Corona virüsü hortladı

Covid 19 virüsü Türkiye de 58 ili Kırmızı ya çevirdi. Bakanlıktan yapılan son açıklamalara göre 29 Mart 2021 tarihinde yapılan 225.511 test sonrasında 32.404 vaka ya rastlandı. 1325 hasta sayısının olduğu tabloda 154 kişi hayatını kaybetti. 18.015 kişide sağlığına kavuştu.

MUDURNU’DA VAKALAR ARTTI

13-19 MART 2021 tarihlerinde Bolu ilimizde 100.38 olan vaka sayısı 20-26 MART 2021 tarihlerinde illere göre haftalık vaka sayısı Çok yüksek Riskli iller arasına girdi.

Mudurnu ilçesinde de 20-26 mart 2021 tarihlerinde vaka sayılarında ciddi yükselmeler oldu.

Mudurnu merkez ve köylerinde 29 Mart tarihi itibari ile 61 kişinin Covit 19 testi pozitif çıkarken 93 kişi ise temaslı listesinde karantinaya alındı.

www.mudurnuhaber.com

buy cheap kamagra online

Bolulu Çiftçilerimize Dane Mısır Tohumu Dağıtımı Yapıldı

Tarım ve Orman Bakanlığı “Arz Açığı Olan Ürünlerin Desteklenmesi” projesi kapsamında Bolulu üreticilerimize Dane Mısır Tohumu dağıtımı yapıldı. Bolu Valiliği Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nce 250 çiftçiye verilen 650 paket dane mısır tohumuyla 4.500 dekar alana mısır ekimi gerçekleştirilecek.

Dane Mısır Tohumu dağıtım törenine Bolu Valisi Ahmet Ümit, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Vahdettin Çiftçi, Tarım ve Orman İl Müdürü İzzet Murat,  Bolu Orman Bölge Müdürü Şaban Bıyıklı, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, daire müdürleri, muhtarlar ve çiftçiler katıldı.

“İL GENELİNDE ÇİFTÇİMİZE 2020 YILI İÇERİSİNDE 88 MİLYON TL. DESTEKLEME YAPILDI”

İnsanoğlunun kadim geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu belirten Bolu Valisi Ahmet Ümit, “Tarım denildiği zaman tohum, toprak, iklim ve emek akla gelir. Toplumda en eli öpülesi insanlar temel ihtiyacımız olan gıda maddelerini üreten tarım ve hayvancılıkla uğraşan müteşebbislerimizdir. Her geçen gün toprağın ne denli kıymetli olduğunun farkına varıyor, tarım ve hayvancılığın önemini toplumun bütün kademelerinde daha güzel bir şekilde anlıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde tarım ve hayvancılık konusunda devletimiz hassasiyetle durarak önemli yatırım ve teşviklerde bulunuyor. İlimiz genelinde 2020 yılı içerisinde tohum ve buzağı desteklemeleri vb. çeşitli vesilelerle tarım ve hayvancılık alanlarında 88 milyon TL. civarında destekleme yapıldı. Bu desteklemeler 2021 yılında artarak devam edecektir. Hayvancılığın ve tarımın gelişmesi için bu desteklemeler çok büyük önem arz ediyor. Tarım ve hayvancılık sektörünü yürütmek, yaşatmak ve geliştirmek için her alanda olduğu gibi devlet – millet el ele olmamız gerekmektedir” dedi.

“ÖNCELİĞİMİZ TOPRAĞIN KORUNMASIDIR”

Vali Ümit, “Bolu Valiliği olarak İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüz, İl Özel İdaremiz, diğer ilgili kuruluşlarımızla, Bolulu çiftçilerimize ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza gerekli desteği sağlayarak üzerimize düşen görevi en güzel şekilde yapma gayreti içerisindeyiz. İlimiz genelinde toplamda 118 bin hektar ekilebilir tarım arazimizin büyük çoğunluğunun sulanabilir olması Bolu’da tarımın elverişli olmasını sağlayan faktörlerden birisidir. Altın

, gümüş, platin vb. her türlü değerli maddeyi üretebiliriz ama toprağı üretemeyiz. 1 cm toprak milyonlarca yılda doğal yollarla oluşuyor. Böylesine güzel bir ilde, ovada ve iklimde bu kadar güzel bir toprağa sahip olmanın bilincinde olmalıyız. Biz bunun öncülüğünü yapmaya gayret ediyoruz. Her ay gerçekleştirdiğimiz Toprak Koruma Kurulu Toplantılarımızda vatandaşlarımızın taleplerini değerlendiriyoruz. Toprağın korunması daima önceliklerimiz arasında 1’nci sırada yer almaktadır. Hiçbir şekilde bu konuda tavizimiz olmamış, zaruret olmadıkça bundan sonra da olmayacaktır.

“TARIMSAL ALANLARIMIZI EN GÜZEL ŞEKİLDE KORUYARAK GELECEK NESİLLERİMİZE ULAŞTIRACAĞIZ”

Bolu Ovamız yaklaşık 6 bin 500 hektar alana tekabül etmektedir. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığımıza Gerede ve Dörtdivan’da 15 bin 600 hektarlık bir alandan oluşan 1.sınıf tarım arazisi niteliğinde yeni bir ova teklifinde bulunduk. Tarımsal alanlarımızı en güzel şekilde koruyarak gelecek nesillerimize ulaştıracağız.

“TÜM ÇİFTÇİLERİMİZE HAYIRLI VE BEREKETLİ ÜRETİMLER DİLİYORUM”

Bu vesileyle toplumumuzun yükselişinde en zor, en güzel ve en önemli hizmeti yapan, emekleri her türlü takdirin üzerinde olan tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza canı gönülden teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyor, aileleriyle birlikte sağlık ve afiyetler içerisinde hayırlı ve bereketli üretimler, bol kazançlar diliyorum.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tarımla ilgili takdirleri, Tarım ve Orman Bakanımızın konuya olan yakınlığı, Tarım ve Orman Bakan Yardımcımız Hemşehrimiz Sayın Fatih Metin, Milletvekillerimiz başta olmak üzere İlimizde tarım ve hayvancılığın desteklenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Dağıtılan tohumların çok değerli çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Dane Mısır Tohumu dağıtım töreninde Tarım ve Orman İl Müdürü İzzet Murat ile Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Vahdettin Çiftçi yaptıkları konuşmalarda Bolu’da tarım ve hayvancılığın gelişmesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdiler.

Bolu Valisi Ahmet Ümit’in, sembolik olarak Yeniakçakavak Muhtarı İsa Bodur ile Yenicepınar Köyü çiftçilerimizden Sebahattin Çalışkan’a Dane Mısır Tohumunu vererek başlattığı mısır tohumu dağıtım programında 250 çiftçimize 650 paket dane mısır tohumu teslim edildi.

www.mudurnuhaber.com

Kaymakam Fatih Çevik ,Çocuklara Kitap Hediye etti

Mudurnu Kaymakamı Fatih Çevik, 57. Kütüphane Haftası etkinlikleri kapsamında çocuklara çeşitli hediyeler takdim etti.

Mudurnu Kaymakamı Fatih Çevik, 29 Mart-4 Nisan tarihleri arasında kutlanan 57. Kütüphane Haftası etkinlikleri kapsamında ilçede bulunan Halk Kütüphanesi’ni ziyaret etti.

Kütüphanede bulunan çocuklarla uzun uzun sohbet eden Kaymakam Çevik, ziyaret sonunda çocuklara içerisinde çeşitli kitapların bulunduğu hediye paketlerini takdim etti.

www.mudurnuhaber.com

buy cheap kamagra oral jelly

Ankaralı Çiftçiye manda üretim desteği

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), yüzde 80’i hibe, yüzde 20’si çiftçi katkı payı olmak üzere Şereflikoçhisar, Elmadağ ve Nallıhan’da 51 yetiştiriciye 153 gebe manda verecek.

Başvurusu onaylanan üreticilere yarın Şereflikoçhisar’da 96, Elmadağ’da 18, Nallıhan’da 39 gebe mandayı teslim edecek. Ankara’da Manda sayısının arttırılması, et-süt üretiminde verimliliğin sağlanması ve kalitenin yükseltilmesi hedeflenen projeyle, tüketicilerin de manda sütü ve yoğurduna daha ekonomik fiyatlarla ulaşabilmesi sağlanması amaçlanıyor. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yapan ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Hibe edeceğimiz gebe mandalar sayesinde hem et ve süt üretimi artacak hem de hemşehrilerimiz hesaplı ve doğal ürünlere ulaşabilecekler” ifadelerini kullandı.

MANDIRA KURULACAK

Proje hakkında bilgi veren ABB Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün ise “Hedefimiz ‘Ankara İli Manda Yetiştiriciliği Birliği’ni kurmak. Manda Birliği’nin ardından ufak bir mandıra kurarak Ankara’daki manda yetiştiricilerimizin et ve sütünü değerlendirmek istiyoruz. Kaymak, yoğurt ve peynir gibi ürünleri de katma değerli ürünlere çevirip satışını sağlamak amaçlarımız arasında” dedi.

KİMLER YARARLANABİLECEK

Manda desteği sağlanacak üreticilerin TÜRKVET sistemine kayıtlı olması ve en az 2, en fazla 10 mandaya sahip olması gerekecek. Destekten, 10 mandayı barındırabilecek şahsi ya da 5 yıllığına kiralanmış ahırı bulunanlar

, 18-65 yaş aralığında fiziksel engeli olmayanlar, her ikametgâhtan 1 kişi olmak üzere herhangi bir kamu kurumunda çalışmayan vatandaşlar yararlanabilecek.

www.mudurnuhaber.com

Yerli Elektrikli Traktörün Fiyatı Belli Oldu!

Çiftçinin merakla beklediği yerli elektrikli traktörün fiyatı sonunda belli oldu.

208 beygir gücünde olan orta boy traktörün ücreti

buy kamagra 100mg

, 390 bin Türk Lirası olarak belirlendi. Türk çiftçisine ise 195 bin TL’den satılacak.

Heyecanla beklenen yerli elektrikli traktörün fiyatı açıklandı. 208 beygir gücünde bulunan orta boy traktörün fiyatı 390 bin TL’den piyasaya çıkacak. Türk çiftçisine 195 bin TL’den satılacak olan yerli elektrikli traktör ücretinin yarısı devlet tarafından karşılanacak.

ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol, Küçük boy elektrikli traktörlerin çiftçiye satışında kolaylık yapılacağını, ilk tercihlerinin Türk çiftçisi olduğunun altını çizen Yol, bütün çiftçilerin traktör alabileceği bir sistem oluşturulacağını kaydetti.

BATARYASI 20 TL’YE DOLACAK

Yerli elektrikli traktörün bataryasını doldurma maliyeti yaklaşık 20 TL olacak. Bir saatlik şarj ile 7 saat aralıksız çalışabilecek. Yerli traktörün seri üretimi bu yıl içinde başlayacak.

Batarya ömrü yaklaşık 12 yıl 

Kullanılan ham madde nedeniyle dünyadaki bataryaların Çin malı olduğunu aktaran Yol, elektrikli traktörün bataryalarının üretimi için de bu ülkede ortaklık kurduklarını anlattı.

Yol, bataryaların bir somun veya cıvata olarak düşünülmesi gerektiğine işaret ederek, “Önemli olan batarya yönetim sistemleri. Biz şu an dünyadaki en iyi batarya yönetim sistemlerine sahip olduğumuza inanıyoruz, hatta bunu yapabilen sivil şirket olarak dünyada ilk 3’e gireriz.” diye konuştu.

Bataryaların ömrünün yaklaşık 4 bin defa doldurulup kullanılacak kadar olduğunu aktaran Yol, bunun kullanıma göre yaklaşık 12 yıla karşılık geldiğini ifade etti. Yol, bataryalara yapılan eklemelerle kullanım ömrünü 20 yıla çıkarabildiklerinin de altını çizdi.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Yolunda çalışmalar başlıyor

Bolu Mudurnu yolunun Bolu istikametindeki yol yapım çalışmalarında sona yaklaşan Müteahhit firma yolun Mudurnu istikameti için çalışmalara başladı.

Yolda gerekli ölçümleri tamamlayan Çetin işletmeleri ve Karayolları 4. Bölge şefliği ekipleri Bolu Mudurnu yolunun Mudurnu istikametinde çalışmalara başlayacak.

HEDEF YOLU 2021 YILI SONUNA BİTİRMEK

Geçtiğimiz yıl Bolu güzergahında yaptığı çalışmada iyi not alan Çetin İşletmeleri Bolu Mudurnu yolunun Mudurnu istikametinde de aynı başarıyı yakalamanın peşinde.

Müteahhit firma

, Mudurnu istikametinde Pelitözü köy sapağında iki koldan çalışmalara başlayacak. Bir ekibin Mudurnu istikametine diğer ekibin ise Bolu istikametine çalışma yaparak yolun 2021 yılı sonuna kadar bitirilmesi hedefleniyor.

www.mudurnuhaber.com

21 Mart’ta Yanan Ormanlar Küllerinden Doğuyor…

21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve orman haftası, İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı ve Dünya Kadınlar Günü Anısına oluşturulan hatıra ormanlarına fidan dikim etkinliği ile kutlandı.

Etkinliğe Bolu Valisi Ahmet Ümit, Tugay Ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Dündar Şahin Güngör, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı

generic levitra

, İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan, İl Jandarma Komutanı J.Kd.Alb.Ömer Ersever, İl Genel Meclis Başkanı Yaşar Yüceer ve Bolu Orman Bölge Müdürü Şaban Bıyıklı ile kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, kurum çalışanları, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

“Yanan Ormanlar Küllerinden Doğuyor”Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bölge Müdürü Şaban Bıyıklı,  1971 yılından bu yana 21 Mart’ın Dünya Ormancılık Günü olarak kutlandığını belirterek bu yıl ki ormancılık günü etkinliklerinin, “Yanan Ormanlar Küllerinden Doğuyor” temasıyla, 81 ilde kutlandığını ifade etti. Bolu Merkez’de yapılan fidan dikim etkinliğine eş zamanlı olarak Dörtdivan ilçesinde geçen sene meydana gelen yangın sahasında da aynı şekilde fidan dikimi yaptıklarını sözlerine ekleyerek 21 Mart Dünya Ormancılık Gününü kutladı.

“Bu Hafta Türk Kültüründe Anlamlı Değerlere Sahip”Bolu Valisi Ahmet Ümit yaptığı konuşmada, 21 Mart ve bulunduğu haftanın birçok önemli günü barındırdığına dikkat çekti. Bu haftanın özellikle Türk kültüründe istisnai güzelliklere, anlamlı değerlere sahip olduğunu ifade ederek Bolu’nun %65 ormanlık alana sahip olduğunu sözlerine ekledi. Devlet millet el ele, bu toprağa bir tane de olsa, fidan yerleştirebilmek adına toplandıklarını sözlerine ekleyen Bolu Valisi Ahmet Ümit dikilen her ağacın bütün canlıların sığınağı olarak önem arz ettiğini belirtti ve 21 Mart Dünya Ormancılık Gününü kutladı.

Konuşmaların ardından Bolu Valisi Ahmet Ümit ve katılımcılar tarafından sahaya 480 adet Ladin fidanı dikimi yapıldı. Toprakla buluşturulan fidanlara can suyu verilmesinin ardından etkinlik sona erdi.

www.mudurnuhaber.com

Bolu’da Toprak Analizleri Ücretsiz

Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce Hazırlanan ve Bolu Valiliği İl Özel İdaresi Tarafından Desteklenen “Toprak Analizi Desteği Projesi”  Kapsamında Toprak Analizleri ücretsiz yapılacak.

Tarımsal üretimde amaç, mümkün olan en yüksek verimi ve en kaliteli ürünü elde etmektir. Tarımsal üretimde bol ve kaliteli ürün elde edebilmek için gerekli girdiler arasında kimyevi gübreler önemli yer tutar. Su, ilaç, tohumluk, gübre, makine vb. zirai girdilerin etkileri dikkate alındığında; tek başına gübrenin mahsul verimini %50-70 kadar arttırdığı tespit edilmiştir. Bu amaca ulaşmanın en etkili yolu; toprağımızın analiz sonucuna göre dengeli düzenli gübrelenmesidir.

Yapılan toprak analizlerinde amaç; toprağın mevcut besin maddeleri durumunu ortaya koymak

, yetiştirilecek ürüne ve iklim koşullarına göre yeterli gübre miktarını belirlemek, en az girdi ile en ekonomik ve en yüksek verime ulaşmak, dengesiz gübrelemenin toprak ve bitkideki olumsuz etkilerini azaltmak, toprakların verimliliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak, toprağa yanlış cins gübre verilmesini engellemek, gübrenin toprağa doğru bir zamanda doğru bir şekilde verilmesini sağlamak, toprakların ve yer altı su kaynakların kirlenmesini önlemek, kimyevi gübre yerine,  organik ve çiftlik gübrelerinin kullanımını teşvik etmek, ekolojik dengenin bozulmasını engellemek, çiftçilerin bilinçlendirilerek kaliteli ve sağlıklı ürünler yetiştirmek, yapılan analizler neticesinde elde edilen bilgiler doğrultusunda bölge topraklarının verimlilik durumunu tespit etmektir.

Bakanlığımız İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı, Döner sermaye İşletmelerinin 2021 yılı ekonomik paket olarak bir adet toprak analiz bedeli 110,00 TL olarak belirlenmiştir. İl Müdürlüğümüzce hazırlanan “Toprak Analizi Desteği Projesi” ile İlimizde üretim yapan çiftçilerimize yönelik, Valiliğimizin ve İl Özel İdaremizin ayırmış olduğu 50.000 TL tutarındaki ödenek ile Laboratuvarımızda Standart toprak verimlilik analizi olan (Saturasyon, Tuz, pH, Kireç, Fosfor, Potasyum ve Organik Madde) analizleri ücretsiz yapılacaktır.Önümüzdeki üretim sezonu için Mart-Nisan aylarında ekim ya da dikim yapılmadan önce hububat üretimi için Eylül – Ekim aylarında topraklarımızda eksilen bitki besin elementlerinin ve toprağımızın verim durumunun ölçülebilmesi, toprağımızı ve cebimizi korumak için mutlaka; TOPRAK ANALİZLERİMİZİ YAPTIRALIM.

www.mudurnuhaber.com

Mart Kapıdan baktırdı

Günlerden 19 Mart 2021 Cuma Mudurnu güne kar yağışı ile uyandı.

Mart ayı gelmesiyle birlikte ilk haftalar hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyretti.

Kısa aralıklar ile yağmur ve Kar atıştırması sonrasında 19 Mart 2021 Cuma sabahı Mudurnulular güne Kar yağışı ile başladı.

Mudurnu Tepe Karakolu tam bir Poster görünümü kazandı.

www.mudurnuhaber.com

buy kamagra

Bolu ve Mudurnu Belediyeleri işbirliği devam ediyor

Geçtiğimiz yıl Bolu Belediyesi tarafından Mudurnu’da gerçekleştirilen asfalt ve kaldırım taşı çalışmalarının ardından bu yıl da 33 bin m2 parke taşı alımı için iki belediye arasında protokol imzalandı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın makamında, Mudurnu Belediye Başkanı Necdet Türker’in de katılımıyla karşılıklı imzalanan protokol sonrasında konuşan Başkan Özcan, “Protokol hem Bolu ve Mudurnu Belediyelerimize hem de Bolu ve Mudurnu Halkına hayırlı olsun” dedi.

Bolu Belediyesi ile Mudurnu Belediyesi arasında geçtiğimiz yıl başlayan işbirliği bu yıl da devam ediyor. İki belediye arasında bu yıl da 33 bin m2 parke taşı alımı için protokol imzalandı. Bolu Belediyesi Başkanlık makamında bir araya gelen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve Mudurnu Belediye Başkanı Tanju Özcan iş birliği protokolünü imzaladılar.

“Protokol hem belediyelerimize hem de Bolu ve Mudurnu Halkımıza hayırlı olsun”

İmza töreni sonrası konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan;  “Mudurnu Belediye Başkanımız ile bugün Bolu ve Mudurnu Belediyeleri arasındaki iş birliğini güçlendirecek bir protokole imza attık. İnşallah bu protokol kapsamında biz Mudurnu Belediyesi’ne çeşitli alanlarda kendi ürettiğimiz ürünlerden satış gerçekleştireceğiz. Ben bu anlaşmanın Bolumuza da Mudurnumuza da hayırlı olmasını diliyorum. Ben her zaman söylüyorum

, benim köyüm Bolu ile Mudurnu’nun tam sınırında ve ben bir de Mudurnu’nun damadıyım. Bunu yıllarca Milletvekilliği dönemimde de söyledim. Mudurnu benim için özel bir ilçe. Sayın Başkanımız da Mudurnu için çok yoğun bir gayret içerisinde. Geçmişte Mudurnu’nun kaldırımlarını ve asfalt yollarını biz yapmıştık. Bugün de bu protokolü imzaladık. Mudurnulular da yapılan çalışmalar neticesinde memnuniyetlerini ifade ediyor ve biz daha da memnun oluyoruz. Her yerde söylüyorum, Mudurnu’ya döktüğümüz asfalt kalitesi henüz Bolu’da yok. Orada PMT uygulaması ile asfalt dökmüştük. Bolu’da da bu uygulamaya inşallah bu yıl başlıyoruz. Bu sebeple Bolu’nun en kaliteli asfaltı nerede? Derseniz, hiç kuşkusuz Mudurnu’da diyebiliriz. Tabi Sayın başkanımız eksiklerini tamamlamak için bizden bu yıl taleplerde bulundu ve bizler de memnuniyetle belediyemizin imkânlarını da zorlayarak Sayın başkana ve Mudurnu halkına bir hizmet daha sunmaya gayret ediyoruz. Hem Bolu Belediyemize ve Bolu Halkına hem de Mudurnu Belediyemize ve Mudurnu Halkına hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” dedi.

“Başkanımız sağ olsun Mudurnumuza çok yardımcı oluyor

Mudurnu Belediye Başkanı Necdet Türker’de Başkan Özcan’a Mudurnu’ya verdiği katkılardan dolayı teşekkür ederek; “Geçen sene olduğu gibi bu sene de Tanju Başkanımızla bir protokol imzalayarak birlikte bir çalışma yapacağız. Biliyorsunuz geçen sene yine Bolu Belediyemizle hem asfalt konusunda hem de kaldırımların yapılması konusunda bir çalışma yapmıştık. Yine bu yaz da Bolu Belediyemizle ciddi bir çalışmanın içerisinde gireceğiz. Yaklaşık 33 bin m2 parke taşı konusunda anlaşma yaptık Tanju Başkanımızla ve sağ olsun kendisi bize bu konuda çok da yardımcı oldu. Mudurnu Halkına hayırlı olsun diliyor ve tüm halkımız adına başkanımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

www.mudurnuhaber.com

Ramazan ayı fitre miktarı belirlendi

Din İşleri Yüksek Kurulu, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konuya ilişkin açıklaması:

Din İşleri Yüksek Kurulu

online-pharmacy-uk.com

, Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı başkanlığında yaptığı toplantı sonrasında aldığı kararla, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından karar sonrasında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Din İşleri Yüksek Kurulumuzca, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için Fitre miktarı 28 TL olarak belirlenmiştir.

Fitre miktarının belirlenmesinde, İslam dininin temel kaynaklarında zikredilen deliller ve günümüz şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının ortalaması esas alınmıştır.

Belirtilen meblağ, nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden ayni olarak da verilebilir.

Belirlenen bu miktar aynı zamanda, günlük fidye miktarıdır.

Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir.”

www.mudurnuhaber.com

İneklerde sinirsel bozukluklar

Tahir Yavuztahir@atafen.com.tr

Tahir Yavuz Kaleminden

İneklerde beyin ve omuriliği etkileyen bazı hastalıklar sinirsel belirtilerle kendini gösterir. İneklerin sinirsel belirti göstermesine sebep olan çok sayıda hastalık söz konusudur.

İneklerde beyin ve omuriliği etkileyen bazı hastalıklar sinirsel belirtilerle kendini gösterir. İneklerin sinirsel belirti göstermesine sebep olan çok sayıda hastalık söz konusudur.


Tüm dünyada sinirsel belirtilerle ortaya çıkan en önemli hastalık kuduzdur. İngiltere ve bazı ülkelerde de sinirsel belirtiler ilk önce deli inek (BSE) hastalığını akla getirir. Ancak; karşımıza sinirsel belirtilerle çıkan hastalıklar, ne yazık ki, bu iki hastalık ile sınırlı değil.


Öncelikle sinirsel belirtilerin neler olduğuna bir göz atalım; kas seğirmeleri, titreme, boynun geriye doğru kasılması

, diş gıcırdatma, koordinasyon bozukluğu, koma hali, felç, yatar pozisyon, ışığa ve dokunmaya karşı aşırı duyarlılık, hırçın davranışlar, çene kilitlenmesi, arka ayakların tutmaması, körlük, şaşılık, kasılmalar, yutma güçlüğü, aşırı salya. Bu belirtiler hastalığa göre değişebilir ve hastalığın diğer belirtileriyle birlikte görülebilir.

Beyin, beyin zarı ve omuriliği etkileyen sinirsel belirtilerle ortaya çıkan hastalıkların sebepleri çok değişiktir. Sebepler arasında bakteri, virüs, mantar, protozoa, riketsiya, parazit gibi etkenlerle birlikte kimyasal etkenler de sayılabilir. Besleme ile ilgili etkenleri de unutmamak gerekir.


Akla gelen 3 önemli hastalık; TEME, Listeriosis ve PEM (CCN)’dir. TEME (Thromboembolic meningoencephalitis) Haemophilus (Histophilus) somnus tarafından oluşturulur. Listeriosis beyne yerleşen bakteri olup, çoğunlukla bozuk silaj verilen hayvanlarda ortaya çıkar.


PEM (Polioencephalomalacia, CCN= Cerebrocortical necrosis) iki önemli sebepten dolayı meydana gelen bir hastalıktır. Birinci sebep thiaminase enzimi içeren ve thiamini (B1 vitamini) yıkımlayan bitkiler yenmesidir. Süpürge çiçeği, at kuyruğu otu, eğrelti otu ve Japon süpürgesi gibi bitkiler thiaminase enzimi içeren bitkilerdir.


İkinci sebep kükürt (sülfür) fazlalığıdır. Hayvanların yedikleriyle içtiklerinin toplamında yüksek kükürt içeriği söz konusu ise beyinde hasarlar ve dolayısıyla PEM şekillenebilir.
Bira fabrikası artıkları, melas, mısır gluteni gibi artıklar fazla verilirse veya hayvanların içtikleri suda bulunan sülfürün miktarı yüksek olup bilinmiyorsa böyle vakalarla karşılaşılabilir.


Çeşitli sebeplerden beyne ulaşan mikroplar sinirsel belirtilerle ortaya çıkan meningoencephalitis veya irinli meningoencephalitise sebep olurlar. Bu bakteriler arasında Trueperella pyogenes, Proteus mirabilis, E. coli sayılabilir. Fırsatçı bakteriler de devreye girebilir.

Baş bölgesindeki yaralar, boynuz kesmeden sonraki komplikasyonlar, kulak yangısı, diş kırılması, sinüzit daha sonra beyin ve beyin zarı yangısına (meningoencephalitis) yol açabilir. Klostridyum enfeksiyonlarından dolayı tetanoz ve botulismus hastalıkları da sinirsel belirtilerle seyrederler.
Parazitik protozoa etkenlerinden toxoplasma, Neospora da sinirsel belirtilere yol açarlar. Hipoderma da (nokra etkeni) larva göçü esnasında beyin ve omurilikte hasar yapar. Kan parazitlerinden babesianın sebep olduğu Babesiosis’te sinirsel belirtiler görülebilir.


Üre zehirlenmelerinde, böbrek fonksiyonu bozukluklarında sinirsel belirtiler söz konusudur. Karaciğer hastalıkları, karaciğer fonksiyonlarını bozan bitkilerle zehirlenme ‘’hepatik encephalomalacia‘’ adı verilen beyin bozukluğuna yol açar. Viral etkenlerden meydana gelen beyin hasarları arasında sığırların öldürücü nezlesi (Koriza, BMCF = Bovine Malignant Catarrhal Fever) hastalığını ve Bovine Herpesvirus 5 tarafından oluşturulan Encephalitis’i sayabiliriz. BHV5 (BoHV5) virüsü sığırlarda solunum ve üreme sisteminde IBR hastalığına sebep olan Bovine Herpesvirus 1 BHV1 (BoHV1) ile akrabadır.


Metabolik hastalıklar da sinirsel belirtilerle birlikte görülürler. Örneğin; Ketosis, doğum felci (süt humması), çayır tetanisi (hipomagnesemi).
Akut laktik asidoz, hızlı sindirilen yüksek proteinli yemler sinirsel sorunlar yaratabilir. Kurşun zehirlenmesi sinirsel sorunlar yaratan hastalıklardan biridir.


Ergotizm (çavdar mahmuzu zehirlenmesi) kimi otlara veya tahıllara yerleşen mantarların yol açtığı, yavru atma ve başka belirtilerle ortaya çıkan bir hastalık olup, sinirsel belirtilere de yol açar.
SBE (sporadik bovine encephalitis) Chlamidia pecorum enfeksiyonudur. Çoğunlukla buzağılarda görülmekle birlikte, akılda tutulması gereken bir sorundur.


Görüldüğü gibi ineklerde sinirsel bozukluklar söz konusu olduğunda birçok hastalık akla gelebilir. Diğer belirtilerle birlikte değerlendirmek doğru teşhis için şarttır. Sadece sinirsel belirtilerle karar vermemek, diğer belirtileri de göz önüne almak gerekir.

Laboratuvar tetkiklerinden yararlanarak doğru teşhis konulursa tedavi şansı artar. O sebeple sinirsel bozukluklara geniş çerçeveden bakmak başlıca koşuldur.
Su tahlili yapılması, hatta işletme kurulurken bu konunun ihmal edilmemesi koruyucu hekimlik için çok önemlidir.


Aşıların ihmal edilmeden eksiksiz yapılması, bozuk silajdan uzak durulması akla gelen doğru koruyucu hekimlik uygulamalarıdır.

Tahir YAVUZ tahir@atafen.com.tr

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu da Hayvan Gübresinden Elektrik Üretimi başlıyor

Mudurnu ilçesi Pelitözü Köyünde kurulan ve günlük olarak 2.65 MW Elektrik üretme kapasitesi olan tesislerde üretime başlanıyor.

Mudurnu Enerji Bolu’nun Mudurnu ilçesinde kurduğu 2.65 MW’lık biyogaz tesisinde tavuk ve büyükbaş hayvan gübresi ile peynir altı sularından Elektrik üretimine hazırlanıyor.

Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından Bolu ili Mudurnu ilçesi Pelitözü Köyü sınırları içinde Mudurnu Biyokütle Santrali (2

Buy Amoxil UK

,6 MWm/2,65 MWe/3,45 MWt) kuruldu.

Yaklaşık 25.5 milyon lira yatırımla kurulan tesiste, atık olarak tavuk gübresi, büyükbaş hayvan gübresi, peynir altı suyu hammadde olarak kullanılacak. Tesise yılda 17 bin 800 ton tavuk gübresi, 10 bin ton büyükbaş hayvan gübresi ve 7 bin 200 ton peynir altı suyu kabul edilecek. 

Tesise günde 95,89 ton atık kabulü yapılacak. Tesisin biyogaz üretim kapasitesi ise günlük 21.265 N metreküp olacak.  

www.mudurnuhaber.com

TAVUK GÜBRESİNDEN ELEKTRİK Konu ile ilgili daha önce sitemizde yayınladığımız Haberimiz ekte linktedir. MUDURNU HABER 2015

Halk Eğitim Köylerde Kurs Açacak

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından Mudurnu ve Köylerinde Kurs açılacağı duyuruldu.

Konu hakkında bilgilendirme yayınlayan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Cemali ÖZLÜ , Halk Eğitim Merkezi ve İlçe Tarım Müdürlüğü işbirliği ile Meyve Ağaçlarında Budama, Meyve Bahçelerinde Gübreleme, Sürü Yöneticiliği, Süt Sığırcılığında sağım ve sanitasyon,Arıcılık,Bitki zararlıları ile Mücadele,Fındık Ağacı Budaması, Meyve ve Sebzede iyi tarım uygulamaları ve halkımızın istediği diğer alanlarda kurslar açılması planlandığını belirtti.

Kurslar hakkında kayıt ve gerekli bilgi için Mudurnu Halk Eğitim Merkezi müdürlüğüne müracaat edilebilir veya 0374 421 30 19 nolu telefondan bilgi alınabilir.

www.mudurnuhaber.com

8-14 Mart Tuza Dikkat Haftası

Dünya Sağlık Örgütü günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın altında önermektedir ve bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk gelmektedir. Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar;  gün içinde tüm besinlerimizle aldığımız tuzu (sodyumu) da kapsamaktadır. Tuz, besinlerin doğal bileşiminde bulunduğu gibi, deniz tuzu (deniz suyunun buharlaştırılması ile elde edilir) ve kaya tuzu (halite, göl yataklarından veya toprak altından elde edilir, kurutulur) olarak da elde edilir. Genel olarak tuz sodyum ve klorürden oluşur. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır. Bu nedenle sağlık etkileri de aynı olmaktadır. 

Diyetimizdeki çok fazla tuzun, kan basıncını arttırarak (hipertansiyona neden olarak)  inme ve kalp hastalığı riskini yükselttiğini biliyoruz. İnme ve kalp hastalıkları da dünya çapında en önemli  ölüm ve sakatlık nedenlerinden ikisi olarak gösterilmektedir.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi’ ne göre; aşırı tuz (sodyum) tüketimi; kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon, inme, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Tuz tüketimi 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı)  aşmamalıdır. Tüketilen tuz iyotlu olmalıdır.

Sağlık Bakanlığı’ nın   Türkiye  Beslenme ve Sağlık Araştırması, 2017 çalışmasına göre  günlük kişi başı tuz tüketiminin 10.2  g/gün olduğu saptanmıştır.  Bu değer Dünya Sağlık Örgütü’ nün önerdiği günlük tüketim miktarının iki katıdır.

Aşırı tuz içeren besinler hangileridir?

  • Hazır soslar (soya, ketçap, barbekü, tartar, salsa, hardal, makarna vb. soslar)
  • Atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, patlamış mısır gibi)
  • Tuzlanmış kuru yemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.)
  • Turşu ve salamura besinler (siyah ve yeşil zeytin, sebze turşuları), balık konserveleri, tuzlanmış ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri
  • Aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan gazlı/gazsız mineralli içecekler
  • Geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, yaprak salamurası vb. besinlerdir.

Aşırı Tuz Tüketimini Azaltmak için Öneriler Nelerdir?

Tuz tüketimi azaltılmalıdır. Bir kişinin günlük olarak kullandığı tuz miktarı 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır.

Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır.

Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Hatta besinlerin bileşiminde sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir.

 Masada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masadan tuzluk kaldırılmalıdır.

Hazır soslar (soya sosu, ketçap sos, barbekü sos, tartar sos, salsa sos, hardal, makarna sosu gibi), atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, ekstrüde ürünler, patlamış mısır gibi), tuzlanmış kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.), turşu ve salamura (siyah ve yeşil zeytin, sebze turşuları), balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri ile aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarda tuz içermeleri nedeniyle az tüketilmelidir.

Geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, kurut, yaprak salamurası vb. yiyeceklerin tuz içeriği fazladır. Bu nedenle daha az tüketilmeli ve hazırlarken yüksek miktarda tuz kullanımından kaçınılmalıdır.

Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir.

Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir.

Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir.

Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir.

Tuz yerine doğal lezzet arttırıcılar (soğan

buykamagrausa.com

, sarımsak, baharatlar, limon, sirke, biber vb.) kullanılmalıdır.

Sağlık Profesyonelleri, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar,  gıda ve içecek sektörü,  lokantalar, restoranlar ve hatta bireysel olarak;  besinlerimizin içerdiği yüksek tuz ve bunun sağlığımıza zararlı etkileri konusunda farkındalığımız yüksek olmalıdır. #DahaAzTuz

www.mudurnuhaber.com