21 Mart’ta Yanan Ormanlar Küllerinden Doğuyor…

21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve orman haftası, İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı ve Dünya Kadınlar Günü Anısına oluşturulan hatıra ormanlarına fidan dikim etkinliği ile kutlandı.

Etkinliğe Bolu Valisi Ahmet Ümit, Tugay Ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Dündar Şahin Güngör, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı

generic levitra

, İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan, İl Jandarma Komutanı J.Kd.Alb.Ömer Ersever, İl Genel Meclis Başkanı Yaşar Yüceer ve Bolu Orman Bölge Müdürü Şaban Bıyıklı ile kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, kurum çalışanları, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

“Yanan Ormanlar Küllerinden Doğuyor”Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bölge Müdürü Şaban Bıyıklı,  1971 yılından bu yana 21 Mart’ın Dünya Ormancılık Günü olarak kutlandığını belirterek bu yıl ki ormancılık günü etkinliklerinin, “Yanan Ormanlar Küllerinden Doğuyor” temasıyla, 81 ilde kutlandığını ifade etti. Bolu Merkez’de yapılan fidan dikim etkinliğine eş zamanlı olarak Dörtdivan ilçesinde geçen sene meydana gelen yangın sahasında da aynı şekilde fidan dikimi yaptıklarını sözlerine ekleyerek 21 Mart Dünya Ormancılık Gününü kutladı.

“Bu Hafta Türk Kültüründe Anlamlı Değerlere Sahip”Bolu Valisi Ahmet Ümit yaptığı konuşmada, 21 Mart ve bulunduğu haftanın birçok önemli günü barındırdığına dikkat çekti. Bu haftanın özellikle Türk kültüründe istisnai güzelliklere, anlamlı değerlere sahip olduğunu ifade ederek Bolu’nun %65 ormanlık alana sahip olduğunu sözlerine ekledi. Devlet millet el ele, bu toprağa bir tane de olsa, fidan yerleştirebilmek adına toplandıklarını sözlerine ekleyen Bolu Valisi Ahmet Ümit dikilen her ağacın bütün canlıların sığınağı olarak önem arz ettiğini belirtti ve 21 Mart Dünya Ormancılık Gününü kutladı.

Konuşmaların ardından Bolu Valisi Ahmet Ümit ve katılımcılar tarafından sahaya 480 adet Ladin fidanı dikimi yapıldı. Toprakla buluşturulan fidanlara can suyu verilmesinin ardından etkinlik sona erdi.

www.mudurnuhaber.com

Bolu’da Toprak Analizleri Ücretsiz

Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce Hazırlanan ve Bolu Valiliği İl Özel İdaresi Tarafından Desteklenen “Toprak Analizi Desteği Projesi”  Kapsamında Toprak Analizleri ücretsiz yapılacak.

Tarımsal üretimde amaç, mümkün olan en yüksek verimi ve en kaliteli ürünü elde etmektir. Tarımsal üretimde bol ve kaliteli ürün elde edebilmek için gerekli girdiler arasında kimyevi gübreler önemli yer tutar. Su, ilaç, tohumluk, gübre, makine vb. zirai girdilerin etkileri dikkate alındığında; tek başına gübrenin mahsul verimini %50-70 kadar arttırdığı tespit edilmiştir. Bu amaca ulaşmanın en etkili yolu; toprağımızın analiz sonucuna göre dengeli düzenli gübrelenmesidir.

Yapılan toprak analizlerinde amaç; toprağın mevcut besin maddeleri durumunu ortaya koymak

, yetiştirilecek ürüne ve iklim koşullarına göre yeterli gübre miktarını belirlemek, en az girdi ile en ekonomik ve en yüksek verime ulaşmak, dengesiz gübrelemenin toprak ve bitkideki olumsuz etkilerini azaltmak, toprakların verimliliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak, toprağa yanlış cins gübre verilmesini engellemek, gübrenin toprağa doğru bir zamanda doğru bir şekilde verilmesini sağlamak, toprakların ve yer altı su kaynakların kirlenmesini önlemek, kimyevi gübre yerine,  organik ve çiftlik gübrelerinin kullanımını teşvik etmek, ekolojik dengenin bozulmasını engellemek, çiftçilerin bilinçlendirilerek kaliteli ve sağlıklı ürünler yetiştirmek, yapılan analizler neticesinde elde edilen bilgiler doğrultusunda bölge topraklarının verimlilik durumunu tespit etmektir.

Bakanlığımız İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı, Döner sermaye İşletmelerinin 2021 yılı ekonomik paket olarak bir adet toprak analiz bedeli 110,00 TL olarak belirlenmiştir. İl Müdürlüğümüzce hazırlanan “Toprak Analizi Desteği Projesi” ile İlimizde üretim yapan çiftçilerimize yönelik, Valiliğimizin ve İl Özel İdaremizin ayırmış olduğu 50.000 TL tutarındaki ödenek ile Laboratuvarımızda Standart toprak verimlilik analizi olan (Saturasyon, Tuz, pH, Kireç, Fosfor, Potasyum ve Organik Madde) analizleri ücretsiz yapılacaktır.Önümüzdeki üretim sezonu için Mart-Nisan aylarında ekim ya da dikim yapılmadan önce hububat üretimi için Eylül – Ekim aylarında topraklarımızda eksilen bitki besin elementlerinin ve toprağımızın verim durumunun ölçülebilmesi, toprağımızı ve cebimizi korumak için mutlaka; TOPRAK ANALİZLERİMİZİ YAPTIRALIM.

www.mudurnuhaber.com

Mart Kapıdan baktırdı

Günlerden 19 Mart 2021 Cuma Mudurnu güne kar yağışı ile uyandı.

Mart ayı gelmesiyle birlikte ilk haftalar hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyretti.

Kısa aralıklar ile yağmur ve Kar atıştırması sonrasında 19 Mart 2021 Cuma sabahı Mudurnulular güne Kar yağışı ile başladı.

Mudurnu Tepe Karakolu tam bir Poster görünümü kazandı.

www.mudurnuhaber.com

buy kamagra

Bolu ve Mudurnu Belediyeleri işbirliği devam ediyor

Geçtiğimiz yıl Bolu Belediyesi tarafından Mudurnu’da gerçekleştirilen asfalt ve kaldırım taşı çalışmalarının ardından bu yıl da 33 bin m2 parke taşı alımı için iki belediye arasında protokol imzalandı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın makamında, Mudurnu Belediye Başkanı Necdet Türker’in de katılımıyla karşılıklı imzalanan protokol sonrasında konuşan Başkan Özcan, “Protokol hem Bolu ve Mudurnu Belediyelerimize hem de Bolu ve Mudurnu Halkına hayırlı olsun” dedi.

Bolu Belediyesi ile Mudurnu Belediyesi arasında geçtiğimiz yıl başlayan işbirliği bu yıl da devam ediyor. İki belediye arasında bu yıl da 33 bin m2 parke taşı alımı için protokol imzalandı. Bolu Belediyesi Başkanlık makamında bir araya gelen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve Mudurnu Belediye Başkanı Tanju Özcan iş birliği protokolünü imzaladılar.

“Protokol hem belediyelerimize hem de Bolu ve Mudurnu Halkımıza hayırlı olsun”

İmza töreni sonrası konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan;  “Mudurnu Belediye Başkanımız ile bugün Bolu ve Mudurnu Belediyeleri arasındaki iş birliğini güçlendirecek bir protokole imza attık. İnşallah bu protokol kapsamında biz Mudurnu Belediyesi’ne çeşitli alanlarda kendi ürettiğimiz ürünlerden satış gerçekleştireceğiz. Ben bu anlaşmanın Bolumuza da Mudurnumuza da hayırlı olmasını diliyorum. Ben her zaman söylüyorum

, benim köyüm Bolu ile Mudurnu’nun tam sınırında ve ben bir de Mudurnu’nun damadıyım. Bunu yıllarca Milletvekilliği dönemimde de söyledim. Mudurnu benim için özel bir ilçe. Sayın Başkanımız da Mudurnu için çok yoğun bir gayret içerisinde. Geçmişte Mudurnu’nun kaldırımlarını ve asfalt yollarını biz yapmıştık. Bugün de bu protokolü imzaladık. Mudurnulular da yapılan çalışmalar neticesinde memnuniyetlerini ifade ediyor ve biz daha da memnun oluyoruz. Her yerde söylüyorum, Mudurnu’ya döktüğümüz asfalt kalitesi henüz Bolu’da yok. Orada PMT uygulaması ile asfalt dökmüştük. Bolu’da da bu uygulamaya inşallah bu yıl başlıyoruz. Bu sebeple Bolu’nun en kaliteli asfaltı nerede? Derseniz, hiç kuşkusuz Mudurnu’da diyebiliriz. Tabi Sayın başkanımız eksiklerini tamamlamak için bizden bu yıl taleplerde bulundu ve bizler de memnuniyetle belediyemizin imkânlarını da zorlayarak Sayın başkana ve Mudurnu halkına bir hizmet daha sunmaya gayret ediyoruz. Hem Bolu Belediyemize ve Bolu Halkına hem de Mudurnu Belediyemize ve Mudurnu Halkına hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” dedi.

“Başkanımız sağ olsun Mudurnumuza çok yardımcı oluyor

Mudurnu Belediye Başkanı Necdet Türker’de Başkan Özcan’a Mudurnu’ya verdiği katkılardan dolayı teşekkür ederek; “Geçen sene olduğu gibi bu sene de Tanju Başkanımızla bir protokol imzalayarak birlikte bir çalışma yapacağız. Biliyorsunuz geçen sene yine Bolu Belediyemizle hem asfalt konusunda hem de kaldırımların yapılması konusunda bir çalışma yapmıştık. Yine bu yaz da Bolu Belediyemizle ciddi bir çalışmanın içerisinde gireceğiz. Yaklaşık 33 bin m2 parke taşı konusunda anlaşma yaptık Tanju Başkanımızla ve sağ olsun kendisi bize bu konuda çok da yardımcı oldu. Mudurnu Halkına hayırlı olsun diliyor ve tüm halkımız adına başkanımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

www.mudurnuhaber.com

Ramazan ayı fitre miktarı belirlendi

Din İşleri Yüksek Kurulu, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konuya ilişkin açıklaması:

Din İşleri Yüksek Kurulu

online-pharmacy-uk.com

, Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı başkanlığında yaptığı toplantı sonrasında aldığı kararla, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarının 28 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından karar sonrasında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Din İşleri Yüksek Kurulumuzca, 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için Fitre miktarı 28 TL olarak belirlenmiştir.

Fitre miktarının belirlenmesinde, İslam dininin temel kaynaklarında zikredilen deliller ve günümüz şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının ortalaması esas alınmıştır.

Belirtilen meblağ, nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden ayni olarak da verilebilir.

Belirlenen bu miktar aynı zamanda, günlük fidye miktarıdır.

Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir.”

www.mudurnuhaber.com

İneklerde sinirsel bozukluklar

Tahir Yavuztahir@atafen.com.tr

Tahir Yavuz Kaleminden

İneklerde beyin ve omuriliği etkileyen bazı hastalıklar sinirsel belirtilerle kendini gösterir. İneklerin sinirsel belirti göstermesine sebep olan çok sayıda hastalık söz konusudur.

İneklerde beyin ve omuriliği etkileyen bazı hastalıklar sinirsel belirtilerle kendini gösterir. İneklerin sinirsel belirti göstermesine sebep olan çok sayıda hastalık söz konusudur.


Tüm dünyada sinirsel belirtilerle ortaya çıkan en önemli hastalık kuduzdur. İngiltere ve bazı ülkelerde de sinirsel belirtiler ilk önce deli inek (BSE) hastalığını akla getirir. Ancak; karşımıza sinirsel belirtilerle çıkan hastalıklar, ne yazık ki, bu iki hastalık ile sınırlı değil.


Öncelikle sinirsel belirtilerin neler olduğuna bir göz atalım; kas seğirmeleri, titreme, boynun geriye doğru kasılması

, diş gıcırdatma, koordinasyon bozukluğu, koma hali, felç, yatar pozisyon, ışığa ve dokunmaya karşı aşırı duyarlılık, hırçın davranışlar, çene kilitlenmesi, arka ayakların tutmaması, körlük, şaşılık, kasılmalar, yutma güçlüğü, aşırı salya. Bu belirtiler hastalığa göre değişebilir ve hastalığın diğer belirtileriyle birlikte görülebilir.

Beyin, beyin zarı ve omuriliği etkileyen sinirsel belirtilerle ortaya çıkan hastalıkların sebepleri çok değişiktir. Sebepler arasında bakteri, virüs, mantar, protozoa, riketsiya, parazit gibi etkenlerle birlikte kimyasal etkenler de sayılabilir. Besleme ile ilgili etkenleri de unutmamak gerekir.


Akla gelen 3 önemli hastalık; TEME, Listeriosis ve PEM (CCN)’dir. TEME (Thromboembolic meningoencephalitis) Haemophilus (Histophilus) somnus tarafından oluşturulur. Listeriosis beyne yerleşen bakteri olup, çoğunlukla bozuk silaj verilen hayvanlarda ortaya çıkar.


PEM (Polioencephalomalacia, CCN= Cerebrocortical necrosis) iki önemli sebepten dolayı meydana gelen bir hastalıktır. Birinci sebep thiaminase enzimi içeren ve thiamini (B1 vitamini) yıkımlayan bitkiler yenmesidir. Süpürge çiçeği, at kuyruğu otu, eğrelti otu ve Japon süpürgesi gibi bitkiler thiaminase enzimi içeren bitkilerdir.


İkinci sebep kükürt (sülfür) fazlalığıdır. Hayvanların yedikleriyle içtiklerinin toplamında yüksek kükürt içeriği söz konusu ise beyinde hasarlar ve dolayısıyla PEM şekillenebilir.
Bira fabrikası artıkları, melas, mısır gluteni gibi artıklar fazla verilirse veya hayvanların içtikleri suda bulunan sülfürün miktarı yüksek olup bilinmiyorsa böyle vakalarla karşılaşılabilir.


Çeşitli sebeplerden beyne ulaşan mikroplar sinirsel belirtilerle ortaya çıkan meningoencephalitis veya irinli meningoencephalitise sebep olurlar. Bu bakteriler arasında Trueperella pyogenes, Proteus mirabilis, E. coli sayılabilir. Fırsatçı bakteriler de devreye girebilir.

Baş bölgesindeki yaralar, boynuz kesmeden sonraki komplikasyonlar, kulak yangısı, diş kırılması, sinüzit daha sonra beyin ve beyin zarı yangısına (meningoencephalitis) yol açabilir. Klostridyum enfeksiyonlarından dolayı tetanoz ve botulismus hastalıkları da sinirsel belirtilerle seyrederler.
Parazitik protozoa etkenlerinden toxoplasma, Neospora da sinirsel belirtilere yol açarlar. Hipoderma da (nokra etkeni) larva göçü esnasında beyin ve omurilikte hasar yapar. Kan parazitlerinden babesianın sebep olduğu Babesiosis’te sinirsel belirtiler görülebilir.


Üre zehirlenmelerinde, böbrek fonksiyonu bozukluklarında sinirsel belirtiler söz konusudur. Karaciğer hastalıkları, karaciğer fonksiyonlarını bozan bitkilerle zehirlenme ‘’hepatik encephalomalacia‘’ adı verilen beyin bozukluğuna yol açar. Viral etkenlerden meydana gelen beyin hasarları arasında sığırların öldürücü nezlesi (Koriza, BMCF = Bovine Malignant Catarrhal Fever) hastalığını ve Bovine Herpesvirus 5 tarafından oluşturulan Encephalitis’i sayabiliriz. BHV5 (BoHV5) virüsü sığırlarda solunum ve üreme sisteminde IBR hastalığına sebep olan Bovine Herpesvirus 1 BHV1 (BoHV1) ile akrabadır.


Metabolik hastalıklar da sinirsel belirtilerle birlikte görülürler. Örneğin; Ketosis, doğum felci (süt humması), çayır tetanisi (hipomagnesemi).
Akut laktik asidoz, hızlı sindirilen yüksek proteinli yemler sinirsel sorunlar yaratabilir. Kurşun zehirlenmesi sinirsel sorunlar yaratan hastalıklardan biridir.


Ergotizm (çavdar mahmuzu zehirlenmesi) kimi otlara veya tahıllara yerleşen mantarların yol açtığı, yavru atma ve başka belirtilerle ortaya çıkan bir hastalık olup, sinirsel belirtilere de yol açar.
SBE (sporadik bovine encephalitis) Chlamidia pecorum enfeksiyonudur. Çoğunlukla buzağılarda görülmekle birlikte, akılda tutulması gereken bir sorundur.


Görüldüğü gibi ineklerde sinirsel bozukluklar söz konusu olduğunda birçok hastalık akla gelebilir. Diğer belirtilerle birlikte değerlendirmek doğru teşhis için şarttır. Sadece sinirsel belirtilerle karar vermemek, diğer belirtileri de göz önüne almak gerekir.

Laboratuvar tetkiklerinden yararlanarak doğru teşhis konulursa tedavi şansı artar. O sebeple sinirsel bozukluklara geniş çerçeveden bakmak başlıca koşuldur.
Su tahlili yapılması, hatta işletme kurulurken bu konunun ihmal edilmemesi koruyucu hekimlik için çok önemlidir.


Aşıların ihmal edilmeden eksiksiz yapılması, bozuk silajdan uzak durulması akla gelen doğru koruyucu hekimlik uygulamalarıdır.

Tahir YAVUZ tahir@atafen.com.tr

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu da Hayvan Gübresinden Elektrik Üretimi başlıyor

Mudurnu ilçesi Pelitözü Köyünde kurulan ve günlük olarak 2.65 MW Elektrik üretme kapasitesi olan tesislerde üretime başlanıyor.

Mudurnu Enerji Bolu’nun Mudurnu ilçesinde kurduğu 2.65 MW’lık biyogaz tesisinde tavuk ve büyükbaş hayvan gübresi ile peynir altı sularından Elektrik üretimine hazırlanıyor.

Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından Bolu ili Mudurnu ilçesi Pelitözü Köyü sınırları içinde Mudurnu Biyokütle Santrali (2

Buy Amoxil UK

,6 MWm/2,65 MWe/3,45 MWt) kuruldu.

Yaklaşık 25.5 milyon lira yatırımla kurulan tesiste, atık olarak tavuk gübresi, büyükbaş hayvan gübresi, peynir altı suyu hammadde olarak kullanılacak. Tesise yılda 17 bin 800 ton tavuk gübresi, 10 bin ton büyükbaş hayvan gübresi ve 7 bin 200 ton peynir altı suyu kabul edilecek. 

Tesise günde 95,89 ton atık kabulü yapılacak. Tesisin biyogaz üretim kapasitesi ise günlük 21.265 N metreküp olacak.  

www.mudurnuhaber.com

TAVUK GÜBRESİNDEN ELEKTRİK Konu ile ilgili daha önce sitemizde yayınladığımız Haberimiz ekte linktedir. MUDURNU HABER 2015

Halk Eğitim Köylerde Kurs Açacak

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından Mudurnu ve Köylerinde Kurs açılacağı duyuruldu.

Konu hakkında bilgilendirme yayınlayan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Cemali ÖZLÜ , Halk Eğitim Merkezi ve İlçe Tarım Müdürlüğü işbirliği ile Meyve Ağaçlarında Budama, Meyve Bahçelerinde Gübreleme, Sürü Yöneticiliği, Süt Sığırcılığında sağım ve sanitasyon,Arıcılık,Bitki zararlıları ile Mücadele,Fındık Ağacı Budaması, Meyve ve Sebzede iyi tarım uygulamaları ve halkımızın istediği diğer alanlarda kurslar açılması planlandığını belirtti.

Kurslar hakkında kayıt ve gerekli bilgi için Mudurnu Halk Eğitim Merkezi müdürlüğüne müracaat edilebilir veya 0374 421 30 19 nolu telefondan bilgi alınabilir.

www.mudurnuhaber.com

8-14 Mart Tuza Dikkat Haftası

Dünya Sağlık Örgütü günlük kişi başı tuz tüketimini 5 gramın altında önermektedir ve bu miktar bir tepeleme bir çay kaşığına (silme bir tatlı kaşığına) denk gelmektedir. Günlük olarak tüketilmesi önerilen bu miktar;  gün içinde tüm besinlerimizle aldığımız tuzu (sodyumu) da kapsamaktadır. Tuz, besinlerin doğal bileşiminde bulunduğu gibi, deniz tuzu (deniz suyunun buharlaştırılması ile elde edilir) ve kaya tuzu (halite, göl yataklarından veya toprak altından elde edilir, kurutulur) olarak da elde edilir. Genel olarak tuz sodyum ve klorürden oluşur. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır. Bu nedenle sağlık etkileri de aynı olmaktadır. 

Diyetimizdeki çok fazla tuzun, kan basıncını arttırarak (hipertansiyona neden olarak)  inme ve kalp hastalığı riskini yükselttiğini biliyoruz. İnme ve kalp hastalıkları da dünya çapında en önemli  ölüm ve sakatlık nedenlerinden ikisi olarak gösterilmektedir.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi’ ne göre; aşırı tuz (sodyum) tüketimi; kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon, inme, osteoporoz ve bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Tuz tüketimi 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı)  aşmamalıdır. Tüketilen tuz iyotlu olmalıdır.

Sağlık Bakanlığı’ nın   Türkiye  Beslenme ve Sağlık Araştırması, 2017 çalışmasına göre  günlük kişi başı tuz tüketiminin 10.2  g/gün olduğu saptanmıştır.  Bu değer Dünya Sağlık Örgütü’ nün önerdiği günlük tüketim miktarının iki katıdır.

Aşırı tuz içeren besinler hangileridir?

  • Hazır soslar (soya, ketçap, barbekü, tartar, salsa, hardal, makarna vb. soslar)
  • Atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, patlamış mısır gibi)
  • Tuzlanmış kuru yemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.)
  • Turşu ve salamura besinler (siyah ve yeşil zeytin, sebze turşuları), balık konserveleri, tuzlanmış ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri
  • Aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan gazlı/gazsız mineralli içecekler
  • Geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, yaprak salamurası vb. besinlerdir.

Aşırı Tuz Tüketimini Azaltmak için Öneriler Nelerdir?

Tuz tüketimi azaltılmalıdır. Bir kişinin günlük olarak kullandığı tuz miktarı 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya 1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır.

Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum nitrat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat, sodyum askorbat vb. tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır.

Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Hatta besinlerin bileşiminde sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir.

 Masada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve masadan tuzluk kaldırılmalıdır.

Hazır soslar (soya sosu, ketçap sos, barbekü sos, tartar sos, salsa sos, hardal, makarna sosu gibi), atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, ekstrüde ürünler, patlamış mısır gibi), tuzlanmış kuruyemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.), turşu ve salamura (siyah ve yeşil zeytin, sebze turşuları), balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri ile aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarda tuz içermeleri nedeniyle az tüketilmelidir.

Geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, kurut, yaprak salamurası vb. yiyeceklerin tuz içeriği fazladır. Bu nedenle daha az tüketilmeli ve hazırlarken yüksek miktarda tuz kullanımından kaçınılmalıdır.

Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir.

Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir.

Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir.

Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir.

Tuz yerine doğal lezzet arttırıcılar (soğan

buykamagrausa.com

, sarımsak, baharatlar, limon, sirke, biber vb.) kullanılmalıdır.

Sağlık Profesyonelleri, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar,  gıda ve içecek sektörü,  lokantalar, restoranlar ve hatta bireysel olarak;  besinlerimizin içerdiği yüksek tuz ve bunun sağlığımıza zararlı etkileri konusunda farkındalığımız yüksek olmalıdır. #DahaAzTuz

www.mudurnuhaber.com

Miraç Kandilimiz Mübarek olsun

Kandilimiz mübarek olsun. İşte Miraç Kandili duası…

Euzü billahi mineş-şeytanir-racîm
Bismillahir-rahmanir-rahîm

Ey Bizleri varlığa erdiren
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran
Güzeller Güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz’e Sonsuz salât ü selam olsun.

Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek gecede bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:

1. YA İLAHEL-ALEMİN!

Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs’ati genişliğindeki kapına dayanıyor

, şu mübarek gecede bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. İcabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!

2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ!

Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.

Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü vet-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. Müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. İbadet ü tâat kültür televvünlü.. Duygular, düşünceler fantezilere emanet.. Mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya Rabbi!

3.YA RAB!

Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.

4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!

Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep ‘Gelin, gelin’ diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur ‘Biz de geldik’ diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!

Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır.. Ya Rabbi lisanlarımızı yalandan, gıybetten, Senin sevmediğin, hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle.. Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!

Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle.. Niyetlerimizi ihlaslı kıl ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!

6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!

Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık, havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.

7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!

Şu mübarek gecede binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki!

Sen her şeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.

8. EY YÜCELER YÜCESİ!

Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin, dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama, mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve hülyalarıekonomive refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç, kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre… Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.

9. EY RAB!

Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur müfettişi.. Yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece; adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi bir şey; vefa Kafdağı’nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü’l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.

Bütün bunlara rağmen ya Rab! Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz. Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!

Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar.

10. EY RAB!

Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.

11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!

Bu mukaddes miraç gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.

Ey Yüceler Yücesi!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, Muallâ aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..

Amin amin amin
Velhamdü lillahi Rabbil aleminel-fatiha

www.mudurnuhaber.com

Küpesiz yakalanan hayvanlar artık kesilmeyecek

TBMM gündeminde yer alan kanun teklifiyle, nakil sırasında yakalanan küpesiz buzağı, kuzu ve oğlaklar ile gebe hayvanların kesime sevk edilmesi uygulamasına son verilmesi sayesinde bu hayvanların ekonomiye kazandırılmasının sağlanacağı bildirildi.

TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda kabul edilen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile nakil sırasında yakalanan küpesiz hayvanlara ilişkin düzenleme yapılıyor.

Teklife göre, nakil sırasında yakalanan küpesiz buzağı, kuzu ve oğlaklar ile gebe hayvanların kesime sevk edilmesi uygulamasına son verilecek ve bu hayvanlar karantina altına alınacak.

Bu kapsamda tanımlattırılmamış sığır cinsi hayvanlar ile koyun ve keçilerin nakil sırasında yakalanması halinde, gebe hayvanlar, 6 aylıktan küçük koyun ve keçiler ile bir yaşından küçük sığır cinsi hayvanlar hariç, tüm masrafları sahibi tarafından karşılanarak en yakın kesimhanede kestirilecek ve sahibine teslim edilecek.

Tanımlattırılmamış gebe hayvanlar, 6 aylıktan küçük koyun ve keçiler ile bir yaşından küçük sığır cinsi hayvanlar nakil esnasında yakalanması durumunda kestirilmeyecek, sahibinin bilgisi dahilinde karantina altına alınacak. Karantinayla ilgili konular, Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenecek.

Bu önlemler, insan, bitki ve hayvan sağlığı ile çevre için doğrudan ya da dolaylı herhangi bir olumsuz etkiye sebep olmayacak şekilde uygulanacak. Bu iş ve işlemler için yapılacak tüm masraflar sahibi tarafından karşılanacak. İmha ve itlaf halinde Bakanlık tarafından herhangi bir tazminat ödenmeyecek.

“Karantina masraflarının tamamı yetiştiriciye yüklenmesin”

Mevcut kanuna göre 6 aydan küçük kuzu ve oğlaklar ile gebe hayvanların küpesiz olması halinde kesime gönderiliyor.

Sektörün ileri gelenleri, konuyla ilgili her platformda rahatsızlıklarını dile getiriyorlardı.

Hayvan sayısı artırılmaya çalışılırken, sayıda düşüşe neden olan bu uygulama, ekonomi ve sektörümüzde kayıplar yaratıyordu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın nüfus başına bir küçükbaş hayvan sayısına ulaşılması hedefi bulunuyor. Hazırlanan kanun teklifi, hayvan sayısının artmasını ve bu hedefe ulaşılmasını sağlayacak. Düzenlemeyle hayvanlar artık kesime gönderilmek yerine ekonomiye kazandırılacak. Yetiştiricilerimizin mağduriyetleri önlenecektir. Teklifi veren milletvekillerine Üreticiler minnettar kalacaklardır.

Verilen kanun teklifinin Uygulanmasının en kısa sürede işleme girmesi temennisi ile…

www.mudurnuhaber.com

buy levitra uk online

Elektrikli traktör haziranda hazır

Geçtiğimiz yıl seri üretime geçilmesi planlanan ancak yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle bazı sıkıntılar yaşanan yerli elektrikli traktör haziran ayında tarlaya iniyor.

ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol

, en büyük boy elektrikli traktörün bütün çalışmalarının bittiğini belirterek, “Bahçe, orta ve büyük olmak üzere üç farklı modelimiz olacak. Bahçe traktörü yaklaşık 20 dakikada şarj ile 5 saate kadar çalışabilecek. Orta boy traktör ise en kötü tarla şartlarda 6-7 saat çalışacak şekilde tasarlandı. Orta boy tarla traktörümüz seri üretimine 2022’nin ilk aylarında başlayacağız.

320 beygirlik ‘Canavar’ adını verdiğimiz büyük traktör ise 90 dakika şarj ile 7 saat kullanılabilecek. Salgın olmasaydı biz seri üretime girmiştik. Tedariklerimizin tamamlanmasında sıkıntılar yaşadık. Tip onay belgesi için evraklarımızın yüzde 85’ini tamamladık.

Haziranda üreteceğimiz traktörlerle ilgili ön siparişlerimizi aldık, ciddi satışlar yapıldı. TİGEM traktör alımı yaptı” dedi.


Büyük boy traktörlerden yılda 1050 adet üretecek kapasitelerinin bulunduğu bilgisini veren Yol, gelecek dönemlerde kapasiteyi yılda 10 bin adet üretecek şekilde artırmayı düşündüklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

www.mudurnuhaber.com

Büyükşehir den Çiftçiye 1600 ton Nohut tohumu verildi

Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri nohut tohumu dağıtımına ilk olarak Ayaş, Güdül, Beypazarı ve Nallıhan ilçelerinden başladı.

Tarımsal destek projesiyle Başkentli çiftçilerin yüzünü güldürmeye devam eden Büyükşehir Belediyesi, toplam 5 bin 942 çiftçiye yaklaşık bin 600 ton nohut tohumu dağıtacak.

Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, yaklaşık 80 bin dönüm alana ekilmesi planlanan nohut tohumu desteği ile ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak üreticilerimizi desteklemeye devam ediyoruz. Özellikle kuru tarım yapan üreticilerimizin gelir seviyesini artırmak amacıyla bin 600 ton nohut tohumunun dağıtımına başladı. Bin 600 ton ciddi bir rakam. Ankara’daki üreticilerimizin tamamına ulaşmaya gayret ettik. İmkanlarımız ölçüsünde tohum dağıtımlarını gerçekleştiriyoruz. 5 bin 942 adet üreticimiz nohut tohumu almaya hak kazandı. Umarım gayet bereketli bir dönem geçirir ve bu mahsullerin kazanımlarını alırlar.”
KAYNAK:İHA

www.mudurnuhaber.com

Bitlis’te askeri helikopter düştü: 11 askerimiz şehit oldu

Milli Savunma Bakanlığı, Tatvan’da meydana gelen helikopter kazasında yaralanan 3 askerden birinin daha şehit olduğunu, şehit sayısının 11’e yükseldiğini açıkladı.

Bitlis'te askeri helikopter düştü: 11 askerimiz şehit oldu

 Büyük oku AAA

Milli Savunma Bakanlığı, Tatvan’da meydana gelen helikopter kazasında yaralanan 3 askerden birinin daha şehit olduğunu, şehit sayısının 11’e yükseldiğini açıkladı.

Bitlis’te askeri helikopter düştü: 11 askerimiz şehit oldu – Tıkla İzle

Milli Savunma Bakanlığı’dan yapılan açıklamada; Bingöl’den Tatvan’a gitmek üzere bugün saat 13.55’te kalkış yapan Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza ait Cougar tipi bir helikopter ile saat 14.25’te irtibat kesilmiştir. Bölgede İHA, CN-235 uçağı ve bir helikopter ile arama çalışmalarına derhal başlanmıştır. Arama çalışmaları sonucunda helikopterin kaza kırıma uğradığı tespit edilmiştir. Söz konusu elim kaza neticesinde; helikopterde bulunan kahraman silah arkadaşlarımızdan 11’inin şehit olduğu 2 kahraman silah arkadaşımızın ise yaralandığı belirlenmiştir. Yaralı personelimizin hastaneye sevk edilmelerine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu elim olayda şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet

buy cheap kamagra online

, değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralı personelimize acil şifalar diliyoruz.” denildi. 

Şehitlerimizin isimleri ve memleketleri belli oldu!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Akar’dan düşen helikopter hakkında bilgi aldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bingöl’den Tatvan’a gitmek üzere kalkan askeri helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu 11 askerin şehit olduğu, 2 askerin de yaralandığı olayla ilgili Bakan Akar’dan bilgi aldı. Kazanın duyulduğu ilk andan itibaren arama kurtarma çalışmalarını yakından takip eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı diledi, yaralı askerlere şifa temennisinde bulundu. 

Milli Savunma Bakanı Akar, Elazığ’da

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki heyet Elazığ’a geldi.

Bingöl’den Bitlis’in Tatvan ilçesine gitmek üzere 13.35’te kalkan askeri helikopter düşmüş aralarında Elazığ 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş’ın da bulunduğu 11 asker şehit olmuştu. Bunun üzerine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar uçakla Elazığ’a geldi. Bakan Akar’a, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ümit Dündar ile Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler eşlik etti.

“Başımız sağolsun” diyen Bakan Akar, daha sonra beraberindeki heyetle havalimanından çıkarak 8. Kolordu Komutanlığına geçti. Burada yapılacak değerlendirme sonrasında heyetin programının belli olacağı öğrenildi.
 


MHP Genel Başkanı Bahçeli’den helikopter kazasında şehit olan askerler için başsağlığı mesajı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sosyal medya hesabından, Bitlis’in Tatvan ilçesinde meydana gelen askeri helikopter kazasında şehit olan askerler için başsağlığı mesajı yayımladı. Bahçeli mesajında, “Bingöl’den Tatvan’a gitmek için bugün öğleden sonra kalkış yapan Kara Kuvvetleri’ne ait askeri bir helikopter bir müddet sonra kaza kırıma uğramıştır. Üzülerek ifade etmeliyim ki, 8’inci Kolordu Komutanımız Korgeneral Osman Erbaş’la birlikte 11 kahramanımız şehit olmuştur. Söz konusu kaza kırımda 2 kahramanımız da yaralanmıştır. Milletimizi acıya ve hüzne boğan bu elim hadisede şehit olan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, yaralanan kahramanlarımıza şifalar diliyorum. İnanıyorum ki bu zor günleri de birlik ve kardeşlikle aşacağız. Türk milletinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, şehitlerimizin ailelerinin ve hepimizin başı sağ olsun diyorum. Rabbim’den niyazım, sabır ve metanetimizi arttırması, böylesi felaketlerden milletimizi ve güvenlik güçlerimizi korumasıdır. Vatan sağ olsun” ifadelerini kullandı.

Ülkelerin dışişleri bakanlarından şehitler için taziye telefonu

Bingöl’den Tatvan’a gitmek üzere kalkış yapan helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 10 asker için, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Gürcistan Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı David Zalkaliani, Libya Dışişleri Bakanı Taher Siyala, Arnavutluk Dışişleri Bakanı Olta Xhaçka, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ve Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğulu’nu arayarak şehitler için taziyelerini illettiler.

Stoltenberg’ten Türkiye’ye taziye mesajı

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde Bitlis’te askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 11 asker için taziyelerini iletti.

8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş şehit oldu

Bitlis’te düşen helikopterde şehit olanlardan birinin Elazığ 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş olduğu öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit Korgeneral Erbaş’ın oğlu ile telefonda görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl’den Tatvan’a gitmek üzere kalkan askeri helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu şehit olan Korgeneral Osman Erbaş’ın oğlu Yiğitalp Erbaş ile telefonda görüşerek taziyelerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, ülkeye ve millete önemli hizmetlerde bulunan Korgeneral Osman Erbaş’ın elim bir kazada hayatını kaybetmesinden büyük üzüntü duyduğunu ifade ederek, şehit komutana Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi.

Siyasilerden başsağlığı mesajı

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, mesajında, “Bingöl’den Tatvan’a giden ve askerlerimizi taşıyan helikopterin düşmesi sonucu; şehit olan 11 vatan evladımıza Allah’tan rahmet, yaralanan 2 askerimize de acil şifalar diliyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da, “Bingöl’den Tatvan’a gitmek üzere havalanan helikopterin düşmesi sonucu şehit olan kahraman askerlerimizin acısı yüreklerimizi yaktı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Bitlis’te düşen askeri helikopterde şehit olan dokuz askerimize Allah’tan rahmet, keder-dide ailelerine sabırlar diliyorum. Yaralı dört askerimize acil şifalar diliyorum. Acımız büyük. Başımız sağ olsun” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bingöl’den Tatvan’a giderken elim bir helikopter kazası sonucu şehadete yürüyen kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı Mehmetçiklerimize acil şifa diliyorum. Başımız sağ olsun” ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bingöl’den gelen acı haberle içimiz yandı. Helikopter kazasında şehit olan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet; yaralılarımıza acil şifalar, ailelerine ve silah arkadaşlarına sabır diliyorum.”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Askeri helikopterimizin Tatvan’da düşmesi sonucu şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mesajında, “Bitlis’ten gelen acı haberle yüreğimiz dağlandı. Askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, aileleri ve yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralanan askerlerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.

MHP Genel Merkezinden yapılan açıklamada, “Bitlis Tatvan bölgesinde askeri helikopterin düşmesi sonucu 11 askerimiz Şehit, 2 askerimiz yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz” ifadelerine yer verildi.

AK Parti MKYK ve MYK Üyesi – Parti Sözcüsü Ömer Çelik yayınladığı mesajda, “Bitlis’ten Tatvan’a giden askeri helikopterin kazaya uğraması sonucu 11 kahraman askerimiz şehit oldu, 2 askerimiz yaralandı. Milletimizin ve Kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin başı sağolsun. Şehitlerimize rahmet olsun. Yaralılarımıza acil şifa diliyoruz” dedi.

Kaynak: İHA

www.mudurnuhaber.com

Bolu Müftülüğü Çalışma Planını masaya yatırdı

Gençlik Çalışma Planı Toplantısı Yapıldı.

Bu doğrultuda gençlerimize sahih dini referanslar ışığında ve bir plan dahilinde din hizmeti sunmak amacıyla 02.03.2021 Salı günü Bolu il Müftülüğü Toplantı Salonu’nda İl Müftüsü Orhan Genç’in Başkanlığında Gençlik Koordinatörleri ile bir toplantı gerçekleştirildi.

Salgın hastalık sürecinde gerekli tedbirler alınarak , maske ve mesafe kurullarına uyularak yapılan toplantıda İl Müftümüz Genç: “ Kıymetli arkadaşlar gençler bizim geleceğimizdir. Sizin şu ana kadar gençlerle ilgili yapmış olduğunuz faaliyetlerden memnunum. İnşaallah 2021 Yılı Faaliyet Programları çerçevesinde daha da faal olalım.

Gençlerle daha fazla ilgilenerek onlara manevi olarak yardımcı olalım. Gençlerimizi okullarda, kaldıkları öğrenci evlerinde ve yurtlarda ziyaret edelim. Çalışan gençlerimizi de mümkün oldukça iş yerlerinde ziyaret edelim. İl Müftülüğü olarak her zaman gençlerle irtibat halinde olalım. Bundan sonraki çalışmalarınızda başarılar dilerim” dedi.

İl Müftüsü Orhan Genç, Müftü Yardımcıları Eyüp Orhan, Ahmet Halıcı, Din Hizmetleri Şube Müdürü Ali Ceylan, Vaizler ve Gençlik Koordinatörlerinin katıldığı toplantıda ana başlıklar halinde: Gençlik Merkezleri, Cami ve Gençlik, Üniversite Gençliği, Çalışan Gençlik, Gençlerle Sportif Faaliyetler, Gönüllü Gençlik Faaliyetleri ve Okul Ziyaretleri gibi konular görüşüldü.

www.mudurnuhaber.com