Öğretmenim Canım Benim

Öğretmenim Canım Benim

‘Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.’
Mustafa Kemâl Atatürk

Yarınlar yeni kuşağın, yeni kuşak ise öğretmenlerin eseridir.
Ulusların medeniyet seviyesi, öğretmene verilen kıymetle ölçülür.
Çağdaşlığa ve barışa gönül verip,Atatürk’ün izinde yürüyen eğitim ordusunun vefakâr neferlerinin öğretmenler gününü kutlar; görevi başında şehit olan öğretmenlerimize Allah’tan rahmet dilerim…

Öğretmen

İlmin ışığıyla ruha süzülüp
Yaraları saran koldur öğretmen…

Uygarlık yolunda en büyük rehber
Deryaları yaran saldır öğretmen…

Güzelim goncası Atatürk kokan
Dört mevsim solmayan güldür öğretmen…

Eşine dostuna hasretle yanan
Gurbette mektuba puldur öğretmen…

Nur saçan kalemi hakkın yolunda
Vicdanın sesine dildir öğretmen…

Barışın yolunda tüm insanlara
Sevgiyle uzanan eldir öğretmen…

Barışta güvercin savaşta şahin
Geçit vermez dağda yoldur öğretmen…

Gazimin diktiği ulu çınarda
Yaprağa çiçeğe daldır öğretmen…

Yunus Veysel gibi çalıp söyleyen
Aşığın sazına teldir öğretmen…

Şehit kanı akmış bu toprakların
Değerin bilene kuldur öğretmen…

Atatürk izinde atar adımı
Kadrini bilmezsen çöldür öğretmen
Kıymetin bilmezsen çöldür öğretmen…

·

· Atatürk düşünen,Atatürk söyleyen, kaleminden ilmin ışığı dökülen tüm öğretmenlerime;

Öğretmenim

‘Kuş uçmaz kervan geçmez’
Köylerde hep sen varsın
Atatürk bakışınla
Karanlığı boğarsın…

Sevgin ile yükselen
Yıkılmaz bir kaleyiz
Bize harf öğretene
Ömür boyu köleyiz…

Hem baba hem anasın
Hep dostluktan yanasın
Daha çok yaşayasın
Sevgili öğretmenim…

Zorlukları aşarsın
Uygarlığa koşarsın
Cahilliğe şaşarsın
Sevgili öğretmenim…

Elindeki kalemle
Dilindeki kelâmla
Verdiğin bu ilimle
Yücesin öğretmenim…

Sevgiyi paylaşmayı
Dostlarla söyleşmeyi
Gönülde eğleşmeyi
Öğrettin öğretmenim…

Sen bu cennet vatanı
Altındaki yatanı
Kahraman Türk Ata’mı
Öğrettin öğretmenim…

Çarpma ile bölmeyi
Yurdu şeref bilmeyi
Gerekirse ölmeyi
Öğrettin öğretmenim…

Kuşla börtü böceği
Sevgi denen çiçeği
Yalan ile gerçeği
Öğrettin öğretmenim…

Sevgin ile beslersin
Bilgin ile süslersin
Çalışmayı seversin
Sevgili öğretmenim…

Kalem kitap defterim
Onları çok severim
Yolumdaki rehberim
Sevgili öğretmenim…

Gönülden akan dilsin
Değerin dünya bilsin
Her daim yüzün gülsün
Sevgili öğretmenim…

Bilgilerle örünce
Gerçeği öğretince
Seni mutlu görünce
Büyürüz öğretmenim…

Emeğin bizde onca
Sen dalsın bizde gonca
Sende ayrı olunca
Solarız öğretmenim
Ölürüz öğretmenim…

Abdullah Atay,

MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

ATATÜRK

ATATÜRK

Doğudan doğan güneş şimdi batıdan doğdu
Mavi gözlü Mustafa’m alemi nura boğdu…

Babası Ali Rıza, annesiyse Zübeyde
Kargalar kovaladı dayısının köyünde…

Mustafa Kemâl koydu öğretmeni adını
Çocukluğundan beri severdi vatanını…

Askeri okulları başarıyla bitirdi
Yaptığı savaşlarda madalyalar getirdi…

Zevke gaflete daldı ne yazık padişahlar
Memleketten yükseldi feryat ile bin ahlar…

Samsun’a vuruverdi Karadeniz dalgası
Gönlümüzde tükenmez özgürlüğün sevdası…

Bin dokuz yüz yirmide açtı meclisimizi
Haykırarak dünyaya duyurdu sesimizi…

Çirkin emelleriyle girdi yurduma düşman
Girmiş gireceğine ordumuz etti pişman…

Kimisi atlı yiğit kimisi de yayandı
Geçit vermez Sakarya al kanlara boyandı…

Gözü dönmüş düşmanlar aç kurt gibi saldırdı
Bir avuç ordu ile hadlerini bildirdi…

Vatan için savaşan şehitler solmaz güldür
Ebedi mekânları olan cennet ödüldür…

‘Ordular İlk hedefiniz Akdeniz(dir) ileri! ..
Bu sözleri getirdi ordumuza zaferi…

Çağdaşlık barıştır hep Türklerin ana yolu
Atatürk sayesinde kurtuldu Anadolu.

Bin bir zorluklarla kurdu bu cumhuriyeti
Yaptığı devrimlerle yüceltti milletini…

Çağdaşlık yolunda yenilikler getirdi
Yurduma zarar veren saltanatı bitirdi…

Sayesinde yükseldi minareden ezanlar
Laikliği bilenler Ata’mı iyi anlar…

Mavi gözü dalgalı derin okyanus gibi…
O barışa sevdalı Mevlâna Yunus gibi

Namerde aman vermez Ata’mı sen de tanı
Dişiyle tırnağıyla kurtardı bu vatanı…

Bu vatanın uğruna döküldü nice kanlar
Ata’mın değerini yurdunu seven anlar…

Şehit kanıyla dolu her karışı bu yurdun
Düşmana geçit vermez destanlar yazan ordum.

Verdiği ilimlerle karanlığı boğarız
Atamızın izinde bir ölür, bin doğarız…

‘Yurtta Sulh! Dünyada Sulh! ‘ değişmeyen ilkemiz
Dostluğu paylaşırsak cennet olur ülkemiz…

Bir on kasım sabahı gökten bir yıldız kaydı
Tüm dünya milletleri O’nu gıptayla andı.

Kurduğu Cumhuriyet karanlıkları boğar
Yeryüzünde ki her Türk Mustafa Kemâl doğar…

Muhammed*in yolunda kur*andır tek rehberi
Şanla şerefle dolu kahramanlık defteri…

Abdullah Atay

Ne Mutlu Türküm Diyene! ..

Bayrağım dalga dalga
Gökte uçan kuş olur.
Vatan denilen sevda
Gönüllerde hoş durur…

Bayrağımı sevenim
Ona gönül verenim.
Şehit mertebesinde
Olsun benim kefenim…

Kalemiz burcu burcu
Yiğitlik gönlün harcı.
Seve seve gideriz
Askerlik vatan borcu…

Ovalıyız,dağlıyız
Ata’mıza bağlıyız.
Şerefli bir ulusun
Yiğit evlatlarıyız…

Karanlığı boğarız
Işık ışık yağarız
Vatana şehit verip
Bir ölür, bin doğarız…

Cennettir bizim ülke
Saygı duy her bir Türk’e
Yaptığı hizmetlerle
Bağlıyız Atatürk’e…

Türkiye’m memleketim
Eşsiz güzel cennetim
Ondan ayrı kalırsam
Hem öksüzüm,hem yetim…

Türkler mert bir millettir
Namertlikse illettir
Geri kalmış toplumun
Geleceği zillettir…

Şereflidir ırkımız
Namertten yok korkumuz
Dillerden düşmeyecek
Kahramanlık türkümüz

Ayrım yok sen-ben diye
Kardeşiz kavga niye? ..
Şanınla,şerefinle
En büyüksün TÜRKİYE! ..

Abdullah Atay

 

SANA DÖNÜYORUM

Olmasa da ambarında bir lokma
Ey dostum sen yine harama bakma
Bakıp da ahiretini sakın yakma.
A*A

DUA

Rabbim acı yarattığın kuluna
Tüm insanlık gitsin doğru yoluna
Halden bilmez helal yemez namerdin
Muhtaç etme parasına puluna.

Esirgeyen bağışlayan ey Rabbim
Sevgin ile dolup taşar bu kalbim
Sana tapıp sana secde ederim
Çünkü sensin şifa sunan tabibim.

Seninledir bu insanlık bu ümmet
Hak yolunda kurmuşsun sen hükümet
Gönlümüzün ilacı hep sendedir
Kâlplerdesin şefâatçi MUHAMMET!

Şu gönlümüz Hak aşkıyla nehirdir
Şeytan ise aşımıza zehirdir
Yetim hakkı helal haram bilelim
Bugün dünya yarın ise ahirdir

Yüreğinden at kibiri yak kini
İçerinden sök şeytanı dök cini
Rabbimizin yarattığı kullara
Yol gösteren Müslümanlık hak dini.

Abdullah Atay

SANA DÖNÜYORUM

Dilimden düşmeyen adın duamla
Gönlümde büyüyen kutsal sevdamla
Dostlarla yaptığım son bir vedamla
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Zenginlik şan şöhret yazık ki yalan.
Servetim varlığım ecelle talan
Ölümmüş sonunda tecelli olan
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Köşkler hanlar değil,son taht musalla
Dostların omzunda dört kollu salla
Göklere yükselen dua selayla
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Onca kürküm varken kaldım kefenle
Günahkar bir kulum bin bir nedenle
Ruhumdan ayrılmış soluk bedenle
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Karşında suçluyum kızaran yüzle
Şefaat dilerim yalvaran sözle
Bir senin bildiğin ruhumda gizle
Huzuruna geldim yüce Yaradan.

Abdullah Atay  MUDURNU

Aşınızdaki ve başınızdaki bayram tadı daim olsun…

www.mudurnuhaber.com

 

RAMAZAN MANİLERİ

RAMAZAN MANİLERİ
Bir dal sevgi paylaşılınca orman
Bir damlası da umman
Hoş bir seda da paylaşımda gönüle derman olur.

Aşınız datlı ola
İşiniz mutlu ola
Eşim dostum herkese
Ramazan kutlu ola.

Ramazan geldi hoş geldi
Türlü türlü aş geldi
Makarnama mantıma
Mudurnu*dan keş geldi.

Ramazanın dokuzu
Sahurda yedik kazı
Sevda gözlü sevdiğim
Beni gönlüne kazı.

Ramazan geldi on*a
İftara kestik dana
Düğünümüz tez olsun
Selam söyle anana.

Ramazanın on biri
Kibir içimin kiri
Helalim beri gelsin
Haramsa dursun geri.

Ramazan on iki de
İftara sıcak pide
Höşmerim hoş olmuş da
Üstüne kaymak nerde.

Ramazanın on dördü
Sofralar bolluk gördü
Ekmeğin bölüşenler
Hak yoluna erdi.

Ramazanın on beşi
Yaktım sahur ateşi
Muhallebi yer iken
Ne yazık kırdım dişi.

Davulcu Davut geliyor
Güzel mani biliyor
Bahşişi bol görünce
Eli yüzü gülüyor.

Ramazanım on altı
İftara hazır tatlı
Çorba pilav yanında
İri fasulye etli.

Ramazan on sekizde
Sohbetli ikram bizde
Baklava severseniz
İftara gelin sizde.

Ramazanda top patlar
On dokuz oldu iftar
Cömert ol sen sevgide
Sevgi verdikçe artar.

Ramazan oldu yirmi
Hak kulu hiç hak yer mi
Mağdur olan mazlumlar
Hakkın helal eder mi.

Haber saldım muhtara
Mutlak gelsin iftara
Etli sütü aş ile
Doysun yoksul fukara.

Beyimin adı Asım
Boşaldı azık tasım
Bahşişi bol verirsen
Oluruz senle hısım.

Beyimin adı Kazım
Sana geçer her nazım
Ramazan hörmetine
Bana bir yüzlük lazım.

Geldi şeker bayramı
Gönül eder seyranı
Asil olan kişiler
Dostla sohbet hayranı.

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

 

Gelin Manileri(2)

Gelin Manileri(2)
 
Bir dal sevgi paylaşılınca orman
Bir damlası da umman olur.
 
el sözü tutan gelin
bağlarda yatan gelin
açılır saçılırsın
birazcık utan gelin…

gözleri kara gelin
gönlümde yara gelin
ne çabuk da mest oldun
içtiğin şıra gelin…

dağlardan geçen gelin
yaylaya göçen gelin
sevdiğini görünce
gonca gül açan gelin…

gonca güller aç gelin
mis kokular saç gelin
ay buluta girince
al bohçanı kaç gelin…

işin tozutan gelin
gergef bezeten gelin
iğnesi deliğinden
yarin gözeten gelin.
 
ay gelin atlı gelin
dilleri tatlı gelin
yar üstüne yar sevmiş
yüreği dertli gelin…

bağına girdim gelin
gülünü derdim gelin
şükür olsun mevlama
murada erdim gelin…

elinde güğüm gelin
yokluğun zulüm gelin
ayrılık olmasın da
vız gelir ölüm gelin…

yanıma otur gelin
soralım hatır gelin
bu gece gelişinde
bohçanı getir gelin…

gönüle azık gelin
yüreği ezik gelin
yarini eller almış
sana da yazık gelin…

pınar başında gelin
yarin peşinde gelin
her söze meyil vermez
aklı başında gelin…

bağımın gülü gelin
gönlümün dili gelin
davullar dövülecek
haftaya salı gelin..

fistanı morlu gelin
yüreği korlu gelin
hamamdan mı geliyon
gerdanın terli gelin…

bağıma gelen gelin
yüzüme gülen gelin
işveli bakışıyla
aklımı çelen gelin..

dillerin kaymak gelin
her yerin oynak gelin
benimle kalacaksın
yok öyle caymak gelin…

yarini an(an) gelin
aşkıyla yanan gelin
aramıza giriyor
o zalim anan gelin…

 meclisi sazlı gelin
salınır nazlı gelin
dalıp dalıp geçiyor
sevdası gizli gelin…

bu gönül senin gelin
mis kokar tenin gelin
gonca güle benzemiş
yanakta benin gelin…

saç bağın çözen gelin
ellerle gezen gelin
dudağımda güller var
onlarla bezen gelin..

çiçeği taze gelin
dilleri meze gelin
el ayak çekilince
geliver bize gelin…
 
dilleri batan gelin
kurt kuşa çatan gelin
sevdiğine darılıp
yalınız yatan gelin..elinde fener gelin
sılaya döner gelin
yarini eller almış
yüreği yanar gelin…
 
zilleri takan gelin
türküler yakan gelin
gönül bağıma girip
yüreğim yakan gelin…
bağlarda gezen gelin
badeler süzen gelin
el ayak çekilince
yanıma uzan gelin…yarini özler gelin
yolunu gözler gelin
ellerin yari gelmiş
yüreği sızlar gelin…

 
bağlıma geldi gelin
gül verdim güldü gelin
sevdamı gözlerimden
nasıl da bildi gelin…
ağıtlar yakar gelin
yollara bakar gelin
şeker kaymak bal ile
yarine bakar gelin…gözü sürmeli gelin
saçı örmeli gelin
yar üstüne yar sevdin
seni vurmalı gelin…

saç bağın çözer gelin
ellerle gezer gelin
salınıp dökündükçe
yarini üzer gelin…

Abdullah Atay
 
 

Gelin Manileri (1)

Gelin Manileri (1)
 
 
saçları lüle gelin
benziyor güle gelin
yardan ayrı kalınca
her günü çile gelin…

ay gelin çilli gelin
incecik belli gelin
sende kara sevda var 
gözünden belli gelin…

elinde testi gelin
gönlümün dostu gelin
el ele göz gözeyken
nedense küstü gelin…

dağları aşma gelin
peşime düşme gelin
gönül kapımdan geçip
derdimi deşme gelin…

eli kınalı gelin
beli aynalı gelin
mecnun oldum gezerim
sana yanalı gelin…

gözleri ela gelin
düşme sen dile gelin
ay battı şafak attı
gelmedin hala gelin…

gergef işleyen gelin
yari düşleyen gelin
şu garip yüreğime
sevda düşüren gelin…

pınara geldi gelin
el ettim güldü gelin
yari beklediğimi
nasıl da bildi gelin…

hasretlik çeker gelin
gözyaşı döker gelin
yari gurbete gitmiş
yollara bakar gelin…

bahçeye çıktı gelin
seslendim baktı gelin
koparıp gonca gülü
göğsüme taktı gelin

bir bakış baktı gelin
yüreğim yaktı gelin
gözleri pınar olup
içime aktı gelin…

bağıma geldi gelin
gül verdim aldı gelin
meramı gül değilmiş
benimle kaldı gelin…

yoluma durdu gelin
yarini sordu gelin
‘yarin gitti’ deyince
kendini vurdu gelin…

ay gelin çengi gelin
gönlümün dengi gelin
aşkınla küle döndü
yüzümün rengi gelin…

 

dağlarda gezen gelin
zülfünü çözen gelin
bir hayırsız yüzünden
gönlünü üzen gelin…ay gelin,akça gelin
elleri pakça gelin
zalım anan duymadan
gel bize sıkça gelin..

 
baharda dalmış gelin
dallarda gülmüş gelin
yar yolunu beklerken
uykuya dalmış gelin…
 
sevdaya düştü gelin
dağları aştı gelin
ne karaymış yazısı
kötüye düştü gelin…
gönlümü çalan gelin
sevdaya salan gelin
üstüne yar sevmişim
vallahi yalan gelin…

badeleri iç gelin
gerdanını aç gelin
bağımdaki gülümsün
kokuları saç gelin…

 
al fistanı dar gelin
sende gönlüm var gelin
başkaları inan ki
olmaz bana yar gelin…
zilleri takan gelin
oyuna kalkan gelin
cilvesiyle nazıyla
yüreğim yakan gelin…

dağımda ki kar gelin
bağımda ki nar gelin
yarini eller almış
senin işin zor gelin…

al şalvarı bol gelin
sen de mutlu ol gelin
benden başka seversen
sararıp da sol gelin…

 
bağları bozdu gelin
göz ettim sezdi gelin
liraları takınca
düğmeyi çözdü gelin…bana göz eder gelin
kışımı yaz eder gelin
durma kapım önünde
eller söz eder gelin…

yarine gülen gelin
çeşmeye gelen gelin
kabına su yerine

sevdalar koyan gelin…
 
gönül yari bulunca
‘samanlık seyran’ olur
bir de yarsız kalınca
saraylar viran olur…
 
Abdullah ATAY MUDURNU HABER

 www.mudurnuhaber.com

 

KIZIN ADI (AB Ve ABD Açılımı)

KIZIN ADI    (AB Ve ABD Açılımı)
 

Kızın adı Teri’dir
Bakışları eritir
Boy huy güzelliğine
Ne söylense yeridir.Kızın adı Barbi’dir
Her bir sözü harbidir
Bir kez sevdimi seni
Ömür boyu yar bilir.

Oy Oksana Oksana
Biraz bana baksana
Şu gönül ocağımı
Tutuşturup yaksana.

Kızın adı Sahara
Gönlü benzer bahara
Tutulunca ona sen
Bakmazsın başka yar’a.

Zengin kızı Edra’dır
Hep bindiği kotradır
Kaşı gözü boyalı
Eli yüzü pudradır.

Kızın adı Ellene
Onu fazla elleme
Bir giderse zor gelir
Anasına yollama.

Kızın adı Sabrini
Erken kazar kabrini
Dırdırı zır zırıyla
Taşırır hep sabrını.

Kızın adı Birdine
Düştüm onun derdine
Öyle bir milletiz ki
Saygılıyız her dine.

Kızın adı Olga’dır
Nede hırçın dalgadır
Onu sıkı sararsan
Hep peşinde gölgedir.

Bakın bir de Fara’ya
Gönlü benzer saraya
Ruhunla kaynaşarak
Merhem olur yaraya.

Severseniz Eden’i
Ateş sarar bedeni
Gönülleri hoş tutmak
Yaşamanın nedeni.

Vaz geçemem Kevin’den
Farkı yok ki Nevin’den
Ölümüne bağlıdır
Hiç ayrılmaz evinden.

Görünce Ben Hazel’i
Oymuş dünya güzeli
Gonca gülüm dururken
Ne yapayım gazeli.

Zengin kızı Melissa
Azıcık boyu kısa
Bir kusuru daha var
Her şeyi eder tasa.

Kızın adı Tarin’dir
Bakışları derindir
Hiç de zora gelemez
Çıtkırıldım narindir.

Kızın adı Eva’dır
O gönlüme revadır.
Yokluğundaki yaşam
İnanın ki havadır.

Kızın adı Belinda
Bülbül şakır dilinde
Onla olduğun zaman
Her şey gider yolunda.

Unutamam Piper’i
O gönlümün dilberi
Kaş göz güzelliğiyle
O gerçekten bir peri.

Alırsanız Feme’yi
Akşam yakar yemeği
Hayırsıza düşenin
Heba olur emeği.

Kızın adı Gala’dır
Fethedilmez kaledir
Gönlünü kazanırsan
O sana kul köledir.

Kızın adı Desire
Sana olur esire
Dört avrat helâl derler
Razı olamam bire(!)

 
Abdullah Atay  www.mudurnuhaber.com  
 
 

KIZIN ADI  (TÜRK AÇILIMI) 

Gider isen yaylaya
Selâm söyle Ayla’ya
Mahallede bayılır
Dedikodu yaymayaAlırsanız Ayça’yı
Demletir size çayı
Yemek vakti gelince
Sallatır hep kalçayı

Unutmadım Emel’i
O’dur gönlün temeli
Sevgi bilmez kalpsize
Bilmem ki ne demeli.

Oy Alkız’ım Alkız’ım
Gönül kapım çalkızım
Yüreğim derya deniz
Hiç bekleme dalkızım.

Kızın adı Makbule
Kendi benzer ak güle
Bir kötüye düşerse
Çeker daha çok çile.

Oy Haskız’ım Haskız’ım
Dedi(ği) m yere bas kızım
Anan bizi görmesin
Şu lâmbayı kıs kızım.

Bakın bir de Havva’ya
Girivermiş havaya
Çok peşinde koşarsan
Emek gider havaya.

Kızın adı İlâyda
Yok ondan bize fayda
Hep günleri geçiyor
Discotek cafe barda.

Alırsanız Pelin’i
Olur evin gelini
Yalnız bir kusuru var
Tutamıyor dilini.

Kızın adı Olgun’dur
Eti budu dolgundur
Peşinde koşanların
Beti benzi solgundur.

Haber saldım Kiraz’a
Gelecekmiş bu yaza
Bu yazda gelmez ise
İşim kaldı niyaza.

Alırsanız dört avrat
Hepsinden ayrı surat
Omuza binen yükten
Geçilir mi şu sırat.

Sarışınlar koşturur
Esmerlerse coşturur
Çok bilmiş güzellerde
İş yapmadan boş durur.

 

Abdullah Atay www.mudurnuhaber.com

Gönlünüzdeki güzellikler daim olsun…

DÖRTLÜKLER

DÖRTLÜKLER
 
Ya öğrenen, ya öğreten, ya dinleyen, ya da seven ol!
Bunların dışında bir beşincisi olma; helak olursun . Beşincisi ise, ilme ve ilim ehline buğzetmendir ~ HzMuhammed
“Kabe-i Şerif yıkılarak taşları denize atıldığı vakit, işte o zaman korkunç alametler olur.” Hz Muhammed
 
   ‘Suudiler 1926 yılında kendi sınırları içindeki tüm mezarlıkları yıkma kararı alır. Çünkü Arabistandaki en büyük mezheplerden biri olan Vahabilik anlayışında mezar kavramı,mezar ziyareti yoktu. İşin en ilginç yanı Hz. Muhammed’in mezarının da Suudi sınırları içerisinde olmasıdır. Ancak Atatürk öyle bir telgraf çeker ki Suudiler mezarın tek bir taşına bile dokunamazlar.
Nevzat Yalçıntaş’ın anekdotu
TEK TAŞINA DOKUNURSANIZ ORDUMU GÖNDERİRİM
Prof. Nevzat Yalçıntaş “Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı. Atatürk sıranın Hazreti Muhammed’in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek ‘Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim’ demişti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamıştı. Ama bu telgraf yok edildi” dedi.
Atatürk olmasa bugün Hazreti Muhammed’in mezarı da olmayacaktı.’
 
   Bizim dinimiz, milletimize değersiz, miskin ve aşağı olmayı öğütlemez. Aksine Allah da, Peygamber de insanların ve milletlerin değer ve şerefini korumalarını emrediyor. 1923 (Atatürk’ün S.D.1I, s. 92)
Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler zamanın yeniliklerine uymayı kâfir olmak sanıyorlar. Asıl küfür, onların bu zannıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, İslamların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, beyinledir. 1923 (Atatürk’ün S.D.II, s. 128)
 
   Kendisine, 1923 yılında armağan olarak küçük boyda bir Kur`an gönderilmesi üzerine teşekkürü:
Bence değerini takdire imkân olmayan bu hediyeyi, en derin ve hürmetkar din duygularımla saklayacağım. 1923 (Atatürk’ün T.T.B.IV, s. 480-481)

 
Dolduruver testini
Alıver abdestini
Abdestin tamamlanır
Verince sen mesdini.
 
Ezan namaz daveti
Dinse ruhun serveti
Atatürk kuruverdi
Halkçı laik devleti.
 
Müslümanlık bir cevher
Kur’anımız da rehber
Gönlümüzde yatanlar
Atatürk’le Peygamber.
 
Yaptığın siyasete
Alet etme sen dini
Üç kuruş menfaate
Satma sakın kendini… 

Nefsine sen meram et
Dinimizde keramet
Hak’ın fani kulusun
Acize et merhamet.
 
Ölüm birden anidir
Dünyamız da fanidir
Hak kulunu katleden
Hak’tan korkmaz canidir.
 
Anla ki dünya yalan
Boş zaman ömrü çalan
Son nefesin verince
Mal mülkün olur talan.
 
Hakkınca yap işini
Helal kazan aşını
Ecel başa gelince
Sormaz sana yaşını.
 
Vatan kutsal davadır
Gerisi boş havadır
Ana-baba ocağı
Mukaddes bir yuvadır.
 
Eş dosta selâm yolla
Yoksul yetimi kolla
Menzilin açık olur
İlim gibi bir yolla.
 
Kişi sözün eridir
İman (g)özün feridir.
Helal lokma kazanmak
Kutsal alın teridir.
 
İlimde var saadet
Birde hukuk adalet
Bağımlı milletlerin
Sonu hüsran sefalet.
 
Kulak ver sen Kur’ana
Meyil verme harama
Huzur senin içinde
Başka yerde arama.
 
 Abdullah Atay
 
Dinsel ve tinsel huzurluluğa…

www.mudurnuhaber.com

 

 

MANİLER (22)’Hazana çeyrek kala’

MANİLER (22)’Hazana çeyrek kala’ 

Gönül derin bir göldür
Girmesin bilmek gerek
Ömür şirin bir güldür
Dermesin bilmek gerek….Hazana çeyrek kala
Yari beklerim hala
Ben nazlımı sarmadan
Girmem kara toprağa…

Gençliğim heder oldu
Ayrılık kader oldu
Sılada ki sevdiğim
Gönlümde tüter oldu…

Yar bağında dikenim
Hasretini çekenim
O güzelin uğruna
Göz yaşımı dökenim…

Senin en şirin yanın
Benle olduğun anın
Terkedersen sen beni
Donar damarda kanım…

Şu dağlarda kurt olur
Kurda dağlar yurt olur
Bir yiğide bir gözel
Vallah billah şart olur…

İki iki kaç olur
Bilmeyene güç olur
Bir kötüye düşersen
Gül yüreğin hiç olur…

Sevgidir işin aslı
Yarsız gönüller yaslı
Gerçek aşkı tattırmış
Kerem’e şirin Aslı…

 
Ateş közdür kömüre
Sevgi özdür gönüle
Yarin güzel olunca
Kışlar yazdır ömüre…Bir zalimin yüzünden
Yürek yanar hüzünden
‘Gelcem’ dedin gelmedin
Bıktım artık nazından…

Yari gördüğüm anda
Coşar kanım damarda
Nice güzel gördüm de
Yine gönül o yarda…

Esince seher yelim
Kokuyor bahar gülüm
Sen bende ben olunca
Uzaktan bakar ölüm…

Ben yare gülüm derdim
Gülüme gönlüm verdim
Baharın leylim vakti
Bağında gülün derdim…

Yayla suyu serindir
Aktığı yer derindir
Viran olmuş bu gönlüm
Yar senin eserindir…

 
Kalınca yardan ırak
Şu gönül susuz kurak
Yar yolunu gözlerim
Karalar bağlayarak…
 
Nazlı yarim olmazsa
Gözler uykuyu neyler
Bülbül güle konmazsa
Güller kokuyu neyler…Gonca gülüm solunca
Ruha hüzün doluyor
O yar benim olunca
Solan yüzüm gülüyor…

 
Abdullah Atay www.mudurnuhaber.com

RAMAZAN MANİLERİ

RAMAZAN MANİLERİ
 
Ramazan geldi hoş geldi
Türlü türlü aş geldi
Makarnama mantıma
Mudurnu’dan keş geldi.
 
Aşınız tatlı ola
İşiniz mutlu ola
Eşim dostum herkese
Ramazan kutlu ola.
 
Ramazan berekettir
İmana harekettir
Yetim hakkı yiyenin
Ahiri felakettir.
 
Zenginler yer güllacı
Düşünmez yoksul açı
Dostlara iftarım var
Ocağa koydum sacı.
 
Bu akşam ki iftarda
Tatlılardan sütlaç var
Sade kendin düşünme
Çevremizde ne aç var.
 
Çağdaşlık bir yarıştır
Çok yeme az atıştır
Ramazanda boş durma
Küskünleri barıştır.
 
Bak gelince ramazan
Okunur yanık ezan
Hayır hasenat ile
Yoksulun gön’lün kazan.
 
Doğru söze ne denir
İftarda hurma yenir.
Oruç namaz olmazsa
Bereketler tükenir.
 
Kaçan fırsat tutulmaz
Haram lokma yutulmaz
Ramazanda olsa da
Güzeller unutulmaz.
 
Hoca kavuklu olur
Pilav tavuklu olur
İşmar eden o güzel
Benim yavuklu olur.
 
Sahura er kalkmışım
Davulumu çalmışım
Yardan buse kaparak
Bahşişimi almışım.
 
Tereyağ cızır cızır
Sahura aşım hazır
Yaşam bir başka güzel
Bulursa başım huzur.
 
Sallayınca orağı
Yeriz sahur böreği
Bilirsiniz siz dostlar
Oruç nefsin direği.
 
İftarda yedim hindi
Üstüme uyku bindi
Teravih kaçırmışım
Canım sıkıldı şimdi.
 
Uykuya oruç saldım
Akşama dek aç kaldım
İftarda çok yemişim
Teravihe geç kaldım.
 
Davul tokmağı şimşir
Sesi göğe erişir
Benim hercai gönlüm
Her güzele ilişir.
 
Davulcu bahşiş ister
Makarnam da keş ister
Sahurdaki sütlacı
Yemek için diş ister.
 
Helal lokma seçerim
Orucumu açarım
Davulcuya sahurda
Bahşişimi saçarım.
 
Oruçta geldik dörde
İftara pişti zerde
Kaşıksapı korava
Devadır her bir derde.
 
Ramazanım beş oldu
Sabır gön’le eş oldu
Evlerde sofralara
Bereketli aş doldu.
 
Ramazan altı oldu
Sofralar tatlı doldu
Yarim hala gelmedi
Yüreğim dertli oldu.
 
Ramazanda ver zekât
Namaz kıl rekât rekât
Kadir gece sevabı
Başka geceden bin kat.
 
‘Dom dom’ çalar davulum
Uzundur benim yolum
Bayramda evde yokum
Hazırlandı bavulum.
 
Bayramda top patlıyor
Herkes bayram kutluyor
Orucunu tutanlar
Sevabını katlıyor.
 
Abdullah ATAY
 
 Sağlık ve huzurla daha nice ramazanlara….

www.mudurnuhaber.com

 

BAHÇE MANİLERİ

BAHÇE MANİLERİ
 
 Mudurnu 11.İpek Yolu Kültür Sanat ve Turizm Festivali nedeniyle, Mudurnu’daki bahçe yarışmasını değerlendiren saygın jüri üyelerine gösterdiği özverilerinden dolayı teşekkür eder;kendilerine sağlıklı nice yıllar dilerim.
 

Bahçeye geldi bahar
Gelince güldü o yar
Değeri biçilmeyen
Sevgiye olmaz ayar…Bahçelerde bakla var
Sen gönlümü yokla yar
Kondurduğum buseyi
Ömür boyu sakla yar…Bahçelerde patlıcan
Baldan bilem tatlı can
Bir an yari görmesem
Çatır çatır çatlıcam…

Bahçemin var nergisi
Onlar bahar sergisi
Hiç sararıp solmuyor
Bendeki yar sevgisi…

Bahçelerde fesleğen
Yardır gönlü besleyen
Sevgi yüklü bir bakış
Odur ömrü süsleyen…

Şu bahçenin fındığı
Gönlüm sevgi sandığı
Yar dilimden düşmezken
Yok adımı andığı…

Bahçelerde kuyu var
Kuyunun da suyu var
Gül gamzeli yarimin
Meleklerden soyu var…

Bahçelerde kardelen
Mutlu mudur her gülen
Sevdiğim yad ellerde
Odur bana zor gelen…

Bahçelerde üzüm var
Yare bir çift sözüm var
Kınamayın siz dostlar
Her güzelde gözüm var.

Bahçenin önü duvar
Feryadım kurt kuş duyar
Bugün yarın diyerek
Yar beni baştan savar…

 
Bahçe yanı madımak
Ne hoş olur tadı bak
Seveni sevdiğinden
Caiz değil ayırmak…
Doğa yeşil baharda
Artık karakış bitti
Gül kokulu bağlarda
Yar gönlümü hoş etti…Açınca renk renk gülüm
Bağım bahçem şenlenir
Sevda yorgunu gönlüm
Yar gelince dinlenir…
 
Bağda gülün goncası
Burcu burcu kokuyor
Ayrılığın sancısı
Ateş olmuş yakıyor…
 
Gonca gül açmayınca
Garip bülbül figanda
Yar beni seçmeyince
Deli gönül isyanda…Bahçedeki menekşe
İner kökü derine
Yari sarsaydım keşke
Hasretliği yerine…
 
Bahçenin ardı meşe
Sevda geldi bu başa
Aylar oldu nerdesin
Sorarım kurda kuşa…
 
Şu dağların eteği
Yardır gönlün otağı
Dünya malı değil de
Sevgi gönlün katığı…
 
Bahçelerin taşı var
Şu gönlümün eşi var
Yari güzel olanın
Cennette ne işi var…
 
Bağlar başı kar olur
Gurbet bana zor olur
Cennete bile gitsem
Aklımda hep yar olur..Bahçenin özelliği
Lâle nergis güldedir
Türkçenin güzelliği
Sade arı dildedir…
 
Abdullah Atay
 
Gönül bahçenizin bahar canlılığında olması dileklerimle…

MANİLER (21) Sevgi Gönlün Temeli…

MANİLER (21) Sevgi Gönlün Temeli…
 
Gönül bağımızın gülleri aşkla açar.  Tatlı dil dökülünce beslenir büyür.
Kin,nefret,kibir ateşlerinde de o güller yanar kavrulur.
İhanetin zehirli gözyaşlarıyla da çürür yok olur…

Geldi yine haziran
Festivale hazırlan
Güleç yüz tatlı dille
Önce dostluğu kazan…

Yürekten taşa taşa
Aşk pınarım çağlıyor
Hicran gelince başa
Gönlüm yanıp ağlıyor…Dinle gönül şarkını
Unut sen tasa gamı
Sevmek sevilmektir
Hayatın güzel yanı…

Sevgi gönlün temeli
Sevenler hep gülmeli
Sevmeyi bilmeyene
Bilmem ki ne demeli…

Aşkın yakıp dağlıyor
Sevdan akıp çağlıyor
Yokluğunun resmine
Gönül bakıp ağlıyor…

Bak kışımız yaklaştı
Saçlarımız aklaştı
Sen bende ben olunca
Hüzünler uzaklaştı…

Ömrün kara kışında
Kalbim güzel peşinde
Bu gönül hiç kocamaz
Daha yirmi yaşında…

Seni gördüğüm zaman
Çarpar yüreğim inan
Gözün gözüme değse
Patlar içimde volkan…

Güzümde goncam sensin
Gözümde incim sensin
Yarim benden gideli
Gönlümde sancım sensin…

Bir tatlı söz bir hatır
Ruhumu aydınlatır
Vereceğin bir buse
Beni baştan yaratır…

 

 

Bahar yaz hazan derken
Ömürler girdi kışa
Eller oynar gülerken
Çekmişiz derdi boşa…’Aşkım meleğim’ derken
Ayrılık geldi erken
El elinde bırakma
Beni de al giderken…

Kalbimde sevdan saklı
Başkasına yasaklı
Girsen gönül odama
Allı telli duvaklı…

Sevdan yalnız sözde mi
Yürekte mi gözde mi
Gönül bağım yanıyor
Suç sende mi közde mi…

Bülbüle gülün nazı
Geçti bak ömrün yazı
Beden toprak olsa da
Kapanmaz gönlün gözü…

Sevgide olmaz riya
Seven gönüller derya
Bu alemde sev sevil
Kimseye kalmaz dünya…

Gönle sevgi ekelim
Tatlı diller dökelim
Kin gurur ve riyayı
Taaa kökünden sökelim…

 

Abdullah Atay

Sevginiz hiç solmasın…

www.mudurnuhaber.com

Erkunt’u Tanıyan Çiftçiler Kazanıyor

Erkunt’u Tanıyan Çiftçiler Kazanıyor

Türkiye’nin traktörü Erkunt’un 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü kapsamında başlattığı ‘Erkunt’u Bilirim’ yarışması büyük ilgi görüyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçiler, Erkunt hakkındaki 15 kısa soruyu yanıtlıyor ve çekilişe katılmaya hak kazanıyor. Çekiliş sonunda belirlenecek 3 talihli isim, 2500 TL değerinde mazot çeki ve 4 adet bakım paketi ile ödüllendiriliyor. Yarışma 14 Haziran’a kadar devam ediyor.

 

 Otomotiv sektörünün ilk ve tek 3 yıl garantili traktörünün üreticisi Erkunt Traktör, her yıl çeşitli etkinliklerle kutladığı 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü bu yıl da renkli bir yarışmayla kutlamayı sürdürüyor. www.erkunttraktor.com adresinde yer alan ‘Erkunt’u Bilirim’ yarışması, Türkiye çapındaki çiftçilerden büyük ilgi görüyor. 

 ‘Erkunt’u Bilirim’ yarışmasına 18 yaşından büyük ve Erkunt marka traktör sahibi olan herkes katılabiliyor. Yarışma, katılımcıların Erkunt Traktör ve faaliyetleri hakkındaki bilgisini ölçüyor. Yarışmada çiftçiler, Erkunt’un ilkleri ve sektördeki farkları hakkında sorulan 15 kısa soruya yanıt veriyor. 14 Haziran Perşembe gününe kadar devam edecek yarışmada tüm sorulara doğru cevap veren yarışmacılar, 20 Haziran 2012 tarihinde yapılacak çekilişe katılmaya hak kazanıyor. Çekiliş sonunda belirlenecek 3 talihli isim 2500 TL değerinde mazot çeki ve 4 adet bakım paketi ile ödüllendiriliyor.

www.mudurnuhaber.com

 

MANİLER (20)

MANİLER (20)
 
Kışla bahar geçince
Gördüm yazın leyleği
Yarim benden göçünce
Gönlüm hüzün eyleği.

Seninle gönül bağım
Güllerden daha renkli
Dilimde sevda şarkım
Bülbülden de ahenkli…Baharımı süsleyen
Dalımda papatyamsın
Damarımı besleyen
Falımda papatyamsın…

Açarsın kardelenim
Ömrün karakışında
Ben seni yar bilenim
Her yürek atışında…

Menekşe gül ve lale
Baharda geldi dile
Ben gönlümü bağladım
Ahu gözlü güzele…

Can gibi can gördüğüm
Sevda sevda ördüğüm
Hicranın girdabında
Gönül bağım kördüğüm….

Hasretin buram buram
Kanıyor gönül yaram
Cenneti de verseler
Ben sensiz nasıl duram…

Alındaki yazıyı
Artık kimse silemez
Gönüldeki sızıyı
Sevmeyen hiç bilemez…

Ateşte köz eyleşir
Gönülde söz eyleşir
Gizli sevda çekende
Dil susar göz söyleşir…

 
İçin için yakıyor
Ayrılığın sancısı
Buram buram kokuyor
Yar bağının goncası…Dalımda ki filizim
Sevdanla sürgün verir
Çiçeklenmiş her gözüm
Vedanla vurgun görür…

Gönülde kormuş sevda
Ölümden zormuş veda
Yar saçının teline
Bir değil bin can feda…

Yar bağının gülü
Vuslat ile beslenir
Bu benim deli gönlüm
Yar gelince uslanır…

Bülbülün aşkı güldür
Onca döktüğü dildir
Sevenin sevdiğine
Bir gülüşü ödüldür…

Seven gönül zengindir
Derya gibi engindir
Gizli sevda çekenin
Yüreciği yangındır…

Kibir hırs öm’re zarar
Sevgi aşk gön’le yarar
Dünya malın çok ise
El alem seni sorar…

Hazan sonu kış olur
Seven gözde yaş olur
Sevdiğinin koynunda
Ölüm bile hoş olur…

 

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

AKŞAM ŞİİRİ BUNLAR

AKŞAM ŞİİRİ BUNLAR

gelin dostlar gelin
akşam şiiri bunlar…

sıcak sıcak
yürek yürek
buram buram sevgi
aşk hasret kokuyor.
el işi gönül işi
kalem işi bunlar…

sözcükleri nakış nakış işli
mısraları motif motif süslü
hasretlerde dile gelmiş şiirlerim var…

mayası sevgi
suyu gözyaşı
aşk ateşinde pişmiş
gönül potasından taşmış
sevgi deryası bunlar
sevdalılar bunu anlar…

anana babana
bacına balana
eşine dostuna
okula giden yavruna
yavukluna daha nice hediyelerim var.

her derde deva
şiir mani rubailerim var.
geçim derdini unutturur
aşk rüyasında uyutturur
gurbete düşmüş sevgilinin
hasretliğini avutturur.

daha neler var daha
sevgiyi bilenlere bedava! ..

manilere de buyrun;

şapkası var hasırdan
yeni gelmiş mısır’dan
sevgisiz taş kalpli o
kalbindeki nasırdan…

yar peçeni aç da gel
al bohçanı kaç da gel
yoluna güller döktüm
gece saat üçde gel…

tabağımda üzüm yok
el kızında gözüm yok
yarim bana darıldı
barışmaya yüzüm yok…

hadi yanaş abim,ablam
söz söz dize dize dolu tablam…

değirmenin arkı yok
hem arkı hem çarkı yok
şu hercai gönlümün
kelebekten farkı yok…

yarim seni sorarım
esen seher yeline
şu gönlümü bağlarım
saçının her teline…

gergef bezeten güzel
gönlüm azıtan güzel
iğnesinin gözünden
beni gözeten güzel…

gerdanı allı güzel
mor donu güllü güzel
döne döne oynuyor
her yanı zilli güzel…

hicranlı sevdalardır yürek yakan
gönül kasırgasından sizlere
sevgi esintileri getirdim
bahar kokan…

sevgiliye sitem şiirlerim var! ..

ben allı morlu güller döktüm yollarına
sense harlı korlu küller döktün kollarıma…

yakmayın siz ağıtı
dinleyin şu beyiti:

fala bakmaz istersen, iç telveli kahveyi
dile düşmek istersen, seç cilveli kahpeyi..

sevda şiirlerime de bir bakın.

kınan oldum parmağına yakıldım.
güzeller içinde sana takıldım
al gül olup bağlarına dikildim.
sulayıp koklayıp sevmen mi dilber?

dağları delerdim tek bir sözünle
yaşamdan bezdirdin bin bir nazınla.
yalanın,riyanla,sahte yüzünle
hicran ateşini sen yakıyorsun.

sevdiğim bakınca sevda gözüyle
dalımda açıyor gülüm yaprağım
dilinden dökülen veda sözüyle
serpilir üstüme ölüm toprağım…

gönül deryasından sevgiler damla damla
dolmasın gönlünüz hicranla gamla…

gelinlere de söylenecek sözlerım var:

gergef işleyen gelin
yari düşleyen gelin
şu garip yüreğime
sevda düşüren gelin…

pınara geldi gelin
el ettim güldü gelin
yari beklediğimi
nasıl da bildi gelin….

badeleri iç gelin
gerdanını aç gelin
bağımdaki gülümsün
kokuları saç gelin…

sevdaya düştü gelin
dağları aştı gelin
ne karaymış yazısı
kötüye düştü gelin…

bağıma geldi gelin
gül verdim aldı gelin
meramı gül değilmiş
benimle kaldı gelin…

delikanlılar var sırada
bu arada:

sevdiğine kul oğlan
çiçeğine dal oğlan
dağlar geçit vermiyor
gece bizde kal oğlan…

bahçası gülsüz oğlan
parasız pulsuz oğlan
yarini alamamış
üst başı çulsuz oğlan…

dağlarda seken oğlan
hasretlik çeken oğlan
gördüğü kurda kuşa
derdini döken oğlan…

saçın uzatan oğlan
bıyık kazıtan oğlan
saçına boncuk dizip
işi azıtan oğlan…

uzaktan bakma teyzecim,amcacığım…
yaşınız ne olursa olsun sizin içinde dörtlüklerim var:

yar saçını taratmış
mevlam neler yaratmış
gönül ferman dinlemez
yaşın olsa da altmış…

yare bal kaymak gitmiş
o da yarime yetmiş
gönüller kocamıyor
yaşlar olsa da yetmiş…

yıllar çabuk geçerken
gül yaprağın dökerken
hayat yine güzeldir
yaşın olsa da seksen…

gönül gözüyle baksan
kalpten kalbe aksan
kış kapıya gelirmiş
yaşlar olunca doksan…

aşığız biz gül yüze
bal damlayan her söze
‘sessiz gemi’ kalkacak
yaşlar gelince yüze…

askere gidecek kınalı yiğitlerimi hiç unutmadım.
alın da astınızı,üstünüzü dostunuzu sevindirin:

davulla zurnayla göreve gider
ana baba eş dost bayramın eder
kışlaya varınca dağılır keder
askerlik andını içer Mehmetçik.

vatan için silah alır eline
yiğitlik türküsü dolar gönlüne
yurduna göz diken hain zalime
namludan kurşunu saçar Mehmetçik.

kimi topçu tankçı kimi piyade
vatanın sevdası yardan ziyade
en ileri safı tutar cephede
çiğneyip düşmanı geçer Mehmetçik.

dinleyin beni
bakın şu dörtlüklerime bir de
her mısrası dermandır derde.:

gurbet elde olunca
zulüme ne gerek var
yardan ayrı kalınca
ölüme ne gerek var…

can kuşun nefesiyle
dirildi bu bedenler
şimdi selâ sesiyle
dönmüyor bu gidenler…

kişi darda kalınca
yakınları el olur
aşkı yarda bulunca
dikenleri gül olur…

eğleşir tanrı kulu
‘iki kapılı handa’
insanlığın yolu
barıştır bu cihanda…

kefesi sevgi dolu
gönüller bir terazi
her insan tanrı kulu
tartma kinle garezi…

gönül denilen kantar
nice sevgiler tartar
cömert ol sen sevgide
sevgi verdikçe artar…

bu gök bu deniz bu yer
yaşamda bir sahneymiş
kürkler kostümler meğer
bu dünyada sahteymiş…

öğretmen ve öğrenci için söylemlerim var:

barışta güvercin savaşta şahin
geçit vermez dağda yoldur öğretmen…

gazimin diktiği ulu çınarda
yaprağa çiçeğe daldır öğretmen…

yunus Veysel gibi çalıp söyleyen
aşığın sazına teldir öğretmen…

kardeşliğe yürüyün
sevgi ile büyüyün
bu günümüzü veren
atamızla öğünün…

senin asil kanın var
şöhretin var şanın var
dünyada hiç olmayan
tek çocuk bayramın var…

büyük kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemâl Atatürk için ne dense azdır:

sayesinde yükseldi minareden ezanlar
laikliği bilenler Ata’mı iyi anlar…

mavi gözü dalgalı derin okyanus gibi…
O barışa sevdalı Mevlâna Yunus gibi

namerde aman vermez Ata’mı sen de tanı
dişiyle tırnağıyla kurtardı bu vatanı…

bu vatanın uğruna döküldü nice kanlar
ata’mın değerini yurdunu seven anlar…

şehit kanıyla dolu her karışı bu yurdun
düşmana geçit vermez destanlar yazan ordum.

verdiği ilimlerle karanlığı boğarız
Ata’mızın izinde bir ölür, bin doğarız…

daha bitmedi gönlü sevgi dolu
yolu Atatürk yolu
dostlarım daha bitmedi
yarin yine beklerim..

abdullah atay diyor ki;

kalbimde yeriniz var
dostluğunuz bana kar
yarın yine beklerim
bu günlük de bu kadar…

açma herkese derdini
sırrını kendine sakla
dostlar kalın sağlıcakla…

Not:Bir simitçi çocuktan esinlenerek yazmağa çalıştığım duygularımdı.
 Abdullah ATAY  MUDURNU HABER MUDURNU www.mudurnuhaber.com