Tabela Var Eğitim Yok

2009 yılında Mudurnu Belediyesinden  Dersane amaçlı Kiralanan Eski Belediye Düğün salonunun olduğu  binada Tabela var Eğitim yok.

Vatandaşlar, ilk başlarda gayet heyecanlı bir şekilde Eğitim verildiğini fakat sonradan ne oldu ise sessiz sedasız kaybolunduğunu ifade ederek,  Dersane Tabelasını görüyoruz, fakat binada herhangi bir Eğitimin görülmemesi Mudurnu için üzücü dediler.

www.mudurnuhaber.com

 

Gerede Meslek Yüksekokulu Deri ve Deri Ürünleri Sergisi MUDURNU’DA

Gerede Meslek Yüksekokulu Deri ve Deri Ürünleri Sergisi

Bolu ili Gerede ilçesinde Gerede Meslek Yüksek Okulu Tekstil-Giyim-Ayakkabı-Deri bölümü öğrencileri Mudurnu ilçesinde sergi açtı.

 

 Deri ve Deri ürünleri segisi Mudurnu ilçesinde Mudurnu Kent Müzesinde ziyaretçilere açıldı. Mudurnu ilçesindeki Sergi Açılışını Gerede Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nurettin AKÇAKALE ve Protokol üyeleri yaptı.

Açılış sonrasında Öğrencilerin Deri ve Deri ürünleri nin tanıtımı yapıldı. Öğretim görevlisi  Nergiz Paşu ÖZTÜRK  Üniversitenin 20.yılı etkinlikleri çerçevesinde sergi açılışlarını Bolu il ve İlçelerinde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, Mudurnu ilçesinde 5 gün sergimiz halka açık olacak dedi.

 ÖZTÜRK,  sektörde eğitim gören öğrencilerimize ben derslerimde sürekli, sektöre gözü kapalı gözle bakmamalarını tavsiye ettiğini, bu mesleği küçümsenmeyecek bir meslek dalı olduğunu, mutlaka eğitiminin alınarak yapılması durumunda gelecekte farklı yerlerde olabileceklerini anlatıyorum dedi.

 

SADECE AYAKKABI OLARAK BAKILMA MALI

 

Nergiz Paşu ÖZTÜRK, Ayakkabı sektörüne sadece Ayakkabı olarak bakılmaması gerektiğini ifade ederek, Sektörde Ayakkabı Kalıplarının ilk olarak İtalya da hazırlanıp, sonra Türkiye ye geldiğinden rahatsızlık duyulduğunu, neden Türkiye nin yetiştirdiği öğrencilerin kendi kalıplarını ilerleyen zamanlarda gerçekleştireceğini düşündüklerini ve Ülkemizde Tasarım boyutunda da yeterli değiliz, bizim okulumuz üretim ağırlıklı bölümlere hitap ettiği için inşallah ilerleyen zamanlarda söylediğimiz dallarda da gençlerimiz yetişir dedi.

 www.mudurnuhaber.com

 

 

  MUDURNU HABER DEN HATIRLATMA

Kıymetli Mudurnulu okurlarımız, Öğrenciler,Kamu Kurum ve Kuruluşları çalışanları,Ev Hanımları ve Mudurnu Esnafı

Mudurnu Dumlupınar İlkokulu  ek binasında eski Kız Meslek Okulu binasında açılan bu sergiyi mutlaka ziyaret ediniz. Öğrenci arkadaşlardan ve yetkililerden bilgi edininiz. Mudurnu ilçesinde  1920-1950-1965 yılları arasında üretilen Ayakkabı imalatçılığı Komşu ilçemiz GEREDE de okul olarak faaliyet göstermekte olup, her yıl  Yurdun değişik bölgesine mezunlar veriyor.

Bu arkadaşların kendi ürettikleri ürünleri yerinde görün ve  Mudurnu nun neler kaybettiğini hissedin. Aydın ÖZPELİT MUDURNU HABER

TOKİ BİNALARI ÇÜRÜK MÜ?

TOKİ BİNALARI ÇÜRÜK MÜ?

Mudurnu ilçesinde yapımı başlanan 144 daireden oluşan TOKİ konutlarında inşaat son hızı ile devam ediyor. Mudurnu ilçesi Musalla Mahallesinde birinci TOKİ konutları karşısında inşaa edilen konutlarda eksik malzeme kullanıldığı söylentisi vatandaşı tedirgin etti.
Resim hosting: YollaYap.com
 

Mudurnu ilçesinde 144 Ailenin Ev sahibi olması için Başbakanlık Toplu Konut idaresi Başkanlığının ihale ederek  SEÇ Yapı Firmasına verdiği  Toplu Konut inşaatlarında çalışmalar son hızıyla devam ediyor.

İnşaatlar bir taraftan devam ederken diğer yandan da Mudurnu merkezinde kimliği belirsiz kişi veya kişilerin bazı vatandaşları Telefon ile arayarak TOKİ konutlarında ilk yapılan bina göstermelik yapıldı, diğer binalarda  eksik malzeme kullanılıyor, buna biri engel olsun demesi üzerine tedirginlik yaşanıyor.

Konu hakkında Mudurnu Toki Şantiyesi Şantiye Şefi İrfan YEREL ile  Mudurnu Haber olarak bir görüşme yaptık.  YEREL, inşaatlarda çalışmaların devamettiğini ve Cami inşaatınada başlandığını ifade ederek, vatandaşlarımız gelip çalışmaları sürekli takip ediyor ve inşaatların hızlı gitmesinden ve bizlerin çalışmasından memnun kaldıklarını elirtiyorlar dedi.

BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU OLAMAZ

TOKİ Mudurnu şantiye Şefi İrfan YEREL , böyle bir şey söz konusu olamaz, neden böyle bir şey yapıldığını anlamıyorum , fakat  burada her gün gerekli kontroller  Müşavir Firmanın denetim kontrolörü tarafından yapılmakta olup, kullandığımız malzemeleri eksik veya fazla kullanma gibi veya değişik kullanma gibi bir lüksümüz yok, kullanılan malzemeler TOKİ nin onayladığı malzemelerden oluşuyor, kimse bu riske girmez, her kes rahat olsun , Mudurnulu ev sahipleri çok kullanışlı evlere sahip olacaklar dedi.

 TOKİ LER 2013 SON BAHARINA

Mudurnu 2.Toki konutlarını Müteahhit firma herhangi bir aksilik olmaması durumunda 2013  Temmuz ayında   Toki ye teslim edecek. TOKİ Mudurnulu vatandaşlara binaları herhangi bir aksilik olmazsa 2013  Ekim ayı veya Kasım ayı başında teslim etmesi planlanıyor.

 www.mudurnuhaber.com

 

BAYRAM OLA

BAYRAM OLA

Bu gün Kurban Bayramı. Dün sabah namazından itibaren başlayıp, bayramın dördüncü günü ikindi vaktine kadar farz namazlardan sonra kadın-erkek herkese vacip olan ‘Teşrik Tekbirleri’nin inananların dudaklarından döküldüğü, duaların ve özellikle hacıların dillerine pelesenk ettikleri ‘Lebbeyk nidalarının ufuk ufuk kainatı kapladığı, gönülleri fethettiği, mukaddes mekanları gergef gibi işlediği, buram buram müstesna zamanları mübarekleştirdiği, nakış nakış atmosferimizi güzelleştirdiği Bayram günleri… Nemlenen gözlerden yanaklara süzülen damlaların hüzün mecrasında, buruk dillerin titrek dudaklarından dökülen ‘Allahu Ekber, Allahu Ekber, Bismillahi Allahu Ekber’ tekbiriyle kesilen kurbanlıkların maddesi değil, yalnız niyetlerin, ihlasların, duaların ve takvaların helezon bir aşkla arzdan arşa ulaştığı Bayram günleri…

Kurban: sözlükte, yaklaşmak, kişiyi Alah’a yakın olmasına vesile kılan  şey anlamlarına gelir. Dini terim olarak kurban: ibadet maksadıyla belirli vakitte belli nitelikleri taşıyan hayvanı usulüne uygun kesmektir. Buna Arapçada udhiyye denir. 

Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.

Günümüzde herkes bir şekilde kendini sevdiğine kurban ediyor. Kimi kara sevdasına kimi bir başka şeye kurban oluyor. En kıymetli sermaye olan ömür, hep süfli şeylere kurban ediliyor. İşte İbrahim ve İsmail, insanın adi şeyler uğruna harcanmaması için en yüce değer uğruna adamanın ve adanmanın yolunu gösterdi. Kurbanın sembolize ettiği derin hakikat budur. Bu hakikati anlamayan için kurban bir “hayvan”, kurban bayramı da “et festivali”dir.

Kurban ilk insandan itibaren âdemoğluna Yüce Rabbimizin emrettiği çok önemli bir ibadettir. Malum Hazreti Adem’in oğulları Habil ile Kabil Allah’a Kurban sunmuşlar ve Yüce Mevla tam bir teslimiyet ve Allah’a saygı içinde sunulan Habil’in kurbanını kabul edip diğerinin kurbanını kabul etmemiştir. O günden bu güne kadar bütün inananlara Cenabı Hak şükür ve yakınlaşma aracı olarak kurban kesmeyi emretmiş ve bu günü de mü’minler için bir bayram günü ilan etmiştir.

Allah’a yaklaşma vesilesi olduğu gibi aynı zamanda insanların gönüllerinin birbirlerine yaklaşmasına da vesiledir kurban. Dünya üzerinde her gün milyonlarca hayvan boğazlanmakta fakat cebinde parası olan sadece bu etlerden alabilmektedir. Kesilen Kurban ve dağıtılan etlerle kişi bir anlamda diğergamlığını ve aynı zamanda Müslüman kardeşine karşı isar görevini yerine getirmektedir.

Kurban Bayramı, insani duyguların ön plana çıktığı fakir fukaranın farkına varıldığı, paylaşım duygusunun verildiği manevi hissiyatın yaşandığı mübarek bir bayramdır. Yüce Rabbimizin bizim kestiğimiz kurbanlara ihtiyacı yoktur. Rabbimiz biz insanlara bu vesile ile bir kez daha birlikteliğin, paylaşımın fakirin, yoksulu kardeşçe kucaklamamız gerektiğini hatırlattığı kutsal bir Bayram.

Kültürümüzde bayramlar kaynaşma vesilesidir. Bu özel günlerde büyükler ziyaret edilerek elleri öpülür. Hastalar ziyaret edilerek hâl hatırları sorulur. Eş-dost ve akrabalarla hediyeleşerek gönülleri alınır. Böylece bayramların gerçek gayesi olan sıla-i rahim ve yakınlaşma gerçekleştirilir. Fakat günümüzde ne yazık ki bu saydıklarımızın çoğu yapılmıyor. Bu çağ birçok şeyi yozlaştırdı. Bayramlarımız da bu yozlaşmadan nasibini aldı. Bayram deyince işten kaytarma ve tatil akla geliyor. Bayramlar tatillere vesile kılınıyor. Turizm şirketlerinin organizasyonları ile aileler soluğu bir tatil beldesinde alıyor. Büyüklerin bayramları ancak telefon aracılığıyla kutlanıyor. Bu durum, dedeyle torunun kaynaşmasını engelliyor. Zamanla sevgi bağları da çözülüyor.

Kurban biz Müslümanlar için bir şiardır, semboldür. Müslümanlarının teker teker şiarlarını kaybettiği günümüzde bir şiarı yaşatmanın ne derece zor ve de sevaba mazhar olacağı kuşkusuzdur. Şiarımızı koruyamazsak her şeyimizi kaybederiz.

            Bu duygu ve düşüncelerle dünyanın dört bir tarafında bir şekilde zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz başta olmak üzere bütün sıkıntı içerisinde olan kardeşlerimizin bu bayram vesilesiyle sıkıntılarını aşmalarını Yüce Mevladan niyaz ediyorum. Kadirşinas milletimizin de bayramını en kalbi duygularla kutlar tüm insanlığa barış huzur ve emniyet getirmesi dilerim.

 

        Adnan BALTACI

 Mudurnu Müftü Vekili

KENT KONSEYİNDEN ANKARA VE BEYPAZARI GEZİSİ

19 Eylül 2012 Çarşamba günü Mudurnu Kent Konseyi ve Mudurnu Turizm Derneği organizesi ile Ankara ve Beypazarı gezisi düzenlendi.

Mudurnu Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK sabah saat 07.00 de Mudurnu dan hareket edileceğini ve ilk olarak Ankara da ANITKABİR ziyaretinde bulunacaklarını belirterek, daha sonra Ankara bir iki farklı yerinde ziyaret edilebileceğini, ardından Beypazarı İlçe ziyaretinde bulunacaklarını ifade etti.

Cantürk, Ankara ve Beypazarı ziyaretleri için Mudurnu ilçesinden katılmak isteyenlerin isimlerini Mudurnu Turizm Derneğinde Dilek hanıma isimlerini yazdırmaları gerektiğini belirtti.

Geziye  katılım ücretsiz olup gitmek isteyenler   Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği Başkanı Nejdet AKAY ı 0 5368273076 nolu telefondan arayarak isimlerini yazdırabilirler.

www.mudurnuhaber.com

 

BEYAZ ET FESTİVALİ BAŞLADI

Beyaz Et Festivali dün katılımcıların Atatürk Anıtı’na çelenk koyması ile başladı. Festivalin açılışına AK Parti üst düzeyde tam kadro ile katıldı. Törenlere Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kubbettin Arzu, AK Parti Bolu Milletvekilleri Ali Ercoşkun, Fehmi Küpçü, Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Ak Parti İl Başkanı Ömer Sayın katıldı.

VALİ ÖZÇİMEN PROTESTOMU ETTİ ?

Beyaz Et Festivalinde Bolu Valisi İbrahim ÖZÇİMEN in törenlere ve kutlamalara katılmaması, vatandaşlar tarafından ,acaba  BEYAZ ET Festivalini Vali ÖZÇİMEN  Protestomu etti, diye akıllara takıldı.

6. Uluslar Arası Bolu Beyaz Et Festivali dün saat 14.30’de Kent Meydanı’nda belediye bandosu eşliğinde kortej yürüyüşüyle başladı. Törene katılan protokol ve vatandaşlar Kent Meydanından, Atatürk Anıtına kadar bir yürüyüş yaptılar. Protokolün Atatürk Anıtı önüne gelmesi ile beraber Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ve Şerafettin Erbayram anıta çelenk koydular. Ardından ilk konuşmacı olarak kürsüye gelen Erbayram, “Maalesef bir üzüntüyle beraber başladı festival. Afyon’da meydana gelen patlamada hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine ise sabırlar diliyorum dedi.

BOLU’DA TERÖRLE BERABER HAREKET ETMEK İSTEYENLER VAR
Programda  konuşmacı olarak kürsüye gelen Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, çarpıcı iddialarda bulunarak, “Türkiye bulunduğu coğrafyada sıkıntılı günler içinde. Terör gibi bir bela var başımızda. Afyon’daki kazadan dolayı büyük acılarımız var. Bu terör bizi normal yaşantımızdan vazgeçirmek istiyor. Terör Bolu’nun ve Türkiye’nin başına bela. Bolu’da terörle beraber hareket etmek isteyenler var. Bizi normal yaşantımızın dışına çıkartmaya çalışıyorlar. Bolu’da bu işi provoke etmek isteyenler var. Bolu halkıyla elle ele verip ileriye doğru ilerleyeceğiz. Beyaz et sektörü olarak da bunu yapacağız” diye konuştu.

 

 Protokol stantları gezerek Stant sahiplerinden bilgiler aldı.

 www.mudurnuhaber.com

 

MUDURNU YA HOŞGELDİNİZ ÇÖPÜ

Mudurnu ilçesi Kaygana Mahallesi sınırlarında MUDURNU İLÇESİNE HOŞGELDİNİZ sınırlarında Pazar günü sabahı , ilçeye dışarıdan gelen misafirleri yolun kenarında her yere dağılmış Çöp konteynırı karşılıyor.

Yolun kenarındaki Çöp Konteynırının etrafına dağılmış Çöpler saatlerce  ilçeye gelen Turist Kafilelerini Mudurnu yu tanıttı.

Çevreden geçenler  Mudurnu gibi Tarihi özelliği bulunan bir ilçenin ilk girişinde  bu görüntünün hiç hoş olmadığını belirterek,  Turizm ilçelerinde girişlerin yerel yönetim tarafından çok dikkatli düzenlenmesi gerektiğini, Çöp Konteynırlarının yol kenarlarına değil iç kısımlarda ve daha görünmeyen yerlerde bulunmasının daha iyi olabaileceği belirtildi.

www.mudurnuhaber.com

Bgc’de Caner Güngör Yeniden Aday

Bolu Gazeteciler Cemiyeti (BGC)’nin 31 Ağustos tarihinde yapacağı Genel Kurul öncesi Gazeteci Caner Güngör, Cemiyet Başkanlığı’na adaylığını açıkladı.

 

 Genel Kurul öncesi arkadaşları ile yaptığı istişareler neticesinde başkanlığa adaylığını açıklayan Caner Güngör, seçildiği taktirde ilk hedefinin basın sitesinin gazetecilere kazandırmak olduğunu söyledi. Caner Güngör, yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz yıllarda iki dönem üst üste bu onurlu görevi layıkıyla yaptığıma inanıyorum.

Gelişen süreçte de özellikle meslek içindeki yakın arkadaşlarım, büyüklerim ve genç kardeşlerimin tekrar cemiyet başkanı olmam yönünde yoğun baskılarını hissettim. Elbette ki onların bu talebini geri çeviremezdim. Bu sebeple Bolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı’na adaylığımı açıklıyorum” dedi. Güngör, seçildiği taktirde Yönetim Kurulu ile birlikte gazetecilerin ev sahibi olabilmesi için hemen çalışmalara başlayacağını dile getirerek, “Geçmiş başkanlık dönemimde yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla birlikte Bolu’daki gazetecilerin bir sosyal tesise ihtiyacı olduğunu düşündük ve hemen harekete geçtik.

O dönem hayal gibi görünen BGC Sosyal Tesislerini kısa sürede basın emekçisi arkadaşlarımıza kazandırarak bir hayali gerçekleştirdik. Yine uzun süredir ‘Basın Sitesi’ gibi bir hayalimiz var. Meslektaşlarımızın günümüz şartlarında aldıkları ücretler ile bir ev sahibi olabilmeleri gerçekten çok zor. Bu sebeple seçildiğim taktirde tüm arkadaşlarım ile birlikte gazetecilerin bir ev sahibi olabilmesi için çaba sarf edeceğim.

Geçmiş dönemde hayalleri gerçeğe dönüştürdük. Şimdi ki hedefimiz ise bu hayalimizi gerçekleştirmek ve bunu başarabilecek güçteyiz. Bunun yanında BGC Sosyal Tesislerimizde de yeniden bir yapılanmaya gideceğiz. Gazeteci arkadaşlarımızın birlikte daha iyi vakit geçirebilmeleri için bir dizi çalışmalarımız olacak” şeklinde konuştu. Bolu’daki yerel yayıncılığın gelirlerinin arttırılması için de bir dizi çalışmalarının olacağını ifade eden Caner Güngör, “Bunun yanında yerel gazetelerin, televizyonların, dergilerin, haber sitelerinin gelirlerini arttırmaya yönelikte bir dizi çalışmamız olacak. Bunun içinde elimizi taşın altına koyacağız. Mutlaka ama mutlaka yerel yayın organlarının gelirlerini arttırmak zorundayız. Bunun yolu da reklam ve abone sayılarının artmasıyla gerçekleşecektir. Bunun içinde projelerimiz var ve hemen hayata geçireceğiz. Bizler şunu çok iyi biliyoruz; özgür basın için önce yayın organlarının maddi anlamda özgür olması gerekiyor. Çok iyi biliyoruz ki ulusal medyaya milyonlarca lira para harcayan firmalarımız var. Bu firmalar yerel medyaya gereken ilgiyi göstermiyorlar. Bu nokta da elbette ki üzerimize düşen görevi yapacağız” şeklinde konuştu. Caner Güngör, 1993 yılından bu yana gazetecilik mesleğini sürdürüyor.

www.mudurnuhaber.com

KARAARSLAN ANMA GÜNÜ 26 AĞUSTOS’TA

 KARAARSLAN ANMA GÜNÜ 26 Ağustos ta

Mudurnu ilçemiz Hisar Tepesi sırtlarında Mefhum bulunan Karaaslan Veli hazretleri anma günü bu yılda 26 Ağustos 2012 Pazar günü yapılacak.

 

Mudurnu Şeyh Ül İmran Vakfı, Mudurnu Müftülüğü ve hayırsever vatandaşlarımızın katkıları ile düzenlenecek olan anma programında Mevlidi şerif  ve Kuran ı kerim okunacak.

Mudurnu ilçesi köyleri ve komşu il ve ilçelerden ziyaretçilerin katılımı ile yapılacak olan anma gününde dualar edilecek, katılımcılara geceden pişirilecek Etli Pilav ikram edilecek.

 Karaaslan Veli Kimdir ?

Mudurnu’nun doğu istikametin de kendi adıyla anılan tepede makberi bulunan Karaaslan Veli Hazretleri, Anadolu’ya gelerek yerli halka islamiyeti benimsetmiş bir Alperendir. Mudurnu’ya ilk İslam ışığı saçan bir veli, bir kahraman komutan, şehit Asker, Karaaslan Veli Hazretleri; Selçuklu uç beylerin den olup, kalbi Allah ve Peygamber aşkıyla tutuşan bir veli zat olarak bilinir.

www.mudurnuhaber.com

GÖYNÜK TE 1000 KİŞİYE İŞ KAPISI

KOMŞU GÖYNÜK BÖLGEYİ AYDINLATACAK

Aksa Enerji, Bolu Göynük’te yatırımına başladığı yerli kömürden termik enerji üretim santralinin temel atma törenini T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın katılımıyla gerçekleştirmişti.

Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun kendine ait linyit kömürü sahalarını termik santrali kurulması şartıyla özel sektöre açması sonucunda Bolu Göynük sahasında kömür üretimi ile aynı anda Aksa Enerji Göynük Termik Santrali’nin proje çalışmaları başladı.

 Bu proje çalışmaları sonucunda Bolu Göynük’te temelleri atılan 270 megawattlık yerli kömür santrali, faaliyete geçmesi ile birlikte kullanacağı yerli kaynaklar sayesinde dışa bağlı kalmadan ülkemize önemli derecede katma değer sağlayacak elektrik üretimini gerçekleştirecek.

 Santral 580 milyon TL’lik yatırım sonucunda, yıllık 2 milyar kilowatsaat elektrik üretimi ile 2014 yılında faaliyete girecek.

 

GÖYNÜK TE 1000 KİŞİYE İŞ KAPISI

 Bölgeye yapılacak bu yatırım ile Bölge insanına, 500 kişiye doğrudan 500 kişiye de dolaylı olmak üzere toplam 1.000 kişiye iş olanağı sağlanacağı belirtildi. Yatırımın finansmanı için Garanti Bankası ve Türkiye İş Bankası önderliğinde çalışmalara başlandığı, Göynük Termik Santrali’nin faaliyete geçmesi ile Aksa Enerji’nin enerji üretiminde yakıt çeşitliliği, doğal ve yerli kaynak kullanım oranları da artacağı ifade edildi.

 Aksa Enerji, nin  90’lı yılların sonuna doğru enerji sektörünün özel sektöre açılmasıyla elektrik santralleri kurarak elektrik üretimine başladığı görülüyor.

 1997 yılında Türkiye’nin ilk Biyogaz Santrali’ni Bursa’da faaliyete geçiren şirket Ali Metin Kazancı Antalya Doğalgaz  Kombine Çevrim Santrali’nin devreye girmesi ile elektrik enerjisi üretiminde kurulu güç bakımından Türkiye’nin en önemli enerji şirketleri arasında yerini aldı. Bugün 2.036 megawatt kurulu gücü ve aylık 1 milyar kilowattsaat elektrik üretimiyle sektördeki en büyük serbest elektrik üreticisi konumunda yer alıyor.

 Temel atma töreni ile santral portföyüne katılacak yerli ürün grubu olan Bolu-Göynük kömür santrali ile üretimini çeşitlendirerek enerji alanında büyümeye devam edecek.

 Aksa Enerji, enerji üretiminde, 2017 yılında hedeflenen 4.500 megawatt kurulu güç, aylık 2,1 milyar kilowatsaat üretim gerçekleştirmek için yakıt çeşitliliğini artırarak su, rüzgâr ve kömür gibi yerli üretim kaynakları ve yenilenebilir kaynaklara artan oranda eğilmeyi planladığı belirtildi.

  Bu bağlamda Aksa Enerji, üzerinde çalışmakta olduğu çok sayıda yeni projeyi devreye almaya hazırlanıyor.

www.mudurnuhaber.com

Faciaya RAMAK kaldı

Mudurnu ilçesinde dün akşam saatlerinde  meydana gelen Trafik kazasında, nefesler tutuldu.

Mudurnu ilçe merkezi çıkışında   Yıldırım Beyazıt Mahallesi sınırlarında bir araç  sürücüsü diteksiyon hakimiyetini kaybederek, Ünsal Petrol girişindeki Demir direği biçerek, Pompaların olduğu alanda  takla atarak zorlukla durabildi.

Olayda  araç şöförü yaralanırken, aracın pompalara gelirkenki halini gören çalışanlar korku dolu dakikalar yaşadı.

Aracın takla atmasının ardından çevreden gelenler ilk  müdahaleyi yaparak aracın tutuşmasını engelledi. Ardından İtfaiye ekipleri olay yerine gelerek gerekli tedbirleri aldı.

Yetkililer Mudurnu  şehir merkezi girişinde son günlerde ard arda yaşanan trafik kazalarda   hız limitlerine uyulmadığı kaydedilerek, araç sürücülerinin can ve mal kaybı yaşamaması için sürücüleri uyardılar.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu Mahyası ÖKSÜZ kaldı

Mudurnu Seyrancık Mahallesinde Her yıl değişik renkler ile yanan MAHYA bu yıl yanmıyor.

Geçtiğimiz yıl Rengarenk yanan Mahyalar artık bu yıl yanmıyor. Geçtiğimiz Ayalarda hastalanarak Vefat eden Mudurnu Esnaflarından Antepli  Şahin ONURLU suz geçen İlk Ramazan  kendini hissettirdi.

Kendisi bu konuda çok başarılı  bir  değerdi. Mudurnu ilçesinde Kandil ve Ramazan günlerinde  MAHYA hazırlıklarını titizlikle yapar ve Mahalleden bir kaç  kafadengi arkadaşı ile  bu işleri gerçekleştirerek, ilçeye bir güzellik katmaya çalışırdı.

Allah Rahmet eylesin.

www.mudurnuhaber.com

 

 

Mesut ŞENER Mudurnu Haber de

    MESUT ŞENER

1946 yılında Ankara’nın Nallıhan ilçesinin Nallıdere Köyü’nde doğdu. Çiftçilikle uğraşan ailenin üç erkek çocuğundan en küçükleri. İlkokulu köyünde, ortaokulu Nallıhan’da, liseyi İstanbul Haydarpaşa Lisesinde okudu. 1964 yılında Nallıhan’ın Belenören Köyü’nde beş ay vekil öğretmenliği yaptı.

1969’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümünü bitirdi. Askerliğini yedeksubay olarak Urfa’da yaptı. Bir yıl çiftçilikle uğraştıktan sonra İş ve İşçi Bulma Kurumunda memuriyete girdi.

1974 yılında TRT’ye geçip Ankara Televizyonunda yirmi yıl kurgucu olarak çalıştı. 1994’ten itibaren on beş yıl bilgi yarışması programı yapıp yönetti.

1968 yılında ODTÜ Keban Kurtarma projesinde görev aldı, araştırması ODTÜ’ce yayınlandı.

Nallıhan hakkında yazdığı NALLIHAN adlı kitabının ilk baskısı 1998, ikinci baskısı 2001 yılında yayınlandı.

Nallıhan hakkında 2006 yılında çektiği Nallıhan’ı tanıtıcı belgesel TRT televizyonu kanallarında gösterildi.

Nallıhan hakkında yazdığı makaleler Nallıhan Vakfı Yıllıklarında yayınlandı.

Yayın hayatına yaptığı katkılardan dolayı sürekli Sarı Basın Kartı sahibi.

Evli, iki çocuğu var.

…………………………………………………………………………………………………………………………………

Nallıhan kitabı yazarı Mesut Şener’in

“Mudurnu’ya komşu ilçe Nallıhan” adlı yazısı

Mudurnu’ya komşu ilçe NALLIHAN

Bir zamanlar pirinci ve tiftiği ile ünlü iken günümüzde ise domatesi ve ipek iğne oyaları ile ün salan Nallıhan, Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz Bölümünde yer alır. Çok yakınından geçip Sakarya Nehrine dökülen Nallı Çayı vadisinde, doğu ve kuzeyi yüksek dağlarla çevrili çukur bir alanda kurulmuştur. İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 625 m, yüzölçümü 1978 km² dir.

2 beldesi ve 75 köyü olan Nallıhan Ankara’nın en uzaktaki ilçesidir. Ankara-Eskişehir-Bolu üçgeninin ortasında kalan Nallıhan; Ankara’ya 160 km, Bolu’ya 100 km, Eskişehir’e 130 km uzaklıktadır.

Ankara’yı İstanbul’a bağlayan ipek yolu üzerinde yer alan Taraklı-Göynük-Mudurnu-Nallıhan-Beypazarı-Ayaş gibi tarihi ilçeler son yıllarda kendilerini tanıtmaya, turizm pastasından pay almaya çalışmaktadırlar. Beypazarı bunu başardı, sıra diğerlerinde. Nallıhan’da bunlardan biri.

Nallıhan;

Dünyaca ünlü halk ozanımız Yunus Emre’nin hocası Taptuk Emre’nin yaşadığı topraklardır.

Yunus’un hocası Taptuk Emre’nin türbesi bu ilçededir.

Nallıhan;

Ülkemizde ilk hidroelektrik santralinin (Sarıyar Barajı) yapıldığı yerdir.

Nallıhan;

Ankara Tiftik keçisinin bir zamanlar en çok yetiştirildiği ve keçilerin en iyi elyaf verdiği yerdir.

Nallıhan;

Türkiye’de iğne oyaların ipek böceği kozasından elde edilen iple yapıldığı yerlerin başında gelmektedir. İpek iğne oyaları ile ünü her geçen gün artmaktadır.

Nallıhan;

Tarımsal üretimde çeltiğin yerini alan “domates”le de İstanbul pazarında ünlenmektedir.

Nallıhan;

Orman içi köylerinde başlayan döviz getirici yaban domuzu avcılığı ve yaban koyunu koruma sahası ile de ilgi çekmekte, yayla turizmine kucak açmaktadır.

Nallıhan’da;

İçinde Kara leyleğin de olduğu 168 kuş türünün yaşadığı Nallıhan Kuş Cenneti Milli Parkı görülmeye değer yerlerin başında gelmektedir.

Adını ilçeye veren tarihi Kocahan, yaşları iki bin yıl olduğu sanılan ardıç ağaçlarıyla kaplı Hoşebe dinlenme alanı ve Uyuz Suyu Şelalesi diğer görülmesi gereken yerlerdir.

 Mesut ŞENER   Mudurnu HABER  Ankara

www.mesutsener.com.tr   www.mudurnuhaber.com

 

 

 

11 ayın sultanı Ramazan başladı

Ramazan ayının ilk teravih namazı bu akşam kılınacak. Bu gece sahura kalkılacak ve ilk iftarla oruç açılacak.

Ramazan ayı¸ rahmet¸ mağfiret ve kurtuluş ümidinin tazelendiği¸ ibadet ve nefis muhasebesi ile gönüllerin arındığı¸ yardımlaşma¸ dayanışma¸ birlik ve beraberlik ruhunun canlanarak ayrı bir sosyal bütünleşmenin yaşandığı müstesna bir zaman dilimidir. 

Ramazan-ı şerifi, gecelerini kıyamla, gündüzlerini de oruçla geçirirse, Kadir Gecesi’nde vaad edilen ilâhî lütuflar onun için bahis mezvuu olabilir. Dolayısıyla bütün bir seneyi câmî bir mü’min olarak geçirmiş olur ve böyle bir insanın sakatatı da olmaz. Bu da, o insan için bir salih (doğurgan) dairenin teşekkül etmesi demektir ki, böyle bir durumda her hayır başka bir hayrı doğurur ve derken o insan için bir hayırlar dairesi teşekkül eder.

Evet, bir insan gecesiyle gündüzüyle bir Ramazan-ı şerifi ihyâ etmekle  bütün sene hayırlara açık olabilir ve hep hayır yollarında dolaşabilir. Tabiî böyle potansiyel bir lütf-i ilâhî herkes için söz konusudur. Ramazan-ı şerifi tastamam ihyâ eden bir insan için Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem):

“İnanarak ve aynı zamanda sevabını da Allah’tan bekleyerek tutarsa, işlediği bütün günahları Allah (celle celâluhu) affeder.” buyurur. Demek bu türlü mübarek ibadetlerde insanın niyeti, hulûsu, yakîn mülâhazası çok önemli ki, bunların derinliğine göre Allah (celle celâluhu) bazen bire on, bazen yüz ve bazen de milyon veriyor. Tabiî böyle bir sevap katlaması, o insanın ömrünün senelerini aşar.

Bunu küçük bir misalle anlatmak gerekirse, diyelim ki Ramazan-ı şerifte Kadir Gecesi’ni yakaladınız. Bu, bin ay hesabına göre seksen sene yapar. Buna göre, o insan sanki seksen sene yaşamış gibi sevap kazanır; başka bir ifadeyle, bin ay namaz kılmış, bin ay oruç tutmuş gibi olur. 

Bu ise, bir insanın ömrünü aşkın bir şeydir; zira ümmet-i Muhammed’in en uzun yaşayanları bile seksen yaşını biraz aşkın yaşamışlardır/yaşıyorlar. Yine bu öyle bin ay ve öyle seksen sene ki, içinde riya yok, süm’a yok.. meselâ siz namaz kılar, rükua gidersiniz ama içinizden, “Çevredeki insanlar da gördü ki iyi bir rüku çıkardım.” diye geçirseniz; yine secdeye gider, Cenâb-ı Hakk’ın Efendimiz’in secdesini tarif ederken “Secde edenler arasında kıvrım kıvrım halini Allah görüyor..”[1] ifadesinde olduğu gibi, kıvrım kıvrım bir secde eda edersiniz ama aklınızın köşesinden, “Nasıl secde edilirmiş insanlar bir görsün.” diye geçirseniz, sizin bu düşünceniz o secdeyi de, rükuu da ve onların önündeki şeyleri de alır götürür. Sadece yatıp kalkmanız ve bir de yorgunluğunuz yanınıza kâr kalır. 

Ama Kadir Gecesi’nde kazandığınız şey, öyle bir netice verir ki, gecenin bir ânında ve kimsenin olmadığı bir ortamda yaptığınız ibadet ü taati riya, süm’a fırtınaları alıp götürmez. Yine onun içinde başka günahlar da yoktur; meselâ harama bakmamış, yalan söylememiş, din-i mübin-i İslâm’ın esaslarına aykırı hareket etmemişsinizdir

Bir ehl-i tahkikten bu geceyle ilgili şöyle bir değerlendirme duymuştum; bu zat derdi ki, meselâ birinin malını yemişsiniz  birine sövmüşsünüz ya da birinin gıybetini etmiş, çekiştirmişsiniz. Bütün bunların karşılığını ötede sizin sevabınızdan alır, ona verirler. 

Ancak bu verilecek şeyler, sizin yaptığınız şeylerden verilir; fazlî olan, yani Allah’ın (celle celâluhu) size fazlından verdiği şeylerden verilmez. O hâlde, eğer Cenâb-ı Hak bir gecede size seksen senelik bir ecir vermişse, seksen bin adama borcunuz da olsa, eğer sizin sadece o geceniz varsa, o geceniz alınıp onlara taksim edilir ama Allah’ın fazlî surette size verdiği şey, seksen seneye muâdil olarak bitevî size kalır…

Ama Kadir Gecesi’nde kazandığınız şey, öyle bir netice verir ki, gecenin bir ânında ve kimsenin olmadığı bir ortamda yaptığınız ibadet ü taati riya, süm’a fırtınaları alıp götürmez. Yine onun içinde başka günahlar da yoktur; meselâ harama bakmamış, yalan söylememiş, din-i mübin-i İslâm’ın esaslarına aykırı hareket etmemişsinizdir

Bir ehl-i tahkikten bu geceyle ilgili şöyle bir değerlendirme duymuştum; bu zat derdi ki, meselâ birinin malını yemişsiniz  birine sövmüşsünüz ya da birinin gıybetini etmiş, çekiştirmişsiniz. Bütün bunların karşılığını ötede sizin sevabınızdan alır, ona verirler. 

Ancak bu verilecek şeyler, sizin yaptığınız şeylerden verilir; fazlî olan, yani Allah’ın (celle celâluhu) size fazlından verdiği şeylerden verilmez. O hâlde, eğer Cenâb-ı Hak bir gecede size seksen senelik bir ecir vermişse, seksen bin adama borcunuz da olsa, eğer sizin sadece o geceniz varsa, o geceniz alınıp onlara taksim edilir ama Allah’ın fazlî surette size verdiği şey, seksen seneye muâdil olarak bitevî size kalır…

İşte bu durum, İmam Rabbanî Hazretleri’nin dediği, münhasıran bir Ramazan’ı ihyâ etmeyi, onu değerlendirmeyi ve Ramazan’ın değerlendirilmesiyle çok engin, çok geniş hayırlara açılma işini çok çok aşar. Çünkü bu insanlar, göz doldurucu ve çok çalımlı işler yapıyor ve belki şu anda gerçek değeriyle değerlendiremeyeceğimiz şekilde bir tarih yazıyorlar. Bu açıdan da eğer bir Ramazan ayı ihlâslı bir insana seksen senelik ömür kazandırıyorsa  her hâlde onlarınkini hesap etmek mümkün olmayacaktır

Diğer taraftan Ramazan ayı, sadece bir ay gibi kısa bir müddet olmasına rağmen, onbir aylık alışkanlıklarımıza galebe çalar ve onları unutturuverir. Zamanın en değerli dilimi benim der ve üzerimizde onbir aydan daha fazla tesir icra eder. Zamana bütünüyle hükmeder. Onun bu kadar kıymet ve değeri, sadece bu aydaki oruç ve teravihlerden gelmemektedir. Aynı zamanda o bir Kur’ân ayıdır ve bu itibarla Ramazanda Cenâb-ı Hakk’ın farklı bir buudda bize yakınlığı da söz konusudur.

O, gecenin belli bir vaktinde yeryüzü semasına iner ve ‘Yok mu tevbe eden, tevbesini kabul edeyim! Yok mu bir şey isteyen, istediğini vereyim..’ der der ve her gecesinde bize -tasavvufî ifadesiyle- bir kurbet yaşatır. 

Bütün bu haller bizim vicdanımızı, lâtife-i Rabbaniyemizi, his ve şuurumuzu sarar, onları gerçek müşahedeye Rabb’le mülaki olmaya hazırlar.

 

RAMAZAN AYINIZ MÜBAREK OLSUN

 www.mudurnuhaber.com

 

HOŞ GELDİN 11 AYIN SULTANI

HOŞ GELDİN 11 AYIN SULTANI

  Bu ay sevinç günleri ,kederleri bir yana bırakıp mutlu olalım. Ramazan ayını doya,doya yaşayalım. Oruç  İslam ‘ın imanın gereği farzdır. Oruç  hafıza  ,algılama, vücudun savunma sistemi,kanser oluşumu üzerideki etkileriyle insanın vücudu ve ruh sağlığı için çok faydalı bir ibarettir.

Oruç mideyi, bağırsakları ve kalbi dinlendirir. Oruç; ruhun, kalbin ve vücudun devasıdır. Vücuttaki fazlalıkları eritir, zararlı olan gıdaları vücuda almaktan kişiyi alı ko­yar.
“Oruç, İmsak vaktinden gün batıncaya kadar-ibadet niyetiyle-yeme, içme ve cinsî münasebetten vazgeçmektir. Oruç, bütün dinlerde müşterek bir ibâdettir. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’de: Ey îman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin ürerinize de oruç farz kılındı. Ge­rektir ki oruç sayesinde kötülüklerden korunasınız. O size farz kılman oruç sayılı günlerdir. Sizlerden her kim o günlerde hasta veya yolculukta olur da oruç tutamazsa, tutamadığı günler sayısınca, sıhhat bulduğu ve rahat etti­ği başka günlerde oruç tutar. Fazla ihtiyarlık ve devamlı hastalık gibi sebeplerle oruç tutmaya güç yetiremeyenler üzerine bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri la­zımdır. (Bakara 183-84J
Peygamber Aleyhis-Selâm da: “Her şeyin bir zekatı vardır, vücudun zekatı ise oruç tutmaktır. Oruç, sabrın yarısıdır demişlerdir.

Eskiden  Mudurnumuz’da Ramazan günler önce gıda, temizlik hazırlıkları ile başlar Ramazan gelmeden önce düğünler yarım kalan işler bitirilir. Ev ekmekleri, katmerliler, ak gözlemeler ,şuruplar, börekler,baklavalar yapılır.Bulgur,pirinç,fasulye ,patates,mevsimsel sebze meyveler kurutulur hazırlanır mutfak kilerlerine depolarında yerini alıridi. Küçük baş hayvanlar kesilir yiyecek hazırlıkları yapılarak ilk günden itibaren komşu hısım akrabalar ihtiyaç sahipleri iftarlara davet edilir,kahveler içilerek sohbetler yapılarak terafi namazlarına gidilir. Tüm ay boyunca Oruç ibadeti Mudurnulular tarafından büyük bir huzur ve zevkle yerine getirilir.Ay boyunca hali vakti yerinde olanlar ihtiyaç sahipleriyle yardımlaşırlar. Zekatlar Fitreler verilerek şeker  bayramı sabahına hazırlanırdı.

Dostlar bir çoğumuz gelişen teknolojiye ve çevresel alışkanlıklarımıza rağmen bu güzel gelenekleri devam ettirmekteyiz..Hepimiz bu ramazanda imkanlarımızca hazırlıklarımızı tamamladık örf ve edetlerimizi  ibadetlerimizi yerine getireceğiz.Siz okuyucularım yaz sıcaklarında serinlemek ve Şehriman tepesinde  yatan dedelerimizin ruhunu şad etmek için  kimliği yaşadığı zaman hakkında kesin bilgisi şuan için bilinmeyen rivayete göre karşısında misafir olmadan yemek yemeyen misafirsiz kalırsa günlerini oruç tutarak geçiren şehriman tepesindeki ermişimiz şeyhül ümran hazretleri ve Filibeli hacı Tevfik efendiyi hatırlayalım, onlarla birlikte ailelerimizi sevindirelim.Davetlerimizi o kutsal mekanda yapalım.Şehriman tepemizin kutsal enerjisini hayrını kazanalım. YARDIMLAŞMA OLGUNLAŞMA AYI MUBAREK RAMAZANI ŞERİF TÜM İSLAM ALEMİNE BİZLERE Bereketli ve Hayırlara vesile olsun.

İslamı doğru anlayıp uygulayan ,kimseye haksızlık ve zulüm yapmayan,sadece Allaha kulluk eden tüm  inananların oruç ve ibadetlerinin kabul olmasını dileyerek cümlemize tekrarının nasip olamasını cenabı haktan niyaz ediyorum.          

   Uğur Türesin        MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com