Cumhurbaşkanı Erdoğan uyardı: Telefonlar kapalı olmayacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan uyardı: Telefonlar kapalı olmayacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Kaymakamlar Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, “Vali, kaymakam gibi yöneticilerin mesai mefhumu olamaz. Benimde de olamaz. Telefonlar kapalı olmayacak” dedi. Öte yandan Türkiye ve İslam coğrafyasına yönelik tehlikeye dikkat çeken Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde milletimin birliğine ve beraberliğine yönelik saldırıların artması muhtemeldir. Mezhebi yapılanmayı şiddetle yürütenler var.” ifadelerine yer verdi.

Sözlerine Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ü anarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görevleri başına hayatlarını kaybeden tüm kaymakamlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun İnşallah.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü;

Tek parti döneminde ceberut devlet anlayışı yüzünden vatandaş adata yaka silkmiştir. Bugünkü İlçelerimizin sınırlarının çoğu Osmanlı’dan devralınmıştır. Kanuna göre Kaymakamlar her yıl ilçenin tüm bucaklarıyla köylerin en az yarısını teftiş etmekle mükelleftir. Unutmayınız, her kaymakam ilçesinde devletin en üst yöneticisi olarak bizim gören gözümüz uzanan elimizdir. Ülkemizde devlet vatandaş ilişkileri her zaman bugünkü gibi sıcak olmadı. Halk için halka rağmen zihniyetiyle bu milletin tarihine hatta bizatihi kendisine savaş açanların direnişini birer birer kırarak buralara ulaştık.

“TELEFON KAPALI OLMAYACAK”

Vali, kaymakam gibi yöneticilerin mesai mefhumu olamaz. Benimde de olamaz. Telefon kapalı olmayacak. Günün 24 saati yılın 365 günü hizmete hazır olmak zorundayız. Biz bu ülkeyi ayağa kaldıracağız bu ülke 2023’te ilk yirminin değil ilk 10’un içine girecek.

“KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR”

Hiçbir kaymakamımızın, emri altında çalışanlardan daha düşük maaş alıyor olması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu konuda bir çalışmanın yapılarak tüm meslek grupları açısından hakkaniyete dayalı bir ücret dengesinin en genç 2019 yılında kurulacağına inanıyorum.

“BÖYLE BİR YANLIŞ YAPAN OLURSA KARŞISINDA ÖNCE BİZİ BULUR”

Eğer Türkiye 3 bin 500 dolar kişi başına milli gelirden 11 bin dolara ulaşmışsa, eğitim düzeyi bu derece yükselmişse artık burada devletle vatandaşın ilişkisinin eski düzeyde yürümesi mümkün değildir. Böyle bir yanlış yapan olursa karşısında önce bizi bulur. Kaymakam arkadaşlarımızın bu konuda azami dikkati gösterdiğini biliyorum. Yine de bazen vatandaşlarımızdan şikayetler aldığım oluyor. Her şikayet doğru ve haklı olacak diye bir şey elbette ama haklı şikayetleri tespit edersek gereğini yapmaktan da asla çekinmeyiz.

“ALLAH RAZI OLSUN SÖZÜNDEN KIYMETLİ HEDİYE YOK”

Siz insanların gönlüne girerseniz gerçek anlamda şehirlere nüfus etmiş olursunuz. Aldığınız Allah razı olsun sözünden daha kıymetli bir hediye olamaz.

ERDOĞAN’DAN UYARI: MEZHEBİ YAPILANMAYI ŞİDDETLE YÜRÜTENLER VAR!

Bu yıldan başlayarak önümüzdeki dönemde milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine yönelik saldırların katlanarak artması kuvvetle muhtemeldir. Kimi zaman inanç, kimi zaman mezhep… En büyük tehlike bu, onu da söyleyeyim. Şu anda mezhebi noktada bir yapılanmayı şiddetle yürütenler de var. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Etnik unsurları şu anda egemen kılamayanlar şimdi mezhebi olarak bu işi yürütmenin gayreti içindeler.

Kaynak: A haber

www.mudurnuhaber.com

Erdoğan: Bu millet kendi göbeğini kendisi kesecek.

https://youtu.be/9TpvQntP_6Y

 

https://www.youtube.com/watch?v=1JYWRTAI2Dg
Erdoğan: Bu millet kendi göbeğini kendisi kesecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör konusunda çifte standarda şahit oluyoruz. ‘PYD, YPG terör örgütüdür’ diyoruz. ABD Savunma Bakanı ayrı, sözcü ayrı şey söylüyor. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecek.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde, “İlim Yayma Cemiyeti 65. Kuruluş Yıl Dönümü” programına katıldı.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Ülke genelindeki 151 şubesi, 129 öğrenci yurdu ve 20 bin öğrencisiyle cemiyet (İlim Yayma Cemiyeti), bugün 78 milyonun tamamına hizmet ediyor. Sizler bu çalışmalarınızla milletimizin umudu oldunuz. Sizler bu ülkenin hayat damarlarının kurutulmaya çalışıldığı bir dönemde millete güç ve kuvvet verdiniz.” ifadelerini kullandı.

“İlim Yayma Cemiyeti’nin tarihi, bu aziz milletin öz evlatlarının hikayesidir.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bugün, bir dönem öz yurdunda parya muamelesi görenler, özgür, başı dik ve vakur bir şekilde her alanda ‘Biz de varız’ diyorsa, bu başarıda sizlerin çok büyük katkısı var.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kut’ül Amare, bu milletin Avrupa ülkeleri tarafından ‘hasta adam’ olarak ilan edildiği, topraklarının paylaşıldığı, beka mücadelesi verdiği kritik bir dönemde kazandığı abidevi bir zaferdir.” ifadelerini kullanarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

Ama buna ‘hayır ben bunu zafer olarak kabul etmiyorum, etmeyeceğim’ diyen bazı ayağı yere değmeyen, kendini bilmez, haddini bilmez tipler de var. Ama onlara rağmen bu zaferi inkar edemeyecekler. Yıllarca bizlere unutturulmaya, hafızalarımızdan tamamen silinmeye çalışılan bu zafer, aynı zamanda ülkemizdeki çarpık tarih anlayışını da gözler önüne sermektedir. Bu zaferin ders kitaplarında kuru birkaç kelimeyle geçiştirilmeye çalışıldığını üzüntüyle ve ibretle görüyoruz.”

“ÜMMETE İHANET EDEN KİM OLURSA OLSUN ÜZERİNE SONUNA KADAR GİDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yalanın envai çeşidi şu anda onlarda (Paralel Devlet Yapılanması) var. Çünkü onlar da takiyeci. Bunu da başarıyla yürütüyorlar. İşte bakın şu anda çok ciddi bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı kaçtı gitti. Dedik ya inlerine gireceğiz, girdik ve giriyoruz. Bu ten bu canda oldukça bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun bunların üzerine sonuna kadar gideceğiz.” dedi.
https://youtu.be/RfuQmy30aPQ

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“3 yıl önce Gezi olayları sırasında yaşanan hadiseleri sanki ülkede bir iç savaş yaşanıyormuş gibi gösteren, bu yönde yayın yapan Batılı medya kuruluşları ülkemizde kamp kurmuşlardı. Sonra manşetlerini, sayfalarını, sütunlarını ‘Türkiye teröre destek veriyor’ kara propagandasına hasrettiler. Bu arada basın yayın özgürlüğü üzerinden ülkemizi karalamak için her türlü çabayı gösterdiler. Şu anda Paralel Devlet Yapılanması bunu yapmıyor mu? Türkiye’de başarılı olamayınca Batı’nın değişik ülkelerinde Paralel Devlet Yapılanması’nın medya unsurları, oralarda ülkemiz aleyhinde kampanyalar sürdürüyor.”

“TERÖR KONUSUNDA DA AYNI ÇİFTE STANDARDA ŞAHİT OLUYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör konusunda da aynı çifte standarda, aynı ikircikli tavra şahit oluyoruz. Bakın biz ‘PYD terör örgütüdür’ diyoruz, ‘YPG terör örgütüdür’ diyoruz. Çok enteresan Amerika’dan Savunma Bakanı ayrı şey söylüyor, öbür tarafta sözcü ayrı şey söylüyor. Diyor ki ‘YPG’yi, PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz.’ Bu nasıl bir şeydir? Kendileriyle konuştuğumuzda bize artık farklı konuşuyorlar ama bakıyorsunuz ki sırtımızı dönüyoruz, bunlar farklı şeyler söylüyorlar. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir. Başka bunun çaresi yok.” şeklinde konuştu.

 

Kaynak: Ahaber

www.mudurnuhaber.com

 

Yeniden süper emeklilik mi geliyor?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 1999 yılından önce işe başlayanlardanprim gün sayısını doldurmasına rağmen kanunda öngörülen yaşı doldurmadığı için emekli olamayanlara yönelik çalışma başlattı

1999 yılında çıkarılan bir yasa ile çalışanların emekli olma şartları değiştirildi. Yasa ile 1999 yılından sonra işe girecek olanlar için, daha önce kadınlarda 38 olan emeklilik yaşı 58’e, erkeklerde 43 olan emeklilik yaşı da 60’a çıkarıldı. Aynı yasa ile SSK’ya tabi çalışanların emekliliği için gereken gün sayısı 7000’e çıkarıldı. Bu tarihten önce işe girenler için 1976 yılına kadar geriye dönük olarak ‘Kademeli Yaş ve Gün Şartı’ getirildi.

5510 sayılı yasayla 30 Nisan 2008’den itibaren işe girenler için ise 65 yaş şartı getirildi. Böylece kademeli yaş düzenlemesi kapsamında prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartını tamamlayamadığı için emekli olamayan milyonlarca kişi ortaya çıktı. Bu milyonlarca kişinin oluşturduğu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kendisine mektup yazan, ’emeklilikte yaşa takılanlar’ bir araya gelip sıkıntılarını Bakan Çelik’e anlattı.

Bu bilgiler ışığında bürokratlara çalışma yapma talimatı veren Çelik, sıkıntı hakkında şöyle konuştu: “999 yılında 10 yıl çalışıp, ’10 yıl sonra ben emekli olacağım’ diye bekleyen vatandaşa diyelim ki 4 yıllık ilave bir süre geldi. Vatandaşlarımız, ‘bizim prim ve gün sayımız doldu’ diyor. Vatandaşımız, ‘Biz oyun oynarken kural değişti, bizim ne günahımız var’ diyor. Tabii ki bakıldığında haklı, kamu düzenleme yapabilir mi? Yapabilir. Ne yapılabilir, dünyadaki örnekleri nedir? Bir haksızlık var mı? Var. Kısmî emeklilik çerçevesinde değerlendirilebilir veya uzatılan süre dikkate alınarak maaş bağlanırken ona göre maaş bağlanılabilir. Tüm bu hesapları dikkate alarak, geleceğe dönük projeksiyonlar yaparak sistemi tahrip etmeden bir çözüm arayışı içerisindeyiz.”

Çözümün, ‘yaş beklemeden biraz düşük maaşla emeklilik’ şeklinde gerçekleşmesi halinde ilk etapta 500 bin kişinin emekli olması bekleniyor.
İşte üzerinde durulan sistem

Çalışmaya göre, yaş şartına takılıp emekli olamayanlara, maaşlarında belli oranda kesinti yapılarak emeklilik hakkı getirilecek. Kesinti tutarı henüz belli değil. Ancak, örnek olarak, 1000 lira emekli maaşı alması gereken bir kişi, yaşı beklemeden emekli olmayı tercih ederse, 750 lira maaşa bağlanabilecek.

www.mudurnuhaber.com

mudurnu1-reklamver

Başbakan ABANT’TA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ailesi ile birlikte bayram tatili için Abant’a geldi. Abant’ta Köşk Otel’de kalan Başbakan tatilini kimseye duyurmadı.

 

Bayram namazından sonra kayıplara karışan Başbakan Erdoğan’ın ailesi ile birlikte Abant’ta tatilde olduğu öğrenildi. Gizlice Abant Köşk Otel’e yerleşen Başbakan ve ailesi bayram tatilini burada geçirecek.

 

Başbakan daha öncede gizlice Abant Köşk Otel’e gelerek tatil yapmıştı.Başbakan Erdoğan , daha önce geldiği Abnat tan Mudurnu ilçesine gelmiş bir dizi incelemelerde bulunmuştu.

Başbakan Erdoğan ın bu kez programında Mudurnu olmadığı  alınan bilgiler arasında, Başbakan Erdoğan  tatili süresince Göynük Akşemsettin Hz. ziyaret edileceği gelen bilgiler arasında yer alırken, geri dönüşte ise Sarot Termal Vadi de bir inceleme yapabileceği belirtiliyor.

www.mudurnuhaber.com

 

 

TEPEKARAKOLU MAZİDE KALACAK

TEPEKARAKOLU MAZİDE KALACAK

Mudurnu yu olu ya bağlayan Karayolunun Tepe Karakolu mevkisi 2012 yılı itiari ile mazide kalacak.

AK Parti Mudurnu İlçe Başkanı Ahmet UZUN Mudurnu- Bolu Karayolunda yapılan çalışmaların hızla devam ettiğini ifade ederek, Müteahhit firmanın çalışmalarını zaman, zaman Milletvekillerimiz ve Parti yönetim kurulu arkadaşlarımız ile yerinde inceliyoruz dedi.

Uzun, yoldaki gayretli çalışmadan dolayı Müteahhit firma yetkililerine de teşekkür ederek,  Tepe Karakolu mevkii araç sürücüleri için kış aylarında korkulu bir rüyaydı, artık 2012 yılı itibari ile bu sorun ortadan kalkmış olacak dedi.

DURMAK YOK YOLA DEVAM

Mudurnu AK Parti ilçe başkanı Ahmet UZUN Başbakanımız Tayyip ERDOĞAN ın sloganı ile hizmetlere devam ettiklerini belirterek,  ağır geçen Kış ayları sonrasında yollarda çalışmalara başlandığının müjdesini verdi. Mudurnu ve çevresindeki tüm bozuk satıhların incelenerek raporlar oluşturulup Plan ve proje dahilinde tamir ve bakımlarının gerçekleştirileceğini belirtti.

 AYNALIKAYA YOLU YENİDEN ASFALTLANACAK

Mudurnu ilçemizi Nallıhan ilçesine ağlayan karayolunun çok işleyen bir yol olduğunu ifade eden Ahmet UZUN,       yolda seyir eden ağır tonajlı araçlar ve çetin geçen Kış aylarındaki çalışmaların yolu bozduğunu, yolda yakında yeniden Sıcak Asfalt karışımı ile kaliteli bir onarım yapılacak dedi.

MUDURNU DEVLET HASTANESİ NİN YAPILMAMASI ENCÜMEN İN ELİNDE

Ahmet UZUN, Mudurnu ilçesinde Devlet hastanesi kazandırmak için elimizden gelen çabayı göstermemize rağmen, siyasi yaklaşımlardan dolayı ve partimizin Puan kazanacağı yönündeki algılamalardan dolayı engellendik ve engellemeler devam ediyor dedi.

Hastane yeri bulmak için 2 yıl gibi bir süre yer arama çalışmaları yaptıklarını, Beşkavak Mevkiine Hastane yapılması için birlikte karar verilmesine rağmen, son anda İmar değişikliği için Mudurnu Belediyesi Encümeninin onay vermediğini hatırlattı.

Uzun, Mudurnu ilçesine kazandırılacak olan Hastane nin eğer zamanında karar verilmesi halinde şu anda inşaatlarda sona yaklaşılacak olup, Hastanenin ne zaman faaliyete geçirileceği konuşuluyor olacaktı, fakat siyasi çekişmeler neticesinde halan Hastane yeri arayanlar var dedi.

 

Uzun, Mudurnu Devlet Hastanesi için ayrılan ödeneğin hiç bir yere gitmediğini belirterek, bu ödenek hiç bir yere gitmeyecek dedi.

Uzun, İmar değişikliği yapılması halinde projenin hızla başlanıp Mudurnu nun kazanacağını, doğduğumuz ve büyüdüğümüz güzel ilçemizin hiç bir zaman kaybetmesini istemeyiz dedi.

 Uzun, Beşkavaklarda zemin etüdünün yapılmış olduğunu belirterek, burası Gençlik ve Spor Bakanlığına aittir,  Sağlık Bakanlığı ile Takas yolu ile Hastane kazanılacaktı, ilerleyen günlerde Hastane yanındaki Askerlik Şubesi binasının da Milli Eğitim Yolu ile Mudurnu Sağlık Meslek Lisesi olarak kazanılması için çalışmalar yapmaktaydık dedi.

www.mudurnuhaber.com

CHP Lİ BELEDİYELER BAŞBAKAN ERDOĞAN A DAVA AÇIYOR

Başbakan Erdoğan’ın, CHP’li belediyeleri Alman vakıfları üzerinden PKK’ya yardım etmekle suçlaması yargıya taşınıyor. CHP yönetimi bütün belediyelerine Erdoğan’a dava açma talimatı verdi. Ancak CHP’li Antalya Belediye Başkanı Akaydın, “Ben dava açmama kararındayım.” dedi. İzmir ile İstanbul’daki CHP’li belediyelerin de kendisi gibi düşündüğünü söyledi.

CHP Genel Merkezi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, ‘CHP’li belediyelerin Alman vakıfları üzerinden PKK’ya yardım ettikleri’ iddiasını kanıtlayamadığını iddia ederek partili belediyelere genelge gönderdi. CHP genel başkan yardımcıları Gökhan Günaydın ve Atila Emek imzalı genelgede CHP’nin bütün illerdeki büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlarının Erdoğan’a manevi tazminat davası açması istendi. Belediyelere örnek dava dilekçesinin de gönderildiği genelgede şu ifadeler kullanıldı: “Başbakan Erdoğan’ın, ‘CHP’li belediyelerin Alman vakıflarıyla kredi sözleşmesi yaptıkları, sözleşme kapsamında iş verdikleri müteahhitler aracılığı ile PKK’ya para aktardıkları’ yolundaki iddiaları 2 Ekim 2011 tarihli gazetelerde geniş oranda yer bulmuştur. Aynı gün Genel Merkezi’mizde yapılan basın toplantısında Başbakan iddialarını kanıtlamaya davet edilmiştir. Genel başkanımızdan da Başbakan’ın CHP’li belediyelerden özür dilememesi ya da iddiaları kanıtlayamaması durumunda, belediyelerimizin tazminat davaları açacağı kamuoyuna duyurulmuştur. Aradan geçen zaman diliminde ne özür dilenmiş ne de bir kanıt gösterilmiştir. Yazımızın alınmasıyla birlikte tüm büyükşehir, il ve ilçe belediyelerimizin, örnek dava dilekçesinin boş yerlerini doldurarak 5 bin TL’lik manevi tazminat davasını ivedilikle açması ve sonuçtan Genel Merkezimiz yerel yönetimler birimine haber vermelerini önemle rica ederiz.”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, parti yönetiminin talebine rağmen Başbakan Erdoğan’a dava açmayacağını söyledi. Genel merkezin genelgesinin kendisine ulaştığını belirten Akaydın, “Ben dava açmama kararındayım.” dedi. Bazı CHP’li belediye başkanlarıyla bu konuyu görüştüklerini dile getirerek, “Partinin kendisi açarsa daha doğru olur. İstanbul’daki ilçe belediyeleri ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da aynı kanaatte.” diye konuştu.Kaynak: Cihan

www.mudurnuhaber.com

 

Başbakan’a Mektup yazdı

Mudurnu ilçesinde bir vatandaş girdiği ekonomik zorluklar karşısında Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN a bir mektup yazdı.

Mudurnu Kuş gribi www.mudurnuhaber.com

Mudurnu ilçesi Taşkesti Beldesi Yeğenderesi Köyünde ikamet eden  Ahmet KAHVECİOĞLU ( 68)  2007 yılında Başladığı Bıldırcın Yumurtacılığının Kuş gribi dedikodularından dolayı iflas ettiğini ve o günden bu yana ne kadar uğraşsada bir türlü çıkış yolu bulamadığını belirtti.

Kahvecioğlu, son çareyi Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN a bir mektup yazarak derdimi anlatmakta buldum, ancak derdimi o anlar dedi.

Kahvecioğlu’nun Başbakan Erdoğan’a yazdığı MEKTUP

Sayın: Başbakanım

Ben Bolu ili Mudurnu ilçesi Taşkesti Beldesi Yeğenderesi köyünden Ahmet KAHVECİOĞLU, yaşım 68, bu yaşa kadar köyümde çiftçilik ve çeşitli işlerle uğraştım.

2007 yılında başladığımız Bıldırcın Yumurtacılığında Kuş Gribi nedeni ile ürünlerimiz elimizde kaldı ve çöpe atmak zorunda kaldık. Bu nedenle iflas ettik. Ardından Bıldırcınlarımıza verdiğimiz yemlerin paralarını vermek için Bankadan kredi kullandık. Süresi az olduğu için, kredi dönüşlerimizi tamamlayamadık.

Bankalar sürekli sıkıştırıyor. Herhangi bir yerden Emekliliğim uoktur. Şu anda Mudurnu Kaymakamlığı Vâkıfından Bayramlarda tarafıma yardım verilmektedir. İlk verilen 150 tl lik yardımı ise Bankaya borçlu olduğum için kesmişler, yardımı alamadım. Daha sonra Kurban Bayramındaki yardımı elden verdiler, onlarla ve komşularımızın desteğiyle hayatımızı devam ettiriyoruz. Evde eşim ile birlikte yaşıyoruz. Odunumuzu dağdan temin ediyoruz.

Sizlerden ricam, bana bir yardım eli uzatıp, Kuş Gribi nedeni ile içine düştüğümüz bu zorluktan çıkmama yardım etmenizdir. Bana kefil olan komşularım var, onlarda şu an benim yüzümden zorluk çekiyorlar, bir an önce bir yapılandırma yapmak istiyorum. Bunun için Devletten bir destek, Ziraat Bankasından uzun vadeli geri ödemeli bir kredi istiyorum.

Yardımcı olursanız çok memnun olacağım.

Allah razı olsun.

Ahmet KAHVECİOĞLU

Yeğenderesi Köyü MUDURNU

0(374) 426 66 57

WWW.MUDURNUHABER.COM

Haber& Röp: Aydın ÖZPELİT