Sizden gelenler

Sizden gelenler

Siz, Mudurnu Belediye Başkan Adayları Herkes bir şekilde vaatlerde bulunuyor, şunu fark ettim ki çoğu kişi neredeyse hepsi, Mudurnu için bir şeyler yapmak istiyorlar.

Hoş güzel Mudurnu’muzu geliştirin, güzelleştirin… Ama artık yeter hangi biriniz sokaktaki taşları düşünmek yerine Mudurnu’nuzun gençlerini düşüneceksiniz!

Sokağa çıkın sorun her 10 gençten 8-9 u buradan memnun değildir. Çünkü; Mudurnu’da gençler adına hiçbir şey yapılmıyor kimse gençleri düşünmüyor. Neden burada spor kompleksleri, fitness salonları, spor aktiviteleri, vakit geçirebileceğimiz alanlar yok? Mudurnu’daki çoğu genç lokallerde, birahanelerde, sokaklarda…

Peki biz böyle mi olmasını istiyoruz, kendimden örnek vereyim; haftanın yarısından çoğunda lokaldeyiz, sokaktayız hiçbir şey yapamıyorsak bir kola, cips, çekirdek alır oturur muhabbet ederiz. Bunları yapmak istediğimizden mi yapıyoruz sanıyorsunuz? Eğer bir fitness salonu olsa neden gitmeyelim? Eğer bir futbol sahası vb. olsa neden gitmeyelim?

 

Bir spor aktivitesi olsa nende gitmeyelim? Bence bunun çözümü sizin ellerinizde sokaklara taş döşemek yerini birazda gençlerinizi düşünün inanın istediğiniz yerlere geleceksinizdir…

Aykut KUŞÇUOĞLU

MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

ARINÇ: “BİRİLERİNİN AYAĞININ NASIRINA BASTIK”

BURASI BOLU OSADA OLU, OMASADA OLU DEDİLE.


ARINÇ: “BİRİLERİNİN AYAĞININ NASIRINA BASTIK”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bolu mitinginde yaptığı konuşmada dinlemelere sert çıkarak, “Çok fazla kaldık galiba iktidarda? Birilerinin ayağının nasırına mı bastık yoksa? Birilerinin çıkarlarına engel mi olduk yoksa?” dedi.
 akpartibolu
ak-parti-bolu

BOLU (İHA) – Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bolu mitinginde yaptığı konuşmada dinlemelere sert çıkarak, “Çok fazla kaldık galiba iktidarda? Birilerinin ayağının nasırına mı bastık yoksa? Birilerinin çıkarlarına engel mi olduk yoksa?” dedi.

akpartibolu1

Yerel seçimler öncesi miting yapmak üzere Bolu’ya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cuma namazının ardından Kent Meydanı’nda Bolululara seslendi. Binlerce kişinin katıldığı mitingde kalabalığa dikkat çeken Arınç, şöyle konuştu: “Zor günleri bilirim. Muhalefette kaldık yıllarca. İktidarı da bilirim. Yaptıklarımızla iftihar ederim. Ama bu son yapılan mitingler var ya akıl şaşıyor. Bu nasıl olabilir. Bu nasıl böyle heyecanlı bir topluluk, bu kadar toplanabilir ve mitinglerimize destek verebilir. Her gün hakaret edilen bu hükümet değil mi? Her gün yıpratılmak istenen bu başbakan değil mi? Her gün hakkında iftiralar yapılan insan bu değil mi? Nasıl oluyor da Malatya en son mitinginin üç misli kalabalık toplayabiliyor. Nasıl oluyor Elazığ geçmişteki mitinglerin üç dört mislini toplayabiliyor. Dik duruyoruz, dikleşmiyoruz. Cesuruz, kararlıyız, ilkeli siyaset yapıyoruz. Millete hizmetten başka bir derdimiz yok.”

akparti-mudurnu

Ak Parti olarak bundan sonraki seçimlerde yüzde 60’lara talip olduklarını açıklayan Bülent Arınç, sözlerine şöyle devam etti: “Herkes Ak Parti’den memnun olduğunu söylüyor. Memnun olmasalar yüzde 50 oy verirler miydi? Yüzde 50 oy ne demek biliyor musunuz? İki kişiden biri demek, dört kişiden ikisi demek, altı kişiden üçü demek. Sandığa gidiyorsunuz. Çıkan her iki kişiden birinin size oy verdiğini gösteriyor. ‘O 2011’deydi canım. Şimdi tablo değişti mi?’ diyorsunuz. Yarın genel seçim olsa yüzde 52’leri, 53’leri gösteriyoruz. Allah’ın izniyle 60’lara talibiz 60’lara. Milletin yalanlara inanacak hali yok.”

akpartibolu-mudurnu

Son zamanlardaki kaset ve dinleme iddialarına da sert yanıt veren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, üç partili koalisyon dönemini anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim devraldığımız üç partili koalisyonda 38 bakan vardı. Biz tek başımıza iktidara geldik. 38’i 24’e indirdik. Peki, bunlar niye 38’di. Çünkü onlar koalisyon yaparken bakanlık pazarlığı yapıyorlardı. ‘Bana 8 tane vereceksin ha, ben 9 alacağım. Benim sayım üç fazla, bana 15 vereceksin.’ Haydi bakanlıkları dağıttık diyelim. Her parti bayındırlık bakanlığını almak ister. Çalışmayı almak ister. Sağlık Bakanlığını almak ister. Niye? İhalesi çoktur. Çalışanı çoktur. Kendi aile efradını, kendi dostlarını, arkadaşlarını yerleştirmek için. Herkes bir kırmızı plaka hesabı yapardı. Ee deli misiniz? Onların 38 kişi yaptığını siz niye 24’e indirdiniz. Hayır, akıllıyız da onun için. O 20 tane devlet bakanının her birisi sadece bir bankadan sorumluydu.

bolu-mudurnu-akparti
O bankalardan kendi işletmelerine kredi çekecek, sonrada adı başka yolsuzluklara karışacaktı. Siz bunları 11 seneden beri görüyor musunuz? Şimdi bize laf atmaya çalışanlar, bizim aile dostlarımızla yaptığımız konuşmaları bile alçakça, ahlaksızca tespit edip bunları her akşam yayınlamaya kalkanlar, bugünleri görmediler mi?” Meyveli ağaca taş atıldığını anlatan Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: “Çok fazla mı olduk yoksa? Çok fazla mı kaldık iktidarda? Birilerinin ayağının nasırına mı bastık yoksa? Birilerinin çıkarlarına engel mi olduk yoksa? Neden yıkılmasını istiyorlar bu hükümetin? Arkadaşlar Allah’a söz vermiştik. Bu millet darbeler gördü. Bu millet muhtıralar gördü. Bu millet demokrasiyi kesintiye uğratan çok kötü şeyler gördü. Neden, güçsüz siyasetçiler vardı. Korkak siyasetçiler vardı. Dik duramayan insanlar vardı.”Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir saat süren mitingin ardından belediye başkan adayları ve milletvekilleriyle vatandaşları selamladıktan sonra Düzce’ye gitti.
www.mudurnuhaber.com
BOLU MİTİNG FOTOĞRAF ALBÜMÜ FACEBOOK SİTEMİZDE :   https://www.facebook.com/aydin.ozpelit/media_set?set=a.10152218987405340.1073741830.765370339&type=1
toki otopark SULAR EKMEK

Yerel de Gazeteci olmak

Yerel de Gazeteci  olmak

Yerelde Gazeteci olmak hakikaten bir ayrıcalıktır. Sebebine gelince  çevrenizdeki insanların size ulaşması kolay olduğundan ikili ilişkiler çok sıcak kanlılıkla geçer. Bir yerde Yangın,Kaza vs olduğu zaman size hemen birileri olayı ihbar eder.  Sizde Haber yaparsınız ve bu haberi varsa Ajansınıza  paslarsınız veya internet sitenizden yayınlayarak vatandaşı bilgilendirirsiniz.

 

Yerelde Gazeteci olmak çok güzeldir, bazı gençler sizi örnek alır, onlara bir şeyler öğretmek istersiniz, fakat işin içine girildiğinde Yerelde Gazetecilik aslında çok basit bir iş gibi gelir amma, iş öyle değildir. Mesela bir haber yaparsınız, haberi Ajansınıza gönderir veya sitenizde yayınlarsınız, bu haber sizin için aslında  öyle normal bir haberdir   , fakat  dışarıdan sizi takip eden diğer Gazeteci arkadaşlarınıza göre   çok farklı bir haber olabilir, bu haber Fotoğrafa bakılarak takla attırılabilir ve Yerel gazetede Manşet’ten bile girilebilir. Ama bu haberi biraz fazla takla attıran diğer meslektaşınız yüzünden   habere konu olan kişi anında kapınızda biter ve yazıklar olsun biz baba dostuyuz diyebilir. Aslında burada sizin hiç bir kabahatiniz olmasa da fotoğraf size ait olduğu için kişi sizi suçlayacaktır.

 

Yerel de gazetecilik yapmak çok güzeldir, ilçe dışına gittiğinizde veya herhangi bir yerde  insanlar sizin yazılarınızdan ve simanızdan alışkın olduklarından size güler yüzle ooooo  gazeteci gelmiş  der ve dertlerini veya sorunlarını açarlar ve sohbet  ortamı sürekli açıktır.

 

 

 

 

Geçenlerde başımdan geçen bir olay beni çok şaşırttı ve halende düşünüyorum.  Sene 1994 te Bolu da Hamza CANBAŞ  ve Oğuz UÇAR Ağabeylerimin  çıkardığı BOLU HEDEF Gazetesi ile başlayan serüvenimizden bu yana yaklaşık 20 yıldır Mudurnu ve çevresinde Yerel gazeteleri Günlük ve Haftalık ücretsiz olarak kahvehanelere ve İş yerlerine dağıtırız. Geçtiğimiz Hafta Göynük ilçemizde bir işimiz icabı giderken yanımda   Bolu Yerel gazetelerinden BOL DETAY ve BOLU GÜNDEM gazetesi götürdüm. Göynük ilçesinde  Çarşı Esnafına Gazeteleri  Kolay gelsin diyerek dağıtıyorum ve bir Esnaf abiye Gazete verdim bana bir tane daha alabilirmiyim dedi. Bende abi bu yerel Gazete ben bu gazeteleri  Göynükteki  hemşerilerimizde faydalansın, Bolu ilinden haberleri olsun diye getirdim, siz aynı gazeteden  iki tanesini ne yapacaksınız diye sorduğumda, Haaaa Yerel gazetemi cevabını alınca şaşırdım. Demek ki GÖYNÜK ilçesine hiç Yerel Gazete gitmediği için vatandaşın özlemi var diye bir yandan düşünürken  diğer yandan da  dükkanda bunlardan iyi paket yapılır düşüncesi de aklıma gelmedi değil hani,,,

 

Yerelde Gazetecilik yapmak güzeldir,  herhangi bir Kamu kurum ve kuruluşu hakkında  haber yaptığınızda  hemen mutlaka bir cevap gelir, Tabiî ki  eksi yönde bir haber yaptığınızda tepki alırsınız.  Hemen onu artı yönüne çevirmek için  sizi telefonda arayan ses sizin haberi yanlış yaptığınıza veya taraflı davrandığınıza ikna etmeye çalışır. Aslında o sesde biliyordur bazı şeylerin yanlış olduğunu fakat kurumun zarar görmemesi ve yukarılardan fırça yenmemesi için bu şarttır. Bunu da en güzel öğrenmenin yolu  ise  telefondaki sesin belirli bir süre sonra Emekliye ayrılması veya kurum değiştirmesi ile ortaya çıkar.

 

Bundan yıllar önce Ömer DURAN Mudurnu Kaymakamlığı görevini yaptığı esnada, Mudurnu Pancar Şirketi depolarında Mudurnu Kızılayına ait 1999 depreminden kalma  Çadır vs gibi eşyaların  gelişi güzel  bir ortamda  içinde Farelerin cirit attığı bir merkez haline geldiğini gözlerimle görmüş ve haber yapmıştım.  Haberimiz üzerine  Kaymakam bey  orada sizin yazdığınız gibi değil diye bize bir sürü baskı yapmasına rağmen bizim elimizdeki video görüntüleri her şeyi ispatlar niteliğinde idi.  EVET, burada Çadır ve benzeri eşyalar  gelişi güzel  Tarım alet ve edavatları hatta Gübre çuvalları ile birlikte duruyordu. Ve   haberimiz üzerine orada yıllardır atıl bir şekilde  duran Çadır ve benzeri ürünler   Kızılay Bölge

deposuna temizlenerek teslim edildi, buda bir gazeteci olarak  vesile olduğumuz için insanın gönlünü hoş ediyor.

 

Gazetecilik Yerelde  güzeldir, açılışlar,seminerler, toplantılar için sizleri davet ederler, sizde gider haber yaparsınız, ama bu davetlerden çıkardığınız haberler bazen Ulusal  gazetelerde bile yayınlanır ve ilçenizin tanıtımına katkıda bulunmuş olursunuz. Fakat biraz önceki  verdiğim örneklerdeki gibi sizi  hiç bir Kamu Kurum ve kuruluşundan bir Allahın kulu arayıp ta  ilçemize verdiğiniz destek için teşekkür ederiz demez. Çünkü orada kendilerinden bir şey yoktur, buda bu işin eksilerinden biridir.

 

Yerelde gazetecilik güzeldir, birisi ilçede faaliyet gösteren  bilmemne Fabrikasından, felan şirket ten , filan  yerden şikayetçidir. Gazeteci olarak derler ki,  şu şirket te böyle bu  fabrika da şöyle  veya ben şundan  şikayetçiyim, ben bundan şikayetçiyim, sizde gazeteci olarak  varmı kanıt , varmı delil dediğinizde  fotoğraf çek yayınla denilir. Peki Fotoğraf karesinde sen bi el uzatsan da şikayetini dile getirsen, yoook benim  orayla şu bağlantım var benim burayla şu bağlantım var. Eeeee biz ne yapacağız şimdi, sen foto çek haberi yap. Bizde derizki çok güzel suya sabuna dokunmadan haber yaptır , ondan sonra da birisi sana da sorduğunda birde bizi kalayladın mı ne ala, ne ala…. Bir deyim ile   saman altından suyu salım üstüne çıkıp oynamak misali…

 

Son yıllarda gelişen internet Medyası ile bir anda binlerce insana ulaşabilir, binlerce takipçi edinebilirsiniz.Ama, yerel İnternet Haber sitesi   sürekli güncel tutulması gerektiği için zor biş iş olup kazanç olarak ta sizleri destekleyen esnaf ve Ticaret erbabı bulmak zordur.

 

Mudurnu ilçemiz yerel medya olarak Bolu ilinin en şanslı ilçelerinden biri diye dışarıdan görünmektedir. Bunun sebebi ise  tatlı bir rekabetten dolayıdır ki, bence gençlerden bazıları daha bu işe sahip çıkmalı  MUDURNU Medya üzerine Bolu da örnek bir ilçe olmalıdır. Bu konu hakkında  her zaman yardımcı olmaya hazırım.

Saygılarımla

Aydın ÖZPELİT

aydinozpelit@mudurnu.com

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu Haber Kaymakam ziyareti

Mudurnu Haber  Kaymakam ziyareti

Mudurnu Haber olarak İlçemize yeni atanan Kaymakamımız  Kerem Süleyman YÜKSEL i makamında ziyaret ettik.

Mudurnu Haber olarak ziyaret ettiğimiz Kaymakam Kerem Süleyman YÜKSEL ile MUDURNU hakkında bilgileri paylaştık.

Yüksel, e Mudurnu ilçesine atanan Kaymakamlarımızın ilçede herhangi bir işe imza atamadan Tayin olduğunu dile getirdik. Yüksel,  hoş geldin, hayırlı olsun ziyaretine gelenlerin neredeyse tamamı bu konudan şikayetçiler, inşaallah ben burada hayırlı işlere imza atacağım ve uzun süreli kalmayı düşünüyorum dedi.

Yüksel, aslında ben buraya  değilde Düzce Gölyaka ilçesine atanmayı bekliyordum, ama son dakika bizden önceki Kaymakam arkadaşımızın  Bolu Vali yardımcılığına geçmesi ile birlikte  Mudurnu’ya atamam çıktı dedi.

 

ÇOCUKLUĞUM ABANT TA GEÇTİ

Kaymakam Yüksel, çocukluğum Abant’ta geçti, Abant’a defalarca geldim , fakat Mudurnu’ya hiç gelmek nasip olmadı  dedi.

www.mudurnuhaber.com

 

EV TELEFONLARINIZI  AVANTAJLI TARİFEDEN  YARARLANARAK İLK 6 AY 14.90 TL YE  TÜRKİYE NİN TÜM İLLERİNDEN ORİS TELEKOM A   TAŞIMAK İÇİN MUDURNU FOTOĞRAFÇILIK’A MÜRACAAT EDEBİLİRSİNİZ.

ADRES: Seyrancık mah. Demirciler cad. No:17 MUDURNU Tel.0 374 421 28 83 Gsm: 0535 735 91 64

Belediye den Zorunlu açıklama

Mudurnu ilçesinde yapılması planlanan,  Mudurnu Devlet Hastanesi için yer bulunamaması yerel seçimler öncesinde  Belediye Başkanlığı Facebook adresinden  bir açıklama yapıldı.

MUDURNU BELEDİYESİN DEN ZORUNLU AÇIKLAMA

Geçtiğimiz günlerde Bolu’da bir yerel gazeteye açıklama yapan AKP Bolu Milletvekili Sayın Fehmi Küpçü;

Mudurnu’da söz verdikleri hastane yapımına hala başlanamadığını söyleyen AK Parti Milletvekili Fehmi Küpçü, buna gerekçe olarak CHP’li Mudurnu Belediyesi’ni gösterdi.

“BELEDİYE YER TESLİMİ YAPINCA BAŞLAYACAĞIZ”
“Mudurnu’daydım hafta sonu. Mudurnu’da da aynı şekilde Mengen ve Dörtdivan’la beraber Sağlık Bakanlığı’nın ödenek ayırdığı bir hastanemiz var. Maalesef orada Belediye’nin yer teslimi yüzünden hastanemize başlayamadık. Buna üzülüyor oradaki insanlar ‘acaba’ diyorlar. ‘Siyaset arası bir çekişme mi var? Burası CHP Belediye başkanı diye mi?’ Kesinlikle değil. Kesinlikle bizim hizmet kriterimizde bu yok. Ama Bolu’daki insanımız da şunu bilmeli ki bu işler belediye temelli oluyor. Yer tahsisini bizim yapacak halimiz yok. Ben oradaki hissiyatı Mudurnululara şikâyet etmiş olayım. Bilsinler. Sağlık Bakanlığı projeksiyonunda parası, projesi her şeyi hazır. Belediye yer teslimini yaptığı an biz ihalesini yapıp mevcut olan sağlık hizmetine biraz daha yüksek standartta sahip olunması noktasında biz o katkıyı zaten AK Parti iradesi olarak sahibiz. Zaten paramız da hazır bir an önce başlamış oluruz”

Şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.

Konu ile ilgili olarak, T.C. Bolu Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, ilçemize yapılması düşünülen 15 yataklı ilçe hastanesi için Kaygana Mah. Beşkavak Mevkii 136 Ada 8 Nolu parseldeki arazinin tahsisi için talep gelmiştir. Bu talep Belediyemizce 02.05.2011 /784 tarih sayılı yazı ile cevaplanmıştır;

– Söz konusu parsel Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığımızla 13.03.2007 tarihinde yapılan protokol gereği 10 yıllığına Belediyemize tahsis edilmiştir. Fiilen tahsis süresi dolmamıştır ve tahsis kalkmamıştır.

– Mudurnu Halkı ve Belediye Meclis üyelerinin hastane yapılacak yerin İmar Planında spor alanı olarak ayrılan alanda olması nedeniyle yapılan çalışmaların yasal olmadığından olumsuz bakmaktadırlar.

– Bilindiği üzere İmar planında hangi amaçla ayrıldığı belirtilen alanların amacı dışında veya Belediye Meclis kararı olmadan uygulama yapılamayacağı, uygulama yapılması düşünülen alanlarda ve talep gelmesi durumunda Meclisin uygun görüp veya görmemesi göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Uygun görülmemesi durumunda kamu zararı oluşabileceğinden,

Yukarıda bahsedilen sebepten dolayı bundan sonra yapılacak işlemlerde imar planı değişikliği yapılması ve onaylandıktan sonra çalışmaların yapılması hususunda Belediye olarak görüşümüzü bildirdik.

– İlçemize yapılması düşünülen hastanenin yer seçimi ile ilgili olarak Belediye Meclis İmar Komisyonu ve Meclis Üyelerimizin ortak görüşü sonucu profesyonel bir çalışma yapılması için davet edilen Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı Prof. Dr. Mehmet Tunçer ve Belediye Meclisimizin tüm üyeleri ile birlikte, ilçede hastane olabilecek yerlerin gezilmesi sonucunda oluşturulan rapor, bilgi amaçlı 24.05.2011 / 904 numaralı yazıda T.C. Bolu Valiliği Sağlık İl Müdürlüğü’ne ulaştırılmıştır. Rapor içerisinde Belediyemizce hastane yapımına uygun görülen 10 farklı arazinin zayıf ve avantajlı yönleri yer almaktadır.

Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliği’nin 18.08.2011 / 1370 tarih sayılı plan tadilatı talep yazısı elimize ulaşmış olup, söz konusu talep yazısı Belediye Meclisimizin 04.10.2011 tarihindeki toplantısında ele alınmış ve 04.10.2011- 83 sayılı Meclis Kararıyla hastane talebinin değerlendirilmesi sonucunda;

– Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliğinin 18.08.2011 gün ve 1370 sayılı yazısında, ilçemiz Kaygana Mahallesi 136 ada 8 nolu parsel üzerine hastane yapılması için; Mevcut İmar Planında spor alanı olarak gözüken alanın İmar Planı tadilatı yapılarak sağlık alanı olarak tahsis edilmesini talep etmekte, konu ile ilgili 26.09.2011 tarihinde sivil toplum örgütleri mahalle muhtarları ve vatandaşlar ile toplantı yapılmış olup;

1) İlçemiz Yıldırım Bayezıt Mahallesi Bolu Caddesi üzeri Karayolları’na ait ve atıl durumda olan şantiye binasının olduğu alan,

2) İlçemiz Kaygana Mahallesi E-1 bağlantı yolu trafo binasının kuzeyinde kalan Ertan PAMUK’a ait olan yer,

3) İlçemiz Yıldırım Bayezıt Mahallesi Orman İşletme Yolu sağında, Çarşambalıoğlu benzin istasyonu arkasında bulunan Tevfik TÜRESİN’e ait yerin,

Yukarıda belirtilen sıralamaya göre hastane yapılacak yer olarak belirlenmesine, işaret sistemi ile yapılan oylama neticesinde, oy çokluğu ile karar verilmiştir.

– Belediye Meclisimizin bu kararı 16.12.2011 / 2237 tarih sayılı yazıyla İl Sağlık Müdürlüğü ve Mudurnu İlçe Hastanesi Baştabipliğine ulaştırılmıştır.

Belediyemiz hastane yeri ile ilgili olarak üzerine düşen sorumluluğu Belediye Meclisi, Sivil Toplum Kuruluşları ve halkın katılımıyla “ halkçı” bir anlayışla yerine getirerek, 10 adet hastane yapılması düşünülen yer ile ilgili Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı hocamızla birlikte rapor hazırlayarak yerine getirmiştir.

Sağlık Bakanlığı projeksiyonunda parası, projesi her şeyi hazır olan hastanenin ilçemize yapılması için daha fazla beklemenin gereği olmadığını düşünüyoruz. Belediyemizin gösterdiği 10 adet yer ortadadır. Konu ile ilgili olarak hazırlanan rapor incelenebilir ve söz konusu raporun istenmesi halinde paylaşılacağını bildiririz.

Kamouyuna saygıyla duyurulur.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnulu ÜCRETSİZ Kaplıcaya girecek

Mehmet Emin YERDELEN Röportajı : MUDURNU HABER Aydın ÖZPELİT

Sarot ATLANTİS ile ilgili Röportaj: Aydın ÖZPELİT
Mudurnulu ÜCRETSİZ Kaplıcaya girecek

Bolu nun Mudurnu ilçesinde  Termal Faaliyetlerini sürdüren SAROT TERMAL VADİ A.Ş Yönetim Kurulu Başkan yardımcısı Mehmet Emin YERDELEN  Mudurnu ilçesinde yapacakları Günü Birlik Kaplıca tesislerinden ilçe halkının Ücretsiz faydalandırılacağının müjdesini verdi.

Mudurnu Haber Aydın ÖZPELİT ile  SAROT TERMAL VADİ A.Ş nin yeni yapacağı yatırım alanlarını gezdiren Yönetim kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Emin YERDELEN  Sarot Termal Vadiyi bitirdiklerini ifade ederek, Tapuları vermeye hazırlanıyoruz , 2 Etap Sarot Palace   inşaatına başladık bir aksilik çıkmaz ise 2014 sonu gibi bu projeyi de bitirip hizmete açacağız dedi.

 

BU TESİSLER TÜRKİYE NİN EN BÜYÜK PROJESİ OLACAK

Sarot ATLANTİS ile ilgilide bilgiler veren  YERDELEN, 300 dönüm arazi içerisinde 2215 blokta  Contry Villa yapılarak Taşkesti bölgemizde  adım adım Bölgemizin Tüm Bürokratları ve yaşayanları ile birlikte  el ele vermişiz , gönül gönüle vermişiz  birileri bizim hakkımızda  çeşitli yorumlar yapılıyor, onlar ne derlerse desinler biz yolumuza devam edeceğiz ve bu Tesisler Türkiye nin en büyük Projesi olacak dedi.

 

1200 Personel ile çalışacağız

Mehmet Emin YERDELEN  yapılacak Projeler sonrasında Bölge de 1200 civarında Personel ile çalışacaklarını ifade etti.

 

MUDURNU PROJESİ NE DURUMDA

Mehmet Emin YERDELEN, Mudurnu’da sondajlarımızı vurduk , çok bereketli sularımız ortaya çıktı , birileri Saadet suları ile alay ediyor ama Allah nasip etti Mudurnu’da da Saadet suyu çıktı, Mudurnu’da 750 dönüm arazi üzerindeki Tapu işlemlerimiz devam ediyor, Burc El Babas adında 2400 projeli Yurt dışı bağlantılı olup Kuveyt teki Satış ofisimizde satışlarımız devam ediyor ve Mudurnu da 2400 Tripleks Villa ya başlıyoruz dedi.

 

MUDURNULULARA ÜCRETSİZ OLACAK

Yerdelen, Mudurnu’da yapılacak  olan Günü Birlik Kaplıca tesislerini Kendilerinin Taahhüt ederek Mudurnululara Ücretsiz olarak hizmet vermek için  biz  sözümüzü verdik  dedi.

www.mudurnuhaber.com

 

Burası MUDURNU

Burası MUDURNU

Burası Bolu nun şirin bir ilçesi Tarihi Osmanlı Kasabası MUDURNU

Burada  Merkezde  ilçeye yakın olan  eskiden Köy , ama şimdi şehir sınırlarında yer alan Mahalleler ile birlikte Nüfus sayısı  Tabelada 5260  tır.

İlçede yaşayanların çoğunluğu birbirleri ile Akrabadır. İlçe dışarıdan fazla bir göç almaz, aksine sürekli Bolu,Sakarya,Ankara ve İstanbul gibi şehirlere göç vermektedir. Göç vermesinin sebebinin çoğunluğu   çocuklarımızı okutalım düşüncesi ile olduğu bilinmektedir.

MUDURNU 2001 yıllarına kadar göç alan bir şehir iken, yaşanan Ekonomik kriz ile şehir adeta boşalmış bir EMEKLİ şehrine dönüşmüştür.

İlçenin geçim kaynağının çoğunluğu Beyaz et sektöründen olup, Tarım ve Hayvancılık konusunda Mudurnu çevre ilçelere  göre daha gelişmiş bir ilçedir.

Şehirde son yıllarda  TERMAL yatırımcıların yatırım yapma kararı ile gözle görülür bir hareket  belirmektedir.

MUDURNU 5 YIL İÇERİSİNDE TERMAL BİR KENT OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLEMEKTE OLUP, İLÇE SAKİNLERİ VE YÖNETİCİLERİNDEN  SABIR VE  MANEVİ DESTEK BEKLEMEKTEDİR.

www.mudurnuhaber.com

 

BAĞCIYI DÖVDÜNÜZ, GÖRENİ DE ÜZDÜNÜZ

BAĞCIYI DÖVDÜNÜZ, GÖRENİ DE  ÜZDÜNÜZ

 

Geçtiğimiz gün Mudurnu Keyvanlar Konağı  bahçesinde yapılan  Mudurnu Şeyh ÜL İmran Vakfı  toplantısına davet üzerine katıldım.

 

Orada toplantı anında  Mudurnulu Esnaf Büyüğümüz  Reşat ÜNSAL amcamız, bundan bir kaç ay önce  bizim yaptığımız  bir haber hakkında  Vakıf Üyelerine soru sordu ve  sorunun cevabı olarak tarafım gösterildi. Daha sonrada kendiside  bana konu hakkında bilgi vermemi istedi. Bilgiyi verdikten sonra  benim verdiğim bilgi çok tatmin edici olduğundan dolayı  fazla tartışmaya girilmedi. Ama ne yazikki aradan 2 gün geçtikten sonra  Facebook sitesinde  Mudurnulular Birlik oluyoruz  adındaki hesaptan video yayınlanarak benim bu işlerle ne alakam olduğu ve  orada neden konuştuğum Reşat ÜNSAL amca tarafından sorulmuş. Birincisi , orada  cevap hakkını  bana siz verdiniz, videoyu izlerseniz  anlarsınız, ikincisi ise kim oluyor demişsiniz, Ben Allah kuluyum.

Siz bana orda sordunuz bende cevap verdim. Cevap vermemek için kendimi zor tuttum, ama benim yaptığım haberi okumayıp sadece Fotoğrafa bakıp, ortaya laf attınız.

Kusura bakmayın, buna CEVAP vermek zorundaydım. Bu yaptığınız iş hiç Hayra değil tam tersine şerre hizmet etmektedir.

 

Amca, yatırların sağ sol davasını siz kendiniz çıkardınız, Lütfen, videoyu her kes izlesin. Konuyu Reşat amca kendi başlattı ve suçu benim üzerime atmaya çalışıyor. Eğerki soruyu sorduysanız ben orada bir basın mensubu olarak üzerime düşen görevi yapmak zorundayım.

 

Evet, size yakışmamış, Seyhan amca sizede yakışmamış. Siz benim büyüklerimsiniz, ama sizin şu an yaptığınız iş Yangına MEŞALE ile gitmekten başka bir şey değildir. Değerli Reşat Amcacığım, o kadar ballandıra ballandıra anlatıyorsunuzki, bilen bilmeyende Mudurnu’yu alt üst getirdim zanneder.

 

Ama bu tip yorumları Mudurnu nun yaptığım diğer haberlerinde de yapmanızı isterdim. Ama maalesef, siz bir kere Niyetlenmişsiniz ve mecburen yapmanız gereken bir şey var ve onu yapmak için hareket ediyorsunuz. Bu tip davranışlar ile MEMLEKET VE MUDURNU MUZ kaybeder. Bu davranışlarınızı kınıyorum. Bakınız, sözler çok ağır,böyle davranmakla, Mudurnu da birlik beraberlik olmaz.   Ayrıca Bülent AĞRI Ağabeyimde Maşaallah  Körükçübaşı gibi,  hem Facebook  adını Mudurnulular Birlik oluyoruz diyor ama, tam tersine hareket ediyor.

 

Karşılıklı atışmaları siyasi olarak nitelendiriyorum. Kusura bakmayın, ilerleyen günlerde yine yüz yüze bakılacak. İstediğiniz kişiye internet aracılığı ile veryansın edebilirsiniz, ama yarın öbür gün yine biz beraberiz, Mudurnu dayız, kırın , dökün ,vurun,parçalayın, KOLAY. Fakat toplaması zor. Lütfen değerli büyüklerim eğer bir problem var ise ve memleket meselesi ise bu konuşulup çözülmelidir. Bizim Mudurnu nun bir sesi olduğumuzu unutmayınız. Bizler yerel Basın mensupları Mudurnu ilçesinde birisinin burnu kanasa onunla ilgili haber yapmak zorundayız, Neden mi?

Çünkü bizi Dünya genelinde takip eden binlerce hemşerimiz ve Mudurnu sever bulunmaktadır.

 

Onlar Mudurnu ile ilgili haberleri takip etmekle birlikte Mudurnu daki eş,dost ve akrabaları ile ilgili haberleri bizlerden öğrenmektedir. Onun için bizleri kimse kınamasın, tabiiki her insan gibi bizlerinde mutlaka bir siyasi görüşü olacaktır, aynı sizin gibi… Bu tip şeyler hoşgörü ile karşılanmalı. Ben sol görüşlü bir arkadaşın davranışlarını nasıl hoş görü ile karşılıyorsam, kusura bakmayın sizlerden de aynı yaklaşımı beklemek en doğal hakkım diye düşünüyorum. Mudurnu bu güne kadar beraber hareket etmediği , sürekli dedikodu ve o, onu görmüş, oda göreni görmüş mantığı ile kaybetmiştir. Gelin, oturalım, konuşalım, birbirimizi kırmadan MUDURNU muza sahip çıkalım. Yoksa, biz bu şekilde birbirimiz ile didişirken başkaları gelir Mudurnu da düzen kurar bizde bakarız. Aydın ÖZPELİT Bir Mudurnu Vatandaşı olarak yazdı.

 

Aydın ÖZPELİT MUDURNUHABER

MUDURNU

www.mudurnuhaber.com

 

Ramazan Ayı ve Mudurnu

Ramazan  Ayı ve Mudurnu

Mudurnu ilçesi bilindiği gibi Bolunun en eski yerleşim yerlerindendir. İlçede yaşayan vatandaşların çoğu ata dan, dede den  gelen  örf ve adetleri yaşatmaya çalışır.

Sessiz sakin bir  ilçe olan Mudurnu, Ramazan ayı nın gelmesi ile birlikte sessizliğine bir sessizlik daha katar. Bu yıl Havaların sıcak olmasından dolayı vatandaşlar çarşı pazar fazla dolaşmamaya gayret gösteriyor. Mudurnu köylerinde ise, durum biraz farklı, köylerdeki vatandaşlar  bir yandan tarlalarında yetişen meyve ve sebzeleri toplarken diğer yandan bölgede yetişen Buğday , Arpa gibi mahsullerin biçimine hazırlanıyorlar.

 

Nerede o eski zamanlar…

Evet, yaşı 70 i geçerek 80 e doğru yaklaşanlar, gözlüklerin üzerinden olan biteni kolaçan ederek, nerde o eski günler, teknoloji ne ilerledi beeee, diyerek iç geçiriyorlar. Onlar 1930 lu yıllarda Evin ortasında ateş yanacakmış dendiğinde Allah korusun, nasıl olacak o iş diye birbirine sorarlarmış. Ama şimdi bakıyorsunuz, Evin içinde Ateş Soba da yandıktan sonra, evin dışında yanıp evin içini ısıtan Kaloriferi gördüler. Daha sonra ise Güneş enerjisinden ısınan  ve evin her yerinden  24 saat sıcak su akan bir sistemi gördüler. Aylarca Harmanlarda 1-3   1-5 mahsulü  işleyerek buğdayı su değirmenlerinde günler bekledikten sonra Un yaparak Ekmek ürettiler. Şimdi  ise gelinen son teknoloji ile bu saydıklarımızın hepsi neredeyse saatlik işler haline geldi. Yüzlerce dönüm arazi üzerinde bulunan Arpa , Buğday ve benzeri ürünler Döver biçerler vasıtası ile aynı   gün ambarınıza giriyor.  Evet, nerde o eski günler.

 Yıllar öncesi Ramazan lar…

Yıllar öncesi Ramazan aylarında çeşitli etkinlikler yapılırmış. Tabiî ki o zamanlar Tv , internet, Cep telefonu olmamasından dolayı geceler daha bir uzun  bir o kadar gündüzlerde  farklı uğraşlar ile geçermiş. Hele hele , Mudurnu gibi küçük yerleşim yerlerinde Ramazan aylarında insanlarda birlik ve beraberlik en üst katlara çıkar ve insanlar çeşitli şakalar ile bu ayların feyzini yaşarlarmış. Bunlardan bir tanesi, Oruç tutmayan komşuyu  Bayram sabahı  Köy meydanında  Ekmek Teknesinin altına sokarlar veya  su dolu oluğa atarlarmış, bunu yapmalarının sebebi ise başkalarına örnek olması  açısından yapılırmış.

Gelelim şimdilere, maalesef artık toplum o şekilde bozulmaya yön tutmuş ki, artık  Ramazan ayı nın geldiği neredeyse anlaşılmayacak derecelere gelmek üzere, sokaklarda açık  Lokanta ve kahvehaneler, sokaklarda rahatlıkla sigara içebilen insanlara, toplum herhangi bir tepki vermez olmuş.  Bununda adını çağdaşlık koymuşlar.

Hayırlı ramazanlar. Allah ibadetlerimi Kabul ve Makbul eylesin.

Aydın ÖZPELİT

MUDURNU

e-mail:aydinozpelit@mudurnu.com

www.mudurnuhaber.com

Önemli duyuru

                                                                Önemli duyuru

Çok kıymetli Mudurnu Haber sitesi okurları ve takipçilerimiz. Sitemizde zaman, zaman  iletişim amaçlı verdiğimiz Cep ve iletişim Telefonları üzerinden bazı hemşehrilerimize ben Mudurnulu yum, şunlar danım  diyerek çeşitli miktarlarda yardım talebinde bulunulduğu tarafımıza ulaştı.

 KESİNLİKLE İNANMAYINIZ!

Son yıllarda çeşitli dolandırıcılık yöntemi ile vatandaşlarımızı mağdur eden kişi veya kişiler sizleri aradığında  karşı tarafın sözlerine inanmayınız. Eğer Mudurnulu bir hemşehrimiz Yurdun veya Dünya nın herhangi bir yerinde mağdur ise Ailesi aracılığı ile hep birlikte yardımcı ve destekçi olalım, ama telefonla ben yolda kaldım, hastayım,çocuğuma mama alacak param yok gibi değişik yalanlar ile artık insanlar kandırılmamalıdır.

 

Kamu oyuna saygı ile duyurulur.

www.mudurnuhaber.com

 

SAROT TERMAL YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR

SAROT TERMAL YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR

Bolu nun Mudurnu ilçesi Taşkesti Beldesinde faaliyetlerine devam Eden Sarot Termal Vadi A.Ş  yatırımlarına tüm hızı ile devam ediyor.

Şirket Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Emin YERDELEN,   Sarot Termal Vadi Devre mülklerinde  hizmet  vermekten guru duyduklarını ifade ederek, şimdi ise Sarot Palace  inşaatını hızlı bir şekilde inşa ettiklerini belirtti.

 398 Daire  2014 Sonuna yetişecek

Mehmet Emin YERDELEN , Sarot Termal Vadi  yanında inşaatına başlanan   Sarot Palace ise Sarot Termal A.Ş nin  2. Etap Projesidir, Projelerimiz tüm hızı ile devam ediyor,  bölgeye yaptığımız hizmetler bazı kesimleri rahatsız etsede yatırımlarımız devam edecek bu projemizi ise 2014 sonu  misafirlerimizin hizmetine sunacağız, Meyve veren ağaç taşlanır, misali bizlerde çalıştığımız için mutlaka çevrede rahatsız olanlar olacaktır, ama biz şu an Sarot Termal de 250 civarında Taşkestili ve Mudurnulu arkadaşımızla Ekmeğimizi paylaşıyoruz,  dedikodu edenler acaba kaç kişiyle Ekmeklerini paylaşıyor dedi.

 

 SAROT ATLANTİS  GÖZ KAMAŞTIRACAK

Sarot Termal Vadi A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Emin YERDELEN , Taşkesti Beldesinde Sarot Termal Vadi Devre mülklerinin hemen karşı yamacında  dağların eteklerinde kurulacak olan 3. Etap  ” SAROT ATLANTİS” Projesi göz kamaştıracak dedi.

 

 

Haber:Aydın ÖZPELİT www.mudurnuhaber.com

Mudurnu’da BOLULU HASAN USTA ŞAŞIRTTI

Mudurnu’da BOLULU HASAN USTA ŞAŞIRTTI

Mudurnu ilçesinde Esnaflık yapan Mudurnu  Bakkallar  odası başkanı  Turhan ÖREN  Mudurnu ilçesine gelen bir Turist kafilesinin sorusu üzerine şaşkınlık yaşadı.

 

BOLULU HASAN USTA NIN DÜKKANI NEREDE ?

Mudurnu ilçesine gezi amaçlı gelen bir Turist kafilesinin kendisine Mudurnu ilçesine gelmişken  Bolulu Hasan Usta nın tatlısından yemek istiyoruz, acaba dükkanı nerede diye soru gelince,  Bakkallar Odası başkanı  Turhan ÖREN  burada  sizin söylediğiniz bir şekilde tatlıcı yok cevabını verdi.

 

Ören, etrafındakilere  meraklı gözler ile arkadaşlar  Mudurnu’ya yeni bir tatlıcı açıldı da bizmi duymadık diye sorunca  vatandaşlar biz bu ismi ilk kez duyduk , burada bir İpekyolu Pastanesi birde ESER Pastanesi var cevabını verdiler.

Mudurnu ilçesine gezi amaçlı geldiklerini ifade eden  Turistler , biz Bolu’ya geldik istedikki  buraya gelmişken bir tatlı yiyelim, ama Bolulu Hasan Usta markası ile nam salmış markanın  Bolu da dükkanının olmaması  bizi hayal kırıklığına uğrattı dediler.

 

www.mudurnuhaber.com

 

 

Miraç Kandili duası! Miraç Kandili’nde nasıl dua edilir?

Miraç Kandili duası! Miraç Kandili’nde nasıl dua edilir?

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (S.A.V) insanlık adına Alemlerin Rabbi’yle buluştuğu kutlu gece… İslam âlemi, dualarla Miraç Gecesi’ni idrak ediyor. Kandiliniz mübarek olsun. İşte Miraç Kandiliduası…
Euzü billahi mineş-şeytanir-racîm
Bismillahir-rahmanir-rahîm
Ey Bizleri varlığa erdiren
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran
Güzeller Güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.
Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz’e Sonsuz salât ü selam olsun.
Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek gecede bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:
1. YA İLAHEL-ALEMİN!
Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs’ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek gecede bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. İcabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!
2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ!
Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.
Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü vet-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. Müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. İbadet ü tâat kültür televvünlü.. Duygular, düşünceler fantezilere emanet.. Mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya Rabbi!
3.YA RAB!
Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.
4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!
Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!
5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!
Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep ‘Gelin, gelin’ diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur ‘Biz de geldik’ diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!
Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır.. Ya Rabbi lisanlarımızı yalandan, gıybetten, Senin sevmediğin, hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle.. Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!
Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle.. Niyetlerimizi ihlaslı kıl ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!
6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!
Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık, havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.
7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!
Şu mübarek gecede binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki!
Sen her şeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.
8. EY YÜCELER YÜCESİ!
Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin, dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama, mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve hülyaları ekonomi ve refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç, kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre… Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.
9. EY RAB!
Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur müfettişi.. Yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece; adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi bir şey; vefa Kafdağı’nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü’l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.
Bütün bunlara rağmen ya Rab! Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz. Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!
Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar.
10. EY RAB!
Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.
11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!
Bu mukaddes miraç gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.
Ey Yüceler Yücesi!
Efendimiz Hazreti Muhammed’e, Muallâ aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..
Amin amin amin
Velhamdü lillahi Rabbil aleminel-fatiha
www.mudurnuhaber.com

Mezarın yerimi değiştirildi

Mezarın yerimi değiştirildi

Mudurnu ilçesinde bulunan Şeyh-ül İmran  Hazretlerinin adının verildiği ŞEHRİMAN Tepesindeki Mezarının yerinin değiştirildiği yönünde  bazı konuşmaların olduğu belirtildi.

 

 VAKIF  YÖNETİMİ DEĞİŞTİRMİŞ

Mudurnu Şeyh-ül İmran Tanıtma  vakfı Başkanlığı olarak her yıl Temmuz ayında  yapılan  etkinlikler öncesinde  gönüllü vatandaşlar tarafından bazı  çalışmaların yapıldığı belirtildi.

Gönüllülerden Mudurnu Esnaflarından Rıdvan SEYHAN , Şeyh-ül İmran Hazretlerinin Mezarının yerinin değiştirilmesi ile ilgili bilgi verdi. Seyhan,  Mezarın yerini biz değiştirdik, çünkü bundan 60 yıl önce asıl mezar oradaydı, ama Mezarın yanındaki Meşe ağacı büyüdüğünden Mezar yeri değişti. Şu an oradaki Meşe ağacı kurudu, bizde mezarı eski yerine geri getirdik, şu an Mezar  esas yerindedir diyerek konu ile ilgili  son noktayı koydu.

 

Haber: Aydın ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

 

İşte Düzce ile Mudurnu arasındaki FARK

İşte Düzce ile Mudurnu arasındaki FARK

Ankara Düzceliler Derneği Başkanı Semih Kıbrıs, hızlı trenin Düzce’den geçmesi değil istasyonun Düzce’de olmasının önemli olduğunu söyledi.


Kıbrıs, “Hızlı treni gündeme taşıdığımızda ilk önce güzergahta Düzce yoktu bizler Sakarya’dan Düzce’ye hızlı tren hattı döşenmesini Düzce’nin istasyona sahip olmasını gerekçeleriyle anlatmıştık.

Avan Proje denilen ön etüt projede yeni güzergahın, Ankara, Sincan, Çayırhan, Ayaş, Beypazarı, Nallıhan, Mudurnu, Düzce, Gölyaka Saçmalıpınar, Sakarya, Kocaeli ve İstanbul olduğunu açıkladık.

Bize hayalcisiniz denirken Saçmalıpınar köyümüzden bu hızlı tren hattının geçiyor olması bizleri çok mutlu etti. İşte asıl ilgilendiğimiz gündeme taşımaya çalıştığımız Düzce’den trenin geçmesi değil istasyonun Düzce’de olmasıdır.

Ciddi ve Düzce’miz için çok önemli olan bu konuda isteğimiz açıkça, net bir dille söylemek gerekirse Saçmalıpınar’dan hızlı tren hattı geçiyorsa, bu ister üstten, ister tünelden, isterse yerin altından dahi geçse bile, Ankara’da, İstanbul’da ve yurt dışında çok sayıda örneklerini gördüğümüz yer altı metro istasyonları tarzında yapılabilir diyoruz.

Asıl önemli olan hükümet politikasının da üzerinde devlet politikası olan bu prestij, vip projeler bırakın Düzce’yi, Türkiye’yi çok daha ileri Dünya gözüyle önemli ses getiren Dünyanın dikkatini çeken projelerdir.

Türkiye’mize ilgiyi artıran çok önemli projelerdir. Cumhuriyetin başkenti Ankara’yla, Osmanlı’nın başkenti İstanbul arası 350 km/saat hızla 1 saat 20 dakikada alınacak, insan odaklı, ülke menfaatli bu projede halk, STK’lar, vekillerimiz, belediye başkanlarımız, Düzceli olmayan ama Düzce’ye gönül vermişler el ele olup tasarlanan tek istasyonun Sakarya’da değil Düzce’mizde olmasını sağlamaya çalışmalıyız, buna destek vermeliyiz.

Saçmalıpınar’a değil 1 saatte, 2 saatte gitsek ne olur amaç bizim gitmemiz, Düzce’den istasyona gidecek Düzceli sayısının az olması değil, Ankara’dan ve İstanbul’dan insanların Düzce’ye gelmesini sağlamak, dışarıdan şu anda ekonomimize katkısı olanlara karayoluna alternatif tren yolunu da hizmete sunarak Düzce’mizin fizıbıl olduğunu ispatlamak, yeni gelmeyi düşünenlerin kararlarını etkileyecek önemli bir faktördür” dedi.

Kaynak: İHA

www.mudurnuhaber.com

 

Not: Bu haber İHA kaynaklı bir haber olup , haberde sadece başlık değiştirilmiştir. Haberin diğer kısımlarını  değerli Mudurnu Severlerin ve Okurlarımızın doldurması amacıyla herhangi bir ekleme çıkarma yapmadık. Bilginize. www.mudurnuhaber.com