Mudurnu Çiçekçilik Öğretmenler Gününü kutladı

Mudurnu ilçemizde faaliyet gösteren  MUDURNU ÇİÇEKÇİLİK Mehmet CAN , 24 Kasım Öğretmenler gününde  değerli Öğretmenlerimizin gününü tebrik ettiklerini belirtti.

CAN,  Öğretmenlerimiz yılda bir kez değil, aslında hiç aklımızdan çıkmaması gerekli dedi.

Mehmet CAN, Mudurnu Yıldırım Beyazıt Camii yanında  Coffe M in yanında hizmet verdiklerini ifade ederek,  Zengin Çiçek çeşitlerimiz ile  Düğün,Nişan,Nikah ve Özel gün ve Gecelerde  vatandaşlarımızın hizmetindeyiz, ilçemiz için en iyisini en uygun fiyatlarla tedarik ediyoruz dedi.

www.mudurnucicekcilik.com

www.mudurnuhaber.com

Mustafa Doğramacı ve Nezaket ATAR Vafat etti

Mudurnu ilçesi Hızırfakı Mahallesinden Hacı Mehmet ATAR ın Eşi, İlçe Devlet Hastanesi Personeli Metin KÖKDEN in Halası, Nezaket ATAR vefat etti. Merhumenin Cenazesi 30 EKİM 2012 salı günü bu gün saat 11.00 de Hızırfakı mahallesindeki evinden alınıp, Büyükcami önüne getirilecek, Kılınacak Öğle ve Cenaze namazından sonra Hacettepesi mezarlığında toprağa verilecektir.

Merhumeye Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

Baş sağlığı mesajları için : MetiN KÖKDEN 0 533 310 15 12

WWW.MUDURNUHABER.COM

 

Mudurnu ilçesi Ferüz Köyünden İsmail ve Mehmet DOĞRAMACI nın Babaları Mustafa DOĞRAMACI vefat etti.

Merhumun cenazesi 30 EKİM 2012 Salı günü bu gün kılınacak öğle ve Cenaze namazı sonrasında Ferüz Köyü mezarlığında toprağa verilecektir.

Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınblarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Korayım’ ın Konak Hikâyesine Önsöz;

Korayım’ ın Konak Hikâyesine Önsöz;

            Aşağıdaki yazıya önsöz yazarken insanın kendine ait bir hikâyeyi beyninde, yüreğinde olgunlaştırıp yazıya dökmesinin yazılmış bir hikâyeye önsöz ve açıklama yazmaktan daha kolay olduğunu düşündüm. Aşağıda okuyacağınız yazı yeğenim Koray tarafından kaleme alındı.

           Koray doğa ve gönül mühendisi, ‘şairliğimden utanırım’ diyecek kadar şair ve şiir yorumcusu, yazarlığımdan utanırım diyecek kadar hikâyeci, mutluluğu Avm’lerde arayan günümüz gençliğinin “avamlığında” değil,  mutluluğu sahaflarda arayan kitap dostu, doğa, bitki, börtü, böcek aşığı. Dünyanın herhangi bir yerinde yanan ağaca ağlayan hümanist, Geleneğini, doğasını, geleceğini kaybetmiş günümüz insanların atasından kalan kömürlü ütüyü, iki bakır tabağı mahalleye gelecek hurdacıya vermek için beklediği zamanda, eşimin müzayedede satmayı düşündüğü amcasının “asari antikalarına” sahip çıkıp gelecek kuşaklara bu kültürü, geleneği aktarmayı düşünen “zamane dervişi”İflaholmaya_CAN kadar Fenerli, her hafta sonu amcasının yanına Mudurnu’ya gelemezse kederli, on iki yaşına kadar Mudurnu’da yaşamış insanın memleketi doyduğu yer değil çocukluk kültürünü aldığı yer diyen Mudurnu sevdalısı, Bu yazı her lafın başı “sözde” biz Mudurnuluyuz deyip yetiştiği evini köyünü anasını, babasını, amcasını, teyzesini unutan Allah geçinden versin öbür tarafa intikal ettiğinden, beni “hacet tepesine”götürün diyenlere “Mudurnu hatırası” olsun.

Mehmet Cantürk 15.10.2012

 

 

Koray’ın Konak Hikâyesi

            Şakir Ağa her zamankinden ayrı bugün biraz daha gecikmişti. Fakat gecikmesine rağmen O gelmeden konakta yemek yenmezdi. Gecikmesinin nedenini aile fertleri bilir, bunun için ayrıca saygı duyarlardı.

            Osmanlı devleti artık duraklama devrinden de geçmiş, gerileme dönemine girmişti. Padişah ve uleması geriye giden ekonomiyi düzeltme yolu olarak vergileri arttırmayı öngördülerse de, bu, halkın üzerindeki yükü arttırmaktan başka bir işe yaramamış, en çok da Şakir Ağa gibi ticaretle uğraşan çarşı eşrafını olumsuz etkilemişti. Şakir Ağa kötüye giden ekonominin farkında olduğu için pazarını genişletmeye çalışmış, doğuda Ankara, batıda İstanbul’a kadar ilişkilerini kuvvetlendirmişti. Ne var ki, artık o da vergilerin yükü altında ezilmeye başlamıştı. Yaşı da hayli ilerlediğinden eskisi kadar çalışamıyor, gençliğinde büyük emek vererek yaptırdığı konağa ulaşmayı asıl hedef haline getiriyordu.

O gün yine gün batımına yakın, Nallıhan’dan döndüğünde, her zamanki gibi ikiyüzelli yıllık çınarın yanında atından indi. İki elini beline koyarak geriye doğru esnedi. Her ne kadar ikinci kattaki odasından bu ulu çınara bakmak zevkliyse de, pazardan dönüşünde de bu ulu çınarın yanından konağa bakmak o kadar keyifliydi. Atının ayak sesinden, ağasının geldiğini anlayan kâhyası, hemen çınara doğru koşar, atın eğerinden tutarak alt kattaki ahıra kadar getirirdi. Ağanın gelmesine, atın, suyu ve yemi de hazır olurdu.

            Konağın damı giriş katta, insanların yaşam alanından farklı olmayacak şekilde inşa edilmişti. Birinci kattan atın soluğunu, kişnemesini duyabilirdiniz. Şakir Ağa bunu özellikle istemişti. At bereketti, at ile beraber yaşayanın ömrü uzun olurdu. Bu nedenledir ki, Şakir Ağa atını çok sever, ev halkı de bu yüzden At’a, Şakir Ağaya olduğu kadar iyi bakarlardı.

            Şakir Ağa her zaman ki gibi geriye yaslana yaslana ağır adımlarla konaktan içeri girdi. Ağır adımlarla on basamaklı merdiveni tırmanarak birinci kata çıktı. Çıktığı merdivenin ucu sofaya bağlanır, burada da onu bakır el ve ayak yıkama leğeni, güğüm ve işlemeli havlusuyla gelini karşılardı. Gelinini çok severdi. Şakir Ağanın tek oğlunun sevdiği kadındı o, daha evi yaptırırken hayalini kurduğu gelin odasına açılırdı sofa. Aynı sofada gelininin kendisini beklemesi, O’nu hem gençliğine geri götürür hem de yıllarca uğraşıp didindikten sonra elde ettiklerinin hazzını yaşatırdı.

            Mevsim sonbahardı, Şakir Ağa sofada elini yıkarken bir yandan da konağın arka bahçesine bakardı. Buraya gençliğinde iki tane dut dikmişti. Çünkü ipek ve deri tüccarıydı. Bir tüccarın bahçesinde koza olmazsa olmazdı. Bu dutlar yaptığı işin simgesi gibiydi. Şakir Ağa elini yıkarken bir üşüme geldi.  Gelinine ; ‘ Artık Aşağı inmeli kızım ‘ dedi. Çünkü evin birinci katı ısıyı muhafaza etmek ve daha çok faydalanmak için alçak yapılmıştı. Bu katın pencereleri daha küçük, sadece sofadan arka bahçeye bakan camlar büyüktü. Bu da güneşten daha çok faydalanmak içindi.

            Şakir Ağa yemekte ev halkının bir arada olmasına özen gösterir, sofra da da her zaman bir tabak fazla görmek isterdi. Böyle olmadığı zamanlarda hanımına çıkışır, ’belki dışarıdan aç biri gelir derdi. Şakir Ağa kalkmadan sofradan kimse kalkmazdı. Sofrada da pek konuşulmaz, günlük yaşamda başa gelen işler, olaylar, ikinci katta ki sofada dile dökülürdü. İkinci kata onbir basamak merdivenle çıkılırdı. Burası birinci kata göre daha yüksek tavanla yapılmış, Şakir Ağanın en sevdiği sofanın bulunduğu kattı. Şakir Ağa akşam kahvesini muhakkak bu sofada içer, konağın giriş tarafına bakan sofadan, elinde gaz lambalarıyla camiye giden insanları seyrederdi. Ev halkı pek konuşmaz, Şakir Ağanın kendilerine soru sormasını beklerlerdi. Şakir Ağa ilk önce hanımına hal hatır, sonra da oğluna işlerinin nasıl gittiğini sorardı. Şakir Ağa iyi gitmediğini bilse de oğluna çok yüklenmez, acele laflarla geçiştirip torunlarını severdi.

            Şakir Ağa bu konağı yaptırırken çok düşünmüştü, ustayla dost olmuştu. Usta ne istedi ise hemen bulup getirtmişti. Hep dediği bir şey vardı ; ‘ Geç olsun da güç olmasın’. Konağın tek parça kirişlerden olması bu sabrın ürünüydü. Konağın arka yüzüne bakan yirmi metrelik çam kirişi, Eskişehir’in Mihalıççık ormanından getirtmişti. Ülkenin en iyi sarıçamları orada yetişirdi çünkü. Ne zaman inşaatın hızlı gittiğini gözlese; ‘ağır olun, acele etmeyin’ derdi. Odaların içinde ki dolap gözleri bu yüzden bu kadar güzeldi. Şakir Ağanın ustası, usta adamdı, Şakir Ağa kadar ileriyi görürdü. Bunun için ayrı bir kız odası da düşünmüş, lakin Şakir Ağanın kız çocuğu olmamıştı. Bu oda ikinci katta, girişteki sokağa bakan sofanın yanında ki odaydı. Pencereleri büyük, dolapları genişçeydi. Odada, bir ocak, genişçe de bir sedir vardı. Odanın pencereleri sokağa bakardı. Ağanın kızı bu pencerelerden bakıp, evleneceği erkeği seçecekti. Fakat olmadı, Allah Ağaya kız evlat nasip etmemişti ama şimdi bir kız torunu vardı. Bu oda artık O’na aitti. Pencere üstlerine işlemeli pervazlar koydurtmuştu. Buralara da hanımının ördüğü en güzel perdeleri çektirdi.

            Şakir Ağanın uyuması yatsıyı bulmazdı. Yani ev halkının bildiği buydu. Şakir Ağa konağı yaptırırken kendi odasının, illa çınara karşı bakmasını istedi. Çınar uluydu, çınar uzun ömürlüydü. Ona bakarken hep kendi ağalığını düşünürdü.  Ölümü düşünürdü sonra, ‘benden ikiyüzelli yıl yaşlısın, beşyüz yıl daha yaşlı olursun’ derdi, çınara… Ağalığın çarşıda pazarda değil, böyle bir yerde böyle bir çınara karşı ev yapabilme özgürlüğünde saklı olduğunu düşünürdü hep.

            Bu yüzden ustaya özel bir şey yapmamasını, odanın yönünün zaten onu özel kılacağını söylediyse de, usta ağayı dinlememiş, bir de işleme ustası getirmişti. Konağın yapımı en uzun süren odası burası olmuştu. Ahşapla dokunan her alan çok özel olmalıydı. Giysi dolabından gusülhanenin kapağına, süs gözlerinden tavan işlemelerine kadar her şey ağaya layık olmalıydı.

            Ağa odasından içeri her girdiğinde, ustanın inşaat sürecinde kendini bu odaya sokmamasını tebessümle hatırlardı. İçinden ‘Allah rahmet eylesin ‘ derdi. Ustanın ölümünü çok sonra duysa da, ölümünden kendini de sorumlu tutar, engel olabilirdim diye kendi kalbini ezerdi. Usta Ermeniydi, çok sonraları duymuştu hak etmediği bir muamele gördüğünü…

            Şakir Ağa hava güneşli ise bahçede dokuma tezgâhının yanında kahvaltı etmeyi çok severdi. Burada, Hanım Ağanın gençliğinde yün eğirmesini hatırlar, hanımına bugünlere gelmesinde payı olduğu için de minnet duyardı.

            O sabah yine hava güneşliydi. Yarısı sararmış çınar yaprakları güneşi daha da sarı yapmıştı gözünde. Kahvaltı arka bahçeye kurulacaktı. Ağa elini yüzünü yıkadı. Sargısını sarıp şapkasını giydikten sonra merdivenlerden aşağı inecekti ki, gözüne merdiven başında ki mahyada bulunan tarih ilişti. Binsekizyüzkırk yazıyordu. ‘Hey gidi’ dedi, adetti, inşaat bitince merdiven başına tarih atılırdı.

            Ustanın ;’ Çok güzel bir konağın oldu Ağam’ dediğini hatırladı. Ağa da ‘ hayır bu konak benim değil, kadir kıymet bilenlerin “yüz yetmiş yıl sonrasının da ‘ demişti.

            Sonra Mehmet Cantürk’ü bir el uykusundan uyardı. Fatma Hanım arka bahçede kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı. 15.10.2012

   Koray Cantürk     

www.mudurnuhaber.com

Fatma TÜRKYILMAZ Vefat etti

Mudurnu ilçesi Çavuşderesi Köyü İleçin Mahallesinden  Mehmet TÜRKYILMAZ ın Eşi Fatma TÜRKYILMAZ Vefat etti.

Merhumenin Cenazesi 5Ekim 2012 Cuma günü  bu gün  kılınacak Cuma ve Cenaze namazına müteakip  Çavuşderesi köyünden toprağa verilecektir.

Merhumeye Allah tan Rahmet Ailesine ve Yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Sabahattin YERLİKAYA Vefat etti

 Mudurnu ilçesi Beyderesi Köyünden Bolu  Seyit Mahallesi halkından Devlet Hastahanesi’nden emekli Zeki ve Seher Yerlikaya’nın oğlu, Nurşen Yerlikaya’nın eşi, Cahit Başaran’ın damadı, İsa ve Sabahat Kaya’nın kardeşi, Mehmet ve İsmail Yerlikaya’nın yeğenleri, Çelikpençe çalışanlarından; Sabahattin YERLİKAYA Hak’kın rahmetine kavuşmuştur.


      Cenazesi bugün Seyit Mahallesi Camii’nde kılınacak öğle ve cenaze namazından sonra mahalle mezarlığına defnedilecektir. Namazdan önce mevlid-i şerif okutulacaktır.

Merhuma Allah tan rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

 

MUDURNU SBS HAZIRLIK KURSU YÜZ GÜLDÜRDÜ

MUDURNU SBS HAZIRLIK KURSU YÜZ GÜLDÜRDÜ

3 FEN LİSESİ

2 SOSYAL BİLİMLER LİSESİ

11 ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ

12 ANADOLU SAĞLIK MESLEK LİSESİ

31 ANADOLU LİSESİ

21 ANADOLU MESLEK LİSESİ

7 ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

Mudurnu’da Hayırsever İşadamı Süreyya Astarcı ve ailesinin desteği ile
Mudurnu Halk Eğitim bünyesinde açılan deshane, bu yıl da SBS’de büyük
başarıya imza attı.

Mudurnu Halk eğitimi merkezi bünyesinde Hacı Mehmet Astarcı Yurdunda açılan SBS Kursuna
devam eden 100 kişilik 8.sınıf öğrencisinden 87’i SBS’de aldıkları puanlar sonucunda istedikleri liseleri kazandı.Kursata eğitim gören öğrencilerden 3 Fen Lisesi , 2 Sosyal Bilimler Lisesi , 11 Anadolu Öğretmen Lisesi , 12 Sağlık Meslek Lisesi ,31 Anadolu Lisesi , 7 Anadolu İmam Hatip Lisesi ve 22 öğrenci ise çeşitli Anadolu Meslek Liselerini kazandı.

 

Dersane Yöneticisi Bilal Durna; Mudurnu Dershanesinin öğretmenleri adına ‘’ Başarıda emeği
geçen öğretmenlerimiz adına tüm öğrencilerimize kazandıkları okullarda başarılar dileriz. Bu güzel
tablonun oluşumunda önemli emeğe sahip olan Süreyya ASTARCI, Mustafa ASTARCI,Erkan ASTARCI  ve diğer aile üyelerine şükranlarımı sunuyorum.’’dedi .

2012-2013 Eğitim Öğretim yılı içinde 6-7 ekimde kursların başlayacağını hatırlattı.

www.mudurnuhaber.com

Fatma ÖZCAN Vefat etti

Mudurnu ilçesi Kaygana Mahallesinden İsmail ARIKAN ın Kızı,  Taksici Esnaflarımızdan  ( Merhum )  Mehmet ÖZCAN ın eşi,Sinan,Sema ve Songül Arıca nın Anneleri, Mudurnu Taksici Esnaflarından Mustafa ÖZCAN ın Yengesi, Mehmet ve Ekrem Arıkan ile Mukaddes SAYIN ın Kardeşleri Fatma ÖZCAN vefat etti.

Merhume nin cenazesi 25 Eylül Salı  günü  Bu gün Kaygana Mahallesindeki evinden  saat15.30 da alınıp Büyükcami önüne getirilecek, Kılınacak İkinde ve Cenaze namazına müteakip Beşkavaklar Mezarlığında toprağa verilecektir.

Merhumeye Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 Baş sağlığı Mesajı için : Taksici Mustafa ÖZCAN 0542 271 76 48

KENT KONSEYİNDEN ANKARA VE BEYPAZARI GEZİSİ

19 Eylül 2012 Çarşamba günü Mudurnu Kent Konseyi ve Mudurnu Turizm Derneği organizesi ile Ankara ve Beypazarı gezisi düzenlendi.

Mudurnu Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK sabah saat 07.00 de Mudurnu dan hareket edileceğini ve ilk olarak Ankara da ANITKABİR ziyaretinde bulunacaklarını belirterek, daha sonra Ankara bir iki farklı yerinde ziyaret edilebileceğini, ardından Beypazarı İlçe ziyaretinde bulunacaklarını ifade etti.

Cantürk, Ankara ve Beypazarı ziyaretleri için Mudurnu ilçesinden katılmak isteyenlerin isimlerini Mudurnu Turizm Derneğinde Dilek hanıma isimlerini yazdırmaları gerektiğini belirtti.

Geziye  katılım ücretsiz olup gitmek isteyenler   Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği Başkanı Nejdet AKAY ı 0 5368273076 nolu telefondan arayarak isimlerini yazdırabilirler.

www.mudurnuhaber.com

 

YÜKSEKOKULDA KAYITLAR SONA ERDİ

YÜKSEKOKULDA KAYITLAR SONA ERDİ

A.İ.B.Ü Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu’nda yeni öğretim yılı kayıtları sona erdi.

 

YGS ve LYS sınavlarından yeterli puanı alan öğrenciler tercih yaptıktan sonra kayıtlarını yaptırdılar. Aileleri ile birlikte Mudurnu ilçesine gelen öğrenciler daha sonra YURTKUR Hacı Mehmet ASTARCI öğrenci yurduna kayıt yaptırdı.

 

 Bu yıl Mimari Restorasyon Programının da açılması ile 6 programa kavuşan yüksekokula 129 yeni öğrenci kayıt yaptırdı.

 Ek kontenjan kılavuzunda da Orman ve Orman ürünleri programının da gelmesi ile okul toplam mevcudunun 400 e ulaşması bekleniyor.

Öğrenci sayısının artması ile YURTKUR’da yeni odaların açılması ile ilgili tadilat çalışmaları devam ediyor. 24 Eylül Pazartesi günü Yeni Öğretim yılı ile Öğrenciler derslere başlayacak.

Haber&Foto : Özgür KOCABAY www.mudurnuhaber.com

 

MUDURNU YA BİR OTO VE HALI YIKAMA DAHA

Mudurnu ilçesinde Oto ve Halı Yıkama işi yapan 2 iş yerinden sonra bir iş yeri daha hizmete açıldı.

Mudurnu Girişinde Yarışkaşı Otel yanında Cebecioğlu Petrol  içinde İsmail DURSUN ve  Mehmet ÇALIŞKAN tarafından açılan iş yeri hizmete girdi.

İş yeri sahiplerinden İsmail DURSUN iş yerimizi faaliyete açtık, en iyi hizmeti vermek için gayret sarfedeceğiz diye konuştu.

www.mudurnuhaber.com

BGC NİN YENİ BAŞKANI, GÜNGÖR

Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nin (BGC) Olağan Genel Kurulu Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Tek liste ile gerçekleşen kongre sonunda Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nin yeni başkanı Caner Güngör oldu. Güngör’ün başkanlığında ki Bolu Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Mustafa Özkan, Umut Dura, Selma Akçakavak, Semih Başar, Güner Ateş ve Mehmet Korkusuz’dan oluştu.

Kongreye Vali İbrahim Özçimen, CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Belediye Başkan Vekili İsmail Yamantürk, siyasi partilerin il başkanları ve temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, oda başkanları ve Bolu Gazeteciler Cemiyeti üyeleri katıldı. Üyelerin tamamına yakının katıldığı kongrede tek liste ile seçimlere gidilirken, Caner Güngör Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nin yeni başkanı oldu. Kongre Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Ardından faaliyet raporu ile gelir gider raporları okunarak oylamaya sunuldu.

“HER ZAMAN YANINIZDAYIM”

Konuşmalar bölümünde ise ilk konuşmayı Milletvekili aynı zamanda BGC üyesi de olan Tanju Özcan yaptı. Eski ve yeni yönetime başarılar dileyen Özcan, “Bir ağabeyleri, bir arkadaşları, bir milletvekilleri olarak her zaman ve her şekilde yanlarında olmaya hazırım” dedi.

“SİZLE ÇOK ŞEY KONUŞMAK İSTİYORUM AMA SİZ SIR TUTAMIYORSUNUZ”

Vali İbrahim Özçimen’de kısa bir konuşma yaparak, “Sizlerle aslında konuşmak istediğim çok şey var. Dertleşmek istediğim çok şey var ama siz sır tutamıyorsunuz. Zaten görevinizde bu. Gerçekten çok ciddi bir ihtiyaç içerisindeyim. Kanaatim, kalite. Gazetelerde, gazetecilerde aranan kalite, inanın Vali’de aranacak kaliteden daha az önemli değil” ifadelerini kullandı.

Protokol konuşmalarının ardından dilek ve temenniler bölümünde Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nin bazı üyeleri de söz alarak görüşlerini şu şekilde bildirdi.

Zeki Ercivan (Memleketim Bolu Gazetesi Yazı İşleri Müdürü); “Vali beyde bahsetti. Bu kalitenin sağlanabilmesi için öncelikle mesleki formasyonumuza uygun bir takım eğitim faaliyetleri yapmamız gerekiyor. Haber metninin düzenlenmesinden, haber fotoğrafı çekmesine kadar, günümüzün artık öncelikli meselelerinden biri olan interaktif gazeteciliğin doğru bir şekilde yapılabilmesi için cemiyetimizin önümüzdeki dönemde sağlıklı eğitim çalışmaları yapması gerektiğini savunuyoruz.”

Hamza Canbaş (Bolu’da Yenihayat Gazetesi Köşe Yazarı); “Sayın Valimiz kaliteden bahsedince bir noktada haklı olduğunu düşünmeye başladım. Meslekteki kalitesizliğin nereden kaynaklandığını da düşünmek ve sorgulamak gerektiğine inanıyorum ben. 130 bin nüfusu olan bir ilde 13 yerel gazete olması yüksek bir rakam.

Rasim Özdemir (Köroğlu TV Haber Müdürü); “Ben inanıyorum ki; Bolu’da gazetecilik kalitesi Türkiye’de bizim nüfusumuzda olan ilden çok çok fazla. Ben kendi kurumum adına söylüyorum; birçok arkadaşım ister ulusal gazetelerde olsun, isterse Türkiye’nin hangi kanalında olursa olsun, hemen işe başlayacak kalitede olduklarına inanıyorum. Buradaki arkadaşları bence çok küçümsememek gerekiyor.

Bülent Velioğlu (İhlas Haber Ajansı Bolu Büro Şefi); “Ben her zaman şuna çok önem veriyorum meslekte. Meslek büyüklerimize karşı daha vefalı olmamızı istiyorum cemiyet olarak. Bu mesleğe yıllarını vermiş ve emekli olmuş, bize zamanında yol göstermiş insanlar var. Onlara yeteri kadar ilgi elbette ki gösterilmiştir ama bundan sonrada gösterilmesini istiyorum. Mesleğe yeni başlamış gençlerin meslek adabı ve meslek ilkeleri bence gazete sahipleri tarafından öğretilmeli. Biz zamanında büyüklerimizle haberde karşılaştığımızda önce onları beklerdik. Çok üzülerek söylüyorum ama şuanda bu saygıyı göremiyorum. Bunda suç belki de bizde. Geçmişte biz bunları yaşamamıştık. Bunu cemiyet olarak tekrar gündeme getirebiliriz diye düşünüyorum.”

“Desteklerinize teşekkür ediyorum”

Son konuşmayı Caner Güngör’e görevini devreden Hakan Aydın yaptı. Aydın’da kendi yönetimi ile ilgili yapılan bazı eleştirilere cevap verdi. Aydın, 12 yıldır Bolu Gazeteciler Cemiyeti yönetimlerinde yer aldığını söyleyerek, “Kimse benden mevcut yönetimin altını oymak, yönetim kurulu üyelerinin arkasından konuşmak gibi şeyler bizde söz konusu olmaz. Her şey üyelerin yüzüne karşı söylenir. Kalite standardımız denildi. Evet, doğru söyleniyor. Bu konuda bizim bir eksiğimiz var. 130 bin nüfuslu bir ilde yaşıyoruz ve haber kaynağımız kısıtlı. ‘Yatırımlar binaya değil insana yapılır’ dedi bir meslektaşım. Evet, bunu hepimiz kabul ediyoruz. Benim başkanlık dönemimde de bu konu çok konuşuldu. Asgari ücretle çalışan bir meslek örgütünde eğer siz asgari ücret alan bir personelin kira giderini düşünmesini engelleyemiyorsanız, onu kiradan kurtaramıyorsanız bu noktada personelinizden istediğiniz verimi alamazsınız. Caner Güngör’ün bu projesine de desteğimizin devam ettiğini belirtmek istiyorum. Bugüne kadarki desteklerinizden dolayı da hepinize teşekküre ediyorum” ifadelerini kullandı.

Daha sonra seçime gidildi. Tek liste olduğu için yeni yönetim kurulunda yer alan isimler okunarak üyeler tarafından oylandı. Oy birliği ile kabul edilen yeni yönetim kurulunda şu isimler yer aldı; Caner Güngör, Mustafa Özkan, Umut Dura, Selma Akçakavak, Semih Başar, Güner Ateş ve Mehmet Korkusuz.

www.mudurnuhaber.com

Motorsiklet Kazası 1 Ölü

Mudurnu ilçesi Samsaçavuş Köyü merkezinde akşam saatlerinde meydana gelen tek taraflı  Motorsiklet kazasında  ismail EFE  ( 18)olay yerinde hayatını kaybetti.

Edinilen bilgiye göre akşam saatleri 14 EP 377 Plakalı Motorsiklet ile evine giden genç, henüz sebebi bilinmeyen bir nedenden dolayı Samsaçavuş Köy içinde  direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan dışarı çıktı ve yol kenarındaki  erik ağacına vurdu.

Çarpma sesini duyan vatandaşlar İsmail EFE ye yardım etmek için 112 yı ve Köy muhtarını aradı. Çarpmanın etkisi ile kafasını şiddetli bir şekilde  Erik ağacına vuran genç, kafatasının sağ bölümden aldığı ağır darbe sonucu kanama sebebiyle  olay yerinde hayatını kaybetti.

Yakınları ve  Köylüler Olay yerinde acılı Aileyi sakinleştirmeye çalıştı.Çevredeki vatandaşlar, Ailenin Tek  Erkek evladı Motorsiklete Kasksız  binmese idi bu sonuç yaşanmayabilirdi, Kasksız Motorsiklete  bindiği için genç yaşta hayatını kaybetti dediler.

İsmail EFE nin Cenazesi Köy Camiinde kılınan  Öğle ve Cenaze namazına müteakip Köy mezarlığında toprağa verildi.

www.mudurnuhaber.com

Merhum İsmail EFE kardeşimize  Allah tan Rahmet Mehmet EFE abimize ve Ailesine sabırlar dileriz.

MUDURNU HABER   Aydın ÖZPELİT

Meddah Ali Yıldırım gençlere bakacakları yeni pencereler açtı.


 

Meddah Ali Yıldırım gençlere bakacakları yeni pencereler açtı.

Gençlik ve Spor Bakanlığının,Güçlü yarınlar projesi kapsamında seksenbir ilden Bolu Gençlik Spor İl Müdürlüğü Aladağ kampına gelen yaklaşık 2500 öğrenciye bir buçuk aydır Mudurnu gezisi ve tanıtımı yapan Mudurnu Kent Konseyi Başkanı Mehmet Cantürk en son geziye katılan öğrencilere süpriz yaptı.

Hacı Şakirler Konağında misafir olan tiyatro ve sinema sanatcısı Ali Yıldırım  öğrencilere Kanuni Sultan Süleymen camii avlusunda kısa bir meddahlık gösterisinde bulundu.Öğrenciler tarafından ilgi ile karşılanan gösteri kamp yetkililerince çok beğenilince sanatcıya aynı gösteriyi Aladağ Gençlik Kampında yapmasını rica ettiler.

www.mudurnuhaber.com

 

Sanatcı Aladağ kampına katılarak 350 öğrenciye ve kamp yetkililerine medaahlık gösterisi ve türküler söyleyerek güzel ve anlamlı bir gece geçirmelerini sağladı

Çarşambalıoğlu Meram Lokantasında İftar verdi

Mudurnu ilçesi Esnaflarımızdan Çarşambalıoğlu A.Ş Mudurnu Meram Lokantasında geleneksel hale getirdiği İftar yemeğinde dostları ile buluştu.

Mudurnu Esnafları ve Kamu personelide İftar yemeğinde davetliler arasındaydı. Çarşambalıoğlu A.Ş  İsmail TÜRESİN ve Oğulları Mehmet -Melih TÜRESİN  Meram lokantası girişinde  misafirlere hoş geldiniz dileğinde bulunarak, yer gösterdiler.

Allah kabul etsin.

www.mudurnuhaber.com

 

Satılık Arazi

Mudurnu-Bolu Karayolu YİBO karşısında 780 metrekare büyüklüğünde Ev yapımına uygun arazi satılıktır.

Arazide Yol ,Su,Elektrik, ADSL problemi bulunmamaktadır. Konu hakkında Fiyat bilgisi ve  detaylı bilgi arazi sahibi Mehmet ARSLAN dan alınabilir.

İrtibat Tel: 0542795 76 06

www.mudurnuhaber.com