Gelin Manileri(2)

Gelin Manileri(2)
 
Bir dal sevgi paylaşılınca orman
Bir damlası da umman olur.
 
el sözü tutan gelin
bağlarda yatan gelin
açılır saçılırsın
birazcık utan gelin…

gözleri kara gelin
gönlümde yara gelin
ne çabuk da mest oldun
içtiğin şıra gelin…

dağlardan geçen gelin
yaylaya göçen gelin
sevdiğini görünce
gonca gül açan gelin…

gonca güller aç gelin
mis kokular saç gelin
ay buluta girince
al bohçanı kaç gelin…

işin tozutan gelin
gergef bezeten gelin
iğnesi deliğinden
yarin gözeten gelin.
 
ay gelin atlı gelin
dilleri tatlı gelin
yar üstüne yar sevmiş
yüreği dertli gelin…

bağına girdim gelin
gülünü derdim gelin
şükür olsun mevlama
murada erdim gelin…

elinde güğüm gelin
yokluğun zulüm gelin
ayrılık olmasın da
vız gelir ölüm gelin…

yanıma otur gelin
soralım hatır gelin
bu gece gelişinde
bohçanı getir gelin…

gönüle azık gelin
yüreği ezik gelin
yarini eller almış
sana da yazık gelin…

pınar başında gelin
yarin peşinde gelin
her söze meyil vermez
aklı başında gelin…

bağımın gülü gelin
gönlümün dili gelin
davullar dövülecek
haftaya salı gelin..

fistanı morlu gelin
yüreği korlu gelin
hamamdan mı geliyon
gerdanın terli gelin…

bağıma gelen gelin
yüzüme gülen gelin
işveli bakışıyla
aklımı çelen gelin..

dillerin kaymak gelin
her yerin oynak gelin
benimle kalacaksın
yok öyle caymak gelin…

yarini an(an) gelin
aşkıyla yanan gelin
aramıza giriyor
o zalim anan gelin…

 meclisi sazlı gelin
salınır nazlı gelin
dalıp dalıp geçiyor
sevdası gizli gelin…

bu gönül senin gelin
mis kokar tenin gelin
gonca güle benzemiş
yanakta benin gelin…

saç bağın çözen gelin
ellerle gezen gelin
dudağımda güller var
onlarla bezen gelin..

çiçeği taze gelin
dilleri meze gelin
el ayak çekilince
geliver bize gelin…
 
dilleri batan gelin
kurt kuşa çatan gelin
sevdiğine darılıp
yalınız yatan gelin..elinde fener gelin
sılaya döner gelin
yarini eller almış
yüreği yanar gelin…
 
zilleri takan gelin
türküler yakan gelin
gönül bağıma girip
yüreğim yakan gelin…
bağlarda gezen gelin
badeler süzen gelin
el ayak çekilince
yanıma uzan gelin…yarini özler gelin
yolunu gözler gelin
ellerin yari gelmiş
yüreği sızlar gelin…

 
bağlıma geldi gelin
gül verdim güldü gelin
sevdamı gözlerimden
nasıl da bildi gelin…
ağıtlar yakar gelin
yollara bakar gelin
şeker kaymak bal ile
yarine bakar gelin…gözü sürmeli gelin
saçı örmeli gelin
yar üstüne yar sevdin
seni vurmalı gelin…

saç bağın çözer gelin
ellerle gezer gelin
salınıp dökündükçe
yarini üzer gelin…

Abdullah Atay
 
 

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

İSTANBUL’DAKİ BİR MUDURNU’LUDAN MEKTUP VAR-2

 

Saygı değer hemşerilerim bu yazıyı yazmadan önce yazayım mı yazmayayım mı günlerce düşündüm sonunda yazmaya karar verdim.Bu yazdıklarım belki bazılarını kızdıracak belki de bazılarının hislerine tercüman olacak.

 

  Geçenler de bir zat-ı muhteremin anlattıkları beni derin düşünceler içinde bıraktığı gibi ben onun anlattıklarının hangi tarafında olduğumu düşünmeden edemedim.

 

   Aklımda kaldığı kadarıyla sizlere aktarmaya çalışayım;

Osmanlıların son zamanlarında Avrupalı araştırmacı yazarlardan birisi İstanbul’a geliyor.Mısır çarsısını ve diğer yerlerini gezdikten sonra şu sonucu çıkarmış:

-Müslüman’la alış veriş yapıyorsan hiçbir belgeye gerek yok.Ağzından çıkan SÖZ SENET gibidir.

-Hiristiyanla alışveriş yapıyorsan senet vb. belge imzalatın.

-Yahudiyle alış veriş yapıyorsan hem senet hem de çek imzalatın yoksa elinizde hiçbir şey kalmaz,ortada kalırsınız diye yorumda bulunmuş.

 

Evet ben hem kendime hem de sizlere soruyorum

-Bizler ne kadar müslamanız?

-Durun! Durun!hemen kaşlarınızı çatıp bana kızmayın!

Müslümanlık ve dinden bahsedince mangalda kül bırakmadığımız gibi burnumuzdan kıl aldırmayız.İş icraata geldiğinde ise ne kadar yaparız bir kendimize soralım derim.

 

  Bizi biz eden bizleri bir arada tutan manevi değerlerden maalesef uzaklaşıyoruz.yıllardır süre gelen birlikteliğimiz avuçlarımız içinden sabun gibi kayıp gitmektedir.bizlerin önüne sihirli kutu diye özendirdikleri televizyonu koyuverdiler. bu sihirli kutu toplumun çekirdeği ailemizi zedeledi.televizyona alıştıktan sonra dizi bağımlılığını aşıladılar.sanki o diziler bizlerin aile yapısıymış gibi aldatan aldatana dizi konuları sıraya girdi.bu yetmezmiş gibi teknoloji harikası cep telefonları ve internet komşuların evimize misafir olması gerekirken bu dediklerim misafir oldu hatta ve hatta evimizin değişmez bir parçası oldular.yanlış anlamayın teknolojiye karşı değilim,içeriğine karşıyım.dizileri seyrederken arkalarında simülasyonları beynimize kazıdılar.o simülasyonlardan bazıları haç işareti çıplak heykel vb…

 

 Bu bahsettiklerime paralel bizi içten içe kemiren ve görünmeyen bir kelimeden bahsetmeden geçemeyeceğim.belki bu kelimeyi bilenleriniz vardır veya hiç duymayan ve okumayanlarınız da vardır.bu kelimenin anlamını tekrar tekrar okumanızı tavsiye ediyorum

 

İLLUMİNATİ:Rönesans döneminde 1 mayıs 1776 yılında kurulmuş bir cemiyetti.amacı zihin kontrolü uygulayarak ,hükümet ve kuruluşları ele geçirerek Yeni Dünya Düzenini sağlamak amacıyla hareket ettiği iddia edilen,monarşiyi yıkmayı,dini inançları ok etmeyi,ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzelini alt üst etmeyi planladığı öne sürülen varlığı kanıtlanmamış gizli bir örgüttür.

 

 Şimdi biraz oturup düşünelim.bu düşüncelerin artık gizliliği kalmadığı gibi açık açık faaliyetler son surat hızla devam etmektedir. Biz bu örgütün faaliyetleriyle 1950 li yıllarda tanıştık.biraz ileri gidince kafamıza 1960 yılında vurdular.biraz sersemliğimiz gidip kendimize gelmeye başladığımız da1971 de bir kez daha vurdular.bu süreci biraz daha hızlandırıp kardeşi kardeşe kırdırıp 1980 de kafamıza bir kez daha vurdular.ülkemiz biraz düzelip ekonomimiz kendine geldiğinde ise sahte dincileri ileri sürüp 28 şubatı önümüze sürdüler.

 

  Bunlar hiç durmadan,yorulmadan,usanmadan hep çalıştılar.baktılar iş askerle olmuyor bu sefer askerin karşısına geçip hükümetin iyi yaptıklarını da kötü yaptıklarını da alkışlayarak hedef şaşırtıp başkalarının hep istediği bize uygun olmayan eyalet sistemini aşılama gayreti içine girdiler.biz de zaten bu sistem vardı Osmanlı bu sistemden dolayı yıkılmadı mı?yanlışa dönmenin ne anlamı var?dedelerimiz düşmanla bu sistem geri gelsin diye mi savaştılar?

 

Yıllarca bizleri kamplara böldüler

Namaz kılanı irticacı,

Vatanını karşılıksız seveni faşist,

Emeğinin hakkını arayanlara devrimci deyip birbirimize düşürdüler.

 

  Son zamanlar da beynimize kazınan bir kelimeden bahsetmeden de geçemeyeceğim.farkında mısınız bilmem ama maalesef bu kelime çok mu çok tehlikeli.bizler hiçbir etnik grubu ayırt etmeden TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.bizleri bu VATANDAŞLIK kelimesinden uzaklaştırmak için sık sık kullanılan YURTTAŞLIK kelimesi benim yorumuma göre bu kelime BÖLGESELLİĞİ işaret ediyor.bu kelimeyi kim kullanıyor?pkk nın uzantısı bdp değil mi?peki ana muhalefet partisi neden kullanıyor bu kelimeyi diye düşünmeden edemiyorum.bu kelimenin kullanıldığı yerleri,platformları düşünürseniz baştan bana kızdığınız gibi sonradan düşününce birazcık olsun hak vereceğinize inanıyorum.bu kelime bir yerlere gönderilen şifreden ibarettir diye düşünüyorum.

 

YÜCE MEVLAM!YÜCE TÜRK MİLLETİNİ TEZGAHLANAN OYUNLARDAN KORUSUN!ONLARIN TEZGAHLADIKLARI BU OYUNLARI KENDİ BAŞLARINA DOLAŞTIRSIN.!

 DOĞUSUYLA BATISIYLA HEPİMİZ MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİYİZ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIZ.ETLE TIRNAK GİBİYİZ,NE YAPARLARSA YAPSIN ALLAH’IN İZNİYLE BİZLERİ HİÇBİR KUVVET AYIRAMAZ!…

Yusuf TANRIKULU MUDURNU HABER İstanbul

www.mudurnuhaber.com

DARICA DA BOLULULAR GECESİ


 

BAŞKAN KARABACAK İZZET BAYSAL’IN 10 ALTIN ÖĞÜDÜNÜ OKUDU

Geceye konuk olarak katılan misafir Belediye Başkanlarına Darıca’nın simgesi Gönül Birliği Kapısının maketini hediye eden Başkan Karabacak yaptığı selamlama konuşmasında ‘’ İsmi geçince akla gelen ilk şey yeşili ve mavisi,Batı Karadeniz’in göz bebeği,Anadolu’dan batıya geçenlerin umut kapısı,Abant Gölü,Bolu Çikolatası,Çam Balı, Köroğlu’nun Diyarı,türküleriyle zalim beylere kafa tutan,Kartalkaya kayak merkezi,yayları ve saymakla bitmez bir çok coğrafi güzelliği bünyesinde barındıran Bolumuzun gecesine hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.

Altı yıldır birlik,beraberlik ve kardeşlik duyguları içerisinde sürdürdüğümüz bir gönül birlikteliği olan organizasyonumuzda her gün farklı bir kültürle tanışıyor sizlerle birlikte farklı güzelliklere şahit oluyoruz.

Sizlerin hizmetine sunduğumuz sosyal donatı alanlarıyla dolu bu muhteşem sahilimizde düzenlediğimiz gecelerimize iştirak eden siz kıymetli misafirlerimize teşekkür ediyor,hepinize iyi eğlenceler diliyorum’’ şeklinde görüşlerini ifade ederken, konuşmasını İzzet Baysal’ın 10 altın öğüdünü okuyarak tamamladı.

 

RAMAZAN ÇELİK SAHİLİ KARNAVAL ALANINA ÇEVİRDİ

Protokol konuşmalarının sona ermesinin ardından gecede sahne alan Mudurnu Halk Oyunları ekibinin folklor gösterileri izleyenleri mest ederken,gecenin asıl bombası olan Ses Sanatçısı Ramazan Çelik geceye katılan vatandaşlara unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu.

Çelik’in seslendirdiği birbirinden güzel türkülere ve oyun havalarına sahilin çeşitli noktalarında bulunan vatandaşlar oyunlarla eşlik ederken,başta Başkan Karabacak olmak üzere geceye iştirak eden protokol üyeleri ve vatandaşlar sahnede birlikte oyunlar oynayarak Bolular Gecesinde doyasıya eğlendiler.

BAŞKAN KARABACAK TAN MUDURNU YA 3 ENGELLİ ARABASI HEDİYE

Darıca Belediye Başkanı Şükrü KARABACAK Mudurnu ilçesinden gelen  Heyete 3 adet Engelli aracı hediye etti.

AK Parti Mudurnu Kadın Kolları Başkanı Müşerref YAŞLI , Başkan KARABACAK a teşekkür ederek, Mudurnu ilçesinde ihtiyacı olan vatandaşlarımıza araçlarını tesli,m edeceğiz dedi.

           MUDURNULULAR GECEDE BİRLİK MESAJI VERDİ

Mudurnu ve  Taşkesti Beldesinden 18 kişi Gebze Darıca daki geceye katıldı.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU MİLLİ EĞİTİM DEN MEHTERAN ŞOVU


 

MUDURNU SOKAKLARINDA MEHTERAN GÖSTERİSİ

Bolu nun Mudurnu ilçesinde 19 Mayıs Etkinlikleri Çerçevesinde düzenlenen Program Mudurnu Hükümet Konağı Önünden Gençlik Yürüyüşü şeklinde başladı.

 Yürüyüş İstanbul Büyükşehir Belediyesi MEHTERAN Takımı eşliğinde Protokol, Öğrenciler ve Halk ın katılımı ile Atatürk Anıtı önüne gelindi.

 Programın Ev sahipliğini Mudurnu Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. Mudurnu Milli Eğitim Müdürü Fuat GÜRLEYEN Program başlangıcında bir konuşma yaptı. Konuşmasında, değerli Mudurnulular, Tarihimizin Mitinglerinde önemli yer tutan MEHTER Takımımızı Mudurnulularla buluşturmak istedik ve bu buluşturma isteğimize destek veren ve Ekibi buraya gönderen İstanbul Büyükşehir Belediyesine, ekibin bütün üyelerine bu zahmete katlandıkları için teşekkür ederim dedi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Fuat GÜRLEYEN Konuşmasında Tarihini bilmeyen Milletler geleceklerini göremezler, dolayısı ile bu bizim Kültürümüz, işte bu Kültürü’ de Mudurnu’da bu gün yaşatıyoruz, bundan dolayı da çok mutluyuz dedi.

İstanbul Büyükşehir Mehter takımı, Mudurnu ATATÜRK Meydanında KONSER verdi. Konserin ardından PİLAV ikram edildi.

 

   MEHTERAN GÖSTERİSİNE KÜÇÜKLERİN İLGİSİ BÜYÜKTÜ

19 Mayıs Etkinlikleri çerçevesinde Mudurnu Milli Eğitim Müdürlüğünün organize ettiği Mehteran Takımı Gösterilerine Büyükler çok fazla ilgi göstermez iken,  Öğrenciler ve Küçüklerin ilgisi büyüktü. Kimileri, Fotoğraf çektirdi, kimileride ellerinde Kamera ve Foto makinalar ile  Mehteran Takımını kayda aldı.

www.mudurnuhaber.com

Atv Sahipleri Araçlarıyla Karın Tadını Çıkardı

 Bolu’da beyaz örtüye bürünen doğa, seyrine doyum olmayan manzaralar oluşturdu. Kar yağışını fırsat bilen Atv (arazi taşıtı) sahipleri, araçların zincirsiz çıkamadığı Akyazı-Dokurcun kara yolunda araçlarıyla tehlikeli dönüşler yaparak karın tadını çıkardı.

                    Mudurnu Sülüklü Göl www.mudurnuhaber.com

Kar yağışıyla Bolu’nun Mudurnu ilçesi sınırlarında yer alan Sülüklü Göl Tabiat Koruma Alanı da ayrı bir güzelliğe büründü. Buz tutan gölün üzeri karla kaplandı. Bazı doğaseverler, buz tutan gölü görmek için karla kaplanan yolda kilometrelerce yürüdü. İstanbul dan gelen Mahalle Afet Gönüllüsü (MAG) bir grup, tabiat koruma alanında kamp yapmak için çadır kurdu.

Kar yağışı altında yaktıkları ateşin başında ısınan ekibin lideri Mecit Koç,  zor doğa koşullarına alışmak için Sülüklü Göl’e geldiklerini söyledi. Buz tutan gölün çok güzel bir manzara oluşturduğunu vurgulayan Koç, “Milli parkı görmek istedik.

Aynı zamanda zor koşullara alışmak için iyi bir fırsat oldu. Arama kurtarmacı alışık olmalı. Deprem her zaman sıcak havada olmaz. Böyle ortamlara alışmak için bir günlük kamp yapmayı düşündük.” dedi.

www.mudurnuhaber.com