durumlardan bu hafta notlar aktarmak istiyorum.

 Ben Akşemsettin Hz. Anma gününe daha önceki yıllarda hiç katılma fırsatım olmamıştı. Bu yıl oradaki kalabalığı gördüğümde çok sevindiğimi ifade etmeden geçemeyeceğim. Bazı kişiler diyor ki, daha bu sene az insan geldi, yağmur yağacak vs sebeplerden biraz azdı diyorlar.

 Göynük merkezindeki Mehteran Yürüyüşü sırasında İstanbul dan gelen arkadaşım Mesut IŞIKAY bize ev sahipliği yapıyor ve yanımızdaki Değerli Bolu Basınının kalemlerinden akrabamız, Mustafa COP ağabeyimizle birlikte Göynük  Ziraat Bankası karşısında  yeni açılan LALEZAR Kafe ye giriyor 5 dakika Çay molası veriyoruz.

 Molanın ardından Belediye meydanından gelen Mehter Seslerinin olduğu alana gidiyor ve programı takip ediyoruz. Mehter Anında meydanda biriken vatandaşlar Protokol konuşmaları başlayıp biraz ilerleyince meydanı boşaltmaya başlıyor.         

                                   ANMA GÜNÜNDE SİYASET YAPILMAMALI

Akşemsettin Hz. Anma gününde Belediye Başkanı Kemal KAZAN Göynük ü ve yapılanları kısa anlatmasının ardından, Kaymakam Bey in anlamlı konuşmasının ardından yapılan konuşmaların Göynük vatandaşlarını sıktığına şahit oldum.

Göynüklüler yapılan her şeyin farkında olduklarını öğle sıcağında siyasetçiler tarafından Göynük e yapılan işlerin anlatılmasından sıkılarak alandan ayrıldıklarını gördüm.  Bunun yerine kısa ve öz olarak Akşemsettin Hz. İle ilgili sözlerden bahsedilse idi daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Anma gününde Göynük-Mudurnu yolunun yapılmasını anlatmak belki bir siyasetçi için fırsat olabilir, amma velâkin vatandaş eski vatandaş değil. 2000 yılından bu yana artık benim köylüm, Benim Çiftçim, Benim Esnafım, Benim memurum işini bilir diye kimse diyemiyor. Çünkü her kes yapılan işleri takip ediyor ve bunun için oy oranları yükselerek iktidar partisi yönetime devam ediyor.

Mudurnu da ASAYİŞ Kemal mi?

Gelelim, Göynük notlarından sonra Mudurnu ilçemize…

Konuştuğum ve sohbet ettiğim her kes Mudurnu da son günlerde nelerin olduğunu merak ettiklerini belirtiyor.  Bir gün duyuyorsunuz çarşının orta yerinde Bir eve Hırsız veya Hırsızlar elini kolunu sallayıp eve girip, Hemde Mudurnu Pazarının olduğu Cumartesi günü, vatandaşın evindeki Ziynet eşyalarını alıp gidiyor ve kimse görmüyor.

Mudurnu Demirciler Çarşısı Esnaflarından Değerli büyüğümüz Ahi BABA nın Dükkânından bir miktar parası çalınıyor.

Aradan kısa bir süre sonra yine çarşının orta yerine bir İmam Hatip arkadaşımıza saldırıda bulunuluyor ve bu olayıda  kimse görmüyor.  Geçtiğimiz aylar içersinde Üniversite öğrencilerininde dövüldüğünü duymuş fakat olayın neden kaynaklandığını anlayamamıştık.

Gelelim sonuca, Mudurnu’da neler oluyor,  ilçe ortasında gelişen olaylarda Mudurnu Emniyet Amirliğindeki Monitörler çalışmıyor mu?  Veya çalışıyor da görüntü kalitesindemi noksan var.

Mudurnu Esnaf odasının katkısı ile ilçeye kurulan Kamera sisteminden neden verim alınamıyor? Vatandaşlar bu konuları kendi aralarında soruyor. Bizde buradan konuyu dile getirmeye çalışıyoruz. İnşallah bundan sonraki günlerde ASAYİŞ daha sakin geçer ve kimsenin malına ve kendine bir zarar gelmez. Mudurnu ilçesinde yaşayan bizler çoğumuzun birbirimiz ile Aile bağlarımız vardır. İnşallah güzel bir MUDURNU ilçesinde yaşamak ve faydalı işlere imza atmak, kötü haberlerin yerine mutlu ve bereket dolu haberler yapmak nasip olur. Saygılarımla

Aydın ÖZPELİT  Mudurnu  Haber

e-mail: aydinozpelit@mudurnu.com

NİSAN 1 ŞAKASI HEYECANLANDIRDI

Çok kıymetli okurlarımız, sizlere Bolu ili ve ilçelerinden ve özellikle Mudurnu ilçemizden en güncel haberleri vermeye gayret ediyoruz.

Şu ana kadar yaptığımız haberlerimiz ile Tüm Dünyadaki Mudurnulu hemşehrilerimizi ve sizleri aydınlattık ve aydınlatmaya devam edeceğiz.

Mart 2011 tarihinde bir ağabeyim, Mudurnu’da insanlar çok mutsuz bu yıl 1 Nisan şakası ile bir hareketlilik gelsin teklifinde bulundu.

Bizde bunun üzerine EVET dedik. Ve planımızı başlattık. Mart ayı içersinde  Mudurnu ya MİLYON dolarlık yatırım başlığı altında bir manşet ile Proje merak edilsin ve insanımız hareketlensiz amacı ile detayları bildirmedik.

30 Mart 2012 gecesinden itibaren Planımız hız kazandı ve  düzenlediğimiz  1NİSAN şakasının detaylarını paylaştık.

Mudurnu ilçesine bir Japon Türk ortaklı yatırımın yapılacağını ve Uçak parçası imalatı yapılarak Mudurnu da 1000 kişilik bir  işçi istihdamedileceğini duyurduk.

Aslında insanımız verdiğimiz bu tüyolardan 1 NİSAN şakası olduğunu anlaması lazımken, maalesef   bu şakayı çoğu insanımız gerçek zannedip telefon edenler, o civardaki tarlasını satıver diyenler, e-mail atanlar oldu.

Tabiiki, Mudurnu’ya gelebilecek her yatırım çok güzel, ama böyle bir yatırımın gelmesi söz konuus olamaz. Ayrıca, birakın 1000 kişilik istihdamı Mudurnu da şu an çalıştıracak işçi bulamama sıkıntısı yaşanıyor. Haberimizden 1 gün öncesi Mudurnu Tavukçuluk Belediye Haporlör sistemizden Eleman alımı için ilan anonsu verdi.

Gelelim, Yüzüncü yıl köyüne, orası benim Annemin ve Dayılarımın olduğu bölgedir, belki yaptığımız bu  1NİSAN şakası haberinden sonra o bölge de de canlılık olur düşüncesindeyim. İlk örneği bu gün yaşandı bile, Coco Cola firması Reklam filminin bir kısmını Yüzüncü Yıl köyü merkezinde çekti.

                          BU HABER BİR NİSAN ŞAKASI DEĞİL

Şimdi  verceğim bu haber ise bir Nisan şakası değil tamamen gerçektir. EVET Mudurnu ilçesine Bir Milyon Dolardan daha fazla yatırımın yapılacağı artık kesinlik kazanmıştır. Bu gün  Taşkesti Sarot Termal Vadi Ortaklarından  Mehmet Emin YERDELEN ile sohbetimizde, Mudurnu ilçesine  Milyon Dolardan daha fazla bir yatırım için gerekli tüm çalışmanın bittiği müjdesini verdi. Mudurnu ilçesinde yapmayı düşündükleri projeden vazgeçmediklerini belirten Mehmet Emin YERDELEN  detayların yakın bir zaman içinde kamu oyu ile paylaşacaklarını ve Taşkesti gibi Mudurnu ilçesininde Termal  Turizmden kazanç sağlamasının artık zamanınınçoktan gelip geçtiğini sohbetimiz esnasında belirtti.

Buda  MUDURNU için iyi bir haberdir.

 Sevgi ile kalın…….

Aydın ÖZPELİT

Mudurnu Haber www.mudurnuhaber.com

 

11 Yaşındaki Kız için Bolu Valiliği Açıklama yaptı

Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Z.Ç’nin hastaneye getirilmesinden sonra savcılığın olaya el attığını söyleyerek, durum adliyeye intikal ettiği için detaylı açıklama yapmalarının doğru olmayacağını belirtti. Özçimen, Kamuoyunda infial olabileceğini düşünerek bir açıklama yapmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz” diye konuştu.
Bahsedilen bu kızın Kasım 2011 tarihinde Patnos Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yaş tahsisi için dava açtığını anlatan Özçimen, şunları söyledi: “Ve mahkemenin göndermesi üzerine Ağrı Devlet Hastanesi’nden yaşının çok daha büyük olduğuna dair bir rapor almış. Bu raporun nüfusa geçmesi için Patnos Asliye Hukuk Mahkemesinin dava neticesini beklemek zorundayız. O yüzden bizim Mudurnu’da açılan soruşturma da o davanın neticesini beklemek için durmuştur.”

MUDURNU 11 YAŞINDAKI KIZ www.mudurnuhaber.com

Hem bakanlık hem de valilik olarak konunun takipçisi olduklarını ifade eden İbrahim Özçimen, sözlerine şöyle devam etti: “Biz, bir sosyal çalışmacımızı küçük yaşta olduğu iddia edilen kızımızın evine gönderdik. İlgileniyoruz. Bugün de Sosyal Hizmetler Müdürü yine o aileyi ziyarete gidecek. Herhangi bir cebir ya da şiddet yok. Rızaen bir evlenme. Nüfus kağıdına o yaş tahsis edilmiş olacak. Ondan sonra da bir engel kalmamış olacak.”

Sayın Bakan ve valiliğin konuya ilgisinin devam ettiğini anlatan
Özçimen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konu inşallah en kısa zamanda ortaya çıkmış olacak. Nüfus kağıdındaki yaşı 11. Kemik yaşı için hekim raporunun hakim raporuna dönüşmesi gerekiyor. Hakim kararı olmadan benim açıklamam belki soruşturma evraklarını açıklamak anlamına gelebilir. Ama kesinlikle çok daha büyük.”

Sağlık Bakanlığı’nın olayın ardından inceleme başlatarak, müfettiş görevlendirdiği belirtildi. Bolu’ya gelen müfettişlerin 11 yaşındaki kızla ilgili bütün gelişmeleri sorgulayacağı öğrenildi.

www.mudurnuhaber.com