Mudurnu Offroad büyüledi

Mudurnu Offroad Derneğinin düzenlediği 2. Tek Kurşun atış ve Offroad yarışması renkli görüntüler ile akıllara kazındı.

  TÜRKİYE DE BİR İLK

Mudurnu Offroad Derneği Başkanı Mudurnu ilçesinde 2. yapılan bu etkinliğin Türkiye de başka bir örneğinin olmadığını belirtti.

 Başkan Murat YAVUZ Mudurnu Offroad derneği olarak  yarışma günü öncesinde  Yarışmanın yapılacağı alanda  katılımcıların kamp kurduğunu ve Sponsorların desteği ile çeşitli etkinlikler yapıldığını belirtti.

Yavuz, Mudurnu ilçesinde 2. yapılan programın Türkiye de ilk olmasının  anlamının ise  aynı anda Kamp, Atış Yarışması ve Offroad gösterilerinin olmasından dolayı olduğını ifade etti.

   MUDURNU OFFROAD İL VE İLÇE  SINIRLARI AŞTI

Mudurnu Offroad Başkanı Murat YAVUZ  Mudurnu da yapılan  ve bu yıl 2. sinin düzenlendiği yarışmaların ilçe ve il sınırlarını aşarak İstanbul-Ankara-Sakarya ve komşu il ve ilçelerden katılımın kendilerini sevindirdiğini belirtti.

Yavuz,  Mudurnu da yapılan etkinlikler ile ilçenin adı Spor faaliyetleri ile daha geniş kitlelere duyurulacak, belki ilerleyen yıllarda Mudurnu ilçesinde MUDURNU OFFROAD festivali düzenlenerek  binlerce sporsever burada buluşacak dedi.

  MUDURNU VE ÇEVRESİNDE PARKUR SIKINTISI YOK

Mudurnu Offroad Başkanı Murat YAVUZ Mudurnu ve çevresinde Parkur sıkıntısının olmadığını ifade ederek doğal parkurlar yarışmacılarımızı büyülüyor. İlerleyen yıllarda Offroad yarışlarına ilgi daha çok artacak dedi.

www.mudurnuhaber.com

 

AKŞAM ŞİİRİ BUNLAR

AKŞAM ŞİİRİ BUNLAR

gelin dostlar gelin
akşam şiiri bunlar…

sıcak sıcak
yürek yürek
buram buram sevgi
aşk hasret kokuyor.
el işi gönül işi
kalem işi bunlar…

sözcükleri nakış nakış işli
mısraları motif motif süslü
hasretlerde dile gelmiş şiirlerim var…

mayası sevgi
suyu gözyaşı
aşk ateşinde pişmiş
gönül potasından taşmış
sevgi deryası bunlar
sevdalılar bunu anlar…

anana babana
bacına balana
eşine dostuna
okula giden yavruna
yavukluna daha nice hediyelerim var.

her derde deva
şiir mani rubailerim var.
geçim derdini unutturur
aşk rüyasında uyutturur
gurbete düşmüş sevgilinin
hasretliğini avutturur.

daha neler var daha
sevgiyi bilenlere bedava! ..

manilere de buyrun;

şapkası var hasırdan
yeni gelmiş mısır’dan
sevgisiz taş kalpli o
kalbindeki nasırdan…

yar peçeni aç da gel
al bohçanı kaç da gel
yoluna güller döktüm
gece saat üçde gel…

tabağımda üzüm yok
el kızında gözüm yok
yarim bana darıldı
barışmaya yüzüm yok…

hadi yanaş abim,ablam
söz söz dize dize dolu tablam…

değirmenin arkı yok
hem arkı hem çarkı yok
şu hercai gönlümün
kelebekten farkı yok…

yarim seni sorarım
esen seher yeline
şu gönlümü bağlarım
saçının her teline…

gergef bezeten güzel
gönlüm azıtan güzel
iğnesinin gözünden
beni gözeten güzel…

gerdanı allı güzel
mor donu güllü güzel
döne döne oynuyor
her yanı zilli güzel…

hicranlı sevdalardır yürek yakan
gönül kasırgasından sizlere
sevgi esintileri getirdim
bahar kokan…

sevgiliye sitem şiirlerim var! ..

ben allı morlu güller döktüm yollarına
sense harlı korlu küller döktün kollarıma…

yakmayın siz ağıtı
dinleyin şu beyiti:

fala bakmaz istersen, iç telveli kahveyi
dile düşmek istersen, seç cilveli kahpeyi..

sevda şiirlerime de bir bakın.

kınan oldum parmağına yakıldım.
güzeller içinde sana takıldım
al gül olup bağlarına dikildim.
sulayıp koklayıp sevmen mi dilber?

dağları delerdim tek bir sözünle
yaşamdan bezdirdin bin bir nazınla.
yalanın,riyanla,sahte yüzünle
hicran ateşini sen yakıyorsun.

sevdiğim bakınca sevda gözüyle
dalımda açıyor gülüm yaprağım
dilinden dökülen veda sözüyle
serpilir üstüme ölüm toprağım…

gönül deryasından sevgiler damla damla
dolmasın gönlünüz hicranla gamla…

gelinlere de söylenecek sözlerım var:

gergef işleyen gelin
yari düşleyen gelin
şu garip yüreğime
sevda düşüren gelin…

pınara geldi gelin
el ettim güldü gelin
yari beklediğimi
nasıl da bildi gelin….

badeleri iç gelin
gerdanını aç gelin
bağımdaki gülümsün
kokuları saç gelin…

sevdaya düştü gelin
dağları aştı gelin
ne karaymış yazısı
kötüye düştü gelin…

bağıma geldi gelin
gül verdim aldı gelin
meramı gül değilmiş
benimle kaldı gelin…

delikanlılar var sırada
bu arada:

sevdiğine kul oğlan
çiçeğine dal oğlan
dağlar geçit vermiyor
gece bizde kal oğlan…

bahçası gülsüz oğlan
parasız pulsuz oğlan
yarini alamamış
üst başı çulsuz oğlan…

dağlarda seken oğlan
hasretlik çeken oğlan
gördüğü kurda kuşa
derdini döken oğlan…

saçın uzatan oğlan
bıyık kazıtan oğlan
saçına boncuk dizip
işi azıtan oğlan…

uzaktan bakma teyzecim,amcacığım…
yaşınız ne olursa olsun sizin içinde dörtlüklerim var:

yar saçını taratmış
mevlam neler yaratmış
gönül ferman dinlemez
yaşın olsa da altmış…

yare bal kaymak gitmiş
o da yarime yetmiş
gönüller kocamıyor
yaşlar olsa da yetmiş…

yıllar çabuk geçerken
gül yaprağın dökerken
hayat yine güzeldir
yaşın olsa da seksen…

gönül gözüyle baksan
kalpten kalbe aksan
kış kapıya gelirmiş
yaşlar olunca doksan…

aşığız biz gül yüze
bal damlayan her söze
‘sessiz gemi’ kalkacak
yaşlar gelince yüze…

askere gidecek kınalı yiğitlerimi hiç unutmadım.
alın da astınızı,üstünüzü dostunuzu sevindirin:

davulla zurnayla göreve gider
ana baba eş dost bayramın eder
kışlaya varınca dağılır keder
askerlik andını içer Mehmetçik.

vatan için silah alır eline
yiğitlik türküsü dolar gönlüne
yurduna göz diken hain zalime
namludan kurşunu saçar Mehmetçik.

kimi topçu tankçı kimi piyade
vatanın sevdası yardan ziyade
en ileri safı tutar cephede
çiğneyip düşmanı geçer Mehmetçik.

dinleyin beni
bakın şu dörtlüklerime bir de
her mısrası dermandır derde.:

gurbet elde olunca
zulüme ne gerek var
yardan ayrı kalınca
ölüme ne gerek var…

can kuşun nefesiyle
dirildi bu bedenler
şimdi selâ sesiyle
dönmüyor bu gidenler…

kişi darda kalınca
yakınları el olur
aşkı yarda bulunca
dikenleri gül olur…

eğleşir tanrı kulu
‘iki kapılı handa’
insanlığın yolu
barıştır bu cihanda…

kefesi sevgi dolu
gönüller bir terazi
her insan tanrı kulu
tartma kinle garezi…

gönül denilen kantar
nice sevgiler tartar
cömert ol sen sevgide
sevgi verdikçe artar…

bu gök bu deniz bu yer
yaşamda bir sahneymiş
kürkler kostümler meğer
bu dünyada sahteymiş…

öğretmen ve öğrenci için söylemlerim var:

barışta güvercin savaşta şahin
geçit vermez dağda yoldur öğretmen…

gazimin diktiği ulu çınarda
yaprağa çiçeğe daldır öğretmen…

yunus Veysel gibi çalıp söyleyen
aşığın sazına teldir öğretmen…

kardeşliğe yürüyün
sevgi ile büyüyün
bu günümüzü veren
atamızla öğünün…

senin asil kanın var
şöhretin var şanın var
dünyada hiç olmayan
tek çocuk bayramın var…

büyük kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemâl Atatürk için ne dense azdır:

sayesinde yükseldi minareden ezanlar
laikliği bilenler Ata’mı iyi anlar…

mavi gözü dalgalı derin okyanus gibi…
O barışa sevdalı Mevlâna Yunus gibi

namerde aman vermez Ata’mı sen de tanı
dişiyle tırnağıyla kurtardı bu vatanı…

bu vatanın uğruna döküldü nice kanlar
ata’mın değerini yurdunu seven anlar…

şehit kanıyla dolu her karışı bu yurdun
düşmana geçit vermez destanlar yazan ordum.

verdiği ilimlerle karanlığı boğarız
Ata’mızın izinde bir ölür, bin doğarız…

daha bitmedi gönlü sevgi dolu
yolu Atatürk yolu
dostlarım daha bitmedi
yarin yine beklerim..

abdullah atay diyor ki;

kalbimde yeriniz var
dostluğunuz bana kar
yarın yine beklerim
bu günlük de bu kadar…

açma herkese derdini
sırrını kendine sakla
dostlar kalın sağlıcakla…

Not:Bir simitçi çocuktan esinlenerek yazmağa çalıştığım duygularımdı.
 Abdullah ATAY  MUDURNU HABER MUDURNU www.mudurnuhaber.com

Ayıp Olur!

sc lottery

Ayıp Olur!

Uzun zaman önce okumuştum. Kızılderili reisi “beyazın” dalaveresiyle ve hileleriyle baş edemeyip çaresiz Topraklarını devrederken beyaza derki Toprağa tüküren kendine tükürür, tabiat sevgisini, doğada insanoğlundan başka yaşayan canlılara olan sevgiyi, saygıyı bundan daha iyi anlatan bir söz yoktur.

Kültürümüz teknolojik imkânlar ölçüsünde hızla gelişemediğinden ya da insanoğlunun doğal yapısı bu kadar hızı kaldıramadığından karmakarışık, sorumsuz, doğaya, çevreye, hayatı paylaştığımız diğer canlılara saygısız, bir hayat yaşıyoruz.

Geçen gün yolda seyir halindeyken karşıdan gelen bir araçtan yolun kenarına büyük bir çöp torbası fırlatıldı. Bunu görünce o an plakasına bakmaya fırsat olmadan gerçi; plakasını alsam nereye bildirecektim ve ne diyecektim? “Türkiye’de böyle bir merci varmıydı ve sonuç alınırımıydı.”Kızılderili reisinin söylediği sözü hatırlayıp çevreye daha dikkatli bakmaya başladığımda gördüğüm manzara şahit olduğumdan farklı değildi aslında yolun kenarları pet şişe, poşet ve diğer atık maddelerle dolu idi. Adı üstünde doğa insanların takındığı maskeyi takmadığı için kar kalkınca kendisini nasıl kirlettiğimizi olanca çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu.

Şimdi nereden başlamalı “temizlik imandan gelir”lafını adım başı kullanıp her yerin çöplük gibi oluşundan mı?

Çoğunluğun koro halinde çoluk çocuk ve onların geleceği için yaşadığını söyleyip; Onlara pislik içinde yaşamaz bir dünya bıraktığımızın farkında olmayışımızdan mı?

Endüstrinin insan yaşamına getirdiği kolaylıklara sevinsek mi hayatımızdan neleri götürdüğüne üzülsek mi?

Bu sorunun çözümünü Anadolu insanı bulmuştu aslında çok değil on beş yirmi yıl önce hiçbir şeyin atığı olmaz her şey doğada yok olacak hale gelinceye kadar kullanılırdı. Karpuz kabuğu doğranıp ineğe, ineğin önünden artan iri saman eşeğe, ekmek yapılmayan kepek köpeğe verilir çöp atık madde bir şey olmazdı.

O zamanlar soba yâda ocak başında komşularla, eş dostla berber yenen kalbur dolusu elma veya muşmulanın tadına doyum olmaz, yapılan sohbetlerde öğrenilen bilgiler, görgüler insani değerler için bu günün arama motorlarından sosyal paylaşım sitelerinin öğretilerinden daha değerli olurdu. Şere gelirken kirlenen ayakkabı oluğun giderinde temizlenir kurdun, kuşun su içmesine önem verilir, yazın karıncalar sıcakta yanmasın diye çimenlere su, kışın kuşlar yiyecek bulamaz diye kar düşmeyen yerlere buğday dökülürdü, Akraba eş dost kim olursa olsun saygıda kusur edilmez israftan davranış biçimlerine kadar her şeye dikkat edilir buna dikkat edilmezse “günahtan” önce ayıp olurdu.

”Ayıp olur”Bütün toplumun sosyal sorumluluğunu, davranış biçimini belirleyen sihirli kelimeydi. Anadolu “Ayıp oluru” unuttukça daha hızlı doğayı kirletmeye ve insani ilişkilerini kaybetmeye başladı.

31.3.2012  Mehmet CANTÜRK MUDURNU HABER

Mudurnu ve Mudurnu Haber

Mudurnu ve Mudurnu Haber

Değerli okurlarımız, Mudurnu ilçesinde 1993 yılında başladığımız Habercilik serüveni 2000 yılından bu yana çok Aktif bir şekilde devam ediyor.

Hedefimiz, Mudurnu nun ve Mudurnulu nun sesini duyurmak ve ilçedeki gelişmeleri Dünya üzerindeki Hemşerilerimize ve bizleri seven ve takip eden insanlara duyurmaktır.

Tabiî ki, bunu yaparken zaman, zaman topluma faydası olacak şekilde eleştiriler haberlerde yapmamız gerektiğinin farkındalığı ile birlikte üzerimize düşen görevi yapıyoruz.

Tabiî ki  bu durum bazen en sevdiğimiz insanların bile bize cephe almasına sebep oluyor. Bunun nedeni ile tamamen çıkar ilişkiliği olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Hani, bir Atasözümüz var, Yılan kimi sokarsa soksun, Umurumda değil yeterki bana bir şey yapmasın, deriz yaaa…

Ama, aynı Yılan gelip bizi öpse bile, ortalığa bizi Yılan soktu diye avazımızın çıktığı kadar  ses çıkararak taraftar toplamayı düşünürüz. Bu insanoğlunun genlerinde olan bir mekanizmadır.

Mudurnu ve Mudurnu Haber denildiğinde kimileri der, yanlı, kimileri der, yansız, kimileri ise ben bilmem deyip geçiverir. Ama durum bu şekilde olmamalıdır,  Mudurnu da yanlı yansız olmamalıdır. Biz elimizden geldiği kadarı ile yansız davranmaya gayret ediyoruz. Bunuda köşe yazarlarımız ve yazılarından anlamanız çok fazla zor olmasa gerek…

Yanlı, demek sürekli kötü veya sürekli iyileri yansıtmak demek olmamalıdır. Haberine göre zamanı geldiğinde okurlara iyi ve kötü haberleri yansıtmak zorundayız.

Mesela, geçtiğimiz günlerde Okullardaki öğrencilerin sigara içme alışkanlığında çoğalmalar olduğunu haber yaptık. Eğerki Sigara iyi bir şey ise herkes içsin. Ama Mudurnu ilçemizde bile özenti ile Sigaraya başlamış ve Kolları bacakları kesilerek ızdıraplar içersinde ölüm döşeklerinde aylarca bekleyerek vefat edenler geçmişte hatırlıyorum. Bu toplum haberidir, isterdim ki bu haberin altına Eğitimciler, öğrenciler ve Veliler yorumlar ile doldursun ve gelecek nesil in sadece bir özenti şeklinde başladığı illet olan Sigara bağımlısı olacak gençlere yardımcı olunsun.

Ama gördüm ki, sadece okuyup geçmişiz. Okullar da Sigara içen ve Sigara içmeye özenen Kız veya Erkek evlatlarımızı Rehber öğretmenler daha fazla vakit ayırıp mutlaka zararlarını anlatmalıdırlar. Ama işin birde şu yönü var. Eğer Öğretmen arkadaşımda sabahtan akşama kadar Teneffüsleri bir fırsat bilip Öğrencilerin karşısında Sigara içiyorsa, diyecek hiçbir şeyim yok, Çözümü kendiniz bulun. Ben diyeceğimi dedim. Hiç olmasa ilerde ben hatırlatmış ve elimden geleni yapmıştım derim.

Bazı arkadaşlar ise sitedeki bazı haberlerin altına ısrarla değişik isimler ile yorum gönderip, efendim Mudurnu da habermi bulamıyorsunuz da bu haberi yaptınız gibi kelimler sarf ediyorlar. Mudurnu, inanın Bolu ilinin Haber yönünden en zengin ilçelerinden ilk birinci sıradadır. Mesela Nüfusu kalabalık olmasına rağmen bir Gerede bizim kadar gerek yerelde, gerekse ulusalda ismini duyuramaz. Hal böyle olunca da Mudurnu internet ortamında çok reklamı yapılan bir yerdir. Zaman, zaman kötü haberlerde aksetse de, Mudurnu yazdığınızda binlerce fotoğraf ve Binlerce Haber ve yüzlerce videoya rastlarsınız.  Bunda yerel gazeteciler olarak bizlerin rolü çok yüksek. İster, şucu ister bucu, olsun. Mudurnu için çalışıyoruz, her kesin görüşüne sahip çıkılması taraftarıyım.

Gelelim Mudurnu ve Mudurnu spor’a

Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve haber yapmamızdan dolayı çok tepki aldığımız bir konuya gelelim. Arkadaşlar, yapılan iş yanlıştır.  Mudurnu Spor u ben hepinizden çok severim ve sürekli takip eder, haberlerini duyurmaya çalışırım. Ama kimse kusura bakmasın, insanlara zorla Bilet satılması ve üstüne üstlük 5tl 10 tl fazla para alınması yanlıştır dedik. Mudurnu Spor a yardım mı lazım?

Evet…

 O zaman yönetimdeki arkadaşlar ellerine makbuzlarını alırlar ve ileri gelenler ve yöneticiler ile, Fabrika ziyaretleri, iş yeri ziyaretleri yapılır, bunun 100 misli daha fazlası toplanacağına eminim.  Ayrıca, bunun değişik yolları daha bulunur. Bunları illaki burdan saymamız gerekmez.

Yok para toplayamayız, olmaz diyenler çıkabilir. Ama , bende derimki işinize geldiği zaman nasıl toplarsınız, bu tip davranışlardan bazen çok moralim bozuluyor. İçimde şöyle bir duygu geçiyor. Mudurnu da hareketlilik olsun diyemi bu tip işler yapılıyor, ve bunları Habere taşıtmak için hususimi yapılıyor diye aklımdan geçmiyor değil haniii…

Mudurnu’da hakikaten Maddi ve Manevi hareketlilik isteniyorsa , her kes birlikte taşın altına elini sokmalıdır. Her  taşın altına elimizi sokturup, ondan sonrada  uzaktan bakılması, bu Dünya için hoş olabilir, ama ben bu işin Ahiret ayağı ile daha çok ilgileniyorum, bilesiniz…

Bilet satışı konusunda, Burada ben kimseyi suçlamak istemem, iyi niyetli bir davranış olabilir, ama yapılış tarzı yanlıştır. Mudurnu’ya 8000 adep Boluspor bileti gelmiş bu biletler 10 tl yerine 15 ve 20 tl den satılıp , üstü Mudurnu Spor a yardım olsun.Peki, bilet alanların hepsi biliyor mu? Karşılığında makbuz… Aynı şekilde ben insanlardan zorla, para toplasam ve karşılığında herhangi bir makbuz vs kesmesem, benim başıma gelecekleri düşünemiyorum bile…

 www.mudurnuhaber.com

Devamı Haftaya > > > > >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

*Mudurnu Esnafı ve Mühürlemeler

*Mudurnu Haber ve Siyaset

*Mudurnu Haber ve Turizm

*Mudurnu Haber ve Hedefimiz

www.mudurnuhaber.com

“ELLERE VAR BİZE NİYE YOK VE TEVFİK TÜRESİN”

“ELLERE VAR BİZE NİYE YOK VE TEVFİK TÜRESİN”
Mudurnu haber sitemizin dikkat çektiği önemli bir konuyu açıyorum. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun, Kırsal Kalkınma (İPARD) Programı başvuruları 1 Şubat’ta başladı. Tarım Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurulu (TKDK) tarafından girişimciye verilen yüzde 50′lik hibe Kanatlı Eti üretiminde söz sahibi olan İlimiz ve genelinde bu tip bir uygulamadan neden yararlanamıyoruz?

Sebep Bolunun yanıltıcı istatistikî verileridir. Kalkınma planları çerçevesinde Türkiye bölgelere ayrılmış ve düzey 2 bölgesi olarak derecelendirilmiştir.
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova illeri TR42 bölgesidir. Bolu ilimiz hem TR42 bölgesindeki iller içerisinde, hem de Türkiye’nin 81 ili arasında, KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR TUTARINDA BİRİNCİ SIRADADIR.
Kocaeli ili sanayi gelişmişliği ve tabi doğal olarak ciro potansiyeli olarak hepimizin bildiği gibi en üst sırada.,
Düzce ilinde özellikle deprem sonrası çok iyi çalışılmış, AB fonları ve desteklerden en verimli şekilde faydalanmış, sanayisini ve ticaret potansiyelini geliştirmiş bir il.
Bolu Türkiye’deki beyaz et arzının %35 ini karşılayan bir il. Kişi başına aylık gelir 2011 yılında 7.500 TL olarak açıklandı. Bunun tamamı beyaz et sektöründen geliyor değil. Yine 2011 verilerine göre bankalardaki mevduat hatırladığım kadarıyla 970 milyon TL (eski değer ile 970 trilyon) . Bunun sadece 170 milyon TL si şirketlere ait dönen mevduat idi. Geri kalanı yastık altı yani..!!! Rakamları yüzeysel hatırlıyorum.
İşte maalesef bütün bunlar Kalkınma Planları çerçevesinde verilen desteklerden faydalanmamıza engel teşkil etmektedir.

Yatırım yapan yok. Yastık altı garanti. Yatırım yapanlarında bu desteklerden faydalanılamadığı için diğer bölgelerdeki rakiplerine göre rekabet şansları azalıyor. Bu bahsettiğim konu sadece tarım ve hayvancılık alanında değil sanayi ve endüstri konusunda da böyle.
Aslında dengesiz bir gelir dağılımı da söz konusu.. Tavukçuluk sektöründe daha 60 lı yıllarda Amerika’da bile yokken, Bolu da Sn. Tevfik Türesin sayesinde sözleşmeli üretim modeli uygulanmış ve on binin üzerinde aile yıllarca gelir elde etmiştir. Bugün bu kümeslerin birçoğu boş diye biliyorum. Büyük potansiyelli çiftlikler mevcut. Taa Erzurum’dan gelip Mudurnu’da kümes için 50–60 dönüm arazi arayanları biliyorum.
Zaten küçük üretici bu desteklerden faydalanabilecek imkânlara maalesef sahip değil. Çünkü % 50 hibeye % 50 eş finansman gerekiyor. Bu eş finansmanı kredi kullanıp sağlamak zorunda. Ama, karşılığında gösterebileceği belki üç beş dönüm arazi. O da belediye sınırları dışında olunca zaten bankalar teminata kabul etmiyorlar.
Artık, turizm, tarım hayvancılık ya da sanayi konusunda Bolu yönünü belirlemelidir. Kalkınma sadece il bazında düşünülemez, ilçeler ve köyler ile birlikte düşünülmelidir. Ama biz sürekli ilçelerden büyük şehirlere göç veriyoruz. İlçelerde yatırım yapılmıyor çünkü ilçelere yapılan tesislerin arazi değeri yok, eleman bulmak sıkıntılı, lojistik sıkıntılı. Turizm yatırımları konusunda, işletilen ya da kurulacak olan tesisler ile ilgili endişeler söz konusu. Bir kaç kişinin şahsi çabası ile bir yere varılamıyor.

Ama yine de özellikle ilçelere ve köylerimizi yatırım yapılmalı, yastık altı para ticaret yoluyla, yatırım yoluyla piyasa da dönmeli. Potansiyelimiz ortaya çıkmalı ki ilimize verilecek desteklerin verimliliğinden ve değer artışından, emin olunduktan sonra arkası gelir. Bu konuda değerli temsilci ve yöneticilerimizin de üzerlerine düşeni yaptıklarına ve yapacaklarına inanıyorum.
Bu vesile ile bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum ;
Sn. Tevfik Türesin 19. Dönem milletvekili olduktan sonra 1993 yılı Bolu’nun yatırım yılı olmuş, Cumhuriyet tarihinin en büyük devlet yatırımları yapılmıştır.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi: 34 milyar TL. (ödeneğinin bir kısmı değerli Bolu büyüğümüz Sn. İzzet Baysal’ın kurduğu vakıf tarafından bir kısmı da devlet tarafından karşılanması planlandığı halde, bir önceki hükümet zamanında ödenek çıkmadığından yarım kalan inşaat için bizzat kendisi iki gün maliye bakanının kapısında bekleyerek bu ödeneği çıkarttırmış ve üniversite binasının açılmasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca kanunen bu üniversiteye şahıs ismi verilmesi yasak olduğu halde kanun değişikliği için mücadele vererek Türkiye’de bir ilki başarmış ve üniversite isminin İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ olmasını sağlamıştır)

İl Bayındırlık Müdürlüğü: 9 milyar TL
Karayolları (Yapım, bakım, onarım) : 196 milyar TL
Karayolları Otoyol Yapımı: 696 milyar TL
Bolu Tüneli (Tamamı 6 Trilyon) : 1.100 milyar TL
Köy Hizmetleri Müdürlüğü: 65 Milyar TL
Milli Eğitim Müdürlüğü: 170 milyar TL
Orman Bölge Müdürlüğü: 19 milyar TL
Or-Köy Baş Müdürlüğü: 20 milyar TL
Özel İdare Müdürlüğü: 16 milyar TL
İl Sağlık Müdürlüğü: 43 milyar TL,
Gençlik Spor İl Müdürlüğü: 4 milyar TL
PTT Başmüdürlüğü: 180 milyar TL
TEK müessese müdürlüğü: 52 milyar TL
TOPLAM: 2 Trilyon 604 milyar TL.

Ve bu devlet yatırımlarının gerçekleşmesine milletvekili kimliği ile katkılarının yanında yaşamı boyunca kendisini doğduğu Bolu’ya adamış ve YATIRIM YAPMIŞTIR. Şahsi gayretleriyle, halen çalışmakta olan, Mudurnu Tavukçuluk, Gentaş, Bolpat, Seben Süt fabrikalarını ilimize kazandırmış, büyük baş hayvancılığın bölgede gelişimi ve köy yaşamının devamlılığı için mısır silajı yem bitkilerini ekerek çiftçimize örnek olmuştur. Yine bu işletmeler sayesinde dolaylı yollardan irili ufaklı pek çok işin kurulmasına vesile olmuştur. DEVLET İMKÂNLARINI KULLANMADAN KENDİ ÖZ KAYNAKLARI VE HALKTAN ORTAKLIKLARLA YATIRIMLAR YAPMIŞTIR. İsteyen istediği yerlerden bu bilgilerin doğruluğunu teyit edebilir. İleri görüşlülüğü ile tarım ve hayvancılığın büyüyüp gelişmesi için önce tabanın yani üreticinin desteklenmesi gerektiğini meclis konuşmalarında sürekli dile getirerek bu politikaların üreticilerin lehinde gelişmesi için azami gayreti göstermiştir.
İleri görüşlülüğü ile Mudurnu’nun eğitim göçünü önlemek, sanayinin ara teknik elaman ihtiyacını karşılamak için kendi arsasını verip inşaat tahsisini çıkartıp çok amaçlı Endüstri Meslek Lisesi formatında ülkemizin 2.büyük okulunu yaptırmıştır. Maalesef bugün bu bina YİBO olarak hizmet vermektedir. Oysaki amacına uygun hizmet ediyor olsa idi, bugün Mudurnu’ya Göynük’ten, Nallıhan’dan, Seben’den, Taraklı’dan hatta diğer uzak ilçeler ve Bolu Merkezden Mudurnu’ya öğrenci gelecek, hatta aileleriyle birlikte geleceklerdi.
Bunun yanında kendisinin de söz etmekten hiç hoşlanmadığı “hayır gizli olur, gösteriş için yapılmaz, unutulur hatırlanmaz hatırlattırılmaz” dediği, başkalarından duyduğum hayırseverlik faaliyetlerini yazmak istemiyorum.

Bildiğim ve istediğim bir tek şey var. O da Sn. Tevfik Türesin’in örnek alınmasıdır. Ömrünü verdiği değerleri kaybetme riskine rağmen MEMLEKETİME YATIRIM demiştir. Ha bu arada “koca Mudurnu Tavukçuluk niye battı? Diyenleri duyar gibiyim. Bana 2001 krizinde batan binlerce firmanın neden battığını, ya da bu gün koca koca ülkelerin neden battığı sorusunun cevabını versinler ki istedikleri cevaba ulaşsınlar. Kulaktan dolma bilgiler ve dedikodular ile değil araştırıp rakamlar ve belgelerle konuşulsun lütfen. Yapılamıyorsa da konuşulmasın. Zira dinimiz gözle gördüğünüze bile en az iki şahit ister. Kaldı ki Sn. Tevfik Türesin’in katkılarıyla bu gün Türkiye de ve Bolu da beyaz et sektörü bu kadar gelişmiş ve yaptığı yatırımlar halen çalışmakta, binlerce insan istihdam edilmektedir. Bunları sadece Türesin ailesi ve Mudurnu Tavukçuluk için söylemiyorum. Bugün Mudurnu’da ya da Bolu da üretim yapan, istihdam sağlamış, yatırım yapan herkes için söylüyorum. Laf, dedikodu, kavga, değil çözüm üretilmelidir. Rakamlar ile, net ve kesin bilgiler ile hareket edilir ve doğru politikalar üretilir ise bölgenin destek almaması, nufus göçü, dengesiz gelir dağılımı ve benzeri bu sorunlar %50 çözülmüş olur. Geriye sadece uygulamalar ve başarı kalır.
İnşallah Mudurnu’muz , diğer İlçelerimiz ve BOLUMUZ layık olduğu değere ve güzel olan ne varsa her şeye bir gün gelir kavuşur…….
Herkese Saygılarımla Selam Ederim….

Uğur TÜRESİN Mudurnu Haber www.mudurnuhaber.com

 

Ellere Var da Bize yok mu?

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun, Kırsal Kalkınma (İPARD) Programı başvuruları 1 Şubat’ta başladı.

                                Mudurnu Haber

Tarım Kırsal Kalkınmayı Desekleme Kurulu (TKDK) tarafından girişimciye verilen yüzde 50’lik hibe ile dönemiçinde Şanlıurfa’ya 20 bin büyükbaş hayvan girdisi sağlanması hedefleniyor.

Mudurnu Haber

    Projelerden aslan payı alan ilin Şanlıurfa olduğu belirtiliyor. Birinci çağrı döneminde, ülke geneli kabul gören 4 projeden birinin Şanlıurfa’ya ait olduğu belirtilirken, ikinci çağrı döneminde en fazla proje sunarak 20 il için öngörülen bütçenin yüzde 30’unu sadece Şanlıurfa’nın aldığı öğrenildi. Proje döneminde 30 milyon Euro’luk kaynağın sağlandığı kaydediliyor. Tarım Kırsal Kalkınmayı Desekleme Kurulu tarafından girişimciye verilen hibenin önemine dikkat çeken Tarım Kırsal Kalkınmayı Desekleme Kurulu Şanlıurfa Koordinatörü Mehmet Ekinci, Şanlıurfalıları bu fırsatı değerlendirmeye davet etti. Girişimcilerin, yapı ruhsat iznini almak için bürokrasi engeline takıldığını aktaran Ekinci, bu engelleri azaltmak için çalışma sürdürdüklerini ve çalışmaların kısa süredetamamlanacağını söyledi.

Uygun iller: Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Elazığ, Erzurum, Isparta, Kahramanmaraş, Karaman, Kars, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mersin, Muş, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tokat, Uşak, Yozgat’tır.
 

Her bir proje için uygun yatırımların toplam değerine yönelik alt ve üst limitler aşağıdaki şekildedir:

  • En az 50.000 Avro
  • En fazla 3.000.000 AvroIPARD MUDURNU

Kanatlı Eti üretiminde söz sahibi olan İlimiz ve genelinde  bu tip bir uygulamadan neden yararlanamıyoruz ?

www.mudurnuhaber.com

 

Yetkililer Mudurnu Folklöruna sahip çıkın

  SİZDEN GELENLER  www.mudurnuhaber.com

İyi günler sayın mudurnu haber yöneticisi 11 Şubat 2012 tarihinde KANAL A Televizyonun da tesadüfen GEZELİM TOZALIM programını izledim ?çok utandım ZEYBEK ?oynadılar Zeybek ten başka her şeye benzerdi bu oyunu oynayanlar kim Giydikleri Kıyafetler neyin nesi ?MUDURNU GEZELİM TOZALIM

 HALK EĞİTİM  MÜDÜRLÜGÜNDE Kİ ? ? ? (EFE Elbiseleri) ne oldu acaba Folklörümüzü böyle rezil etmeye kimsenin hakkı yok.

Bizler senelerce ?(Meşeli,Zeybek,Dodaraz) oyunlarını oynadık Yarışmalara , Açılışlara katıldık bu törenlere katılmadan önce günlerce haftalarca sıkı bir biçimde O günün Halk Eğitim Müdürü Sayın Remzi KOCAMAN tarafından çalıştırılırdık en ufak bir hatada o figür tekrar tekrar yapılır hatasız oynanmaya çalışılırdı ama malesef bu seyrettiğim oyun oyun değil maskaralıktan ibaretti.

 Bizler uzaktayız bu konuya birinin el atması lazım bu konuda Mudurnuda bu konuyla ilgilenen kim ise o kişiyi bu konuyu takip etmesi ve folklörümüzün layıkıyla temsil edilmesi için gerekli çalışmayı yapmaya davet ediyorum. ? Ek’te Folklör Ekibimizin Kıyafetini gösteren bir fotoğraf gönderiyorum.? Saygılarımla,

Ahmet Emin USLUPAT 0(532) 376 17 91

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu Dergisi Dolu, Dolu Çıktı

Bolu da faaliyet gösteren Mudurnulular Derneği, yılda bir defa çıkarmayı itiyat haline getirdiği Mudurnu Dergisi nin altıncı sayısını çıkardı.

BOLU Mudurnulular

Her yıl heyacanla beklenen ve adeta bir tarih dergisi görünümündeki bu sayısıda birbirinden ilginç konularıyla dopdolu ve yine tarih kokuyor. 140 sahifesi ile diğer sayılarından kapsamlı olan dergi her zamanki gibi üçretsiz olarak dağıtılacak. Dergi içinden  seçtiğimiz bazı konu başlıkları şunlar:

1-Mudurnu Doğumlu bir şair “Tıfli”           (Dr Mujgan Cunbur)

2-II.Mahmut Döneminde Mudurnuda nüfüs Hareketleri ve Toplumsal hayattan bir Kesit.(Doc.Dr.Hüseyin Sarı)

3-Sabri Karacayır          (Güray Önal)

4-İstanbulda Mudurnu Tekkesi “Mudurnulu Nalçacı Halil (Şeyh Tului Efendi) Tekkesi.(Güray Önal)

5-Mudurnuda Tasavvuf Musikisi (Güray Önal)

6-Mudurnuda Eski Taşların Bize Söylediklerinden Küçük Alıntılar.(Yrd.Doc.Dr.Meral Ortaç)

7-Mudurnuda Bulunan Bir Antik Mezar Taşı ve Kybele Heykeli.(Mehmet Tunçkol)

8-Yok Olmak Üzere Olan Mudurnu Irmakları.(Ali Tunçkol)

9-Mudurnuda Karaaslan Söylenceleri.(Mehmet Tunçkol)

10-Bolu Anılarım ve Mudurnu.(Muhittin Fehmi Özgen)

Dergi Bolu Mudurnulular Derneğinden Temin edilebilir.

Email: bilgi@mudurnululardernegi.com   Telefon:  (0374) 212 56 79

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU

Mudurnu Reyon

EMİTT Fuarı ile ilgili bilgilendirme

Çok kıymetli dostlar, Biliyorsunuzki MUDURNU ile ilgili  Tanıtım ve Organizasyon çalışmalarda yaklaşık 1993 yılından bu yana çeşitli faaliyetlerin sürekli içersinde olmuşuzdur.

Hedefimiz daha yaşanabilir bir MUDURNU olmasıdır. Tabiiki siyasi görüşümüzü açık açık beyan etmemizden dolayı bazen taraf olduğumuzu söyleyenler çıkabilmektedir. İşin aslına bakıldığında ise aslında tarafımızın MUDURNU olduğu apaçık ortadadır.

Şimdi gelelim esas konumuza, biliyorsunuzki EMİTT Turizm Fuarı başladı. Bu  Fuara biz Mudurnu ilçesini tanıtmak için ilk olarak 2003 yılında kendimiz OTOBÜSE binerek gittik ve oradaki stantları gezdik, o zaman arkadaşlarımız ile oluşturduğumuz bir MUDURNU PLATFORMU ile A4 kağıdına kendi imkanlarımız ile  fotokopi usulu ile stantlardaki görevliler ile irtibat kurduk. Bizim o zaman ve şimdi de Mudurnu’da Otelimiz,Motelimiz,restaurantımız ve kısacası Turizm ile ilgili herhangi bir faaliyetimiz yoktu ve şimdide yok.

Sürekli anlattığım bir şey var, MUDURNU ilçesine ait  ve google gibi ve diğer arama siteleri arasında en ön sırada çıkan ve 1999 yılında faaliyete geçen www.mudurnu.com sitesi dahil bir çok internet sitelerinin domainlerini satın alarak ilçemizin adını duyurmaya çalıştık.

Bu yıl da yine EMİTT turizm Fuarı başladı ve  her il ve ilçe gibi bizim MUDURNU ilçeside Fuara Mudurnu Kaymakamlığı organizesinde katıldığı belirtildi.

Ben Mudurnu da bir esnafım, Göynük te Nallıhan da  bizim Seben de bizim TAŞKESTİ de bizim komşularımız. Ben oralarla ilgilide haberler siteme taşırım.

EMİTT Fuarı dolayısı ile yaptığım haberlerden dolayı eleştiri aldım, neden MUDURNU standını yayınlamadınız diye…

Nedenine gelince…

Sağolsun, Kamuran Hocam Fuar öncesi beni aradı ve Fuara davet etti. Cuma günü otobüs kalkacak diye, ben hazırlıklarımı yapmış ve Cuma günü İstanbul da Fuara katılmak için hazırlanmıştım. Perşembe günü gelişen bir önemli olaydan dolayı CUMA günü Mudurnu da kalıp, bazı  resmi evraklar tamalamam gerekliydi, telefon edip gelemeyeceğimi bildirdim. Ama, kendime özel bir konu olduğu için açıklama fırsatım olmadı, tabiiki bu benim Taraf tutarak Fuara katılmayacağım anlamına geldi. Aslında tamamen maddi ve Ticari bir problemi çözmemden dolayı bu aksaklık yaşandı. Yine bu işin içinde MUDURNU var, onuda söylemeden edemeyeceğim.

Gelelim dün akşama , Mudurnu Haber köşe yazarımız telefon etti, bana e-mail ile Fuar fotolarını, kendi makinasının pili bittiğinden başka bir arkadaşın fotolarından Fuar görüntülerini gönderdiğini belirtti. Bende bunun üzerine gelen Fotolar ile bir haber yaptım. Ardından Göynüklü arkadaşımın e-mailime gönderdiği ve İhlas Haber Ajansı atarfından yapılmış 2 adet haberi gördüm. Bende bu haberleri kendi Ajansım yaptığı için siteme taşıdım.

Sabah dükkanıma ilk geldiğimde  Mudurnu Kaymakamımız Ayhan ABATAY arayarak, MUDURNU ile ilgili haber yapmamışsınız arkadaşlar çok üzülmüşler dedi. Ve bu konuşma sonrasında Kamuarn hocamı arayarak durumu izah etmeğe çalışsamda nafile…

Çünkü Taraf olduğum ve Göynük ile ilgili haber yaptığım için çok kırıldığını ve Affetmeyeceğini belirtti. Ben olsam bende aynı şeyleri düşünürdüm. Ama madalyonun diğer kısmıda var.  Fuar öncesinde ben yine sitemizde  Göynük Fuara hazırlanıyor diye haber yapmışız ve MUDURNU ile ilgili haber yapmamışız. Bunun sebebide Mudurnu Kaymakamlığında yapılan toplantıdan haberdar edilmeyişimizdir.

Sağolsun, Göynük aşığı arkadaşım Mesut kardeşim, Göynük ile ilgili Haberler çıktığında bana gönderir bende haber yaparım. Ama bizim MUDURNU ile ilgili Fuara katılamadığımdan ve kendi elimde olmayan sebeplerden dolayı Fotoğraf bulup haber yapamadığımdan dolayı eleştiri aldık.

İşin birde şu yönü var. Ben şimdi Fuara gidemedim, Mudurnu Kaymakamı Ayhan ABATAY da katılamadı. Peki beni eleştiren arkadaşlar, Fotoğraf ve Fuardaki gelişmeler ile ilgili bana e-mail atıp haber veremezmiydi ?

Ben şimdi Fuar ile ilgili bir haber yapsaydım ve Fotoğraf kullansaydım, yok  haberimizi çaldınıuz yok Fotoğrafımı çldınız olacağını bildiğim için hiç bir şey yapmadım.

Şu ana kadar MUDURNU ve bölgesi ile ilgili e-mailimize kim gönderirse göndersin, gönderilen Haberleri taraf tutmadan yaptık ve yaparızda…

Yok şu parti , yok bu parti bizi ilgilendirmez. Bize adımla gelene şu ana kadar biz Koşaak gitmişizdir. Fakat bize uzak duranada, kimse kusura bakmasın gidip sırnaşmayız.

MUDURNU için çalışıyoruz ve bu yüzden başımıza gelmedik kalmıyor. Yaparsın bi suç, yapmassın bir suç. Burada  Fesatlık  ve Siyaset bir tarafa bırakılmadığı sürece MUDURNU da Turizm i unutun.

Teşekkürler

Aydın ÖZPELİT

MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

 

 

 

TOKİ’den Tarihi Binası Olana 105 Bin Lira Restorasyon Kredisi

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), çağdaş kent normlarına uygun yapılar inşa ederken bir yandan da unutulmaya yüz tutmuş, yıkılma ve yok olma tehlikesi içindeki tarihsel değerleri sağladığı restorasyon kredileriyle gelecek…

TOKİ KREDİ

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), çağdaş kent normlarına uygun yapılar inşa ederken bir yandan da unutulmaya yüz tutmuş, yıkılma ve yok olma tehlikesi içindeki tarihsel değerleri sağladığı restorasyon kredileriyle gelecek nesillere kazandırıyor. Şimdiye kadar 28.6 milyon lira restorasyon kredisi veren TOKİ, 6 Şubat–2 Mart tarihleri arasında kredi başvurularını kabul edecek. 2012 yılında tarihi yapılar için verilecek kredi üst limiti ise 105 bin liraya çıkarıldı.

TOKİ, sivil mimari örneği, özel hukuka tabi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan, korunması gerekli tescilli taşınmaz kültür varlıklarının bakımı, onarımı ve restorasyonu için rekor miktarda kaynak sağladı. Tescilli taşınmaz kültür varlıklarının restorasyonuna katkı amacıyla 2005 yılında “restorasyon kredisi” uygulaması başlatan TOKİ, 2005 yılından bu yana 371 kültür varlığına kredi desteği verdi. Başlatılan restorasyon projelerinden 220’si tamamlanarak kültür değerlerimiz arasındaki yerini perçinledi.

2010 yılında 49 restorasyon projesi için 3.9 milyon lira kredi tahsis eden idare, 2011’de 73 restorasyon projesi için 6.4 milyon lira kredi verdi. İdare, yıkılma ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan değerler için 2005 yılından bu yana 28.6 milyon liralık destek sağladı. 2005 yılında 16, 2006’da 51, 2007’de 34 projeye kredi veren TOKİ, 2008 yılında 55, 2009 yılında 93 yapının yeniden hayat bulması için kredi verdi. İdare, 2010 yılında 49, 2011’de ise 73 olmak üzere toplam 371 projeye 28.6 milyon lira kredi tahsis etti.

2005 ve 2006’da yıllarında kredi üst limiti 75 bin lirayken 2010 yılına kadar kredi üst limiti 80 bin liraya, 2011’de ise 90 bin lira çıkarıldı. 2012 yılıyla birlikte restorasyon kredilerinde miktar arttırılarak 105 bin liraya çıkarıldı.

TOKİ, 2012 yılı restorasyon kredisi başvurularının 6 Şubat- 2 Mart tarihleri arasında kabul edileceğini açıkladı. Her bir proje için, keşif özetinin yüzde 70’ine kadar ve en fazla 105 bin lira olmak üzere kredi kullandırılabilecek. Restorasyon kredisi başvurusunda “Eserin, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu’nun onaylanmış rölöve ve restorasyon projeleriyle restorasyon raporu, onaylı projeye göre düzenlenmiş keşif raporu, arsanın ve binanın durumunu gösteren tapu örneği” gibi belgeler isteniyor. Kullandırılan kredinin faizi yıllık yüzde 4, vadesi ise 10 yıl olacak. Geri ödemeler aylık sabit taksitler halinde tahsil edilecek.

Kredilerde özelikle tarihi kent dokularının sağlıklaştırılmasına yönelik olan ve yerel yönetimlerin öncülüğündeki projelere öncelik verilecek. Bakım, onarım ve restorasyon işlemleri yapılacak taşınmaz kültür varlığının; mimari ve kültürel değeri, fiziki durumu, bulunduğu çevrenin özellikleri, kullanım amacı göz önünde bulundurulacak. Taşınmaz kültür varlığının bakımı, onarımı ve restorasyonu için yapılacak işlemlerin; yapının kültür varlığı niteliğinin devamını sağlaması, gerekirse sağlıklaştırılması ve işlev kazandırılması amacına yönelik olması zorunlu.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU İHA  MUDURNU İHLAS HABERAJANSI 

MUDURNU BERA OTEL

Mudunru reyon

 

Aç Kalan GÜVERCİNLERE Mudurnu Esnafı bakıyor

Bolu nun Mudurnu ilçesinde Aç kalan Güvercinleri Mudurnu Esnafı yem vererek besliyor.

Güvercin mudurnu

Mudurnu Güvercin www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Esnafları aç kalan Güvercinlere Mudurnu Demirciler çarşısındaki Ahi Evran Parkına yem atarak besliyor.

Mudurnu Haber

Esnaflar kendi aralarında para toplayarak yem alıyor, bazı hayırsever vatandaşlar ise Güvercinlere verilmek üzere yem satın alıp esnafa veriyor.

www.mudurnuhaber.com

 
NOT: Çok Kıymetli site ziyaretçilerimiz. Sitemizi geziniz esnasında bizlerin , sizlere daha iyi hizmet verebilmemiz için bizlerden desteğinizi esirgemeyiniz. Yerel MEDYA mutlaka desteklenmelidir. Maddi anlamda imkanı olanlar bizlere Maddi olarak desteklerler ise MUDURNU için daha güzel projelere imzalar atılır. Ayrıca sitemizde gezinirken Reklamlarada göz gezdirirseniz bizlere bu şekilde de karınca, kararınca destek olmuş olursunuz.

REKLAMA İHTİYACIM YOK… Bu söz çok yanlış bir sözdür. Herkes Reklama ihtiyacı olduğu için REKLAM yapmamaktadır. Mutlaka girişimcilere,gençlere,ufku ve Vizyonu geniş olanlara Maddi ve Manevi olarak destek verilmelidir. Destek verilmez ise hizmet kalitesi düşer.

İlginize Teşekkür eder Saygılar sunarız. www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Reyon www.mudurnuhaber.com

Mudurnu dan KAR Manzaraları

8 Ocak 2012 tarihinde Kar geleceğini hissettirmişti. 10 Ocak 2012 günü ise sabah uyandığımızda  KAR ile uyandık.

Mudurnu Kar manzaraları 2012

11 Ocak 2012 Çarşamba Sabahı ise bir önceki günden kalan, ve KAR düşmemiş alanlarında Kar ile kaplandığını gördük.

Mudurnu Kar Manzaraları 2012 www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Bolu Yolu arasında seyir edecek ve yolculuk yapacak hemşerilerimizin ilk aklına gelen soru, Acaba Yol açıkmı? Bolu da işim var, en garantilisi Otobüs ile seyahat etmek. EVET, Bizde öyle yaptık.

Mudurnu Kar Manzaraları 2012 www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Tepekarakolu her zamanki gibi  zaman, zaman araçların yolu kapaması ile kısa süreliğinede olsa sıkıntı veriyor. Karayolları Ekipleri ise Yolda Kar kürüme ve Tuzlama çalışması yapıyor.

Mudurnu Kar Manzaraları 2012 www.mudurnuhaber.com

Mudurnu-Bolu Karayolunda başka problem yok. Hayırlı yolculuklar. Akşam hava sıcaklığı eksilere düşeceğinden Araç sürücüleri yolun kayganlığını düşünerek dikkatli ve tedbirli seyahat etsinler.

Mudurnu Kar Manzaraları 2012 www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Kar Manzaraları 2012 www.mudurnuhaber.com

www.mudurnuhaber.com

 

11 Yaşındaki Kız için Bolu Valiliği Açıklama yaptı

Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Z.Ç’nin hastaneye getirilmesinden sonra savcılığın olaya el attığını söyleyerek, durum adliyeye intikal ettiği için detaylı açıklama yapmalarının doğru olmayacağını belirtti. Özçimen, Kamuoyunda infial olabileceğini düşünerek bir açıklama yapmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz” diye konuştu.
Bahsedilen bu kızın Kasım 2011 tarihinde Patnos Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yaş tahsisi için dava açtığını anlatan Özçimen, şunları söyledi: “Ve mahkemenin göndermesi üzerine Ağrı Devlet Hastanesi’nden yaşının çok daha büyük olduğuna dair bir rapor almış. Bu raporun nüfusa geçmesi için Patnos Asliye Hukuk Mahkemesinin dava neticesini beklemek zorundayız. O yüzden bizim Mudurnu’da açılan soruşturma da o davanın neticesini beklemek için durmuştur.”

MUDURNU 11 YAŞINDAKI KIZ www.mudurnuhaber.com

Hem bakanlık hem de valilik olarak konunun takipçisi olduklarını ifade eden İbrahim Özçimen, sözlerine şöyle devam etti: “Biz, bir sosyal çalışmacımızı küçük yaşta olduğu iddia edilen kızımızın evine gönderdik. İlgileniyoruz. Bugün de Sosyal Hizmetler Müdürü yine o aileyi ziyarete gidecek. Herhangi bir cebir ya da şiddet yok. Rızaen bir evlenme. Nüfus kağıdına o yaş tahsis edilmiş olacak. Ondan sonra da bir engel kalmamış olacak.”

Sayın Bakan ve valiliğin konuya ilgisinin devam ettiğini anlatan
Özçimen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konu inşallah en kısa zamanda ortaya çıkmış olacak. Nüfus kağıdındaki yaşı 11. Kemik yaşı için hekim raporunun hakim raporuna dönüşmesi gerekiyor. Hakim kararı olmadan benim açıklamam belki soruşturma evraklarını açıklamak anlamına gelebilir. Ama kesinlikle çok daha büyük.”

Sağlık Bakanlığı’nın olayın ardından inceleme başlatarak, müfettiş görevlendirdiği belirtildi. Bolu’ya gelen müfettişlerin 11 yaşındaki kızla ilgili bütün gelişmeleri sorgulayacağı öğrenildi.

www.mudurnuhaber.com

 

HASTANE MUDURNU’YA YETMİYOR

Mudurnu ilçesi DEVLET Hastanesi hizmet binası artık ilçeye yetmez oldu. Hastane çalışanları Devlet Hastanesinin artık  ilçeye yetmediğini ifade ederek yetkililerden Mudurnu İlçesine yapılması planlanan Yeni Hastane yapımı için hızlanılması gerektiğinin altı çiziliyor.

MUDURNU DEVLET HASTANESİ www.mudurnuhaber.com

  GÖYNÜK VE MENGEN İNŞAATLARI BAŞLADI MUDURNU’DAN SES YOK

Bolu ilinin bazı ilçelerinde yapılması Planlanan ve ilk Projelendirilen ilçelerden MUDURNU DEVLET Hastanesi  yapımından hala bir sonuç alınamadı. Yıllardır, çeşitli yerlere yapılması için Kamuoyu araştırmaları ve çeşitli Anketler yapılan Mudurnu Devlet Hastanesi yılın son günü olan 31 Aralık 2011 gününe geldiğimizde hala karar verilemediği gözleniyor.

MUDURNU HABER www.mudurnuhaber.com

 HASTANE BAHÇESİ ARAÇLARLA DOLUP TAŞIYOR

Her gün Mudurnu ve Köylerinden gelen Hasta ve Hasta yakınlarının araçları için artık PARK yetersiz kalıyor.

                                    MUDURNU’YA YENİ UZMAN DOKTOR

 Mudurnu İlçesi Devlet Hastanesinde bir taraftan  Hizmet Binası sıkıntısı çekilirken, bir yandan da yeni Kadrolar gelmeye devam ediyor.

mudurnu haber www.mudurnuhaber.com

Mudurnu İlçesi Devlet Hastanesine  Aile Hekimliği Uzman Doktoru Selami KARA göreve başladı.

KARA,  Mudurnu ilçesinde Raporlu hastaların Raporlarını Mudurnu’dan eskiden alamadıklarını belirterek, artık Raporlu hastalarımız yorulmayacaklar, Raporları tarafımızdan verilecek müjdesini verdi.

 

 DEVLET HASTANESİNE RONTGEN VE LABARATUAR TEKNİSYENİ

Mudurnu Devlet Hastanesine 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren Rontgen ve Labaratuar Teknisyenlerinin göreve başlayacağı bilgisi verildi. Bu sayede Mudurnu Devlet Hastanesinde 24 saat Rontgen ve Labaratuar hizmetleri verilebilecek.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu için Çalışmak

Mudurnu İçin Çalışmak

Tarihi Osmanlı Kasabası MUDURNU, Bolu iline 51km uzaklıkta bir İlçedir. Mudurnu ilçesinde halkın büyük bir çoğunluğunu Emekli ve Esnaf oluşturur. Mudurnu ilçesine bağlı 74 köy bulunmaktadır. Mudurnu ilçesi, geçmiş yıllarda adından çok sık bahsedilen ve bölgenin en eski yerleşim yerlerindendir. Ama şimdilerde, şehir sürekli göç vermesi ve bu göçün büyük bir bölümünün gençlerden oluşması, ilçenin Nüfus oranında da bir hareket olmadığı gözlenmektedir.

Evet, burası Benim yaşadığım ve yıllardır sürekli bir şeyleri insanlara, kendi görüşümde olan kişilere, karşı görüşte olan kişilere ve şehirde yaşayan insanlara bir şeyler anlatmaya çalıştığım Tarihi Evleri ve doğası ile büyüleyen bir kasabadır.

Mudurnu için çalışmanın sonucunda bir insan ne kazanır?

Mudurnu için bir şeyler yapmaya gayret eden kişiler, biraz fazla ilerlemeye başladığı anda mutlaka durdurulmalıdır, Çünkü gelecekte her kesin başına musallat olmasından korkulur.

Kendimden, Bazı örnekler vermekte fayda görüyorum. Sene 1993 yıllarında Mudurnu ilçesinde özel bir Radyo istasyonu ile MUDURNU ya seslenmek nasip oldu. MUDURNU FM i mutlaka herkes hatırlıyordur. İlerleyen yıllarda ise Mudurnu ile ilgili çeşitli dökümanlar, Fotoğraflar, Gazete ve Dergi çalışmalarımız oldu. Ardından çağın teknolojisini yakalayarak ilçemizin adını daha fazla duyurmak için 1999 yılında İnternet siteleri kurarak Mudurnu adını duyurmaya çalıştık.

Peki, bunu yapmamızdaki amaç nedir?

Bu işi yapmamızda sizce Ticari bir düşünce olabilirmi? Ticari bir düşünce yok ise neden bu kadar, paralar harcayıp vaktimizi, Büyüklerimizin dediği gibi boşuna geçirdik. Bizim Mudurnu’da Otellerimiz mi var? Bizim Mudurnu’da Lokantalarımız mı var? Bizim Mudurnu’da Turizm Şirketlerimiz mi var?  Bu soruların hepsine  HAYIR.

Bu kadar internet siteleri, Bayramlar ve Özel günlerde çıkardığımız Gazetelerin tek bir amacı var, bu amaç Mudurnu ilçemizin içinde yaşayan AYDIN insanlarının olmasını yansıtmak ve küçük bir ilçede olsa burada hareketin olduğunu hem içeriye hem de dışarıya fark ettirmektir. Mudurnu ilçesine ait Tanıtım sitesine Aylık verilere göre 36 Ülkeden fazla değişik bölgeden giriş yapılmış, bilgiler ve Fotoğraflar alınmıştır.  MUDURNU ilçesi Bolu ilinin Haber ve iletişim yönünden en hızlı ilçelerindendir.

Yazının Devamı yakında…