Meddah Ali Yıldırım gençlere bakacakları yeni pencereler açtı.


 

Meddah Ali Yıldırım gençlere bakacakları yeni pencereler açtı.

Gençlik ve Spor Bakanlığının,Güçlü yarınlar projesi kapsamında seksenbir ilden Bolu Gençlik Spor İl Müdürlüğü Aladağ kampına gelen yaklaşık 2500 öğrenciye bir buçuk aydır Mudurnu gezisi ve tanıtımı yapan Mudurnu Kent Konseyi Başkanı Mehmet Cantürk en son geziye katılan öğrencilere süpriz yaptı.

Hacı Şakirler Konağında misafir olan tiyatro ve sinema sanatcısı Ali Yıldırım  öğrencilere Kanuni Sultan Süleymen camii avlusunda kısa bir meddahlık gösterisinde bulundu.Öğrenciler tarafından ilgi ile karşılanan gösteri kamp yetkililerince çok beğenilince sanatcıya aynı gösteriyi Aladağ Gençlik Kampında yapmasını rica ettiler.

www.mudurnuhaber.com

 

Sanatcı Aladağ kampına katılarak 350 öğrenciye ve kamp yetkililerine medaahlık gösterisi ve türküler söyleyerek güzel ve anlamlı bir gece geçirmelerini sağladı

11 ayın sultanı Ramazan başladı

Ramazan ayının ilk teravih namazı bu akşam kılınacak. Bu gece sahura kalkılacak ve ilk iftarla oruç açılacak.

Ramazan ayı¸ rahmet¸ mağfiret ve kurtuluş ümidinin tazelendiği¸ ibadet ve nefis muhasebesi ile gönüllerin arındığı¸ yardımlaşma¸ dayanışma¸ birlik ve beraberlik ruhunun canlanarak ayrı bir sosyal bütünleşmenin yaşandığı müstesna bir zaman dilimidir. 

Ramazan-ı şerifi, gecelerini kıyamla, gündüzlerini de oruçla geçirirse, Kadir Gecesi’nde vaad edilen ilâhî lütuflar onun için bahis mezvuu olabilir. Dolayısıyla bütün bir seneyi câmî bir mü’min olarak geçirmiş olur ve böyle bir insanın sakatatı da olmaz. Bu da, o insan için bir salih (doğurgan) dairenin teşekkül etmesi demektir ki, böyle bir durumda her hayır başka bir hayrı doğurur ve derken o insan için bir hayırlar dairesi teşekkül eder.

Evet, bir insan gecesiyle gündüzüyle bir Ramazan-ı şerifi ihyâ etmekle  bütün sene hayırlara açık olabilir ve hep hayır yollarında dolaşabilir. Tabiî böyle potansiyel bir lütf-i ilâhî herkes için söz konusudur. Ramazan-ı şerifi tastamam ihyâ eden bir insan için Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem):

“İnanarak ve aynı zamanda sevabını da Allah’tan bekleyerek tutarsa, işlediği bütün günahları Allah (celle celâluhu) affeder.” buyurur. Demek bu türlü mübarek ibadetlerde insanın niyeti, hulûsu, yakîn mülâhazası çok önemli ki, bunların derinliğine göre Allah (celle celâluhu) bazen bire on, bazen yüz ve bazen de milyon veriyor. Tabiî böyle bir sevap katlaması, o insanın ömrünün senelerini aşar.

Bunu küçük bir misalle anlatmak gerekirse, diyelim ki Ramazan-ı şerifte Kadir Gecesi’ni yakaladınız. Bu, bin ay hesabına göre seksen sene yapar. Buna göre, o insan sanki seksen sene yaşamış gibi sevap kazanır; başka bir ifadeyle, bin ay namaz kılmış, bin ay oruç tutmuş gibi olur. 

Bu ise, bir insanın ömrünü aşkın bir şeydir; zira ümmet-i Muhammed’in en uzun yaşayanları bile seksen yaşını biraz aşkın yaşamışlardır/yaşıyorlar. Yine bu öyle bin ay ve öyle seksen sene ki, içinde riya yok, süm’a yok.. meselâ siz namaz kılar, rükua gidersiniz ama içinizden, “Çevredeki insanlar da gördü ki iyi bir rüku çıkardım.” diye geçirseniz; yine secdeye gider, Cenâb-ı Hakk’ın Efendimiz’in secdesini tarif ederken “Secde edenler arasında kıvrım kıvrım halini Allah görüyor..”[1] ifadesinde olduğu gibi, kıvrım kıvrım bir secde eda edersiniz ama aklınızın köşesinden, “Nasıl secde edilirmiş insanlar bir görsün.” diye geçirseniz, sizin bu düşünceniz o secdeyi de, rükuu da ve onların önündeki şeyleri de alır götürür. Sadece yatıp kalkmanız ve bir de yorgunluğunuz yanınıza kâr kalır. 

Ama Kadir Gecesi’nde kazandığınız şey, öyle bir netice verir ki, gecenin bir ânında ve kimsenin olmadığı bir ortamda yaptığınız ibadet ü taati riya, süm’a fırtınaları alıp götürmez. Yine onun içinde başka günahlar da yoktur; meselâ harama bakmamış, yalan söylememiş, din-i mübin-i İslâm’ın esaslarına aykırı hareket etmemişsinizdir

Bir ehl-i tahkikten bu geceyle ilgili şöyle bir değerlendirme duymuştum; bu zat derdi ki, meselâ birinin malını yemişsiniz  birine sövmüşsünüz ya da birinin gıybetini etmiş, çekiştirmişsiniz. Bütün bunların karşılığını ötede sizin sevabınızdan alır, ona verirler. 

Ancak bu verilecek şeyler, sizin yaptığınız şeylerden verilir; fazlî olan, yani Allah’ın (celle celâluhu) size fazlından verdiği şeylerden verilmez. O hâlde, eğer Cenâb-ı Hak bir gecede size seksen senelik bir ecir vermişse, seksen bin adama borcunuz da olsa, eğer sizin sadece o geceniz varsa, o geceniz alınıp onlara taksim edilir ama Allah’ın fazlî surette size verdiği şey, seksen seneye muâdil olarak bitevî size kalır…

Ama Kadir Gecesi’nde kazandığınız şey, öyle bir netice verir ki, gecenin bir ânında ve kimsenin olmadığı bir ortamda yaptığınız ibadet ü taati riya, süm’a fırtınaları alıp götürmez. Yine onun içinde başka günahlar da yoktur; meselâ harama bakmamış, yalan söylememiş, din-i mübin-i İslâm’ın esaslarına aykırı hareket etmemişsinizdir

Bir ehl-i tahkikten bu geceyle ilgili şöyle bir değerlendirme duymuştum; bu zat derdi ki, meselâ birinin malını yemişsiniz  birine sövmüşsünüz ya da birinin gıybetini etmiş, çekiştirmişsiniz. Bütün bunların karşılığını ötede sizin sevabınızdan alır, ona verirler. 

Ancak bu verilecek şeyler, sizin yaptığınız şeylerden verilir; fazlî olan, yani Allah’ın (celle celâluhu) size fazlından verdiği şeylerden verilmez. O hâlde, eğer Cenâb-ı Hak bir gecede size seksen senelik bir ecir vermişse, seksen bin adama borcunuz da olsa, eğer sizin sadece o geceniz varsa, o geceniz alınıp onlara taksim edilir ama Allah’ın fazlî surette size verdiği şey, seksen seneye muâdil olarak bitevî size kalır…

İşte bu durum, İmam Rabbanî Hazretleri’nin dediği, münhasıran bir Ramazan’ı ihyâ etmeyi, onu değerlendirmeyi ve Ramazan’ın değerlendirilmesiyle çok engin, çok geniş hayırlara açılma işini çok çok aşar. Çünkü bu insanlar, göz doldurucu ve çok çalımlı işler yapıyor ve belki şu anda gerçek değeriyle değerlendiremeyeceğimiz şekilde bir tarih yazıyorlar. Bu açıdan da eğer bir Ramazan ayı ihlâslı bir insana seksen senelik ömür kazandırıyorsa  her hâlde onlarınkini hesap etmek mümkün olmayacaktır

Diğer taraftan Ramazan ayı, sadece bir ay gibi kısa bir müddet olmasına rağmen, onbir aylık alışkanlıklarımıza galebe çalar ve onları unutturuverir. Zamanın en değerli dilimi benim der ve üzerimizde onbir aydan daha fazla tesir icra eder. Zamana bütünüyle hükmeder. Onun bu kadar kıymet ve değeri, sadece bu aydaki oruç ve teravihlerden gelmemektedir. Aynı zamanda o bir Kur’ân ayıdır ve bu itibarla Ramazanda Cenâb-ı Hakk’ın farklı bir buudda bize yakınlığı da söz konusudur.

O, gecenin belli bir vaktinde yeryüzü semasına iner ve ‘Yok mu tevbe eden, tevbesini kabul edeyim! Yok mu bir şey isteyen, istediğini vereyim..’ der der ve her gecesinde bize -tasavvufî ifadesiyle- bir kurbet yaşatır. 

Bütün bu haller bizim vicdanımızı, lâtife-i Rabbaniyemizi, his ve şuurumuzu sarar, onları gerçek müşahedeye Rabb’le mülaki olmaya hazırlar.

 

RAMAZAN AYINIZ MÜBAREK OLSUN

 www.mudurnuhaber.com

 

BERAT GECEMİZ MÜBAREK OLSUN

Beraat Gecesi namaz ve duaları

İbn Mâce, Şaban ayı ve özellikle Beraat gecesi hakkında rivayet edilen şu iki hadisi kaydeder:

   “Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz  Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne  iner (tecelli eder) ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu? Şifa vereyim!” (Sünen, İkâmetü’s-Salât, 191)

   “Allah Teâlâ, Şabanın on besinci gecesi (Beraat gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asî olanlarla Allah’a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar” (Sünen, İkâmetü’s-Salât, 191)

Bu gece af kapısından mahrum olanlar başka bir hadis-i şerifte şöyle sıralanmıştır: Falcılar, sihirbazlar, bid’at ehli, ehli İslama kin güdenler, faizciler, zinacılar, içkiciler, anne ve babasına isyan ediciler, koğucular. Tövbe edilip terkedilmediği sürece bu gecede affedilmeyenlerin listesinde kalmaya devam edeceklerdir.

Resim Yükleniyor...Resim Yükleniyor...Resim yükleniyor..

www.mudurnuhaber.com

 

BERAT GECEMİZ MÜBAREK OLSUN.

Alaattin YILMAZ Şeyh ül İmran da

Bolu Belediye Başkanı Alaattin YILMAZ ve beraberindekiler Mudurnu ilçesinde her yıl geleneksel olarak yapılan Şeyh Ül İmran Bayramı etkinliklerine katıldı.

 

Mudurnu ilçe merkezindeki adı verilen tepede her yıl Temmuz ayının ilk pazar günü yapılan anma törenleri öncesinde  bir gece önce Pilav pişirilir ve geceden ikramlar başlatılır.

Bu yıl yine her zamanki gibi geceden pişirilen Pilav vatandaşlara ikram edildi.

Cumartesi gecesi, geç saatlerde Bolu Belediye Başkanı Alaattin YILMAZ ve beraberindekiler Şeyh Ül İmran tepesini ziyaret ederek, çalışmaları izlediler ve çalışanlar ile sohbet edip, bilgi aldılar.

Bolu Belediye Başkanı Alaattin YILMAZ a Mudurnu Eski belediye Başkanı Mudurnu Şeyh Ül İmran Kültür ve Tanıtma Vakfı Başkanı Metin SOYGÜR  çalışmalar ile ilgili bilgiler verdi.

www.mudurnuhaber.com

5. Bolu Doğa Sporları ve Off Road Festivali başlıyor

5. Bolu Doğa Sporları ve Off Road Festivali‘ni bu yıl  29 – 30 Haziran – 01 Temmuz tarihlerinde, Bolu Aladağlar’da bulunan Kızık Yaylası‘nda, binek otomobillerle ulaşımın çok rahat olduğu bir alanda gerçekleştiriliyor.

Gezenbilir ve Boloff’un ortaklaşa organize ettiği bu festival’de; 4×4 dergi ve Facebook/OFF-ROAD gruplarıyla beraber koordinasyonlu bir iş birliğine  girildi.

Festival kapsamında çeşitli doğa aktiviteleri ve off road oyunları düzenlenecektir. Toplamda 3 farklı off road oyunları, geocaching ve GPS’li navigasyon oyunları, gece trekking, kuş gözlemi, halat çekme yarışması, takunya yarışması ve fotoğraf etkinlikleri ile gökyüzü gözlemi festival kapsamındaki etkinliklerdir. Bu sene off road oyunları için hem amatörler hem de profesyonellerin katılacağı iki ayrı parkur hazırlandı.

 Ayrıca oryantiring off road oyunları ile tüm 4×4 araç sahiplerinin eğlence dolu vakit geçirmesini hedeflendi. Oyunlar TOSFEDin 2012 yılı kurallarına göre yapılacak olup, tüm katılımcılara şimdiden başarılar dileriz.

FESTİVAL PROGRAMI :

CUMA
08:00 – 11:00 Festival Alanının İlaçlanması
11:00 Kamp Alanının Açılması (Dileyen Cuma Gününden İtibaren Kamp Alanına Yerleşebilir)

CUMARTESİ
11:00 – 13:30 Kampa Erken Katılanlarla Off-Road Gezisi (Gezi güzergahı bölgenin en yüksek zirvesi ve Köroğlu Destanları’na konu olan Köroğlu Yaylaları’na
yapılacaktır. Yaklaşık gidiş-dönüş mesafesi 50km civarındadır)
12:00 – 14:00 Cumartesi Düzenlenecek Off-Road Oyunları İçin Kayıtların Alınması
14:30 – 18:00 4×4 Oryantiring Oyunları (Kurallar Oyun Öncesi Brifingle Anlatılacaktır)
20:00 – 22:00 Gece Orman Yürüyüşü
22:00 – 24:00 Teleskopla Gökyüzü Gözlem

PAZAR
10:00 – 12:00 Halat Çekme ve Dörtlü Takunya Yarışması (Bu yarışlar 4 kişilik gruplar halinde organize edilecektir)
11:00 – 12:00 Off-Road Oyunları İçin Kayıtlarının Alınması
12:00 – 13:00 Geocaching ve Navigasyon Oyunları
13:00 – 15:00 Amatör Kategori Off-Road Oyunları
15:30 – 17:00 Profesyonel Kategori Off-Road Oyunları
18:00 Tüm Oyunlar ve Yarışmalar İçin Ödül Töreni ve Kapanış

www.mudurnuhaber.com

KUTSAL TOPRAKLARA YOLCULUK

 

KUTSAL TOPRAKLARA YOLCULUK

 

18 Nisan 2012 günü Mudurnu dan Kutsal Topraklara yolculuk için hareket başlıyor. Mudurnu dan hareketimiz önce Bolu ya ve oradan da İstanbul’a , ve gece saat Türkiye saati ile 1.55 te Uçağımıza geçiyoruz. Uçağımız istanbul semalarında bir kuş gibi süzülerek bizleri Türkiye den Kutsal topraklara taşıyor. İstanul dan 40 kişilik Umreci gurubumuz da Peygamber efendimizi ziyarete gideceğimizden dolayı heyecan başlıyor.

 

Uçak yolculuğumuzun ardından MEDİNE hava alanına iniş yapıp gerekli işlemlerin ardından Otobüs ile Otelimize geçiyoruz. Hocamız Mehmet SÜRÜCÜ eşliğinde 40 kişilik UMRE ci gurubumuz ile birlikte Peygamber Efendimizi selamlamaya gidiyoruz.

DÜNYA NIN BU KADAR KÜÇÜK OLDUĞUNU BİLMEZDİM

 

Kader’e çok inanırım. Ve bu Kader de yazılan her şeyinde çıkacağını bilirim. İşte Kaderde yazılanlardan birincisi, birbirimizden habersiz iki Mudurnulu Kutsal Yolculukta aynı Kafileye düşüyoruz. İkincisi ise Medine de gezerken Dünya nın dört bir yanından gelmiş insanın arasında bir batımki Bolu Maliye Çalışanlarından Mudurnu’nun Eniştesi İlahn DİNÇ ağabeyimizi görüyorum. Karşılıklı bakıştık ve selamlaştık. Daha önce geldiğimizde de tesadüfen karşılaşmıştık, İlhan beyle…

 

Demekki Kalpler karşılıklı, oradan ayrılıyor ve camiye Namaz için yöneliyoruz. Camide İlhan beyle yine karşılaşınca, gelin bakın burda Başka Mudurnulularda var deyip, guruplarının yanına götürdü. Baktıkki, Mudurnu Esnaflarından Terzi İhsan ÖZBEY amca Alpagut Köyünden İsmail arkadaşımı görüp namaz esnasına kadar hasret gideriyoruz.

 

Namaz sonrasında, Mescidi Nebevide dolaşırken birde baktım Örencikli Hacı Amca, hemen yanına vardım ve oturdum. Namazını bitirdi ve selam verdikten sonra yanında beni görünce hemen kucakladı. Ve daha sonra Babas tan Hacı Fikret abi ile karşılaştık, demekki Kaderimizde bunlar yazılı ve bizlerin bu kutsal Topraklarda buluşmamız yazılmıştı.

 

Peygamber efendimizin şehrinde Medine de 5 gün misafir olduk. Buradaki misafirliğimiz esnasında Geziler düzenlenerek, UHUD dağı na Kıbleteyn Mescidine giderek ziyaretlerde bulunduk.

 

Rabbim bu Kutsal topraklara Tüm İnanan Müslüman kardeşlerimizi gelerek ibadet etmeyi nasip etsin.

 

Bir sonraki Yazımda Allahın EVİ KABE ye yolculuk. Aydın ÖZPELİT MEKKE

WWW.MUDURNUHABER.COM

AKŞAM ŞİİRİ BUNLAR

AKŞAM ŞİİRİ BUNLAR

gelin dostlar gelin
akşam şiiri bunlar…

sıcak sıcak
yürek yürek
buram buram sevgi
aşk hasret kokuyor.
el işi gönül işi
kalem işi bunlar…

sözcükleri nakış nakış işli
mısraları motif motif süslü
hasretlerde dile gelmiş şiirlerim var…

mayası sevgi
suyu gözyaşı
aşk ateşinde pişmiş
gönül potasından taşmış
sevgi deryası bunlar
sevdalılar bunu anlar…

anana babana
bacına balana
eşine dostuna
okula giden yavruna
yavukluna daha nice hediyelerim var.

her derde deva
şiir mani rubailerim var.
geçim derdini unutturur
aşk rüyasında uyutturur
gurbete düşmüş sevgilinin
hasretliğini avutturur.

daha neler var daha
sevgiyi bilenlere bedava! ..

manilere de buyrun;

şapkası var hasırdan
yeni gelmiş mısır’dan
sevgisiz taş kalpli o
kalbindeki nasırdan…

yar peçeni aç da gel
al bohçanı kaç da gel
yoluna güller döktüm
gece saat üçde gel…

tabağımda üzüm yok
el kızında gözüm yok
yarim bana darıldı
barışmaya yüzüm yok…

hadi yanaş abim,ablam
söz söz dize dize dolu tablam…

değirmenin arkı yok
hem arkı hem çarkı yok
şu hercai gönlümün
kelebekten farkı yok…

yarim seni sorarım
esen seher yeline
şu gönlümü bağlarım
saçının her teline…

gergef bezeten güzel
gönlüm azıtan güzel
iğnesinin gözünden
beni gözeten güzel…

gerdanı allı güzel
mor donu güllü güzel
döne döne oynuyor
her yanı zilli güzel…

hicranlı sevdalardır yürek yakan
gönül kasırgasından sizlere
sevgi esintileri getirdim
bahar kokan…

sevgiliye sitem şiirlerim var! ..

ben allı morlu güller döktüm yollarına
sense harlı korlu küller döktün kollarıma…

yakmayın siz ağıtı
dinleyin şu beyiti:

fala bakmaz istersen, iç telveli kahveyi
dile düşmek istersen, seç cilveli kahpeyi..

sevda şiirlerime de bir bakın.

kınan oldum parmağına yakıldım.
güzeller içinde sana takıldım
al gül olup bağlarına dikildim.
sulayıp koklayıp sevmen mi dilber?

dağları delerdim tek bir sözünle
yaşamdan bezdirdin bin bir nazınla.
yalanın,riyanla,sahte yüzünle
hicran ateşini sen yakıyorsun.

sevdiğim bakınca sevda gözüyle
dalımda açıyor gülüm yaprağım
dilinden dökülen veda sözüyle
serpilir üstüme ölüm toprağım…

gönül deryasından sevgiler damla damla
dolmasın gönlünüz hicranla gamla…

gelinlere de söylenecek sözlerım var:

gergef işleyen gelin
yari düşleyen gelin
şu garip yüreğime
sevda düşüren gelin…

pınara geldi gelin
el ettim güldü gelin
yari beklediğimi
nasıl da bildi gelin….

badeleri iç gelin
gerdanını aç gelin
bağımdaki gülümsün
kokuları saç gelin…

sevdaya düştü gelin
dağları aştı gelin
ne karaymış yazısı
kötüye düştü gelin…

bağıma geldi gelin
gül verdim aldı gelin
meramı gül değilmiş
benimle kaldı gelin…

delikanlılar var sırada
bu arada:

sevdiğine kul oğlan
çiçeğine dal oğlan
dağlar geçit vermiyor
gece bizde kal oğlan…

bahçası gülsüz oğlan
parasız pulsuz oğlan
yarini alamamış
üst başı çulsuz oğlan…

dağlarda seken oğlan
hasretlik çeken oğlan
gördüğü kurda kuşa
derdini döken oğlan…

saçın uzatan oğlan
bıyık kazıtan oğlan
saçına boncuk dizip
işi azıtan oğlan…

uzaktan bakma teyzecim,amcacığım…
yaşınız ne olursa olsun sizin içinde dörtlüklerim var:

yar saçını taratmış
mevlam neler yaratmış
gönül ferman dinlemez
yaşın olsa da altmış…

yare bal kaymak gitmiş
o da yarime yetmiş
gönüller kocamıyor
yaşlar olsa da yetmiş…

yıllar çabuk geçerken
gül yaprağın dökerken
hayat yine güzeldir
yaşın olsa da seksen…

gönül gözüyle baksan
kalpten kalbe aksan
kış kapıya gelirmiş
yaşlar olunca doksan…

aşığız biz gül yüze
bal damlayan her söze
‘sessiz gemi’ kalkacak
yaşlar gelince yüze…

askere gidecek kınalı yiğitlerimi hiç unutmadım.
alın da astınızı,üstünüzü dostunuzu sevindirin:

davulla zurnayla göreve gider
ana baba eş dost bayramın eder
kışlaya varınca dağılır keder
askerlik andını içer Mehmetçik.

vatan için silah alır eline
yiğitlik türküsü dolar gönlüne
yurduna göz diken hain zalime
namludan kurşunu saçar Mehmetçik.

kimi topçu tankçı kimi piyade
vatanın sevdası yardan ziyade
en ileri safı tutar cephede
çiğneyip düşmanı geçer Mehmetçik.

dinleyin beni
bakın şu dörtlüklerime bir de
her mısrası dermandır derde.:

gurbet elde olunca
zulüme ne gerek var
yardan ayrı kalınca
ölüme ne gerek var…

can kuşun nefesiyle
dirildi bu bedenler
şimdi selâ sesiyle
dönmüyor bu gidenler…

kişi darda kalınca
yakınları el olur
aşkı yarda bulunca
dikenleri gül olur…

eğleşir tanrı kulu
‘iki kapılı handa’
insanlığın yolu
barıştır bu cihanda…

kefesi sevgi dolu
gönüller bir terazi
her insan tanrı kulu
tartma kinle garezi…

gönül denilen kantar
nice sevgiler tartar
cömert ol sen sevgide
sevgi verdikçe artar…

bu gök bu deniz bu yer
yaşamda bir sahneymiş
kürkler kostümler meğer
bu dünyada sahteymiş…

öğretmen ve öğrenci için söylemlerim var:

barışta güvercin savaşta şahin
geçit vermez dağda yoldur öğretmen…

gazimin diktiği ulu çınarda
yaprağa çiçeğe daldır öğretmen…

yunus Veysel gibi çalıp söyleyen
aşığın sazına teldir öğretmen…

kardeşliğe yürüyün
sevgi ile büyüyün
bu günümüzü veren
atamızla öğünün…

senin asil kanın var
şöhretin var şanın var
dünyada hiç olmayan
tek çocuk bayramın var…

büyük kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemâl Atatürk için ne dense azdır:

sayesinde yükseldi minareden ezanlar
laikliği bilenler Ata’mı iyi anlar…

mavi gözü dalgalı derin okyanus gibi…
O barışa sevdalı Mevlâna Yunus gibi

namerde aman vermez Ata’mı sen de tanı
dişiyle tırnağıyla kurtardı bu vatanı…

bu vatanın uğruna döküldü nice kanlar
ata’mın değerini yurdunu seven anlar…

şehit kanıyla dolu her karışı bu yurdun
düşmana geçit vermez destanlar yazan ordum.

verdiği ilimlerle karanlığı boğarız
Ata’mızın izinde bir ölür, bin doğarız…

daha bitmedi gönlü sevgi dolu
yolu Atatürk yolu
dostlarım daha bitmedi
yarin yine beklerim..

abdullah atay diyor ki;

kalbimde yeriniz var
dostluğunuz bana kar
yarın yine beklerim
bu günlük de bu kadar…

açma herkese derdini
sırrını kendine sakla
dostlar kalın sağlıcakla…

Not:Bir simitçi çocuktan esinlenerek yazmağa çalıştığım duygularımdı.
 Abdullah ATAY  MUDURNU HABER MUDURNU www.mudurnuhaber.com

EZEL Dizisinin Cengiz’i Mudurnu neden bilinmiyor?

EZEL dizisinin ünlü oyuncularından “Cengiz”karekterini oynayan Yiğit Özşener Hacı Şakirler Konağına geldi.

Oyuncu Özşener akşam geç saatlerde geldiği için Mudurnu’yu tam gezemediğini,Hacı Şakirler Konağı işletmecisi Mehmet Cantürk’ten aldığı bilgilerle Mudurnu’nun tarihi ve kültürü hakkında bilgilendirildiğini ve Abant’ın Mudurnuya çok yakın 16 km.mesafede Mudurnu sınırları içinde olduğunu öğrenince neden daha fazla bilinmiyor dedi.

Sanatcı Özşener gece Babas kaplıcasına gidip termal suyuna da hayran kaldığını , Mudurnuya yakışır bir tesisinde yapılması temennisinde bulundu.Kısa sürede Mudurnu’nun tarihi ve güzelliklerini ile  Hacı Şakirler Konağının doğal halinin kendisini çok etkilediğini ,en kısa sürede arkadaş gurubu ile  tekrar Mudurnuya ziyarete geleceğini söyledi. 

www.mudurnuhaber.com

ORTAK İŞ YAPARAK HER KES ÇOK VE HAYIRLI PARA KAZANACAK

Mudurnu ve Türkiye genelinde birlikte çalışarak ciddi manada maddi kazanç elde edebiliriz. İster çalışan, isterseniz Kamu görevlisi, İster Ev hanımı hiçbir şey fark etmiyor. Bu sistem sayesinde evinize bir ek gelir, hemde ciddi bir ek gelir sağlamış oluyorsunuz. Yapmanız gereken  http://www.ersag.com.tr/account.asp?mod=myaccount&sub=edit&action=register2&red

  Bu linki tıklayarak açılacak sayfadaki formu hiçbir ücret ödemeden, üyelik aidatsız Sponsor numarası 504410   nolu numarayı yazıp bilgilerinizi doldurarak kayıt olabilirsiniz.

Üyelik işlemi tamamlandığında ise hayatımızın her anında bize gerekli olan tüketim ürünleri karşınıza çıkacak. Hemde bu ürünler tamamen TÜRK Malı bir üretimdir. Hiçbir Risk, Hiçbir Ücret ödemeden, Hiçbir kayıt bedeli ödemeden bu sisteme kayıt olabilir, yaşamınızda farklı bir pencere açarak, Bol ve Hayırlı bir kazanç elde edebilirsiniz.  Türkiye genelinde istediğiniz yerden bu sisteme kayıt olabilir ve aylık 1000 tl ile 5000 tl arasında kazanç elde etmek sizin elinizde. Eğer sizde EKİBİMİZE katılarak bu halka içinde olmak isterseniz, zaman kaybetmeden yukarıdaki linki tıklayarak üye olabilirsiniz.

HAYIRLI OLSUN

Şimdi Üye olmak için TIKLAYIN  Sponsor no : 504410 http://www.ersag.com.tr/account.asp?mod=myaccount&sub=edit&action=register2&red=

Meteoroloji uyardı, Şiddetli KAR yağışı

 Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden Zonguldak, Bartın, Sinop, Bolu, Düzce, Karabük ve Kastamonu’nda yoğun kar yağışı beklendiğini duyurulmuştu.

Gece hafiften atıştıran KAR yağışı etkisini sabah saatlerinde iyice gösterdi.Mudurnu Merkezde KAR Yağışı sabah saatlerinde hızlanarak Beyaz Bereket Mudurnu’yu Beyaz a bürüdü.

 Yağan kar yağışı karayollarında görüş mesafesini daraltıyor.

www.mudurnuhaber.com

TAŞKESTİ Köykent Projesi Fabrika Satılığa Çıktı

Bülent Ecevit’in ‘Köykent Projesi’ kapsamında Bolu’nun Mudurnu İlçesi’ne bağlı Taşkesti Beldesi’nde devlet desteğiyle yapılan kereste fabrikası, 28 yıl sonra borçların altından kalkılamayınca satışa çıkarıldı.

 
Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit ‘in ‘Köykent Projesi’ kapsamında Bolu’nun Mudurnu İlçesi’ne bağlı Taşkesti Beldesi’nde devlet desteğiyle yapılan kereste fabrikası, 28 yıl sonra borçların altından kalkılamayınca satışa çıkarıldı. Köylerden göçün önlenmesi, Köykent’lerde iş olanakları sağlamak amacıyla yapılan kereste fabrikası şimdi yeni sahibini bekliyor.İşsiz nüfusun köykentlerde iş olanaklarına kavuşması, göçün önlenerek sağlıklı kentleşmenin sağlanması, birbirine yakın köylerin bilgileri ve ekonomik olanaklarını birleştirmesi ve ortaklaşa tarım ve sanayi işletmeleri kurabilmesi, sağlık ocağı, okul ve diğer hizmetlerin birleştirilmesini amaçlayan Köykent Projesi hazırlandı. Proje ilk olarak Taşkesti’de uygulandı. 1978 yılında 11 orman köyü bir araya getirilerek ‘Taşkesti ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkındırma Kooperatifi’ kuruldu. Aynı yıl dönemin Başkanı Bülent Ecevit’in katılımıyla kereste fabrikasının temeli atıldı. Devlet desteğiyle, 1984 yılında 42 dönüm arazi üzerinde 4 bin 500 metrekare kapalı alana sahip kereste, laminant fabrikası kuruldu.

VERGİ VE SGK BORÇLARINI ÖDEMEKTE ZORLANINCA ŞALTER İNDİRDİ

Toplam 1100 üyeli kooperatifin çalıştırdığı, 25 personeli bulunan yılda 110 bin metreküp kereste üreten fabrika geçen yıllarda vergi ve SGK borçları nedeniyle üyelerine ödemelerini yapmakta zorlandı. Kooperatife üye 11 köyden 5’i ayrılınca kesim karşılığında Orman İşletmesi’nden alınan pay düştü. Zamanla teknolojiye de ayak uyduramayan fabrikada, şalter indirildi. 2 milyon 150 bin lira vergi ve SGK borcu olan fabrika borçlarını yapılandırdı. Ancak borçların ödenmesinde zorlanılması, üyelerin yeniden fabrikanın hayata geçmesi için gerekli destekte bulunmaması üzerine fabrika satılığa çıkarıldı.

İLK KÖYKENT PROJESİ

Taşkesti ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkındırma Kooperatifi Başkanı Sefa Özveren fabrikanın ilk Köykent Projesi olduğunu belirterek, şöyle dedi:

“1978 yılında 11 köyün birleşimi ile kuruldu, 1984 yılında da faaliyete geçti. Bu ilk Köykent projesi. O zaman 1100 üyesi bir araya gelerek bu tesisi kurdu. 1984 yılında çalışmaya başlayan bu fabrika bugüne kadar geldi. 1999 yılından itibaren vergi borcu yatırılmayınca borçlar birikti ve borç ödenemedi. O zamandan bu zamana gelinceye kadar borçlar faiziyle birlikte katladı.”

FABRİKANIN SATILMASI KARARI ALINDI

Yapılandırdıkları borçları ödemekte zorlandıklarını söyleyen Sefa Özveren, şöyle devam etti:

“Göreve geldiğimizde 1 milyon 950 bin TL borç vardı. Borçları görünce duruma el koymaya çalıştık ama zor bir süreçti. Bu borcu ödeyebileceğimize inandık ve bazı makinelerin bakımlarını yaparak çalışmaya başladık. Çeklerimiz yok, taahhüt mektubumuz yok. Burayı yürütme konusunda sıkıntılarımız oldu. Sonrasında borçlarımızı yapılandırdık. Ancak bu parayı da ödememiz zor oluyor. Üyelere gidip ‘Sermaye artırımına gidelim, kooperatiften ayrılıp ayrı bir şirket kuralım veya mal varlığını satalım’ önerisinde bulunduk. Her köyde, her muhtarlıkta toplantılar yaptık. Vatandaşın bu tesise karşı güveni kalmamış, herkes bu tesisten kurtulmak istiyor. Genel kurul yaptık ve borçtan kurtulmak için tesisin satılmasına karar verildi.”

Fabrikanın ormanın içinde, orman üretiminin en çok yapıldığı sahada olduğunu vurgulayan Özveren, “42 dönüm arazi üzerinde kurulu. 4 bin 500 metrekare kapalı alana sahip. Ormanın ortasında. Orman üretiminin yüzde 70’i burada yapılıyor. Piyasadan birilerinin fabrikaya talip olmasını istiyoruz. Borçlarımızı ödeyebileceğimiz oran karşılığında fabrikayı satacağız” diye konuştu.

 

Bu Köpekler nereden geldi?

Mudurnu ilçesi  Abant güzergahında  sürüler halinde görülen Köpekler vatandaşları tedirgin ediyor.

Abant sapağında  Kuluçka çalışanları  son günlerd etrafta Köpeklerin çoğaldığını ve  gece nöbet çıkışlarında tedirginlik yaşadıklarını belirttiler.

Abant Sapağı ve Alpagut köyü sınırlarındaki Tavuk çiftliği sahipleride son günlerde kulaklarında küpeli Köpeklerin etrfata dolaştığını belirterek, bu hayvanlar sahipsiz, buralara bırakılmışlar, aç kaldıklarında mutlaka insanlara saldıracaklar, yetkililer bu konuda önlem almalı dediler.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Projesi İle Dünya Aydınlanacak

Bolu da bu yıl yedincisi düzenlenen ilköğretim öğrencilerine yönelik “Bu benim eserim” adlı Matematik ve Fen Bilimleri Proje yarışmasında Mudurnu Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun üç projesi ilk üç sırayı kaptı.

Mudurnu YİBO Proje

Bolu genelindeki ilköğretim okulları arasında düzenlenen proje yarışmasına Mudurnu Yatılı İlköğretim Bölge Okulu damgasını vurdu. Yarışmaya üç proje ile katıldıklarını söyleyen Danışman Öğretmen Adnan Çambel, projelerinin toplam 45 proje içinde ilk üç sırada yer almasının kendilerini sevindirdiğini ve projelerin Ankara’da da dereceyi zorlayacaklarından emin olduklarını belirtti. Çambel, öğrencilerin üç projeden biri olan “Oto potansiyel yol” projesi ile dünyayı ücret ve yakıtsız bir şekilde ışıtabileceklerini ve bu projeye mutlak sahip çıkılmasını istediklerini söyledi. Projede, yollara konulan hız kesicilere monte edilen bir aparat yardımı ile geçen araçların hız kesici üzerinden geçerken oluşturduğu hareketle sisteme gündüz saatlerinde elektriği depolayıp, gece boyunca bölgenin ücretsiz olarak ışıklandırılabileceğini ifade etti.

Dereceye girdikleri bir başka projede ise merdivenlerde insanların yürümesinden elektrik enerjisi üzereteceklerini söyleyen Adnan Çambel, “İkinci bir projemizde merdivenlerden elektrik üretimidir. Tüm okullarda, kalabalık merkezlerde, kamu kurum ve kuruluşlarında aynı mantık ile hareket ederek merdivenleri kullanan insanların hareketlerinden faydalanılarak elektrik enerjisi üreteceğiz” diye konuştu.

www.mudurnuhaber.com

 

Bolulular Gecesi 22 Nisan da

İstanbul Bolu ili ve İlçeleri Derneği Bolulular Kaynaşma gecesine hazırlanıyor.

Dernek Başkan Yardımcısı Turgut GÜLEN  22 Nisan 2012 tarihinde İstanbul Bağcılar Belediyesi halk sarayında düzenlenecek olan Kaynaşma gecesinde Tüm Bolulu hemşehrilerimizin desteğini bekliyoruz dedi.

Gülen, Derneklerin çok faydalı işlere imza atabileceğini ifade ederek , bunun için Derneğin faal ve Dernek Yönetim ve  Üyelerinin aktif olması gerektiğini, Kendilerininde İstanbul Bolu ili ve İlçeleri Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma derneği olarak yoğun çaba gösterdiklerini belirtti.

Gece Hakkında Detaylı bilgi almak için Turgut GÜLEN 0 531 429 28 39 veya Mesut IŞIKAY 0 538  844 90 90  nolu telefondan ulaşabilirsiniz.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU 112 ACİL 24 Saat görev başında

Mudurnu Devlet Hastanesi 112 Acil Ekibi 24 saat  görevlerinin başında çıkabilecek tüm vakkalar için hazırda bekliyor.

Bolu Merkezin yönlendirmesi ile gece gündüz demeden Mudurnu  ilçemizin 74 köyüne  gerekli Tıbbı techizat ile ulaşıp, zor durumda ve hasta olan vatandaşlarımıza yardımcı oluyor.

www.mudurnuhaber.com

Bu gece Mevlid Kandili; neler yapılmalı?

Rebîulevvel ayının 12’nci gecesi, senenin ilk kandili olan Mevlid Kandili’dir.

Mevlid Gecesi ve gündüzünü şöylece ihya etmeye çalışmalıyız:

– Tövbe etmek: Bu mübarek gece kusur ve günahlarımızdan tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. En azından bir tesbih “Estağfirullah” demeliyiz. Diğer kutlu zamanlar gibi Mevlid gecesi de, özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulama, unutarak ve bilmeyerek işlediğimiz hatalara tövbe edip bağışlanma dileme, kendimizi ve irademizi yenileme zamanıdır. Tövbe, işlediğimiz hatalardan dolayı Yüce Mevla’nın huzurunda mahcubiyet ve pişmanlık duyma, günahlara bir daha dönmemek üzere yüz çevirme, hayatımızda yeni ve tertemiz bir sayfa açmaya karar verme demektir. Tövbe, günahla kirlenen ruhumuzu yıkamanın ve yeniden dirilişin ifadesidir.

MUDURNU MAEVLİT KANDİLİ

– Salat ü selâm okumak: Peygamberimiz (S.A.V.)’e hiç olmazsa bir tesbih salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, “Es-salatü ve’s-selamü aleyke ya Resûlallah” demeliyiz.

– Kur’an-ı Kerîm okumak veya dinlemek: Böyle mübarek bir gecede yapacağımız ibadetlerin en önemlisi Kur’an-ı Kerim’i okumak, dinlemek ve anlamı üzerinde düşünmektir. Çünkü Kur’an-ı Kerîm Cenâb-ı Hakk’ın insanlığa son mesajıdır. O’nun iyi anlaşılması ve uygulanması halinde insanlık mutlu olacaktır.

Ondört asırdan beri okunan Kur’an, insanı dinamizme çağıran, aklın ve gönlün şifa kaynağı, ilim ve irfan menbaıdır. O, anlaşılmak ve insanlığa rehber olmak için gönderilmiştir. Bu itibarla sadece okumayı öğrenmekle ve okumakla yetinilmeyip içeriğinin de bilinmesi, Kur’an’ın ne anlattığının kavranılması, hatta onun kendi hayatımıza da yansıtılması gerekir.

– Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin hayatını ve ahlakını okuyup iyice anlamak. Mevlid Gecesini idrak edip ihya ederken bir de şu hususu iyice tefekkür etmemiz gerekir. Mevlid Gecesi neden mübarek, büyük bir gece oldu? Evet neden? Çünkü Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bu gece dünyayı şereflendirdi de ondan… O halde bu mübarek gecede Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ile olan ilgi ve alâkamızı, münasebetimizi iyice gözden geçirmemiz gerekiyor. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin sünnetin şahsi hayatımıza, iş hayatımıza ve ev hayatımıza uygulayabiliyor muyuz?

– ALLAHü Teâlâ’ya tam bir huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız. Çünkü dua, rahmet kapılarının anahtarı, kulluğun ruhu ve ibadetin özüdür. Yalnızlaşan insanın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi olan ALLAH’ın azameti karşısında aczini kabullenmesi, O’na sığınması ve O’na yakarması, ne isteyecekse O’ndan istemesidir. İnsanın yaratıcısına yaklaştığı en vasıtasız andır. Dua, sınırlı, sonlu ve aciz varlık olan insanın, sınırsız ve sonsuz kudret sahibi Rabbi ile kurduğu bir köprüdür, Mevlid-i Mutlak’ı imdada çağırmasıdır. Dua, kulluk esprisi içinde ve sıradan isteme anlamlarının ötesinde, ALLAH Teâlâ’nın Rablık ve ilahlık hakikatine en köklü bir sığınma hadisesidir.

– Namaz kılmak: Mevlid Gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya son derece gayret göstermelidir. Kaza namazı bulunan kimseler, bu namazlarını kaza etmeye çalışmalıdırlar. Üzerinde namaz borcu olan kimsenin bu gecede hiç olmazsa bir günlük namaz kaza etmesi uygun olur. Böylece hem borcunu öder hem de geceyi ihya etmiş olur.

Tekellüf yani zorakilik-bitkinlikten kaçınılmak sûretiyle nafile namaz da kılınmalıdır. Mevlid Gecesi namazının muayyen bir şekli yoktur. Mümkünse, kandil gecesi olması sebebiyle tesbih namazı kılınır. Secde ayetleri okunup, secdeler yapılır. Dua edilir.

– Mevlid Gecesi gündüzünde mezarlar, bizden dua bekleyen yakınlarımızın kabirleri ziyaret edilmeli. Ruhlarına Kur’an-ı Kerim okumalı, dua etmeli, onlar için de ALLAH Teâlâ’dan afv ü mağfiret dilemeli, böylelikle ruhları şad edilmelidir. Ayrıca Peygamberimiz (S.A.V.)in, ashabın, tabiinin, diğer büyüklerimizin, akrabalarımızın özellikle analarımızın, babalarımızın… Kısacası bütün Müslümanların ruhlarına Kur’an-ı Kerim okunmalıdır.

– Mevlid Gecesi ve gündüzünde fakir fukarayı, yetim ve kimsesizleri görüp gözetmek, ihtiyaç içerisinde kıvranan din kardeşlerimizin yardımlarına koşmak, onlara imkanlar ölçüsünce tasaddukta bulunmak mutlaka yapmamız lâzım gelen bir husustur. Çünkü Cenab-ı Hak:”ALLAH Teâlâ sana ihsan ettiği gibi sen de başkalarına ihsan et.” (Kasas Sûresi: 77) buyurmaktadır. Ebu’d-Derda (R.A.)den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: “Fakirleri kollayıp gözetiniz. Çünkü siz aranızdaki fakirler sayesinde (onların duası bereketi ile) rızıklandırılıyor ve ALLAH Teâlâ’dan yardım görüyorsunuz,” (Ebû Davud, Cihad: 70, Tirmizi, Cihad: 24, Nesei, Cihad: 43, A.b.Hanbel, 5/198) buyurdu.

WWW.MUDURNUHABER.COM