RAMAZAN MANİLERİ

RAMAZAN MANİLERİ
Bir dal sevgi paylaşılınca orman
Bir damlası da umman
Hoş bir seda da paylaşımda gönüle derman olur.

Aşınız datlı ola
İşiniz mutlu ola
Eşim dostum herkese
Ramazan kutlu ola.

Ramazan geldi hoş geldi
Türlü türlü aş geldi
Makarnama mantıma
Mudurnu*dan keş geldi.

Ramazanın dokuzu
Sahurda yedik kazı
Sevda gözlü sevdiğim
Beni gönlüne kazı.

Ramazan geldi on*a
İftara kestik dana
Düğünümüz tez olsun
Selam söyle anana.

Ramazanın on biri
Kibir içimin kiri
Helalim beri gelsin
Haramsa dursun geri.

Ramazan on iki de
İftara sıcak pide
Höşmerim hoş olmuş da
Üstüne kaymak nerde.

Ramazanın on dördü
Sofralar bolluk gördü
Ekmeğin bölüşenler
Hak yoluna erdi.

Ramazanın on beşi
Yaktım sahur ateşi
Muhallebi yer iken
Ne yazık kırdım dişi.

Davulcu Davut geliyor
Güzel mani biliyor
Bahşişi bol görünce
Eli yüzü gülüyor.

Ramazanım on altı
İftara hazır tatlı
Çorba pilav yanında
İri fasulye etli.

Ramazan on sekizde
Sohbetli ikram bizde
Baklava severseniz
İftara gelin sizde.

Ramazanda top patlar
On dokuz oldu iftar
Cömert ol sen sevgide
Sevgi verdikçe artar.

Ramazan oldu yirmi
Hak kulu hiç hak yer mi
Mağdur olan mazlumlar
Hakkın helal eder mi.

Haber saldım muhtara
Mutlak gelsin iftara
Etli sütü aş ile
Doysun yoksul fukara.

Beyimin adı Asım
Boşaldı azık tasım
Bahşişi bol verirsen
Oluruz senle hısım.

Beyimin adı Kazım
Sana geçer her nazım
Ramazan hörmetine
Bana bir yüzlük lazım.

Geldi şeker bayramı
Gönül eder seyranı
Asil olan kişiler
Dostla sohbet hayranı.

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

 

BAYRAM OLA

BAYRAM OLA

Bu gün Kurban Bayramı. Dün sabah namazından itibaren başlayıp, bayramın dördüncü günü ikindi vaktine kadar farz namazlardan sonra kadın-erkek herkese vacip olan ‘Teşrik Tekbirleri’nin inananların dudaklarından döküldüğü, duaların ve özellikle hacıların dillerine pelesenk ettikleri ‘Lebbeyk nidalarının ufuk ufuk kainatı kapladığı, gönülleri fethettiği, mukaddes mekanları gergef gibi işlediği, buram buram müstesna zamanları mübarekleştirdiği, nakış nakış atmosferimizi güzelleştirdiği Bayram günleri… Nemlenen gözlerden yanaklara süzülen damlaların hüzün mecrasında, buruk dillerin titrek dudaklarından dökülen ‘Allahu Ekber, Allahu Ekber, Bismillahi Allahu Ekber’ tekbiriyle kesilen kurbanlıkların maddesi değil, yalnız niyetlerin, ihlasların, duaların ve takvaların helezon bir aşkla arzdan arşa ulaştığı Bayram günleri…

Kurban: sözlükte, yaklaşmak, kişiyi Alah’a yakın olmasına vesile kılan  şey anlamlarına gelir. Dini terim olarak kurban: ibadet maksadıyla belirli vakitte belli nitelikleri taşıyan hayvanı usulüne uygun kesmektir. Buna Arapçada udhiyye denir. 

Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir.

Günümüzde herkes bir şekilde kendini sevdiğine kurban ediyor. Kimi kara sevdasına kimi bir başka şeye kurban oluyor. En kıymetli sermaye olan ömür, hep süfli şeylere kurban ediliyor. İşte İbrahim ve İsmail, insanın adi şeyler uğruna harcanmaması için en yüce değer uğruna adamanın ve adanmanın yolunu gösterdi. Kurbanın sembolize ettiği derin hakikat budur. Bu hakikati anlamayan için kurban bir “hayvan”, kurban bayramı da “et festivali”dir.

Kurban ilk insandan itibaren âdemoğluna Yüce Rabbimizin emrettiği çok önemli bir ibadettir. Malum Hazreti Adem’in oğulları Habil ile Kabil Allah’a Kurban sunmuşlar ve Yüce Mevla tam bir teslimiyet ve Allah’a saygı içinde sunulan Habil’in kurbanını kabul edip diğerinin kurbanını kabul etmemiştir. O günden bu güne kadar bütün inananlara Cenabı Hak şükür ve yakınlaşma aracı olarak kurban kesmeyi emretmiş ve bu günü de mü’minler için bir bayram günü ilan etmiştir.

Allah’a yaklaşma vesilesi olduğu gibi aynı zamanda insanların gönüllerinin birbirlerine yaklaşmasına da vesiledir kurban. Dünya üzerinde her gün milyonlarca hayvan boğazlanmakta fakat cebinde parası olan sadece bu etlerden alabilmektedir. Kesilen Kurban ve dağıtılan etlerle kişi bir anlamda diğergamlığını ve aynı zamanda Müslüman kardeşine karşı isar görevini yerine getirmektedir.

Kurban Bayramı, insani duyguların ön plana çıktığı fakir fukaranın farkına varıldığı, paylaşım duygusunun verildiği manevi hissiyatın yaşandığı mübarek bir bayramdır. Yüce Rabbimizin bizim kestiğimiz kurbanlara ihtiyacı yoktur. Rabbimiz biz insanlara bu vesile ile bir kez daha birlikteliğin, paylaşımın fakirin, yoksulu kardeşçe kucaklamamız gerektiğini hatırlattığı kutsal bir Bayram.

Kültürümüzde bayramlar kaynaşma vesilesidir. Bu özel günlerde büyükler ziyaret edilerek elleri öpülür. Hastalar ziyaret edilerek hâl hatırları sorulur. Eş-dost ve akrabalarla hediyeleşerek gönülleri alınır. Böylece bayramların gerçek gayesi olan sıla-i rahim ve yakınlaşma gerçekleştirilir. Fakat günümüzde ne yazık ki bu saydıklarımızın çoğu yapılmıyor. Bu çağ birçok şeyi yozlaştırdı. Bayramlarımız da bu yozlaşmadan nasibini aldı. Bayram deyince işten kaytarma ve tatil akla geliyor. Bayramlar tatillere vesile kılınıyor. Turizm şirketlerinin organizasyonları ile aileler soluğu bir tatil beldesinde alıyor. Büyüklerin bayramları ancak telefon aracılığıyla kutlanıyor. Bu durum, dedeyle torunun kaynaşmasını engelliyor. Zamanla sevgi bağları da çözülüyor.

Kurban biz Müslümanlar için bir şiardır, semboldür. Müslümanlarının teker teker şiarlarını kaybettiği günümüzde bir şiarı yaşatmanın ne derece zor ve de sevaba mazhar olacağı kuşkusuzdur. Şiarımızı koruyamazsak her şeyimizi kaybederiz.

            Bu duygu ve düşüncelerle dünyanın dört bir tarafında bir şekilde zulüm gören Müslüman kardeşlerimiz başta olmak üzere bütün sıkıntı içerisinde olan kardeşlerimizin bu bayram vesilesiyle sıkıntılarını aşmalarını Yüce Mevladan niyaz ediyorum. Kadirşinas milletimizin de bayramını en kalbi duygularla kutlar tüm insanlığa barış huzur ve emniyet getirmesi dilerim.

 

        Adnan BALTACI

 Mudurnu Müftü Vekili

RAMAZAN MANİLERİ

RAMAZAN MANİLERİ
 
Ramazan geldi hoş geldi
Türlü türlü aş geldi
Makarnama mantıma
Mudurnu’dan keş geldi.
 
Aşınız tatlı ola
İşiniz mutlu ola
Eşim dostum herkese
Ramazan kutlu ola.
 
Ramazan berekettir
İmana harekettir
Yetim hakkı yiyenin
Ahiri felakettir.
 
Zenginler yer güllacı
Düşünmez yoksul açı
Dostlara iftarım var
Ocağa koydum sacı.
 
Bu akşam ki iftarda
Tatlılardan sütlaç var
Sade kendin düşünme
Çevremizde ne aç var.
 
Çağdaşlık bir yarıştır
Çok yeme az atıştır
Ramazanda boş durma
Küskünleri barıştır.
 
Bak gelince ramazan
Okunur yanık ezan
Hayır hasenat ile
Yoksulun gön’lün kazan.
 
Doğru söze ne denir
İftarda hurma yenir.
Oruç namaz olmazsa
Bereketler tükenir.
 
Kaçan fırsat tutulmaz
Haram lokma yutulmaz
Ramazanda olsa da
Güzeller unutulmaz.
 
Hoca kavuklu olur
Pilav tavuklu olur
İşmar eden o güzel
Benim yavuklu olur.
 
Sahura er kalkmışım
Davulumu çalmışım
Yardan buse kaparak
Bahşişimi almışım.
 
Tereyağ cızır cızır
Sahura aşım hazır
Yaşam bir başka güzel
Bulursa başım huzur.
 
Sallayınca orağı
Yeriz sahur böreği
Bilirsiniz siz dostlar
Oruç nefsin direği.
 
İftarda yedim hindi
Üstüme uyku bindi
Teravih kaçırmışım
Canım sıkıldı şimdi.
 
Uykuya oruç saldım
Akşama dek aç kaldım
İftarda çok yemişim
Teravihe geç kaldım.
 
Davul tokmağı şimşir
Sesi göğe erişir
Benim hercai gönlüm
Her güzele ilişir.
 
Davulcu bahşiş ister
Makarnam da keş ister
Sahurdaki sütlacı
Yemek için diş ister.
 
Helal lokma seçerim
Orucumu açarım
Davulcuya sahurda
Bahşişimi saçarım.
 
Oruçta geldik dörde
İftara pişti zerde
Kaşıksapı korava
Devadır her bir derde.
 
Ramazanım beş oldu
Sabır gön’le eş oldu
Evlerde sofralara
Bereketli aş doldu.
 
Ramazan altı oldu
Sofralar tatlı doldu
Yarim hala gelmedi
Yüreğim dertli oldu.
 
Ramazanda ver zekât
Namaz kıl rekât rekât
Kadir gece sevabı
Başka geceden bin kat.
 
‘Dom dom’ çalar davulum
Uzundur benim yolum
Bayramda evde yokum
Hazırlandı bavulum.
 
Bayramda top patlıyor
Herkes bayram kutluyor
Orucunu tutanlar
Sevabını katlıyor.
 
Abdullah ATAY
 
 Sağlık ve huzurla daha nice ramazanlara….

www.mudurnuhaber.com