Kaymakamın Verdiği Siftah Parasını 40 Yıldır Saklıyor

Kaymakamın Verdiği Siftah Parasını 40 Yıldır Saklıyor

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Restaurant işletmeciliği yapan Haydar Pekel (84), dönemin kaymakamı tarafından verilen siftah parasını 40 yıldır saklıyor.

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde restaurant işletmeciliği yapan Haydar Pekel (84), dönemin kaymakamı tarafından verilen siftah parasını 40 yıldır saklıyor.

Mudurnu ilçesinde 1973 yılında restaurant işletmeciliği yapmaya başlayan Haydar Pekel, dönemin Kaymakamı Cemal Barutçu’nun kendisine siftah için verdiği 100 TL’yi saklıyor. 40 yıldır kaymakamın verdiği parayı duvarından indirmeyen Pekel, “İlk dükkanı açtığımızda kaymakam bey gelmişti. Eşi Ayten hanım ile birlikte iş yerimize gelerek birer köfte yedi. 5 kuruş yapan köfteler için 100 Türk Lirası siftah parası attı. O günden beri Kaymakam Cemal Barutçu’yu hiç unutmuyorum. Çok güler yüzlü ve değerli bir şahsiyetti. İlçemize çok şeyler kattı” dedi.

84 yaşındaki Haydar Pekel, kaymakam Barutçu’nun kendisine siftah olarak verdiği 100 TL için 2012 yılında kendisine 500 TL teklif edildiğini ifade ederek, “Bu paranın bende kaybolmaz bir değeri ve hatırası var. Satılık değildir” ifadelerini kullandı.

www.mudurnuhaber.com

 

Öğrenci velilerine İFTAR yemeği

Öğrenci velilerine İFTAR yemeği

Mudurnu ilçesinde  faaliyet gösteren Halk Eğitime bağlı Etüt merkezi olarak Mudurnu ‘da Öğrenci velileri ile iftar yemeğinde bir araya gelindi.İFTAR programına yaklaşık 450 kişi katıldı.

Yemekte  Etüt Merkezi sorumlusu Mehmet ÖZGAN bir konuşma yaparak  Öğrenci velilerine Etüt Merkezinin açılışından bu yana yaklaşık 1500 öğrenciye eğitim verdiklerini ve bu öğrencilerin içinden Fen, Anadolu,Sağlık,Sosyal Bilimler bölümlerine öğrenci kazandırdıklarını ifade etti.

ÖZGAN, bu başarı ve güzelliklerin Mudurnulu  İş adamlarının, Esnaflarının, Öğretmenlerin ve Öğrenci velilerin destek ve çabaları sayesinde oluştuğunu ifade ederek katkıda bulunanlara minnettarız dedi.

ÖZGAN,  bu yıl yapılan SBS sınavında Etüt merkezimiz öğrencilerinden Sena İMREN  Mudurnu ilçesinde 1. liği ve  Bolu  ilinde ise   il 29. su olarak bizi gururlandırdı.

Mehmet ÖZGAN, eğitimde  önümüzdeki yıllarda başarı tavanının daha yukarılara çıkartılması ve gençlerin daha güzel yetişmesi adına   daha çok gayret göstermemiz gerektiğini  ifade ederek İftar programına katılanlara  teşekkür etti.

 Foto: Cemal MEMİŞ  Haber: Aydın ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

 

Nallıhan da yıl sonu sergisi

Nallıhan da yıl sonu sergisi

Ankara nın Nallıhan ilçesinde Nallıhan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü organizesinde düzenlenen yılsonu sergisi Ayhan SÜMER Kültür Merkezinde açıldı.

Nallıhan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün 2012-2013 eğitim dönemi kurslarına katılan kursiyerler el emeklerini sergilediler. Kursiyerlere Kurs bitirme belgesi verildi.

 

MUDURNU’LU KURSİYERLERDEN ZİYARET

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde Eğitim gören Kursiyerler Nallıhan ilçe Halk Eğitim merkezinin düzenlediği yılsonu sergisini gezerek bilgi alışverişinde bulundular.

 

Mudurnulu kursiyerler Mudurnu ilçesinde 6 Haziran Perşembe günü açılacak olan Yıl sonu sergisine Nallıhanlı kursiyerleri davet ettiler.

 

Haber:  AYDIN ÖZPELİT  İHA MUDURNU   Fotoğraflar: Cemal MEMİŞ

Hüsnüçavuşlar Konağı Kurtarılmayı bekliyor

2010 yılında İpek yolu festivalinde dönemin Bolu Vali Yardımcısı Cemal Yıldızer ve CHP Genel başkan yardımcısı İzzet Çetin tarafından açılan Hüsnüçavuşlar Konağı aradan 2 yıl geçmesine rağmen Mudurnu Turizmine kazandırılmayı bekliyor.

Mudurnu Merkezde bulunan konağın işletmecisi Plan ve Proje üzerine yaptığı Konağının TOKİ Tarafından Kredi kullanılarak yapılacak olmasından dolayı Çatı kısmının tekrar yıkılıp yapılmasından dolayı zarar gördü.

Konağın Çatısının tekrar yıkılıp yapılmasının ardından Hüsnü Çavuşlar yazısından sadece KONAĞI yazısı Mudurnu ya gelen Turistlerin dikkatini çekiyor.

Mudurnu İpekyolu Kültür ve Turizm Festivali Etkinliklerinin yapıldığı şu günlerde MUDURNU ilçesindeki bazı bu durumda olan problemli binalar dikkat çekiyor.
www.mudurnuhaber.com

MUDURNU MARKALARINDAN MERAM RESTAURANT TARİHİ VE MİSYONU

Doğa, kültür, sağlık kenti  ,canlı tarih Mudurnnun simgelerindendir Meram Restaurant.  İlçemizin değerli   ailelerinden Nizamsalilerden  Haydar oğlu ALİ HAYDAR  PEKEL  tarafından  demirciler çarşısı girişi eski PTT müdürlüğü(şimdiki belediye düğün salonu) karşısında  Rum sitili Keyvanlara ait  taş binada 1967  yılında  kurulmuştur. Sayın Haydar Pekel   kunduracılık, hamamcılık,manavcılık gibi birçok meslekte iştigal ettiğinden  kültürel  yapısı ,  ahilik destur örf gelenek  bilgisiyle,  mutfak hizmet sanatlarının titizliği ile ,memleketine sosyallik kazandırmak üzere Mudurnu da içkili köfteci dükkanı eksikliğini görür.   Kendi formülü  ile hazırladığı dana erkeç keçi eti karışımlı ev usulü köfte ve güveç ızgara, piyaz çeşitleri ağırlıklı İşletmesinin  kuruluşunu tamamlar .

Dükkanının isim arayışında o dönemin Mudurnu kaymakamı sayın Cemal Barutcu beye  giderek  “lokanta açıyorum ismi ne olsun” diyerek  meramını anlatır danışır. Kaymakam bey de sen meramını anlattın ismi  sen koy der Ali Haydar Pekel de  MERAM LOKANTASI OLSUN der ruhsatı kaymakamlıktan alır. Mekanın yerli yabancı müdavimleri   müşterileriyle  yeme içme kültürü gelişir ,dışarıda kadeh,şişe,duble diye geçen içki  sipariş şekli Mudurnu da  miktarını bilerek içki tüketilmesi için camdan uzun bardak şeklinde  derece ile gıramına göre servis yapılan 50gr dan başlayan 500gr la biten  ünlü tarifname yazılır. Ulusal basında yer alır.

Yıllar sonra  1970 li yıllarda yer küçüklüğünden şimdiki Atatürk heykelinin yerindeki  görünüm ve konumuyla Mudurnuya gelen herkese hoş geldin diyen büyük dükkana oğul BİROL PEKEL arkadaşımla birlikte   taşınır. Mudurnu Meram restaurantda ilk balık her gün Adapazarından taze getirilerek servis edilir.Türkiyede televizyon ilk yayına başladığında Ali Haydar Pekel Mudurnunun en yüksek tepesine 450 metre kablo çekerek  halka televizyon yayınları ile tanıştırır.Mekan birçok memleket yararına ticari siyasi görüşmelere anlaşmalara sebep olur . Mekanda  girişimcilerle işler geliştirilir ,tecrübeler aktarılır, Sorunu derdi olan vatandaşın sorunları Meramda çözülür,Meram  bayramlarda eş dost buluşma noktası olur ,Meram ilçenin eğlence dinlence kültür hizmet noktası olarak unutulmaz anılar hatıralar yaşanır.Dargınlar küskünler barıştırılıp  dostluklar oluşturulur.Bütün bu güzelliklere Meram resaurant şahit olur.Ali Haydar PEKEL büyüğümüz  her birimizin ihtiyacı olan Mudurnuda sevginin paylaşımın dostlukların  büyümesine önemli bir misyon üstlenir, meşhur Meram  lokantası  ünvanını alır köfte yemek için sıra beklenen,randevu ile yemek yenir hale gelir.. Mudurnu’nun  marka kent oluşum sürecine katkılar sağlar. Kendileride mekanıda unutulmaz marka olur.

İlçenin sosyal kültür  ve masa adabı  öğretisi ,eğitim yeri olan MERAM RESTAURANT 1970 yıllarında meydanın  genişletilmesi sebebi ile bina yıkılır şuan ki çay bahçesine taşınır. Ali Haydar beyin meşhur köftelerini yıllarca birlikte hazırladığı sağ kolu değerli eşi Mediha  hanımın rahmete kavuşmasıyla 2000 li yııllarda çay bahçesinin o günkü belediye düzenlemeleri  ve Meram restaurant ruhuna aykırı ,etik olmayan istisnai durumlardan  dolayı HAYDAR PEKEL MESLEĞİNİ  bırakarak emekliye ayrılır.

Şuanda  MERAM RESTAURANT İSMİ beyaz et  yerel yemekler ağırlıklı menülerle çarşı merkezinde , işletmeci  Mustafa Kocasoy tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. ilçenin sosyal ve  turizm hizmetlerine  imkanları nispetinde katkılarda bulunmaya devam ediliyor..

Gönlü memleket ve insan  sevgi saygı hasretiyle dolu birçok Mudurnulunun hatıraları  ve öğreti noktası TARİHİ  MERAM RESTAURANTI kazandıran,  kurduğu  sevgi bahçesi çay bahçemizde de yine gönül dostlarını buluşturmaya sebeb olan  ,HAYDAR PEKEL AİLESİNE,  can arkadaşım  Birol Pekele  ,Meram restaurantta çalışıp hizmet eden  tüm çalışanlara , emeği  geçen herkese teşekkürlerimiz ile saygı ile anarak eski hatıraların tekrar canlanması arzusuyla Mudurnumuzda yeni girişimcilerimizinde Meram restaurant ve Ali Haydar Pekel  büyüğümüzün  ilkelerinde Meram resaurant misyonunda Bolumuz ve ilçelerinde de  nice marka olmaya aday faydalı  işletmeler dilerim..   

Uğur Türesin

MUDURNU HABER         

www.mudurnuhaber.com

                                                                                                                  

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ

Saygı değer hemşehrilerim bizler hiçbir zaman boyunduruk altında yaşamamış,özgürlüğüne düşkün,vatan için hiç düşünmeden canını veren ecdadlarımızın evlatları ve torunlarıyız.sülalem de şehitlik mertebesine ulaşmış dedemin babası sayesin de şu an ki yaşamımı ona ve onun gibi şahadet mertebesine erişenlere borçluyum.

 
_ Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa, vatandır. ( M. Cemal Kuntay 
 
işte bu bayrakta bir damla da benim dedemin kanı olan ALBAYRAK sız nasıl yaşayabilirim ki.şu an ülkemiz de alt kimlik,üst kimlik diye bir safsata ve yaygara başını almış gidiyor.hatta ve hatta neymiş TÜRK değil TÜRKİYE yurttaşlığı gibi söylemler ayyuka çıkmış durumdadır.bu tip söylemler bölgesel özerklik isteyenlerin kelimeleriyle eşdeğer değil mi?
 
bizim dedelerimiz eğer bugünlerimizi görselerdi bunlar için değer miydi?demekten kendilerini alamazlardı.ama onlar böyle ufak teferruatlara takılacak basit insanlar değillerdi.ilk TÜRK DEVLETİNİ kuran METE HANIN sözünden bahsetmeden geçemeyeceğim
 
Benden eğerimi isteyiniz vereyim, atımı isteyiniz vereyim. Fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin veremem.demiş.
 
ÇANAKKALE DE koyun koyuna yatan her ilden,her milletten her bölgeden şehitlerimize ne yapsak azdır.esirine misafir gibi başka milletlerinin cenazelerine kendi evladı gibi sahip çıkan,hatta aynı durum ULU ÖNDERİMİZ tarafından da vuku bulan ecdadın evlatları olduğumuzu hiçbir zaman unutmamalıyız.
 
 bu şehitlerimiz için resmi anma törenlerinin yanında bol bol KUR’AN,DUALAR VE YASİNLER okuyarak ruhlarına hediye etmeliyiz.
 ÇÜNKÜ BU VATAN BİZLERDEN ÇOK ONLARINDIR!.BİZ BU VATAN DA YAŞIYORSAK ONLAR SAYESİNDEDİR.
 
bizi bizden iyi bilen yabancılardan hamiltonun sözünü aktarmadan edemeyeceğim
 
Türklerden başka dini ve vatanı uğruna canını vermeye hazır asker görmedim.bu sözün üstüne başka bir söz söylemek çok hafif kalır.
 
ayrıca vatanımızın temeline dinamit koymak isteyenlere bir kaç mısra aktarmak istiyorum.
 
TÜRKİYE’YE NEDEN TÜRKİYE DENMİŞ
BU İSİM BU YURDA GÖKTEN Mİ İNMİŞ
DEMEK Kİ APAÇIK BEDEL ÖDENMİŞ.
BU MEMLEKET BİZİM BU VATAN BİZİM

BEDELİ SAYISIZ ŞEHİT OLMUŞ CAN
BEDELİ BAYRAĞI AL EYLEYEN KAN
NE İSTERSE VERDİK BİZDEN VATAN
BU MEMLEKET BİZİM BU VATAN BİZİM
 
LAZ DA BEN,ÇERKEZ DE BEN KÜRT DE BEN
BUNLAR AZA,EL-KOL.TÜRK!TÜRK BEDEN
AĞZI OLAN KONUŞMASIN BİLMEDEN
BU MEMLEKET BİZİM BU VATAN BİZİM
                                
şuna kesinlikle inanın burada kafkaslardan,güneydoğudan yatan şehitler var.bu zamana kadar bizleri bölmek için yapmadıkları kalmadı etrafımızı çember içine aldılar.bunun yanında boş durmadılar.bizlere
-bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasını öğrettiler.
-şimdiler de bizleri uyuşturmak üzereler ve bize elinizden alınsa bile sesimizi çıkarmamayı öğretiyorlar.
-onlar kendilerini efendi olarak görüyorlar,bizleri de onlara köle olarak hizmet ettirmek için zorlayacaklar.

RUHU ŞAD OLSUN RAHMETLİ MEHMET AKİF ERSOY’UN BELİRTTİĞİ GİBİ YÜCE MEVLAM BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRTMASIN!
BUNDAN SONRA Kİ NESİLLER DE VATANINI SEVEN,MİLLİ DEĞERLERİNE,DİNİNE SAHİP ÇIKAN EVLATLAR BAHŞETSİN!
ÜLKEMİZİN BUNDAN SONRA DAHA ÇOK BİRLİK BERABERLİĞE İHTİYACIMIZ VAR DİYEREK İSTİKLAL MARŞIMIZIN 3.ve 7.KITASIYLA son veriyorum.benim yazımı okuma sabrını gösterdiğiniz için şimdiden sizlere minnetarım.ne yapayım içimdeki vatan sevgisi sizlere bu yazıyı yazmaya sevketti.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda
 
Yusuf TANRIKULU İSTANBUL Mudurnu Haber www.mudurnuhaber.com