Mirasyediler bir “evvel zaman içinde”

Mirasyediler bir “evvel zaman içinde”

 Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken, develer
kervan iken, meydanlarda tellallar duyan duymayan kalmasın diye bağırırken eski zamanda
ipek ve baharat yolu üzerinde hisar ve kulaklı tepeleri arasına yerleşmiş şirinmi şirin bir
kasaba varmış “masala” göre bu kasaba ormanlarıyla, şifalı sularıyla, ceviz bahçeleri, üzüm
bağları, büyük ve küçükbaş hayvancılığıyla el sanatlarıyla, dericiliği, bakırcılığı, semerciliği,
süpürgeciliği, terziliği, kundura çeşitlerinin her birini üretir, ustaları körüklerde demiri kızdırır
örslerde demir döverler nal, mıh, hatıl, araba tekeri, ok, yay, gazıcak, kürek, kazma sacıcak,
bakır sahanlar, naşırfalar, yedekler, ibrikler, soba, mandız, kama, kılıç, çakı, bıçak, soba
küreği, maşa, kötürüm, tandır imal edilirmiş.
Bu topraklar Bursa tekfurluğuna bağlı iken Bursa tekfuru dillere destan güzellikteki kızı
Matarni’ anısına ve aynı zamanda kasabayı korumak için Anadolu coğrafyasında eşi benzeri
bulunmayan bir kale yaptırıp bu gün bile boşa akıp duran “papazının” kaplıcasından küntlerle
su akıtıp kalede kullanmış. Babas kaya evlerinde altın imalatı, Hıristiyanlık serbest olunca
piskoposluk merkezleri kurulmuş, asar köyde para basılmış. Zaman su gibi akmış orta Asya
steplerine sığamayan atalarımız Anadolu’yu mekân tutmaya başlamış.
Moğol ordularının saldırıları bu süreci hızlandırmış ve hızını alamayan atalarımız
Özbek, Oğuz, Türkmen, Tatar, Yörük gelip bu şirin kasabaya yerleşip daha önceki ev
sahipleri ile beraber yaşarken Bizans’tan; Selçukluya, Selçukludan Bizansa el değiştirmiş
sonunda bu işin böyle olmayacağını söyleyen Osman oğulları buraları kimseye yar etmem
deyip yönetime el koymuş.

Giden gitmiş kalan kalmış,Osman oğullarının bölgede hâkimiyeti
ele geçirmesinde Anadolu da ilk sivil esnaf örgütlenmesi olan ahiliğin çok önemli katkıları
ve destekleri olmuş. Osmanlı beylik beni kesmez büyük devlet olacam deyince Ahilerin
desteği devam etmiş bu desteği unutmayan Osmanlı daha devletleşme sürecini tamamlamadan
hâkimiyeti altındaki geniş arazilere düz ovalara kalıcı eserler yapmadan Mudurnu benim
mayamı tuttuğum yer deyip camii, han, hamam yaptırmış ve güvende gördüğü bu topraklara
devlet adamı yetiştirecek ilim irfan sahibi hocalar gönderip şehzadeler yetiştirmiş.

O zamanki devirlerde sarp dağlar geçit vermez, yollar zorlu iken seyyah ve gezginler
önemli ticaret ve kültür merkezlerine gider oradaki ticari hayatı yaşamı kayıt altına alır
belgelerlermiş. Gezginlerin kayıtlarına göre arasta çarşıda yazıda belirtilen el sanatlarına
ilave olarak Çine, Hinte kadar ünü yayılan su boduçları, iğneler, sepetler, çeşit çeşit oyalar,
danteller işlenir, ipek halılar, kilimler, şallar, kılçanlar dokunmuş, kullep, menteşe, kanca,
burgu, nacak, kapı tokmakları, kilitler imal edilirmiş. O devirlerde dilden dile dolaşan kapı
tokmaklarında başka bir ustalık,nezaket ve incelik varmış. Bu tokmaklardan her evin kapsına
iki tane takılır eve erkek geldimi kalın sesli olana bayan ise ince sesli olana vurulur evin
hanımı kılık kıyafetini ona göre ayarlarmış.
Saray mutfağını süsleyen, tereyağı, peyniri, tavuğu, tatlıları, hamur yemekleri ile
dillere destan olmuş. Memleketin her bir köşesine ve yurtdışına dahi deri gönderilirmiş.
Ticaretten el sanatlarından elde edilen gelirle kasaba yeniden imar edilmiş aile birlik ve
dayanışmasının bir ifadesi olan iki üç katlı evler konaklar yapılmış dededen toruna gelenek,
kültür ve zanaatkârlık devam etmiş gitmiş.
Masal bu ya zaman gelmiş zalim beyler türeyip halka zulüm yapmaya başlamış
buna karşı her devirde zalimlere karşı koyacak yiğitlerde çıkmış Anadolu da yiğitler yiğidi
Köroğlu’da zalim Bolu beyinin üstüne atını sürerken Mudurnulu demirci ustalarının nallatmış
atını deh etmiş zalimlerin üstüne.
Gel zaman git zaman dükkânlarda sanatkârlar, ahi ocaklarında iş ahlakı, birikmelerde,
yaşam biçimi öğretilmiş savaşa gitmeyen oğlunu eve almayan analar, efe olmayan oğlunu
kucaklamayan babalar çıkmış vatan elden gidiyor deyince ilk cepheye koşanlarda Mudurnu
yu geçilmez kale yapanlarda buradanmış.

Olan oldu giden gitti ve geldik bu güne.

Not: Mirasyediler devam edecek…

Mehmet Cantürk
www.mudurnuhaber.com

 

Bolu- Mudurnu ve EMİTT

Bolu -Mudurnu ve EMİTT

Geçtiğimiz Hafta 24 -27 Ocak 2013 tarihlerinde İstanbul da başlayan Doğu Akdeniz Uluslar arası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda gördüğüm kadarı ile Bolu standı diğerlerine bakarak sönük kaldı.

Bu kanıya nereden vardığımı soracak olursanız, o günlerde Tv kanallarını gezerken sürekli Fuar dan haberler görürken ve diğer komşu illerden haberler çıkarken  Cennet Bolu il ve ilçelerinden hiçbir habere veya tanıtıma rastlamadım. Şu an bakıyorum google arama motorunda bile bulmak çok zor. Yerel Kanallarımız Köroğlu ve ABANT tv hariç…

 emitt1

Dünya nın değişik yerlerinden fuara katılanların dikkatlerini çekmek için daha farklı uygulamalar yapılabilirmiydi?  Neden BOLU ili ve ilçeleri bu tip organizasyonlarda Aktif bir rol alamıyor? Daha sorulacak birçok soru akıllara gelebilir.

 emit3

 Bolu muzu tanıtmak için açılan stant, acaba gelen misafirlerin ve ziyaretçilerin ne kadar aklın da kaldı?  Gölleri ile ünlü Bolu ilimizin sınırlarında Bulunan  Yedigöllerin, Zonguldak tarafından benimsendiğini, ABANT gölünün ise Düzce tarafından benimsendiğini ve  en  önemli olan ise Mudurnu Taşkesti beldesi sınırlarındaki SÜLÜKLÜ göl ün Sakarya tarafından sürekli olarak reklamlarının yapılarak broşürlerde ilan edildiğini biliyormuydunuz ?

 

Ziyaretçi akınına uğrayan stantlarda verilen ikramlar, verilen broşürler verilen ilgi ve alaka çok önemlidir. Ben bir gazeteci olarak bu yılki EMİTT fuarında şuna merak ettim. Sayın, Bolu il valimiz Bolu yu bu kadar yakından ilgilendiren bir Fuar da neden yok tu? Hatırlıyorum, Sayın Valimiz Bolu Beyaz et Festivalinde de görünmemişti.

 

Bolu Turizmi iç içe yaşanan bir il, o kadar çok zenginliği varki harca harca bitmiyor. Ama nedense Turizm konusunda hala adını Türkiye de bilmeyen belki milyonlarca kişi vardır. İyiki Merhum, İzzet Baysal Amca Bolu ya bir üniversite yaptırmış, iyiki Bolu Dağı ve Tüneli var, eğerki bunlarda olmasa vay halimize…

 

Bizim MUDURNU ise Tavukçuluk olmasa idi, Bolu nun bir ilçesi olduğumuzu kimse bilmezdi. Geçen İzmir den bir vatandaş telefon ile arıyor, ben Mudurnu diyorum, o hala orası batmadımı diye cevap veriyor.

 

Göynük ilçemiz her yıl ki gibi sanırım bu yılda Ahşap Kaşık ile meşhur olmayı planladı.

 

Mudurnu nun bu yıl EMİTT fuarına sadece 15 gün kala hazırlandığını biliyorum. Ziyaretçi akınına uğrayan Fuar, Mudurnu gibi kendini Turizme bağlamış bir ilçe için çok önemli ve kaçırılmayacak bir fırsattır. Mudurnu dan Turizm amaçlı yurt dışına düzenlenen gezi gibi, Mudurnu dan da  Kaymakamlık ve Belediye tarafından Turizimciler, Konak sahipleri, Esnaflar ve Gençler  Fuara taşınabilir, hiç olmazsa fikir edinerek Mudurnu da uygulanabilirdi.

 

Çok okuyan mı bilir, Çok gezen mi ? Atasözü nü Atalarımız boşuna söylememiş. Hadi hayırlısı, inşallah Bolu il ve ilçeleri şimdiden 2014 yılındaki EMİTT fuarına nasıl hazırlanırız? Neler sunarız diye beyin cim lastiği yaparak  daha güzel hazırlanırlar.

 

Aydın ÖZPELİT

 www.mudurnuhaber.com

  SAKARYA SÜLÜKLÜ GÖL İLE İLGİLİ BAZI SİTELER

http://www.sakaryarehberim.com/others/sehir_yasam_rehberi_detay.php?id=1181

http://www.sakarya.bel.tr/haber.php?id=3323&uk=16&ak=44

http://www.forumalev.net/sehir-ve-ilcelerimiz/78482-sakarya-suluklu-gol.html

 DÜZCE ABANT İLE İLGİLİ SİTELER

www.sanalda1numara.net/karadeniz-bolgesi/163631-duzce-abant-golu.html

www.sanalda1numara.net/karadeniz-bolgesi/163631-duzce-abant-golu.html

www.duzcekulturturizm.gov.tr/haber.asp?id=108

 

Bende Aday olabilirim

 Çok kıymetli  ve değerli Mudurnulu ve Mudurnu sever dostlarım. Çevremdeki arkadaşlarımında çok israrı ile bende aday olabilirim diye bir düşünce oluştu.

aydın özpelit

Dün gerçekleştirilen  Kocaeli ve İstanbul  seyahatında arkadaşlar ile sohbet ederken bir kez daha anladımki,  şu kısa ömrümüzde çevremize ışık vermek ve hizmet etmek gerekiyor.

 

Bir dakikamızın bile boş geçmemesi ve Mudurnu ilçemiz için çalışmak adına , ciddi olarak bende Mudurnulu bir genç olarak aday olmak ve ilçeme hizmet etmek istediğimin farkına vardım.

 

Bu açıklamayı yılın ilk gününde vermek istedim. İnşaallah  Mudurnu ilçemiz  ve şahsen benim için bu karar hayırlı olur. Tüm Mudurnuluları ve Mudurnu severleri gençleri,orta yaşlıları çıkacağım bu yolda beni desteklemelerini ve katkı vererek, Mudurnu ilçemizin yarınlara ve gençlere daha yaşanabilir bir ortam bırakmak için beraber çalışmayı diliyorum.

 MUDURNU DA GENÇLİK

İlçemizde yapılavak o kadar iş varki, gençliğe yönelik programlar ve çeşitli organizasyonlar bu çatı altında rahatlıkla yapılabileceği kanaatindeyim.

 

Şimdiden teşekkür eder, 2013 yılında Mudurnu da bazı şeylerin değişmesi gerektiğinin altını çizerek  bu oluşumda destek ve dua bekliyorum.

Saygı ve sevgilerimle

Aydın ÖZPELİT

Mudurnu Haber

www.mudurnuhaber.com

 

Gezi Notları (üç)

Gezi Notları (üç)

 

           Avusturya Salzburg’da kar yağışı eşliğinde sokaklarda gezdikten sonra akşam üzeri araçla Almanya Augsburg’a gelmek üzere yola çıktık. Yolculuk boyunca etrafı gözlemeye devam ettim.

            Yoğun şekilde kar yağmaya devam ettiği halde trafik akışında bir sorun yoktu. Ara ara geçen tuz püskürtme kamyonları tuzu kürekle aracın kasasından değil püskürterek yerden atıyordu.  

           Yol kenarlarındaki köyleri incelerken evlerin mimarisinden anlaşıldığı kadarıyla köy şehir farkı yok gibiydi. En küçük yerleşim birimine bile demir yolu asfalt yollarla bağlantı sağlanmıştı.

            Münih yakınlarında otobanda seyrederken birden gözümüze ilk görünüşte insanın içini ısıtan saatlerce bakılsa doyulmayacak bir yer hissi uyandıran Münih Alilaze stadı takılıyor. Yol boyunca stat görünmez oluncaya kadar gözlerimi ışıklandırmasından alamıyorum.

            Bir taraftan düşünüyorum insanoğluna bunu yaptırabilen ne diye kısa sürede yorumlayabildiğim, düşünce; tasarım, iş disiplini ve ahlakı, planlama, uygulama, mühendislik, denetim ve ortaya çıkan üretimdi.

             Almanların belli şehirlerdeki işleyişine, sistemine bakınca belli disiplinleri bir araya getirerek yaptıkları işler insana bu dünya için yapacakları bir şey kalmamış hissi veriyordu.

            

Dachao Toplama kampı

             Dokuz Aralık sabahı Nazi toplama kampı Dachao’ya doğru yola çıktık yaklaşık bir saat bir yolculuktan sonra kampa vardık. Kampa giriş ücretsiz kampın girişi özel araçları ile ve turlarla ziyarete gelenler ile dolu idi.

           Elektronik aletlerle çeviri olarak rehberlik hizmeti veriliyor ancak Türkçe çeviri yoktu. Bu güne kadar yazılı ve görsel basından duyup gördüklerimizle kampı gezmeye başladık.

           Burada Hitlerin nasıl iktidar olduğunu, Nazi toplama kamplarını Hitlerin ırkçılık hastalığını anlatacak değilim. Tarihi merak edenler Birinci dünya paylaşım savaşının sonuçlarına bakarak ikinci dünya savaşının nedenlerini ve İsrail devletinin kuruluşuna giden süreci araştırabilirler.

            Kamp Hitler’in 1933 yılında iktidarı ele geçirdikten sonra ülkedeki muhalifleri toplamak için kurulmuş. Kampa topladıkları muhalifler üzerinde tıbbi deneylerde dâhil her işkence yöntemi denenmiş… Kampın müze olarak ziyarete açılmasını 1960 yılarda kaptan sağ kurtulanların kurduğu komite önermiş ve öneri kabul görüp kamp ziyarete açılmış.

            Kamp detayları hakkında bilgi alabileceğimiz rehber olmasa da kampın gezdiğiniz her köşesinde insana dair utancı yaşayıp o güne “empati” yapıyorsunuz.

            Bu utancın benzerine geçtiğimiz aylarda ziyaret ettiğimiz Altındağ Belediyesi tarafından müze yapılan Ankara Ulucanlar ceza ve tutukevinde de tanıklık etmiştim.

            Coğrafyalar, kültürler, yaşam biçimleri farklı olsa da ne adına olursa olsun insanlığın yüz karası işlere imza atanlar yine insanoğlu tarafından tarihin çöplüğüne atılıyor.

 

Mehmet Cantürk

11.12.2012

Augsburg-Almanya

www.mudurnuhaber.com

UMREYE GİDİYORUZ

UMREYE GİDİYORUZ

 

Bereketli Bİr Hac Döneminden sonra   başlayacak olan 2013 yılı UMRE Turlarında yerinizi ayırttınızmı?

 

 

“..Diyar-ı Akşemseddin’den Hicaz’a giden Yol..”

 

Bolu nun değerli ilçelerinden biri olan Göynük ilçesinde çeşitli alanlarda faaliyet gösteren, BİLSAN, Kutsal topraklarda da halkımızın tevecühünü kazandı.

 

2009 yılından bu yana bölgeden yüzlerce UMRE ci ve HACI adayına  Kutsal toraklarda rehberlik hizmeti verdiklerini ifade eden  Şirket Müdürü Ali BİLGİ,  en uygun şartlarda en konforlu bir biçimde hizmet anlayışımız var dedi.

bilsan2

 

UMRE , BİR TURİSTİK GEZİ DEĞİL

 

Bilgi, UMRE nin Tursitlik bir gezi olmadığının altını çizerek, UMRE ye niyetlenen abilerim, ablalarım o kutsal mekanlardaki Manevi havayı teneffüs ettiğinde Memleketimize geldiklerinde adeta Kalplerine bir Nur inmiş gibi oluyorlar. Tabiiki bundan sonrada Umre ve Hacılarımıza çok iş düşüyor dedi.

 

BU FİYATLAR İLE TÜRKİYE DE BİLE TATİL YAPAMAZSINIZ

 

Bilgi, fiyatların çok cazip ve ödeme koşullarınında iyileştirildiği için, her bireyin yılda bir kez kendine 11-15 veya 21 gün ayırarak resetlenmek ihtiyacı için UMRE yapmasının kendisinde bir yıl boyunca değişik bir aktivasyon sağlayacağını belirtti.

 

Bu fiyatlar ile Türkiye de  en basit bir yerde bile Tatil yapamazsınız diyen, Bilgi, Gençlerimiz son yıllarda olayı gayet net bir şekilde çözdüğü için, bir giden , bir daha ne zaman giderim diye gün sayıyor dedi.

 

FİYATLAR UYGUN, HİZMETLERİMİZ VİP KALİTESİNDE

 

Bilgi, fiyatlarımız gayet uygun hizmetlerimiz ise VİP kalitesinde, UMRE ci abilerimiz ve ablalarımıza sunduğumuz hizmetlerimizden bu güne kadar, sürekli takdir aldık ve Allah’ın izni ilede almaya devam deceğiz, sizlerin tek yapmanız  gereken, aklınızda bir tarih oluşturup detaylı bilgi için bizi aramnız yeterlidir, en önemli olan Niyett ‘tir, gerisi su gibi geçen bir zaman dilimidir, siz bile inanamayacaksınız.

Bilsan Göynük- Ali BİLGİ www.mudurnuhaber.com

 

MUDURNU,GÖYNÜK,SEBEN,BOLU VE BÖLGEMİZİN HİZMETİNDEYİZ

 

Bizler, Kutsal bölgelerde hizmetkarınız olarak bu yolda  sürekli yenilikler getirerek, sizlere en iyi hizmeti en cuzi imkanlar ile sunuyoruz.  UMRE ziyaretlerinizde  sizlere yardımcı olma konusunda anlaşma yaptığımız ASYA finans ile kredi kartına 5 taksit vade faksız uygulamamız bulunmaktadır.

 

Ayrıca, UMRE cilerimize gidiş dönüş Uçak ileti, Vize işlemleri,Havaalanı uğurlama ve karşılama hizmetleri, Mekke-Medine arası transfer    hizmetleri, Mekke -Medine ziyaret yerleri, Kahvaltı ve Akşam yemekleri nin yanısıra son hizmetimiz ise Tüm Umreci lerimize Aileleri ile sürekli irtibat kurmaları için Türkiye den ayrılmadan ARAP Hattı hediyemiz   bulunmaktadır, bu hizmet ise özel bir hizmet olup, Kutsal topraklarda BİLSAN önceliklerini ziyaretleriniz esnasında göreceksiniz.

 

             BİLSAN

 

HAC ve UMRE Organizasyonu

 

Ali BİLGİ

 

Adres: Bld Psj. No:39 Göynük/BOLU

 

Tel: 0374 451 20 02

 

Gsm: 0 532 577 42 37

www.mudurnuhaber.com

 

Göynük Başladı, Mudurnu yer arıyor

Göynük Başladı, Mudurnu Hala yer arıyor.

Mudurnu ilçesinde yer tespitleri yapılan ve Projesi çizilmesine rağmen bir türlü yer  beğenilip yapılamayan Devlet Hastanesi için yer arama çalışmaları sürerken, Komşu ilçemizin aklında bile olmayan Devlet Hastanesi inşaatına başlanıldı.

Göynük ilçesi,  Sofuali Mahallesi Bey tepesi mevki Toki Konutları karşısında yapımına başlanılan 15 yatak kapasiteli Avrupa standartlarına uygun İlçe Devlet Hastanesi inşaatı hızla devam ediyor.

5600 m2’lik alanda yapılacak olan ilçe hastanesinin mevcut alanın yüksek olan kotunun hastane inşaatının yapılmasına elverişli hale getirilmesi için geçtiğimiz yıl Göynük Belediyesi  ve Özel İdare Müdürlüğü’nün iş makineleri ile gerekli zemin düzenleme çalışmaları tamamlanmıştı.

         Toki tarafından ihalesi yapılan İlçe Devlet Hastanesi inşaatı çalışmaları geçtiğimiz ay başladı.   İçerisinde 1 adet Diyaliz ünitesinin de bulunacağı yeni  Göynük İlçe Devlet Hastanesinin 2013 yılı içerisinde tamamlanması planlanıyor.

                             MUDURNU İSE HALA TARTIŞIYOR

Komşu ilçemiz Göynük te hal böyle iken Mudurnu ilçemizde ise Hala yer arama çalışmaları 2009 dan bu yana devam ediyor. Bu gidişlede devam edeceğe benziyor.

www.mudurnuhaber.com

Söylediğimizde Tepkiler gelmişti

Söylediğimizde Tepkiler gelmişti.

Mudurnu Ziraat Odası Başkanı Hilmi AYAZ  Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneğinin  düzenlediği  ( Mudurnu Sorunları ve Çözüm yolları ) Konulu toplantıda söz aldı.

Ziraat Odası Başkanı Hilmi AYAZ, ben bundan  4 yıl önce yapılan bir toplantıda   eğer önlem alınmaz ise MUDURNU TAVUK CEHENNEMİ olacak demiştim ve bunu yerel Basın yazmıştı. Haberin çıkması ile tarafıma çok tepki gösterildi.  Şimdi Mudurnu sorunları ile ilgili toplandık, Mudurnu’da her kes sorunları biliyor, artık bunları ezberledik, biz daha önce 3 defa bu konular ile ilgili toplantı düzenledik, başarılı olunamadı dedi.

 

 ŞİMDİ BANA HAK VERİYORLAR

Bundan 4 yıl önce tepki verenler şu an da bana hak veriyorlar,  Mudurnu’da kokudan geçilmiyor, derelerden sürekli su yere pislik akıyor, bir zamanlar derelerde Balıklar olurdu şimdi ise kurbağalar bile yaşamıyor. Bu gidişe tarım Mudurnu’da bitecek dedi.

Turizm Uzun soluklu iş

Tarım,Turizm, Tavukçuluk,  Mudurnu ‘da Tavukçuluk fazla olmaya başladı. Çevre kirleniyor, Tarlalarımızda Köpek sürülerinden geçemiyoruz. Mudurnu Deresi irin akıyor, Mudurnu’da Turizm ise uzun soluklu bir iş dedi.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU GOV TR UNUTULDU

Çağımızın en hızlı iletişim aracı olan interneti,  ülkeler arasında en hızlı kullanan Türkiye olduğu yapılan araştırmalar sonucunda anlaşıldı.

Buna rağmen  Mudurnu İlçesine  yeni Atanan  Kaymakam Nurullah ERTAŞ ın halen www.mudurnu.gov.tr sitesinde resmi ve bilgilendirmesi bulunmaması bir hayli dikkat çekiyor. Mudurnu Kaymakamlığına  12 Eylül 2012 tarihinde başlayan Nurullah ERTAŞ a it sitede herhangi bir bilgi bulunmaz iken,  Ülke genelinde bulunan Köy sitelerinin bile günlük olarak güncellendiği düşünüldüğünde iletişim problemi yaşandığı gözlerden kaçmıyor.

Sitede ard arda Mudurnu Maliye Müdürü Yılmaz Okatali nin bilgilendirmeleri dışında son bilgiler bulunmuyor. Mudurnu Kaymakamlık Sitesini Yurdun ve Dünya nın değişik bölgelerinden takip eden hemşerilerimiz yapılan çalışmaları eski kaymakam bey zamanında günlük olarak siteden öğreniyorduk, ama şimdi en son siteye  Mayıs 2012 tarihinde atılmış olan bilgi hariç  hiç bir şey yok diye sitem ediliyor.

   MUDURNU GOV TR DAHA AKTİF OLMALI

Turizm ile adını Dünya ya duyurmaya çalışan Mudurnu ilçemizin resmi internet sitesi www.mudurnu.gov.tr daha fazla aktif olarak, güncel değişimleri, Daire Amir, Protokol listeleri ve güncellemelerin yanısıra, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,10 Kasım Atatürkü Anma veDini ve Resmi Bayram günleri ilei ilgili bilgilendirmeler buradan yapılmalıdır.

 

HER ŞEY MUDURNU İÇİN

 Mudurnu Haber sitesi olarak Mudurnu Kaymakamımızı ziyaret ettik ve görüş alışverişinde bulunmuştuk. Kişiliği ve güler yüzlü samimi davranışları özlediğimiz Kaymakam modelini bize kazandırdığını düşünüyorduk.  Mudurnu Haber Sitesi olarak , dobra dobra yazılarımız, Mudurnu ile ilgili gerçek haberlerimiz ve vatandaşımızın maddi ve manevi desteği ile ilçemize hizmet etmek istiyoruz. Tabiiki, hizmetler ortaklaşa hareket ile olursa daha fazla ses getireceğine sürekli inanan kesimdeniz.  Kendi başına yapılan icraat ve hizmetlerin çok fazla bir yarar getirmediği kanaatindeyiz.

Amaçımız Mudurnu ilçemizin daha güzel yarınlara hazırlanmasıdır. İnşaallah bize samimi ve içten davranışları ve  bu davranışlarından dolayı acele ederek  yazdığımız  ” Ben Böyle Kaymakam görmedim” köşe yazısı ters tepki yapmamış ve birileri tarafından  frenleme yapılmamıştır.

Güzel günler bizleri bekliyor…

www.mudurnuhaber.com

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!
Yazacak konu çok hangi birini yazsam diye düşünürken… Nasihatten anlamak için
musibet gerekmez ama sokakta beklerken yanımdan geçen iki gençten biri içtiği sigarayı,
üstelik söndürmeden yere attı ve yürümeye devam etti. Arkasından seslenip ‘amcası bir
şey düşürdün’ dedim. Bana bakarak düşürmedim dedi, attığı sigarayı yerden alıp hemen
yakındaki çöp konteynırına attıktan sonra ben sana söylüyorum, senin yanında da başkası
atarsa sen de ona söylersin dedim. IQ seviyesi yeterli olmadığından yapılan davranışı
anlamayıp, ‘ben neden başkasına söyleyecekmişim?’ diye söylenerek gitti. İçinden de
başka şeyler homurdandığı kesin. Benim ne düşündüğüme gelince; kendi kültürünü
geleneğini aile değerlerini “modernlik”adı altında pervasızca tüketen bir toplum seksen
dokuz yılda kendi vatandaşını yaratamamış bir rejim ve liderlerinin birbirlerini çölde
kutup ayısına kovalattıkları bir acayip memleket.

Geçmişte atalarımızın yaşam ve davranış biçimine ait bize örnek olacak birçok
konu var tabi. Bir iki tanesini hatırlatmak isterim; atalarımız cebinde mendil taşıyıp yere
tükürmediği ve ayıp karşıladığı zamanlarda o günün Avrupalısı bırakın tükürmeyi, başka
pisliklerini camlardan aşağı attığı için şemsiyeyi icat etti. Atalarımız han, hamam, tuvalet
yaparken aynı küvette on kişi yıkanan Avrupalı pis kokudan kurtulmak için parfümü icat
etti. Yazının tam başlığı ‘Bedevi kafası ve kıl çadır kültürüyle teknolojiyle buluşmak’
olacaktı ancak bizim dağda gezen, yaşayan yörüğümüzün, çobanımızın doğaya saygıdan
yaktığı ateşin yeri bile belli olmazdı, onlara saygısızlık etmiş olurum diye yazamadım.

Mevzu uzun yaz yaz bitmez değerlerimizi yitire yitire geldik bu güne… Yere
tükürmeyi ayıp sayan atalarımız dünyayı yönetirken bu gün elinde ne varsa doğaya atan,
geri dönüşümü bilmeyen, okumayan, doğayı gözlemlemeyen, kan vermeyen, organ
bağışlamayan, sivil oluşumlara ilgi göstermeyen hakkını, hukukunu gerçeklere göre değil,
işine geldiği davranan aklını fikrini başkalarına ipotek etmiş bisiklet tamir edemeyecek
alet edevatı üretemeyen bir toplumun ipleri Hans ve Coninin elinde olur. İstedikleri zaman
da işlerine nasıl geliyorsa Karagöz Hacivat gibi oynatırlar.

Yukarıdaki yazımı yazma nedenim, her an her yerde karşılaştığımız olumsuzluklara
karşı bir nebze olsun katkım olabilir diye düşünmemdir.
Bu vesile ile son günlerde sosyal medyada paylaşılan Ahmet beyin ve Ayşe hanımın
günlük yaşamından kısadan hisse…

Ahmet Bey, sabah saat 7.00’de
*Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
*Puffy** yorganını kaldırdı.
*Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp
*Adidas** terliklerini giydi.
*WC** ‘ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
*Clear** şampuan ve
*Protex** sabunuyla duşunu aldı.
*Colgate** ile dişlerini fırçaladı.
*BRAUN** ile saçlarını kuruttu.
*Bill’s** gömleğini ve
*Pierre Cardin** takımını giydi.
*Lipton** çayını içti.

*Sony** televizyonda medya özetlerini ve
*flash** haberleri izledi. *
*Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine
*’BYE’** deyip
*Peogeot** otomobiline bindi.
*Blaupunkt** radyosunu açarak,
*rock** müziği buldu. Ağzına bir
*Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki
*Mega Center** ‘daki ofisine varınca,
*Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı.
*Microsoft Excel’e** girdi.
*Ofisboy** ‘dan
*Nescafe** ‘sini istedi. Saat 10.00’a doğru açlığını
yatıştırmak için
*Grissini **yedi. Öglen
*Wimpy’s Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
*Coca Cola** ve **hamburgeri **mideye indirdi.
*Camel** sigarasını yakıp
*Star** gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı
*Image Bar’** a uğrayıp
*JB’** sini yudumladı, sonra köşedeki
*Shopping Center** ‘a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
*Ariel** deterjan,
*Ace** çamaşır suyu,
*Palmolive** şampuan,
*Gala** tuvalet kağıdı,
*Sprite **gazoz ve
*Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
*Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı.
Hafta sonu eşi Münevver’le
*Galleria** ‘ya giden Ahmet Bey,
*Showroom** ‘ları dolaşıp
*Converse** ayakkabı, *
*Lee Cooper blue jean** satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği

*TV Guide** ‘a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında
*zapping** yaparak,
*First Class** ,
*Top Secret** ,
*Paparazzi** gibi programlar izledi. Aynı anda
*Outdoor** dergisini karıştırdı.
Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti.
** ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’** diye gerindi ve uyudu.
*Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil.

Mehmet Cantürk
10 Kasım 2012

www.mudurnuhaber.com

Kalbimiz Sıcak, ama Kalemimiz soğuk geliyor

Kalbimiz Sıcak, ama Kalemimiz soğuk geliyor

Biz Gazeteciler, halkımızın dediklerini  dinleyip  onların yaralarına Melhem olduğumuz zaman, en iyi izleriz. Fakat gel gelelim, bir kötü huyumuz var, Yüzümüz ve Kalbimiz ne kadar sıcak olursa olsun, doğruları kalemimize yansıttığımız zaman bazen vatandaşlarımızı üzebiliyoruz.

Mesela bir Haber yaparsınız aslında çok kişi okumuştur ama hiç ses getirmez, ve haberini yaptığınız kişide sanki hiç okumamış ve görmemiş gibi davranır, hııııııııı, heeeeeee, eeeeeee gibi sesler çıkartır. Ama aynı kişi ile ilgili başka bir haber yaparsınız daha 20 kişi okumadan damlar hemen kapıya, bir sürü laf söyler, ve haberi yayından kaldır, fotoğrafını kaldır vs kaldır der, tabiiki yerelde Gazetecilik yapmak zor iştir, çünkü burada her gün insanlarla yüz yüze bakarsınız, biz tayinci değilizki yarın bürgün başka bir yere gitmiyoruz.

 

   Aslında bu konuları fazlada abartmamak  lazım, biz toplumun aynasıyız, siz ne yaparsanız biz onu yansıtırız, bir Kamu kuruluşuna gideriz ve oradaki Bilgisayarlarda  envayi oyunların açık olduğunu ve 5 dakika bile işinden geç ayrılmaya dayanamayan çalışanın dakikalarca  bilgisayarı yenmek için çaa sarfettiğini görürüz, ama bunu uygun bir dil ile yansıtırız habere taşımayız.

Facebook sitelerinde dolaşan  Kamu kurum ve kurumlarında çalışan vatandaşlarımız sanal ortamda Çiftlikler kurar, çeşitli hayvanlar besler vs yaparken, enim Köylü Mehmet amcam işimi çabucak bitirip Köyüne dönmenin telaşesinde iken benim memurum ise sanaldan gerçek hayata bir türlü dönemez, buda haber yapılmaz.

Bir Kamu kurum ve kurumlarında çalışan  Yönetici,Amir,Memur vs kendi aracını kullandığı zaman  veya bisiklet veya benzeri araçlar ile evine gittiği zaman onu haber yapar örnek yönetici veya çalışan olarak lanse eder, diğer çalışanlara örnek olmasını isteriz. Ama tam tersi kendi aracını park edip Devletin araçları ile özel işlerinde gece gündüz, çoluk, çocuk şehir içi ve şehirlerarası seyahatlerini biliriz, duyarız hatta ve hatta bu bölgelerdeki Gazeteci arkadaşlarımız ile paslaşırız, fotoğraf temin ederiz, ama burası küçük yer olduğu için ve yeterince insanlar birbirine küsmüşken birde biz karıştırmayalım diye arşivimizde saklarız.

Biz yereldeki gazeteciler, aslında çok zor işlere imza atarız, bazen üzdüğümüz insanların farkına varır, ne gerek vardı der, ama sonra görevimizi hatırlayarak, her kesin bu şekilde düşündüğünü var sayarak yaptığımız işin doğrulunu  ve memlket çıkarları için yapıldığını hıssederek rahat bir şekilde uyuruz.

Tabiiki, yerel de gazetecilik yapmak zordur, bir yere gittiğinizde oranın amiri, memuru konumundaki insanlar size şüphe ile bakarlar, acaba bu buraya niye geldi? Bir şey olmasa gelmez, gibi içilerinden mırıldanırlar, soru sorarsınız, bir şeyler öğrenmek istersiniz, karşınızdaki vata

ndaşlar tam tersine size soruya soru ile cevap verir ve sizin ne öğrenmek istediğinizi kendi yöntemleri ile çözmeye çalışır, tabiiki bu yanlış bir taktik olduğu için, ister istemez durup,durduk yerde şüpheye kapılırsınız. Acaba yanlış bir şey var da,  kimseye duyrulmak istenmiyor mu? sorusu aklınıza gelir.

Bazıları ise,  işlerine geldikleri zaman, zam,mesai vs isteyecekleri zaman her türlü Basın açıklamasını yapar ve yazı gönderir, ama işine gelmediği zaman  meşhur 657 yi öne sürerek biz konuşamayız der, buda başka bir taktiktir, ama bu taktik çoğu zaman sökmez, sebebi ise olayın herkes tarafından bilindiğini bildikleri için, ben söyliyim ama benden duymadın denir.

Tabiiki bu olumsuzlukların yanısıra  canı gönülden yardım eden ve memleketin menfaati için iyi veya kötüyü paylaşarak haber yapılıp, duyurulup duyurulmaması konusunda emeği geçenlerde yok değil ! İşini iyi yapan ve vatandaşlarımıza  yol gösteren Kamu Kurum ve kuruluşları çalışanlarına teşekkür ederim.

İşte yerelde Gazetecilik yapmak böyle zor bir olaydır. Tüm Yerel Medya çalışan arkadaşlarım adına bu köşe yazımı sizinle paylaşmak istedim. Teşekkürler.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU ARIKAN SİGORTA MEHMET ARIKAN

DÖRTLÜKLER

DÖRTLÜKLER
 
Ya öğrenen, ya öğreten, ya dinleyen, ya da seven ol!
Bunların dışında bir beşincisi olma; helak olursun . Beşincisi ise, ilme ve ilim ehline buğzetmendir ~ HzMuhammed
“Kabe-i Şerif yıkılarak taşları denize atıldığı vakit, işte o zaman korkunç alametler olur.” Hz Muhammed
 
   ‘Suudiler 1926 yılında kendi sınırları içindeki tüm mezarlıkları yıkma kararı alır. Çünkü Arabistandaki en büyük mezheplerden biri olan Vahabilik anlayışında mezar kavramı,mezar ziyareti yoktu. İşin en ilginç yanı Hz. Muhammed’in mezarının da Suudi sınırları içerisinde olmasıdır. Ancak Atatürk öyle bir telgraf çeker ki Suudiler mezarın tek bir taşına bile dokunamazlar.
Nevzat Yalçıntaş’ın anekdotu
TEK TAŞINA DOKUNURSANIZ ORDUMU GÖNDERİRİM
Prof. Nevzat Yalçıntaş “Suudiler 1926 yılında sınırları içinde tüm mezarlıkları yıkıyorlardı. Atatürk sıranın Hazreti Muhammed’in kabrine geldiğini öğrenince bir telgraf çekerek ‘Eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim’ demişti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamıştı. Ama bu telgraf yok edildi” dedi.
Atatürk olmasa bugün Hazreti Muhammed’in mezarı da olmayacaktı.’
 
   Bizim dinimiz, milletimize değersiz, miskin ve aşağı olmayı öğütlemez. Aksine Allah da, Peygamber de insanların ve milletlerin değer ve şerefini korumalarını emrediyor. 1923 (Atatürk’ün S.D.1I, s. 92)
Büyük dinimiz, çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler zamanın yeniliklerine uymayı kâfir olmak sanıyorlar. Asıl küfür, onların bu zannıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, İslamların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, beyinledir. 1923 (Atatürk’ün S.D.II, s. 128)
 
   Kendisine, 1923 yılında armağan olarak küçük boyda bir Kur`an gönderilmesi üzerine teşekkürü:
Bence değerini takdire imkân olmayan bu hediyeyi, en derin ve hürmetkar din duygularımla saklayacağım. 1923 (Atatürk’ün T.T.B.IV, s. 480-481)

 
Dolduruver testini
Alıver abdestini
Abdestin tamamlanır
Verince sen mesdini.
 
Ezan namaz daveti
Dinse ruhun serveti
Atatürk kuruverdi
Halkçı laik devleti.
 
Müslümanlık bir cevher
Kur’anımız da rehber
Gönlümüzde yatanlar
Atatürk’le Peygamber.
 
Yaptığın siyasete
Alet etme sen dini
Üç kuruş menfaate
Satma sakın kendini… 

Nefsine sen meram et
Dinimizde keramet
Hak’ın fani kulusun
Acize et merhamet.
 
Ölüm birden anidir
Dünyamız da fanidir
Hak kulunu katleden
Hak’tan korkmaz canidir.
 
Anla ki dünya yalan
Boş zaman ömrü çalan
Son nefesin verince
Mal mülkün olur talan.
 
Hakkınca yap işini
Helal kazan aşını
Ecel başa gelince
Sormaz sana yaşını.
 
Vatan kutsal davadır
Gerisi boş havadır
Ana-baba ocağı
Mukaddes bir yuvadır.
 
Eş dosta selâm yolla
Yoksul yetimi kolla
Menzilin açık olur
İlim gibi bir yolla.
 
Kişi sözün eridir
İman (g)özün feridir.
Helal lokma kazanmak
Kutsal alın teridir.
 
İlimde var saadet
Birde hukuk adalet
Bağımlı milletlerin
Sonu hüsran sefalet.
 
Kulak ver sen Kur’ana
Meyil verme harama
Huzur senin içinde
Başka yerde arama.
 
 Abdullah Atay
 
Dinsel ve tinsel huzurluluğa…

www.mudurnuhaber.com

 

 

Duyarlı Sürücüler Şikayet etti, yol yeniden bakıma alındı

Mudurnu ilçesini Ankara Nallıhan ilçesine bağlayan E 1 Karayolu  Aynalıkaya güzergahında 20 gün önce yapılan yolun  hemen bozulması üzerine duyarlı Sürücüler   Ankara Karayolları Genel Müdürlüğüne şikayette bulundu.

 

Yolu sürekli kullanan araç sürücüleri yolun bir hafta bile kullanılmadan bozulduğunu, hiç bir  kontrol mekanizmasının  çalışmadığını, bu yollara harcanan paralarda garip ve yetiminde hakkının bulunduğunu ifade eden açıklamalar ile Genel Müdürlüğe telefon edildi.

 DUYARSIZ KALINMADI

Araç sürücüleri, telefon ettiklerini ve yetkililerin gereğini yapıyoruz açıklaması üzerine yolda yeniden bakım yapıldığını ifade ettiler. Sürücüler yapılan şikayet sonrasında  yola çalışmanın yapıldığını tahmin ettiklerini belirterek, illaki her şeyi şikayetmi etmek gerekli, makam ve mevkilerde olan  yetkililer bu durumları kontrol etmeliler dediler.

www.mudurnuhaber.com

MHP ADAYIMIZ HAZIR

MHP Milliyetçi hareket Partisi Mudurnu ilçe Başkanı Metin GÜÇ Yerel seçimler için adayımız hazır dedi.

   ADAYIMIZI ÇOK SEVECEKSİNİZ VE OYUNUZU BAŞKA YERE VERMEYİ DÜŞÜNMEYECEKSİNİZ.

MHP Mudurnu İlçe Başkanı Metin GÜÇ Adayımızı çok iyi tanıyorsunuz ve çok sevdiğiniz bir kişilik. Adayımızın ismini şimdilik açıklamıyoruz, ama Mudurnulular Adayımızı açıkladığımızda başka bir Partiye oy vermeyi düşünmeyecekler bile dedi.

Yerel Seçimler için çalaışmalara başladıklarını ifade eden GÜÇ, Mudurnu için hayırlısı olacak dedi.

www.mudurnuhaber.com

Abant Bu Tarafta


Dört mevsim ayri güzellikleri taşıyan temiz havasi ile özellikle doga tutkunlari tarafindan bilinen bir doga harikasi Abant’ın bir tabelası bile yok..

Mudurnu dan Abant’a geçmek isteyen gezgincilerin güzergahı bilmeyerek köylerine çıktıklarını ifade eden Alpagut halkı çareyi Bolu Alpagut sapağına kendi imkanları ile Abant tabelası asmakla çözmüş gibi görünüyor. Hani yolu bilmesek bizde doğal olarak Alpagut’a çıkardık..

Bolu Ajans

Orman Yangınlarına DİKKAT

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU, 2012 yılında 20 Temmuz itibarıyla Türkiye genelinde 837 adet orman yangını meydana geldiğini ve bütün yangınların kısa sürede söndürüldüğünü söyledi.

Yangınlara müdahale süresinin 15 dakikaya indirildiğini belirten Prof. Dr. Veysel EROĞLU, böylece yangınların büyümeden söndürüldüğünü, dolayısıyla yangından zarar gören alanın en alt seviyeye çekildiğini ifade etti. 

“Ormanları 776 kuleden 24 Saat İzliyoruz”

Orman yangınlarıyla mücadele için bütün tedbirlerin alındığını ve orman teşkilatının her türlü yangına karşı teyakkuzda olduğunu hatırlatan Prof. Dr. EROĞLU, şunları kaydetti; 

“Ormanları yangınlara karşı 776 kuleden 24 saat izliyoruz. 11.515 işçiden oluşan müdahale ekibi orman yangınlarıyla mücadele etmek için hazır vaziyettedir. Kara organizasyonunda ise toplam 5000 adet araç kullanıyoruz.        

Hava araçları olarak da 29 helikopter, 14 yangın söndürme uçağı ile 6 adet CL-215 tipi amfibik uçak olmak üzere toplam 49 adet hava aracını yangına hassas bölgelerde konuşlandırdık. Ayrıca bütün hava ve yer araçlarını Araç Takip Sistemi ile donattık ve Yangın Harekat Merkezinden görülür ve yönetilir hale getirdik. Artık ben odamdan bile yangın esnasında o yangına müdahale eden aracın koordinatını, hızını aracın sürücüsünün bilgilerini telefonunu biliyor ve müdahale edebiliyorum.

Orman teşkilatımızın çabaları sayesinde 2012 yılında şu ana kadar orman yangınları ile mücadelede çok başarılı bir durumdayız. 2012 yılında 837 adet yangın meydana gelmesine mukabil sadece 2.150 hektar orman alanı zarar görmüştür. Teşkilatımızı bu gayretli çalışmalarından dolayı kutluyorum”

“Zarar Gören Alanlar Aynı Yıl Ağaçlandırılıyor”

Yangından zarar görmüş alanların yılı içerisinde ağaçlandırıldığını ve bir metrekarenin bile başka maksatlı kullandırılmadığını belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bu yılda zarar gören bütün alanların sonbaharda tekrar ağaçlandırılacağını söyledi.

Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ayrıca orman yangınlarını önlemeye yönelik kısa adı YARDOP olan “Yanan Alanların Rehabilitasyonu ve Yangına Dirençli Ormanlar Tesis Projesi”ni uyguladıklarını ifade ederek bu proje ile yangına birinci derece hassas olan alanlarda yangının çıkması ve yayılması engellenmeye çalışılmaktadır.

Uluslararası Yangın Eğitim Merkezi Kuruldu

Yangınla mücadelede Dünya lideri olmak için Antalya’da eğitim merkezi kurulduğunu söyleyen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Akdeniz’in en büyük ve en modern Uluslararası Yangın Eğitim Merkezi’nde yangın işçilerine, orman mühendislerine ve diğer ülkelere orman yangınları ile mücadele eğitimi verileceğini ifade etti.

 

Ülkemizin bulunduğu Akdeniz Havzası ülkelerinde her yıl çıkan çeşitli sayıda orman yangını neticesi yılda ortalama 500 bin hektar orman alanı tahrip olduğunu ve bu alanlarla birlikte önemli mal ve can kayıplarının meydana geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Ülkemiz bu bölgede orman yangınları ile mücadelede en başarılı ülke konumundadır. Nitekim orman yangınları konusunda zaman zaman komşu ülkelere de söndürme çalışmalarında destek verilmektedir. Akdeniz ülkelerinin yanan ormanlık alanı ve ülke ormanları oranına bakıldığında ülkemizin bu mücadeledeki başarısı açıkça öne çıkmaktadır” diye konuştu.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU, yangınların büyük kısmının insan kaynaklı olduğunu hatırlatarak, hava sıcaklığının yüksek olduğu dönemlerde bahçe içi anız temizliği yapılmaması, anız yakılmaması, piknik ve ormanlık alanlarda ateş yakılmaması ve yangın görüldüğünde ALO 177 ihbar hattının aranması hususlarında vatandaşları uyardı.

 www.mudurnuhaber.com