Eğitim Köyü Anakamp’ı sizin için gezdik

Eğitim Köyü Anakamp ı sizin için gezdik

Anakamp, Türkiye’nin orman pedagojisi anlayışıyla tasarlanan ve buna uygun bir müfredat sunan ilk eğitim köyü olduğu belirtiliyor.  Köyde  11 adet Ahşap  ev bulunuyor. Evlerde  20 kişiye kadar guruplar konaklayabiliyor.  Köyde ayrıca birde OTEL bulunuyor.

Anakamp; ormanlık bir alanda, zengin eğitim olanakları sunmak amacıyla tasarlanmış ve titizlikle hayata geçirilmiş bir mekan.

Burada konaklayan öğrencilerin güvenliğinden, sağlığına; eğlence olanaklarından fiziki altyapıya kadar her bir kalem, eğitimci bakış açısından süzülerek hayata geçirildi. Yeni keşiflere cesaret veren, tam kapsamlı bir tesis ortaya çıkmış.

Eğitim köyünde 17 çeşit Eğitim istasyonu bulunuyor, bunlardan bazıları ise  Okçuluk- Binicilik, Hayvanat -Bahçesi, Ormanda stem,tamir okulu gibi öğrencilerin becerilerini geliştirdikleri eğitimler veriliyor.

Anakamp Eğitim köyü  Mudurnu merkeze  15 dakika mesafede Gürçam köyü sınırlarında yer alıyor. Köye giriş yapmak için daha önceden  www.anakamp.com.tr    internet sitesi üzerinden  rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.  Gerekli bilgiler  size telefonda veriliyor.  Rezervasyon işlemi tamamlandıktan sonra  Mudurnu ilçe merkezi ve Hızırfakı mahallesi,  Babas kaplıcası  istikametinden ilerleyip Kamp girişine geldiğinizde  güvenli bir şekilde köye giriş yapmanız için  otomatik kapı açılıp, adeta Cennet ten bir köşeye geldiğinizi hissettirecek  yolculuğunuz başlıyor.

İlk girişte sizleri Atlar,  Anakamp ın  Tavukları , Geyikler ve Ceylanlar karşılıyor, sanki bir köye girişi andıran görünümün ardından 11 adet evin olduğu sokak ve  yapma gölet ve muhteşem doğa ve manzara  ve Nostaljik araçlar dikkatinizi çekiyor.

 

Haber: AYDIN ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

 

 

 

Karacabey Merinosu Yetiştiriciliği

MERİNOS KOYUN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Ece Damızlık çiftliğinde Merinos Koyun ırkı ve genel problemler ve tavsiyeleri konuştuk. Çiftlik yöneticisi Mehmet CANTÜRK ün misafiri olduk. Detaylar videomuzda. İyi seyirler. Kanalımıza Abone olmayı ve tavsiye etmeyi unutmayınız.

Destekleriniz için teşekkür ederiz. AYDIN ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

https://youtu.be/6hnCBgwP39o

Mudurnu Pazarının günü değişti

Mudurnu Belediyesi  Pazarın gününün değiştiğini ilan etti.

İlanda 30 mart 2021 tarihinde yapılan kabine toplantısının ardından  alınan karar doğrultusunda, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamaları uygulanacağından ;  ikinci bir duyuruya kadar  Mudurnu HALK Pazarı  Perşembe günleri Hayvan Pazarı ise Cuma  günleri kurulacak.

www.mudurnuhaber.com

Corona virüsü hortladı

Covid 19 virüsü Türkiye de 58 ili Kırmızı ya çevirdi. Bakanlıktan yapılan son açıklamalara göre 29 Mart 2021 tarihinde yapılan 225.511 test sonrasında 32.404 vaka ya rastlandı. 1325 hasta sayısının olduğu tabloda 154 kişi hayatını kaybetti. 18.015 kişide sağlığına kavuştu.

MUDURNU’DA VAKALAR ARTTI

13-19 MART 2021 tarihlerinde Bolu ilimizde 100.38 olan vaka sayısı 20-26 MART 2021 tarihlerinde illere göre haftalık vaka sayısı Çok yüksek Riskli iller arasına girdi.

Mudurnu ilçesinde de 20-26 mart 2021 tarihlerinde vaka sayılarında ciddi yükselmeler oldu.

Mudurnu merkez ve köylerinde 29 Mart tarihi itibari ile 61 kişinin Covit 19 testi pozitif çıkarken 93 kişi ise temaslı listesinde karantinaya alındı.

www.mudurnuhaber.com

buy cheap kamagra online

Bolu’da Toprak Analizleri Ücretsiz

Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce Hazırlanan ve Bolu Valiliği İl Özel İdaresi Tarafından Desteklenen “Toprak Analizi Desteği Projesi”  Kapsamında Toprak Analizleri ücretsiz yapılacak.

Tarımsal üretimde amaç, mümkün olan en yüksek verimi ve en kaliteli ürünü elde etmektir. Tarımsal üretimde bol ve kaliteli ürün elde edebilmek için gerekli girdiler arasında kimyevi gübreler önemli yer tutar. Su, ilaç, tohumluk, gübre, makine vb. zirai girdilerin etkileri dikkate alındığında; tek başına gübrenin mahsul verimini %50-70 kadar arttırdığı tespit edilmiştir. Bu amaca ulaşmanın en etkili yolu; toprağımızın analiz sonucuna göre dengeli düzenli gübrelenmesidir.

Yapılan toprak analizlerinde amaç; toprağın mevcut besin maddeleri durumunu ortaya koymak

, yetiştirilecek ürüne ve iklim koşullarına göre yeterli gübre miktarını belirlemek, en az girdi ile en ekonomik ve en yüksek verime ulaşmak, dengesiz gübrelemenin toprak ve bitkideki olumsuz etkilerini azaltmak, toprakların verimliliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak, toprağa yanlış cins gübre verilmesini engellemek, gübrenin toprağa doğru bir zamanda doğru bir şekilde verilmesini sağlamak, toprakların ve yer altı su kaynakların kirlenmesini önlemek, kimyevi gübre yerine,  organik ve çiftlik gübrelerinin kullanımını teşvik etmek, ekolojik dengenin bozulmasını engellemek, çiftçilerin bilinçlendirilerek kaliteli ve sağlıklı ürünler yetiştirmek, yapılan analizler neticesinde elde edilen bilgiler doğrultusunda bölge topraklarının verimlilik durumunu tespit etmektir.

Bakanlığımız İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı, Döner sermaye İşletmelerinin 2021 yılı ekonomik paket olarak bir adet toprak analiz bedeli 110,00 TL olarak belirlenmiştir. İl Müdürlüğümüzce hazırlanan “Toprak Analizi Desteği Projesi” ile İlimizde üretim yapan çiftçilerimize yönelik, Valiliğimizin ve İl Özel İdaremizin ayırmış olduğu 50.000 TL tutarındaki ödenek ile Laboratuvarımızda Standart toprak verimlilik analizi olan (Saturasyon, Tuz, pH, Kireç, Fosfor, Potasyum ve Organik Madde) analizleri ücretsiz yapılacaktır.Önümüzdeki üretim sezonu için Mart-Nisan aylarında ekim ya da dikim yapılmadan önce hububat üretimi için Eylül – Ekim aylarında topraklarımızda eksilen bitki besin elementlerinin ve toprağımızın verim durumunun ölçülebilmesi, toprağımızı ve cebimizi korumak için mutlaka; TOPRAK ANALİZLERİMİZİ YAPTIRALIM.

www.mudurnuhaber.com

İneklerde sinirsel bozukluklar

Tahir Yavuztahir@atafen.com.tr

Tahir Yavuz Kaleminden

İneklerde beyin ve omuriliği etkileyen bazı hastalıklar sinirsel belirtilerle kendini gösterir. İneklerin sinirsel belirti göstermesine sebep olan çok sayıda hastalık söz konusudur.

İneklerde beyin ve omuriliği etkileyen bazı hastalıklar sinirsel belirtilerle kendini gösterir. İneklerin sinirsel belirti göstermesine sebep olan çok sayıda hastalık söz konusudur.


Tüm dünyada sinirsel belirtilerle ortaya çıkan en önemli hastalık kuduzdur. İngiltere ve bazı ülkelerde de sinirsel belirtiler ilk önce deli inek (BSE) hastalığını akla getirir. Ancak; karşımıza sinirsel belirtilerle çıkan hastalıklar, ne yazık ki, bu iki hastalık ile sınırlı değil.


Öncelikle sinirsel belirtilerin neler olduğuna bir göz atalım; kas seğirmeleri, titreme, boynun geriye doğru kasılması

, diş gıcırdatma, koordinasyon bozukluğu, koma hali, felç, yatar pozisyon, ışığa ve dokunmaya karşı aşırı duyarlılık, hırçın davranışlar, çene kilitlenmesi, arka ayakların tutmaması, körlük, şaşılık, kasılmalar, yutma güçlüğü, aşırı salya. Bu belirtiler hastalığa göre değişebilir ve hastalığın diğer belirtileriyle birlikte görülebilir.

Beyin, beyin zarı ve omuriliği etkileyen sinirsel belirtilerle ortaya çıkan hastalıkların sebepleri çok değişiktir. Sebepler arasında bakteri, virüs, mantar, protozoa, riketsiya, parazit gibi etkenlerle birlikte kimyasal etkenler de sayılabilir. Besleme ile ilgili etkenleri de unutmamak gerekir.


Akla gelen 3 önemli hastalık; TEME, Listeriosis ve PEM (CCN)’dir. TEME (Thromboembolic meningoencephalitis) Haemophilus (Histophilus) somnus tarafından oluşturulur. Listeriosis beyne yerleşen bakteri olup, çoğunlukla bozuk silaj verilen hayvanlarda ortaya çıkar.


PEM (Polioencephalomalacia, CCN= Cerebrocortical necrosis) iki önemli sebepten dolayı meydana gelen bir hastalıktır. Birinci sebep thiaminase enzimi içeren ve thiamini (B1 vitamini) yıkımlayan bitkiler yenmesidir. Süpürge çiçeği, at kuyruğu otu, eğrelti otu ve Japon süpürgesi gibi bitkiler thiaminase enzimi içeren bitkilerdir.


İkinci sebep kükürt (sülfür) fazlalığıdır. Hayvanların yedikleriyle içtiklerinin toplamında yüksek kükürt içeriği söz konusu ise beyinde hasarlar ve dolayısıyla PEM şekillenebilir.
Bira fabrikası artıkları, melas, mısır gluteni gibi artıklar fazla verilirse veya hayvanların içtikleri suda bulunan sülfürün miktarı yüksek olup bilinmiyorsa böyle vakalarla karşılaşılabilir.


Çeşitli sebeplerden beyne ulaşan mikroplar sinirsel belirtilerle ortaya çıkan meningoencephalitis veya irinli meningoencephalitise sebep olurlar. Bu bakteriler arasında Trueperella pyogenes, Proteus mirabilis, E. coli sayılabilir. Fırsatçı bakteriler de devreye girebilir.

Baş bölgesindeki yaralar, boynuz kesmeden sonraki komplikasyonlar, kulak yangısı, diş kırılması, sinüzit daha sonra beyin ve beyin zarı yangısına (meningoencephalitis) yol açabilir. Klostridyum enfeksiyonlarından dolayı tetanoz ve botulismus hastalıkları da sinirsel belirtilerle seyrederler.
Parazitik protozoa etkenlerinden toxoplasma, Neospora da sinirsel belirtilere yol açarlar. Hipoderma da (nokra etkeni) larva göçü esnasında beyin ve omurilikte hasar yapar. Kan parazitlerinden babesianın sebep olduğu Babesiosis’te sinirsel belirtiler görülebilir.


Üre zehirlenmelerinde, böbrek fonksiyonu bozukluklarında sinirsel belirtiler söz konusudur. Karaciğer hastalıkları, karaciğer fonksiyonlarını bozan bitkilerle zehirlenme ‘’hepatik encephalomalacia‘’ adı verilen beyin bozukluğuna yol açar. Viral etkenlerden meydana gelen beyin hasarları arasında sığırların öldürücü nezlesi (Koriza, BMCF = Bovine Malignant Catarrhal Fever) hastalığını ve Bovine Herpesvirus 5 tarafından oluşturulan Encephalitis’i sayabiliriz. BHV5 (BoHV5) virüsü sığırlarda solunum ve üreme sisteminde IBR hastalığına sebep olan Bovine Herpesvirus 1 BHV1 (BoHV1) ile akrabadır.


Metabolik hastalıklar da sinirsel belirtilerle birlikte görülürler. Örneğin; Ketosis, doğum felci (süt humması), çayır tetanisi (hipomagnesemi).
Akut laktik asidoz, hızlı sindirilen yüksek proteinli yemler sinirsel sorunlar yaratabilir. Kurşun zehirlenmesi sinirsel sorunlar yaratan hastalıklardan biridir.


Ergotizm (çavdar mahmuzu zehirlenmesi) kimi otlara veya tahıllara yerleşen mantarların yol açtığı, yavru atma ve başka belirtilerle ortaya çıkan bir hastalık olup, sinirsel belirtilere de yol açar.
SBE (sporadik bovine encephalitis) Chlamidia pecorum enfeksiyonudur. Çoğunlukla buzağılarda görülmekle birlikte, akılda tutulması gereken bir sorundur.


Görüldüğü gibi ineklerde sinirsel bozukluklar söz konusu olduğunda birçok hastalık akla gelebilir. Diğer belirtilerle birlikte değerlendirmek doğru teşhis için şarttır. Sadece sinirsel belirtilerle karar vermemek, diğer belirtileri de göz önüne almak gerekir.

Laboratuvar tetkiklerinden yararlanarak doğru teşhis konulursa tedavi şansı artar. O sebeple sinirsel bozukluklara geniş çerçeveden bakmak başlıca koşuldur.
Su tahlili yapılması, hatta işletme kurulurken bu konunun ihmal edilmemesi koruyucu hekimlik için çok önemlidir.


Aşıların ihmal edilmeden eksiksiz yapılması, bozuk silajdan uzak durulması akla gelen doğru koruyucu hekimlik uygulamalarıdır.

Tahir YAVUZ tahir@atafen.com.tr

www.mudurnuhaber.com

Halk Eğitim Köylerde Kurs Açacak

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından Mudurnu ve Köylerinde Kurs açılacağı duyuruldu.

Konu hakkında bilgilendirme yayınlayan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Cemali ÖZLÜ , Halk Eğitim Merkezi ve İlçe Tarım Müdürlüğü işbirliği ile Meyve Ağaçlarında Budama, Meyve Bahçelerinde Gübreleme, Sürü Yöneticiliği, Süt Sığırcılığında sağım ve sanitasyon,Arıcılık,Bitki zararlıları ile Mücadele,Fındık Ağacı Budaması, Meyve ve Sebzede iyi tarım uygulamaları ve halkımızın istediği diğer alanlarda kurslar açılması planlandığını belirtti.

Kurslar hakkında kayıt ve gerekli bilgi için Mudurnu Halk Eğitim Merkezi müdürlüğüne müracaat edilebilir veya 0374 421 30 19 nolu telefondan bilgi alınabilir.

www.mudurnuhaber.com

İneklerin memelerinde yara

Tahir Yavuztahir@atafen.com.tr

Tahir Yavuz Kaleminden

İneklerin memelerinde yara ile karşımıza çıkan hastalıkların başında Şap hastalığı gelmektedir. Ancak; ineklerin ağız ve ayaklarında da yara yapan bu hastalık zaten hayvan sahipleri tarafından gayet iyi tanınmaktadır.

İneklerin memelerinde yara ile karşımıza çıkan hastalıkların başında Şap hastalığı gelmektedir. Ancak; ineklerin ağız ve ayaklarında da yara yapan bu hastalık zaten hayvan sahipleri tarafından gayet iyi tanınmaktadır. Çiçek ve yalancı çiçek hastalıkları da memede yara ile birlikte görünürler.
Adı geçen virüs etkenli hastalıklardan biri de Mamillitis’tir.

Meme başı derisinin yangısı anlamına gelen bu hastalık çoğunlukla meme başı derisinde, bazen meme derisinde yaralara sebep olur.

Etkeni herpesvirus ailesinden olduğu için Bovine Herpes Mamillitis (BHM), ülserlerle ortaya çıktığı için Bovine Ulceratif Mamillitis olarak adlandırılır.
Mamillitis etkeni virüs BHV2 virüsü olup, IBR etkeni (BHV1) ve insanların uçuk virüsü ile akraba olan bir ailedendir.


Mamillitis çoğunlukla ilk doğumunu yapmış olan düvelerde, doğumu takiben 2-10 gün içerisinde ortaya çıkar. İlk önce küçük, düzensiz kabarcıklar görünür. Sonra kabarcıklar patlar, meme başı derisinde ülserler ve koyu renkli kabuklaşmalar göze çarpar. Ağrılı ve ülserli yaralar dolayısıyla inek kendini sağdırmak istemez. Sağımdaki güçlükler ve yangı sebebiyle süt verimi düşer. İkincil olarak meme yangısı (mastitis) şekillenebilir. Bu arada annelerini emen buzağıların dudaklarında da yaralar görülebilir.


Hastalığın teşhisi patlamış veya patlamamış kabarcıklarla birlikte kabuklanmış yaraların görülmesi ve hayvan sahibinin verdiği ifadeye (anamnez) göre konulur. Kesin teşhis laboratuvar tetkikleriyle olur.
Mamillitis hayvandan hayvana bulaşır. Sinekler de bulaşmada rol oynar. Mamillitisin aşısı yoktur. Özel bir tedavisi de yoktur. İyodoforlu meme daldırma solüsyonları

kamagra oral jelly usa

, iyotlu kremler tedavide kullanılır.


Bazı yazarlar bunlara ek olarak antienflamatuar (yangı giderici), antihistaminik ve antibiyotik kullanılmasını da önermektedirler. Hastalıkta bir komplikasyon gelişmezse, Mamillitis bir ay zarfında iyileşir. Komplikasyonlarla iyileşme süresi uzar.


Mamillitis (BHM) süt azalması ve mastitise yol açma sebebiyle ekonomik kayıplara sebep olan bir hastalıktır. Hastaları sağlamlardan ayırmak, sağımda bir ineğe bir havlu kullanmak, eldiven takmak, iyodoforlu daldırma solüsyonlarını ihmal etmemek, sinek mücadelesi yapmak, stresi önlemek koruyucu hekimlik için akla gelen önlemlerdir.

Tahir YAVUZ tahir@atafen.com.tr

MUDURNU NEREYE GİDİYOR?

MUDURNU NEREYE GİDİYOR?

Mudurnu, doğal ve kültürel zenginlikleri tanınan şirin bir ilçemizdir. 
Ancak iyi yönetilemediği için bu zenginlikleri kullanamıyor.
Birçok ilçemizde olduğu gibi Mudurnu da kendi öz değerlerine sahip çıkamıyor, kalkınması ve gelişmesini başlatamıyor.
İşsizlik yaygınlaşıyor, geçim sıkıntısı giderek artıyor.

Doç. Dr. Çetin GÖKSU

Bu durum karşısında ne yapılabilir, sorunlarını nasıl çözebilir?

Mudurnu halkı ile birlikte ve planlı bir şekilde kalkınma hamlesini nasıl başlatabilir?

Biz bu yazı dizisinde, sizlerle birlikte bu sorunları gözden geçiirecek ve kentin köyleriyle birlikte kalkınması için yapılması gerekenleri birlikte değerlendirececeğiz.

Her şeyden önce şunu bilmemiz gerekiyor.
Kalkınma ancak doğru ve etkili bir “strateji planı” yapılarak mümkündür. Eğer yörenin zenginliklerini temel alan bir strateji planı yapılamaz ise, bölgenin kalkınması mümkün değildir. Plansız yönetim, kaptanı olmayan bir gemiye benzer. İlkesiz ve amaçsız olarak engin denizlerde dolanıp durursunuz. Bir çok felaketle de karşılaşabilirsiniz. Ancak şunu iyi bilmemiz gerekiyor, Dünyanın hiçbir kentinde “Plansız” kalkınan bir kente rastlayamazsınız.

Biz Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama hocaları olarak, her gelişimizde, Mudurnu’nun haline gördükçe üzülüyoruz. Ve her gelişimizde Mudurnu’ya yardımcı olmak için çaba harcıyoruz. Ancak bizim tavsiyelerimiz, ve proje önerilerimiz yeteri ölçüde dikkate alınmıyor. Gerekli projeler yapılamıyor. Bu nedenle de sorunlar çözülemiyor. Aksine bir çok yanlış işler yapılıyor.

Mudurnu’nun doğası ve kültürü giderek yok ediliyor. İşsizlik artıyor, geçim sıkıntısı yaygınlaşıyor. Son günlerde gördüğümüz manzara cidden içler acısı. Ticaret yavaşlamış Birçok iş yeri kapanıyor, kapanacak. Köylüler ürünlerini satamıyor. Köyler boşalmış, ekonomik durgunluk başlamış. Bu durum karşısında başta yerel yönetimler olmak üzere Mudurnu halkı zor durumdan nasıl kurtulacağını kara kara düşünüyor.

Ne yapmalı, nasıl yapmalı, kentimiz köylerimiz yeniden nasıl kalkınmalı, yeni ve güzel ufuklara nasıl yeniden yelken açmalı?

Bir sonraki yazımızda, Üniversitenin Mudurnu’da yaptığı çalışmalar kısaca özetlenecek, önerilen projeler analiz edilecek ve kentin geleceği konusunda yeni öneriler getirilecektir. 
Mudurnu halkına saygıyla duyurulur.

Yazı dizisi 1 Devamı gelecek.

www.mudurnuhaber.com

Aydın ÖZPELİT

Mudurnulu Fındık Üreticisine Müjde

Mudurnulu Fındık Üreticisine Müjde

Mudurnu, Taşkesti ve köylerde Fındık yetiştiren üreticiler her yıl yaptıkları Fındığı pazarlamak için, Sakarya,Düzce gibi illerde açılan TMO Ofislerine gidiyor veya Tüccarlara veriyordu.

TAŞKESTİ’YE TMO 

Bölgedeki yetiştiricilerin isteği üzerine , Taşkesti Beldemize

Toprak Mahsulleri Ofisi  ( TMO )  02.09.2019 tarihi itibari ile  Taşkesti İtfaiye binasında hizmete başlayıp Mudurnulu üreticilerden Fındık alımını gerçekleştirecek.
Fındıklarını TMO ya vermek isteyen üreticiler  www.tmo.gov.tr adresine girerek kayıtlarını yaptırıp randevu alarak ürünlerini Taşkestide kurulacak  olan ofise teslim edebilecek.
Bunun için Çiftçilerin 2019 yılı ÇKS  Çiftçi Kayıt Sisteminde kayıtlarının güncel olması ve  Mudurnu veya Taşkesti Ziraat Bankasında TMO hesabı açtırmaları gerekmektedir.
www.mudurnuhaber.com 

Miraç Kandilimiz Mübarek olsun

Miraç Kandilimiz Mübarek olsun

İslam âlemi, dualarla Miraç Gecesi’ni idrak ediyor. Kandilimiz mübarek olsun. İşte Miraç Kandili duası…

islam âlemi, dualarla Miraç Gecesi’ni idrak ediyor. Kandilimiz mübarek olsun. İşte Miraç Kandili duası…

Euzü billahi mineş-şeytanir-racîm
Bismillahir-rahmanir-rahîm

Ey Bizleri varlığa erdiren
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran
Güzeller Güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz’e Sonsuz salât ü selam olsun.

Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek gecede bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:

1. YA İLAHEL-ALEMİN!

Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs’ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek gecede bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. İcabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!

2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ!

Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.

Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü vet-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. Müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. İbadet ü tâat kültür televvünlü.. Duygular, düşünceler fantezilere emanet.. Mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya Rabbi!

3.YA RAB!

Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.

4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!

Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep ‘Gelin, gelin’ diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur ‘Biz de geldik’ diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!

Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır.. Ya Rabbi lisanlarımızı yalandan, gıybetten, Senin sevmediğin, hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle.. Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!

Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle.. Niyetlerimizi ihlaslı kıl ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!

6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!

Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık, havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.

7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!

Şu mübarek gecede binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki!

Sen her şeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.

8. EY YÜCELER YÜCESİ!

Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin, dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama, mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve hülyalarıekonomive refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç, kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre… Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.

9. EY RAB!

Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur müfettişi.. Yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece; adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi bir şey; vefa Kafdağı’nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü’l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.

Bütün bunlara rağmen ya Rab! Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz. Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!

Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar.

10. EY RAB!

Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.

11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!

Bu mukaddes miraç gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.

Ey Yüceler Yücesi!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, Muallâ aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..

Amin amin amin
Velhamdü lillahi Rabbil aleminel-fatiha

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Belediye Başkanı kim oldu

 

Mudurnu Belediye Başkanı kim oldu

MUDURNU DA SEÇİM HEYECANI DEVAM EDİYOR
31 Mart yerel seçimlerine Belediye Başkanlığı için yarışan adaylar sandıktan çıkacak olan sonuçlara odaklandı.
 
Mudurnu ve çevresinde bulunan Muhtar adaylıkları ise heyecanlı bir şekilde sandıktan çıkan oylara odaklandı.
 
Kazanan adaylara ve mudurnu ilçemize hayırlı olsun.
Her şey Mudurnu için.
www.mudurnuhaber.com

 

www.mudurnuhaber.com

 

 

Olsun be aldırma Yaradan yardır… Sanma ki zalimin ettiği kârdır… Mazlumun ahı indirir şâhı… ELBETTE HERŞEYİN BİR VAKTİ VARDIR… (Yunus Emre)

MUDURNU YU BİRDE İSMAİL ÇAKIR DAN DİNLEYİN

MUDURNU YU BİRDE İSMAİL ÇAKIR DAN DİNLEYİN

Burası MUDURNU ( İSMAİL ÇAKIR) Şiiri 

Mudurnu Göllüören Köyü hane halkından şiir dostu İsmail ÇAKIR ın Mudurnu ile ilgili yazdığı şiiri.

www.mudurnuhaber.com

 

VİDEOYU SEYRETTİKTEN SONRA KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN. ABONE OLARAK VERECEĞİNİZ DESTEK DAHA İYİ HİZMET VERMEMİZİ SAĞLAYACAKTIR. TEŞEKKÜRLER