CHP YENİ YÖNETİMİN DEN MUDURNU ZİYARETİ


CHP  YENİ YÖNETİMİN DEN MUDURNU ZİYARETİ

 

Ağustos ayında yapılan CHP Bolu Olağanüstü il Kongresi’nde  il Başkanlığına seçilen  CHP Bolu İl Başkanı Kazım KARSU ve beraberindekiler Mudurnu ilçe ziyaretinde bulundular.

 

CHP Bolu Millet Vekili Tanju ÖZCAN , Bolu İl Başkanı  Kazım KARSU , Mudurnu ilçe Başkanı Selçuk RESNE ,CHP Mudurnu Belediye Başkan Aday Adayı Hulusi DİKER ve Parti yönetimi Mudurnu  Fuat Beyler Konağı  bahçesinde bir süre sohbet etti.

MUDURNU’YA 45 YILDIR GELİRİM

CHP Bolu İl Başkanlığına yeni seçilen  Kazım KARSU , Mudurnu’ya 45 yıldır gelir giderim, siyasi olarak,arkadaşlar vasıtası ile ve ticaret vasıtası ile  Mudurnu sürekli geldiğim bir ilçedir, Ben kendimi biraz da Mudurnulu olarak görüyorum, 70 li yıllardan bu yana bu bölgede siyasi olarak çalışma içersinde bulunuyorum.

NERDEN ÇIKTIN SEN DEDİLER

CHP Bolu il Başkanı  Kazım KARSU, bana soruyorlar nerden çıktın sen, siyasetçiler ile gelip gidiyordun ama , senin öyle bir niyetin yoktu dediler, ben de dedim ki bu bir görevdir bir bayrak yarışıdır, Bayrak insanın eline verilir, bu bayrağı kişi gücü yettiği yere kadar götürmelidir, yok sa birilerini torpil yaparak bir yerlere getirmek için gelmedik, Partimiz bizim için her şeydir, bizim hayatımız Parti ile geçti, Partimiz için her şeyimizi feda ettik ve her şeyede varız, yoksa birilerini Millet vekili, birilerini Belediye Başkanı  yapmak için niyetimiz yok dedi.

 

EN SORAMAYACAĞINIZ SORULARA BİLE AÇIĞIM

CHP Bolu İl Başkanı Kazım KARSU Mudurnu ilçesindeki partilileri ile bir araya gelişinde  bana her türlü suyu sorabilirsiniz, ben Ticaretten geliyorum, Babam ve Ağabeyim Siyasetçiydi ama, onlarda kaldı o iş, bana böyle bir görev verdi arkadaşlar, o görevi beraber sürdürelim diye, başarılı olursak , başarılı olduğumuz yerde bu işi bitiririz, bayrağı başka bir arkadaşa verir, o arkadaşımız devam eder, bu işin yaşlısı genci yok, her şey fikirdedir, hepimiz genciz, bende sizin gibi kendimi genç kabul ediyorum, çünki çok genç torunlarım var dedi.

CHP YÖNETİMİ MUDURNU KAYMAKAMINI ZİYARET ETTİ

Bolu Milletvekili Tanju ÖZCAN , CHP Bolu İl Başkanı Kazım KARSU ve beraberindekiler Mudurnu Kaymakamı Kerem Süleyman YÜKSEL i Makamında ziyaret ederek hayırlı olsun temennisinde bulundular.

 

www.mudurnuhaber.com

 

Haber: Aydın ÖZPELİT &Foto ve Video: Özgür KOCABAY

 

HABERİN FOTOĞRAFLARININ DEVAMI MUDURNU FACEBOOK SAYFAMIZDA

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=652101111481741&set=pcb.652109994814186&type=1&theater

EV TELEFONLARINIZI  AVANTAJLI TARİFEDEN  YARARLANARAK İLK 6 AY 14.90 TL YE  TÜRKİYE NİN TÜM İLLERİNDEN ORİS TELEKOM A   TAŞIMAK İÇİN MUDURNU FOTOĞRAFÇILIK’A MÜRACAAT EDEBİLİRSİNİZ.

ADRES: Seyrancık mah. Demirciler cad. No:17 MUDURNU Tel.0 374 421 28 83 Gsm: 0535 735 91 64

Yanlışa yanlış Doğruya doğru demeli

Yanlışa yanlış Doğruya doğru demeli

Mudurnu ilçesi Tarihi güzellikleri ile  dışarıdan gelen Turistlerin dikkatini çeken Bolu nun şirin bir ilçesi, ilçe  merkezi Sit alanı içerisine alınmış ve bir çok Ev,Konak  koruma kurulu tarafından tescillenmiş, bunlardan bazıları ise 1. derece ile tescil yapılmış.

 

Mudurnu şehir merkezinde çarpık  yapılaşmaya izin verilmemesine rağmen, zaman zaman  vatandaşlar tarafından yapılan  yapılar  Tarihi yapının görselliğini ve değerini düşürdüğü ve çevreye zarar verdiği gerekçesi ile yıkılmış.

 

Geçtiğimiz yıllarda  Tarihi Yıldırım Beyazıt Camii yanı ve 1. Derece korumada olan Armutçular Konağı önündeki eskiden Musalla taşının olduğu ve kullanıldığı alan boş kaldığından dolayı  Kullanılmayan ve Mudurnu nun bir değeri olan  Eski İtfaiye araçları konulmuş ufak bir Açık hava müzesi konumuna getirilmişti.

YAPILAN YANLIŞTIR

Son günlerde Tarihi Yıldırım Beyazıt Camii yanında bulunan bu araçların üzerleri arkasında ve yanında bulunan  Tarihi değerlerin değerlerini düşürecek ve Mudurnu Turizmine katkı değil , zarar verecek şekilde  kapatılması  vatandaşın kafasında soru işareti bıraktı. Vatandaşlar bizlere Tarihi Sit alanı çivi bile çakamazsınız denilen yere  yapılan bu çalışmada neyin nesidir diye soruyor. Yapılanın  yanlış olduğu vatandaşlar arasında yüksek sesle dile getirilmesine rağmen   yetkililerden konu hakkında herhangi bir açıklama yapılmıyor.

www.mudurnuhaber.com

 

 

Mustafa ANKARA Vefat etti

Mudurnu İlçesi Dolayüz Köyünden  Mustafa ANKARA  geçirdiği Kalp krizi sonucu Vefat etti.

Mudurnu Pazarı için KÖyden sabahleyin ilçeye gelen Mustafa ANKARA çarşı içersinde dolaşırken aniden fenalaşarak yere yığıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Mustafa ANKARA için 5 Mayıs 2013 Pazar günü  Dolayüz Köyünde Öğle ve Cenaze namazı kılınarak Köy mezarlığında toprağa verilecek.

 

Merhum Mustafa ANKARA Amcaya Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

 

www.mudurnuhaber.com

 

Hastane Yeri ile ilgili Köşe yazarımızdan bir öneri

Mudurnu’nun Hastane işi tam ağlasammı, gülsemmi dedirten bir durumda, Hastane
yerinin ittifakla tespit edilememiş olmasında masum vatandaşın haricinde, herkesin vebali
var. Atanmışıda, seçilmişide kimse kendi beceriksizliğini başka nedenlere bağlamasın.
Sonuç? Hastane yeri bulunamadı. Eğer siyasi iktidar yerel yönetimde bizim partimizin
adayına oy verilmedi gibi nedenlerle hastane işine engel olunuyorsa bunun vebalinin altından
kimse kalkamaz.
Zamanı gelir her şeyin hesabı sorulur… Bu noktada vatandaşımıza da bir önerim
var. Seçim zamanı gelince ister yerel ister genel ilk önce bunun hesabını sorulmalı. Sözün
özü sağlıklı olmayan toplum ne okuyabilir, nede ibadetini yapabilir? Bu konuda herkes
kendi VİCDANINDA BUNUN vebali ile yüzleşsin, yüzleşmeyenlere de AKIL SAĞLIĞI
DİLİYORUM.
Not : Haberde fotoğraflarında göründüğü kadarıyla Göynük hastane yerinin etrafında
evler yok..Daha öncede yazdım söyledim.Hastane yeri tespit edilirken oldu bittiye getirmek
benim dediğim yere olsun demek önemli değil, bundan 50 (elli) sene sonrasını,hava
ambulansı da dahil kasabanın trafik yoğunluğunu artırmayacak ve köylerimizde dahil nüfus
yoğunluğunun çok olduğu bir alan tercih edilmesi lazım.
Yapılacak hastanede ameliyathane olmayacağına göre Bolu ya ulaşımın daha kolay
olacağı bir yer düşünülmeli.
Çözüm Önerisi ve Çağrım: Bu güne kadar şu bunu dedi, ben bunu dedim, ben şöyle
istiyor umu bırakalım, birbirimizle diyalog kuralım. Ben önce insanım ve memleketimi
insanlarını seviyorum diyen varsa, denedik olmadı demeyelim… Tekrar toplanıp konuşalım,
eksi ve artıları ile alternatif yerler belirleyelim. Kamuoyunun güvenini kazanmış tarafsız
anket firmaları bulalım. Mudurnu’nun nüfusu 5000 (Beşbin).Üç gün beş gün kaç gün sürerse
vatandaşımızın fikrini alalım.(Anket için gelecek konuklarında kaç gün sürerse konaklama ve
yiyeceklerini turizmciler olarak bizler karşılarız)
Bizde anlaşacak akıl ve basiret yok diyebiliriz ama Mudurnu’nun geleceğine özellikle
sağlık sorunu gibi bir sorunda ipotek koyamayız. Buna hakkımız yok.
Arkadaşlar diyalog kurmadan uzlaşma sağlanmaz. Diyalogu da insanlar kurabilir.

Buradan ÇAĞRI yapıyorum daha fazla zaman kaybetmeden hatta bu yılın işini seneye
bırakmadan 21 Aralık 2012 tarihinde saat 15 te önerim ortak belirlenecek bir yerde ya da
konakların birinde”beliki bu işte taraflar var” tüm tarafların katılımı ile kaymakamımız
Nurullah Ertaş’ın katımlı ile toplanalım.

Mehmet Cantürk
13.12.2012
Almanya Augsburg

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!
Yazacak konu çok hangi birini yazsam diye düşünürken… Nasihatten anlamak için
musibet gerekmez ama sokakta beklerken yanımdan geçen iki gençten biri içtiği sigarayı,
üstelik söndürmeden yere attı ve yürümeye devam etti. Arkasından seslenip ‘amcası bir
şey düşürdün’ dedim. Bana bakarak düşürmedim dedi, attığı sigarayı yerden alıp hemen
yakındaki çöp konteynırına attıktan sonra ben sana söylüyorum, senin yanında da başkası
atarsa sen de ona söylersin dedim. IQ seviyesi yeterli olmadığından yapılan davranışı
anlamayıp, ‘ben neden başkasına söyleyecekmişim?’ diye söylenerek gitti. İçinden de
başka şeyler homurdandığı kesin. Benim ne düşündüğüme gelince; kendi kültürünü
geleneğini aile değerlerini “modernlik”adı altında pervasızca tüketen bir toplum seksen
dokuz yılda kendi vatandaşını yaratamamış bir rejim ve liderlerinin birbirlerini çölde
kutup ayısına kovalattıkları bir acayip memleket.

Geçmişte atalarımızın yaşam ve davranış biçimine ait bize örnek olacak birçok
konu var tabi. Bir iki tanesini hatırlatmak isterim; atalarımız cebinde mendil taşıyıp yere
tükürmediği ve ayıp karşıladığı zamanlarda o günün Avrupalısı bırakın tükürmeyi, başka
pisliklerini camlardan aşağı attığı için şemsiyeyi icat etti. Atalarımız han, hamam, tuvalet
yaparken aynı küvette on kişi yıkanan Avrupalı pis kokudan kurtulmak için parfümü icat
etti. Yazının tam başlığı ‘Bedevi kafası ve kıl çadır kültürüyle teknolojiyle buluşmak’
olacaktı ancak bizim dağda gezen, yaşayan yörüğümüzün, çobanımızın doğaya saygıdan
yaktığı ateşin yeri bile belli olmazdı, onlara saygısızlık etmiş olurum diye yazamadım.

Mevzu uzun yaz yaz bitmez değerlerimizi yitire yitire geldik bu güne… Yere
tükürmeyi ayıp sayan atalarımız dünyayı yönetirken bu gün elinde ne varsa doğaya atan,
geri dönüşümü bilmeyen, okumayan, doğayı gözlemlemeyen, kan vermeyen, organ
bağışlamayan, sivil oluşumlara ilgi göstermeyen hakkını, hukukunu gerçeklere göre değil,
işine geldiği davranan aklını fikrini başkalarına ipotek etmiş bisiklet tamir edemeyecek
alet edevatı üretemeyen bir toplumun ipleri Hans ve Coninin elinde olur. İstedikleri zaman
da işlerine nasıl geliyorsa Karagöz Hacivat gibi oynatırlar.

Yukarıdaki yazımı yazma nedenim, her an her yerde karşılaştığımız olumsuzluklara
karşı bir nebze olsun katkım olabilir diye düşünmemdir.
Bu vesile ile son günlerde sosyal medyada paylaşılan Ahmet beyin ve Ayşe hanımın
günlük yaşamından kısadan hisse…

Ahmet Bey, sabah saat 7.00’de
*Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
*Puffy** yorganını kaldırdı.
*Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp
*Adidas** terliklerini giydi.
*WC** ‘ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
*Clear** şampuan ve
*Protex** sabunuyla duşunu aldı.
*Colgate** ile dişlerini fırçaladı.
*BRAUN** ile saçlarını kuruttu.
*Bill’s** gömleğini ve
*Pierre Cardin** takımını giydi.
*Lipton** çayını içti.

*Sony** televizyonda medya özetlerini ve
*flash** haberleri izledi. *
*Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine
*’BYE’** deyip
*Peogeot** otomobiline bindi.
*Blaupunkt** radyosunu açarak,
*rock** müziği buldu. Ağzına bir
*Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki
*Mega Center** ‘daki ofisine varınca,
*Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı.
*Microsoft Excel’e** girdi.
*Ofisboy** ‘dan
*Nescafe** ‘sini istedi. Saat 10.00’a doğru açlığını
yatıştırmak için
*Grissini **yedi. Öglen
*Wimpy’s Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
*Coca Cola** ve **hamburgeri **mideye indirdi.
*Camel** sigarasını yakıp
*Star** gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı
*Image Bar’** a uğrayıp
*JB’** sini yudumladı, sonra köşedeki
*Shopping Center** ‘a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
*Ariel** deterjan,
*Ace** çamaşır suyu,
*Palmolive** şampuan,
*Gala** tuvalet kağıdı,
*Sprite **gazoz ve
*Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
*Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı.
Hafta sonu eşi Münevver’le
*Galleria** ‘ya giden Ahmet Bey,
*Showroom** ‘ları dolaşıp
*Converse** ayakkabı, *
*Lee Cooper blue jean** satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği

*TV Guide** ‘a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında
*zapping** yaparak,
*First Class** ,
*Top Secret** ,
*Paparazzi** gibi programlar izledi. Aynı anda
*Outdoor** dergisini karıştırdı.
Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti.
** ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’** diye gerindi ve uyudu.
*Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil.

Mehmet Cantürk
10 Kasım 2012

www.mudurnuhaber.com

Ödün Yüklü Traktörden düşerek hayatını kaybetti

– Bolu’nun Mudurnu ilçesi Taşkesti beldesinde odun yüklü traktörden düşen Nadir Erdoğdu (75) hayatını kaybetti.

 Taşkesti beldesi Avdullar köyünde ikamet eden G. D (23) ve kardeşi Y.D (16), kışlık odun yapmak için Öküz Ova Yaylası’ndaki ormanlık alana gitti. Ormanda hazırladıkları odunları traktörün arkasındaki römorka yükleyen iki kardeş Avdullah köyüne dönmek üzere yola koyuldu. Bu sırada aynı köyde ikamet eden Nadir Erdoğdu (75) “Ben de sizinle köye geleyim” diyerek gençlerden yardım istedi. İki kardeş traktörde yer olmadığını söyledi. Ancak yaşlı adam ısrar ederek “Ben odunların üzerinde giderim” diyerek römorkun üzerine çıktı.

Köye iki kilometre kala römorktaki odunlar kayarak yuvarlanmaya başladı. Nadir Eroğlu da odunlarla birlikte yere düştü. Asfalt üzerine  düşen yaşlı adam kafasından ve göğsünden ağır yaralanarak kaza yerinde hayatını kaybetti. Römorkun fren sistemini kontrol eden iki kardeşten Y. D de odunların üzerine devrilmesi sonucu yaralandı.

Traktörden dökülen odun parçaları yola savruldu.  Mudurnu Sakarya Karayolu  Traktörden dökülen Odun parçaları nedeni ile bir süre tek şeritten Kontrollü bir şekilde Trafik sağlandı. 

 Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

www.mudurnuhaber.com

Ramazan Bayramımız Mübarek olsun

Ramazan Bayramımız Mübarek olsun

 Çok kıymetli Dostlar,  bir Ramazan Bayramına daha erişmenin sevinci ile sizlere bu sayfalar aracılığı ile sesleniyorum.

 Bayramlar, Uzaklardaki yakınlarımız ile Aile ve Dostluk bağlarımızı kuvvetlendiren en güzel günlerdir. O günlerden birini daha hep birlikte yaşıyoruz. Ama ne yazıkki, Bayram dönüşlerinde birçok insanımız Trafik kazalarında can ve Mal kaybı ile karşılaşmaktadırlar. Bu kazaların oluş nedenlerinden biri dikkatsiz araç kullanmak ve aşırı hız nedeni ile direksiyon hâkimiyetini kaybetmektir. Siz siz olun, gideceğiniz yere sağ salim varabilmek ve mutlu bayramlar geçirmek için Trafik kurallarına uyunuz.

  Trafik kuralları deyince aklıma sürekli gelen bir hususuda hatırlatmadan edemeyeceğim, Mudurnu girişinde son günlerde yaşanan Trafik kazalarında ölümcül olmasa da maddi hasarlı kazalar gerçekleşmiştir. Mudurnu girişinde gerekli sinyalizasyon çalışmaları ve gerekli Trafik tedbirleri bir can’a mal olmadan alınmalıdır.

 Mudurnu İlçesindeki termal Canlılık

Evet, Mudurnu ilçemizde yılan hikâyesine dönen ve Su akar Türk bakar mantığı artık kırılmalıdır. Mudurnu ilçemiz Taşkesti beldesi sınırlarında faaliyete geçen Sarot Termal Bölgede bacasız bir fabrika görevi görmekte ve bölge halkı buradan maddi gelir elde etmektedir.

Neden Mudurnu ilçesindeki Babas suyu Mudurnu ekonomisine değer katmasın?

 Neredeyse 30 yıllık mazisi olan Babas kaplıcası hala sürüncemede…

İnşallah siyasiler ve idareciler bir an önce Mudurnu Ekonomisinin canlanarak ilçenin gelir düzeyinin yükselmesi için Kaplıca Turizmine yatırım yapacak olan yatırımcıların önlerini açarlar.

Her Şey MUDURNU muz için

Bizim yaptığımız haberlerden, yazdığımız köşe yazılarından rahatsız olanlar olduğunu çok iyi biliyoruz, ama bunun tek bir sebebi var, oda Memleket aşkıdır.  Yoksa, kimse kusura bakmasın Türkiye da kaç tane bizim Mudurnu gibi ilçe var ve orada Bayramlarda gazete çıkıyor bir takip edin. Bunun sonucunda biz Madalya veya Plaket istemiyoruz, ama gölge etmeyin başka bir şey istemem, her kes görevini yapmalıdır. Basın temsilcileri aksaklıkları hataları görür ve yazar, bunuda onaracak ve tamir edecek konu ile ilgili yetkililer ve kurumlardır.  Yapılan haberler hiçbir zaman açık aramak değil Mudurnu ilçesinin daha yaşanabilir ve insanların daha mutlu olması ve sorunların çözülmesidir. Bakınız, Küçük bir not; Mudurnu Demirciler çarşısı girişi açık çıkışı ise Trafiğe kapalıdır,  bu sebepten dolayı çarşıya günde en az 10 araç yanlış giriş yapmakta ve geri, geri giderken araçlara ve çevreye maddi zarar verilmektedir. Bu konuyu  www.mudurnuhaber.com sitemizde birkaç kez dile getirmemize rağmen henüz çarşı girişine bir uyarıcı levha dikilmemiştir,  ilçemizi gezmeye ve tanımaya gelen Misafirlerimiz Türkiye nin başka hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok, diye hem gülüyor hemde tepki göstermektedir. Küçük sinek mide bulandırdığı gibi bu tip çalışmalar Turizme köstek vurur, Bilginize…

Mutlu Bayramlar

Aydın ÖZPELİT

e-mail: aydinozpelit@mudurnu.com

 

Sandalyede namaz uyarısı!

Diyanet, hasta ve engelli kimselerin bile zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, oturarak kılmaları gerektiğini açıkladı

DİYANET İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, hasta ve engelli kimselerin bile, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmalarının uygun olduğunu açıkladı. Son zamanlarda camilerde hasta ve güçsüz kişilerin cemaat arasına sandalye koyup namaz kılmalarının vatandaşlarca sıkça sorulması üzerine Diyanet İşleri Din Yüksek Kurulu, “Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan, namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar” dedi.


Hadis referansı

Açıklamada şöyle denildi: “Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahabeye ’Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl’ buyurmuştur. Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapar. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse namazı tabure gibi bir şey üzerine oturarak rüku ve secdeleri ima ile yerine getirir” diye açıklama yaptı.

Oturarak namaz kılın

Namazını sandalye üzerinde kılan müminin ileri sürdüğü mazeretlerin kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olması gerektiğine işaret eden Kurul, “Dini açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça camilerde sandalyede namaz kılmak, göze hoş gelmeyen bir görüntü ortaya çıkarmakta ve cemaat arasında tartışmalara sebep olmaktadır. Camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılması, cami kültürüyle bağdaşmamaktadır. Bu sebeple hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmaları uygundur” dedi.

UZMANLAR NE DEDİ?

– Prof.Dr.M.Saim Yeprem (Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Emekli Üyesi): “Kişinin normal olarak ayakta namaz kılmaya takati, gücü, sağlığı var ise namazını sandalyede değil ayakta kılması gerekir. Ayakta namaz kılınması yani ‘Kıyam’ namazın farzlarından biridir. Şayet kişinin tansiyon problemi veya diz kapağında ortapedik bir sorun, belinde rahatsızlık oluşmuş ve sağlığı eğilip kalkmaya müsait değilse sandalyede oturarak namaz kılınabilir. Eğilip kalkamayacak kadar yaşlanmış olanlar da sandalyede oturup namazını kılabilir.”

– Prof.Dr.İlyas Çelebi (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi): “Bir kişi farz olan ibadetleri yapacak durumdaysa dinimizin emrettiği gibi yapmakla yükümlüdür. Ancak sağlık sorunu olanlar ibadetlerini sarkıtmış olurlar. Yani eğilemeyen bir kişi namazını sandalyede oturup kılar. Ayakta durabilecek güce sahip kişi namazını ayakta kılmalıdır. Ancak eğilmekte güçlük yaşayan, çok yaşlı veya sağlık problemi olan kişiler namazını ayakta kılması için zorlanamaz. Dinde kolaylık vardır.”

www.mudurnuhaber.com

 

Teravih namazı çıkışı Vefat etti (Düzeltme)

Teravih namazı çıkışı Vefat etti

Mudurnu ilçesi Ordular Köyünden İsmail ORHAN ın Kardeşi Mustafa  ORHAN (51)  Teravih namazını Köy camiinde kıldıktan sonra, Cami çıkışında yere yığıldı. Komşuları su ile serinletmeye çalıştı.                                

 112 Acil arandı, ekipler Köye gelerek Mustafa ORHAN ı olay yerinden alıp, gerekli müdahaleyi yaptılar. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Mustafa  ORHAN hayatını kaybetti. Orhan’ın Kalp krizi geçirdiği ve buna bağlı olarak hayatını kaybettiği ifade edildi.

Mustafa ORHAN ın Cenazesi 27 Temmuz 2012 Cuma günü saat 10.00 Köy Camii önünde kılınan Cenaze namazına müteakip Köy mezarlığında toprağa verildi.

Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

 

Not: Haberde İsmail ORHAN ın Kardeşi Mustafa ORHAN Vefat etti diye duyurulması lazımken İsmail ORHAN Vefat etti diye yazılmıştır. Elimizde olmayan Bu karışıklıktan dolayı özür dileriz. Mudurnu Haber olarak amacımız,  ilçe dışındaki yakınlarının  Cenazeye icabet etmesi için haber yaptığımızdan dolayı bir yanlışlık yaşanmıştır. Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Muş’ta hain saldırı


 

 

 Alınan bilgilere göre, akşam saatlerinde görevden dönen Ankara’nın Sincan ilçesi nüfusuna kayıtlı Varto İlçe Jandarma Komutanlığı Trafik Tim Komutanı Astsubay Erdinç Aydın (24), kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Sırtına isabet mermiyle olduğu yere yığılan ve ağır yaralanan Erdinç Aydın, olay yerine çağrılan ambulansla Varto Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Aydın, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.

Ankara nüfusuna kayıtlı olan Şehit Astsubay’ın evli ve bir aylık bir çocuğu olduğu öğrenildi.

Erdinç Aydın, Mudurnu ilçe Jandarma Bölük Komutanlığında görev yapmıştı.

Kaynak: İHA

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu ve Mudurnu Haber

Mudurnu ve Mudurnu Haber

 Günler, Aylar ve yıllar birbirini hızlı bir şekilde geçerek her geçen gün aleyhimize işliyor. Geçtiğimiz hafta sizlerle Mudurnu ile ilgili görüşlerimi paylaşmış ve bu hafta sizlere hangi konularda yazacağımı bildirmiştim. 

İlk Konumuz Mudurnu Esnafı:

*Mudurnu Esnafı ve Mühürlemeler

Bende dahil Mudurnu ilçesinde zorluklar ile Esnaflık yaparken, Şikayet var gerekçesi ile 13 esnaf arkadaşımıza cezalar kesildiğini Haberlerimizde yazmıştık. Kabuk ile kaşınacak vaktimizin olmadığı şu günlerde Mudurnu Esnafından fazla gelenler aradan çıkartılmak mı isteniyor?

Bunun kime faydası olacak?

Hani Mudurnu daha güzel olacak ve Esnaf desteklenecek ti?

Şikâyet var, ayaklarına inanmıyoruz. Şikâyet eden biri Mudurnu ilçesinde yaklaşık 200 e yakın Esnaftan 13 tanesini neye göre şikâyet etmiş, geride kalan esnafa torpil neden geçmiştir?

Bu şekilde davranılarak Esnafın morali bozularak bir Şikâyet mekanizmasımı oluşturuluyor?

Mudurnu ilçesine yatırım yaparak zor şartlarda Dükkân açmış bir kişiye yardımcı olunacağına Dükkânının Mühürlenmesi hiç hoş bir hareket değildir.

Zaman, geliyor siftah etmeden evine dönen Esnafa haksız yere yerel yönetim tarafından kesilen Cezalar Mudurnu’da Esnaflık yapmayın dercesine anlaşılmaktadır.

*Mudurnu Haber ve Siyaset

Siyaset olarak tarafımız ne kadar belli olsada her kesimden okurumuzun olduğunun farkında lığı ile birlikte yelpaze şeklinde bir yazar kadromuzun olduğunu dikkatizi çekmek isterim. Yazarlarımız, yazdıkları yazılar ile sorumludur.

 *Mudurnu Haber ve Turizm

Bizler Mudurnu Haber olarak Mudurnu turizmi ve tanıtım hizmetleri için çalıştık ve çalışmayada devam ediyoruz.

*Mudurnu Haber ve Hedefimiz

Birliktelik sağlanarak Mudurnu Ekonomisini canlandırmak ilçemizde somurtan yüzlerin yerini  gülen yüzlerin alması için çaba göstermeye devam edeceğiz.

www.mudurnuhaber.com

 

Pazar Yerindeki Poşet parçası Kol Kırdı

Pazar Yerindeki Poşet parçası Kol kırdı.

 Bolu nun Mudurnu ilçesi pazarında yere atılan Poşet sebebi ile yere düşen Cennet KARA ( 57) kolu kırıldı.

 Olayı gören vatandaşlar 112 Acil i arayarak yardım istedi.  Pazar alışverişi için çarşıya çıkan KARA, nın Pazaryerinde biriken Kar sebebi ile yerdeki Naylon poşeti fark edemeyerek düştüğü belirtildi.

Cennet KARA Mudurnu Devlet Hastanesindeki muayene ve Röntgen işlemi sonrasında Kolunda kırık olduğu tespiti üzerine Bolu Köroğlu Devlet hastanesine nakil edildi.

www.mudurnuhaber.com

 

Kümeste Ölü Bulundu

Bolu nun Mudurnu ilçesi Samsaçavuş Köyünde Çiftçilik yapan Sinan BAYRAK sabah saatlerinde evlerinin yanındaki Tavuk Kümesinde Eşinin cansız bedeni ile karşılaştı.

           Mudurnu Hayriye BAYRAK vefat www.mudurnuhaber.com

Sabah, saatlerinde 10 bin kapasiteli Tavuk Kümesini kontrol etmek amacı ile Kümes içersinde gezinirken fenalaşarak yere yığıldığı tahmin edilen Hayriye BAYRAK ( 42) cansız bedenini eşi buldu.

Mudurnu Haber www.mudurnuhaber.com

 Sinan BAYRAK olayı Köy Muhtarına ve komşularına haber verdi. Köy Muhtarı Mudurnu Jandarma Komutanlığına bilgi verdi. Olay yeri inceleme Kümes te inceleme işlemini yaptıktan sonra, Hayriye BAYRAK ölüm sebebinin anlaşılması için Ankara Adli Tıp kurumuna gönderildi.

 Sinan BAYRAK ve çocukları yaşanan bu olaydan dolayı sinir krizleri geçirdi, Aileyi komşuları teselli etti.

 Tavuk Kümesinde ölü bulunan Hayriye BAYRAK ın bir süredir Tansiyon ve Kalp rahatsızlığından dolayı tedavi görerek  ilaç  kullandığı ve bu gün için Hastaneye kontrole gideceği Aile tarafından  belirtildi.

www.mudurnuhaber.com

 BAŞ SAĞLIĞI

Çok Değerli Arkadaşımız Sinan BAYRAK ın Eşini Kaybetmesinden dolayı Aileye Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Tavuk Gübresinden Enerji Üretimi

 
Karbondioksit, metan gazı ve karbondioksitten yirmi kat fazla zehirli olan hidrojen sülfit gazı, emici özelliği olmayan çeltik kabuğunun tavuk gübresi ve dışkısındaki bileşenleri ememiyor olması nedeniyle açığa çıktığı yerde hem doğayı hem de insanları zehirliyor!
Doğaya çöp olarak bırakılan bu bileşenleri Atta Enerji yetkililerinden Onur Orallar ile konuştuk. Atta Enerji tavuk çiftliklerinde tavukların altına serilen ve emici özelliği olmayan çeltik kabuğu yerine emici özelliği olan çam talaşının kullanılması halinde talaşı köylüden geri alarak onu birtakım aşamalardan geçirip hayvansal atıklardan biyogaz elde edeceklerini ve bunun nasıl mümkün olduğunu anlattı bize.

Tavuk gübresi atıklarının çevreye verdiği zarar hakkında ne söylerdiniz?

Tavuk gübresi ekolojik kirlenmeye neden olan etkilerden biridir. Bunun nedenlerini anlatmaya çalışacağım. İlk olarak köylü tavuk gübresini bir yere yığıyor. Üzerine yağmur yağıyor, kar yağıyor. Bu sular sonuçta yeraltına gidiyor, aşağıya yağmur ve kar ile süzülen atıklar yer altı sularını kirletiyor hatta zehirliyor. Açığa çıkan nitrat suda çözünerek yer altı sularına ve doğal olarak da içme sularına karışıyor. Bununla da kalmayıp çevreye atılan gübre atıkları ciddi bir çevre ve açığa çıkardığı koku itibariyle de hava kirliliğine neden oluyor.

İkinci olarak değinmek istediğim konu, tavukçulukta çeltik kabuğunun kullanımıdır. Bu doğada çözülmeyen bir şey, mineralce çok yüksek, erimiyor, yok olmuyor. Çeltik kabuğundan zımpara yapılır. Zımparanın üzerindeki o parlak şeyler çeltik kabuğudur. Ve kesinlikle yanmayan bir özelliği var. Yanmayan bir şey toprağa gübre olarak atılıyor. Bu çeltik toprakta yok olmuyor. Ve bu çeltik kabuğu ile karıştırılmış tavuk gübresi ve atıklarının atıldığı topraklar toprak uzmanları tarafından da ifade edildiği gibi kanserleşiyor. Kanserleşen topraklar böyle oluşuyor. Çünkü o toprakta hiçbir şey yetişmiyor daha sonra. Çünkü toprağın Ph’ı bozuluyor. Çeltikten dolayı asit – baz dengesi bozuluyor.

Üçüncü sorun; işlenmemiş tavuk gübresinin içinde yabancı ot tohumları olur. Bunu tarlanıza attığınızda bu otlar büyür. Ve bunları tekrar yok etmek için ilaç atılır. Örneğin ıspanak ektiniz, içinde yabani otlar çıktı. Bunu ayırmak çok zor ve işçilik gerektirir.

Peki, tavuk gübresinden eneri üreteceksiniz. Biyogazdan ve bunun köylüye getireceği faydalardan bahseder misiniz?

Şimdi biz köylüye çok cüzi bir karla veya kar gözetmeksizin talaş vereceğiz. Daha sonra verdiğimiz bu talaşı onlar tavuğun altına serecekler. Tavuk çişinin, kakasının üstünde 45 gün boyunca yaşıyor. Bu sonuçta üre oluşmasına neden oluyor. Bu oluşan üreyi çeltik kabuğu ememiyor. Oysa çam talaşının emme özelliği çok yüksek. Tavuk kümesine girdiğinizde özellikle sıcak havalarda içerde asidik bir hava olur. Talaş bunu da engeller çünkü emme özelliği var. Üstelik bu durumda % 2 – 3 tavuğun verimi de artar. Biz talaş verdiğimiz üreticilerden ücretsiz olarak veya çok cüzi bir rakam karşılığı bu tavuk pisliğini toplayacağız. Topladıktan sonra tesise getireceğiz. Bunu suyla karıştırıp fermantasyon tankına koyacağız. Ve Ph’ını nötralize edeceğiz, yani 6’ya getireceğiz. 20 – 30 gün içinde bu parçalanacak. Böylece biyogaz elde edeceğiz. Bu biyogazın % 65 – 70’ i metan gazı, kalanı karbondioksit, ayrıca da çürük yumurta kokusuna neden olan hidrojen sülfit gazı var. Bu tüplere, doğal gaz tesisatlarına da basılıyor. Bu çok zehirli bir gaz. Bunu biz filtre edeceğiz. Karbondioksiti tutma şansımız yok ama içerdeki suyu soğutarak aktif karbon filtreden geçirerek yaklaşık % 70’lik bir yanıcı gaz elde edeceğiz. Normal İstanbul – Ankara – Bursa’da kullanılan hattan gelen doğalgaz % 99 saflıkta. Bizimki % 70 saflıkta. Bunu jeneratörde yakıp elektrik üreteceğiz ve daha sonra 65 ton tavuk gübresi işleyeceğiz. 65 tonda artık içindeki gazı alınmış, fermantasyondan geçmiş atık çıkacak. Bu atıktan gene oluşacak olan gazla kazanı ısıtacağız.  Bu bakteri 35 – 36 derecede yaşıyor. Ondan sonra 200 kw’lık sıcak su çıkıyor. Bunu da köy halkına vereceğiz. İster köy meydanını ısıtsın ister evi. Bu ısınmak için kurtarılan yüzlerce ağaç demek, orman tahribatının önlenmesi demek.

Köylüye düşen tek şey sizden talaş almak ve daha sonra onu size geri vermek o halde?

Köylünün yapacağı tek şey bizden talaş almak, bunu tavukların altına koymak ve çıkan atığı bizim geri almamıza izin vermektir. Bu ona enerji olarak geri dönecek ve atığı ne yapacağını düşünmeyecek. Çevre temiz kalacak. Hava ve çevre kirliliği olmayacak. Materyal doğaya zarar vermeksizin bilakis üreticiye fayda sağlayacak şekilde dönerek hem de bizim elektrik enerjisini üretmemizi sağlayacaktır.Bu kadar basit ve net. Öbür türlü köylü 50 binlik tesisi temizletmek için para ödüyor. Küçük çiftlikler de belli bir yere biriktirirse, biz oradan alırız. Biz bunu ücretsiz yapacağız. 50 km’lik çap içindeki herkesi kapsıyoruz.

Atta Enerji olarak bunun deneysel prototipini yaptık. Şimdi de masa büyüklüğünde profesyonel paslanmaz çalışırken görebileceği bir portatif yapacağız. Proje ile ilgili olarak insanlar ikna olsun diye. Biz bu projeyi; yapılması gerekeni, nasıl yapılacağını detaylı olarak isteyene yazılı olarak da verebiliriz.

Tavuk gübresi atıklarından elektrik üretmek! Biraz daha detaylandırırsak!

Bu biyogazı filtre edip belirli bir kaliteye getirdikten sonra bunu içten yanmalı bir motorla yakacağız. Bunu bir arabanın motoru gibi düşünün. O dönen şaftına alternatör bağlayacağız. Ve buradan elektrik üreteceğiz. Bu üreteceğimiz elektrik, Mudurnu’nun bir ilçesini komple çalıştırmaya yetecek kadar güçlü.

Bu içten yanmalı motorlar % 100 verimle hiçbir zaman çalışmaz. % 35 verimle çalışır. Bunun nedeni çok yüksek sıcaklıklarda çalıştığı için havayla soğutulması gerekir. Yoksa motor erir. Otomobilin mesela radyatörü delinsin, hararet yapar. Bu sefer araba conta yakar, su kaynatır. Bizde aynı şekilde motoru soğuttuğumuz, egzoz gazlarını atmosfere vermek yerine bunu bir sıcak su kazanından geçirip 430 derece sıcaklıkla çıkan egzoz gazıyla sıcak su üreteceğiz. Ürettiğimiz bu sıcak suyun yarısını gene kendi tesisimizde metan gazı üretmekte kullanacağız. Kalan yarısını da hiçbir ücret talep etmeden yakındaki köylülere vereceğiz. Böyle bir projemiz var.

Bu halka hizmettir. Enerjiyi dönüştürmektir. Bu güneş enerjisi ile eşdeğer bir proje. Yani tavuk atıkları atılıyor ve atmosfere karışıyor. Ve bu gaz çevreyi kirletiyor. Metan gazı küresel ısınmaya neden oluyor. Çıkan karbondioksit gazına göre 20 kat daha tehlikeli metan gazı. Bizim yaptığımız bu tehlikeli gazlardan üreteceğimiz enerjinin yine halka dönüşümünü sağlamak ve bununla da kalmayıp doğal kirlenmenin önüne geçmektir.

Yazı: Selma Akar, fotoğraf: Mine Öztekin  www.trekking.com.tr

www.mudurnuhaber.com

 

 

‘dur’ İhtarına Uymayan Sürücüsü Kaçan Tır’da Arama

Samsun’da rutin yol kontrolü sırasında trafik polislerinin dur ihtarına uymayan, sürücüsü kaçtıktan sonra aracı takip eden iki kişi tarafından başka yere kaçırılan çeltik kabuğu yüklü TIR, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne getirilerek incelemeye alındı.

            ÇELTİK KAMYONU SÜRÜCÜSÜ POLİS İHTARINA UYMADI
Bafra ilçesinden yaklaşık 10 ton çuvallanmış çeltik kabuğu yükü ile Bolu’nun Mudurnu ilçesindeki tavuk çiftliğine yük getirdiği ileri sürülen, çekicisi 55 BU 596, dorsesi 55 K 0496 plakalı TIR sürücüsü, Taflan mevkiinde trafik polislerinin dur ihtarına uymayarak Ankara yolu istikametine seyir etti. Bunun üzeri alarma geçen Samsun Emniyet Müdürlüğü’nün bütün birimleri, şüpheli TIR’ın yakalanması için harekete geçti.

Yakalanacağını anlayan sürücü Ankara yolu üzerinde TIR’ı yol kenarına park ederek kaçtı. TIR’ı park eden diğer araçtan inen iki kişinin ise TIR’ı alarak Derecik köyüne kaçırarak park ettikten sonra kaçtı. Ardından, olay yerine başta kaçakçılık, istihbarat, trafik, terörle mücadele ekipleri olay yerine çok sayıda ekip geldi.

Kaçan şahısların aranmasına başlanırken, TIR’da yapılan parmak izi çalışmasının ardından dorsenin brandası yan taraftan açılarak yapılan kontrolde TIR’ın içersinin çeltik kabuğu yüklü olduğu görüldü. Polis ekipleri, çeltiğin genelde açık kasalı kamyonlarda taşındığına dikkat çekerek, kontak anahtarı üzerinde bulunan ve kapısı açık bırakılan TIR’ın ön kısmında polis ekiplerinin yaptığı aramada şüpheli bir şeye rastlanılmadı.

Kabuk yüklü dorsede de zula olabileceği şüphesiyle park halindeki TIR’ı başka bir şoförün yardımıyla Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nün bahçesine getirildi. TIR’ın kaçırılışından, çeltik kabuğunun yüklenmesine kadar bütün şüpheli durumları değerlendiren emniyet ekipleri, kaçan şüphelilerin telefon görüşmelerine ulaştığı, araç sahibiyle görüştüğü ve çeltiğin taşınması için kiminle pazarlık edildiği ve kaç liraya nakliye yapıldığı bilgisine kadar ulaştı. TIR’a ait plaka bilgileriyle sorgulama yapan emniyet birimleri, burada da ilginç bilgilere ulaştı. TIR’a ait ruhsatın bir kadın üzerine olduğu tespit edildi.

    YEŞİL KARTI AMA ÜZERİNE KAYITLI 6 ARAÇ VAR

Diğer edinilen bir bilgiye göre, aynı kadının yeşil kart sahibi olduğu anlaşıldı. Şüpheli olarak ele geçirilen TIR’ın yanı sıra kadının bu araçlarla birlikte toplam 6 araç sahibi olduğu ileri sürüldü. Olayın oluş ve gidişatıyla sadece trafik ihlali olmadığı görülürken, özellikle Kaçakçılık ve Narkotikekiplerinin arama yapacağı ve aramada özel eğitimli bomba ve Narkotik köpeklerinin kullanılacağı öğrenildi.

www.mudurnuhaber.com