Cittaslow (Yavaş Şehir )mu Şantiye turizmimi…

Cittaslow (Yavaş Şehir )mu Şantiye turizmimi…

 

Anadolu da eskiden adettir köy odasına yada kahvehaneye yeni gelen biri selam verip oturur. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra daha önceden mekanda oturanlar yeni gelene sırayla merhaba derler sonra hal hatır sormayla sohbet başlamış olur.

Yaklaşık iki senedir yazmıyorumyaz dönemifidan bağ bahçe arıcılık,inşaat,köyümüzün”Yeniceşıhlar köyü” başına bela edilen taş ocağı mücadelesi nedeniyle uzun süre yazılarıma ara vermek zorunda kaldım.Yazıyazmadığım dönemde çok merhabalaştık ama hal hatır sorma faslında arkadaş neden yazı yazmıyorsun filan diye bir talep gelmesede J) kendime görev verip bundan sonra birazda Aydın kardeşimin dürtmesiyle dedim.

Merhaba ile selamladıktan sonra  zor günler yaşadığımız şu günlerde aynı zamanda çeşitli provakasyonlarla kaşı karşıyayız..bunlardan biride geçtiğimiz hafta Taşkesti beldemizde yaşandı…daha kötü olaylara tanıklık etmemek  için burada lafı fazla uzatmadan geçtiğimiz yıllarda oğlu şehit olan Taşkestili hemşerimiz Ahmet Temel’inHabertürk gazetesi ile  yapmışroportajı konuyu merak edenler için önereceğim olayın aslını aşağıdaki linkten  öğrenebilirler…

http://www.medya14.net/gundem/taskestili-sehit-babasi-konustu-olaylar-provokasyon-h1114.html

Sevgi abla Şevket abi,Yahya amca…

 

Geçtiğimiz ay konağımızın bahçesinde eşimle kahvaltı yaparken bahçe kapısından doğru iki konuğumuz yanımıza geldi. Hoşgeldiniz diyerek soframıza davet ettik.

Mudurnu’da konakladıklarını yerde kahvaltı yaptıklarını mümkünse birer kahve içebileceklerini söylediler kahvelerle birlikte sohbet başladı ….Mudurnu’ya daha önce gelmemişler gelmişken kasabanın alt başından üst başına görelim, gezelim deyip dalmışlar sokaklara “esas hikayenin ana yollarda değil ara yollarda olduğunu”bilerek.

Bir kahve içim sohbetten sonra öğlen yemeğinde buluşmak üzere ayrıldılar. Bir iki saat kasaba içinde gezip esnafın güler yüzlü davrandığından çay kahve ikramından hele  “Duzcu” Mehmet amcanın ilgisine şaşırdıklarını sohbet devam ederken Şevket abi daha önceki bir gezilerinde Taraklı nın Karagöl yaylasına pikniğe gittiklerinde aynı duyguyu hissettiklerini kendilerini gören Yahya amcanınbir tas yoğurla gelip yavrum evde gelinler yok başka yemek yaptıramadım deyişini unutamadıklarını Anadolu da böyle insanların varlığının ülkemizdeki geleneklerin güvencesi olduğunu söylediler.

 

Sevgi ablanın çeyizlikleri

Öğlen yemeğimizi beraber yedikten sonra bir ay sonra buradayız deyip ayrıldılar.Bir ay sonra arabaları konağın önündeydi…Şevket abi arabasının bagajını açıp bunları size getirdik dedi..Sevgi abla önceki gezisinde evi ve tarihi eşyaları görmüş onları yaşatıp değer verdiğimizi gördüğü için kendi çeyizliklerini yaşatalım diye bize getirmişti…tarihini,kültürünü  çok sevdiğini söyleyenlerin TOKİ tabutluklarına taşındığı zaman ailesinden kalan objeleri hudacılara sattığı bir zamanda bu duyguları yaşatmak dünyanın bir ucunda hiçbir çıkar menfeat ilişkisi olmayan insanlara Taraklı’nın Karagöl yaylasındaki Yahya amca,Maşukiyeli  Şevket abi Sevgi abla yaşamımıza anlam katan güzelliklerdir.

 

 

Mahkemeye taşınan Kent Konseyi seçimi…

 

Mudurnu da yapılan Kent Konseyi yürütme kurulu ve Başkanlık Seçimine dair gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

Yapılan bu seçimler Mudurnu nun makûs talihinin bana göre olumsuz yönde devam edeceğinden yana.

Mudurnu nun köklü ve acil çözüm üretilmesi gereken birçok işi varken siyasetle kavgalı olan yerel yönetim sivil toplumla da kavga etme dargın olma diyalog kurmama yolunu seçmiştir. Eleştiri ve çözüm önerilerine kapalı olduğunu ve tahammül edemediğini göstermiştir.

Özel Not.Yukarıda bahsettiğim ayrışma ve dargınlık kişisel çıkar ve menfaatlere gelince ittifakla haraket edilebilmektedirler.

Burada Kent Konseylerinin kitabi bilgisine girmeden kısaca ana amacını yazayım..Kent Konseyleri Kamu ve yerel yönetimle birlikte STK”Sivil Toplum Kuruluşları”ortak paydada buluşturarak kentin güncel taleplerini ve gelecek vizyonuna katkıda bulunmak olarak ifade edebiliriz. Kent Konseyi başkanlığı yaptığım beş yıl boyunca bunu yapmaya çalıştım.

Mudurnu da yapılan yanlışlardan biri hangi siyasi görüşten olursa olsun insanların seçim zamanlarında piyasaya çıkıp seçimler bittikten sonra sivil toplumda dahil herkesin kendi yuvasına çekilmesi yada birbiri ile açık diyalog kurmadan dedikodu ile vakit geçirmesi en büyük noksanlığımız. Kamu, yerel yönetim ve güçlü bir sivil toplum ittifakıyla birçok sorunumuzu kısa sürede aşabiliriz.İttifakla fikir birliğiyle haraket edemeyince ileride telafisi zor olacak yanlışlar yapıyoruz….

Cittaslow(Yavaş Şehir )mu Şantiye turizmimi…

Yıllardır ne yapacağımıza ne yapmamız gerektiğine bir türlü karar veremedik..turizm yapacağız dedik trafiğimizi dahi düzenleyemedik..Ahilik merkeziyiz dedik duasından başka elimizde bir şey kalmadı..Genel alanlardaki tuvaletlerimizin hali içler acısı..geneli sit alanı olan tepelere dokuya uymayan vericiler koyduk (insan sağlığına zararı konusunda bilimsel tespitler olduğu halde)kimseden ses yok….sessiz sakin şehir olalım derken ilçemizin içi ağır tonajlı şantiye kamyonlardan geçilmiyor bırakın araçları nerdeyse yürümek imkansız oluyor.Ağır tonajlı araçlar nedeniyle su şebekesinde neredeyse her gün arızalar olup su kesintileri olmakta…

UNESCO Dünya mirası geçici listesine alındık ama ilçemize en yakın turizm potansiyeli olan İpek yolu üzerindekiYeniceşıhlar köyünün dokusunu bozacak taş ocağına seyirici kalırız…. çok inançlıyız,çokvatanseveriz,kültürümüze çok bağlıyız,tarihimizi,çokseveriz,memleketin çakıl taşını kimseye vermeyiz,atalarımızın canıyla kanıyla koruduğu bu toprakları,ormanlarıdini,imanı paradan başka hiçbir şey görmeyen şirketlere peşkeş çekilmesine göz yumarız..bilmezden,duymazdan,görmezdengeliriz..ormanımızıtoprağımızı,deremizi satar hes yaparız, samanı ithal eder ninemizin dedemizin domates tohumunu israil’den alırız ama vatanımızı çok severiz !!!

Mehmet Cantürk

 

www.mudurnuhaber.com