BOLU YA 41 MİLYON TL LİK YATIRIM

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI PROF. DR. VEYSEL EROĞLU, 14 MİLYON

TL TUTARINDAKİ 6 MÜJDE İLE BOLU’YA GİDİYOR…

 BOLU’YA 10 TESİS KAZANDIRILIYOR…

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu 14 milyon lira tutarındaki 6 adet yatırım

müjdesi ile Bolu’ya gidiyor. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bolu programı kapsamında ilde Devlet Su

İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’ne ait 6 adet yatırımın temelini atacak, yine DSİ’ye ait

2 tesis, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne ait 1 adet tesis ile Orman Genel

Müdürlüğü’nün ormancılık ve ağaçlandırma çalışmalarının açılışını gerçekleştirecek.

Merasimdeki Tesislerin Yatırım Bedeli 41 Milyon Lirayı Buluyor

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 20 Kasım Pazar günü Bolu’da

düzenlenecek olan toplu temel atma ve açılış merasimi ile 41 milyon lira yatırım bedelli 10 adet

tesisin temelini atacak ve açılışını gerçekleştirecek.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun, saat 14.30’da 17 Temmuz Kapalı

Spor Salonu’nda düzenleyeceği toplu temel atma ve açılış merasiminde bulunan tesislerin

1’i DKMP projesi, 8 adedi taşkın koruma tesisi, 1 adedi ise ağaçlandırma ve ormancılık projesinden

oluşuyor.

Yerleşim Yerleri Taşkın Zararlarından Korunuyor

Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından temeli atılacak ve açılışı yapılacak DSİ’ye ait

tesislerin hizmete alınması ile 1 il, 3 ilçe, 4 köy, 1 belde ve 1 mahalle taşkın zararlarından

korunacak.

Ayrıca Bakan Prof. Dr. Eroğlu, Bolu’da düzenlenecek merasimde 5 aileye gelir getirici tür

sertifikası, 11 aileye Orköy sertifikası verecek.

Bolu’ya Son 4 Yılda 332 Milyon TL’lik 50 Müjde

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, programı çerçevesinde ayrıca 6 Ocak

2013, 20 Temmuz 2014 ve 25 Aralık 2015 tarihlerinde Bolu’ya verdiği 318 milyon TL’lik 44

müjdeye ilave olarak 14 milyon lira yatırım bedeline sahip 6 müjde daha verecek. Böylece son 4

yılda Bolululara toplam 332 milyon TL’lik 50 müjde vermiş olacak.

Müjdeler arasında taşkın koruma tesisleri, Abant Tabiat Parkı’na seyir terasları ve yaya

yürüyüş yolları yapılması, Yedigöller Milli Parkı’nda çevre düzenleme çalışmaları, Karadere Köyü

yol yapımı ile 2 adet otomatik meteoroloji gözlem istasyonu (OMGİ) kurulumu yer alıyor.

www.mudurnuhaber.com

“Barilla’nın kalbi Bolu’da atıyor”

“Barilla’nın kalbi Bolu’da atıyor”

 

Barilla Gıda, Bolu’daki üretimiyle Türkiye’yi Barilla Grup içinde 4. büyük ülke konumuna ulaştırdı. Bolu’nun, Barilla Grup içinde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Barilla Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Güneş Karababa; “Türkiye’de sektör, ortalama yüzde 60 kapasite ile çalışırken, Bolu tesisimiz yüzde 100 üretim kapasitesiyle çalışıyor. Barilla ve Filiz markalı makarnalarımız, ülkemizin yanı sıra dünyada 50’den fazla ülkenin mutfağıyla buluşuyor” dedi. Barilla Gıda’nın son 7 yıldır aralıksız büyüdüğüne de dikkat çeken Karababa, önümüzdeki süreçte de hedeflerinin, makarnada sektör liderliğini sürdürmek olduğunu kaydetti.

Türkiye’ye 1994 yılında Filiz Gıda’ya ortak olarak giren ve 1996’da Barilla markalı ürünleri Bolu’da üretmeye başlayan İtalyan gıda devi Barilla, Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. Barilla Gıda’nın son 7 yıldır aralıksız büyüdüğünü açıklayan Barilla Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Güneş Karababa, şirketin 2015 yılında da büyüme ivmesini sürdürdüğünü belirtti.

Bolu üretim tesislerinde düzenlenen basın toplantısında konuşan ve Bolu’nun, Barilla Grup içinde çok kritik bir yere sahip olduğunu söyleyen Güneş Karababa, “Barilla Gıda, Bolu’daki üretimiyle Türkiye’yi Barilla Grup içinde 4. büyük ülke konumuna ulaştırdı. Bu tesisimiz, üretimdeki stratejik konumunun yanında tarihsel açıdan da Grubumuz için çok önemli. Türkiye’de liderliğini sürdüren şirketimiz sektörünün üzerinde bir performans sergiliyor. Makarna sektörü ortalama yüzde 60 üretim kapasitesiyle çalışırken, biz Bolu’da yüzde 100 üretim kapasitesiyle faaliyet gösteriyoruz. Burada, Bolu’da ürettiğimiz Barilla ve Filiz makarnalarıyla, hem Türk tüketicilerinin hem de dünyanın her köşesinde 50’den fazla ülkenin sofralarında yer almaktan gurur duyuyoruz” dedi. Karababa, “Hedefimiz, makarna sektöründeki liderliğimizi yeni ürün ve markalarla gelecekte de sürdürmek ve sektör lideri kimliğimizle, ülkemizde, makarna kategorisini geliştirecek çalışmalara öncülük etmek” açıklamasını yaptı.

“BOLU’DA ÜRETİME DEVAM EDECEĞİZ”

Fabrikada istihdam edilen herkesin Bolulu olduğunu kaydeden Karababa, şöyle konuştu: “Üretimimizle, yirmi yıldır Barilla kalitesini, Türk tüketicileriyle buluşturuyoruz. Ayrıca Bolu’nun gözbebeği Filiz, kırk yılı aşan öyküsüyle tüketicilerimizin vazgeçilmezi olmuş bir lezzet. Bizler, Filiz’le gurur duyuyor, onu daha da geliştirmek için yatırımlarımıza ara vermeksizin devam ediyoruz. Bugün Filiz, 139 yıllık başarılı bir tarihi olan Barilla çatısı altında, yarına, çok daha emin adımlarla ilerliyor. Makarna sektörü içinde aldığı payı sürekli artırıyor, yenilikçi yaklaşımıyla hem ürün gamını genişletiyor hem de bu başarısını ödüllerle taçlandırıyor.”

 

Filiz ürünlerinin tüm ambalajlarında, Bolu’nun tanıtımı hedefiyle Belediyenin geliştirdiği ‘Tabiatın Kalbi Bolu’ logosunu gururla taşıdıklarını da ifade eden Karababa, “Bu logoyu, Bolu’da üretim yapıp, ambalajına taşıyan tek firmayız. Türkiye’de 40 yaşını geride bırakan Filiz, daha nice yıllar Bolu’da üretim yapmaya devam edecek. Barilla’nın kalbi Bolu’da atmayı sürdürecek” dedi.

www.mudurnuhaber.com

Devleti 2 milyon lira zarardan kurtardılar.

Devleti 2 milyon lira zarardan kurtardılar

Bolu’da, ekonomik ömrünü tamamlayarak hurdaya çıkartılan 8 kamyonun asfalt yama robotuna dönüştürülmesiyle devletin kasasından 2 milyon 160 bin lira çıkması engellenmiş oldu.

Bolu İl Özel İdaresinin iş makinesi parkında bulunan ve ekonomik ömrünü tamamlayan 8 damperli kamyonun hurdaya çıkartılmasına karar verilirken, ilçelerin yollarında meydana gelen hasarların onarılması için de asfalt yama robotu alınması gündeme geldi.

Bunun üzerine, İl Özel İdaresinde görev yapan makine mühendisleri hurdaya çıkartılan kamyonların yama robotuna dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğini araştırmaya başladı.

Yapılan teknik araştırma sonucunda ilde bulunan sanayi esnafının da görüşleri alınarak, hurdaya çıkartılan damperli kamyonların üzerinde yapılacak değişikliklerle yama robotuna dönüştürülebileceği kanısına varıldı.

Bolu İl Genel Meclisinin kararı doğrultusunda bir kamyon, makine mühendisleri tarafından hazırlanan projeye göre tadilata sokularak asfalt yama robotuna dönüştürülüp, test sürüşüne çıkarıldı. Arazide yapılan denemelerin ardından İl Özel İdaresinin makine mühendisleri ve sanayi esnafının çabalarıyla yapılan yama robotlarının piyasada 300 bin liraya satılan asfalt yama robotlarıyla aynı işi yaptığı belirlendi.

Bunun üzerine İl Genel Meclisinden çıkan karar doğrultusunda ilde bulunan 8 ilçeye birer yama robotu yapılması kararlaştırıldı.

Onda bir fiyatına mal edildi

Yapılan çalışma hakkında AA muhabirine bilgi veren Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, “Arazide yama çalışmalarında kullandığımız robotlar var. Bunların yenileri 300 bin lira civarında. Bizde (eski kamyonların üzerine bu robotu nasıl monte edebiliriz) diye bir düşünce oluştu. Sanayi esnafıyla görüşerek yaklaşık 30 bin lira gibi bir değerle her ilçemize birer tane olmak üzere 8 yama robotu yaptık.” dedi.

Bolu İl Özel İdare Destek Hizmetler Müdürü Sedat Türkan ise yaptıkları çalışma sonucunda araç başı yaklaşık 270 bin lira gibi bir tasarruf sağladıklarına işaret etti.

Kaynak: A HABER

www.mudurnuhaber.com

Palazoğlu Basın ile kahvaltıda buluştu

Palazoğlu Basın ile kahvaltıda buluştu.

Bolu basını ile kahvaltıda buluşan ve basının sorularını cevaplayan AdStation Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Palazoğlu, Karacasu beldesinde ihale ile aldığı Orman Bölge Müdürlüğüne ait arazi ile bilgi verdi.

Kütahya Çavdarhisar Orman Bölge Müdürlüğü’ne ait yeni binaların tamamlanması halinde Karacasu’da otel inşaatına başlanılabileceği bilgisini veren Palazoğlu, iş hayatına atılması, gerçekleştirdiği projeler gibi pek çok konuda basın mensuplarına  açıklama yaptı.

“TİCARET HAYATINI UZAKTAN VEYA KİTAPLARDAN DEĞİL, BİZZAT SAHADAN ÖĞRENMEMİ İSTEDİLER”

Kendi şirketini kurduğunda henüz 22 yaşında olan Palazoğlu şunları söyledi;

“İş hayatına ilk adımımı bundan çok daha önce, henüz çocukken attığımı söylemem yanlış olmayacaktır. Benim öyküm üniversite eğitimi için Bolu’dan İstanbul’a gelmemle başlıyor. Aslına bakarsanız küçük yaşlarımdan itibaren hep ticaretin içindeydim. Ailemin maddi durumu yaşadığım bölge standartlarına göre iyi olmasına rağmen, bana her okul tatilinde çeşitli yerlerde çıraklık yaptırdılar. Ticaret hayatını uzaktan veya kitaplardan değil, bizzat sahadan öğrenmemi istediler. İnsanlarla sürekli iletişim halinde olan, herkesle iyi geçinebilmenin yollarını arayan, kapıdan giren müşteriyle ilgili anında bilgi toplayıp 2-3 kelamdan sonra doğru frekansı yakalayarak o müşterinin ihtiyaçlarına cevap verecek ürünleri sunan, müşteriyle ortak noktaları ortaya çıkararak müşterinin bir dahaki sefere yine kendisini tercih etmesini sağlayan kişilerin yanında öğrendim ticareti. “Sadakat kartı” çıkarmadan da müşteri sadakatini yakalayabilen gerçek ticaret erbaplarından…

“2008’İN ORTALARINDA KENDİ YOLUMU ÇİZMEYE KARAR VERDİM”

Üniversite eğitimim sırasında okulda öğrendiklerimin tek başına yeterli olmayacağının farkındaydım. Bu sebeple farklı düzlemlerde de olsa diyalogu ön planda tutan iletişim alanına yöneldim. Bir kurumsal iletişim ve danışmanlık firmasında yarı zamanlı olarak işe başladım. Amacım sektörü tanımak ve sektördeki iş alanlarının hepsine bir şekilde girip çıkmaktı aslında. Okul sonrası hayatımı nasıl çizeceğimi burada belirleyecektim. 2,5 yıl boyunca spor karşılaşmalarında tribünlere açılan bayraklardan dev konser organizasyonuna, halı saha turnuvasından pist yarışlarına, bir binaya asılacak reklam panosundan kulübe sponsor olacak markanın yönetimine kadar her türlü işi yapmaya çalıştım. Ve en son tüm spor organizasyonlarının başında iken 2008’in ortalarında kendi yolumu çizmeye karar verdim.

“YILLAR GEÇTİ, İŞLERİMİZİN KAPSAMI BÜYÜDÜ”

O yıllarda spora güçlü bir şekilde giren ve milli takımlar ve 4 büyükler (O zamanlar Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor olmak üzere 4 büyükler vardı) nezdinde çok büyük sponsorluklara imza atan Ülker’le el sıkıştık. Grubun tüm spor etkinliklerini yönetmeye başladık. Hem geçmiş yıllardaki know how, hem Ülker’le gelen kurumsal firma/müşteri ilişkisinin iyi yönetimi sonrası sektördeki diğer markalarla da işbirliklerimiz başladı. Yıllar geçti, işlerimizin kapsamı büyüdü, etki alanımız genişledi ve sektördeki en büyük firmalardan birisi haline geldik.

Türkiye’deki genel sektörlere baktığımız zaman çok niş bir iş yapıyoruz. Ne yazık ki biz de “organizasyon” kelimesinin karşılığı çok kısıtlı. Birçok insan için organizasyon demek, bir doğum günü ya da parti düzenlemek anlamlarına geliyor. Oysa özellikle spor ağırlıklı organizasyonlar, firmaların halkı kucaklamasında, kendilerini anlatmalarında önemli bir rol oynuyor.

“LİDER KONUMUNU KORUYAN TEK BİR FİRMA BİZİZ”

Türkiye’de spor organizasyonlarını ilk başlatan, A’dan Z’ye yapan ve şu anda da lider konumunu koruyan tek bir firma biziz diyebilirim. Spor organizasyonları alanında Ülker, THY, Türk Telekom, Yandex gibi kendi alanlarında sektörün lider firmalarıyla çalışıyoruz. Ayrıca yine birçok markanın kurumsal organizasyonlarını düzenliyoruz. Bunun dışında 2012 yılından beri de tamamen manevi değerlerle yola çıkarak Şeb-i Arus İstanbul törenlerini düzenlemeye başladık.

 

“İSMİM İLK KEZ ŞEB-İ ARUS İSTANBUL TÖRENLERİYLE DUYULDU”

İsmim ilk kez 2012 yılında TC Kültür Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle Ataşehir Ülker Sports Arena’da düzenlediğimiz Şeb-i Arus İstanbul törenleriyle duyuldu. Şeb-i Arus İstanbul, artık İstanbul’da yılın en önemli etkinlikleri arasında gösteriliyor. Tabii Adstation olarak yaptığımız işleri Şeb-i Arus İstanbul ile sınırlamamak gerekiyor. Üniversitede okurken tamamen girişimci cesaretiyle kurduğum AdStation şirketinde, bugün THY, Ülker, Türk Telekom, Samsung, Albaraka, Avea gibi dev şirketlerin kurumsal organizasyonlarından spor organizasyonlarına kadar birçok etkinliklerini düzenliyoruz. 2014 yılında Fenerbahçe’nin ve yine 2015 yılında Galatasaray şampiyonluk kutlamaları organizasyonlarımızla büyük ses getirdik. “Özellikle spor organizasyonları anlamında Türkiye’de yeni bir dönem başlattık” diyebilirim.

“AJANSIMI KURANA KADAR HER İŞİN PEŞİNDE KOŞTUM”

Ben hayatı tersten yaşadım. Üniversite yıllarımda ajansımı kurdum. Şimdi ise üniversite diplomamı aldım. Bu sene yüksek lisansa başlıyorum ve kendimi geliştirmek için sertifika programlarına yazılıyorum. Kendimi sınırlamadım. “Önce okulu bitirmeliyim, sonra çalışmalıyım” gibi kalıplardan uzak durdum. Zamanın şartlarını doğru değerlendirdim. Ajansımı kurana kadar her işin peşinde koştum. Hiçbir işten gocunmadım. Bazen kendime, “Nasıl ben bunları yapmışım?” soruyorum. Çünkü o zaman yaptıklarımı şimdi yapmak bana zor geliyor. Ancak başarıya ulaşmak için egolarımı geri plana attım ve çok çalıştım. Bugünlere babam ve ilçemizdeki esnafın bana öğrettikleri sayesinde geldim diyebilirim.

“ADSTATİON FARKLI ALANLARDA DA HİZMET VERİYOR”

5 farklı uzmanlık alanında markalarımıza hizmet veren kreatif bir ajansız. Ajansımızın en önemli ayağını, daha önce de belirtmiş olduğum üzere spor organizasyonları oluşturuyor. Bunun dışında çeşitli etkinlikleri üstleniyoruz. Lansmanlardan gerilla pazarlamaya, vip etkinliklerden kurumsal etkinliklere kadar tüm bu hizmetleri, etkinlik ayağımızda yürütüyoruz. Dijital departmanımızda ise markalarımızın web ve sosyal medya yönetimlerini üstleniyoruz. Açık hava reklamları ve online TV yayıncılığı ise diğer uzmanlık alanlarımız.

“TÜRKİYE’DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ”

Öncelikle burada sadece Muhittin Palazoğlu’nun başarısını konuşmamız yanlış olur. Benim arkamda kocaman bir ekip var. Bizi bugünlere getiren Muhittin Palazoğlu’nun ve ekibinin başarısıdır. Bu işe ilk başladığım zamanlarda benimle birlikte organizasyonların en alt kademesinde görev yapan arkadaşlarım, bugün ajansımda müdürlük konumunda bulunuyor. Müthiş bir iş disipliniyle çalışıyoruz. Bu da ister istemez başarıyı getiriyor tabii ki. Ayrıca biz bu işleri başlatana kadar Türkiye’de organizasyonlar, çok düşük bütçelerle yapılmaya çalışılıyordu. Kimse büyük hayaller kurmuyordu. “Nasıl olsa burası Türkiye, hiçbir firma bu işlere bu kadar para vermez.” düşüncesinin yanı sıra organizasyon yapan kişiler, firmaların beklentilerini yüksek tutmaya çalışmıyorlardı. Önemli olan kazançlarıydı Biz bu bakış açısını tersine çevirdik. Organizasyonlar ve özellikle de spor organizasyonlarında Türkiye’de yapılmayan şeyleri yapmayı seviyoruz. Dünyadaki organizasyonlara kafa tutan işler ortaya çıkarıyoruz. Bunun için de ekibimiz gece gündüz çalışıp farklılık yaratacak işlere imza atmaya çalışıyor. Yaratıcılık gerektiren bir iş yaptığımız için sürekli kendimizi geliştirmemiz, yenilikleri takip etmemiz gerekiyor.

“ŞEB-İ ARUS İSTANBUL, TOKHAYDER’İ TÜRKİYE’YE TANITIYOR”

Tüm dünyayı sözleriyle ve eserleriyle etkilemiş, gönüllerin ve aşkın sultanı Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vuslat gecesi, her yıl aralık ayında sema ayini ve dualar eşliğinde Konya’da kutlanıyor. Şeb-i Arus, Mevlana Hazretleri’nin Allah’a (CC) kavuştuğu büyük gün olarak anılıyor. Şeb-i Arus organizasyonlarının benim için çok özel bir yeri var. 2012 yılında rahmetli babam, Konya’daki törenlere gitmeyi çok istemişti. Çok çabaladık ancak bilet bulamadık. Çünkü törenlerin biletleri nerdeyse 1 ay öncesinden tükeniyormuş, sonradan öğrendik. Hem bu şekilde bilet bulamayanlar için hem de seyahat konusunda çok da rahat olamayanlar için öğretisi sınırları aşan bir alimin neden kültür başkenti İstanbul’da anılmayacağını sorgulayıp Şeb-i Arus İstanbul’u düzenlemeye karar verdik. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla TOKHAYDER (Tokad-i Hayrettin Sürmeli Muhiddin Ahmed Bolevi Tasavvuf Yolu

“ELDE ETTİĞİMİZ TÜM GELİRİ 4 YILDIR, TOKHAYDER’E BAĞIŞLIYORUZ”

Derneği) himayesinde AdStation olarak 4 yıldır Şeb-i Arus İstanbul törenlerini düzenliyoruz. Gecenin maneviyatına uygun olarak sponsorlardan ve bilet satışından elde ettiğimiz tüm geliri 4 yıldır, TOKHAYDER’e bağışlıyoruz. Dernek bu bağışlarla memleketim Bolu’da hayır işlerinde elde edilen gelirin yönetimini sağlıyor. Son 3 yıldır, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da Şeb-i Arus İstanbul törenlerine katılıyor. Cumhurbaşkanımızın Şeb-i Arus İstanbul’a bizzat katılması da ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gözler önüne sermektedir.”

BASIN MENSUPLARINA FORMA HEDİYE ETTİ

Geçtiğimiz hafta basın daveti için Bolu gazetecilerine e-mail gönderen ve e-maillerde  Hangi takımı tutuyorsunuz  sorusunun neden sorulduğu anlaşıldı.  Muhittin Palazoğlu Bolu lu Basın Mensuplarının  tuttuğu takımların ve Bolu sporun  Formalarını hediye etti. Basın toplantısı Palazoğlu’nun basın mensuplarına taraftarı oldukları takımların formalarını hediye etmesi ile sona erdi

www.mudurnuhaber.com

 

Liseli Kız Öğrenci Kayıplara Karıştı

Mudurnu ilçesindeki evinden altı gün önce ‘Hastaneye gidiyorum’ diyerek çıkan 16 yaşındaki lise öğrencisi Esra A., kayıplara karıştı.

 

Mudurnu ilçesindeki evinden altı gün önce ‘Hastaneye gidiyorum’ diyerek çıkan 16 yaşındaki lise öğrencisi Esra A., kayıplara karıştı. Kız öğrencinin ailesinin tedirgin bekleyişi devam ederken, abisi Muharrem Kanat, “Allah kimsenin başına böyle olaylar vermesin. Kardeşimi görenlerin bize haber vermelerini rica ediyorum” dedi.

Mudurnu Çok Programlı Lisesinde eğitim gören ve yaz tatili için ailesinin yaşadığı Mudurnu’nun Güveytepe köyüne giden Esra A., 23 Temmuz 2015 Perşembe günü İzzet Baysal Üniversitesi Diş Fakültesi’ne gideceğini söyleyerek evden ayrıldı. Diş Hastanesinde muayene olduktan sonra bir daha evine dönmeyen Esra’nın ailesinin gözü yaşlı bekleyişi sürüyor. Esra A.’nın abisine, “Otobüsü kaçırdım, ertesi gün geleceğim” dediği ancak telefonunu kapatarak kayıplara karıştığı ifade edildi.

Esra A.’nın abisi Muhterem Akkanat, kardeşinin yaz tatili için Bolu ‘nun Mudurnu ilçesi Güveytepe köyüne geldiğini belirterek şunları söyledi: “Diş tedavisi için muayene sırası almış. Muayene sonrasında aradım, bana ‘Otobüsü kaçırdım yarın geleceğim’ dedi. Ama sabah  köyümüze gelen araca yine binmemiş. Defalarca aramamıza rağmen ulaşamadık. Telefonunu kapatmış. Mudurnu Jandarma Bölük Komutanlığı ve BOLU  İl Emniyet Müdürlüğü  ekipleri kardeşim için çalışmalara başladı. Kardeşimin okuldaki arkadaşlarından yardım istedik. Allah kimsenin başına vermesin. Yarın bu tip olaylar başkasının başına gelebilir.

www.mudurnuhaber.com

Emin İNCE Vefat etti

Emin İNCE Vefat etti

Mudurnu Bir büyüğünü daha kaybetti.

Mudurnu Demirciler Esnaflarından Emin İNCE Vefat etti.

Bir süredir rahatsız olan  Emin İNCE  nin cenazesi 19 Mayıs 2015 Salı günü bu gün  seyrancık mahallesindeki  oğlu  Emekli Öğretmen Mehmet İNCE nin evinden alınıp Büyükcami önüne getirilecek,kılınacak Öğle ve Cenaze namazına müteakip  Hamdibeyler mezarlığında toprağa verilecek.

Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

 

www.mudurnuhaber.com

Ne iş yapmalı ?

Ne iş yapmalı ?

Mudurnu ilçesinde geçtiğimiz yıllarda  yaklaşık olarak 100 e yakın girişimci  KOSGEB  kursundan sertifika aldı.

Sertifika alanların çoğu Sertifikalarını maalesef çalıştıramadı. Mudurnu ilçesinde  şu an boş olan bir sektör olan Yufka imalatı için   Bayan girişimciye  KOSGEB in verdiği 30 bin tl lik Hibe Kredi ile  bu iş fevkalade yapılabilir.

 

Mudurnu ilçesinde hem   Turizm sektörü hemde yerel halka satışı yapılabilecek   Unlu Mamuller ve Yufka imalatı üzerine bir işyeri  açılabilir.

 

Bölgemizde faaliyet gösteren ve yakın bir zamanda gösterecek olan  TERMAL tesislere gelenler mutlaka ilçemizde çeşitli hizmetler almak isteyeceklerdir, bu hizmetleri  Mudurnu ilçesinde yaşayan  ve işi olmayan ve iş kurmak isteyen  girişimciler ve gençler  oluşturmaz ise  açık olan sektörler ile ilgili Mudurnu ilçesine mutlaka dışarıdan bir iş gücü gelecektir.

www.mudurnuhaber.com