Bu evin akibeti belirsizliğini koruyor

Bu evin akibeti belirsizliğini koruyor

Mudurnu ilçesinde Turizm bürosu amaçlı yapılarak kullanılan Mudurnu Küçük ev bu günlerde Belediye Halk Ekmek satış yeri olarak faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Belediye Başkanlığına Mudurnu Turizm Derneği olarak müracaat edilerek bu yerin Mudurnu Turizmini tanıtmak amaçlı kullanımına dair bir dilekçe verilmişti.

Belediye yetkilileri verilen dilekçeyi Meclis toplantısında gündeme getirmiş ve  Belediye Fen işleri yetkilileri ise burası için bir projemiz var diye   dilekçeyi es geçmişlerdi.

 

PROJE NE ? NE ZAMAN YAPILACAK ?

Yapılış amacı Mudurnu ilçesinin Turizmine hizmet amacı olan Mudurnu Tanıtım Ofisi şu an Belediye Halk Ekmek satış ofisi olarak kullanılıyor. Peki, buraya yapılması planlanan  Proje nedir ? ve ne zaman faaliyete geçecek diye vatandaşlar merakla bekliyor.

 

Haber : Aydın ÖZPELİT  Mudurnu Haber

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Yazının başlığı ve konusu Almanya Augusburg’tan Notlar olacaktı ancak Türkiye
deki arkadaşlar ve sosyal medyadan yoğun istek geldi; projenin adının ne olduğu ve kim
tarafından düzenlendiğine dair. Katıldığımız projenin adı;
T.C.
Avrupa Birliği Bakanlığı
Avrupa Birliği Eğitim Ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
Leonardo Da Vinci – Hareketlilik Projeleri
(Avrupa Birliği Projesi)
Konu başlığı; Bolu’nun Tatil beldesi ve Abant Gölü diyarı Mudurnu ilçesinin
iç ve dış Turizm Potansiyelini artırmaya yönelik bazı Avrupa birliği ülkelerindeki
profesyonel Organizasyonların ve faaliyetlerin incelenmesi. Projenin Ulusal Ajans ve
SETA tarafından düzenlendiğini ve değişik Türk ortakları olduğunu biliyorum.
Almanya’ya geldikten sonra Mudurnu’dan geziye biz neden katılamadık diye
soran arkadaşlar oldu ben buna en son cevap verebileceklerden biriyim. Nedenine gelince
“Mudurnu da Turizm ve tanıtımla yeterince ilgilenmediğim için” ilk yazılan listede
ben yoktum. Son anda Programın konu başlığından haberim olup ta Mudurnu için böyle bir
proje olacak ve benim ismim yok? Ben böyle bir projeye katılmaya uygun değilsem kim
uygun diye sorduğumda en uygun sensin dendi. Peki, neden ismim yok o zaman dedim?
Tamam, birini siler seni yazarız dediler yani ben rahmetli Erbakan hocanın deyimiyle kerhen
yazıldım.
Bunun için gidenleri kim organize etti meslekleri ne Mudurnu ya ne katkıları olacak
diye sorarsanız www.mudurnuhaber.org sitesinde İlhami bey haber yaptı Belçika ve Almanya
katılan listeleri ve mesleklerini oradan görebilirsiniz.

Almanya Augusburg’tan Notlar;
İki Kasım günü sabaha karşı kafile olarak Mudurnu’dan ayrıldık. Sabiha Gökçen hava
alanından Almanya ve Belçika’ya giden ekipler ayrıldı. Almanya gurubu olarak saat 11.05
te uçağa binip yaklaşık iki buçukta Münih hava alanına inip servisle bir saatlik yolculuktan
sonra Augusburg’ta kalacağımız otele yerleştik. Şimdiden gezi projenin amacına ne kadar
uygun olacağını bilmiyorum!
Uçaktan indiğimden itibaren servisle giderken bir taraftan etrafı gözlemeye başladım.
İlk edindiğim izlenimler;
Tarlaların hepsi düzenli ve tarım yapılabilir durumda her taraf su kanalları ve tarlalara açılmış
asfalt yollarla çevrili idi.
Tarlalarda karaca yavruları serbestçe geziyor kimse vurmuyordu
Yol kenarlarında görüntü kirliliği yaratan kablolar yoktu
Şehirde kimse kornaya basmıyordu
Yerlerde çöp yoktu
Kırmızı ışıkta geçen, telefonla bağırarak konuşanlar yoktu, beş yüz yıllık binaları yıkıp rant
için müteahhit’e vermediklerinden her yer on beşinci yüzyıldan kalan binalarla dolu idi.
İnsanlar elektronik marketler yerine her köşe başında bulunan kitapçılara doluşuyordu.
Sokakta başıboş gezen sokak hayvanları yoktu.
Sabah altıdan itibaren günlük yaşam başlıyor akşam erken saatlerde herkes dinlenmeye
çekiliyor…
Dizi ve tv kirliliği yerine insanlar evlerinde aileleri ile vakit geçirmeyi tercih ediyordu.
Bavyera bölgesi soğuk olmasına rağmen işe gidenlerden pek çoğu bisikleti tercih ediyorlardı.
Alman toplumu Hitler faşizminden sonra ırkçılığın kötü bir şey olduğunun farkına varmış ve
geçmişi ile yüzleşmesinin bir ifadesi olarak ziyaret ettiğimiz meslek okulunun sınıf kaplarına

SCHULE OHNE RASSISMUS
SCHULE MIT COURAGE
(mealen “ırkçılık insanoğlunun yüz karasıdır” afişleri

asmışlardı.)

Kuşkusuz bir toplumu tanımak için uzun zaman lazım… Geçmiş genetik kodlarını
yaşam biçimini tanımadan yapılan her yorum yüzeysel gözlem olur benim yaptığımızda
sadece gözlem.

Augsburgta bu gün ziyaret ettiğimiz Mozart’ın babasının evinde turizm yetkilisin
yaptığı sunumda sordum. Belediyelerde Kültür birimi kanunla ikinci dünya savaşından sonra
1945 te resmileşmiş. Şu an Belediye ve özel şirket Augsburgu tanıtıyor.Yılda yaklaşık altı
yüz elli bin ziyaretçi alan bir yer rehberlik hizmetine çok önem veriyorlar guruplara iki rehber
tanıtım yapıyormuş biri anlatarak diğeri de epik tiyatronun da kurucusu olan Augsburg
doğumlu Bertolt Brecht’ten kısa tiratlar ve Mozart’tan parçalar söyleyerek turistin ilgisini
daha fazla çekiyorlarmış. Birde ellerinde tarihi değer ifade eden ne varsa korumasına ve
tanıtımına çok önem veriyorlar. Bizim evlerimizde bulunan sıradan objeleri bile koruma
altına almışlar. Okullarda yazı tahtasının kalitesi yerine eğitime önem veriliyordu. Her şey
vatandaşa güven odaklı olduğundan metro ve otobüslerde bilet kontrolü çatılarda çanak anten
yoktu.

Mozartın evinden kaldığımız otele dönerken yollara caddelere bakıp tarihi bir kiliseyi
ziyaret ettim. Tramvay raylarını eski kesme taşların arasına yapmışlar bir an düşündüm
acaba biz aldığımız için Andezit taşı bulamadılar mı diye? Yaptıkları yeni binalara bile eski
binadan söktükleri kapıları takmışlar.

Yerleşik kültürel birikime rağmen olumsuz olan birçok şeye şahit oldum,

Sokakta yürüyen insanların yüz ifadesinde yaşama dair ışık azdı.

Sokakta simitçi, çaycı köşe başında berber sokakta kedi, kuş yoktu. el ele tutuşanlar, küfürlü
konuşanlar telefonda bağırarak konuşanlar kırmızı ışıkta geçenler yok trafikteki ışıklar
engellilerin geçişine gör yapılmıştı. Nüfus yaşlı ve sokakta hamile bayanlar yoktu. Kitap
marketlerinde bayram ve yılbaşı kartların başında insanlar vardı. Birde normal musluktan
akan sular bizim piyasada satılanlardan daha kaliteli.

Mehmet Cantürk

Almanya Augsburg 05.12.2012

Not: Almanya Augsburg Gezi ve Fotoğraflarını görmek isteyenler Facebook: Mehmet
Cantürk sayfasından Almanya fotoğraflarını görebilirler.

www.mudurnuhaber.com

 

ESNAF SANATKARLAR DİKKAT

Mudurnu ilçesi Esnaf ve sanatkarlar  Odası Başkanlığında Mudurnu Meram Lokantasında  Aylık istişare toplantısı yapıldı.

Toplantıda Esnaf ve Sanatkarların içinde bulunduğu zorluklar konuşuldu ve çözüm yolları arandı.

Toplantı sonrasında ESNAF ve Sanatkarlar ile ilgili Bir Basın bildirisi yayınlandı.

Esnaf ve sanatkarlarımızdan doğrudan veya bağlı oldukları oda başkanları
tarafından bizlere iletilen sorunlarımız ile ilgili yaptığımız girişimler sonucunda;
Esnaf muaflığı ve basit usulde vergilendirme konularında değişikliklerin
de yer aldığı 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair (Torba) Kanun 15 Haziran 2012
tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kanun ile ESDEP Planında da yer atan esnaf ve sanatkâr
sorunlarına ilişkin üç tedbir gerçekleşmiş bulunmaktadır. Buna göre,

1.
Kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır olmak üzere,
el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve
ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık, yorgancılık,
keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği çarıkçılık, yemenicilik, oyacılık ve bunlar
gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan meslek
kollarında faaliyette bulunanlar esnaf muaflığı kapsamına alınarak gelir
vergisinden muaf tutulmuşlardır.

2.
Gelir vergisinden muaf esnaf ve sanatkârlarımız, talep
etmeleri halinde ilgili vergi dairelerinden “Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi”
alabileceklerdir.

3.
Bilindiği üzere, daha Önce gerçek usulde vergilendirilmiş
olanlar ve herhangi bir nedenle basit usulden gerçek usule geçmiş olan esnaf ve
sanatkârlar bir daha hiçbir şekilde basit usule dönememekteydiler.

6322 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, gerçek usulde vergilendirilen
esnaf ve sanatkârların, tekrar basit usule dönebilmelerine imkân sağlanmıştır.
Buna göre; gerçek usulde vergilendirilen esnaf ve sanatkârlardan basit usule
tabi olmanın şartlarını arka arkaya iki hesap dönemi boyunca taşıyanlar, yazılı
talepte bulunmaları halinde yeniden basit usule dönebileceklerdir.
Söz konusu uygulana 01.01.2012 tarihinden itibaren başladığından, 2012
ve 2013 yıllan içerisinde basit usule tabi olmanın şartlarını taşıyan gerçek usulde
vergiye tabi esnaf sanatkârlarımız, yazılı olarak başvuruda bulunarak 2014
yılından itibaren basit usulde vergilendirileceklerdir.

4. Daha önce 6111 sayılı (Torba) Kanundan yararlanarak kamuya olan
vergi, prim ve benzeri borçlarını yeniden yapılandırdığı halde yapılandırılmış
borç taksitlerini süresinde ödemediği için yapılandırma hakkı kaybolan esnaf ve
sanatkârlarımıza bir hak daha verilmiştir. Bu kapsamda, taksitlerini süresinde

ödemediği için 6111 sayılı Torba Kanundan yararlanma hakkı kaybolan esnaf
ve sanatkârlar, bu borç taksitlerini Ekim/2012 ayının sonuna kadar ödemeleri
halinde yapılandırmadan yararlanma haklarına yeniden sahip olabileceklerdir.

6322 sayılı Kanunla yapılan ve yukarıda kısaca açıklanan konularda
uygulamaya ilişkin olarak Maliye Bakanlığınca yayımlanacak tebliğler daha
sonra esnaf ve sanatkarlarımıza duyurulacaktır.

www.mudurnuhaber.com

 

POLİSTE FETHULLAHCI ÖRGÜTLENME LAFI DİKKATİMİ ÇEKTİ


POLİSTE FETHULLAHCI ÖRGÜTLENME LAFI DİKKATİMİ ÇEKTİ

 Her Taşın Altında “ THE CEMAAT “ mı var ? Kitabının tanıtımı için Bolu ilinde bir  Kitap Evinin konuğu olan  Gazeteci Yazar, Nazlı ILICAK  gündeme dair konular ile ilgili konuştu.

Mudurnu

 Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Bordo Salonunda yaklaşık 1300 kişiye hitaben konuşan ılıcak, Poliste Fethullahcı Örgütlenme Lafı benim çok dikkatimi çekti dedi.

Nazlı ILICAK MUDURNU HABER

ILICAK, Nedir bu Poliste Fethullahcı Örgütlenme  Lafı, inmisin ? Cinmisin ?  hiç birinin izi bulunmuyor, ama bir örgütlenme lafıdır ortalıkta dolaşıyor dedi.

 Nazlı ILICAK MUDURNU HABER

Ilıcak, Meseleye eğilince ve mercek altına alınca, gördük ki 1990 lardan itibaren Fethullah GÜLEN Cemaati Kamuda örgütleniyor, Özellikle Polis içinde örgütleniyor lafları var, aynı laflar 90 lardan bu güne geldik, hep aynı laflar, kitabımda da belirttim 1992 yılında Rafet YILMAZ isimli bir genç Polis Akademisinden atılıyor, Akademiden atılınca, diyorki burada bir Cemaat yapılanması var, ben onlara iştirak etmediğim için  beni istemediler sözleri üzerine yargı mercii devreye giriyor dedi.

 POLİS BAŞBAKANLIĞA BAĞLI

 Ilıcak, konuşmasında KCK davasında operasyonların devam etmesini Başbakanın istediğini vurgulayarak,  Savcı Hakan FİDAN ı ifadeye çağırdı diye Polis Müdürlerinin suçu ne burada?  Şöyle bir tez var, Polis Müdürleri yazıyorlar, yönlendiriyorlar Savcıyı, Savcı çağırıyor dedi.

 Salonu dolduran  vatandaşlar Gazeteci yazar ın yaklaşık 1 saat süren konuşmasını pür dikkat dinledi, Salon çıkışında Nazlı ILICAK   Her Taşın Altında “ THE CEMAAT “ mı var ? Kitabını imzaladı.

www.mudurnuhaber.com

 BERA OTEL

MUDURNU REYON
www.mudurnureyon.com