Paylaşılamayan Arazi Hafriyat alanına döndü

Yıllardır Mudurnu ilçemize yapılması planlanarak ödeneği bile ayrılan MUDURNU DEVLET HASTANESİ nin yapılacağı yer belirsizliğini sürdürüyor.

Hal böyle iken, son olarak karar verilen, gerekli tüm yazışma  ve projelerin çizildiği ve üzerinde çok tartışılan  Beşkavak alanı Hafriyat  alanına döndü.

Vatandaşlar yapılacak olan Devlet Hastanesinin bir an önce konumunun siyasi düşünce güdülmeden verilerek Mudurnu ilçesine hizmet vermesini istiyorlar.

www.mudurnuhaber.com

 

Sandalyede namaz uyarısı!

Diyanet, hasta ve engelli kimselerin bile zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, oturarak kılmaları gerektiğini açıkladı

DİYANET İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, hasta ve engelli kimselerin bile, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmalarının uygun olduğunu açıkladı. Son zamanlarda camilerde hasta ve güçsüz kişilerin cemaat arasına sandalye koyup namaz kılmalarının vatandaşlarca sıkça sorulması üzerine Diyanet İşleri Din Yüksek Kurulu, “Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan, namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar” dedi.


Hadis referansı

Açıklamada şöyle denildi: “Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahabeye ’Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl’ buyurmuştur. Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapar. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse namazı tabure gibi bir şey üzerine oturarak rüku ve secdeleri ima ile yerine getirir” diye açıklama yaptı.

Oturarak namaz kılın

Namazını sandalye üzerinde kılan müminin ileri sürdüğü mazeretlerin kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olması gerektiğine işaret eden Kurul, “Dini açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça camilerde sandalyede namaz kılmak, göze hoş gelmeyen bir görüntü ortaya çıkarmakta ve cemaat arasında tartışmalara sebep olmaktadır. Camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılması, cami kültürüyle bağdaşmamaktadır. Bu sebeple hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmaları uygundur” dedi.

UZMANLAR NE DEDİ?

– Prof.Dr.M.Saim Yeprem (Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Emekli Üyesi): “Kişinin normal olarak ayakta namaz kılmaya takati, gücü, sağlığı var ise namazını sandalyede değil ayakta kılması gerekir. Ayakta namaz kılınması yani ‘Kıyam’ namazın farzlarından biridir. Şayet kişinin tansiyon problemi veya diz kapağında ortapedik bir sorun, belinde rahatsızlık oluşmuş ve sağlığı eğilip kalkmaya müsait değilse sandalyede oturarak namaz kılınabilir. Eğilip kalkamayacak kadar yaşlanmış olanlar da sandalyede oturup namazını kılabilir.”

– Prof.Dr.İlyas Çelebi (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi): “Bir kişi farz olan ibadetleri yapacak durumdaysa dinimizin emrettiği gibi yapmakla yükümlüdür. Ancak sağlık sorunu olanlar ibadetlerini sarkıtmış olurlar. Yani eğilemeyen bir kişi namazını sandalyede oturup kılar. Ayakta durabilecek güce sahip kişi namazını ayakta kılmalıdır. Ancak eğilmekte güçlük yaşayan, çok yaşlı veya sağlık problemi olan kişiler namazını ayakta kılması için zorlanamaz. Dinde kolaylık vardır.”

www.mudurnuhaber.com

 

Halkbank’tan Düzce ye Enerji Verimlilik kredisi

Halkbank’tan Düzce Organize Sanayi Bölgesi’ne düşük faizli enerji verimliliği kredisi

 

Halkbank ve Düzce Organize Sanayi Bölgesi (Düzce OSB) arasında imzalanan kredi protokolüyle Düzce OSB’de faaliyet gösteren firmalara, bankanın enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kredisi ürünlerini uygun koşullarda kullanma fırsatı sunuldu. Düzce OSB’deki firmalar, enerji kredilerinin yanı sıra “Sanayi Bölgeleri Destek Kredisi” paketindeki işletme ve yatırım kredilerinden, ayrıca diğer kredi ve mevduat ürünlerinden uygun faiz ve komisyon oranlarıyla faydalanabilecekler. 

 

Halkbank’ın en zor günde bile reel sektörün yanında yer aldığını belirten Halkbank Kocaeli Bölge Koordinatörü Mustafa Çödek KOBİ’lere sunulan desteği şöyle ifade etti:

 

“Halkbank olarak KOBİ’lerin öncü ve lider bankası olmaya devam ediyoruz. 2012’nin ilk çeyreğinde KOBİ kredilerimizi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artırdık. Ödünç verdiği şemsiyeyi yağmurlu günlerde geri istemeyen Halkbank, KOBİ’lerin ihtiyacı olan finansman desteği ve danışmanlık faaliyetlerini önceki dönemlerde olduğu gibi bu yıl da sürdürüyor. İşletmelerin modernizasyon, kapasite ve verimlilik artışı sağlamak amacıyla işletmelerindeki enerji giderlerinin azaltılmasına ve yenilenebilir enerji üretimlerine yönelik tüm yatırımlarını, Fransız Kalkınma Ajansı ile imzaladığımız protokol sayesinde temin ettiğimiz enerji verimliliği / yenilenebilir enerji kredileri ile finanse ediyoruz. Bu sayede KOBİ’lerimizi daha rekabetçi kılarken enerji ithalatı nedeniyle oluşan cari açığı azaltma yönünde de kalıcı katkılar sunmayı hedefliyoruz.”

 

Halkbank’ın 74 yıl önce, başta küçük esnaf ve sanatkârlar ile KOBİ’ler olmak üzere üreten Türkiye’nin her kesimine uygun koşullarla kredi kullandırarak onları üretime teşvik etmek için kurulduğunu belirten Çödek sözlerine şöyle sonlandırdı:

 

“Bankamız, ülkemizdeki sanayi yatırımlarının gerçekleşmesinde ve işletmelerin verimliliklerinin artırılmasında kritik bir görev üstlenen organize sanayi bölgeleri ve sanayi sitelerindeki KOBİ’lere, yatırımlarında kolaylık sağlayacak finansal çözümleri aktarıyor. ‘Sanayi Bölgeleri Destek Paketi’ adlı yeni ürünümüzle KOBİ’lerin yeni üretim ve altyapı yatırımlarını, satın alımlarını ve işletme sermayesi ihtiyaçlarını finanse ediyoruz.” dedi.

www.mudurnuhaber.com

SUÇLULAR ARTIK KAMERALARDAN KAÇAMAYACAK

SUÇLULAR ARTIK KAMERALARDAN KAÇAMAYACAK

Bolu da faaliyet gösteren Bolu il ve ilçelerinde son günlerde Teknolojik Güvenlik ürünleri ile adından sıkca bahsettiren KARE Bilgisayar ve güvenlik sistemleri işletmecisi Mehmet Sedat ÖZBEY Güvenlik konusunda örnek çalışmalar yapıyoruz dedi.

180 km hızla geçen aracın bile Plakasını okuyabiliyor

ÖZBEY,  son günlerde bölgede artan hırsızlık girişimlerinden sonra,  sistemlerin öneminin yetkililer tarafından iyice benimsendiğini belirtti.

 Plaka okuma konusunda geliştirilen kamera sistemleri sayesinde Şehir içi giriş ve çıkışların rahatlıkla izlenebildiği belirten ÖZBEY, firmamız referans olarak son günlerde kurduğumuz sistemler sayesinde başarısını her geçen gün artırıyor,180 kmhızla geçen aracın Plakasını  bile okuyabilen cihazlarımız mevcut dedi.

 AHIRLARA İZLEME VE KAYIT SİSTEMİ

Teknoloji nin her dalda kullanıldığı günümüzde Tavuk Çiftlikleri, Besihaneler, Koyun Ağılları gibi alanlarda Kamera Kayıt ve ikaz sistemlerinin vatandaşlar tarafından artık Lüks olmaktan çıktığını ve ihtiyaç haline dönüştüğünü ifade eden ÖZBEY,  60-70 bin  tl lik bir Hayvanı olan Çiftçimiz  ve üreticimiz 1500 tl lik bir yatırım ile rahatına bakıyor dedi.

ÖRNEK PROJELERİMİZ İLK OLACAK

KARE Bilgisayar olarak Örnek Projelere imza atacaklarını ifade eden Mehmet Sedat ÖZBEY,  Yangın Bölgelerinde doğaya ve ekonomiye katkı sağlayacak güvenlik sistemleri hakkında Projelerin devam ettiğini, deneme çalışmalarından olumlu sonuçların alınması ile birlikte yetkililerin projeye hayran kaldığını belirtti. Proje sayesinde yangınlara müdahalede gecikme yaşanmayacak ve Ekonomik zararlar engellenecek.

KÖYLERİMİZE VE MUHTARLARIMIZLA BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ

Bolu il ve ilçelerinde Muhtarlar ile birlikte çalışmalar yaptıklarını belirten ÖZBEY,  her Köye mutlaka Kamera sistemi gerekli, bu gün olmaz ise yarın mutlaka gerekecek, konu hakkında Muhtarlarımız bizimle iletişime geçiyor ve bir ön araştırma yaptıktan sonra biz taraflara gerekli bilgileri aktarıyoruz, Bolu il ve ilçelerinde Referanslarımız mevcuttur dedi.

 MUDURNU İÇİN GEREKİRSE ÜCRET ALMAYIZ

KARE Bilgisayar ve Güvenlik sistemleri olarak Mudurnu ilçesinde kurulu  Kamera sistemlerinden vatandaşların sürekli şikayetçi olduklarını ifade eden, ÖZBEY, Mudurnu da bir sıkıntının olduğu malum,  Kameraların istenilen  kalitede çalışmadığı duyumlarını alıyoruz, ben Mudurnuluyum, teknik bir hatadan kaynaklanan bir durum var ise  Ücretsiz bir şekilde  servis verebiliriz, buna alt yapımız müsait dedi. Ayrıca Mudurnu ilçesine Plaka okuma özellikli Kameraların takılmasının mecburi olduğunun altını çizdi.

KARE BİLGİSAYAR BOLU İLETİŞİM: 0374 210 10 27 gSM. 0532 159 64 60

 www.mudurnuhaber.com

 

MANİLER (20)

MANİLER (20)
 
Kışla bahar geçince
Gördüm yazın leyleği
Yarim benden göçünce
Gönlüm hüzün eyleği.

Seninle gönül bağım
Güllerden daha renkli
Dilimde sevda şarkım
Bülbülden de ahenkli…Baharımı süsleyen
Dalımda papatyamsın
Damarımı besleyen
Falımda papatyamsın…

Açarsın kardelenim
Ömrün karakışında
Ben seni yar bilenim
Her yürek atışında…

Menekşe gül ve lale
Baharda geldi dile
Ben gönlümü bağladım
Ahu gözlü güzele…

Can gibi can gördüğüm
Sevda sevda ördüğüm
Hicranın girdabında
Gönül bağım kördüğüm….

Hasretin buram buram
Kanıyor gönül yaram
Cenneti de verseler
Ben sensiz nasıl duram…

Alındaki yazıyı
Artık kimse silemez
Gönüldeki sızıyı
Sevmeyen hiç bilemez…

Ateşte köz eyleşir
Gönülde söz eyleşir
Gizli sevda çekende
Dil susar göz söyleşir…

 
İçin için yakıyor
Ayrılığın sancısı
Buram buram kokuyor
Yar bağının goncası…Dalımda ki filizim
Sevdanla sürgün verir
Çiçeklenmiş her gözüm
Vedanla vurgun görür…

Gönülde kormuş sevda
Ölümden zormuş veda
Yar saçının teline
Bir değil bin can feda…

Yar bağının gülü
Vuslat ile beslenir
Bu benim deli gönlüm
Yar gelince uslanır…

Bülbülün aşkı güldür
Onca döktüğü dildir
Sevenin sevdiğine
Bir gülüşü ödüldür…

Seven gönül zengindir
Derya gibi engindir
Gizli sevda çekenin
Yüreciği yangındır…

Kibir hırs öm’re zarar
Sevgi aşk gön’le yarar
Dünya malın çok ise
El alem seni sorar…

Hazan sonu kış olur
Seven gözde yaş olur
Sevdiğinin koynunda
Ölüm bile hoş olur…

 

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

BÖRTÜ BÖCEK VE İNSAN DIŞKISI YİYEN TAVUK VE ÜRÜNLERİNİ Mİ TÜKETELİM?

BÖRTÜ BÖCEK VE İNSAN DIŞKISI YİYEN TAVUK VE ÜRÜNLERİNİ Mİ TÜKETELİM?

Erkan KONURALP  www.ciftlikdergisi.com.tr

2005 yılını Türk Tavukçuluk Sektörünün “Çağ” atlaması olarak kabul edebiliriz.Zira o tarihte ülkemize gelen “Kuş Gribi” sonucu büyük kararlara imza atılarak uygulamaya konuldu.Bu kararların en önemlisi de o güne kadar tüketiciler tarafından önemsenmeyen hemen hemen tüm tavukçuluk ürünleri ambalaja girerek markalı gıda oldu.

Ambalajlı ürünler biraz pahalı olsa bile,  fiyat farkını tüketici kabullendi ve ” Birkaç kuruş için hastalık riski almaya değmez”dedi ve bu ürünlerinin markalılarını tercih etti

2001 yılında 9 kilo olan piliç eti tüketiminin 2011 yılında 18 kiloya çıkması Türk tüketicisinin nereye rağbet ettiğinin kanıtıdır.Diğer yandan tüketimin artmasıyla üretimin de artış gösterdiği beyaz et sektöründe geçen yıl 1 milyon  420 bin ton tavuk eti üretildi.

Beyaz ette 2001 yılında 12 bin 289 tavuk eti yurt dışına gönderilirken, 2010 yılında bu rakam 104 bin 128 tonu buldu.

Önümüzdeki yıllarda beyaz et ihracatının buna bağlı olarak da üretimin artacağına  herkes kesin gözü ile bakıyor.

Tüketimin bu denli artışı bilinçli alıcıdan kaynaklanıyor.

ŞARLATAN DİYETİSYENLER PİYASADA

Garajlarında 800-900 bin liralık araba ve milyon dolarlık evlerin sahibi şarlatan sözde diyetisyenler, verdikleri reklamlar sayesinde televizyon ekranlarından bayisi oldukları  alternatif tıp ürünlerini korkusuzca anlatarak ceplerini doldururken halkımıza olmayacak

Erkan KONURALP  www.ciftlikdergisi.com.tr

www.mudurnuhaber.com

 

 

NİSAN 1 ŞAKASI HEYECANLANDIRDI

Çok kıymetli okurlarımız, sizlere Bolu ili ve ilçelerinden ve özellikle Mudurnu ilçemizden en güncel haberleri vermeye gayret ediyoruz.

Şu ana kadar yaptığımız haberlerimiz ile Tüm Dünyadaki Mudurnulu hemşehrilerimizi ve sizleri aydınlattık ve aydınlatmaya devam edeceğiz.

Mart 2011 tarihinde bir ağabeyim, Mudurnu’da insanlar çok mutsuz bu yıl 1 Nisan şakası ile bir hareketlilik gelsin teklifinde bulundu.

Bizde bunun üzerine EVET dedik. Ve planımızı başlattık. Mart ayı içersinde  Mudurnu ya MİLYON dolarlık yatırım başlığı altında bir manşet ile Proje merak edilsin ve insanımız hareketlensiz amacı ile detayları bildirmedik.

30 Mart 2012 gecesinden itibaren Planımız hız kazandı ve  düzenlediğimiz  1NİSAN şakasının detaylarını paylaştık.

Mudurnu ilçesine bir Japon Türk ortaklı yatırımın yapılacağını ve Uçak parçası imalatı yapılarak Mudurnu da 1000 kişilik bir  işçi istihdamedileceğini duyurduk.

Aslında insanımız verdiğimiz bu tüyolardan 1 NİSAN şakası olduğunu anlaması lazımken, maalesef   bu şakayı çoğu insanımız gerçek zannedip telefon edenler, o civardaki tarlasını satıver diyenler, e-mail atanlar oldu.

Tabiiki, Mudurnu’ya gelebilecek her yatırım çok güzel, ama böyle bir yatırımın gelmesi söz konuus olamaz. Ayrıca, birakın 1000 kişilik istihdamı Mudurnu da şu an çalıştıracak işçi bulamama sıkıntısı yaşanıyor. Haberimizden 1 gün öncesi Mudurnu Tavukçuluk Belediye Haporlör sistemizden Eleman alımı için ilan anonsu verdi.

Gelelim, Yüzüncü yıl köyüne, orası benim Annemin ve Dayılarımın olduğu bölgedir, belki yaptığımız bu  1NİSAN şakası haberinden sonra o bölge de de canlılık olur düşüncesindeyim. İlk örneği bu gün yaşandı bile, Coco Cola firması Reklam filminin bir kısmını Yüzüncü Yıl köyü merkezinde çekti.

                          BU HABER BİR NİSAN ŞAKASI DEĞİL

Şimdi  verceğim bu haber ise bir Nisan şakası değil tamamen gerçektir. EVET Mudurnu ilçesine Bir Milyon Dolardan daha fazla yatırımın yapılacağı artık kesinlik kazanmıştır. Bu gün  Taşkesti Sarot Termal Vadi Ortaklarından  Mehmet Emin YERDELEN ile sohbetimizde, Mudurnu ilçesine  Milyon Dolardan daha fazla bir yatırım için gerekli tüm çalışmanın bittiği müjdesini verdi. Mudurnu ilçesinde yapmayı düşündükleri projeden vazgeçmediklerini belirten Mehmet Emin YERDELEN  detayların yakın bir zaman içinde kamu oyu ile paylaşacaklarını ve Taşkesti gibi Mudurnu ilçesininde Termal  Turizmden kazanç sağlamasının artık zamanınınçoktan gelip geçtiğini sohbetimiz esnasında belirtti.

Buda  MUDURNU için iyi bir haberdir.

 Sevgi ile kalın…….

Aydın ÖZPELİT

Mudurnu Haber www.mudurnuhaber.com

 

Darbe!

Darbe!

             Yaşadığımız çağ bilgi çağı ama endüstrinin hızlı yaşam biçimi olayları aklıselim içinde tartışmamızı engelliyor. 1997 Şubatında e-posta darbe ile parlamentoya dayatılan sekiz yıllık eğitim sistemine geçişin gerekçeleri arasında öncelikle “imam hatiplerin” önünü kesmek bu gidişin önüne geçilmese”İslamcılar” 2025 lerde iktidara gelir diye yapılan e-darbe ve fiili darbeler karşı olduğu her şeyin en çetrefillisini terörden, ekonomiye memleketin başına bela etmiştir.

Dönemin muktedirlerince bin yıl devam edeceği söylenen post modern darbe sivil irade tarafından kabul görmemiş olacak ki beş yıl sonra 2002 yılında başbakan adayı bile belli olmayan AKP’yi iktidara taşımıştır.

Bu süreç içerisinde sekiz yıllık kesintisiz eğitimin olumlu yâda olumsuz yönlerini, imam hatipler açısından sorun olmasa da, sanayiye ara ve teknik eleman yetiştiren meslek okullarında sıkıntılar olduğu biliniyor. Geçmişte mağdur oldukları söyleyen bu günün muktedirleri de 28 Şubatın 15.yıldönümünde rövanş alırcasına ana sınıfından lise sona kadar on yedi milyon öğrencimizin ve ülkenin geleceğini ilgilendiren bir konuda aklıselim ve olgunluk içinde tartışarak geleceğe yön vermek eğitim, sağlık, adalet gibi konularda mümkün olabilen en geniş uzlaşma sağlanarak karar verilmeli, yapılacak olan yeni anayasa içinde toplumun her kesiminin görüşü ve önerileri alınarak çağımıza yakışır toplumumuzun yeni yol haritası çizilmelidir.

1980 yılında topluma giydirilen deli gömleği bir an evvel çıkarılmalı ,”iyi çocuklardan” katil, azmettirenlerin yargılamadan muaf ”tekbir allahüekber” diyerek insan yakanların zaman aşımından kurtulamayacağı hukuksal ve demokratik düzen yaratılmalıdır.  

          A.İ.B.Ü ve Haytalar Konağı, Meslek Yüksek Okulu

          Geçtiğimiz yıl yapılan bir protokolle Haytalar Konağı Abant İzzet Baysal Üniversitesine Uygulama amaçlı kullanması için devir edildi ancak hiçbir tamir bakım yapılmadan A.İ.B.Ü yönetimi tarafından “masraflı olacağı gerekcesiyle”sesis sedasız iade edildiği duyduk.

Kamusal bir sorumluluğu’da bulunan Üniversite yönetimleri tarihi kültürel varlıklara anıtsal eserlere sadece ticari açıdan mı bakmalı? Geçtiğimiz haftalarda basında A.İ.B.Ü ana yerleşkesine yaptığı sosyal tesise iki trilyon para harcandığı yazıldı. Mudurnu’daki önemli anıtsal eserlerden biri olan Haytalar Konağına bu paranın beşte birini ayrılamazıydı!

İlçemizin anıtsal eserleri tarihi evleri açısından çok önemli olan ve 2009 yılında açılıp öğrenci alınmayan Mimari Restorasyon bölümüne önümüzdeki yıl öğrenci alınması ve dört yıllık fakülte açılması konusunda alt yapısı hazırlanıp gündeme getirilmelidir.

Bu arada konu üniversiteden açılmışken Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksek okulunun ilçemize sosyal, kültürel ve akademik alanda katkılarını sağlamamız lazım ne yazık ki bu alanda topluma sosyal alanda öncü olması gereken akademik çevre ile ilişkilerimizi geliştiremedik. Olumlu iş birlikteliği kurulamamsında bizde yâda Yüksek okul yönetiminde ne gibi hata ve noksanlıklar var masaya yatırılması gerekir.

          Çevre kirliliği  

          Yoğun kış yaşadık ama bahar geliyor bir taraftan tavuk memleketiyiz diye övünürken planlı belirli alanlar yaratamadan satanla alanın inisiyatifine bıraktığımız ve her yere kondurulan tavuk çiftliklerinin atıklarını sağda solda yol kenarlarına döküp gelen geçene raklamımızımı yapacağız,

          İlçemizin Munduşlar ve Yeniceşıhlar köyleri ovasında son yıllarda pazarlarda aranılan marul ve havucu yetişirken yirmi sene önce suyunu içtiğimiz Mudurnu çayının şimdi mikrop yuvası olan suyunun temiz akmasını nasıl sağlayacağız.

          İlçemizde yapılacak olan hastane yerini inatlaşmayı bırakıp nasıl çözeceğiz…

          Halvet

          Yine geçtiğimiz hafta Mudurnu Kaymakamlığı,Milli eğitim Müdürlüğü ve Şeyhül İmran vakfı organizasyonuyla M.Akif Ersoy’dan anekdotlar,Halvetilik ve Mudurnu bağlantısı konulu söyleşi yapıldı.Söyleşinin çağrıcıları arasında Mudurnu Kaymakamlığının olması ve Valimizin katılımı nedeniyle  daire amirlerinin ve öğrencilerin katılımı ile salon dolu idi..ancak mimari olarak ses akustiği düzgün salonlar yapamadığımızdan sesler yankı nedeniyle tam anlaşılmıyordu.

Ayrıca Halvetilik konusu ilköğretim çağındaki çocuklara göre bir konu olmadığı konuya ilgisiz kalışlarından belli idi.Halvetilik konusunun  tarihi ve kültürel anlamda Mudurnu’ya bir katkısı olacaksa bu tür sunumların konuya yoğunlaşmış katılımcılarla yapılmasında fayda var konuk  yazarda  bunu açıkça belirtti.

Sunumda  Mudurnu bağlantısından çok Halvetilik anlatıldı.Söyleşi sonunda soru cevap olsaydı bende  öğrenci olsaydım babam yada dedem bırakın erbaini haftalık halvet yapsaydı…evimizin ihtiyaçlarını kim karşılayacak..benim kontörü,dershane parasını,akşam ekmeği,market Pazar alışverişini kim yapacak yani halvetin günümüzdeki yaşam biçimine denk gelir karşılığı nasıl olacak  diye sormak isterdim.?

          Eğitim

         Son günlerde ilköğretim öğrencilerin ellerinde Arapça ve Türkçe meali olan dua kâğıtları gördüm. Ellerinde bu kâğıtları gördüğüm öğrencilere sorduğumda sosyal vb. öğretmenleri tarafından kutlu doğum haftası nedeniyle verildiğini bu duaları yüz defa okumalarını okumazlarsa günaha gireceklerini eksik okurlarsa başkalarının günahına da girecekleri söyleyerek çocuklar yönlendirmeye çalışılıyor.

          Bu yönlendirmeleri yapan arkadaşlara önerim bu memlekete faydalı insan yetiştireceksek önce farklılıkların zenginliğimiz olduğunu öğreneceğiz. Sonra ne iş yapıyorsak severek ve layıkıyla yapacağız.

         Çocuklarımıza fen bilimi, coğrafyayı, matematiği, sosyolojiyi, mantığı, felsefeyi, dil bilgisini, ana dilini, Türkçeyi, edebiyatı iyi öğretirsek iyi insan yetiştirmiş oluruz önce iyi insan yetiştiremezsek ne iyi meslek sahibi nede iyi  “inanan” yetiştirebiliriz.

15.03.2012

Mehmet Cantürk

www.mudurnuhaber.com

 

ABANT Yolunda TEHLİKE varmı ?

Mudurnu ilçesini ABANT a bağlayan kara yolunun 14. km sinde 2011 yılında, yolu genişletmek amacı ile yapılan Taş Duvarın olduğu bölgede çatlaklıklar meydana geldi.

Yolu sürekli kullanan bölge halkı, yoldaki  göçüğü ve çatlaklıkları gördüklerini ve tedirgin olduklarını ifade ederek,  yetkililerin bu konu hakkında çalışma yapmalarını istediler.

 YAPI GÖÇERSE ULAŞIM AKSARMI ?

Taş yapının tedbir alınmaz ve önlem alınmaz ise göebileceğini belkide can ve mal kaybına bile yol açabileceğini belirten vatandaşlar, yetkililer burada inceleme yapmalıdır, yol şu haliyle zaten kullanımı kolay bir yol olmadı, her gün çeşitli yerlere şikayet ediyoruz dediler.

www.mudurnuhaber.com

 

TOP DİREKTENMİ DÖNDÜ?

TOP DİREKTENMİ DÖNDÜ?

Abant ı Mudurnu Coğrafi sınırları içersinde kalmasında birinci derece de yükümlü olan Mudurnu kaymakamlığına Mudurnu belediye Başkanlığına ve Adalet ve Kalkınma İlçe Başkanlığına 15.02.2012 Tarihinde, Abant Mudurnu İlçe Hudutları İlhaka açıkmı diye bilgi isteyen Demokrat Parti Belediye Meclis Üyesi Mustafa ÖZTÜRK 05.03.2012 itibari ile sadece Mudurnu Kaymakamlığının aşağıda kamuoyu ile paylaştığı cevabı alabildiğini söyledi.

 

NEDEN 17 OCAK 2012 TARİHİNDE ABANT GÖLÜ VE ÇEVRESİ BOLU MÜCAVİR ALAN SINIRINA DAHİL EDİLMEK İSTENİYOR?

Avcı avını, Vurmuşsa o avı ondan almanız hemen, hemen mümkün değildir. Mühim olanı köy sınırlarını, İlçe sınırlarını, İlhaka a kapalı tutmaktır.  (Söylem ile olmaz ) Atalarımızın dediği gibi, At izinin olmadığı yerde, İSMİN,  İsminin Olmadığı yerde de seni tanıyan olmaz. Abant ı bu güne kadar, Mudurnu coğrafi sınırında kalmasını sağlayanlar, Büyük çabalar sarf ettiklerini, Mudurnulu en güzel bayramını bile ABANT ta icra ettiğini, elli yaşlarındaki Mudurnulular bilir.

Bu bayram dahi, bir şekilde yapılamaz kılınmıştır, (Göre bilene)  Abant ta Boğazpınar tarafındaki, Atalarımızın yaptığı MUDURNU BELEDİYE Evini kimler ne amaçla kaldırdı? Neden sorgulanmıyor?

Bizler üzerimize düşen vazifeyi yaptığımıza inanıyor, geri kalanını kamuoyu vicdanına ve ilgili mercilere bırakıyoruz.

www.mudurnuhaber.com

MANİLER (19)

MANİLER (19)
 
Dostluklar bir değirmendir.
Taşları iki gönül.
Suyu gözden göze akan bakış
Buğdayı tatlı dilli içtenlik 
Unu ise sevgidir…

 
Ateşin özelliği
Dumandandır közdendir
Kişinin güzelliği
İmandandır özdendir.
 
Damaklara tat olmuş
Mudurnu’nun horozu
Şimdi mazide kalmış
Atayların gazozu.
 
Tüm cihana nam salmış
Mudurnu’nun tavuğu
Sofralarda çıkartır
Padişaha kavuğu.
 

Yarin gözü sürmeli
Kuşağı da sırmalı
O kuşağı çözüp de
İnce belden sarmalı…Bağımda açan gülsün
Başımda esen yelsin
Hüzünler benim olsun
Yeter ki yüzün gülsün…Yarsız gönül nicedir
Bir karanlık gecedir
Yüreğimde sensizlik
Tükenmeyen acıdır…Yar gönülün incisi
Baharın gül goncası
Yari ele gidenin
Dinmez yürek sancısı…

Bahar gelmiş neyleyim
Yar yanımda olmazsa
Nerde gönül eyleyim
Yar bu gece gelmezse…

Gerdanda benin güzel
Mor donda tenin güzel
Ela gözlü sevdiğim
Bu gönül senin güzel…

Gerdanı akça gelin
Gel bize sıkça gelin
Hasretinden üşüyom
Sar beni çokça gelin…

Yoksan sen kıştır yazım
Yürekte keskin sızım
Darağacında bile

Seni görmek son arzum…
Saçlarında yel olsam
Uçlarında gül olsam
Vuslatın ateşinde
Duman olsam kül olsam…
 
 
 

Çayır başı madımak
Ne hoş olur tadı bak
Seveni sevdiğinden
Caiz değil ayırmak…Gönül sevgiyle çağlar
Yar yoksa gönül ağlar
Saçının bir teline
Şu gönül ömür bağlar…Gönlüme yağan karlar
Yar olmazsa dinmiyor
İçimde yanan korlar
Yar gelmezse sönmüyor…Yar halimi bilmezse
Yağmur olur gözyaşım
Gönül yari bulmazsa
Hüzünlerdir yoldaşım…

Gözyaşım nehir olur
Yarimin bin ahında
Az aşım zehir olur
Bu aşkın günahında…

Kah ağladım kah güldüm
Şu kısacık ömrümde
Kah yaşadım kah öldüm
Bir zalimin gönlünde…

Yar açınca peçeyi
Gündüz eder geceyi
Yarim benden gidince
Yürek tattı acıyı…

Yine bu gönül mahsun
Hicran sardı her yanı
Sevdiğim neden yoksun
Neylerim sensiz canı…

 

Abdullah Atay  MUDURNU HABER www.mudurnuhaber.com

TURKCELL,VODAFONE VE AVEA KONTÖRLER MUDURNU FOTOĞRAFÇILIK TA

Mudurnu nun Bu projeye ihtiyacı var

2009 yılında Mudurnu ilçesi Termal Turizmi için çizilen Proje hayata geçirilmeyi bekliyor.

Mudurnu ilçesinin Turizm yönünden önünü açarak, problemlerin son bulması için hazırlanan bu proje 2009 yılında çizildi.

Mudurnu ilçesinde her  önemli projede olduğu gibi, bu projede hayata bir türlü geçirilemedi.

Proje raflardaki sürünme ömrünü beklerken, Mudurnu nun Termal sularıda  Mudurnu Deresi kanalı ile Sakarya nehrine dökülmeye devam ediyor.

 BU PROJE MUDURNU YA NE KAZANDIRACAK ?

150 dönüm arazi üzerine  binlerce Devre mülk ve Sosyal Aktiviteler yapılarak, bunlar için ise yatırım planı 250 milyon dolar olarak planlanmıştı.

Mudurnu’da uygulanmak üzere yapılan Projede,Toplam 100 Blok bulunmakta olup her bir Blokta 16 adet daire düşünülüyordu. Termal Park Avan Projesinde Dairelerin büyüklükleri ise 80 metrekare olup toplam daire sayısı ise 1600 adet, ayrıca 100 adet Özel Villa, Villaların büyüklüğü ise 200 metrekare olarak belirtilmişti.

Toplam 1700 adet konut, toplam Devremülk sayısı ise  44.200 adet olarak planlanıyordu. Mudurnu ilçesine yıllık gelecek Misafir sayısı ise 220.000 kişi olarak belirtiliyordu.

 

SOSYAL TESİSLERDE YOK YOK

 

Termal Park Avan Projesinde her tür aktivite düşünülmüş olup, Park içersinde gezilebilecek Bir gondol ve bu gondol için yapay bir dere bile düşünülmüş.  Alanda Açık ve Kapalı yüzme havuzları, saunalar, Alışveriş merkezleri, Fizik tedavi merkezi ve 1500 kişi kapasiteli Konferans salonları da unutulmamış.Termal Park Avan Projesinde Mini bir Hayvanat bahçeside projeye dahil edilmiş olup, At binicilik Kulübü, Bisiklet yolları, Tenis Kortları ve daha bir çok aktiviteninde kurulacağı Projede belirtilmişti.

 MUDURNU TURİZMİ ŞAHA KALKAR

Mudurnu Turizmini Şaha kaldıracak bu proje 2009 yılından bu yna raflarda gezinerek ömrünü tamamlamaya çalışırken, Mudurnulu Turizmciler ise alternatif kazanç yolları  ve tanıtım için kendi imkanları dahilinde çaba sarfediyor.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu ve Mudurnu Haber

Mudurnu ve Mudurnu Haber

Değerli okurlarımız, Mudurnu ilçesinde 1993 yılında başladığımız Habercilik serüveni 2000 yılından bu yana çok Aktif bir şekilde devam ediyor.

Hedefimiz, Mudurnu nun ve Mudurnulu nun sesini duyurmak ve ilçedeki gelişmeleri Dünya üzerindeki Hemşerilerimize ve bizleri seven ve takip eden insanlara duyurmaktır.

Tabiî ki, bunu yaparken zaman, zaman topluma faydası olacak şekilde eleştiriler haberlerde yapmamız gerektiğinin farkındalığı ile birlikte üzerimize düşen görevi yapıyoruz.

Tabiî ki  bu durum bazen en sevdiğimiz insanların bile bize cephe almasına sebep oluyor. Bunun nedeni ile tamamen çıkar ilişkiliği olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Hani, bir Atasözümüz var, Yılan kimi sokarsa soksun, Umurumda değil yeterki bana bir şey yapmasın, deriz yaaa…

Ama, aynı Yılan gelip bizi öpse bile, ortalığa bizi Yılan soktu diye avazımızın çıktığı kadar  ses çıkararak taraftar toplamayı düşünürüz. Bu insanoğlunun genlerinde olan bir mekanizmadır.

Mudurnu ve Mudurnu Haber denildiğinde kimileri der, yanlı, kimileri der, yansız, kimileri ise ben bilmem deyip geçiverir. Ama durum bu şekilde olmamalıdır,  Mudurnu da yanlı yansız olmamalıdır. Biz elimizden geldiği kadarı ile yansız davranmaya gayret ediyoruz. Bunuda köşe yazarlarımız ve yazılarından anlamanız çok fazla zor olmasa gerek…

Yanlı, demek sürekli kötü veya sürekli iyileri yansıtmak demek olmamalıdır. Haberine göre zamanı geldiğinde okurlara iyi ve kötü haberleri yansıtmak zorundayız.

Mesela, geçtiğimiz günlerde Okullardaki öğrencilerin sigara içme alışkanlığında çoğalmalar olduğunu haber yaptık. Eğerki Sigara iyi bir şey ise herkes içsin. Ama Mudurnu ilçemizde bile özenti ile Sigaraya başlamış ve Kolları bacakları kesilerek ızdıraplar içersinde ölüm döşeklerinde aylarca bekleyerek vefat edenler geçmişte hatırlıyorum. Bu toplum haberidir, isterdim ki bu haberin altına Eğitimciler, öğrenciler ve Veliler yorumlar ile doldursun ve gelecek nesil in sadece bir özenti şeklinde başladığı illet olan Sigara bağımlısı olacak gençlere yardımcı olunsun.

Ama gördüm ki, sadece okuyup geçmişiz. Okullar da Sigara içen ve Sigara içmeye özenen Kız veya Erkek evlatlarımızı Rehber öğretmenler daha fazla vakit ayırıp mutlaka zararlarını anlatmalıdırlar. Ama işin birde şu yönü var. Eğer Öğretmen arkadaşımda sabahtan akşama kadar Teneffüsleri bir fırsat bilip Öğrencilerin karşısında Sigara içiyorsa, diyecek hiçbir şeyim yok, Çözümü kendiniz bulun. Ben diyeceğimi dedim. Hiç olmasa ilerde ben hatırlatmış ve elimden geleni yapmıştım derim.

Bazı arkadaşlar ise sitedeki bazı haberlerin altına ısrarla değişik isimler ile yorum gönderip, efendim Mudurnu da habermi bulamıyorsunuz da bu haberi yaptınız gibi kelimler sarf ediyorlar. Mudurnu, inanın Bolu ilinin Haber yönünden en zengin ilçelerinden ilk birinci sıradadır. Mesela Nüfusu kalabalık olmasına rağmen bir Gerede bizim kadar gerek yerelde, gerekse ulusalda ismini duyuramaz. Hal böyle olunca da Mudurnu internet ortamında çok reklamı yapılan bir yerdir. Zaman, zaman kötü haberlerde aksetse de, Mudurnu yazdığınızda binlerce fotoğraf ve Binlerce Haber ve yüzlerce videoya rastlarsınız.  Bunda yerel gazeteciler olarak bizlerin rolü çok yüksek. İster, şucu ister bucu, olsun. Mudurnu için çalışıyoruz, her kesin görüşüne sahip çıkılması taraftarıyım.

Gelelim Mudurnu ve Mudurnu spor’a

Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve haber yapmamızdan dolayı çok tepki aldığımız bir konuya gelelim. Arkadaşlar, yapılan iş yanlıştır.  Mudurnu Spor u ben hepinizden çok severim ve sürekli takip eder, haberlerini duyurmaya çalışırım. Ama kimse kusura bakmasın, insanlara zorla Bilet satılması ve üstüne üstlük 5tl 10 tl fazla para alınması yanlıştır dedik. Mudurnu Spor a yardım mı lazım?

Evet…

 O zaman yönetimdeki arkadaşlar ellerine makbuzlarını alırlar ve ileri gelenler ve yöneticiler ile, Fabrika ziyaretleri, iş yeri ziyaretleri yapılır, bunun 100 misli daha fazlası toplanacağına eminim.  Ayrıca, bunun değişik yolları daha bulunur. Bunları illaki burdan saymamız gerekmez.

Yok para toplayamayız, olmaz diyenler çıkabilir. Ama , bende derimki işinize geldiği zaman nasıl toplarsınız, bu tip davranışlardan bazen çok moralim bozuluyor. İçimde şöyle bir duygu geçiyor. Mudurnu da hareketlilik olsun diyemi bu tip işler yapılıyor, ve bunları Habere taşıtmak için hususimi yapılıyor diye aklımdan geçmiyor değil haniii…

Mudurnu’da hakikaten Maddi ve Manevi hareketlilik isteniyorsa , her kes birlikte taşın altına elini sokmalıdır. Her  taşın altına elimizi sokturup, ondan sonrada  uzaktan bakılması, bu Dünya için hoş olabilir, ama ben bu işin Ahiret ayağı ile daha çok ilgileniyorum, bilesiniz…

Bilet satışı konusunda, Burada ben kimseyi suçlamak istemem, iyi niyetli bir davranış olabilir, ama yapılış tarzı yanlıştır. Mudurnu’ya 8000 adep Boluspor bileti gelmiş bu biletler 10 tl yerine 15 ve 20 tl den satılıp , üstü Mudurnu Spor a yardım olsun.Peki, bilet alanların hepsi biliyor mu? Karşılığında makbuz… Aynı şekilde ben insanlardan zorla, para toplasam ve karşılığında herhangi bir makbuz vs kesmesem, benim başıma gelecekleri düşünemiyorum bile…

 www.mudurnuhaber.com

Devamı Haftaya > > > > >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

*Mudurnu Esnafı ve Mühürlemeler

*Mudurnu Haber ve Siyaset

*Mudurnu Haber ve Turizm

*Mudurnu Haber ve Hedefimiz

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu da Esnaf’a Ceza yağdı

Mudurnu Belediyesi tarafından İlçede Esnaflık yapan 11 işyerine  Ruhsatsız çalıştıkları gerekcesi ile ceza yağdı.

Mudurnu Esnaf

6.02.2012 tarihinde tutanak tutulan 11 iş yeri  Ruhsat  alma ve yenileme için müracaatlarını yapmaları ve verilen  resmi süre içersinde  Ruhsatlarını almalarına rağmen para cezasına çaptırıldı.

Esnaflar, Mudurnu ilçesi küçük bir yer, burada çoğu gün siftah etmeden dükkanlarımızı kapatıyoruz, ilçede   sadece 11 iş yerimi var ruhsatsız çalışan, acaba tarafmı tutuluyor dediler.

Konuyu Esnaf odasına taşıyan Esnaflar Mudurnu’da iş yapılsın, Dükkan açılsın deniliyor, ama sonrasında da Esnafın siftah bile yapmadan gününü geçirmesine rağmen yardımcı olunmuyor ceza kesiliyor, daha ılımlı yaklaşılabilirdi dediler.

www.mudurnuhaber.com

 

16. EMİT TURİZM FUARI VE KÖROĞLU BİBLOLARI

16. EMİT TURİZM FUARI VE KÖROĞLU BİBLOLARI.
Değerli dostlarım yıllardır Bolu’muzda ve tüm ilçelerimizde, özellikle Mudurnu’muzda turizmin başlatılması faaliyet ve çabalarım,memleketimi tanıtma arzusu ile  hobi haline gelen fuarcılık sevdam gerçekten bu yılki fuarda yaşadıklarımla gönlümü yordu ve yaraladı.
Fuarlar , üretimlerimizin, hizmet sektörlerimizin en etkili reklamı ve  görsel tanıtım alanlarıdır. Global sektör mensuplarından tutun,  kurum kuruluşlardan hane halkı bireylerine kadar  iletişim ve buluşma noktasıdır.
 
Malesef bu yılki fuar geçmiş yıllardaki turizm fuarını aratmıştır. Gözlemlerime göre fuarın yıldızı ; Yurtdışı katılımcı, Profosyonelce yaklaşımlarla düşünülen, hazırlanan, sunulan Japonya Travvelword japon.ınc standı ve temsilcisi genel müdür Bay Naoe NISHIZIWA olmuştur .

Yurt içi katılımcıların  sunum ve ifade açısından yıldızı ise kaşarın ve kazın merkezi Kars Ardahan olmuştur. BÜYÜK ZAVOTLAR süt ürünleri harika lezzeti ile eski değirmen taşı büyüklüğünde yuvarlak harika Kars kaşarı ve yerel halk türkü şovuyla ARDAHAN standı gerçekten mükemmeldi. Dikkatimi çeken diğer yerli katılımcı Kazdağı Tur Seyahat Acentası günü birlik tur paketi broşürüydü.
Gelelim memleketimizin sunumuna. “Batı Karadeniz illeri ile  Bizim Bolu ve ilçeleri standları için toplam tahsis edilen takriben 600 metre kare ile 8. holdeki küçük masalarda son derece dizaynı bozuk, hiçbir ilginç görselliği olmayan, eski ve karmaşık bir  dekorasyondu “ cümlesi ile bile bize yakışmayan bu durumu ifade edebildiğimi düşünmüyorum.
Büyük heyecan ve emekle hazırlanan, fakat hedefine ulaşmayan  Mudurnu ilçemizi tanıtan broşürümüz, yanlış noktalardan dan çekilmiş genel foto görüntümüz , yapılarımızın yanlış görüntüleri dikkatimi çekti. Nefasetinden Osmanlı saraylarına aşur vergisi olarak ulaşan velinimetimiz hepimizin bereketi akça tavuk resmi yine her zaman olduğu gibi Mudurnu tanıtım broşüründe yok idi.

Oysaki halen her Mudurnu’muza gelen gelmeyenlerin önce övgü sevgiyle tavukla ilgilenildiğini biliyor duyuyor yaşıyoruz. İlçemizi marka yapan değer tavuğumuzu unutmamalı unutturmamalıyız.
Helali hoş olsun ikram tanıtım için Mudurnu Seben Süt ürünleri tarafından verilen Mudurnu evleri ile süslü içi dolu ayran bardaklarımız broşür masaları altında kaderine terk vaziyette idi.
 
Eski düzenlemelere göre hazırlanan standlarımızda yenilikçi ve ilginç düşünceler ile sunum hazırlayanların da  ellerine sağlık olsun. Bolu’ya ayrılan bölümde ve fuar alanımızın yıldızı olması gereken, Mudurnu ve Göynük masalarının tam paralel ortasında Bolu’muzun simgesi KÖROĞLU HEYKELLERİ ve  hatıra biblolarını üreten BOLU SEVER Altınbaşak Polyester hediyelik eşyacı aile gerçekten takdire şayandı çünkü standımızda  İlgi en çok halk kahramanımız KÖROĞLU’naydı…. İleri yaşlarına rağmen , hediyelik biblo ve sanatla yaşamını renklendiren eski zahireci ve nakliyatçı Konyalı Mümin UNCU ve eşine Bolumuzu ve kültürel değerimizi sanatıyla tanıttığı için saygı ve teşekkürlerimi gönderiyorum.
Çağımızda internet teknolojisi fuarcılık sektöründe de yenilenmek yapılanmak ihtiyacını zorunlu hale getirmiştir .  Bu haliyle Milli servetimize, ekonomimize yük olan fuarcılık faaliyetleri mutlak yenilenmeli ,yapılandırılmalı, temel amacına hizmet edecek ve artı değer kazandıracak şekilde düzenlenmelidir. Aksi takdirde tüm fuarlar zaman geçirmek üzere güzel giyimli stand görevlilerini görmek ve kış günü ısınma derdine katkı sağlamak üzere broşür toplayan vatandaşların çoğunlukta olduğu alanlar olmaya devam edecektir.
Her şeye rağmen reklamın kötüsü olmaz diyerek iyi niyetlerle tüm katılımcılara, fuar için  emek veren ve kaynak sağlayan herkese teşekkür ederim. Şunun da kesinlikle bilinmesini isterim ki eleştirilerimin altında kesinlikle art niyet yoktur.Derdim benim de evladı olduğum, sevdalısı olduğum bu memleketin el birliği ile layık olduğu şekilde tanıtılmasıdır.

Evet dostlar olumlu olumsuz eleştirilere konu olsa da her zaman daha iyi olması dileklerimle, yenilenen 17.  İSTANBUL EMİT TURİZM FUARINA KAVUŞMAK BULUŞMAK NİYETİYLE Bolu’dan selam olsun ülkemize ve turizmimize.
 
Uğur TÜRESİN  MUDURNU HABER   www.mudurnuhaber.com