MUDURNU AK PARTİ DEN İFTAR PROGRAMI

MUDURNU AK PARTİ DEN İFTAR PROGRAMI

Mudurnu AK Parti ilçe Başkanlığı tarafından organize edilen İFTAR yemeğine çok sayıda davetli katıldı.

İftar öncesinde Mudurnu  Esnaflarını dolaşan  AK Parti Bolu Milletvekili Ali ERCOŞKUN ve beraberindekiler, daha sonra  İPEKYOLU  Restaurant ta  partilileri, Muhtarlar ve vatandaşlar ile birlikte İFTAR yemeğini yedi.

İftar programından sonra Mudurnu Yıldırım Beyazıt camiinde Teravih namazını kılan  topluluk, Çınaraltı Aile Çay bahçesinde   sohbet etti.

Aile Çay bahçesindeki sohbet esnasında Mudurnu AK Parti ilçe başkanı Ahmet UZUN, katılımlarından  ve desteklerinden dolayı  İFTAR programında emeği geçenler adına  herkese teşekkür ederim dedi.

 

Partilileri ile sohbet eden  AK Parti Bolu Milletvekili Ali ERÇOŞKUN   Mudurnu’da  gördüğü manzara karşısında Allah birlik ve beraberliğimizi bozdurmasın dedi ve   Partilileri tarafından  uğurlanarak Mudurnu dan ayrıldı.

www.mudurnuhaber.com

CANTÜRK’TEN MUDURNU ‘DA AHİLİK

İlçemizde bulunan YURTKUR  H.Mehmet  Astarcı Yurt Müdürlüğü Yüksek okul
öğrencilerine geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği Liderlik eğitiminin devamı olarak
yapılan Farkındalık seminerine konuşmacı olarak Kent Konseyi Başkanı Mehmet Cantürk katıldı.

mudurnu-yuk

24 Nisan 2013 akşamı saat 19.00 da başlayan gece Gençlik ve Spor Bakanlığının yaptırdığı sosyal sorumluluk projeleri kapsamında çekilen “Güçlü Yarınlar”filmlerinin gösterimi ve Yurtkur Müdürü Ramazan TANDOĞAN’ın açış konuşmasıyla başladı.

 

Alkışlar eşliğinde sahneye davet edilen konuşmacı Mehmet CANTÜRK kısaca kendini tanıttıktan sonra konuşmasına öğrencilerle buluşmasını sağlayan Yurt yönetimine ve salonu dolduran öğrencilere katılımcılara teşekkür ederek başladı.

Cantürk dinleyicilere Mudurnu tarihi ile ilgili genel bilgiler verdikten sonra,Mudurnu’nun İpek ve baharat yolu bağlantısını, askeri, dini ve Osmanlı erken dönem sivil mimarisi hakkında bilgiler verdikten sonra Mudurnu’nun çok köklü kültürü ve gelenekleri olduğunu Mudurnu’da yedi yüz yıldır devam eden Ahilik hakkında bilgiler verdi.

Konuşmacı Ahiliğin ustadan, çırağa ilim, irfan, edep öğretmenin dışında Anadolu
da ticaretin kanunlarla yönetilmediği zamanda ticaretin kanunlarını da belirleyen bir kurum olduğu o dönemin tüketici haklarının da koruyan bir felsefi yaklaşım olduğunu 700 yıldır devam eden geleneksel duada mesleklerinde birbirine saygısından duada ayakta çalışan demirci esnafının oturarak oturarak çalışan terzi esnafının ayakta dua ettiğini, yardımlaşma ve imece kültürünü anlattı.


Salonu dolduran öğrenciler zaman zaman Mudurnu ve Ahilik hakkında sorular
sordular. Sorulan soruları cevaplayan Cantürk Mudurnu tarihi ve Ahilik dışında gençlere doğa çevre sevgisi ve Toplumun daha bilinçli yetişmesi için kadınlarımızın çok eğitimli olmasını örnekleriyle anlattı.


Farkındalık programına katılanlar söyleşiden çok memnun kaldıklarını, anlatılan
mekânları yerinde görmek istediklerini belirttiler.
Söyleşi bitiminde Yurt Müdürü Ramazan TANDOĞAN katkılarından dolayı
teşekkür ederek plaket verdi.

 

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu’da Muhsin Yazıoğlu İçin Bin 500 Kişilik Pilav Dağıtıldı

Bolu‘nun Mudurnu ilçesinde yaklaşık 600 yıldır devam eden ‘Esnaf Bereket Duası’nda bu hafta merhum Muhsin Yazıcıoğlu için pilav dağıtıldı.

muhsin-mudurnu

Mudurnu ilçesinde her hafta Cuma namazı öncesi yapılan bereket duasında bu hafta sürpriz yaşandı. Helikopter kazasında hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcoğlu için pilav dağıtıldı.

BBPMudurnu İlçe Başkanı Hüseyin Yağın, “Dört yıl önce şehit olan genel başkanımız merhum Muhsin Yazıcıoğlu için ilçemizde çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Bunlardan biri de esnaf bereket duası sırasında gerçekleştirildi. Genel başkanımız için ilçe halkına pilav ikramında bulunduk. Allah kabul etsin” dedi. Cuma namazı öncesi pilavlarını alan vatandaşlar afiyetle yedi.

muhsin-mudurnu1

 

 muhsin-mudurnu2

 

muhsin-mudurnu4

 

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu nun Genel sorunları

Kent Konseyi Başkanı Mehmet Cantürk’ün 2 Mart 2013 tarihinde yapılan Mudurnu’nun sorunları ve çözüm önerileri toplantısında yaptığı açılış konuşması.

Merhaba Arkadaşlar; Çağrımıza ses verip geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Yedi senedir konuşuyorum, bu gün fazla konuşmaya niyetim yok…

Daha çok davetli arkadaşların görüşlerine yer verelim isterim. Ancak burada bir ricam var. Mudurnu sorun ve sıkıntılarını konuşan her arkadaş dile getirdiği konu hakkında kendisinin de kapsama alanına alacak çözüm önerisini de söylesin. Bu benim açımdan işim olmasa olmazı. Sonra kimse ben söylemiştim olmuyor demesin.

Kendine dönüp sorunu söylediğim eleştirdiğim konuda ne yaptım diye de sorsun çözümünün parçası olsun. Söylediğim gibi en azından ben buradayken yedi senedir konuşuyoruz. Toplantıda konuştuğumuz konuların hiç birini biz bunları konuştuk ve yaptık diyemedik. Harcanan emeklere,zamana yazık değimli.

Arkadaşlar elimizde çok kaynağımız var ve yapılacak çok işimiz var Mudurnu’nun dedikodu siyasetine değil birleştirici siyasete ihtiyacı var… Maalesef kendimizle yüzleşmemiz gereken çok konu var öncelikle bunu yapmalıyız.

Küçük çıkar hesapları uğruna ikiyüzlü, eyyamcı davranmak herkese şirin görünmeye çalışmak en büyük hastalığımız olmuş. Geriye dönüp şöyle bir bakalım halk arasında en çok sevilenler herkese hoş görünmeye çalışanlar! Neden acaba iş yapanlar değil de ortamı idare etmeye çalışanlar seviliyor. Burada kendimizi de sorgulamamız lazım.

Burada şunu da söyleyim kimse Mudurnu’yu kastederek bizden bi şey olmaz demesin, böyle bir şeyi söylemeden önce kendine dönüp aynaya bakarak “benden bir şey olurmu diye sorsun”.Toptancı şekilde dedikodudan fitne fesattan şikâyet edenler öncelikle kendilerine dönüp baksınlar hastalığında, tedavisin inde kendilerinde olduğunu görecekleridir Arkadaşlar siyaset tabiî ki yapalım ama birbirimize kin tutmadan, çamur atmadan öncelikle sağduyu ile düşünelim. Kendi kafamızın içinde olanlarla başkalarını yargılayıp niyet okumayalım.

Önceliğimiz her zaman ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz Mudurnu olsun. Mudurnu’nun geleceği için diyalog kuralım, uzlaşma sağlayalım. Doğrusuyla yanlışıyla memleket bu günlere geldi artık zaman eski zaman değil..dedelerimiz dumanla haberleşiyor,belediye meclisi çok değil on beş sene öncesine kadar yılda bir toplanıyordu.Şimdi ise bir bilgi iyi yada kötü anında bırakan ülkeyi dünyaya yayılıyor.

Atacağımız her adımı vereceğimiz her kararı buna göre vermeliyiz. Örnek olarak soruyorum Mudurnu’nun geleceğini planlamak için il genel meclisi, belediye başkanı, belediye meclis üyeleri toplanıp konuşmuşlar mıdır? Toplantılardan çıkan sonucu milletvekilleri ile paylaşıp hatta vekilleri halkla buluşturup yatırım ve çözüm önerilerini sunmuşlar mıdır? Devletin en hantal zamanda bile 3 yıllık 5 yıllık kalkınma planları olurdu.

Bu gün planlamaları seçilmiş temsilcilerimizden değil de kimden öğreneceğiz. Yedi yılda neredeyse on kaymakam değişti bu kimin başarısı yâda başarısızlığı? Ancak bunun bir faydası oldu Mudurnu da eskiden kaymakamlık yapmış olan emniyet gelen md. yeğeni vekil kaymakam olarak geldi. Mudurnu Saffet amcanın da etkisiyle Mudurnu yeni bir Emniyet binası kazanmış oldu. Arkadaşlar birilerinin başarısızlığı Mudurnu’nun kaybı olmasın. Yerel yönetim anlamında da birçok eleştirim var…

Mudurnu on beş yıl önce sit alanı ilan edildi bir mimar istihdam edemedik… Gelen mimarda üç ay dayanabildi neden acaba.Bir şehir plancımız yok..yerel yönetim olarak bilmiyorum ama avukatlara vereceğimiz paraları mimar ve şehir plancıya versek ekten,kökten,teneke çatılardan bir an evvel kurtulmuş oluruz.Yine el sanatlarımız,arasta çarşımızda ki üretimler zaman bağlı yok olmaktadır. Yıllardır konuşuyoruz trafikten tanıtıma birçok sorunumuz var halledemedik ne yazık ki bunu çözecek ortak aklı ve birlikteliği oluşturamıyoruz.

Örnek olarak oya bizim oyamızı Nallıhan aldı diye hopluyoruz artık bu işler yapanın, kapanın, patentini alanın elinde kalıyor. Bu güne kadar destek olarak proje geliştirerek kaç ürünün patentini aldık acaba? Oya işi ile önerim meydanda Belediyenin küçük ev diye bir evi var burada şu anda ekmek satılıyor ”bana göre belediyenin ekmek satma devri ikinci dünya savaşı döneminde kaldı ”MEM ve Halk Eğitim Müd. Konuşalım iş kur bağlantılı oya kursu açılsın bayanlarımız sıra ile durarak burada yaptıkları oyaları satsınlar.

Yani küçük eve Mudurnu Halk ekmek satışı yerine Mudurnu Oya Evi yazmak daha çok yakışır diye düşünüyorum. Bunun gibi pratikte otak akılla ve iletişimle çözebileceğimiz birçok konuyu birbirimizle dostça kucaklaşamadığımız için sorunları çözemiyoruz. Bunun bedelini yaşadığımız çağda sadece bizler değil gelecekte tamir edilemeyecek hasarlar bırakıyoruz.

Arkadaşlar dünya aynı hızda dönse de çağımızdaki endüstrileşme, sanayi, iletişim, nüfus artışı, buna bağlı istihdam ihtiyacı, sağlık, eğitim, çevre, vb. sorunlara zaman kaybetmeden ittifakla karar verirsek çağı yakalayabiliriz. Zamanında yapacağımız hamleleri yapamasak ben onu sevmiyorum, onun döneminde bu hizmet olursa bu bizim için iyi olmaz diye kısır çekişmelere girersek bunu düşünenler sorumluluk makamlarına geldiklerinde tren çoktan kaçmış olur.

Burada halkımızda söyleyeceklerim var yukarıda saydığım nedenler sorunlarımızı ortaya koyup çözüm için kamuya, yerel yönetime, seçtiğimiz siyasilere biz oy verdik onlar takip etsinler demek “torunumuza meyvesini yesin diye fidan dikip”o fidana su vermemeye benzer. Arkadaşlar bana göre kısır çekişmeli günlere gelişimizde geçmişten bu güne yerelde ve genelde iş başında olan yöneticiler maalesef alınan kararları basın aracılığıyla halka duyuramamış bu durum halk arasında fısıltıdan başlayarak gerçekmiş gibi işin içinde olanlarda inanamaya başlıyor yâda bir konunun gerçek durumunu anlatmak o işi yapmaktan daha zor hale geliyor.

Görüldüğü gibi yine iletişimi kaçırmışız eskinin ahilik felsefesini, şehir lokalinde iş yapılan herkesin her şeyden haberi olduğu günleri kaybettiğimiz gibi. Arkadaşlar Mudurnu tarımdan, küçük ve büyük baş hayvancılığa, ormancılığa, kültür, tarihten, doğaya, sağlık ve inanç turizmine yönelik birçok potansiyele sahip. Coğrafi sınırlarımızda doğal güzelliği ile marka olmuş göllerimiz Abant vb. gibi bölgesel avantajları da kullanamıyoruz.

Bu günlerde birlikte hareket edip sorunların çözüm ortağı ve takipçisi olmasak hızlı tren geçince, istasyon, orman işletme müdürlüğü alanı odun deposu olduktan sonra turizm alanı ilan edecek hastalarımızı kaybedince cenazede hocaya hakkımızı helal ettik mi diyeceğiz, Diyalize girmek için haftada iki gün yüz km. yol gitmek zorunda kalan vatandaşlarımıza kusura bakma hastane yeri bulamadık deme utancını mı yaşayacağız.

 Çözüm önerilerim; Bu güne kadar defalarca toplantı yapıp sorunları tartıştık çözüm önerileri dile getirdik. Kısaca bir on sene daha sorunları tartışsak yine çözüm bulamayız. Benim bu toplantılardan edindiğim tecrübe kamu, yerel ve genel idare ittifakla hareket etmeden yapılacak işin sorumluluğunu almadan ekonomik bedelini üstlenmeden sadece sivil toplumdan çözüm beklemek çözümsüzlüğü getiriyor.

Sivil toplumda inisiyatif alan kurumların gönüllüsü ve destekçisi olması lazım. Arkadaşlar birçok sorunumuz şimdiden planlanması gereken çok işimiz var ancak bu toplantıyı sorun tespit etme ve konuşma değil kucaklaşmaya ve birlikte iş yapabilmenin yollarını bulmaya ayıralım. Buradan ittifakla çıkacak kararları birlik ve beraberliğimizi perçinlemek için basın yolu ile bunu deklare edelim. Bundan sonra her sorunun ortaklaşa takipçisi olalım. Arkadaşlar konuşmamı Mahatma Gandhi dünyanın yedi hatası diye başlayan sözü ile kapatmak istiyorum.

Emeksiz servet

Vicdansız zevk

Kişiliksiz bilgi

Ahlaksız ticaret

İnsaniyetsiz bilim

Feragatsiz ibadet

İlkesiz siyasettir

Mehmet Cantürk 2.3.2013

www.mudurnuhaber.com