Gezi Notları (üç)

Gezi Notları (üç)

 

           Avusturya Salzburg’da kar yağışı eşliğinde sokaklarda gezdikten sonra akşam üzeri araçla Almanya Augsburg’a gelmek üzere yola çıktık. Yolculuk boyunca etrafı gözlemeye devam ettim.

            Yoğun şekilde kar yağmaya devam ettiği halde trafik akışında bir sorun yoktu. Ara ara geçen tuz püskürtme kamyonları tuzu kürekle aracın kasasından değil püskürterek yerden atıyordu.  

           Yol kenarlarındaki köyleri incelerken evlerin mimarisinden anlaşıldığı kadarıyla köy şehir farkı yok gibiydi. En küçük yerleşim birimine bile demir yolu asfalt yollarla bağlantı sağlanmıştı.

            Münih yakınlarında otobanda seyrederken birden gözümüze ilk görünüşte insanın içini ısıtan saatlerce bakılsa doyulmayacak bir yer hissi uyandıran Münih Alilaze stadı takılıyor. Yol boyunca stat görünmez oluncaya kadar gözlerimi ışıklandırmasından alamıyorum.

            Bir taraftan düşünüyorum insanoğluna bunu yaptırabilen ne diye kısa sürede yorumlayabildiğim, düşünce; tasarım, iş disiplini ve ahlakı, planlama, uygulama, mühendislik, denetim ve ortaya çıkan üretimdi.

             Almanların belli şehirlerdeki işleyişine, sistemine bakınca belli disiplinleri bir araya getirerek yaptıkları işler insana bu dünya için yapacakları bir şey kalmamış hissi veriyordu.

            

Dachao Toplama kampı

             Dokuz Aralık sabahı Nazi toplama kampı Dachao’ya doğru yola çıktık yaklaşık bir saat bir yolculuktan sonra kampa vardık. Kampa giriş ücretsiz kampın girişi özel araçları ile ve turlarla ziyarete gelenler ile dolu idi.

           Elektronik aletlerle çeviri olarak rehberlik hizmeti veriliyor ancak Türkçe çeviri yoktu. Bu güne kadar yazılı ve görsel basından duyup gördüklerimizle kampı gezmeye başladık.

           Burada Hitlerin nasıl iktidar olduğunu, Nazi toplama kamplarını Hitlerin ırkçılık hastalığını anlatacak değilim. Tarihi merak edenler Birinci dünya paylaşım savaşının sonuçlarına bakarak ikinci dünya savaşının nedenlerini ve İsrail devletinin kuruluşuna giden süreci araştırabilirler.

            Kamp Hitler’in 1933 yılında iktidarı ele geçirdikten sonra ülkedeki muhalifleri toplamak için kurulmuş. Kampa topladıkları muhalifler üzerinde tıbbi deneylerde dâhil her işkence yöntemi denenmiş… Kampın müze olarak ziyarete açılmasını 1960 yılarda kaptan sağ kurtulanların kurduğu komite önermiş ve öneri kabul görüp kamp ziyarete açılmış.

            Kamp detayları hakkında bilgi alabileceğimiz rehber olmasa da kampın gezdiğiniz her köşesinde insana dair utancı yaşayıp o güne “empati” yapıyorsunuz.

            Bu utancın benzerine geçtiğimiz aylarda ziyaret ettiğimiz Altındağ Belediyesi tarafından müze yapılan Ankara Ulucanlar ceza ve tutukevinde de tanıklık etmiştim.

            Coğrafyalar, kültürler, yaşam biçimleri farklı olsa da ne adına olursa olsun insanlığın yüz karası işlere imza atanlar yine insanoğlu tarafından tarihin çöplüğüne atılıyor.

 

Mehmet Cantürk

11.12.2012

Augsburg-Almanya

www.mudurnuhaber.com

Seyyahın Avrupa Gözlemleri (iki)

          Seyyahın Avrupa Gözlemleri (iki)  

            İlk izlenimlerimi bundan önceki yazımda ifade etmiştim, hafta içi programlarından sonra hafta sonu tarih kenti Salzburg’ga gitmek üzere Augsburgtan,Münihe oradanda trenle üç saatlik yolculuktan sonra  Avusturya Salzbuga ulaştık.

              Üç saat önce başka bir ülke topraklarında üç saat sonra başka bir ülkedeydik. Ne kimlik, ne dil, ne din soran vardı insanların farklılıklarıyla bir arada yaşayabilmesi ne güzel bir şeymiş! Bunu öğrenebilmek ve bir arada yaşayabilmek için kan dökmek mi gerekir diye düşündüm.

             Salzburg ta yeyenim Kenan ve Avusturyalı gelinimiz Andrea ile buluşup soğuk ve kar yağışı eşliğinde Salzbug sokaklarında yürüyerek adını bilemediğim başpiskopos prensin Metresi için yaptırdığı Mirabell şatosunu vardık, şato görülmeye değer! hanımı için yaptırsaydı daha iyiydi ama insana “ne sevgiymiş” dedirtiyor.

             Karşı tepede görünen kaleye doğru yürürken kenti ikiye bölen Salzach nehrinin üzerinde bulunan köprüden geçerken ilk dikkat çeken şey köprünün tel korkuluklarına dilek tutularak kilitlerin takıldığı ve anahtarlarının nehre atıldığını öğrendim.

             Bu durum hemen Anadolu daki dilek tutarak türbeleri ziyaret etme ve ağaçlara çaput bağlama geleneğini hatırlattı. Demek ki insanoğlu her coğrafyada maddi, manevi ihtiyacı olanı keşfediyor.

              Kaleye doğru ilerlerken beş, altı yüz yıllık binaların ara sokaklarından geçerek müzik dâhisi Mozart ın evinin önüne varıyoruz.

Evin önü kalabalık içeri girmeye sıra gelecek gibi değil… Noel ayı nedeniyle sokakta gezen insan kalabalığına göre yerlerin temizliğini görünce ”temizlik hangi imandan gelir” eğitimden mi kurallara göre davranan insan yetiştirmekten mi gelir düşünmeye başladım.

            Burada şunu da yazayım bizim atalarımız yere tükürmeyi “ayıp sayıp” cebinde mendil taşırken, Avrupalı pisliğini camlardan atıyordu.

            Pislikleri de kafalarına geldiği için şemsiyeyi icat etti. Avrupalı nın bir küvette on kişinin elini yüzünü yıkadığı ve kokudan kurtulmak için parfümü icat ettiği dönemde bizde altı yüz elli sene önce han, hamam, imarethane, tuvalet kültürü vardı’ da neden şimdi yol kenarları cam kırığı, poşet, pet şişe piknik alanları pislik içinde,

            Bize göre Ekmek nimetti, yere düşerse öper başımızın üstüne koyar, buğday, fındık tarlasını ziyan olmasın diye “başak” yapardık… Bugün bayram, mevlüt yemeklerimizin yarısı neden çöpe gidiyor düşünmemiz lazım.

            Salzburg kalesine çıkacak kapıya vardığımızda kapıda yoğun bir kalabalık vardı. 150.000 bin nüfusu olan şehre yılda“resmi rakam” 8.000 (Sekiz milyon turist geliyormuş)bu durumu öğrenince içim acıdı! Bizimde kültür varlığımız ve adını aldığımız Mudurnu Kalemiz var… Kalesi gitmiş”kale -cik“ kalmış… Ne olur daha fazla uyumayalım aklımızı başımıza alıp tarihi değerlerimizi kaybolmaktan kurtaralım.

            Bunu başarabilirsek geçmişimize de, geleceğimizde en büyük iyiliği yapmış oluruz.

Mehmet Cantürk

10.12.2012

Augsburg – Almanya

Not: Sonraki yazı, Dachau Nazi toplama kampı izlenimleri     

www.mudurnuhaber.com