MUTLU AİLE TABLOSU
Sayın okuyucularımız; 2014 yılını kutlar, Allah (CC)dan sağlık huzur ve başarılı bir yıl geçirmenizi dilerim.
Evet ;Geçen yazımızda ailenin dejenere edilmek istendiğini ,aşkın heves geçene kadar olduğunu ,sevdanın ise nefes bitene kadar olduğunu, zamanımızda iki gönül bir olması samanlığın seyran olmaya yetmediğini, hal böyle olunca boşanmaların arttığını, problemli çocuk sayısının da buna paralel olarak çoğaldığını belirterek aile kurma kriterlerinin neler olacağını işleyeceğimizi belirtmiştik
Gençlerin ister aşık olarak ister görücü usulü ile tanışarak beraber arkadaşlık yapmaları sonucunda evlenmeye karar vermeleri çoğu zaman istenilen sonucu vermiyor. Niye acaba?
Çünkü 24 saatin bir bölümünde bir araya gelen evlenecek kız ve erkek birbirlerine haklı olarak güzel yönlerini gösteriyorlar. Evlendiklerinde ise 24 saati beraber geçirdiklerinden bütün yönleri ortaya çıkıyor, birbirlerine sabır göstermeyenler geçimsizlik, anlaşmazlık bahaneleri ile boşanma yolunu seçiyor. Peki ne yapalım derseniz? Kızımız evleneceği erkekte özellikler arayacak, yakışıklılığına değil karakterine, askerliğini yapmasına, işinin olmasına kültürüne ve aileyi geçindirebilecek ekonomik durumunun bulunmasına bakacak. Erkek ise evleneceği kızda iç güzellik, yaşı, kültürü, dürüstlüğü gibi özellikler arayacak, iş bununla bitiyor mu tabi ki hayır. Her iki tarafta birbirlerine artılarını ve eksilerini anlatacaklar, eksiler karşılıklı kabullenilirse ,biz bunları tolere ederiz denilirse ,ben benlikten sen senlikten vazgeçip biz olabilirlerse işte o zaman kutsal olan evlilik müessesesini kurmak için teşebbüse geçilir. Çünkü evlilik sen ve ben olarak iki kişilik bir müessese değil biz olarak birlikte olan, birbirine kenetlenecek tek kişilik bir kurumdur.
Bununla ilgili bir öykü anlatalım. İyi anlaşan karı-koca varmış, bir gün her evde ola- bilecek bir tartışma yaşanmış, erkek evi terk etmiş ,öfkesi geçince eve gelip kapıya vurmuş, içeriden karısı- kim o? demiş, kocası dışarıdan-Benim demiş, kadın- Bu evde iki kişiliğe yer yok deyip kapıyı açmamış. Bunun üzerine kocası tekrar kapıya vurmuş,
kadın gene sormuş-Kim o? Kocası dışarıdan –Biziz demiş ve kapı açılmış ve kadının kocası eve girmiş.İşte bütün mesele biz olabilmekte. Mutlu evliliğin yolu biz olabilmekten geçer,
Kuracağımız aile de BİZ olmak ;Güven, sevgi, hoşgörü, paylaşmak, sabır, sorumluluk, iyi iletişim demektir. Bu özelliklere vasıf genç erkek ve genç kızımız evlilik müessesini kurdukların da her iki tarafın anne ve babası birer evlat daha kazanmanın mutluluğu ile yeni aileye destek olacaklardır. Ailenin mutluluğunun perçinleşmesi aileye yeni katılacak bebişlerle olacaktır. Gelecek yazımızda ailedeki çocuklar üzerine olsun .
İşte size üç öykü daha ;Yaşlı kadın oğlunu evlendirmiş, genç çiftleri balayı sonrası ilk akşam yemeğine davet etmiş. Yeni evli çiftimizle birlikte aile dostu bir hanım arkadaşı da yemekte imiş. Akşam yemeğinden sonra biraz sohbet etmişler ve genç evliler evlerine gitmiş.
Yaşlı kadının arkadaşı –Sen mükemmel yemekler yapan bir kadınsın, bu akşam ki yemekler neydi öyle, tatsız tuzsuz.
Yaşlı kadın-Oğlum ilk günden karısının yemeklerini beğenmemezlik etmesin, annemin yemekleri diye söylenerek sofradan kalkmasın diye böyle yemek yaptım der.
Kıssadan Hisse-
İkinci öykümüz ise; Oğlunu ve kızını evlendiren kadın arkadaşı ile sohbet ediyormuş. Arkadaşı sormuş; -Damadından memnunmusun?
Kadın- Çok memnunum kızım ne derse yapıyor, her akşam bizde ,gelirken elleri dolu dolu çok memnunum demiş.
Arkadaşı-Gelininden memnunmusun? diye sormuş.
Kadın-Ondan memnun değilim .demiş. Arkadaşı niye demiş.
Kadın-Oğlumu istediği gibi yönlendiriyor, her akşam anasındalar,bide giderken elleri dolu gitmiyorlarmı sinir oluyorum. demiş.
Kıssadan-Hisse
Son Öykümüz; Kaynanası ile anı evde oturan yeni gelin kaynanasının dırdırından illallah demiş, baba dostu bir aktara giderek kaynanasından kurtulmak istediğini bunun içinde kendisine zehir tedarik etmesini istemiş. Yaşlı aktar kıza zehiri verirken –Sakın ha yemeklere azar azar koy ve kaynanana iyi davran kimse senin onu zehirlediğini anlamasın bir ay sonra sen sağ ben selamet demiş.Gelin kaynanasının yemeğine azar azar zehir koymaya başlamış, tabi bu arada yaşlı aktarın dediği gibi kaynanasına çok iyi davranıyormuş. Üçüncü haftanın sonunda kız koşarak yaşlı aktara gelmiş -Amca , bana acele panzehir ver .demiş, yaşlı aktar sebebini sormuş. Gelin -Kaynanam çok iyi biriymiş,ben onun ölmesini istemiyorum, bir haftalık zamanı kaldı. Yaşlı aktar kahkahalarla gülmeye başlamış,kızım ben sana zaten zehir vermedim, kaynananın daha sıhhatli olması için vitamin verdim. Sen ona güzel davrandığın için o da sana güzel davrandı demiş.
Kıssadan-Hisse-
Bu üç hikayeden kıssadan hisse çıkarıp akıl azığımıza atalım emi.
Aile Babası
www.mudurnuhaber.com
TÜRKİYE GAZETESİ MUDURNU DA YENİDEN DAĞITIM DA
ABONELİK İÇİN
MUDURNU FOTOĞRAFÇILIK
0374 421 28 83 Gsm:0535 735 91 64
Veya Aşağıdaki linkten Abone olabilirsiniz.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/abone