Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cuma Namazını, açılışını da yaptığı, Mudurnulu Nalçacı Halil Camisinde kıldı. Aşağıdaki yazı Zaman Gazetesinin 02 Mart 2012 tarihli sayısından alınmıştır. Yeniden yapılan Cami yanındaki imam evi, müezzin evi, aşhanesi ve haziresiyle küçük bir külliyedir.
Erdoğan, cuma namazını Nalçacı Halil Camisi’nde kıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını İstanbul İl Özel İdaresi ile Üsküdar Belediyesi tarafından dergahıyla birlikte yeniden inşa edilen Nalçacı Halil Camisi’nde kıldı.
Erdoğan, Üsküdar Kısıklı’daki konutundan çıkarak, Nalçacı Halil Paşa Camisi’ne geldi. Cuma namazını burada kılan Erdoğan’a TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara da eşlik etti.
Cuma namazı çıkışında Erdoğan, vatandaşların yoğun sevgi gösteriyle karşılaştı. Erdoğan, kendisini alkışlayan ve yüksek sesle ‘geçmiş olsun’ dileklerini iletenlere el sallayarak karşılık verdi.
Bu arada Başbakan Erdoğan, caminin karşısındaki binanın birinci katının balkonundan kendisini davet eden bir vatandaşın evine de kısa bir süre misafir oldu.
Öte yandan, 1600’lü yılların başlarında inşa edildiği tahmin edilen, 1874’te tamir edilip yanına türbe eklenen ve zaman içinde yıkılan Nalçacı Dergahı, İl Özel İdaresi ve Üsküdar Belediyesi işbirliğiyle yeniden inşa edildi. Dergaha özel ebatlı mermer, meşeden oymalı mihrap ve vaaz kürsüsü yapıldıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nden getirilen avize de takıldı. 1946 yılında haraplıktan dolayı yıkılan Nalçacı Halil Camisi de kagir minare ile yeniden yapıldı.
***
Çoğumuzun bilmeden okuyup geçtiği bu yazı aslında Mudurnu’muz için çok önemlidir. Mudurnulular Derneği dergisinin geçen ay çıkan 6.sayısında, Emekli Emniyet Müdürü Güray Önal ağabeyimizin yazdığı “İstanbul’da Mudurnu tekkesi “ ve Mudurnu’da Tasavvuf Musikisi başlıklı yazılar, açılışı yapılan caminin Mudurnu ile olan alakasını anlatıyor ve okuyanlar hayretler içinde kalıyor.Gazete haberi üzerine arayarak bilgi istediğimiz Güray ÖNAL şunları söyledi.
“ Başbakanımızın açılışını yaptığı caminin ilk banisi Mudurnulu Nalçacılar ailesinden Nalçacı Halil Efendidir.
Bu tekkenin şeyhi iken 1630 yılında vefat etmiş ve tekke türbesine defnedilmiştir. Aynı tekkenin ikinci şeyhi de Mudurnulu olup 1671 yılında vefat eden Mudurnulu iplikci Şeyh Ebubekir Efendidir. Ebubekir Efendinin kabri de tekke türbesindedir.
Tekkenin Üçüncü şeyhi Mehmet Efendinin 1742 yılında vefat etmesinden sonra Mudurnudan gelen Şeyh Mehmet Tului efendi tekkenin 4.şeyhliğine getirilmiştir.
Şeyh Tului efendi aynı zamanda büyük bir mutasavvıf,bestekar ve hattattır.Bir bayram ziyareti sebebiyle geldiği Mudurnuda vefat etmiş ve Yeni Cami (Kanuni Sultan Süleyman Camısı) bahce bitişiğindeki türbeye defnedilmiştir.
Türbeye girişte soldan birinci sanduka altında yatan kişi Şeyh Tului efendidir.Tului efendinin vefatından sonra Üsküdar daki Nalcacı tekkesine damadı Şeyh Hüseyin Efendi şeyh olmuştur. Hüseyin Efendi Mudurnuda Sunullah Efendi tekkesi Şeyhi Abdullah Rüşdi Efendininde oğludur.
Bu şekilde Nalcacı tekkesinin bundan sonraki şeyhlerinin çoğu da Mudurnulu olup tekke haziresine defnedilmişlerdir. Tekke haziresi adeta bir Mudurnu mezarlığıdır ve Tekke bir Halveti tekkesidir.
Daha fazla bilgi almak isterseniz Boludaki Mudurnulular Derneğinin çıkardığı Mudurnu dergisinin son sayısında yazdığım makalelere bakabilirsiniz “ şeklinde konuşmuştur.
ÇOK DEĞERLİ GÜRAY ÖNAL BEY. VERMİŞ OLDUĞU BİLGİLERDEN DOLAYI SİZLERE VE MUDURNULULAR DERNEĞİNE BAŞTA TUNÇKOL HOCAM OLMAK ÜZERE TEŞEKKÜR ETMEK İSTERİM.
BEN MUDURNU’YA GELDİĞİMDEN BERİ TÜRK MUSİKİSİNE,HATTA TASAVVUFA BUNUN BELKİ ÖZÜ OLAN HALVETE ÇOK İMRENMİŞİMDİR. LAKİN BİZDE DÜNKÜ PROGRAM SAYESİNDE BİRAZ ARAŞTIRMA YAPTIKTAN SONRA YANLIŞ BİLGİLER OLDUĞUNU DA GÖRMÜŞÜZDÜR.
MUDURNU’DA KAÇ KİŞİ ACABA BAHSETTİĞİNİZ ABDULLAH RÜŞTÜ EFENDİYİ VE DİVANINI VE 6 BÜYÜK KİTABI ESERİNİ,RİSALE-İ RÜŞTİYEYİ, BİLİYOR Kİ.?BUNLAR BURDA YAZILDILAR HEPSİ..SONRA MEHMET TULÎ EFENDİNİN TÜRK MUSİKİSİNİN EN BÜYÜK İSİMLERİNDEN BİRİ OLDUĞUNU VE BUNLARIN TRT ARŞİVLERİNDE 1000’E YAKIN BESTESİNİN OLDUĞUNU BENDE YENİ ÖĞRENDİM.
UMARIM OSMANLI ARŞİVLERİNDE VE TAPU KADASTRO KAYITLARINDA MUDURNU ESERLERİ ALINIR,DERLENİR VE ARŞİVLENİR…
BU KONUDA SİZ BÜYÜKLERİMİZE BÜYÜK BİR SORUMLULUK TA DÜŞÜYOR SANIRSAM. AMA BİZLERDE ELİMİZDEN GELDİĞİ KADAR SİZLERİN YANINIZDAYIZ,MADDİ MANEVİ DESTEKÇİNİZ.
BU KONUYU DA BU ŞEKİLDE YORUMLADIĞIN VE HABERLERE AKTARDIĞIN İÇİN SEVGİLİ AYDIN ÖZPELİT’E DE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM..
GÜRAY ABİ BİLİRSİNİZ HIZIRFAKI MAHALLESİNDE NALÇACILAR VARDI(İLHAN ABİ BİLMEM SİZİNLEMİ VEYA KÜÇÜKMÜ NALÇACILARIN OĞLU İDİ ) ACABA HALİL EFENDİ BU SÜLALEDENMİDİR,SAYGILARIMLA.
Sevgili Turhan;
Bahsettiğin Nalçacılar ailesi hakkında, Mudurnu dergisindeki İstanbul da Mudurnu Tekkesi başlığı ile yazdığım yazıda bahsetmiştim. Herhalde henüz dergi eline geçmedi. Okumanı tavsiye ederim. Seninde bildiğini tahmin ettiğim arzuhalci Mehmet amcanın ikisi erkek, ikisi kız olmak üzere dört evladı vardı. Bunlardan sadece bir kızı hayattadır. İlhan Tanyel (Kolsuz Tanyel) Anakarada Dil Tarih Coğrafya Fakültesini bitirmiş, MKE den emekli olmuştu. Hiç evlenmeyen İlhan Tanyel 2010 yılında 68 yaşında iken Antalya’da huzur evinde vefat etti. Mehmet amcanın halen hayatta olan tek kızı İkbal Hanım, Eskişehir de yaşamaktadır. İkbal Hanım ile görüşme imkânı buldum. Kendisi bir tarikat ailesinden geldiğini, ancak tekkelerinin İstanbul’daki Nalçacı tekkesi ile bağlantısını bilmediğini söyledi. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra evlerinde tekkeye ait zikir aletleri, içleri ayet yazılı taslar, dedesi şeyh Durmuş efendiye ait asa vs gördüğünü de ifade etti. Mudurnulu Nalçacı Halil Efendinin bundan 400 yıl önce İstanbul’a göç ettiği düşünülürse, Mudurnu da kalan akrabalarının zamanla bu irtibatı kaybetmeleri ve unutmaları mümkündür. Mudurnu daki Nalçacılar aile sininde bir tekke den gelmeleri sebebiyle bir ilişki kurmakta mümkün görünüyor. Artık yorum senin…….