KONYA GEZİSİ

KONYA GEZİSİ

 Mudurnu ilçesinden 3 gün sürecek bir Konya yolculuğu gerçekleştirdik. Mudurnu ilçesinden yola çıktık ve Nallıhan güzergahını takip ederek Tabduk EMRE , Sarıyar, Mıhallıçık,Yunus EMRE,Bolvadin,Çay ve Akşehir  üzerinden ilk durağımız Konya nın ILGIN ilçesine vardık.

 KAPLICA ŞEHRİ ILGIN

Evet, ILGIN ilçesini ben bu güne kadar Kaplıca Şehri diye hiç duymamıştım, ILGIN benim aklımda Şeker Fabrikası ile kaldı. Ama ilçe girişinde büyük bir tabela görünce demekki burada da kaplıcalar varmış dedim.

 

GÜLERYÜZLÜ İNSANLARIN YAŞADIĞI ŞEHİR

 

İlçe 35 bin Nüfusa sahip, ILGIN ilçesinin Pazartesi günü kurulan Pazarını gezmeye başladık. Pazarı gezerken ben  bir taraftan fotoğraflar alıyorum, diğer taraftanda yabancısı olduğum yerdeki insanlar acaba, çekmesene kardeşim derlermi diye biraz tedirgin yaklaşıyorum. Ama benim fotoğraf çektiğimi anlayan ve Önünde Çilek tezgâhı durak arkadaş abi çek çek diye bağırınca tabiî ki fırsattan istifade çekmeye başlıyorum. Sonrasında ise yanındaki tezgâhtaki arkadaş abi benide çeksene, diğeri abi benide çeksene diye seslenirken neredeyse Pazaryerindeki herkesin bir an fotoğrafını çekesim geldi. Güleryüzlü insanların maşallah gönülleride çok zengin, tezgâhlarda duran Çilek ve benzeri ürünlerin üzerlerinde  “YEMEK HELAL” yazısı görünce dikkatimi çekti. ILGIN Pazarında biraz dolaştıktan sonra Pazaryeri girişinde bir hatıra fotoğrafı aldık. Sağolsun ILGIN Belediyesi ilçeye çok modern bir Pazaryeri kazandırmış, inşallah Mudurnu ilçesine bizlerde böyle bir Modern Pazaryeri kazandırırız.

 

            ILGIN Pazarını gezdikten sonra ILGIN Belediye Başkanını bir ziyaret edelim istedik. Belediye ye girdik ve Başkanın Sekreteri Emine Hanım  a  Bolu Mudurnu dan Mudurnu Haberden geliyoruz, Başkan beyle  10 dakika bir sohbet etmek isterdik dedik. Oda hemen Başkanıma ileteyim diye cevap verdi.  Başkan Beye Sekreteri bizim geldiğimizi ilettikten sonra 5 dakika içersinde bizi içeriye alacaklarını şu an önemli bir toplantıda olduklarını ifade etti. Aradan 5 dakika geçtikten sonra ILGIN Belediye Başkanı İbrahim ORAL ın Makamına girerek kendimizi tanıttık. İbrahim Başkan, güler yüzlü ve samimi bir şekilde Hayırdır Mudurnu’dan buraya size nasıl yardımcı olabilirim dedi.

 

  Ben kendisine Mudurnu’dan ziyarete geldiğimizi ve çarşılarda dolaştıktan sonra bir uğrayıp tanışmak istediğimizi benimde bundan Önce Mudurnu Belediyesinde Meclis Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı yaptığımı belirterek, Başkanım Önümüzdeki dönem inşallah beklide beraber çalışma fırsatı buluruz,  tüyo almaya geldik ILGIN daki insanların hepsinin yüzlerini nasıl güldürdünüz sorusu üzerine, Başkan İbrahim ORAL ın yüzünde gülümseme meydana gelerek inşallah Allah kolaylıklar versin sözü yer aldı. ORAL, insanlarla uğraşmanın hakikaten zor oluğunu bu işin içinde olan birisi olarak çok sabır gerektiğini ifade etti, ILGIN da şu ana kadar  hiç kimse ile herhangi bir polimiğe girmediğini ifade ederek, insanımıza hizmet etmek beni çok mutlu ediyor ve o nedenle önümüzdeki seçimlerde yeniden ILGIN dan aday olacağım dedi.

 

 Başkan İbrahim ORAL ile güzel bir sohbetin ardından ILGIN Kaplıcalarına doğru yol aldık. İlçede Belediye nin işlettiği ve birde Özel şahsın çalıştırdığı kaplıca mevcut.  Kaplıca nın en dikkatimi çeken yanı gece saat 23.30 a kadar hizmet vermesi oldu. İnsanlar Kaplıcaya adeta akın ediyorlar, suyu aynı bizim Mudurnu nun Kaplıca suyunun sıcaklığında 40 derece sıcaklıkta akan Kaplıcanın şahsın işlettiği bölüme giriyoruz. Burada eskiden Mudurnu Babas ta olduğu gibi odalar var, ve bir havuz 2 duş ve Buhar odası ve Hamam dan oluşuyor. Suyu kükürtüs ve berrak, birçok hastalık için şifa kaynağı bu kaplıca, ILGIN da yaşayanlar bu Kaplıcaların kıymetini biliyor ve hemen hemen her gün Kaplıca ya girmeden duramayanlar varmış. Ben bu bilgiyi aldıktan sonra ILGIN da yaşayan insanların neden bu kadar güleryüzlü olduğunu şimdi anladım, suyun verdiği enerji ILGIN insanın yüzüne yansımış.

 

ILGIN Merkezinde ILGIN Lala Paşa Külliyesi tarihi bir yapıyı günümüz şartlarına göre düzenleyerek Turizme açmışlar. İşletmenin sahibi Harun KOÇ, özenli bir şekilde Hanı düzenlemiş ve adınıda Sedirlihan  olarak  koymuşlar. Sedirlihan ı gezdikten sonra hayran kalmamak mümkün değil.  Sedirlihan girişinde solda ve sağda içe girişler var, buralarada oturma yerleri yapılmış, bizde oturup 5 dakika mola veriyoruz. Sağolsun görevli arkadaşlar bize Çay ikram ediyorlar. Sedirlihan dan çıkarak ILGIN ilçesinde dolaşırken  Toros dondurma Kasım TOPALOĞLU ağabeyin dükkanına girerek Dondurmalı Burma Tel Kadayıf ile damağımızı  tatlandırıyoruz.

 

ILGIN da geçirdiğimiz günün ardından ikinci gün KONYA merkeze doğru yola çıkıyoruz. ILGIN Konya 90 km civarında, her yerde oyluğu gibi burada da yollarda bakım çalışmaları dikkatleri çekiyor.

KONYA ya varıyoruz, Yeşil Kubbe hemen dikkatimizi çekiyor. Mevlana Hz. Türbesinin bulunduğu yere doğru ilerliyoruz ve içeriye giriş için tek kullanımlık geçiş kartını 3tl karşılığında alıyoruz. Dikkatimizi etrafta bulunan çok sayıda yabancı Turist çekiyor. Türbe ziyaretlerinin ardından KONYA merkezindeki diğer Türbe ve ziyaret yerlerini geziyoruz. Konya da önemli bir zat ise Şems-i Tebrizi Camii ve Türbesinide geziyoruz. Konya nın Meşhur KONYA şekeri ve hediyeliklerinden alıyoruz.

konya17

 konya18

 

Akşam ILGIN a geri dönüyoruz. Ertesi gün  ILGIN dan Mudurnu ya yola çıkıyoruz.  Dönüş yolumuz üzerinde bulunan Akşehir de Nasrettin HOCA mızın Türbesini ziyaret ettikten sonra AKŞEHİR Evi ni Ücretsiz olarak geziyoruz. Akşehir de Akşehir Kültür Sağlık Eğitim Vakfı nın işlettiği evde adeta tarihe bir yolculuk yapıyoruz. Evin içersi tamamen Akşehir ilçesini yansıtıyor. Buradan ayrılmak zor olsada yolumuz uzak uğranacak birçok yer var deyip yola devam ediyoruz.  Akşehir ilçe merkezinde dikkatimizi Akşehir BATI CEPHESİ KARARGÂHI MÜZESİ çekiyor. Bu Müzeyede giriş ücretsiz, arkadaşlar Müze girişinde çok ilgili davranıyorlar. Müze içersinde Mustafa Kemal ATATÜRK ün kullandığı elbiseler ve değişik araçlar sergileniyor. Akşehir e vardığınızda mutlaka buraya da uğramadan geçmemenizi tavsiye ederiz.

 

 Akşehir den yola çıkıp Afyon istikametine doğru ilerliyoruz, Afyonkarahisar a bağlı Çay ilçesinden geçerken bir Mola veriyoruz. Mola verdiğimiz istasyondaki çalışanlar güleryüzlü bir şekilde buyurun bir şeyler ikram eldim diyorlar ve bizde ikindi atıştırmasını burada yapmaya karar veriyoruz. İstasyonda hareketleri ile genç görünümlü bir ağabey dikkatimi çekiyor. Bize doğru yaklaşan kişi istasyonun sahibi Yaşar KAYIKCI beymiş. Sohbet ediyoruz, Benzin isatsyonu yanında küçük bir bahçesinin olduğunu ve eşi ile birlikte burada domates, Biber fideleri diktiklerini anlatıyor. Bu sırada bohçamızdan çıkardığımız Börek ten ikram ediyoruz. Sonra da ekliyor, arkadaşlar buyurun eve gidelim, Çay Merkezinde bir soluklanırsınız diyor. Bizler yolumuzun uzak olduğunu ifade ederek ÇAY dan ayrılıyoruz.

Çay ilçesinden hareket ediyoruz ve Yunus EMRE diyarına kadar geliyoruz. Burada Yatsı namazlarını kılmak istiyoruz fakat Caminin kapıları kilitli olduğundan ve müsait bir yer olmadığı için namazları kılamıyoruz. Yunus EMRE Türbesini ve mezarlarını ziyaret ederek dualar ediyor ve Mıhallıçık yönünde devam ediyoruz.  Mıhallıçık ta görev yapan Hemşerimiz Kaymakam beyi ziyaret etmek için vaktin çok geç olduğunu fark ederek inşallah bir dahaki sefere ziyaret ederiz diye oradan ayrılıyoruz. Yolumuz üzerinde hem giderken hemde gelirken uğradığımız ve bize huzur veren Tabduk Emre Kabrinini yanında gece saatlerinde huzurlu bir şekilde Yatsı namazını kıldıktan sonra biraz oturuyor çevreyi geziyor ve Mudurnu ilçemize doğru yola koyuluyoruz.

ŞİMDİ GELELİM BİRAZ DA SİYASETE

3 Günlük gezi süresince başka yerde görmediğim bir ayrıntıyı yazmadan geçemeyeceğim.  O kadar dağlar tepeler aşıp yaklaşık 500km yol katettik bu yolun en yorucu kısmı ise Nallıhan Mudurnu sınırından Mudurnu ilçesine gelmek bin bir cefa çektiriyor.  Yani o kadar netki, eğer gözleriniz kapalı olsun sizi Türkiye nin herhangi bir ilinden kaçırıp Mudurnu ya getirseler ilçeye yaklaştığınızı yollarda arabanın düştüğü deliklerden öğrenmeniz için hiçbir harita bilgisine ihtiyacınız yok.

Ar zor Mudurnu ilçemize geliyor ve bir dahaki KONYA gezimiz için tarih belirlemek için çalışmalara başlıyoruz. Eğer sizde bizimle birlikte KONYA turuna katılmak isterseniz bekleriz.

         Aydın ÖZPELİT

    MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

 

 

Başkanım Doğru söylemiş

 Mudurnu ilçesi Bolu nun Piliç markası ile adını duyurmuş bir ilçesidir. İlçede Tavukçuluk 1960 lı yıllarda başlamış ve 1990 lı yıllarda iyice hızlanarak adeta Dünya Markalarının arasına girmeyi başarmıştır.

İlçede 2001 yılı Ülke genelinde yaşanan Kriz ile birlikte Firma İflas etmiş ve birkaç el değiştirmiştir. İlçe genelinde toplamda irili ufaklı 1500 civarında resmi verilere göre Kümes bulunduğu ifade ediliyor. Mudurnu İlçesinde Köylerde Firmaların verdiği Civciv ve Yem ile Fason üretim yapan üreticiler bulunmaktadır.
Gelelim bizim konumuza, Mudurnu Ziraat Odası Başkanımız Hilmi AYAZ Hocam, bundan birkaç yıl önce “ MUDURNU TAVUK CEHENNEMİ “ olacak demiş ve biz bunu haberimize taşımış ve bu haberden sonra Firmalar ve bazı insanlar Hilmi AYAZ hocama sizin ne dediğinizden haberiniz varmı diye tepki göstermişti.
Aradan yıllar geçti ve Mudurnu ilçesi aynı bir İstanbul nasıl insan göçü alıyor ise Mudurnu ilçeside aynı şekilde Kümes yapımı göçü alıyor, ekilebilir araziler ve Mudurnu-Bolu karayolu  Mudurnu –Sakarya Karayolu Mudurnu-Ankara Karayolu üzerine yurdun değişik bölgelerinden yatırımcılar gelerek 100 binlerce kapasiteli Tavuk Kümesleri inşaatlarını kısa sürede bitirerek Mudurnu’nun temiz havasını kirletmeye hız desteği sağlamış oluyorlar.
Evet, yatırımcı Mudurnu’ya gelsin, ama kusura bakmayında taaa  gelipte ilçenin dibinede 100 binlerce adetlik Kümesler, Kuluçkalar vs yapılmasın. Daha önceleri yazıları birkaç kez daha yazdım ve bazıları yazılarıma kızarak, Mudurnu’da işmi var çalışacak bularlıda kapattırıpta hırsızlıkmı yaptıracaksınız diye tepki gösterdiler. Ama aynı kişiler bir dönemde kümese koydukları 20 bin civcivden 10 binini 15 binini bir akşamda veya bir haftada öldüğünü görünce heeeeeee, Mudurnu’nun havası kirlenmiş birileri bi zamanlar söylediydi, yazdıydı diye akıllarına inşallah geliyordur.
Yalancı Veba adı altında ilçe sınırlarında bir türlü bitmek bilmeyen ve bir sürü üreticinin canını yakan bu hastalığın adı aslında bilinçsiz çığ gibi Mudurnu ve çevresinde büyüyen Tavuk kümesleri olduğunu unutmamak gerekiyor. Çünkü doğa bizi bu şekilde maddi olarak zarar vererek kınıyor.
Sanki Bolu nun başka yeri kalmamış gibi Mudurnu nun yol güzergahları Kümesler ile dolup taştı.Ekilebilir arazi neredeyse kalmadı denecek kadar azaldı, ama bunun yerine şehre daha uzak yerlere ve ormanlık bölgesi daha fazla olan yerlere bu yatırımların yapılması daha mantıklı olacaktı, ama gelgelelim insanımız bu devirde Tuvalete bile araba ile gidecek konuma geldiği için , yatırımcılarında neden yol kenarlarını seçtiği belli oluyor.
MUDURNU İLÇESİNDE KÜMES YAPIMI HIZLA İLERLİYOR
Bolu da yeni Kümes yapımı konusunda yasak gelmesi ile birlikte yatırımcılar gözü Mudurnu’ya dikti. Fakat şöyle bir problem var, 2013 yılında Mudurnu ilçe genelinde  bazı Ankara ve İstanbul dan  yatırımcıların bu bölgede büyük Tavuk Kümesi yapmak için araziler aradığı ve bazılarınında arazileri satın aldığı konusunda  dedikodular kulaklarımıza geliyor. Hatta ve hatta Mudurnu’ya Kümes yapmak için İstanbul da bir Üniversitenin Dekanının bile ilçeye gelerek satılık arazi baktığı konuşuluyor. Mudurnu ilçesinde 2013 yılı içersinde üç milyon adetlik daha Broiler kümesinin yapılacağı konuşularak resmi olmamak ile birlikte eğer bu haber doğruysa ilçeyi çok yakında büyük bir tehlike beklemektedir. Mudurnu Hem Termal Turizm konusunda çeşitli girişimler yapılan bir ilçe konumuna getirilmek istenirken, gelişen bu olaylar karşısında idarecilerin konu hakkında nasıl bir çalışma yaptıklarını bilmiyorum.  Bende bunun üzerine Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat Şube Müdürlüğüne telefon ettim. Oradaki arkadaşa bir konu hakkında bilgi almak istediğimi söylediğimde çok iyi niyetli bir ses tonu ile buyurun dedi. Ama ardından gelen sorudan sonra kusura bakmayın, bu soruyu bilgi edinme kanunu gereği yazılı dilekçe ile istemeniz gerekiyor dedi.
MUDURNU ‘DA 2013 YILINDA KAÇ ADET VE KAÇ BİN TOPLAM KAPASİTE BROİLER KÜMESİ RUHSAT ÇALIŞMASI VAR?
Evet, ben bir dilekçe ile Başbakanlık Bimer Kanalı ile sorumu sordum.  Bilgi edinme kanunu sistemi o kadar hızlı işliyorki, internetten 2 gün sonra baktığımda dilekçemin çeşitli yerlerden sonra Bolu Valiliğine ve buradan da Bolu İl Özel İdare Müdürlüğüne gönderildiğini gördüm. Ve bundan sonra gelecek cevabı beklemeye başladım, aradan 10 gün geçti yok 13-15 derken, ilk yazdığım dilekçe tarihi ve nosu ile geri bildirimde bulundum. Aradan 2 gün geçti yine Bolu İl özel İdaresine şikâyetimin ulaştığı bilgisini gördüm. Ve bir gün sonra telefonum çaldı ve Bolu İl Özel İdaresinden Dilekçe konusu ile ilgili aradıklarını duyunca sevindim.
Telefondaki Bayan, Aydın bey size cevabı daha önce verdik ama siz tekrar yazmışsınız, bende şu an tekrar cevabı yazıyorum dedi. Bende hanımefendi acaba bana cevabı okuyabilirmisiniz dedim. Oda cevabı okudu. Sayın, Aydın ÖZPELİT istemiş Olduğunuz bilgi Bilgi edinme kanununun bilmem kaçıncı maddesi gereğince verilememektedir.
Bu Cevabı acaba yanlışmı duydum diye tekrar sordum ve şok oldum. Benim 2 aydan beri beklediğim cevabı alamadım ve Telefondaki arkadaşa teşekkürler ben bunu bir şekilde öğrenirim diyerek Teşekkür edip kapattım telefonu….
Eeeeeeee  şimdi ne yapacağız, valla ben bana düşen görevi yerine getirdim, eğer bilgi edinmeden Mudurnu ilçesine  2013 yılında şu kadar bin Broiler Kümes yapılacak diye bir resmi ibilgi alabilseydim paylaşacaktım, vermedikleri için artık 2013 yılı  inşaat sezonunda Mudurnu ve çevresine ne kadar Kümes ve kaç binlik yapıldıklarını sayıp öğreneceğiz, sizlerde ona göre Kümesler yapılınca tepkinizi gösterirsiniz.
Sözün özü, Demek ki Ziraat Odası Başkanım Hilmi AYAZ Hocam  “MUDURNU TAVUK CEHENNE Mİ OLACAK “ diye doğru söylemiş.
Kalın sağlıcakla
Aydın ÖZPELİT MUDURNU
www.mudurnuhaber.com

Yeniden süper emeklilik mi geliyor?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 1999 yılından önce işe başlayanlardanprim gün sayısını doldurmasına rağmen kanunda öngörülen yaşı doldurmadığı için emekli olamayanlara yönelik çalışma başlattı

1999 yılında çıkarılan bir yasa ile çalışanların emekli olma şartları değiştirildi. Yasa ile 1999 yılından sonra işe girecek olanlar için, daha önce kadınlarda 38 olan emeklilik yaşı 58’e, erkeklerde 43 olan emeklilik yaşı da 60’a çıkarıldı. Aynı yasa ile SSK’ya tabi çalışanların emekliliği için gereken gün sayısı 7000’e çıkarıldı. Bu tarihten önce işe girenler için 1976 yılına kadar geriye dönük olarak ‘Kademeli Yaş ve Gün Şartı’ getirildi.

5510 sayılı yasayla 30 Nisan 2008’den itibaren işe girenler için ise 65 yaş şartı getirildi. Böylece kademeli yaş düzenlemesi kapsamında prim gün sayısını doldurmasına rağmen yaş şartını tamamlayamadığı için emekli olamayan milyonlarca kişi ortaya çıktı. Bu milyonlarca kişinin oluşturduğu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kendisine mektup yazan, ’emeklilikte yaşa takılanlar’ bir araya gelip sıkıntılarını Bakan Çelik’e anlattı.

Bu bilgiler ışığında bürokratlara çalışma yapma talimatı veren Çelik, sıkıntı hakkında şöyle konuştu: “999 yılında 10 yıl çalışıp, ’10 yıl sonra ben emekli olacağım’ diye bekleyen vatandaşa diyelim ki 4 yıllık ilave bir süre geldi. Vatandaşlarımız, ‘bizim prim ve gün sayımız doldu’ diyor. Vatandaşımız, ‘Biz oyun oynarken kural değişti, bizim ne günahımız var’ diyor. Tabii ki bakıldığında haklı, kamu düzenleme yapabilir mi? Yapabilir. Ne yapılabilir, dünyadaki örnekleri nedir? Bir haksızlık var mı? Var. Kısmî emeklilik çerçevesinde değerlendirilebilir veya uzatılan süre dikkate alınarak maaş bağlanırken ona göre maaş bağlanılabilir. Tüm bu hesapları dikkate alarak, geleceğe dönük projeksiyonlar yaparak sistemi tahrip etmeden bir çözüm arayışı içerisindeyiz.”

Çözümün, ‘yaş beklemeden biraz düşük maaşla emeklilik’ şeklinde gerçekleşmesi halinde ilk etapta 500 bin kişinin emekli olması bekleniyor.
İşte üzerinde durulan sistem

Çalışmaya göre, yaş şartına takılıp emekli olamayanlara, maaşlarında belli oranda kesinti yapılarak emeklilik hakkı getirilecek. Kesinti tutarı henüz belli değil. Ancak, örnek olarak, 1000 lira emekli maaşı alması gereken bir kişi, yaşı beklemeden emekli olmayı tercih ederse, 750 lira maaşa bağlanabilecek.

www.mudurnuhaber.com

mudurnu1-reklamver

Abdullah ATAY’I ABD YE UĞURLADIK

Mudurnu Haber Köşe yazarlarımızdan Eğitimci Yazar  Abdullah ATAY ve Eşi Tayyibe ATAY 44 günlük  bir gezi için ABD ye uğurlandı.

Abdullah ATAY ve Eşi Tayyibe ATAY ABD de bulunan Kızlarını ziyaret etmek amaçlı 44 günlük bir gezi için Mudurnu ilçesindeki ev ve komşuları ile helalleşrek ilçeden ayrıldı.

Güleryüzlü Köşe yazarımız ilçeden ayrılırken, kendisine hayırdır hocam nereye gidiyorsun diye seslenenlere her zamanki gibi esprili ve anlamlı  manileri ile cevap vererek bize veda etti.

Hayırlı yolculuklar hocam, ABD deki inceleme ve gezi notlarını bekliyoruz.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnulular çıkış yolu arıyor

Mudurnulular çıkış yolu arıyor

Mudurnu’nun genel sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlara getirilecek çözüm önerilerini tartışmaya açmak, ortak akıl oluşturmak amacıyla, Mudurnu gönüllülerinin, kurumların ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla bir toplantı çağrısı yapıldı.

Çağrıyı, Bolu Mudurnulular Derneği, Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği, Doğal ve Kültürel Mirası Koruma Derneği, İstanbul Mudurnulular Platformu ve Mudurnu Kent Konseyi başkanlığı yaptı.

Mudurnu Aile Çay Bahçesi, ÇINARALTI Restaurant ikinci katında yapılan toplantıya 56 kişi Davet edilirken, Belediye Anons sisteminden de katılmak isteyenlere açık davet edildi.

 

   MUDURNU SORUNLARI TOPLANTISINDA KAYMAKAM YOK

Mudurnu ilçesinin sorunlarının tartışılarak çözüm yollarının arandığı toplantıya Kaymakam Nurullah ERTAŞ a Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK ün bizzat davetiye verdiğini belirtmesi üzerine katılmaması,  toplantıya katılanlarda huzursuzluk yarattı.

Toplantıya başkanlık yapan Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK,  Kaymakam bey, mülakat sonuçlarını bekliyormuş, bende kendisine sizin kadar bizde bekliyoruz sonuçları,  Mudurnu’ya gelen Kaymakamları tutmak ve buraya hizmet vermelerini sağlamak için ne yapmamız gerekiyor diye katılımcılara sordu.

MUDURNU’DA TURİZM  OFİSİ VAR  AMA  GÖREVLİSİ BAŞKA YERDE

Mudurnu Yarışkaşı Otel Sahibi Nevzat ANLITAN Mudurnu’ya gelen Turistleri gezdirecek kimse yok, ofis var ama  burada görevli arkadaş başka yerde  görev yapıyor dedi.

Mudurnu Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Hulusi DİKER , geçmiş yıllarda Kaymakamlıkta otururken başına gelen bir olayı anlattı. Maaşını özel idareden alan rehberin  Kaymakam beye konağımıza  misafir getirmiyor diye şikayet edildiğini ifade etti.

Mudurnu Fuatbeyler Konağı Sahibi Reşat Ünsal ,  Turizmcilik yapıyoruz fakat çok büyük sıkıntılarımız var.  Dışarıdan gelen kişiler burada rahat edemiyor. En basit örneği Park sorunu bir defa adam geldimi Park yeri bulamıyor. Ondan sonra gelen vatandaşlar nereyi gezeceğini bilmiyor, bir rehberimiz yok,  bir taraftan bir şeylere başlamamız lazım, gelen vatandaşa bizim hamamımız var camimiz var, şuyumuz var, buyumuz var dememiz lazım dedi.

GÖYNÜK TERMİK SANTRALI TEHLİKE SAÇACAK

İstanbul Mudurnu platformu Üyesi Tayfun ÜNSAL , GÖYNÜK ilçesinde kurulmaya başlanan TERMİK santralde kullanılacak olan  GÖYNÜK kömürünün yakılmasından dolayı çevreye çok büyük bir RADYOSYON yayılacağını ifade etti. Tedbir alınmaz ise ileride  herkes için burası bir tehlike yaratabilir. Rüzgarın etkiis ile bu alan çok büyük bir çevreye zarar verebilir. Bunun için gerekli tedbirlerin alınması için Göynük ve MUDURNU birlikte haraket etmelidir dedi.

 

 

 MUDURNU ORGANİK BİR YER OLARAK BİLİNİYOR

İstanbul Mudurnu platformu Üyesi Yavuz ACAR,İstanbul dan arkadaşlarım sipariş verdi,  Mudurnu ya gidiyorsun bize, Yoğurt getir Ekmek getir diyorlar ve çok özlem çekiyorlar, Mudurnu yu organik olarak görüyorlar, yarın  burada bir tavukçuluk hastalığı olduğunda biizm Mudurnu ya çok büyük zarar verir dedi.  O kadar güzel değerlerimiz varki insani olarak, çocukluğumuz burada geçti bizim  ben şurdan beş dakika bir şey alıp geleyim dedim, her kes önümü çevirip hal hatır etti dedi.

Konuştuğu insanlarda çok güzel temennilerin olduğunu ifade eden ACAR, bir araya gelerek bir türlü örğütlenemiyoruz,  Mudurnulular birlikte olamıyorlar, olamıyoruz , eğer olabilsek  bu gün biz bir sürü şeye set koyabiliriz , bir sürü güzel değerleri  doğal olarakta kültürel olarak ta  dini olarak ta o kadar zenginizki  bu zenginliğin farkınd adeğil bizim kasabalımız, dışarıdakiler farkında , ama Mudurnulu farkında değil , sabahları 12 ye kadar Mudurnulu uyuyor,  üzerine bir çorba, genel olarak söylüyorum sözlerimi, ondan sonrada içki muhabbetine giriliyor , bu davranış Mudurnu yu çok kısır döngüye itebilir dedi.

 

 TÜM DETAYLARIN VİDEOLARINI MUDURNU HABER TV DE izleyebilirsiniz.

MUDURNU HABER TV     www.mudurnuhabertv.web.tv     

 

HER KES ETEKLERİNDEKİ TAŞLARI BİRER BİRER DÖKTÜ, ÇOĞU DİNLEDİ, BAZILARI  AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ

www.mudurnuhaber.com

TREN DE GELİR, HES DE YAPILIR

Dünkü yazımda Mudurnu’da HIZLI TREN ile ilgili yapılan toplantı hakkında sizlere bazı konuları anlatmak istediğimi yazmıştım. Konu ile ilgili belediye ilan servisinden yapılan ilan üzerine meraklı vatandaşlar ve Muhtarların toplanması ile birlikte Proje firma yetkilisi detayları anlatmaya başladı.

 

HER KES PÜR DİKKAT

Toplantıya katılanlar Pür dikkat HIZLI TREN ile ilgili bilgileri dinlerken, bu projeden Mudurnu ilçesine sadece atıklarının kalacağı gibi bir düşünce oluştu. Proje detayları anlatılırken Mudurnu ve yakınlarında herhangi bir istasyonun düşünülmediği belirtilince olanlar oldu. Bazı arkadaşlar ise acaba HIZLI TREN bizim tarlalara vuracak mı? Devlet ne kadar para ödüyor diye meraklı gözler ile projeksiyonun yansımasında tarlalarından Tren yolunun geçip geçmeyeceğini takip ediyor.

 

Soru Cevap kısmında ise Yetkililer soru yağmuruna tutuluyor. Sağ olsunlar Bolu’dan gelen Bolu Olay Gazetesi Köşe Yazarı Mustafa COP Ağabeyim ve Detay Gazetesi Köşe Yazarı Ertuğrul TURAN arkadaşım, soruları ile bize destek oluyorlar. Mudurnu Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK ise üzgün bir tavır ile madem her şey belli de bizi buraya konu mankenimi getirdiniz diyor. Birkaç sorudan sonra orada bulunan yetkililerin Defterlerinin bir köşesine notlar aldıklarını görüyorum. İnşallah o notlar yerine ulaşır. İçimden de   bir ses diyor ki,  “biz yapacağız ama haberiniz olsun” gibi bir çalışma yapıldığını hissetmedim değil hani;…

 

SİYASİLER BAKALIM BİRLEŞEBİLECEKLER Mİ?

Siyasi kimliği olanlar Mudurnu’da birleşecekleri konularda, işlerine gelen konularda birleşiyorlar, bakalım bu memleket meselesinde birleşebilecekler mi?  Mudurnu’ya bir Kuluçka bir Kesimhane daha yapılacak olsa belki istihdam için birleşilir ama bundan herhangi bir şey çıkmadığı için mutlaka sessiz kalınacaktır. Yazın bir köşeye, siz  unutursunuz.

HES KAPIDA

Bir tarafımızda Taşkesti’den Başlayan HES projesi, diğer tarafta komşumuz Göynük ilçesinde Elektrik terminali işi sessizden ilerliyor. Duydum ki HES projesi ihaleye verilmiş ve yakında yüklenici firma çalışmalara başlıyormuş gibi bir duyumlar kulağıma geliyor.2011 yılında tüm koordinat çalışmalarının yapıldığını ve Sarot Termal tesislerinin ilersinden start verileceği duyumunu aldım.

Göynük ilçesindeki AKSA’nın yatırımına fırsat olup ta bir gidip incelemek nasip olmadı. Ama ilk fırsatta gitmeyi düşünüyorum.

Aydın ÖZPELİT bir dahaki yazımın konusu KÜMES Mİ? TURİZM Mİ?

www.mudurnuhaber.com

 

ACAİP İŞLER

ACAİP İŞLER

Bolu ve çevresinde son günlerde o kadar hızlı değişiklikler oluyor ki baş dönmemesi mucize olur.

Araplar,ın  Abant,Taşkesti derken şimdi de Mudurnu çevresinde dolaştıkları dedikoduları çoğalmaya başladı.

 

MUDURNU , Marka bir ilçe olduğu için dışarıdan insanların iştahını kabarttığını biliyorum. Ama gel gelelim günlük ilçede Siftah bile dükkanlarını kapayan Esnafların olduğundan  kimsenin haberi yok sanırım, haberi olsada fazla  ses çıkarmıyorlar diye düşünüyorum.

Mudurnulular birileri gelsinde bizi kurtarsın  gözü ile bakarken, bir taraftan da ARAPLAR geliyormuş, yakında köşeyi döneceğiz düşüncesi ile tarla ve arsa fiyatlarında kıpırdanmalar olduğunu net olarak görebiliyoruz.

İlçe dışında yaşayan hemşerilerimiz ise  babadan kalma tarihi  evleri tam satmanın zamanı  diye bir düşünce içersine girdi.

Mudurnu’da başka bir konu ise  Babas kaplıcasında yapılan sondaj çalışmasının sonucunda  Mudurnu’nun ne kazanıp ne kazanamayacağından daha farklı olarak, bu suyu Sarot Termal nereye götürecek ? Nereye götüreceği  bir kesinlik kazansa hiçbir sorun kalmayacak, tüm meraklar sona erecek ama bir türlü kimse öğrenemiyor. Ama tahminler Dolayüz köyü sınırları içersinde satış sözleşmeleri imzalanan arazilere çıkacak suyun taşınacağı tahmin ediliyor.

Eğer Sarot Termal  Babas ta çıkardığı suyu  Dolayüz’e bir taşımaz ise bir sürü vatandaş şoka girecek, demedi demeyin.  

Aslında  çıkan  su fazla uzağa götürülmeden o bölgedeki  devredilecek araziler bulunduğu  ve bu araziler için daha önce pazarlıkların yapıldığı biliniyor,  bu araziler şu an el değiştirmiş gibi görünüyor, bu arazileri alan firma arazileri elden  güzel fiyatlara çıkarıp, buraya yatırım kayabilirmi ? Eğer bu söylediğim olursa şu anki gürültülerinde ben biteceğine inanıyorum.

İlçede siyasi çalışmalar  deseniz o biçim, kim kimin eteğinden tutmuş, kimin kiminle birlikte  hareket ettiği son yapılan KIZILAY seçimleri ile birlikte iyice arap saçına döndü.  Seçimlerde çıkan 2 listeninde AK partili başkan adaylarının olmasından dolayı Listenin birinde ismi bulunan Ak Parti ilçe başkanı’nın listeden ismini sildirmesi ve yaptığı  guruplaşma açıklaması ile seçimlere katılanların akıllarını karıştırdı. İlçe başkanının Listeden isminin silinmesini istemesinin sebebinin her iki başkan adayının da AK partili olduğunu ifade etmesi ile birlikte seçimlere siyasetmi karıştırıldı, sorusu akıllara geldi.

 Mudurnu’da Gündem Ankara Trafiğinden yoğun

 Mudurnu ilçesinde maşallah son günlerde  gündem o kadar hızlı akıyor ki gündemi yakalayabilmek çok zor. Bir bakıyoruz BAL ORMANI toplantısı var deniliyor,Mudurnu Orman işletmesinde yapılacak olan toplantıdan kimsenin haberi yok, son dakikada her kese haber verilmeye çalışılıyor. Sekreterliğin bile bilgisi olmuyor. Demek ki sadece  program gereği Mudurnu’da yapıldı diye not ve mesai alınsa sanırım yeterli oluyor.

Bu kadar işin arasına birde HIZLI TREN girdi.

Son olarak Mudurnu gündeminde bir bu noksandı dedirtecek HIZLI TREN projesi için Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü ve Projeyi yürüten firma yetkilileri Mudurnuluların soruları altından nasıl çıkacaklarını bilemediler.

 4O yıl önce Mudurnu’dan Tren geçeceği belirtilmiş ve o gün bu gün Mudurnu’dan Tren ne zaman geçer diye merak edenler, geçtiğimiz yıl Mudurnu ve çevresinde yollara çizilen  farklı bir işaretleme sistemi ile artık Trenin Mudurnu’dan geçme vaktinin geldiğini anladılar. Ama beklediğimiz TREN in gelmemesi bizleri üzdü. 

 

Aydın ÖZPELİT Mudurnu aydinozpelit@mudurnu.com   Devamı yarın…

Mudurnu’da Orhan Veli KANIK Şiir Dinletisi


 

Mudurnu’da Orhan Veli KANIK Şiir Dinletisi

Bolu nun Mudurnu ilçesinde Mudurnu Milli Eğitim Müdürlüğü Organizesi ile gerçekleştirilen Şiir Günleri etkinliği çerçevesinde bir program düzenlendi.

 

Mudurnu Çok Programlı Lisesi öğrencilerinin hazırladığı ŞİİR DİNLETİSİ Orhan Veli KANIK anısına düzenlendi.

 

 

Öğrencilerin Mudurnu Düğün Salonunda düzenledikleri program sonunda bir konuşma yapan Mudurnu İlçe Milli Eğitim Müdürü Fuat GÜRLEYEN, Programı düzenleyen Öğretmen ve Öğrencilerimizi tebrik ediyorum, program çok güzeldi, nasıl bittiğini anlayamadık, tadı damağımızda kalsın diye, sanırım hocalarımız programı biraz kısa tutmuşlar, teşekkür ederim dedi.

 

 

Mudurnu Çok Programlı Lisesi Müdürü Salih CELEPCİ, öğrencilerimiz ŞİİR DİNLETİSİ ne öğretmenleri ile çok iyi hazırlandılar, bende Öğretmen ve Öğrencilerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum dedi.

MUDURNU İHA AYDIN ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

 

EMITT FUARI BAŞLADI

 

Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nın (EMITT) açılışını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, geçen yıl Türkiye’de yaklaşık 32 milyon turistin ağırlandığını söyledi.

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 17. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın katıldığı törenle açıldı.

Açılış programına Bakan Günay’ın yanı sıra fuarın konuk ülkesi Arjantin’in Kültür Bakanı Enrique Meyer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, konuk ülkelerin bakanları, çok sayıda vali ve belediye başkanı katıldı.

“32 MİLYONA YAKIN MİSAFİRİ ÜLKEMİZDE AĞIRLAMAYI BAŞARDIK”
Törende bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’nin son yıllarda turizm potansiyelinde ciddi bir artış gösterdiğini belirterek, “Bugün neredeyse Türkiye’nin bütün illeri ve dünya ülkelerinin neredeyse yarısına yakını, artık İstanbul’da olmaya başladı. Bu, ülkenin büyük bir başarısı. İstanbul’da Doğu Akdeniz Turizm Fuarı artık yerel değil, uluslararası bir sergi olduğunu kanıtlıyor. Hem de Türkiye’nin dünya turizminde artık dikkat çeken, bilinen, belirgin ve markalaşan bir ülke olduğunu gösteriyor. Dünyada ekonomik bir kriz yaşıyoruz. Bazı siyasi sıkıntılar da var, bir takım bölgelerde ve bizim sınırlarımızda. Buna rağmen 2009, 2010, 2011’de biz artışımızı sürdürdük” diye konuştu. Günay, dünyadaki tüm sıkıntılara rağmen geçen yıl Türkiye’de yaklaşık 32 milyon turistin misafir edildiğini söyledi.


“TURİZMDE HEDEF İLK 5’E GİRMEK”
Türkiye’nin turizmde ilk 5 ülke arasına girmesi gerektiğini belirten Bakan Günay, “Türkiye, turizmde İngiltere’yi geride bırakan bir ülke oldu. 6’ıncı sıraya yerleştik. Dünyada Amerika ve Çin gibi 2 kıta, Avrupa’da İtalya, İspanya ve Fransa gibi 3 geleneksel turizm ülkesi var. Onun dışında dünyada yarıştığımız başka bir ülke yok. Ama biz kalitede en yukarıya çıkmaya, hem ilk 5’in içerisine girmeye, hem de hizmette, sunumda, turizm kalitesini yükseltmeye, ilk 5’in içerisine girmeye çalışıyoruz” dedi.
“Bu yıl Türkiye bir kaç başarının altına imza attı” diyen Bakan Günay, şöyle devam etti:
“İstanbul, 500’den fazla konuğu olan kongre turizminde 2012 yılında dünya birincisi oldu. İstanbul, bu yıl dünya ortalamasının üzerinde bir artış gösterdi. Biz İstanbul’un 5 milyonlarla telaffuz edilmesinden üzüntü duyuyorduk. İstanbul bu yıl 9 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırladı. Gelecek yıl inşallah daha önce Antalya’da yaptığımız gibi 10 milyonuncu ziyaretçiyi burada büyük bir törenle ağırlayacağız. Bu yıl ilk defa ülkemize 5 milyondan fazla Almanya’dan ziyaretçi geldi. Rusyalı ziyaretçilerin sayısı da 4 milyonun üzerinde gidiyor. Dünyanın her tarafından gelenler, ülkemizde en iyi şekilde konuk edilsinler ve ülkemizden mutlu ayrılsınlar. Bizim turizmdeki temel prensibimiz budur. Türkiye, Portekiz’de yapılan bir törenle Avrupa’nın en iyi turizm kuruluşu seçildi. Avrupa’nın en iyi turizm kuruluşu, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı seçildi. Bunun için çalışan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

“YABANCI ÜLKELERE MÜŞAVİRLİKLER AÇILACAK”
Bakan Günay, Türkiye’yi dünyada tanıtmak için çeşitli ülkelerde müşavirlikler açılacağını dile getirdi. Bakan Günay, “Türkiye’nin tanıtımı konusunda son yıllarda yeni adımlar atıyoruz. Bizim dünyada 40 kadar ülkede müşavirliğimiz vardı. 2012’de bir karar çıkardık, 2013’te uygulayacağız. Yeni ülkelerde yeni müşavirlikler açıyoruz. Rusya’da, Çin’de 2’nciyi açıyoruz. Geçmişte kapatılan Sidney’i, Kanada, Toronto’yu yeniden açıyoruz. Tunus’ta, Yunanistan’da ilk defa açıyoruz. Latin Amerika’da Sao Paulo’ya açıyoruz. Nicelikten çok niteliğe önem vererek, yatırımlar yapmaya çalışıyoruz. Türkiye turizmini tarihle, kültürle, geleneksel el sanatlarıyla, mutfakla buluşturmaya çalışıyoruz. Belli bir kültür ve gelir düzeyinde olan insanlar Türkiye’yi görmemişse hayatlarında bir eksiklik hissetsinler” ifadelerini kullandı.
Turizmin dünya barışına büyük katkı sunduğunu ifade eden Bakan Günay, “Dünyanın bütün turizmcileri, barışçıl bir dünya kurmak için çalışıyoruz. 20’inci yüzyılın ülkeleri, halkları, dinleri, dilleri birbirine kırdıran kötü hatıraları geride kalsın. Barışçıl, kardeşçe bir dünya kurulsun” diye konuştu.

ONUR KONUĞU ARJANTİN
Fuarın onur konuğu olan Arjantin Kültür Bakanı Enrique Meyer, Türkiye’de bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Bu yıl fuarın onur konuğu olmak benim için büyük bir mutluluk” dedi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da, dünya kültürlerinin kaynaşmasına dikkat çekerek, fuarda emeği geçenlere teşekkür etti.
Açılışın ardından Bakan Günay ve beraberindeki konuk bakanlar, Arjantin’in geleneksel dansı tangoyu izledi. Fuarda stantları gezen Bakan Günay’a yabancı konuklar da yoğun ilgi gösterdi. Kendisine takdim edilen hediyeleri kabul eden Günay, yöresel yiyecek ve içecekleri de tatmayı ihmal etmedi.

www.mudurnuhaber.com

 

Babasının Kollarında CAN verdi

18 Ocak 2013 Cuma günü Cuma namazını Mudurnu ilçesi Bekdemirler Köyünde kılan ve namaz sonrasında kendine ait Küçük Baş hayvanları otlatmak için Evinden ayrılan Mehmet AKKURT ( 34) akşam saatlerinde evine geri döndü.

Evde, Anne ve Babası ile birlikte yemek yedikten sonra Baba Rahmi AKKURT a Baba, bana bir şey oluyor diyerek fenalaşan ve istifar eden Mehmet AKKURT , a Babası Rahmi AKKURT  elini yüzünü yıkadı ve hemen müdahale ederek, komşularına haber verdi.

112 Acil i arayan AKKURT un komşuları, sağlık ekiplerinin Köye ulaşmadan önce Mehmet AKKURT un vefat ettiğini belirttiler.

 

Mehmet AKKURT un Ailesi,    aniden hiç bir hastalığı yokken ellerinin arasından hayatını kaybetmesini şokunu yaşarken, Neden Taşkesti de bir Ambulans yok, diye feryat ettiler.

Bu olaydan sonra yeniden anlaşıldıki, Mudurnu ilçesine Bağlı Taşkesti beldesinde yaşanan olaylar ve Nüfusun artması ile birlikte ve Sarot Termal tesislerinin bulunması ile beraber mutlaka 1 adet Ambulansın taşkesti Sağlık Ocağında hazır olması görüşünü ortaya çıkardı.

Mudurnu Taşkesti arası 25km lik yolU 112 ACİL SERVİS araçları en hızlı bir şekilde de müdahale etse, bazı riskli hastalarda maalesef acı sonuçlar yaşanıyor ve yaşanmayada devam edeceği belirtiliyor.

Ölüm sebebi belirlenemeyen Mehmet AKKURT  Otopsi işlemleri için Ankara Adli tıp kurumuna sevk edildi. Olay ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Merhum genç kardeşimize Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Bakan Eroğlu ABANT a geliyor

Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), ormancılık sektörünün yurtiçi ve yurtdışında elde ettiği gelirlerinin artırılması için ortak çalışma başlattı.

_MG_5702

Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile TOBB tarafından başlatılan ormancılık sektörü çalışması kapsamında, orman ürünlerinin ülke ekonomisine katkısı, sorunlar ve çözüm önerileri belirlenecek. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın yanı sıra TOBB’un 59 sektör meclisinden 14’ü çalışmaya katıldığı çalışmanın ilk önemli etkinliği 4-6 Ocak günlerinde Abant’ta “Ormancılık Sektörünün Geleceği Arama Konferansı” adıyla gerçekleştiriliyor.

_MG_5746

Konferansın açılış konuşmasını ise Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Dr. Nurettin Akman yaptı.

Akman yaptığı konuşmada düzenlenen bu konferansta ormanların, orman ürün ve hizmetlerinin milli ekonomiye katkısının müzakere edileceğini ifade ederek, problemlerin masaya yatırılacağını ve çözüm önerileri aranacağını söyledi. 

Türkiye’nin sahip olduğu toplam 21.6 milyon hektar orman alanı ve 1.4 milyar metreküplük orman serveti ile önemli bir güce sahip olduğunu vurgulayan Akman, “Ancak ormancılık sektörünün milli ekonomiye olan katkısının tam olarak bilinmemesi büyük bir problem olarak karşımıza çıkmakta, bu yüzden hak ettiği maddi ve manevi desteği alamamaktadır.  Hâlbuki gerek ihracat ve ithalat yapan, gerekse ülke içinde çalışan binlerce özel sektör firması bulunmaktadır.  Diğer taraftan başta madencilik olmak üzere, turizm, ambalaj, ahşap pelet, enerji, mobilya, kâğıt, ilaç gibi sektörler doğrudan veya dolaylı olarak ormancılıkla ilgili faaliyetlerdir. Ormanla bir şekilde bağlantılı olan tüm bu alanlar büyük bir ekonomik potansiyele sahiptir, bu potansiyelin ortaya çıkarılması ve iyi yönetilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

_MG_5711

Türkiye’nin levha ürünleri üretiminde dünyanın ilk 10 ülkesi içerisinde olduğunun altını çizen Akman “Mobilya sektörü dünya ile rekabet eder, hatta liderlik yapar hale gelmiştir. Ormanlar gıda güvenliğinin temel unsurlarındandır. Mesela ülkemiz için son derece önemli bir gıda ürünü olan balın %80’i ormanlar ve orman sayılan alanlarda üretilmektedir. Çam balı tamamıyla kızılçam ormanlarından elde edilmektedir. Defne, kekik, kestane, ıhlamur, sakız, çam fıstığı, mantar gibi ürünler eklendiğinde ormanların katkısı daha iyi anlaşılmaktadır. Orman yangınlarının söndürülmesinde görev alan uçak ve helikopterler önemli bir “sivil havacılık” faaliyeti olarak değerlendirilmektedir” dedi.

Bu toplantıdan sonra öncelikle ormancılıkla ilgili sektörlerin net bir şekilde ortaya çıkacağını umduğunu ifade den Akman, bu şekilde ülkeye getirdiği katma değer daha gerçekçi bir şekilde görüleceğini belirtti.

“Toplantının “Arama Konferansı” formatında olması ortak aklı arama çabasının tüm fikirlerin özgürce tartışılabileceği, sınırlı olmayan bir düşünce ortamında gerçekleştirilmesine imkan verecektir” diye konuşan Akman, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın burada müzakere edilen konuları takip etmeyi, ulusal politika ve mevzuat başta olmak üzere tüm uygulamalarında esas almayı planladığını vurguladı.

4-6 Ocak günlerinde Abant’ta düzenlenen“Ormancılık Sektörünün Geleceği Arama Konferansı”nın kapanış konuşmasını ise Pazar günü Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu yapacak.

www.mudurnuhaber.com

 

Gezi Notları (üç)

Gezi Notları (üç)

 

           Avusturya Salzburg’da kar yağışı eşliğinde sokaklarda gezdikten sonra akşam üzeri araçla Almanya Augsburg’a gelmek üzere yola çıktık. Yolculuk boyunca etrafı gözlemeye devam ettim.

            Yoğun şekilde kar yağmaya devam ettiği halde trafik akışında bir sorun yoktu. Ara ara geçen tuz püskürtme kamyonları tuzu kürekle aracın kasasından değil püskürterek yerden atıyordu.  

           Yol kenarlarındaki köyleri incelerken evlerin mimarisinden anlaşıldığı kadarıyla köy şehir farkı yok gibiydi. En küçük yerleşim birimine bile demir yolu asfalt yollarla bağlantı sağlanmıştı.

            Münih yakınlarında otobanda seyrederken birden gözümüze ilk görünüşte insanın içini ısıtan saatlerce bakılsa doyulmayacak bir yer hissi uyandıran Münih Alilaze stadı takılıyor. Yol boyunca stat görünmez oluncaya kadar gözlerimi ışıklandırmasından alamıyorum.

            Bir taraftan düşünüyorum insanoğluna bunu yaptırabilen ne diye kısa sürede yorumlayabildiğim, düşünce; tasarım, iş disiplini ve ahlakı, planlama, uygulama, mühendislik, denetim ve ortaya çıkan üretimdi.

             Almanların belli şehirlerdeki işleyişine, sistemine bakınca belli disiplinleri bir araya getirerek yaptıkları işler insana bu dünya için yapacakları bir şey kalmamış hissi veriyordu.

            

Dachao Toplama kampı

             Dokuz Aralık sabahı Nazi toplama kampı Dachao’ya doğru yola çıktık yaklaşık bir saat bir yolculuktan sonra kampa vardık. Kampa giriş ücretsiz kampın girişi özel araçları ile ve turlarla ziyarete gelenler ile dolu idi.

           Elektronik aletlerle çeviri olarak rehberlik hizmeti veriliyor ancak Türkçe çeviri yoktu. Bu güne kadar yazılı ve görsel basından duyup gördüklerimizle kampı gezmeye başladık.

           Burada Hitlerin nasıl iktidar olduğunu, Nazi toplama kamplarını Hitlerin ırkçılık hastalığını anlatacak değilim. Tarihi merak edenler Birinci dünya paylaşım savaşının sonuçlarına bakarak ikinci dünya savaşının nedenlerini ve İsrail devletinin kuruluşuna giden süreci araştırabilirler.

            Kamp Hitler’in 1933 yılında iktidarı ele geçirdikten sonra ülkedeki muhalifleri toplamak için kurulmuş. Kampa topladıkları muhalifler üzerinde tıbbi deneylerde dâhil her işkence yöntemi denenmiş… Kampın müze olarak ziyarete açılmasını 1960 yılarda kaptan sağ kurtulanların kurduğu komite önermiş ve öneri kabul görüp kamp ziyarete açılmış.

            Kamp detayları hakkında bilgi alabileceğimiz rehber olmasa da kampın gezdiğiniz her köşesinde insana dair utancı yaşayıp o güne “empati” yapıyorsunuz.

            Bu utancın benzerine geçtiğimiz aylarda ziyaret ettiğimiz Altındağ Belediyesi tarafından müze yapılan Ankara Ulucanlar ceza ve tutukevinde de tanıklık etmiştim.

            Coğrafyalar, kültürler, yaşam biçimleri farklı olsa da ne adına olursa olsun insanlığın yüz karası işlere imza atanlar yine insanoğlu tarafından tarihin çöplüğüne atılıyor.

 

Mehmet Cantürk

11.12.2012

Augsburg-Almanya

www.mudurnuhaber.com

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Yazının başlığı ve konusu Almanya Augusburg’tan Notlar olacaktı ancak Türkiye
deki arkadaşlar ve sosyal medyadan yoğun istek geldi; projenin adının ne olduğu ve kim
tarafından düzenlendiğine dair. Katıldığımız projenin adı;
T.C.
Avrupa Birliği Bakanlığı
Avrupa Birliği Eğitim Ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
Leonardo Da Vinci – Hareketlilik Projeleri
(Avrupa Birliği Projesi)
Konu başlığı; Bolu’nun Tatil beldesi ve Abant Gölü diyarı Mudurnu ilçesinin
iç ve dış Turizm Potansiyelini artırmaya yönelik bazı Avrupa birliği ülkelerindeki
profesyonel Organizasyonların ve faaliyetlerin incelenmesi. Projenin Ulusal Ajans ve
SETA tarafından düzenlendiğini ve değişik Türk ortakları olduğunu biliyorum.
Almanya’ya geldikten sonra Mudurnu’dan geziye biz neden katılamadık diye
soran arkadaşlar oldu ben buna en son cevap verebileceklerden biriyim. Nedenine gelince
“Mudurnu da Turizm ve tanıtımla yeterince ilgilenmediğim için” ilk yazılan listede
ben yoktum. Son anda Programın konu başlığından haberim olup ta Mudurnu için böyle bir
proje olacak ve benim ismim yok? Ben böyle bir projeye katılmaya uygun değilsem kim
uygun diye sorduğumda en uygun sensin dendi. Peki, neden ismim yok o zaman dedim?
Tamam, birini siler seni yazarız dediler yani ben rahmetli Erbakan hocanın deyimiyle kerhen
yazıldım.
Bunun için gidenleri kim organize etti meslekleri ne Mudurnu ya ne katkıları olacak
diye sorarsanız www.mudurnuhaber.org sitesinde İlhami bey haber yaptı Belçika ve Almanya
katılan listeleri ve mesleklerini oradan görebilirsiniz.

Almanya Augusburg’tan Notlar;
İki Kasım günü sabaha karşı kafile olarak Mudurnu’dan ayrıldık. Sabiha Gökçen hava
alanından Almanya ve Belçika’ya giden ekipler ayrıldı. Almanya gurubu olarak saat 11.05
te uçağa binip yaklaşık iki buçukta Münih hava alanına inip servisle bir saatlik yolculuktan
sonra Augusburg’ta kalacağımız otele yerleştik. Şimdiden gezi projenin amacına ne kadar
uygun olacağını bilmiyorum!
Uçaktan indiğimden itibaren servisle giderken bir taraftan etrafı gözlemeye başladım.
İlk edindiğim izlenimler;
Tarlaların hepsi düzenli ve tarım yapılabilir durumda her taraf su kanalları ve tarlalara açılmış
asfalt yollarla çevrili idi.
Tarlalarda karaca yavruları serbestçe geziyor kimse vurmuyordu
Yol kenarlarında görüntü kirliliği yaratan kablolar yoktu
Şehirde kimse kornaya basmıyordu
Yerlerde çöp yoktu
Kırmızı ışıkta geçen, telefonla bağırarak konuşanlar yoktu, beş yüz yıllık binaları yıkıp rant
için müteahhit’e vermediklerinden her yer on beşinci yüzyıldan kalan binalarla dolu idi.
İnsanlar elektronik marketler yerine her köşe başında bulunan kitapçılara doluşuyordu.
Sokakta başıboş gezen sokak hayvanları yoktu.
Sabah altıdan itibaren günlük yaşam başlıyor akşam erken saatlerde herkes dinlenmeye
çekiliyor…
Dizi ve tv kirliliği yerine insanlar evlerinde aileleri ile vakit geçirmeyi tercih ediyordu.
Bavyera bölgesi soğuk olmasına rağmen işe gidenlerden pek çoğu bisikleti tercih ediyorlardı.
Alman toplumu Hitler faşizminden sonra ırkçılığın kötü bir şey olduğunun farkına varmış ve
geçmişi ile yüzleşmesinin bir ifadesi olarak ziyaret ettiğimiz meslek okulunun sınıf kaplarına

SCHULE OHNE RASSISMUS
SCHULE MIT COURAGE
(mealen “ırkçılık insanoğlunun yüz karasıdır” afişleri

asmışlardı.)

Kuşkusuz bir toplumu tanımak için uzun zaman lazım… Geçmiş genetik kodlarını
yaşam biçimini tanımadan yapılan her yorum yüzeysel gözlem olur benim yaptığımızda
sadece gözlem.

Augsburgta bu gün ziyaret ettiğimiz Mozart’ın babasının evinde turizm yetkilisin
yaptığı sunumda sordum. Belediyelerde Kültür birimi kanunla ikinci dünya savaşından sonra
1945 te resmileşmiş. Şu an Belediye ve özel şirket Augsburgu tanıtıyor.Yılda yaklaşık altı
yüz elli bin ziyaretçi alan bir yer rehberlik hizmetine çok önem veriyorlar guruplara iki rehber
tanıtım yapıyormuş biri anlatarak diğeri de epik tiyatronun da kurucusu olan Augsburg
doğumlu Bertolt Brecht’ten kısa tiratlar ve Mozart’tan parçalar söyleyerek turistin ilgisini
daha fazla çekiyorlarmış. Birde ellerinde tarihi değer ifade eden ne varsa korumasına ve
tanıtımına çok önem veriyorlar. Bizim evlerimizde bulunan sıradan objeleri bile koruma
altına almışlar. Okullarda yazı tahtasının kalitesi yerine eğitime önem veriliyordu. Her şey
vatandaşa güven odaklı olduğundan metro ve otobüslerde bilet kontrolü çatılarda çanak anten
yoktu.

Mozartın evinden kaldığımız otele dönerken yollara caddelere bakıp tarihi bir kiliseyi
ziyaret ettim. Tramvay raylarını eski kesme taşların arasına yapmışlar bir an düşündüm
acaba biz aldığımız için Andezit taşı bulamadılar mı diye? Yaptıkları yeni binalara bile eski
binadan söktükleri kapıları takmışlar.

Yerleşik kültürel birikime rağmen olumsuz olan birçok şeye şahit oldum,

Sokakta yürüyen insanların yüz ifadesinde yaşama dair ışık azdı.

Sokakta simitçi, çaycı köşe başında berber sokakta kedi, kuş yoktu. el ele tutuşanlar, küfürlü
konuşanlar telefonda bağırarak konuşanlar kırmızı ışıkta geçenler yok trafikteki ışıklar
engellilerin geçişine gör yapılmıştı. Nüfus yaşlı ve sokakta hamile bayanlar yoktu. Kitap
marketlerinde bayram ve yılbaşı kartların başında insanlar vardı. Birde normal musluktan
akan sular bizim piyasada satılanlardan daha kaliteli.

Mehmet Cantürk

Almanya Augsburg 05.12.2012

Not: Almanya Augsburg Gezi ve Fotoğraflarını görmek isteyenler Facebook: Mehmet
Cantürk sayfasından Almanya fotoğraflarını görebilirler.

www.mudurnuhaber.com

 

KÖPRÜBAŞI BARAJI VE HES HİZMETE ALINIYOR…

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN BOLU’YA 12.12.2012 MÜJDESİ…

KÖPRÜBAŞI BARAJI VE HES HİZMETE ALINIYOR…

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Bolu ili Mengen ilçesinin 15 km
kuzeybatısında inşa edilen Köprübaşı Barajı ve HES 12.12.2012’de Ankara’da
düzenlenecek toplu açılış töreniyle hizmete alınıyor.

Yaklaşık 436 Milyon TL Yatırım Bedeline Sahip

Bolu çayı üzerinde yer alan Köprübaşı Barajı ve HES ile yılda 203 milyon
kilovat saat enerji üretileceğini ifade eden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel
Eroğlu, “Yaklaşık 436 milyon TL yatırım bedeline sahip tesis enerji üretiminin
yanında mansabında yer alan iki ilçe merkezinin taşkınlardan korunmasını sağlayacak”
diye konuştu.

Depolama hacmi 243 milyon metreküp, temelden yüksekliği ise 120 metre
olan kil çekirdekli kaya dolgu tipindeki Köprübaşı Barajı’nın, açılışını 12.12.2012’de
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapacak.

Yıllık Faydası 62 Milyon TL

Prof. Dr. Veysel Eroğlu, yılda 62 milyon 130 bin TL fayda sağlaması beklenen
Köprübaşı ve HES’in gerek üretim bakımından gerek inşa aşamasında ve sonrasında
sağladığı istihdam açısından bölge ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını
vurguladı.

Bu tesislerin yanında 12.12.2012’de Bolu’da kurulan 2 adet otomatik
meteorolojik gözlem istasyonunun da açılışı gerçekleştirilecek.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu’da 3500 kişiye AŞURE Dağıtıldı


 

Mudurnu’da 3500 kişiye AŞURE Dağıtıldı

Mudurnu ilçesinde bir Esnaf Muharrem Ayı ve AŞURE günü dolayısı ile Mudurnu Pazarının kurulduğu Cumartesi günü Atatürk Meydanında 3500 kişiye AŞURE Tatlısı ikram etti.

 

 Mudurnu Meram lokantası tarafından  Mudurnu Atatürk anıtı önünde dağıtılan AŞURE tatlısı vatandaşlar tarafından çok memnuniyetle karşılanarak, Allah bu hayrı yapanlardan razı olsun diye dua ettiler.

 

Firma yetkilisi Ali ÖZSOY Mudurnu Esnaflarına bu bizim yaptığımız çalışma bir örnek olsun istiyoruz, çeşitli gün ve gecelerde bu tip etkinlikler ile insanlar ve Esnafımız kaynaşma içersine girmiş olur dedi.

 

Mudurnu ilçesine, Ankara dan Hafta sonu tatil amaçlı gelen  Turist kafilesi dağıtılan Aşure den tadarak çok tatlı olmuş,  ne güzel bir adet olmuş, yapan arkadaşları tebrik ederiz dediler.

www.mudurnuhaber.com