Mudurnu Beypazarı Gezisi 2
( Geçen yazının devamı)
Beypazarı ilçesindeki gezimiz Fatma Teyze nin yerinde yaptığımız kahvaltıdan sonra devam ediyor.
Yıllar önce tanıştığımız Beypazarı Aşığı Turizmci Harun DEMİR ağabeyime bir gün önce telefon ediyorum ve neler yapmamız gerektiğini soruyorum. Bunun üzerine Harun ağabeyin işletmeye yeni açtıkları Hamam Müze yi ziyaret ediyoruz.
Hamam Müze de bize Rehber Arkadaşımız eşlik ediyor, Müze aslına uygun olarak tadilat yapılmış ve muhteşem bir şekilde her şey olduğu gibi sergileniyor, Hamam’ı gezerken adeta o eski günleri yaşıyorsunuz. Camekan içersinde sergilenen Hamam malzemeleri gelen Turistlerin çok ilgisini çekiyor. Tabiî ki Hamamı gezerken oradaki Rehber arkadaşımız Hamam hakkında bilmemiz gerekenleri bizlere aktarıyor.
Hamam Müze çıkışında sabahın erken saatlerinde insanların Beypazarı’na adeta akın ettiğini görüyoruz , yöresel ürünler satan teyzeler , amcalar tezgahlarının başında müşterileri ile diyalog kuruyorlar ve sorulara cevap verip satış yapıyorlar.
Hamam Müze ziyaretimizden sonra Beypazarı sokaklarında ilerleyerek Harun DEMİR Ağabeyimizin bulunduğu YAŞAYAN MÜZE Konağına varıyoruz. Konak girişinde Taş oyunu Osman KARACA Arkadaşımızın çok ilgisini çekiyor.
Konak girişinde Oğlunu kaybetmiş Beypazarı Yöresel Kıyafetli bir teyze bize Oğlunu görüp görmediğimizi ve birde Sini nin kayıp olduğunu söylüyor ve başlıyor anlatmaya…
Meğer bu bir Masal imiş…
Tüm Misafirleri Konak girişinde bu şekilde karşılayan BEYPAZARI giysili Konak çalışanı, sanki gerçekmiş gibi bir karşılama ile misafirleri karşıladıktan sonra Yaşayan Müzeyi anlatıyor ve Müze de geziye başlıyoruz.
Gezi öncesinde Yaşayan Müze Bahçesinde Harun DEMİR Ağabeyimiz ile bir Çay molası vererek biraz sohbet ediyoruz. Harun Abi, asıl Mesleğinin Matbaacılık olduğunu , eşi Dr. Sema DEMİR in vesilesi ile Turizmciliğe adım attığını ifade ediyor.
Beypazarında ( Yaşayan Müze ) ve ( Hamam Müze ) nin Proje Koordinatörü ve Kurucu Müdürlüğü nü Harun DEMİR in eşi Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Sema DEMİR üstlenmiş.
Müze girişinde Boya Baskılar yapan mı istersiniz, Kurşun Dökme mi istersiniz, olmasa kendiniz burada EBRU yapabilirsiniz.
Konağın ikinci katında ise Hacivat ve Karagöz perdesi var ve burada çeşitli sunumlar misafirlerin beğenisine sunuluyor. Bizde Hacı Abdullahlar Konağı İşletmecisi Osman KARACA ile birlikte Hacivat, Karagöz tiplemesini canlandırmaya çalıştık, fakat biz sahneye geçince nedense odada kimse kalmadı, buda tecrübeden olsa gerek.
Diğer bir odada ise birbirinden güzel Masallar anlatan Müze çalışanı, Masallar içersinde sorduğu sorulara cevap verenlere çeşitli hediyeler vererek, Beypazarı ilçesini ziyaret edenlerin akıllarında kalmayı başarmışlar.
Müze dışında küçük bir Atölye kuran Harun DEMİR Bey, Ekolojik ve Tarihi oyunları ve oyuncakları üreterek satışa sunuyor. Bu oyunların çoğu zekâ oyunu olduğu için dikkatleri çekiyor.
Yaşayan Müze ziyaretimizin ardından hemen yanı başında bulunan Beypazarı Hâkim Evi, Abbaslar’ın Konağı’nı ziyaret ediyoruz. Bize burada arkadaşlar çok sevecen ve samimi olarak yaklaşıyor. Mudurnu dan geldiğimizi ve Konağı gezmek istediğimizi söylüyoruz. Arkadaşlar odalarda temizlik olduğunu ama gezmek istersek gezdirebileceklerini ifade ettiler. Konak ta gezi ye başladık, odaları çok güzel dizayn edilmiş, Tarih resmen yaşatılıyor, hele hele , Konağın en üstte bulunan Kuşluk kısmı bir harika, bakıyoruz her yerde elemanlar temizlik yapıyor, soruyoruz yanımızda bize rehberlik yapan arkadaşa , burada sistem nasıl işliyor diye, oda burada çalışan personelin hepsinin Ankara Üniversitesinin Öğrencileri olduğunu ve burada uygulama yapıldığını ifade ediyor.
Konak gezimizin ardından, Konak Müdiresi Hanımefendi ile odasında sohbet ediyoruz. Müdire hanım dan da aynı ilgiyi görüyoruz, Mudurnu yu anlatıyoruz, bakıyoruz ki Müdire hanım zaten Mudurnu’yu çok iyi biliyor ve takip ettiğini belirtiyor. Bize burada anlatamayacağım bazı eksilerimizi söylüyor ve diyor ki, Tv programlarında reklâm amaçlı Mudurnu’nun her şeyini apaçık gösterelim derken hatalar yapılıyor, dikkat edin, biz notumuzu Osman bey Özgür Kardeşim ve ben alıyoruz, ilgililere iletmek üzere.
Ve ziyaretimizde Mudurnu ya geri dönüş yolculuğu başlıyor ve aracımızın yanına geri döndüğümüzde Çarşıların Kilitler ile kilitlendiğini görüyoruz. Buraya geldiğimizde aracımızı bırakırken, bir tabela gördük, saat 10.00 da bu bölgenin kilitleneceği ve Trafiğe kapatılacağı yazıyordu. Denemek her zaman iyidir. Biraz bekledikten sonra görevli gelerek bizim yolumuzu açıyor ve Beypazarı’ndan Mudurnu istikametine doğru yola koyuluyoruz.
Yol üzerinde Ankara nın Denizi olarak nitelendirilen ÇAYIRHAN Beldesine uğruyor ve göl kenarında biraz hava alıyoruz. Burada Mesire yerleri oluşturulmuş ve örnek alınması gereken bir çalışma yapılmış, her yer cıvıl cıvıl insan sesleri ile dolup taşıyor.
Güzergahımızda Nallıhan İlçesi var, ve burada Tarihi Camide ikindi namazı ve ardından Çarşı merkezinde Tost evinde Tostlarımızı yedikten sonra Mudurnu ya hareket ediyoruz. Aynalı kaya ya geldiğimizde Mudurnu yu görüyor ve şehir merkezinde günü değerlendirdikten sonra başka bir gezide beraber olmak üzere ayrılıyoruz.
Not: Gezip, görmek çok güzel bir şey olmak ile birlikte, yaşayan her insan için Elektrik boşalmasına ihtiyaç vardır. Bu tip gezilerde, hem yeni insanlar ile tanışırken, ticari olarak kazanımlarda olabilmektedir. Akıl, akıldan üstündür mantığı ile yola çıkıldığında, hiç kimse her şeyi sadece kendisinin bilebildiğini söyleyemez. Mutlaka bizim ve sizinde bilmediğiniz ve başkalarından öğrenebileceğiniz çok şeyler vardır.
Mudurnu ilçemizde eğerki Turizm yapılacak ise, mutlaka örneklere bakılmalı ve buna göre hareket edilmelidir. Mudurnu aslında eşi benzeri bulunmayan çok zengin ve tarihi Milattan öncelere dayanan bir ilçe olmasına rağmen bir türlü Kabuğundan çıkamamasının ve üretememesinin sebeplerinden en güçlüsü birlik ve beraberliği yakalayamaması olduğu bir gerçektir. Beypazarı gezimizde her yerde üreten insanlar ve Ortaklıklar gördük, örnek olarak verilecek olursa, Beypazarı Kuru su, Beypazarı Tatlı çeşitleri, Lokum ve Şekerleme çeşitleri, hediyelik eşya çeşitleri, aynı şeyler bizim Mudurnu’muzda da var, fakat bir farkımız var, biz Beypazarı ve Safranbolu dan alıp Mudurnu diye satıyoruz, onlar ise ürünleri ortaklaşa kendileri üretiyor. Mudurnu Kazanacak ise Mutlaka kendi hediyeliklerini üretmelidir. Genç girişimci arkadaşlarımız , birlikte hareket ederek güçlerini birleştirmeli, küçük çapta çeşitli hediyelik ürünler ve gıda üreterek , fason üretim bile başarı getirecektir.
HER ŞEY MUDURNU İÇİN…
Aydın ÖZPELİT MUDURNU HABER www.mudurnuhaber.com
Bu Yolculuğumuzda bize sponsorluk eden Osman KARACA ya teşekkür ederiz.
www.mudurnuhaber.com