OMUZ SIKIŞMASI YAŞAMINIZI KISITLAMASIN

OMUZ SIKIŞMASI YAŞAMINIZI KISITLAMASIN

Ağrı ve hareket kısıtlılığı sebebiyle günlük yaşamı olumsuz etkileyen omuz ağrıları, “omuz sıkışması sendromu”na işaret edebiliyor. Genellikle kadın hastaların bluz giyerken ya da mutfak rafından tabak alırken, erkeklerin ise sıklıkla cüzdanın arka cepten çıkarılması veya kolun yükseğe kaldırılması sırasında ağrı ile tanımladığı bu sendrom, modern tanı ve tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Seçkin Sarı, omuz sıkışması ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Bel ağrılarından sonra ikinci sırada

Bel ağrısından sonra toplumda ikinci sıklıkta görülen omuz ağrılarının en önemli nedeni omuz sıkışması sendromudur. Bu rahatsızlık omzun üzerine yatıldığında, kollar baş üstü seviyesinden yukarı kaldırıldığında ya da arkaya atıldığında ağrı ile kendisini gösterir. Ağrı arttıkça omzun hareket kabiliyeti kişinin de o bölgeyi oynatmama isteğine bağlı olarak kısıtlanmaktadır. Bu durum günlük hayatı zorlaştırmaktadır.

Ev hanımları ve bazı sporcular da risk altında

Omuz hareket ederken doğal bir açıklığa ihtiyaç duyar. Omuz eklemini oluşturan öncelikle kol kemiği ve kürek kemiğinden, omuzun çatısına uzanan “akromion” adı verilen bir kemik vardır. Bu kemiğinin altında omzun hareketi sırasında içeri doğru omuzu oluşturan tendonların kayacağı bir boşluğa ihtiyaç duyulur. Bu boşlukta omuz 90 derecenin üzerine kalktığında bir miktar sıkışır. Ancak arada “bursa” dediğimiz bu sıkışma sırasında o böyleyi rahatlatan bir kesecik bulunmaktadır. Herhangi bir sebepten dolayı burası daraldığında omzun üst tarafını saran tendon yapısı sıkışır ve ödem oluşur. Omuz sıkışması en çok, fazla ev işi yapan kadınlarda, gülle, cirit gibi fırlatma hareketine dayanan sporlarla uğraşan kişilerde, elleri sürekli yukarıda çalışmak zorunda olan boya, tamirat ve cam silme işi ile uğraşanlarda görülür.

Omuz sıkışması birçok nedene bağlı olabilir

Omuz sıkışması sıklıkla, yapısal sebeplerden ve yaşlanma sürecinde oluşmuş osteofit denilen kemik çıkıntının omuz bölgesinde darlığa neden olmasından kaynaklanmaktadır. Sıkışma sonucu oluşan ödem ve şişen kese mevcut boşluğun daralmasına neden olur. Yaşlanma veya fazla kullanıma bağlı olarak da tendonların kırılgan hale gelmesi ile yırtıklar ve şiddetli ağrılar oluşabilir.

Erken dönemde ilaç, enjeksiyon ve egzersizler yararlıdır

Omuz ağrısı şikayetleri geçmediği takdirde mutlaka doktora başvurulmalıdır. Ödem ya da o bölgedeki ağrısı baskılayıcı ilaç tedavisi, bölgenin rahatlatılmasına yönelik çeşitli fizyoterapi uygulamaları ve omzun hareket açıklığını korumaya yönelik egzersizlerin planlaması yapılabilir. Ya da bu bölgeye bazı enjeksiyon uygulamaları ile rahatlama sağlanır. Omuz sıkışmalarında ağrı hafif başladığı için hastalar bu sorunun üzerine gitmeyip ağrılar uykudan uyandıracak kadar dayanılmaz hale geldiğinde doktora başvurmayı tercih etmektedir. Bu seviyeye gelene kadar bölgede ciddi anlamda daralma görülür. Bu durum da hastanın ilaç ya da fizik tedavi şansı kalmadan ameliyat olmasını gerektirebilir. Özellikle kolu baş üstüne kaldırma ya da arkaya doğru götürmede sıkıntı yaşamaya başlanıldığı anda hastaların doktora başvurması, ağrı şikayetlerini önleyecek ve zorlu tedavilerden kişiyi koruyacaktır.

Kapalı cerrahiler ile şikayetler ortadan kaldırılıyor

İlk basamak tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi yönteme başvurulur. Cerrahi tedavide artroskopi yöntemiyle küçük kesilerden bölgede dokuların temizliği ve varsa kas yırtıklarının onarımı yapılır. Eğer kemikte bir yapısal gagalaşma veya “osteofit” adı verilen bir çıkıntı söz konusuysa tıraşlama işlemi gerçekleştirilir.

 

www.mudurnuhaber.com