MUDURNU İLÇESİNDE ANONS LU UYARI


 

MUDURNU İLÇESİNDE ANONS LU UYARI

Bolu nun Mudurnu ilçesinde son aylarda çoğalan Telefon ve Kontör dolandırıcılığını duyurmak için İlçe Emniyet Müdürlüğü Belediye Hoparlör sisteminden vatandaşları uyardı.

Uyarıda, Vatandaşlarımızı arayarak Kendilerinin Kamu görevlisi olarak tanıtan ve çeşitli  bahaneler ile Bankamatik üzerinden Para gönderilmesini isteyen kişilere itibar etmeyiniz.

 

 Hiçbir Polis, Savcı ve diğer Kamu görevlileri Telefon ile vatandaşlarımızı arayarak para talep etmez. Bu amaç ile arandığınızda Telefonu kapatıp 155 i arayınız, Cep telefonunuza Ödül kazandınız yazılı gelen Mesajlara aldanıp, para göndermeyiniz, Bankamatiklerden para çekerken tanımadığınız kişilerin yardım taleplerini kabul etmeyiniz ve şifrenizi kesinlikle vermeyiniz anonsu ile vatandaşlar uyarıldı.

www.mudurnuhaber.com

 

BAŞBAKAN ERDOĞANIN GERÇEKCİ POLİTİKASI;

BAŞBAKAN ERDOĞANIN GERÇEKCİ DİPLOMASİSİ
Ulu önder ATATÜRK ve silah arkadaşlarıyla birlikte yurtdaşlarca desteklenen kabul gören ve kurulan CUMHURİYETİMİZ ( Halkın Kendi Kendini Yönetmesi) sayesinde bugün dünya barışı için dinler arası diyolok için Türkiyenin önemi geçte olsa Arap ülkelerince ve tüm dünyaca anlaşılmıştır.

 Demokrasi için Arap baharını yaşayan yaşamak isteyen devletler için ülkemiz demokrasisi gelişmiş laik örnek güçlü ülke konumundadır. Erdoğan, hükümetinin ve siyasi istikrarın devam için ekonomimizi dahada güçlendirmek üzere dünya kamuoyuna diplomasi seyahatleri iletişimleriyle demokrasi mesajları vererek mazlum ülkelere destek vermektedir. Başbakan Erdoğan yeni dünya düzeninde sömürülen ülkelerin demokrasileri adına halkların haklarının verilmesiyle ekonomileri güçlü bir Ortadoğu Asya Türkiye konusu hedeflemektedir.Türkiyemizi bölgemizde etkin aktör büyük ülke konuma getirmeyi sağlamaktadır.

Başbakan RECEP TAYYİP ERDOĞANIN özverili çalışmaları izlenen iç ve dış politikaları terör sorunumuzu çözecektir. Ülkemizdeki etnik halklar guruplar diyerek bizleri ayırmak isteyen dış güçlerin ve onlara oy hesapları ile alet olanların oyunlarını bozmak içindir. Tüm halkımızı derinden üzen usandıran yaşadığımız terör belası Türkiyenin iç ve dış açılım diplomasiyle uluslar arası destek almak üzere ülke bütünlüğünü koruyup tamamlayacaktır.
Erdoğanın izlediği politikalar çalışmalar içte bölgemizde ve dünya barışının sağlanması için son derece önemlidir. Başbakan YURTDA SULH CİHANDA SULH hedef politikası ile mücadele etmektedir savaş istememektedir .
Günümüzde barış ,uluslar arası ekonomik diplomasi ilişkiler ve iletişime bağlı pisikoloji savaşı imkanları gücüyle kazanılmaktadır.Çağımız şartları gereği değişimi takipeden liderler insanlığın ve halkların idealleri adına sorunları halkın desteği gücüyle aşacak başaracaklardı başbakanımız Erdoğana destek görüldüğü gibi dışta ve içte büyümektedir.. Başbakan Erdoğanın gerçekci politikaları Güzel DÜNYAMIZ ve ÜLKEMİZE güzel günler yaşatacaktır. Bu başarıda TÜRKLERİN adaleti ve içindeki iman sevgisi demokrasiye bağlılıklarıyla olacaktır.

İşaretleri görülmektedir .Bugünkü politik çalışmalar yurt içi siyasetine de ekonomimizede DÜNYA BARIŞINADA herşeye hayır getirecektir . Selam saygımla.

 MUDURNU HABER Uğur Türesin www.mudurnuhaber.com

Hacı Abdullahlar Konağı yeni işletmecisinde

Mudurnu ilçesinde  Turizm işletmeciliği yapan Osman KARACA daha önce işlettiği Konak tan ayrılarak, işletmeciliğini kendisinin yapacağı Hacı Abdullahlar Konağında hizmete başladı.

Eşi ile birlikte  Hacı Abdullahlar konağında hummalı bir temizlik ve bakım çalışmasının ardından Misafir kabul etmeye başlayan Güleryüzlü ve azimli çift ,Konakta konaklayan Misafirlere kendi evlerinde gibi hissetiriyorlar.

Konak  Sahibi Osman USLUPAT, Genç  Turizimci ve Eşi bu işi en layiki ile yapacaklardır, Mudurnu kazanacak, bizde   Annem ile birlikte  Genç arkadaşlara hayırlı olsuna geldik , çok mutlu olduk dedi.

Osman KARACA, Mudurnu için çalışmaya devam ettiklerini ifade ederek, dostlarımız sevenlerimiz bizi arayıp buluyorlar, bizim işimiz hizmet etmek, en iyi şekilde hizmet ederek faydalı olmak isteriz dedi.

Osman KARACA, konakta ki bakım çalışmalarının ve çevre düzenlemesinin tamamlandığını ifade ederek, ilerleyen günlerde  farklı değişiklikler daha yapacağız dedi.

Hacı ABDULLAHLAR KONAĞI Osman KARACA ya  05352103229 nolu telefondan ulaşabilirisniz.

Konak rezervasyon Tel: :0374 421 22 84  :421 31 71

www.mudurnuhaber.com

Çarşambalıoğlu Meram Lokantasında İftar verdi

Mudurnu ilçesi Esnaflarımızdan Çarşambalıoğlu A.Ş Mudurnu Meram Lokantasında geleneksel hale getirdiği İftar yemeğinde dostları ile buluştu.

Mudurnu Esnafları ve Kamu personelide İftar yemeğinde davetliler arasındaydı. Çarşambalıoğlu A.Ş  İsmail TÜRESİN ve Oğulları Mehmet -Melih TÜRESİN  Meram lokantası girişinde  misafirlere hoş geldiniz dileğinde bulunarak, yer gösterdiler.

Allah kabul etsin.

www.mudurnuhaber.com

 

Dershane eğitimi, Başarıyı sağladı

 

SBS sınav sonuçları yine yüz güldürdü, Mudurnu Birincisi Halk Eğitim Merkezi’nin Astarcı ailesi ile işbirliğiyle yürüttüğü SBS Hazırlık kurslarına devam eden Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğrencisi İsmail ÖZTAŞ oldu.

 İsmail ÖZTAŞ’ı makamında kabul eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Fuat GÜRLEYEN kendisini ve öğretmenlerini tebrik ederek başarılarının devamını diledi.

Geçen yıl 365 olan ortalamanın bu yıl 385’e çıktığını ifade eden dershane öğretmeni Bilal DURNA, desteklerinden dolayı Halk Eğitim Merkezi ve Astarcı ailesine teşekkür ederek dershanenin başarısının açıldığı günden beri sürekli olarak arttığını gelecek yıl da bu başarıyı daha yukarılara taşımak için gayret edeceklerini söyledi.

www.mudurnuhaber.com

CAFE DEYİZ YENİ YERİNDE

Mudurnu Esnaflarından  Aslan ve Fatma ALP in işletmeciliğini yaptıkları CAFE DEYİZ  yeni yerinde dualar ile hizmete başladı.

Daha önce Ankara Caddesinde faaliyetini sürdüren CAFE DEYİZ artık  Demirciler çarşısı Ahi Evran Parkı yanında hizmet verecek.

CAFE DEYİZ in yeni yerinin açılışı Cuma Esnaf Duası ile birlikte yapıldı. Katılımcılara Pilav ve Ayran ikram edildi.

Dua nın ardından  ALP Ailesi CAFE DEYİZ önünde tebrikleri kabul etti.

Yeni iş yerinin hayırlı olmasını temenni ederiz.

www.mudurnuhaber.com

 

İlker Samed AKÇADAĞ Erkekliğe ilk adımı attı

Mudurnu Belediyesi Yazı İşleri Müdürü Yılmaz  ve Müyesser AKÇADAĞ ın oğlu  İlker Samed AKÇADAĞ için Sünnet Merasimi düzenlendi.

Mudurnu Belediye Düğün Salonunda düzenlenen programa AKÇADAĞ ve  BAHAR Ailelerinin Davetlileri ve yakınları bu mutlu günlerinde Aileleri yalnız bırakmadı.

Anne Müyesser ve Baba Yılmaz AKÇADAĞ Düğün Salonu girişinde misafirlerin tebriklerini kabul etti.

Sünnet Olan İlker Samed AKÇADAĞ ise bu  özel gününde  Ailesi  ve sevenleri ile mutlu bir gün geçirdi.

Bu Mutlu günlerinin ömür boyu sürmesini ve Evlatlarının hayrını ve mürvetini görmeleri temennisi ile geçmiş olsun dileklerimizi buradan bir kez daha iletiyoruz.

www.mudurnuhaber.com

 

 

Miraç Kandilimiz Mübarek olsun

İslam âlemi, dualarla Miraç Gecesi’ni idrak ediyor. Kandiliniz mübarek olsun. İşte Miraç Kandili duası…

İslam âlemi, dualarla Miraç Gecesi’ni idrak ediyor. Kandiliniz mübarek olsun. İşte Miraç Kandili duası…

Euzü billahi mineş-şeytanir-racîm
Bismillahir-rahmanir-rahîm

Ey Bizleri varlığa erdiren
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran
Güzeller Güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz’e Sonsuz salât ü selam olsun.

Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek gecede bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:

1. YA İLAHEL-ALEMİN!

Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs’ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek gecede bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. İcabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!

2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ!

Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.

Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü vet-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. Müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. İbadet ü tâat kültür televvünlü.. Duygular, düşünceler fantezilere emanet.. Mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya Rabbi!

3.YA RAB!

Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.

4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!

Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep ‘Gelin, gelin’ diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur ‘Biz de geldik’ diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!

Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır.. Ya Rabbi lisanlarımızı yalandan, gıybetten, Senin sevmediğin, hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle.. Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!

Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle.. Niyetlerimizi ihlaslı kıl ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!

6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!

Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık, havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.

7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!

Şu mübarek gecede binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki!

Sen her şeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.

8. EY YÜCELER YÜCESİ!

Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin, dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama, mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve hülyalarıekonomive refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç, kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre… Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.

9. EY RAB!

Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur müfettişi.. Yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece; adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi bir şey; vefa Kafdağı’nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü’l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.

Bütün bunlara rağmen ya Rab! Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz. Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!

Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar.

10. EY RAB!

Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.

11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!

Bu mukaddes miraç gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.

Ey Yüceler Yücesi!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, Muallâ aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..

Amin amin amin
Velhamdü lillahi Rabbil aleminel-fatiha

www.mudurnuhaber.com

 

Nallıhan a YILDIZ Yağmuru

Komşu ilçemiz Ankara nın NALLIHAN ilçesinde bu yıl  III. Uluslararası Nallıhan Tapduk Emre2yi Anma ve İpek İğne Oyaları Kültür Sanat  Etkinliklerine adeta YILDIZ yağacak.

Festival etkinliklerinin ilk günü olan 19 Haziran 2012 Salı günü  saat 19.00 da  Ünlü Sanatçı Yusuf GÜNEY ve GÜLAY sahne alacak.

Aynı gün MİLLİ PİYANGO Çekilişi Nallıhan da yapılacak.

19 Haziran 2012 de başlayacak etkinlikler 22 Haziran 2012 Cuma  akşamı Haluk LEVENT konseri ile devam edecek.

Nallıhan Festivali  bu yıl  daha fazla ziyaretçi kabul edecek.

www.mudurnuhaber.com

 

NALLIHAN FESTİVALİNE 19 HAZİRAN 2012 SALI GÜNÜ MUDURNU DAN OTOBÜS KALDIRILACAKTIR.

Gitmek isteyenler  0374 421 39 30 Nolu Mudurnu Şirin Seyahat veya  0374 421 28 83 Nolu Mudurnu Fotoğrafçılık a isimlerini yazdırabilirler.

Konser saat 19.00 da başlayacak olup Mudurnu dan saat 17.30 da Ziraat Bankası önünden Hareket edilecektir.

Gidiş geliş Ücreti 12 tl dir.

www.mudurnuhaber.com

Ayhan ESKİOĞLU NU Sevenleri yalnız bırakmadı

Mudurnu ilçesi Kaygana Mahallesi sakinlerinden Tabak Esnaflarından Ayhan ESKİOĞLU (53)  tedavi gördüğü  Bolu İzzet Baysal Tıp Fakültesinde Vefat etmişti.

Geçtiğimiz hafta tedavi için yatan ve hayatını dün kaybeden Ayhan ESKİOĞLU için , Kaygana Mahallesi Tabakhane sokaktaki evlerinin önünde bir dua merasimi yapıldı.

Ardından sevenleri Ayhan ESKİOĞLU nun omuzlarda Mudurnu Yıldırım Beyazıt Camii önüne kadar taşıdı.

Yıldırım Beyazıt Camiinde namaz öncesi  Mudurnu Müftüsü Arif CEVLEK  bir dua yaptı ve Cemaatten helallık istedi. Namaza müteakip, Cenaze Namazı kılınıp, Mudurnu Şeyh Ül imran yolu üzerindeki Ahmet KAYHAN Mezarlığına defnedildi.

Ayhan ESKİOĞLU nu bu son yolculuğunda sevenleri yalnız bırakmadı. ESKİOĞLU Ailesi , Cenaze işlemleri sonrasında  Mezarlıkta taziyeleri kabul etti.Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

ASKER MEVLİD’İ

ASKER MEVLİD’İ

 Mudurnu ilçesi Esnaflarından BOZOĞLU TİCARET Nail BOZOĞLU nun Oğlu Mesut Bozoğlu için Mevlid-i Şerif programı düzenlendi.

 

Mudurnu Yıldırım Beyazıt Camiinde Akşam ile Yatsı Namazı arasında düzenlenen Programa Ailenin sevenleri yalnız bırakmadı.

 

Program çıkışında Mesut Bozoğlu  ve Bozoğlu Ailesi tebrikleri kabul etti. Ailenin küçük oğlu Mesut Bozoğlu 23 Mayıs 2012 günü Mudurnu dan  Acemi birliği olan İzmir- Gaziemir  Eğitim birliğine katılmak  ve vatani görevini yapmak üzere Mudurnu’dan uğurlanacak.

 Genç kardeşimiz Mesut Bozoğlu na Hayırlı Teskereler dileriz.

www.mudurnuhaber.com

BÖRTÜ BÖCEK VE İNSAN DIŞKISI YİYEN TAVUK VE ÜRÜNLERİNİ Mİ TÜKETELİM?

BÖRTÜ BÖCEK VE İNSAN DIŞKISI YİYEN TAVUK VE ÜRÜNLERİNİ Mİ TÜKETELİM?

Erkan KONURALP  www.ciftlikdergisi.com.tr

2005 yılını Türk Tavukçuluk Sektörünün “Çağ” atlaması olarak kabul edebiliriz.Zira o tarihte ülkemize gelen “Kuş Gribi” sonucu büyük kararlara imza atılarak uygulamaya konuldu.Bu kararların en önemlisi de o güne kadar tüketiciler tarafından önemsenmeyen hemen hemen tüm tavukçuluk ürünleri ambalaja girerek markalı gıda oldu.

Ambalajlı ürünler biraz pahalı olsa bile,  fiyat farkını tüketici kabullendi ve ” Birkaç kuruş için hastalık riski almaya değmez”dedi ve bu ürünlerinin markalılarını tercih etti

2001 yılında 9 kilo olan piliç eti tüketiminin 2011 yılında 18 kiloya çıkması Türk tüketicisinin nereye rağbet ettiğinin kanıtıdır.Diğer yandan tüketimin artmasıyla üretimin de artış gösterdiği beyaz et sektöründe geçen yıl 1 milyon  420 bin ton tavuk eti üretildi.

Beyaz ette 2001 yılında 12 bin 289 tavuk eti yurt dışına gönderilirken, 2010 yılında bu rakam 104 bin 128 tonu buldu.

Önümüzdeki yıllarda beyaz et ihracatının buna bağlı olarak da üretimin artacağına  herkes kesin gözü ile bakıyor.

Tüketimin bu denli artışı bilinçli alıcıdan kaynaklanıyor.

ŞARLATAN DİYETİSYENLER PİYASADA

Garajlarında 800-900 bin liralık araba ve milyon dolarlık evlerin sahibi şarlatan sözde diyetisyenler, verdikleri reklamlar sayesinde televizyon ekranlarından bayisi oldukları  alternatif tıp ürünlerini korkusuzca anlatarak ceplerini doldururken halkımıza olmayacak

Erkan KONURALP  www.ciftlikdergisi.com.tr

www.mudurnuhaber.com

 

 

Mudurnu KUTLU DOĞUM u dolu dolu yaşayacak

Mudurnu ilçesinde  2012 yılı Kutlu Doğum Programı  etkinliklikleri açıklandı.

Mudurnu Müftülüğü  tarafından organize edilen  2012 KUTLU Doğum  programında ilk olarak  13 NİSAN  Cuma günü  Atatürk Meydanında Kermes açılışı yapılacak.

Programın aynı gününde  Mudurnu ilçesi 100. Yıl Köyünde KUTLU DOĞUM Özel Programında  Mevlidi Şerif ,günün anlam ve önemi hakkında Vaaza ve ardından  katılımcılara yemek ikram edilecek.

Kutlu Doğum Programı etkinliklerinin 2. günü 14 Nisan 2012 Cumartesi günü  saat:12.00 de Mudurnu Merkez de  Kutlu Doğum Aşı dağıtılacak.

 Prof. Dr. Cevat AKŞİT   KONFERANSI

14 Nisan 2012 Cumartesi saat 14.00 te Mudurnu Belediye Düğün Salonunda  Prof. Dr. Cevat AKŞİT  Kutlu Doğum ile ilgili Konferans vercek. Konferansın ardından  Prof. Dr. Ahmet Hakkı TURABİ ve Ekibinin  Türk Tasavvuf Musikisi Konseri etkinliği ile program devam edecek.

                  KUTLU DOĞUM DA KAN BAĞIŞI

Kutlu Doğum Programı kapsamında  14 Nisan 2012 Cumartesi günü gün boyu  KAN Bağışı kabul edilecek.

            KUTLU DOĞUM PROGRAMI TAŞKESTİ BELDESİ ETKİNLİĞİ

Mudurnu Müftülüğü Kutlu Doğum Programı etkinliklerinde Taşkesti Beldesinde de  20 Nisan Cuma günü  saat 19.00 da  Diyanet işleri Başkanlığı  Eğitim Hizmetleri  Genel Müdürlüğü  Program Geliştirme  Daire Başkanı Bünyamin ALBAYRAK ve Tasavvuf  Musikisi konseri verilecek.

www.mudurnuhaber.com

Güray ÖNAL Kutsal Topraklarda

Mudurnu Haber sitemiz destekcisi ve Köşe Yazarlarımızdan Emekli 1. Sınıf Emniyet Müdürü Güray Önal  Umre ziyareti için Kutsal topraklara uğurlandı.

İstanbul dan 15 Günlük Umre ziyareti için Eşi ile birlikte Türkiye den ayrılan  Güray Önal  ağabeyimiz ve değerli eşine  Mudurnu Haber ailesi olarak hayırlı yolculuklar diliyoruz, Allah Umre ziyaretlerini ve yapacakları duaları kabul eylesin.

www.mudurnuhaber.com

Darbe!

Darbe!

             Yaşadığımız çağ bilgi çağı ama endüstrinin hızlı yaşam biçimi olayları aklıselim içinde tartışmamızı engelliyor. 1997 Şubatında e-posta darbe ile parlamentoya dayatılan sekiz yıllık eğitim sistemine geçişin gerekçeleri arasında öncelikle “imam hatiplerin” önünü kesmek bu gidişin önüne geçilmese”İslamcılar” 2025 lerde iktidara gelir diye yapılan e-darbe ve fiili darbeler karşı olduğu her şeyin en çetrefillisini terörden, ekonomiye memleketin başına bela etmiştir.

Dönemin muktedirlerince bin yıl devam edeceği söylenen post modern darbe sivil irade tarafından kabul görmemiş olacak ki beş yıl sonra 2002 yılında başbakan adayı bile belli olmayan AKP’yi iktidara taşımıştır.

Bu süreç içerisinde sekiz yıllık kesintisiz eğitimin olumlu yâda olumsuz yönlerini, imam hatipler açısından sorun olmasa da, sanayiye ara ve teknik eleman yetiştiren meslek okullarında sıkıntılar olduğu biliniyor. Geçmişte mağdur oldukları söyleyen bu günün muktedirleri de 28 Şubatın 15.yıldönümünde rövanş alırcasına ana sınıfından lise sona kadar on yedi milyon öğrencimizin ve ülkenin geleceğini ilgilendiren bir konuda aklıselim ve olgunluk içinde tartışarak geleceğe yön vermek eğitim, sağlık, adalet gibi konularda mümkün olabilen en geniş uzlaşma sağlanarak karar verilmeli, yapılacak olan yeni anayasa içinde toplumun her kesiminin görüşü ve önerileri alınarak çağımıza yakışır toplumumuzun yeni yol haritası çizilmelidir.

1980 yılında topluma giydirilen deli gömleği bir an evvel çıkarılmalı ,”iyi çocuklardan” katil, azmettirenlerin yargılamadan muaf ”tekbir allahüekber” diyerek insan yakanların zaman aşımından kurtulamayacağı hukuksal ve demokratik düzen yaratılmalıdır.  

          A.İ.B.Ü ve Haytalar Konağı, Meslek Yüksek Okulu

          Geçtiğimiz yıl yapılan bir protokolle Haytalar Konağı Abant İzzet Baysal Üniversitesine Uygulama amaçlı kullanması için devir edildi ancak hiçbir tamir bakım yapılmadan A.İ.B.Ü yönetimi tarafından “masraflı olacağı gerekcesiyle”sesis sedasız iade edildiği duyduk.

Kamusal bir sorumluluğu’da bulunan Üniversite yönetimleri tarihi kültürel varlıklara anıtsal eserlere sadece ticari açıdan mı bakmalı? Geçtiğimiz haftalarda basında A.İ.B.Ü ana yerleşkesine yaptığı sosyal tesise iki trilyon para harcandığı yazıldı. Mudurnu’daki önemli anıtsal eserlerden biri olan Haytalar Konağına bu paranın beşte birini ayrılamazıydı!

İlçemizin anıtsal eserleri tarihi evleri açısından çok önemli olan ve 2009 yılında açılıp öğrenci alınmayan Mimari Restorasyon bölümüne önümüzdeki yıl öğrenci alınması ve dört yıllık fakülte açılması konusunda alt yapısı hazırlanıp gündeme getirilmelidir.

Bu arada konu üniversiteden açılmışken Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksek okulunun ilçemize sosyal, kültürel ve akademik alanda katkılarını sağlamamız lazım ne yazık ki bu alanda topluma sosyal alanda öncü olması gereken akademik çevre ile ilişkilerimizi geliştiremedik. Olumlu iş birlikteliği kurulamamsında bizde yâda Yüksek okul yönetiminde ne gibi hata ve noksanlıklar var masaya yatırılması gerekir.

          Çevre kirliliği  

          Yoğun kış yaşadık ama bahar geliyor bir taraftan tavuk memleketiyiz diye övünürken planlı belirli alanlar yaratamadan satanla alanın inisiyatifine bıraktığımız ve her yere kondurulan tavuk çiftliklerinin atıklarını sağda solda yol kenarlarına döküp gelen geçene raklamımızımı yapacağız,

          İlçemizin Munduşlar ve Yeniceşıhlar köyleri ovasında son yıllarda pazarlarda aranılan marul ve havucu yetişirken yirmi sene önce suyunu içtiğimiz Mudurnu çayının şimdi mikrop yuvası olan suyunun temiz akmasını nasıl sağlayacağız.

          İlçemizde yapılacak olan hastane yerini inatlaşmayı bırakıp nasıl çözeceğiz…

          Halvet

          Yine geçtiğimiz hafta Mudurnu Kaymakamlığı,Milli eğitim Müdürlüğü ve Şeyhül İmran vakfı organizasyonuyla M.Akif Ersoy’dan anekdotlar,Halvetilik ve Mudurnu bağlantısı konulu söyleşi yapıldı.Söyleşinin çağrıcıları arasında Mudurnu Kaymakamlığının olması ve Valimizin katılımı nedeniyle  daire amirlerinin ve öğrencilerin katılımı ile salon dolu idi..ancak mimari olarak ses akustiği düzgün salonlar yapamadığımızdan sesler yankı nedeniyle tam anlaşılmıyordu.

Ayrıca Halvetilik konusu ilköğretim çağındaki çocuklara göre bir konu olmadığı konuya ilgisiz kalışlarından belli idi.Halvetilik konusunun  tarihi ve kültürel anlamda Mudurnu’ya bir katkısı olacaksa bu tür sunumların konuya yoğunlaşmış katılımcılarla yapılmasında fayda var konuk  yazarda  bunu açıkça belirtti.

Sunumda  Mudurnu bağlantısından çok Halvetilik anlatıldı.Söyleşi sonunda soru cevap olsaydı bende  öğrenci olsaydım babam yada dedem bırakın erbaini haftalık halvet yapsaydı…evimizin ihtiyaçlarını kim karşılayacak..benim kontörü,dershane parasını,akşam ekmeği,market Pazar alışverişini kim yapacak yani halvetin günümüzdeki yaşam biçimine denk gelir karşılığı nasıl olacak  diye sormak isterdim.?

          Eğitim

         Son günlerde ilköğretim öğrencilerin ellerinde Arapça ve Türkçe meali olan dua kâğıtları gördüm. Ellerinde bu kâğıtları gördüğüm öğrencilere sorduğumda sosyal vb. öğretmenleri tarafından kutlu doğum haftası nedeniyle verildiğini bu duaları yüz defa okumalarını okumazlarsa günaha gireceklerini eksik okurlarsa başkalarının günahına da girecekleri söyleyerek çocuklar yönlendirmeye çalışılıyor.

          Bu yönlendirmeleri yapan arkadaşlara önerim bu memlekete faydalı insan yetiştireceksek önce farklılıkların zenginliğimiz olduğunu öğreneceğiz. Sonra ne iş yapıyorsak severek ve layıkıyla yapacağız.

         Çocuklarımıza fen bilimi, coğrafyayı, matematiği, sosyolojiyi, mantığı, felsefeyi, dil bilgisini, ana dilini, Türkçeyi, edebiyatı iyi öğretirsek iyi insan yetiştirmiş oluruz önce iyi insan yetiştiremezsek ne iyi meslek sahibi nede iyi  “inanan” yetiştirebiliriz.

15.03.2012

Mehmet Cantürk

www.mudurnuhaber.com