B.T.S.O SAROT TERMAL İLE PROTOKOL İMZALANDI

SAROT TERMAL İLE PROTOKOL İMZALANDI
  

Üyelerimizin çeşitli sektörlerde indirimli hizmet almasına olanak tanıyan anlaşmalara, Sarot Termal Tesisleri ile yapılan yeni bir protokol ile devam edildi.

 

Odamız Yönetim Kurulu toplantı ve kabul salonunda gerçekleştirilen imza törenine Sarot Termal Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Yılmaz, Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Emin Semercioğlu, Başkan Yardımcısı Kemal Sert ile Yönetim Kurulu üyeleri Mustafa Özkoparan ve Ahmet Tornacı iştirak etti.

Törende konuşan Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Emin Semercioğlu, bundan önce akaryakıt, sağlık, finans gibi alanlarda bir dizi protokol imzalandığını ve konaklama tesisi olarak Sarot Termal ile imzalanan anlaşmanın ilk protokol olacağını ifade etti. Bülent Yılmaz’ın şahsında Sarot Termal firmasına işbirliklerinden dolayı teşekkür eden Emin Semercioğlu, bu anlaşmayla Oda üyesi firmalara Sarot termal otelde indirimli konaklama sağlanacağını belirtti. Sarot Termal Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Yılmaz ise Bolu doğumlu olmamasına karşın kendini gerçek bir Bolulu olarak addettiğini ifade ederek başladığı konuşmasında, Bolu’ya yaptıkları yatırımların ciddi boyutta devam ettiğini ve bundan sonra da devam edeceğini söyledi. Bolu noktasının stratejik önemine değinen Bülent Yılmaz, Ankara ve İstanbul’un ortasında yer alan Bolu’nun turizmden hak ettiği payı alabilmesine katkıda bulunmak için 2007 yılında başladıkları yatırımları hakkında bilgiler verdi. Termal kaynakların kullanılarak hem Türkiye, hem de Avrupa ve Orta Doğu pazarını hedeflediklerini anlatan Bülent Yılmaz, mevcut Sarot Termal Vadi’nin yanı sıra Mudurnu Babas’ta Dubaili bir grup ile Burj-Al-Babas projesine başlayacaklarını, mevcut ile birlikte iki projenin toplam büyüklüğünün 500 milyon dolar düzeyinde olacağını kaydetti. Bolu iş dünyası için de hizmete hazır olduklarını dile getiren Bülent Yılmaz, Başkan Emin Semercioğlu’nun şahsında Oda Yönetim Kurulumuza teşekkür etti.

Yapılan anlaşma, Oda üyelerimizin ve birinci derece yakınlarının Sarot Termal Otel’de üye kimlik kartını ibraz etmek suretiyle % 15 indirimli konaklamasına olanak tanıyor.

www.mudurnuhaber.com

 

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

 

Saygı değer hemşerilerim bu yazıyı yazmadan önce yazayım mı yazmayayım mı günlerce düşündüm sonunda yazmaya karar verdim.Bu yazdıklarım belki bazılarını kızdıracak belki de bazılarının hislerine tercüman olacak.

 

  Geçenler de bir zat-ı muhteremin anlattıkları beni derin düşünceler içinde bıraktığı gibi ben onun anlattıklarının hangi tarafında olduğumu düşünmeden edemedim.

 

   Aklımda kaldığı kadarıyla sizlere aktarmaya çalışayım;

Osmanlıların son zamanlarında Avrupalı araştırmacı yazarlardan birisi İstanbul’a geliyor.Mısır çarsısını ve diğer yerlerini gezdikten sonra şu sonucu çıkarmış:

-Müslüman’la alış veriş yapıyorsan hiçbir belgeye gerek yok.Ağzından çıkan SÖZ SENET gibidir.

-Hiristiyanla alışveriş yapıyorsan senet vb. belge imzalatın.

-Yahudiyle alış veriş yapıyorsan hem senet hem de çek imzalatın yoksa elinizde hiçbir şey kalmaz,ortada kalırsınız diye yorumda bulunmuş.

 

Evet ben hem kendime hem de sizlere soruyorum

-Bizler ne kadar müslamanız?

-Durun! Durun!hemen kaşlarınızı çatıp bana kızmayın!

Müslümanlık ve dinden bahsedince mangalda kül bırakmadığımız gibi burnumuzdan kıl aldırmayız.İş icraata geldiğinde ise ne kadar yaparız bir kendimize soralım derim.

 

  Bizi biz eden bizleri bir arada tutan manevi değerlerden maalesef uzaklaşıyoruz.yıllardır süre gelen birlikteliğimiz avuçlarımız içinden sabun gibi kayıp gitmektedir.bizlerin önüne sihirli kutu diye özendirdikleri televizyonu koyuverdiler. bu sihirli kutu toplumun çekirdeği ailemizi zedeledi.televizyona alıştıktan sonra dizi bağımlılığını aşıladılar.sanki o diziler bizlerin aile yapısıymış gibi aldatan aldatana dizi konuları sıraya girdi.bu yetmezmiş gibi teknoloji harikası cep telefonları ve internet komşuların evimize misafir olması gerekirken bu dediklerim misafir oldu hatta ve hatta evimizin değişmez bir parçası oldular.yanlış anlamayın teknolojiye karşı değilim,içeriğine karşıyım.dizileri seyrederken arkalarında simülasyonları beynimize kazıdılar.o simülasyonlardan bazıları haç işareti çıplak heykel vb…

 

 Bu bahsettiklerime paralel bizi içten içe kemiren ve görünmeyen bir kelimeden bahsetmeden geçemeyeceğim.belki bu kelimeyi bilenleriniz vardır veya hiç duymayan ve okumayanlarınız da vardır.bu kelimenin anlamını tekrar tekrar okumanızı tavsiye ediyorum

 

İLLUMİNATİ:Rönesans döneminde 1 mayıs 1776 yılında kurulmuş bir cemiyetti.amacı zihin kontrolü uygulayarak ,hükümet ve kuruluşları ele geçirerek Yeni Dünya Düzenini sağlamak amacıyla hareket ettiği iddia edilen,monarşiyi yıkmayı,dini inançları ok etmeyi,ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzelini alt üst etmeyi planladığı öne sürülen varlığı kanıtlanmamış gizli bir örgüttür.

 

 Şimdi biraz oturup düşünelim.bu düşüncelerin artık gizliliği kalmadığı gibi açık açık faaliyetler son surat hızla devam etmektedir. Biz bu örgütün faaliyetleriyle 1950 li yıllarda tanıştık.biraz ileri gidince kafamıza 1960 yılında vurdular.biraz sersemliğimiz gidip kendimize gelmeye başladığımız da1971 de bir kez daha vurdular.bu süreci biraz daha hızlandırıp kardeşi kardeşe kırdırıp 1980 de kafamıza bir kez daha vurdular.ülkemiz biraz düzelip ekonomimiz kendine geldiğinde ise sahte dincileri ileri sürüp 28 şubatı önümüze sürdüler.

 

  Bunlar hiç durmadan,yorulmadan,usanmadan hep çalıştılar.baktılar iş askerle olmuyor bu sefer askerin karşısına geçip hükümetin iyi yaptıklarını da kötü yaptıklarını da alkışlayarak hedef şaşırtıp başkalarının hep istediği bize uygun olmayan eyalet sistemini aşılama gayreti içine girdiler.biz de zaten bu sistem vardı Osmanlı bu sistemden dolayı yıkılmadı mı?yanlışa dönmenin ne anlamı var?dedelerimiz düşmanla bu sistem geri gelsin diye mi savaştılar?

 

Yıllarca bizleri kamplara böldüler

Namaz kılanı irticacı,

Vatanını karşılıksız seveni faşist,

Emeğinin hakkını arayanlara devrimci deyip birbirimize düşürdüler.

 

  Son zamanlar da beynimize kazınan bir kelimeden bahsetmeden de geçemeyeceğim.farkında mısınız bilmem ama maalesef bu kelime çok mu çok tehlikeli.bizler hiçbir etnik grubu ayırt etmeden TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.bizleri bu VATANDAŞLIK kelimesinden uzaklaştırmak için sık sık kullanılan YURTTAŞLIK kelimesi benim yorumuma göre bu kelime BÖLGESELLİĞİ işaret ediyor.bu kelimeyi kim kullanıyor?pkk nın uzantısı bdp değil mi?peki ana muhalefet partisi neden kullanıyor bu kelimeyi diye düşünmeden edemiyorum.bu kelimenin kullanıldığı yerleri,platformları düşünürseniz baştan bana kızdığınız gibi sonradan düşününce birazcık olsun hak vereceğinize inanıyorum.bu kelime bir yerlere gönderilen şifreden ibarettir diye düşünüyorum.

 

YÜCE MEVLAM!YÜCE TÜRK MİLLETİNİ TEZGAHLANAN OYUNLARDAN KORUSUN!ONLARIN TEZGAHLADIKLARI BU OYUNLARI KENDİ BAŞLARINA DOLAŞTIRSIN.!

 DOĞUSUYLA BATISIYLA HEPİMİZ MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİYİZ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.ETLE TIRNAK GİBİYİZ,NE YAPARLARSA YAPSIN ALLAH’IN İZNİYLE BİZLERİ HİÇBİR KUVVET AYIRAMAZ!…

Yusuf TANRIKULU MUDURNU HABER İstanbul

www.mudurnuhaber.com

Huzur Sokağının Baş Rol Oyuncusu MUDURNU LU

Mudurnulu Namık ÖZTÜRK ün Kızı  Sinem ÖZTÜRK geçtiğimiz yıllarda Arka Sıradakiler adlı Dizi ile adını  duyurmuştu.

Şimdi ise ATV Televizyonunda yeni başlayan  “HUZUR SOKAĞI” dizisinin Baş rol oyuncu kadrosunda yer alan Sinem ÖZTÜRK kardeşimize başarılar dileriz.

“HUZUR SOKAĞI” dizisinde  Şükran  Karekterini Canlandıran,  Sinem Öztürk “Huzur Sokağı insanları sınıflandırmayan, ötekileştirmeyen bir iş” dedi ve ekledi: Biz aradaki uçurumu yok etmeyi hedefliyoruz.

ŞÜKRAN’I ÇOK SEVDİM

Dizide başörtülü bir kızı canlandırıyorsunuz. Teklif geldiğinde tereddüt yaşadınız mı?

Görüşmeye gittiğimde bana genel hatlarıyla ‘Şükran’ı anlattılar. Karakteri ve hikayeyi çok beğendim. ‘Şükran’ı çok sevmem bu projeye dahil olmamda çok etkili oldu. O çok naif, gururlu biri ve içinde çok büyük bir aşk yaşıyor. ‘Huzur Sokağı’ eğer insanlar arasında uçurum yaratan, onları sınıflandıran bir proje olsaydı, bu işe girmezdim. Hepimizin başörtülü arkadaşları, akrabaları var. Dizide de herkes kaynaşmış ve iç içe yaşıyor. İnsanları ötekileştirmeyen bir proje bu! Biz aradaki uçurumu yok etmeyi hedefliyoruz. Başörtülülerin de hikayelerini anlatmamız lazım.

Bundan sonra bu tarz projeler olacak mı sizce?

Bizde cesaret konusunda sıkıntı var ama bundan sonra daha cesur projeler çıkabilir. Kimseyi dışlamaya hakkımız yok! ‘Şükran’lar da, başörtülü kızlar da kendilerini ekranda görmek istiyor. Bizim çok temiz bir hikayemiz var.

Dizide ‘Bilal’, ‘Feyza’ ve ‘Şükran’ arasında bir aşk üçgeni mi yaşanacak?

Öyle bir durum var ama yaşananlar onları farklı noktalara sürükleyecek. Üçünün de haklı nedenleri var.

“İlişkileriyle bir yere gelenlere sinir oluyorum” demişsiniz. Bazı oyuncular haketmedikleri yerde mi?

Konservatuarlı olsun olmasın, bu iş için çok emek veren insanlar var. Ancak bazıları başka şeylerle gündeme geliyor ve bazı işlerin tepesine oturuyorlar. Kapris yapıp birilerini aşağılıyorlar. Geçmişlerinde ise hiçbir şey yok! Ben buna karşıyım.

Mudurnulular olarak Dizide Sinem ÖZTÜRK kardeşimize başarılar diler,   Dizinin 1-2 bölümlük bir kısmında Mudurnu ilçesininde  Turizm yönünden katkı sağlamak amacı ile işlenmesini dile getiriyoruz.

www.mudurnuhaber.com

VALİ ÖZÇİMEN’DEN MUDURNU ZİYARETİ

Bolu Valisi İbrahim ÖZÇİMEN  Kaplıca Birliği toplantısına katılmak için geldiği Mudurnuda bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.

Toplantı bitiminde Vali, Vali yrd. İl Genel ve Belediye Meclis üyeleri birlikte esnaf duasına katıldılar.Çarşıda vatandaşlarlada sohbet etme imkanı bulan Özçimen daha sonra MARKA ve KOSGEB destekleri ile açılan işyerlereini ziyaret etti.

 

Yolda Armutçuoğlu Organik Yumurta İşletme sahibi Ömer ARMUTÇU ile de bir süre sohbet eden Vali ve beraberindekiler Keyvanlar Konağındaki öğre yemeğine geçtiler.

 

 

Yıldırım Bayezid Camisinde  Cuma namazı ve cenaze namazınada katılan Vali buradan Kanuni Camii ve bahçesindeki Halveti tarikatına mensup zatların türbelerinide ziyaret etti.

 

Vali ÖZÇİMEN ve beraberindekiler bir dizi görüşmenin ardından ilçeden ayrıldılar.

 

Haber & Foto Ö.KOCABAY