Ramazan ayı fitre miktarı belirlendi

Din İşleri Yüksek Kurulu, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konuya ilişkin açıklaması:

Din İşleri Yüksek Kurulu

online-pharmacy-uk.com

, Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı başkanlığında yaptığı toplantı sonrasında aldığı kararla, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından karar sonrasında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Din İşleri Yüksek Kurulumuzca, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için Fitre miktarı 28 TL olarak belirlenmiştir.

Fitre miktarının belirlenmesinde, İslam dininin temel kaynaklarında zikredilen deliller ve günümüz şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının ortalaması esas alınmıştır.

Belirtilen meblağ, nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden ayni olarak da verilebilir.

Belirlenen bu miktar aynı zamanda, günlük fidye miktarıdır.

Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir.”

www.mudurnuhaber.com

Halk Eğitim Köylerde Kurs Açacak

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından Mudurnu ve Köylerinde Kurs açılacağı duyuruldu.

Konu hakkında bilgilendirme yayınlayan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Cemali ÖZLÜ , Halk Eğitim Merkezi ve İlçe Tarım Müdürlüğü işbirliği ile Meyve Ağaçlarında Budama, Meyve Bahçelerinde Gübreleme, Sürü Yöneticiliği, Süt Sığırcılığında sağım ve sanitasyon,Arıcılık,Bitki zararlıları ile Mücadele,Fındık Ağacı Budaması, Meyve ve Sebzede iyi tarım uygulamaları ve halkımızın istediği diğer alanlarda kurslar açılması planlandığını belirtti.

Kurslar hakkında kayıt ve gerekli bilgi için Mudurnu Halk Eğitim Merkezi müdürlüğüne müracaat edilebilir veya 0374 421 30 19 nolu telefondan bilgi alınabilir.

www.mudurnuhaber.com

8-14 Mart Tuza Dikkat Haftası

Dünya Sağlık Örgütü günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın altında önermektedir ve bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk gelmektedir. Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar;  gün içinde tüm besinlerimizle aldığımız tuzu (sodyumu) da kapsamaktadır. Tuz, besinlerin doğal bileşiminde bulunduğu gibi, deniz tuzu (deniz suyunun buharlaştırılması ile elde edilir) ve kaya tuzu (halite, göl yataklarından veya toprak altından elde edilir, kurutulur) olarak da elde edilir. Genel olarak tuz sodyum ve klorürden oluşur. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır. Bu nedenle sağlık etkileri de aynı olmaktadır. 

Diyetimizdeki çok fazla tuzun, kan basıncını arttırarak (hipertansiyona neden olarak)  inme ve kalp hastalığı riskini yükselttiğini biliyoruz. İnme ve kalp hastalıkları da dünya çapında en önemli  ölüm ve sakatlık nedenlerinden ikisi olarak gösterilmektedir.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi’ ne göre; aşırı tuz (sodyum) tüketimi; kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon, inme, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Tuz tüketimi 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı)  aşmamalıdır. Tüketilen tuz iyotlu olmalıdır.

Sağlık Bakanlığı’ nın   Türkiye  Beslenme ve Sağlık Araştırması, 2017 çalışmasına göre  günlük kişi başı tuz tüketiminin 10.2  g/gün olduğu saptanmıştır.  Bu değer Dünya Sağlık Örgütü’ nün önerdiği günlük tüketim miktarının iki katıdır.

Aşırı tuz içeren besinler hangileridir?

  • Hazır soslar (soya, ketçap, barbekü, tartar, salsa, hardal, makarna vb. soslar)
  • Atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, patlamış mısır gibi)
  • Tuzlanmış kuru yemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.)
  • Turşu ve salamura besinler (siyah ve yeşil zeytin, sebze turşuları), balık konserveleri, tuzlanmış ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri
  • Aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan gazlı/gazsız mineralli içecekler
  • Geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, yaprak salamurası vb. besinlerdir.

Aşırı Tuz Tüketimini Azaltmak için Öneriler Nelerdir?

Tuz tüketimi azaltılmalıdır. Bir kişinin günlük olarak kullandığı tuz miktarı 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır.

Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır.

Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Hatta besinlerin bileşiminde sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir.

 Masada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masadan tuzluk kaldırılmalıdır.

Hazır soslar (soya sosu, ketçap sos, barbekü sos, tartar sos, salsa sos, hardal, makarna sosu gibi), atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, ekstrüde ürünler, patlamış mısır gibi), tuzlanmış kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.), turşu ve salamura (siyah ve yeşil zeytin, sebze turşuları), balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri ile aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarda tuz içermeleri nedeniyle az tüketilmelidir.

Geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, kurut, yaprak salamurası vb. yiyeceklerin tuz içeriği fazladır. Bu nedenle daha az tüketilmeli ve hazırlarken yüksek miktarda tuz kullanımından kaçınılmalıdır.

Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir.

Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir.

Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir.

Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir.

Tuz yerine doğal lezzet arttırıcılar (soğan

buykamagrausa.com

, sarımsak, baharatlar, limon, sirke, biber vb.) kullanılmalıdır.

Sağlık Profesyonelleri, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar,  gıda ve içecek sektörü,  lokantalar, restoranlar ve hatta bireysel olarak;  besinlerimizin içerdiği yüksek tuz ve bunun sağlığımıza zararlı etkileri konusunda farkındalığımız yüksek olmalıdır. #DahaAzTuz

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu’da taşınmazlar ekonomiye kazandırıldı…

Mudurnu’da ihtiyaç fazlası taşınmazlar ekonomiye kazandırıldı…


Mudurnu’da ihtiyaç fazlası taşınmazlar ekonomiye kazandırıldı…
Mülkiyeti Orman Genel Müdürlüğüne ait olup

buy kamagra

, ihtiyaç fazlası olmasından dolayı kullanılmayan Mudurnu Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Güveytepe, Almacık, Sırçalı ve Sarpuncuk Orman İşletme Şeflikleri sınırlarında bulunan taşınmazların açık teklif usulü ile satış ihalesi gerçekleştirildi
Çok sayıda isteklinin katılımıyla gerçekleşen ve toplam alanı 12 bin 713 metrekareden oluşan 5 adet taşınmazın satışından 606 bin Türk Lirası gelir elde edildi.

Kaynak: Bolu Orman

www.mudurnuhaber.com

Vet. Hek. Tahir Yavuz’dan “Meslekte 40 yıl” kitabı

Veteriner Hekim ve Atafen AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Tahir S. Yavuz‘un “Meslekte 40. yıl” kitabı Sidas Medya tarafından yayınlandı. Bu yıl mesleğinin 40. yılını tamamlayan Tahir Selçuk Yavuz’un kitabı Veterinerlik ve hayvancılık ile uğraşanlar için başucu kitabı niteliğinde bir eser.


Tahir S. Yavuz, Ekim 2009’da ‘’Meslekte 30 yıl’’ kitabını, sonraki beş yıl içerisinde biriken köşe yazılarını “Meslekte 35 yıl” adı altında kitaplaştırmıştı. Yavuz’un yeni kitabı “Meslekte 40 Yıl” ise okuyucularla buluştu.

Veteriner Hekim Tahir Yavuz: “Kitaptaki tüm yazılarımı

online-pharmacy-uk.com

, deneyimlerim, yurtdışı izlenimlerim ve görüştüğüm uzmanlardan edindiğim bilgiler çerçevesinde derledim diyen Veteriner Hekim Tahir S. Yavuz: “Bilgilerin, yeniliklerin yaygınlaşması, duyurulması, ilgili kamuoyuna ulaşması, çiftlik sahiplerinin ve meslektaşlarımızın her türlü gelişmeden haberdar olması için yazılarım yıllarca sektörel dergiler ve gazetelerde yayınlandı. Yazılarımı anlaşılabilir bir dilde yazmaya çalıştım. Etkin ve kullanılabilir, yaşamaya kolayca aktarabilir bilgileri yazıya dökmeye gayret ettim. Yazdıklarımı açıklamak üzere TV programlarına, her türlü mesleki toplantılara katıldım ve sözlü anlatımla destekledim. Özellikle Sürü Yönetimi ve Koruyucu Hekimliğin önemine değindim.” diye konuştu.

“Meslekte 40. yıl” kitabı veterinerlik, hayvancılıkla ilgilenenler ve bilgi sahibi olmak isteyenler için önemli bir eser ve kaynak niteliğinde hazırlandı. Sade bir ile yazılan kitap 432 sayfadan oluşuyor ve 40 TL den satışa sunuldu.

Kaynak: Çiftlik Dergisi


Kitapla ilgili iletişim için: sidasmedya@gmail.com
Tel: 02324416001

TAHİR YAVUZ MUDURNU HABER DE KÖŞE YAZILARI İLE YAKINDA…

Değerli Hocamız, Üretici dostu Veteriner Hekim Tahir YAVUZ Bolu ve Bölgedeki Üreticiler için Mudurnu Haber sitesinde köşe yazıları ile merak edilenleri aktaracak. Teşekkürler

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Kaymakamından Okul Ziyaretleri

Mudurnu Kaymakamı Fatih ÇEVİK, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen M.Koray ATEŞ,İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Ümit KAVGACI, İlçe Özel İdare Müdürü Nurcan DOĞULUER, Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı Müdür V. Muammer ŞAHİN ile birlikte yüz yüze eğitimin başlaması sebebiyle Mudurnu İlçesi Hacımusalar Köyünde bulunan Hacımusalar İlk ve Ortaokulunu ziyaret etti.

Mudurnu Kaymakamı ve beraberindeki heyet yönetici ve Öğretmenlerden bilgi alıp, Okulu gezerek Sınıflarda Eğitime başlayan Öğrenciler ile konuşup başarılar dilediler.

www.mudurnuhaber.com

Regaib Kandili duası

Bu gece Regaib Kandili… İşte bu mübarek gecede edilebilecek dualardan biri…

 Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Regaib gecesinin içinde bulunduğu Recep ayında çok dua eder, namaz kılar, oruç tutar, iyiliklerin her çeşidini yapar, sadaka vermeye özen gösterirdi. Regâib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul etmek suretiyle çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.Regaib Kandili  DUASI

Euzü billahi mine’ş-şeytani’r-racîm

Bismillahi’r-rahmani’r-rahîm

Ey bizleri varlığa erdiren

Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran

Güzeller güzeli rabbimiz!

Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’ya sonsuz salât ü selam olsun.

İçinde

bulunduğumuz şu mübarek Regaib Kandili münasebetiyle bu gecenin senin

katındaki kutsiliğini de vesile edinerek dergâh-ı ilahînin önünde

ellerimizi açıp yalvarıyoruz:

YA İLAHE’L-ALEMİN!

Bize

verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla engin

rahmetinin kapısına dayanıyor, şu mübarek Regaib gecesinde bir kere daha

hâlimizi arz etmek istiyoruz.

EY ÇARESİZLER ÇARESİ!

Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur;

Ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur.

Bütün dileklerimizi kabul buyur

Ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur;

Yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.

EY KORUYUP KOLLAYAN ALLAHIM!

Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma;

Akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden,

Nefislerimizi cismânîliğin baskılarından,

Gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle ya Rabbi

Biz kullarını; ilimde kibir ve gururdan,

İbadette riya ve gafletten

Ve duygularına renk attıran ülfetten koru ya Rabbi!

Senin yolunda yürüyor gibi görünüp senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde iç içe firkat yaşamak,

Hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır!

Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.

EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!

Şu mübarek gece hürmetine bizleri bağışla

buykamagrausa.com

,

İnayetine ihtiyacımız açık,

Çaresizliğimiz her halimizden belli;

Bizleri yara-bere almadan

Ötelerdeki

güzelliklere ancak sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa

çatlamış ve kırılmış ruh dünyamızı da ancak sen tamir edebilirsin.

İçimizi sana döküyor,

Kusurlarımızı sana açıyor ve bizlere yeniden iyi insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun.

Sana yönelenlere hep “gelin, gelin” diyorsun.

Ey Rab! Bütün kusur ve hatalarımızla beraber müsaade buyur “biz de geldik” diyelim. Geldik ve şu mübarek gecede sana,

Yolların amansızlığını,

Nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını,

Bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz.

Bilhassa, her zaman hatalara açık duran,

Günahlara meyyal bulunan

Ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan,

Serkeş nefsimizi sana şikayet ediyoruz.

Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!

Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır Ya Rabbi

Lisanlarımızı yalandan, gıybetten, senin sevmediğin,

Hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle ya Rabbi!

Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!

Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle ya Rabbi!

Niyetlerimizi ihlaslı kıl ya Rabbi!

Ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!

EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI,

EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!

Şu anda duygularımız derbeder,

Davranışlarımız ahenksiz,

Çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık,

Dünyanın durumu boz-bulanık,

İşte böyle bir dağınıklık içinde sana geldik.

Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı,

Şimdiye kadar gelip senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış;

Hiçbir pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır.

Bizi hilm ü silminle güçlendir ve affınla bizlere muamelede bulun ya Rabbi!

EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!

Şu mübarek Regaib gecesinde binler, yüz binler senin karşında gerek burada gerek televizyon ekranları karşısında divan durarak

Ellerimizi

sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına

her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının

tokmağına inleyerek dokunuyor ve “biz geldik” diyoruz.

Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine,

Her

sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak senden uzaklığımızı

geçici dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde

tasavvur ediyor, senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona

bağlıyoruz ya Rabbi!

YA İLAHEL ALEMİN!

Mescitlerimizde Kur’an okunuyor,

Minarelerimizden dinin temeli ezanlar yükseliyor;

Ve

biz mabetlerimizde, mescitlerimizde bülbülü hoş eda nağmeler dinlemeye

erdik, sen bu nağmeleri kesip bizi inkisara itme ya Rabbi.

Hazret-i Muhammed’i güldüren,

Kur’an’ın manasını güldüren,

Eslâfı, ervahı, eşbahı güldüren bu manzarayı makûs edip

Bütün bu gülenleri şu mübarek gece hürmetine ağlatma ya Rabbi.

EY RAB!

Ellerimiz-ağızlarımız,

gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden

fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli;

Eller yasak meyvelerde,

Ağızlar harama açık duruyor;

Gözler başkalarının kusur müfettişi..

Yalan revaçta, hıyanet sıradan bir şey,

Hak ve adaletin ismi var sadece;

Vefa Kafdağı’nın arkasında,

Ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış;

Buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta.

Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement;

Her biri birer çukur olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve özümüzle bütünleşip kendimiz olamıyoruz.

N’olur bu durumdan bizleri kurtar ya Rabbi!

ALLAH’IM!

Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap

Ne de tutarlı bir plâna sahibiz.

Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz;

Kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz.

Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.

Bütün bunlara rağmen ya Rabb!,

Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz.

Kendimiz edip kendimiz bulsak da,

Rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek genişlikte.

Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!

EY KAİNATIN SULTANI!

Dua edenlere cevap veren sen,

Izdırapları dindirip ihtiyaçları gideren sen,

Devrilenleri kaldırıp doğrultan sen,

Çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de sensin!

Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı;

Nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü;

Samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı.

Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere..

Var eden sensin, yok eden de sen; uzak tutan sensin, yaklaştıran da sen;

Sen

bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın

neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi söyleyemezdik.

Verdiklerin

vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını

duyur ve benliğimizde sana karşı yaklaşma heyecanları uyar ya Rabbi!

ALLAH’IM!

Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun..

İç

dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi sensizliğin

zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş

koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma.

Senden

kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet,

niyetlerimize de ihlas istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa

ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur ya Rabbi!

EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!

Ya Rabbi dokuz asır tevhide bayraktarlık yapmış bir milletin torunları olarak biz senin adını omzumuzda taşımaya,

Âfaktan âfâka serhad türküleri söyleyerek gezmeye,

Kaleleri aşmaya, cihana muvazene getirmeye,

İnsanlık için denge unsuru olmaya alıştık Ya Rabbi.

Sen bizi buna davet ettin, “sizi ifrat ve tefritin ortasında ümmet-i vasat yaptım” dedin. Bizlerde böyle olmaya çalıştık,

Sen bizleri devletler muvazenesinde olması gereken ufka ulaştır ya Rabbi!

EY YÜCELER YÜCESİ!

Cihanın çeşitli yerlerinde yeni gelişmelerin olduğunu duyalım ve bunların şükrünü eda etmek için iki büklüm huzuruna gelelim.

Minarelerden hakiki manasına uygun Allah-u Ekber nidalarının yükseldiğini duyalım..

Gözyaşlarımızı ceyhun ederek huzuruna koşalım..

İki büklüm rükua varalım.. Bu az oldu diye secdeye kapanalım..

Gözyaşlarımıza muhtaç seccadeleri ıslatalım..

Ve

pek çoğumuz bu neşvenin içimizde hasıl ettiği mevcelenme ile canı

dudağına gelmiş, kalbi durmuş insanlar olarak ruhumuzu teslim edelim..

İnşirah, beşaret ve beşaşet içinde şadırvanların temiz güvercinleri gibi kanat çırpalım, sana yükselelim..

Bedrin

aslanları gibi, Uhud’un kaplanları gibi, cihan tarihinde benzerine az

rastlanan harika nesiller gibi olma yolunda bir hayat sürelim..

Bizi bu mübarek gece hürmetine bu türlü lütuflarla şerefyâb eyle ya Rabbi.

EY RAHMETİ GAZABININ ÖNÜNDE BULUNAN,

KULLARININ TEVBELERİNİ KABUL BUYURAN VE DUA DUA YALVARANLARIN NİDALARINA İCABET EDEN YÜCE RABB’İMİZ!

Amellerimizdeki

eksikliklere ve sözlerimizdeki kırık-döküklüğe değil, hakkındaki hüsn-ü

zannımıza ve rahmetine bağladığımız recâmıza göre muamele et ve bizim

dualarımıza da icabet buyur;

Bizi haybet ve hüsrana uğratma!

EY KORUYUP KOLLAYAN YÜCELER YÜCESİ!

Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahlardan dolayı bize azap etme..

Şu aciz kullarına, gazabının önüne geçmiş o engin rahmetinle ve fazlınla

Muâmele eyle..

Bizi dünyevî afet ve rezaletlerden,

Ahiret azabından,

Kalbleri fenalığa esir düşmüş kötü insanların şerlerinden,

Fâcir kimselerin komplolarından,

Düzenbazların hîle ve tecavüzlerinden,

Bozguncuların kırıp dökmelerinden

Ve bütün despotların zulmünden

Sen bizleri ve ülkemizi

Muhafaza buyur ya Rabbi!

Ya Rabbi bize dünya da ve ahirette iyilikler lutfeyle

Bizleri cehennem azabından azad eyle

Ya Rabbi bizi, anne ve babamızı, ve bütün inananları büyük buluşma ve duruşma gününde sen mağfiret eyle

Ya Rabbi ülkemize ve islam alemine birlik ve düzen

Bütün dünyaya da huzur ve barış nasibeyle

EY YAPILAN DUALARA CEVAP VEREN ALLAH’IM!

Sana itaat edilir Sen karşılığını veririsin;

Sana isyan edilir, sen bağışlar ve affedersin,

Darda kalanlara icabet edersin,

Zararı sıkıntıyı ortadan kaldırırsın

Hastalara şifa, dertlilere deva verirsin

Günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin

Sen bizlerin dualarını kabul buyur ya Rabbi!

YA İLAHEL ALEMİN!

Burada okunan Kur’an’dan

Getirilen salat ü selamlardan

Terennüm edilen mevlid-i şeriften

İlahi ve kasidelerden

Hasıl olan sevaplardan başta Peygamberimiz Efendimiz Hazret-i Muhammed (SAS) olmak bütün enbiya ve murseline

Dine diyanete hizmet etmiş insanlara

Bütün eş dost akraba arkadaş ve arkadaşlarımıza

Tüm yakınlarımıza ve büyüklerimize

Gazi ve şehitlerimize

Bu ülke için hizmet vermiş devlet adamlarımıza

Armağan ediyoruz sen onların ruhlarını da hissedar eyle ya Rabbi!

EY YÜCELER YÜCESİ!

Efendimiz Hazret-i Muhammed’e,

Muallâ aile efradına

Ve bütün Ashab-ı Güzînine

Salât

u selam ederek ve şu mübarek Regaib gecesini vesile edinerek bunları

senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..

Amin amin amin

Velhamdü Lillahi Rabbil Alemine’l-fatiha 

www.mudurnuhaber.com

Kenevir Tohumu yağının Faydaları

Bu makalenin amacı birçok insanın hakkında fazla bilgi sahibi olmadığı kenevir tohumu yağının sağlık açısından faydalarını özetlemektir. Kenevir yağı kenevir tohumlarından elde edilir. Kenevir tohumu yağı, kenevir bitkisinin tohumlarının tercihen soğuk sıkım ile yüksek ısıya maruz kalmadan sıkılarak elde edilen yağdır. Pişirme ve gıdaların hazırlanmasında kullanılmaktadır. Kenevir bitkisinin tohumları, sapı ve yaprakları kullanılabilir. Hastalıklara karşı kullanılmasının yanında cilt ve saç için kozmetik sektöründe de öne çıkan bir bitkidir. Birçok losyon ve sabun yapımında tercih edilir. Esrardan farklı olarak kenevirden elde edilen ve ilaç olmayan bir besindir. Sağlık için zararlı olan doymuş yağları az içermesi ve birçok besinsel faktörü taşıması nedeni ile besin değeri yüksektir. 

https://mudurnuavm.medirevo.com.tr


Kenevir tohumu yağı içerisindeki maddeler, etkilerini kanabinoid reseptörleri CB1 ve CB2 ile etkileşime sokarak uygularlar. Tip 1 reseptörleri (CB1) çoğunlukla merkezi sinir sisteminde, yağ dokusunda ve çoğu hormonla ilgili organ da dahil olmak üzere birçok iç organda yerleşmiştir. Tip 2 kannabinoid reseptörleri (CB2) periferik sinir sisteminde (periferik sinir uçları) ve bağışıklık sistemi hücrelerinin yüzeyinde bulunur. Son zamanlarda araştırmacılar, endojen ligandların bu reseptörler için oynadığı rolün yanı sıra reseptörlerin kendi rollerine de gittikçe daha fazla ilgi göstermektedir. Şimdiye kadar, endojen kannabinoidlerin vücudun gıda alımını ve enerji homeostazını düzenlemeye katıldığı ve hipofiz bezinin, adrenal korteksin, tiroid bezinin, pankreasın ve pankreasın aktivitesi de dahil olmak üzere endokrin sistem üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu doğrulanmıştır. Endokannabinoid sistem ile endokrin sistemin aktivitesi arasındaki ilişkiler, kısırlık, obezite, diyabet ve hatta kardiyovasküler sistemle ilişkili hastalıkların önlenmesinde etkili olabileceği düşünülmekte ve araştırılmaktadır.
Bir çorba kaşığı kenevir tohumu yağında 14 gram yağ bulunurken bunun sadece 1 gramı doymuş yağdır. Düşük olan doymuş yağ içeriği ile doymuş yağ oranı yüksek domuz yağı ve tereyağı gibi hayvansal yağların yerine kullanılarak sağlıklı yağ tüketimi yapılabilir. Toplam kalori alımının %7’sinden azının doymuş yağlardan sağlanması yüksek kolesterol ve kalp hastalığı riskini azaltmanın en önemli yoludur. Kenevir tohumu yağı kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olan yağ asitleri içerir.
Kenevir tohumu yağında esansiyel amino asitlerin %80’inden fazlası bulunur ve diğer bitkisel yağlardan daha yüksektir. Esansiyel aminoasitler vücuttaki proteinlerin idamesini sağlayarak kas kitlesinde kaybı önleyebilir, ayrıca bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasını destekler. Bu durum özellikle AİDS, kalp yetmezliği ve kanserde sık olarak görülmektedir. Kenevir tohumu yağında az miktarda da olsa kalsiyum, potasyum, magnezyum, bakır, folik asit, B6 vitamini ve E vitamini olmak üzere vitamin ve mineraller bulunur. Son yıllarda faydası sıkça araştırılmaya başlanan kenevir tohumu yağının faydaları;
-Vücut hücrelerinin yenilenmesini uyarır. Özellikle içeriğindeki linoleik asit sayesinde yaşlanmayı geciktirir ve erken yaşlanma belirtilerinin önüne geçer. Serbest radikallere karşı vücudun direncini korunmaya yardımcı olur ve enerji verir.
-Güzel, sağlıklı ve sağlıklı bir cilde kavuşmak için cildi nemlendirir ve canlandırır, sivilceli ciltlerde cildi nemlendirir, saç ve tırnakları besler ve egzamalı cilde iyi gelir. Dermatite bağlı cilt kuruluğu ve kaşıntısında 20 haftalık uygulama sonucunda fayda gösterir (kenevir yağı içerdiği omega-6 yağ asidi olan gama linoleik asit cilt sağlığı için önemlidir).
-İçeriğindeki omega yağ asitleri vücutta denge sağlar. Özellikle et yemeyen vejetaryenler için oldukça besleyicidir.
-Saç için kullanıldığında saç derisini besleyerek ve nemlendirerek saçın parlaklık, doygunluk ve kolayca şekil almasını sağlar. 
– İçerdiği omega-3 ve omega-6 bileşleri sayesinde kalp-damar sağlığını korur ve tansiyon yüksekliğine yararlı etkileri vardır. Varis oluşumunu engeller. İçerdiği sitosterol bileşiği sayesinde kötü kolesterolü düşürür, iyi kolesterolü yükseltir.
-Kalsiyum içerir, bu nedenle kemik sağlığının korunmasına yardım eder. Osteoporoz (kemik erimesi) riskini azaltır.
-Potasyum içerir, bu nedenle diyabet (şeker hastalığı) riskini azaltır. Kan şekerini dengeler.
-İştah kapatma özelliği vardır. Kenevir yağı şeker isteğini bastırır ve daha uzun süre tok kalmanızı sağlar, bu sayede zayıflamanıza destek olur.
-Balık yağlarına göre kokusuz olduğu için tüketimi daha kolay olur ve sindirim sorunları oluşturmaz.
– İçerdiği tokoferol bileşiği sayesinde damar kireçlenmesi (ateroskleroz) ve Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etki gösterir.
-Antioksidan bakımından zengindir. Bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur. Bu nedenle kanser hastalarına faydalıdır. Beyin kanseri, akciğer kanseri ve meme kanserine karşı iyi gelir. Özellikle akciğer kanserinde kanserin büyümesini yavaşlatır.
-Hormonların dengelenmesi sağlar. Özellikle menopoz dönemindeki kadınlara fayda sağlayarak menopoz dönemi sağlığını destekler.
-Romatoid artrit ve çeşitli eklem ağrılarına fayda sağlar. Yapılan araştırmalarda artrit gibi birçok eklem ağrısı türüne yarar sağladığı belirtilmiştir.
-İçeriğindeki çözünür lif sayesinde sindirim sistemi rahatlar. Bağırsaklardaki probiyotik bakterileri besler ve bağışıklık sistemini güçlendirerek kabızlığı giderir.
-Yüksek oranda E vitamini içerir.
-Sinir sistemini korur.
-Ruh halini iyileştirir. Depresyon ve kaygıyı azaltır.
-Vejeteryanlar için harika bir besin kaynağıdır. İçeriğindeki omega yağ asitleri vücutta denge sağlar. Bu nedenle et yemeyen kişiler için oldukça besleyicidir.

İncir çekirdeği yağı alırken mutlaka dikkat etmeniz gereken yağın soğuk sıkım olmasıdır. Cam şişede satılanı almalı ve kullanmalısınız.
İncir Çekirdeği yağında; %40 oranında Omega 3, %30 oranındaOmega6 ve %15oranındaOmega9bulunmaktadır.
İncir çekirdeği yağını kullanmanın herhangi bir yan etkisi ve zararı yoktur.İlk defa kullanıyorsanız cildinizin küçük bir bölümüne uygulayıp herhangi bir kaşıntı, kızarıklık oluşmuyorsa kullanabilirsiniz.Küçük çocuklarda kullanmak isterseniz, öncelikle hekiminize danışıp onay almalısınız.

KAYNAKLAR
Borowska M, Czarnywojtek A, Sawicka-Gutaj N, Woliński K, Płazińska MT, Mikołajczak P, Ruchała M. The effects of cannabinoids on the endocrine system. Endokrynol Pol. 2018; 69(6):705-719. 
NaPier Z, Kanim LEA, Arabi Y, Salehi K, Sears B, Perry M, Kim S, Sheyn D, Bae HW, Glaeser JD. Omega-3 Fatty Acid Supplementation Reduces Intervertebral Disc Degeneration. MedSciMonit. 2019 Dec 14;25:9531-9537.
Häberling I, Berger G, Schmeck K, Held U, Walitza S.Omega-3 FattyAcids as a Treatment for Pediatric Depression. A Phase III, 36 Weeks, Multi-Center, Double-Blind, Placebo-Controlled Randomized Superiority Study. Front Psychiatry. 2019 Nov 27;10:863.
Natto ZS, Yaghmoor W, Alshaeri HK, Van Dyke TE.Omega-3 FattyAcids Effects on Inflammatory Biomarkers and Lipid Profiles among Diabetic and Cardiovascular Disease Patients: A Systematic Review and Meta-Analysis. Sci Rep. 2019 Dec 11;9(1):18867. 
Goto PL, Cinato M, Merachli F, Vons B, Jimenez T, Marsal D, Todua N, Loy H, Santin Y, Cassel S, Blanzat M, Tronchere H, Dejugnat C, Kunduzova O, Boal F.Invitro and in vivo cardioprotective and metabolic efficacy of vitamin E TPGS/Apelin.J Mol Cell Cardiol. 2019 Dec 10. pii: S0022-2828(19) 30388-8.
Aghajani MMR, MahdinezhadGorji N, Mirabi P, Mojab F. Effect of Ceratoniasiliqua (Carob) syrup and vitamin E on sperm parameters, oxidative stres index and sex hormones in infertile men: Protocol for a randomized controlled trial. Caspian J Intern Med. 2019 Fall;10(4):452-457.
Czarnywojtek A, Borowska M, Sawicka-Gutaj N, Woliński K, Teresa Płazińska M, Florek E, Ruchała M. The impact of cannabinoids on the endocrine system. Przegl Lek. 2016;73(10):781-6.
Afrin F, Chi M, Eamens AL, Duchatel RJ, Douglas AM, Schneider J, Gedye C, Woldu AS, Dun MD. Can Hemp Help? Low-THC Cannabis and Non-THC Cannabinoids for the Treatment of Cancer. Cancers (Basel). 2020 Apr 23;12(4). 

https://mudurnuavm.medirevo.com.tr

www.mudurnuhaber.com

Mide ve bağırsak kanserinden koruyan mucize besin iğdenin faydaları

Mide ve bağırsak kanserinden koruyan mucize besin iğdenin faydaları…

İğde pek bilinmese de iğdenin faydaları hastalıklarda bitkisel iyileşme gösteren özelliğini yeni yeni farkına varıyoruz. iğde ağacı meyvesinin Türkiye’de hemen hemen her bölgesinde yetişebilen bir ağaç türüdür. İğdenin sağlığa olan faydası günümüzde daha çok ilgiyle araştırılmaya başlandı. Küçük, çekirdekli bir meyve olan iğne pek çok sağlık sorununa derman oluyor ve pek çok hastalığa karşı koruma ile direnç sağlıyor. Ülkemizde de yaygın olan iğde ağacının meyvesinin faydalarını biliyor musunuz? Mide ve bağırsak kanserine karşı koruma görevi gören iğdenin faydalarına çok şaşıracaksınız. İşte mide bağırsak kanserinden koruyan mucize besin  iğdenin faydaları…
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİR
Yabani iğdenin olgun meyve ve çekirdekleri; flavonoidler, likopen, karotenoidler, fitosteroller ve A, B1, B12, C, E, K, P vitaminlerinden zengindir. Yani kısaca iyi bir antioksidandır ve bu özelliği sayesinde kardiyovasküler sistemi ve bağışıklığı güçlendirir. Yaşlanmaya, iltihaba, mide bağırsak ülserlerine, kansere ve radyasyonun etkilerine karşı koruyucudur.

KAN DOLAŞIMINA OLUMLU ETKİSİ VARDIR
İğdenin diğer bir önemli özelliği omega 7 yani palmitoleik asit kaynağı olmasıdır. Çok sık duymadığımız omega 7, Tibetliler ve Moğollar tarafından geleneksel ilaç olarak kullanılan bir besin  ögesidir. Özellikle akciğerler, mide, dalak, kan dolaşımı üzerine farmakolojik etkilerinin olduğu yapılan çalışmalarda kanıtlanmıştır. İlk kez 1977 yılında, Çin  Sağlık Bakanlığı tarafından resmi olarak kaynaklara geçmiştir.

CİLDE VE GÖZE FAYDALIDIR
Omega 7 ayrıca derinin doğal bir bileşenidir, bu yüzden cildi nemlendirici ve onarıcı etkisiyle bilinmektedir. Bu özelliği ile yanık ve iyileşmeyen yaraların tedavisinde ve egzama gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Vajinal kuruluk ve göz kuruluğu gibi hastalıkların tedavisinde de etkilidir. Son yapılan çalışmalarda,Omega 7’nin saç ve tırnak üzerindeki olumlu etkileri de saptanmıştır.

KİLO KONTROLÜNE YARDIMCI OLUR
Omega 7 yağ asidinin diğer bir özelliği ise insülin seviyesinin düzenlenmesine yardımcı olarak yağ metabolizmasını düzenlemesi ve dolayısıyla kilo kontrolüne yardımcı olmasıdır. Bu mucizevi madde aynı zamanda metabolizmayı hızlandırarak vücudun insülin hassasiyetini artırır. Böylece vücut glikozu yağ olarak depolamak yerine enerjiye dönüştürür ve kilo kontrolü kolaylaşır.

BAĞIRSAKLARI DÜZENLER
İğdenin diğer önemli özelliği bağırsak düzenini sağlamasıdır. Özellikle ishal tedavisinde iğde sık kullanılan besinlerden birisidir. İğde meyveleri balla macun yapılıp tüketildiğinde sporcuların performansında artış sağlar. İdrar tutamama problemi yaşayanlar için tedavi amaçlı kullanılır. Mide bulantısı ve kusmanın tedavisinde etkilidir.


İĞDE ÜRÜNÜMÜZÜ MAĞAZAMIZDAN TEMİN EDEBİLİRSİNİZ. ÜCRETSİZ KARGO
https://urun.n11.com/kuru-yemis/igde-yeni-mahsul-mudurnudan-1kg-ucretsiz-kargo-P389480884

www.mudurnuhaber.com

Tarım ve Hayvancılık yapana Faizsiz Kredi, işte şartlar

Tarım ve Hayvancılık yapana Faizsiz Kredi, işte şartlar

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin 2020-2022 döneminde 3 yıl uygulayacağı düşük faizli tarımsal kredilerin limitleri ve kriterleri yeniden belirlendi.Kredi limitlerinde artış sağlanırken, faiz indirim oranları belli kriterlere bağlandı. Kriterlere uymayanlar yüksek faiz ödeyecek.

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin düşük faizli tarımsal kredi limitleri ve faiz oranlarında önemli değişiklikler yapıldı. 2022 yılı sonuna kadar geçerli olacak yeni kredi limitleri ve faiz oranları ile belirlenen krşterleri yerine getirmeyenler daha yüksek faiz ödeyecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 21 Kasım 2019’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan 3.Tarım ve Orman Şurası sonuç toplantısında Ziraat Bankası’nın “alışılmışın dışında” zirai krediler vereceğini, çiftçilerle ortaklığa gidebileceğini söylemişti. Erdoğan’ın “alışılmışın dışında” diye nitelendirdiği düşük faizli kredilerde limitler artarken faiz oranları belli kriterlere bağlı olarak belirlenecek.

Limitler arttı,faiz kriterleri değişti

Resmi Gazete’nin 3 Ocak 2020 tarihli sayısında yayınlanan “T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin” Cumhurbaşkanı Kararı ile düşük faizli tarımsal kredilere yeni kriterler getirildi.

Buna göre, 2018-2020 döneminde uygulamaya konulan kararda ve öncesinde kademeli olarak belirlenen faiz indirimi, yeni kararda yok. Yeni kararda öncelikli bölge yatırımı,yurtiçinde doğan hayvan alımı ve kullanımı,kendi yemini üretme ve mera kullanımı, jeotermal yeni enerji kullanımı, genç çiftçi, kadın çiftçi ve benzeri kriterlere göre faiz indirimi uygulanacak.

Üretici birliklerine de kredi verilecek

Daha önce tarımsal amaçlı kooperatiflere verilen düşük faizli krediler, Cumhurbaşkanı Kararı ile tarımsal amaçlı üretici birliklerine de düşük faizli tarımsal krediler sağlanması öngörülüyor. Ayrıca karar kapsamında yalnızca Türkiye Cumhuriyeti sınırları (kara sınırı ve karasuları) içerisinde yapılan tarımsal üretim faaliyetleri için yatırım ve işletme kredisi kullandırılacağı belirtiliyor.

Sütçü ve kombine sığır yetiştiriciliği

Daha önceki uygulamada kredi üst limiti 12 milyon 500 bin lira olan sütçü ve kombine sığır yetiştiriciliği yatırım ve işletme kredisi limiti 25 milyon liraya çıkarıldı. Daha önceki karar kapsamında yatırım kredilerinde kademeli olarak yüzde 100 ile yüzde 50 arasında, işletme kredisinde ise yüzde 100 ile yüzde 25 oranında faiz indirimi uygulanıyordu. Buna göre 100 bin liraya kadar kredi kullananlar faiz ödemiyordu.

Cumhurbaşkanlığının yeni kararında ise sütçü ve kombine sığır yetiştiriciliğinde kredi üst limiti 25 milyon lira. Yatırım ve işletme kredisi faiz indirimi yüzde 50 olacak. Ancak, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenecek öncelikli bölgede yatırım yapacaklar ilave yüzde 10 faiz indirimi alacak.Atıl işletme alanlara yüzde 10,yurtiçinde doğan hayvan alımı ve kullanımında yüzde 10,kendi yemini üretene yüzde 10, jeotermal,yenilenebilir,atık enerji kullananlara yüzde 10, organik tarım ve iyi tarım uygulamalarına yüzde 10, genç çiftçilere 40 yaşında ve altında olanlara ilave yüzde 10, kadın çiftçi ve girişimcilere ise yine yüzde 10 ilave faiz indirimi uygulanacak. Yatırım kredilerinde 6, işletme kredilerinde 7 kriterin hepsini yerine getirenlere yüzde 120 veya yüzde 110 faiz indirimi uygulanacak gibi görünüyor. Ancak, kararnamede indirim oranı yüzde 100 ile sınırlandırılıyor. Belirlenen kriterlerden sadece bir tanesi uygun olan çiftçi veya yatırımcı yüzde 60 faiz indirimi alabilecek.İki kritere uygun olanlar yüzde 70, 3 kritere uygun olanlar yüzde 80,4 kriteri karşılayanlar yüzde 90, 5 kriter veya 7 kritere kadar uygun olanlar yüzde 100 faiz indiriminden yararlanacak.

Damızlık düve yetiştiriciliği

Damızlık düve yetiştiriciliğinde 7.5 milyon lira olan kredi üst limiti 10 milyon liraya çıkarıldı. Önceki kararda damızlık düve yetiştiriciliği yatırım kredisi yüzde 100 faiz indirimli, işletme kredisi ise yüzde 75 faiz indirimliydi. Yeni karar ile her iki kredinin normal faiz indirimi yüzde 75 olacak.Yatırım kredilerinde her biri yüzde 10 olmak üzere 4 kriter, işletme kredilerinde ise 5 kriter var. Ancak burada da uygulanabilecek en yüksek faiz indirimi yüzde 100 olacak.

Büyükbaş hayvan besiciliği

Önceki kararda üst limiti 5 milyon lira ve faiz indirimi yüzde 50 olan büyükbaş hayvan besiciliğinde kredi limiti yüzde 100 artışla 10 milyon liraya çıkarıldı. Büyükbaş hayvan besiciliğinde de yatırım kredilerinde öncelikli bölge yatırımı,atıl işletme alımı, genç ve kadın girişimciye her birine yüzde 10 ilave faiz indirimi uygulanacak.Faiz indirim üst limiti yüzde 90 olacak. İşletme kredisinde ise 5 kriterin tamamını yerine getirse de yüzde 100 faiz indirimli kredi alabilecek.

Küçükbaş hayvancılık

Kredi üst limiti 5 milyon lira, yatırım kredisinde yüzde 100 ve işletme kredisinde yüzde 75 olan faiz indirimi, yeni kararname ile kredi limiti 15 milyon liraya ve faiz indirimi ise her iki kredi için de yüzde 75 olarak belirlendi. Diğerlerinde olduğu gibi kriterler var. Her birisi için 5 kriterden hangisi karşılıyorsa yüzde 10 ilave faiz indirimi uygulanacak. Ancak uygulanacak en yüksek faiz indirim oranı yüzde 100’ü aşamayacak.

Kredi limitlerindeki artışlar

Arıcılıkta 1.5 milyon lira olan kredi üst limiti 2.5 milyon liraya, kanatlı sektöründe 3 milyon lira olan kredi limiti 5 milyon liraya, kanatlı sektörü damızlık yetiştiriciliğinde 7.5 milyon lira olan kredi üst limiti 10 milyon liraya çıkarıldı.

Su ürünleri yetiştiriciliğinde kredi limiti yüzde 100 artışla 5 milyon liradan 10 milyon liraya çıkarıldı. Diğer kredilerde de limit artışları yapıldı.


Karar 3 yıl uygulanacak

Bakanlar Kurulu Kararı ile 8.1.2018’de yürürlüğe giren “T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Karar” 31.12.2020 yılına kadar uygulanması öngörülmüştü. Ancak bu süre dolmadan yeni karar yayınlandı. Böylece o karar iki yıl uygulanmış oldu. Resmi Gazete’nin 3 Ocak 2020 tarihli sayısında yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ise 1 Ocak 2020-31 Aralık 2022 tarihleri arasında uygulanması öngörülüyor.

Önceki karar kapsamında ( 8/1/2018 tarihli ve 2018/11188 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı) yatırım kredisi tahsis edilmiş ancak kredilerinin tamamını veya bir kısmım kullanamamış üreticiler, kullanamadıkları kısım için, 2020 yılı sonuna kadar, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı hükümlerinden yararlanmaya devam edecekler. 1/1/2020-31/12/2022 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) tahsis edilecek kredilerde ise Cumhurbaşkanı Kararı hükümleri uygulanacak.

Kriterler doğru uygulanırsa tarıma katkı sağlar

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarım sektörünün finansmanında çok büyük bir paya sahip. Bu nedenle verdikleri krediler, uygulamaları çiftçileri ve tarımsal üretimi doğrudan etkiliyor. Cumhurbaşkanı Kararı ile düşük faizli tarımsal kredilere yönelik önemli kriterler getirildi. Bu kriterlere bakıldığında hemen hepsi yerli üretimi destekleyecek, üretimi artıracak kriterler olarak görünüyor. Doğru uygulanırsa tarıma ciddi katkılar sağlayabilir.

Yıllardır yazıyoruz,konuşmalarımızda anlatıyoruz, yerli üretime dayalı bir politika uygulanmalı. Cumhurbaşkanı Kararı’na bakıldığında öncelikli bölge yatırımı,yurt içinde doğan hayvan alımı ve kullanımı,kendi yemini üretme ve mera kullanımı, jeotermal, yenilenebilir ve atık enerji kullanımı, genç çiftçiliğin ve kadın çiftçilerin desteklenmesi, traktör ve tarım makinalarında yerli üretimin desteklenmesi gibi kriterler doğru uygulanırsa ülke için yararlı olur. Ayrıca sadece kredilerde değil her alanda yerli üretimin desteklenmesi gerekir.

Kriterlere uymayanlar zararlı çıkacak

Daha önceki kararlarda kriterler olmadığı için kredi kullananlar yüzde 100’e kadar faiz indiriminden yararlanabiliyordu. Şimdi kriterler gelince ancak belli bir kesim, kriterlere uyanlar yüksek faiz indiriminden yararlanabilecek. Örneğin, genç ve kadın çiftçi olmayanlar daha yüksek faizle kredi kullanacak.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Kültür Kenti Projesi

Mudurnu Kültür Kenti Projesi
Türkiye’nin tanınan ve sevilen Şehir Planlama hocalarından birisi olan Çetin Göksu ile Mudurnu sorunları konularında sohbete devam ediyoruz. 

Doç, Dr. Çetin GÖKSU Çevre ,Şehir ve Bölge Planlamacısı


Mudurnu Haber Soru: 2010 yılında Mudurnu,’da, Kentin geleceği ile ilgili bir Çalıştayı yaptığınızı biliyoruz Çalıştay kimler tarafından düzenlendi.


Çetin Hoca:Bu çalıştayı ben organize ettiğim doğrudur. Amaç, Mudurnu’ya uygun bir planlama yaklaşımını geliştirmekti. Nitekim onlarca bilim adamı, uzmanlar ve 500 kadar da halktan katılanlar oldu. Oldukça heyecanlı ve başarılı geçtiğini söyleyebiliriz. Bu çalıştay, Orta Doğu Teknik üniversitesi, Bolu İzzet Baysal Üniversitelerinin Mudurnu Belediyesi ile ortak bir organizasyonu olarak düzenlenmişti.


Soru: Bu çalışmalar sırasında siz Mudurnu için KÜLTÜR KENTİ projesini önermiştiniz. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?


Çetin Hoca:Evet bu çalıştay adını KÜLTÜR KENTİ koymamızın özel bir nedeni vardı. Mudurnu, Kültürü ve Doğası zengin olan bir ilçe, bu zenginliği ortaya çıkaran ve halk yararına değerlendiren iyi bir planlama yaklaşımı gerekiyordu. Nitekim uzmanlar bir çok konuda birçok bilgi verdiler. Daha sonra katılanlarla birlikte ortak bir çalışma yapıldı. Halkın görüşleri alındı ve önerileri soruldu. Verilen bilgiler ve öneriler, Kültür kenti yaklaşımını destekledi. 


Soru: Nasıl bir Planlama Modeli önerdiniz?


Çetin Hoca:Dediğim gibi, Kültür Kenti Modeli önermiştim. Başka bir deyişle, Yerel Kültürü koruyan, geliştiren ve gelecek kuşaklara aktaran, Türkiye’nin ilk Kültür Kenti Mudurnu’da hayata geçirilecekti.


Soru: Hangi konular ele alındı nasıl bir yöntem önerildi?


Çetin Hoca: Her hoca ayrı ayrı konuları ele aldılar. Öncelikle, ODTÜ Şehir Planlama çalışmasında ele alınan ve önerilen projeler anlatıldı. Hocalarımız, Kentin farklı kültür değerleri, yerleşim özellikleri, Mimari kültür, konaklar, köy ve yayla evleri, el sanatları, yemek, eğlence giysi vb kültürler hakkında bilgiler verdiler. Dünya Kültür Mirasına girebilecek konuları anlattılar. İlçenin ve 73 köyün diğer köy kültürlerinden farklarını gösterdiler. Bölgenin özgün doğal değerleri, peyzaj özellikleri, biyo çeşitlilik değerleri, yeraltı ve yer üstü kaynakları, bölgeden geçen fay hayatlar, deprem tehlikeleri anlatıldı.


Soru:Yeni Proje önerileri yapıldı mı?


Çetin Hoca:Evet çok açık ve net olarak proje konuları anlatıldı. Şüphesiz ki herkesin mutabık kaldığı konu “MUDURNU KÜLTÜR KENTİ PROJESİ” oldu. İlk önce plan yaptırılması ve çalışmaların ve uygulamaların bu plan doğrultusunda gerçekleştirilmesi Mudurnu belediyesine ve halkına önerildi.
Diğer proje önerileri de bu planlama dikkate alınarak yapıldı. Önerilen diğer projeler arasında, Kent, köy ve yayla kültürlerinin korunması ve geliştirilmesi, doğal gıda üretimi, el sanatkarının geliştirilmesi, Kültür Turizmi, Eko turizm, Babas kaplıcasının uluslararası turizme açılması, Abant milli parkının Mudurnu’ya entegre edilmesi, doğa ve yayla turizmi, jeopark, organik tavukçuluk vb projeler önerildi.


Soru:Bunların arasında en dikkati çeken projeler sizce hangileridir? 


Çetin Hoca: Hepsi birbirinden güzel projeler. Ancak projeleri ayrı ayrı düşünmek ve yapmak doğru bir yöntem değildir. Konular birbirleriyle ilişkilidir iç içedir. Bu nedenle konuları bir bütün içinde ele alınıp öncelikler sırasına göre uygulanırsa başarılı olur. 


Başka bir deyişle öncelikle “Kentin Kalkınma Planı” yapılmalıdır.Çünkü, Kalkınma Planı, MUDURNU için bir kalkınma ve gelişme projesidir. Mudurnuyu zenginleştirme ve geleceğe taşıma projesidir. Bir çok alanda yeni iş imkanları oluşturma, işsizliği önleme, kişi başına gelirleri artırma, kente köyleri hep birlikte kalkındırma projesidir. Mudurnu Kalkınma planı, öncelikli projedir. Yeni belediye yönetiminin derhal başlatması gerekli olan bir projesidir. 


Soru:Mudurnu’nun ilk yapması gereken projenin Kalkınma Planı olduğunu söylüyorsunuz, neden?


Çetin Hoca: Çünkü iyi bir yönetim, ipleri eline alması için iyi bir Yönetim Planına ihtiyacı var. Neleri öncelikle yapacak, belediyenin, halkın gelirleri nereye nasıl harcanacak. Bunları bilmeyen planlamayan bir yönetim başarısız olur. Bütün kenti de başarısızlığa sürükler. Yönetim ne yapacak, sınırlı kaynakları halk yararına en iyi şekilde nasıl kullanacak, plan yoksa bilemez. Kenti doğru ve iyi yönetemez. Mudurnu halkı boşuna zaman ve kaynak kaybeder

Soru:Anladığım kadarıyla önce plan diyorsunuz.


Çetin Hoca:Evet biz üniversite hocaları olarak tavsiyemiz, önce plan. Çünkü plansız kalkınma, plansız gelişme olmaz. MUDURNU halkının harekete geçmeli, bir an önce Mudurnu kalkınma projesinin yapılması için gereken çalışmaları başlatmalıdır. 
Evet Planı yaptıracak Belediyedir. Ama Mudurnu halkı istemezse, belediyeler harekete geçmezler. Çünkü, Türkiye,’de seçilen belediye başkanları planlamayı bilmezler, bilseler de önemsemezler, kendi çıkarlarını öncelikle düşünürler. Kendi ikballerine öncelik verirler, halkı düşünmezler. Önce kendileri zengin olmak ister, yolsuzluk, adam kayırma, yandaşlara para aktarma gibi aslında yasa dışı ahlak dışı yollara saparlar. 
Bu kötü yönetimi önlemek aslında halkın elindedir. Halk isterse yönetime baskı yaparak plan hazırlanmasını sağlar. “Planlı kalkınma yöntemi”, hem yolsuzlukları önleyecek, hem de kentin topyekun kalkınmasını sağlayacak en etkili yöntemdir. 


Soru: Hocam siz Mudurnu için, kalkınması ve gelişmesi için katkı yapmak ister misiniz?.
Çetin Hoca: Elbette isteriz. Ama önce Mudurnu halkı “Kalkınma Planı” yapılması konusunda karar vermelidir. Eğer bu irade ortaya çıkarsa, Biz Üniversiteleri ve uzmanları, MUDURNU halkı ile bir araya getirerek gerekli çalışmaları başlatabiliriz.
Esasen en doğru yöntem de budur.


Mudurnu halkına sevgilerle.Çetin Göksu

Çetin Hocama bu değerli görüş ve önerileri için Mudurnu Halkı adına teşekkür ederiz. Mudurnu Haber : Aydın ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

Dünyada Eşi Benzeri Olmayan Sağlık uygulaması


Başkan Bağlı, “Aylık 76 Liralık GSS Primiyle Vatandaşlarımız Dünyada Eşi Benzeri Olmayan Sağlık İmkânlarından Yararlanabiliyor”
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Selim Bağlı, 81 SGK il müdürüyle video konferans yöntemiyle toplantı yaptı. 
İl Müdürleriyle Kurumun gündemindeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Bağlı, İl Müdürlüklerindeki iyi uygulama örneklerinin daha çok paylaşılması gerektiğine dikkat çekti. 
Türkiye’de aylık 76 liralık GSS primiyle insanların dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri olmayan sağlık imkânlarından yararlanabildiğini belirten Başkan Bağlı, bu kadar geniş kapsamlı bir içeriğe sahip olan GSS sistemi hakkında bilgi sahibi olmayan vatandaşın kalmaması için İl Müdürlüklerince daha çok çalışma yapılması gerektiğini vurguladı. 
Başkan Bağlı, kayıt dışılığın azaltılması için önümüzdeki günlerde öncelikle rehberlik faaliyetlerinin daha etkin yürütülmesi gerektiğini ifade ederek, “Bilgilendirme ile birlikte denetim çalışmalarına da hız vereceğiz.” dedi. 

www.mudurnuhaber.com

Yerlikaya Amansız hastalığa yenik düştü.



Bolu’da uzun zamandır müzisyenlik yapan Mudurnulu Mehmet Yerlikaya yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak hayata gözlerini yumdu.
Cenazesi bugün Mudurnu büyük camide ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazı sonrası Mudurnu da defnedilecek.
www.mudurnuhaber.com

Evinde ölü bulundu

Evinde ölü bulundu

Mudurnu ilçemiz Kaygana Mahallesinde 2 katlı Ahşap evde kendi başına yaşayan Kemal AKKUŞ u bir kaç gündür göremeyen komşuları etrafa yayılan kötü koku sonrasında durumu Polise haber verdi.

Evinde ölü bulundu !

Kaygana mahallesi itfaiye meydanındaki ahşap eve giren Ekipler Kemal AKKUŞ un cansız bedeni ile karşılaştı.

Savcılığın yaptığı ön soruşturma sonrasında Kemal AKKUŞ Ankara Adli Tıp kurumuna gönderildi.

Akkuş un bir süredir nefes darlığı sıkıntısı çektiği ifade edildi.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnulu Fındık Üreticisine Müjde

Mudurnulu Fındık Üreticisine Müjde

Mudurnu, Taşkesti ve köylerde Fındık yetiştiren üreticiler her yıl yaptıkları Fındığı pazarlamak için, Sakarya,Düzce gibi illerde açılan TMO Ofislerine gidiyor veya Tüccarlara veriyordu.

TAŞKESTİ’YE TMO 

Bölgedeki yetiştiricilerin isteği üzerine , Taşkesti Beldemize

Toprak Mahsulleri Ofisi  ( TMO )  02.09.2019 tarihi itibari ile  Taşkesti İtfaiye binasında hizmete başlayıp Mudurnulu üreticilerden Fındık alımını gerçekleştirecek.
Fındıklarını TMO ya vermek isteyen üreticiler  www.tmo.gov.tr adresine girerek kayıtlarını yaptırıp randevu alarak ürünlerini Taşkestide kurulacak  olan ofise teslim edebilecek.
Bunun için Çiftçilerin 2019 yılı ÇKS  Çiftçi Kayıt Sisteminde kayıtlarının güncel olması ve  Mudurnu veya Taşkesti Ziraat Bankasında TMO hesabı açtırmaları gerekmektedir.
www.mudurnuhaber.com