MUDURNU ÜNİVERSİTE ŞEHRİ OLACAK…

 MUDURNU  ÜNİVERSİTE ŞEHRİ OLACAK…

 

A.İ.B.Ü. MUDURNU  M.Y.O. ilk olarak Hızırfakı Mahallesi eski  Hastane binalarında kurulmuştu.İlk açıldığında Tavukçuluk Programı vardı.O zamanlar bu okulun bu kadar büyüyeceğini çok kişi düşünmemiştir.Yıllar geçti okul mezunlarını vermeye devam ederken yeni okul yaptırma düşünceleri ortaya atıldı.İlçemiz her ne kadar sanayi turizm ve tarımda ilerlemeye devam etse de,bir öğrenci kenti olması da fena bir fikir gibi gözükmüyordu ve o zamanki siyasiler tarafından da devamlı dillendiriliyordu.Hayırsever İş adamımız Sayın Süreyya ASTARCI tarafından yeni okul binaları yaptırılacaktı.Ancak yeni ve büyük bir arsaya ihtiyaç vardı.Mudurnu M.Y.O. Yaptırma Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği  kuruldu.Bu yer  şimdiki okulumuzun olduğu Gençlik Spor  Genel Müdürlüğü ne ait Belediye tarafından kullanılan hayvan pazarı idi.O zamanki yetkililer, Süreyya amcamız  tarafından gerekli görüşmeler yapıldı.Dernek Bşk . Aydın ÖZPELİT e Gençlik ve Spor dan sorumlu Devlet Bakanı M.Ali ŞAHİN imzalı , bu yerin üniversite yapımı için devredildiğini içeren bir faks geldi ve okul inşaatları Süreyya ASTARCI tarafından yaptırılmaya başlandı.1.bina,2.bina,3.bina derken koca bir kampüs haline geldi. A.İ.B.Ü. Senatosu tarafından Mudurnu Süreyya Astarcı Meslek Yüksek Okulu ismi verildi.

Yüksekokul şu anda derslikleri,laboratuvarları,idari binası,uygulama kümesi,depoları,yemekhane ve kantin gibi sosyal tesisleri ile tüm ihtiyaçları karşılayacak vaziyettedir.Okul yaklaşık 30 akademik,10 idari,4 yardımcı,4 güvenlik personeli ile 7 ön lisans programındaki 400 öğrenciye öğretim hizmeti vermektedir.

Mudurnu şehir merkezi nüfusunun 5000 olduğu düşünüldüğünde üniversite öğrenci sayısının 500 lere yaklaşması % 10 luk bir ticari potansiyel demektir.Yerel seçimlerde tüm adayların seçim broşürlerinde yer alan ‘’ öğrenci kenti olacağız’’ gibi projelerin bu dönemlerde hayata geçirilmesi ve uygulanması bekleniyor.

Kaymakamlık,Belediye,A.İ.B.Ü., YURTKUR, Kızılay,Esnaf odaları  gibi diğer  S.T.Kuruluşlarının acilen bir toplantı yapıp ; ilçemizde yetersiz olan yurt kapasitesi ve barınma ihtiyacının karşılanması için çalışma yapmaları gerekmektedir.Kayıt için gelen aileler çocuklarına yurt vekiralık ev bulamazlarsa kayıtlarını sildirmek zorunda kalabilirler.Buda ilçemiz ve okulumuzun  imajı için hiçde iyi olmayacağı  görüşündeyim.

Yüksekokulumuzdaki  programlar  hiçde önemsenmeyecek bölümler değildir; aksine Mudurnu gibi tavukçuluğun Türkiye deki ismi olan bir ilçede Kümes Hayvanları Yetiştiriciliği,turizm faaliyetlerine yeni başlamış bir ilçede Turizm ve Otel işletmeciliği,tescilli tarihi ev ve kültürel varlıkları olan bir ilçede Mimari Restorasyon,tarım potansiyeli çok iyi hayvancılık sektörü gelişmiş 81 muhtarlığı olan bir ilçede Organik Tarım,Yurdumuzun en kalteli ve en büyük ormanlarına sahip bir ilçede Ormancılık ve Orman Ürünleri,orman göl yayla ve dağlarında kekik,adaçayı,kuşburnu,ıhlamur ve daha sayamadığım bir çok endemik ve şifalı bitkilere sahip bir ilçede Tıbbi ve Aromatik Bitkiler,ve ayrıca  İşletme Yönetimi  gibi önlisans programları açılmıştır.Açıldığı günden bu yana yurdun değişik bölgelerinden bir çok öğrenci mezun etmiş bir okula daha çok sahip çıkılması,desteklenmesi gerekmektedir.

Her zaman örnek verdiğimiz Safranbolu ve Beypazarı gibi ilçelerimizde bu tür şehirle ilgili bölümler açılmış bu öğrencilerde kentin geleceği için daha fazla gayret sarfetmektedirler.Yerel yönetimlerin bu konuda uyanık olup buralarda  okuyan öğrencilere tarihi evlerle ilgili çizim ve proje yaptırılabilir.Öğrencilere daha iyi imkan sağlanıp stajlarını ilçemizin konaklarında,orman ağaç ile ilgili kurum vefabrikalarda,otellerde ve tavuk çiftliklerinde yapmaları sağlanabilir.Bu sayede hem kalite artacak,hemde ilçemizin nüfusu tatil dönemlerinde bile aktif kalacaktır.

Hayırsever  İşadamımız Süreyya  ASTARCI tarafından yaptırılan,mülkiyeti  Belediye mize  ait olan ve Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) tarafından işletilen yurt kalite ve hizmet olarak Türkiye nin sayılı yurtları arasındadır.Ancak  öğrenci kapasitesinin artması ,ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı nın yeni hizmet politikasında yurtlarda 5 yıldızlı otel konforu sunulacağı ,ranzasız tekli baza şeklinde yeni bir düzenleme haberlerini okumaktayız.Bu sistem uygulanırsa yurt kapasitesi yarı yarıya düşecektir.Böylece yeni barınma sorunlarının ortaya çıkması aşikardır.

Bunun için yetkililerden ,işadamlarımızdan, ilçemizin ileri gelenlerinden ve yeni girişimci müstecir arkadaşlarımızdan bu konuyla ilgili çalışma yapmalarını tavsiye ediyorum.Her yıl 150 ye yakın öğrenci mezun olmaktadır.Bu öğrencilerin  bizim için  yurdumuzun değişik bölgelerindeki  fahri turizm elçilerimiz oldukları unutulmamalı ve onlara daha özenli davranmalıyız.İlçemizde kaldıkları 2 yıl içerisinde   esnafımıza bıraktıkları ekonomik katkıyıda unutmamalıyız. SAYGILAR…

 

Özgür KOCABAY

M.U.K.T.U.D.E.R. Yön.Kur.Üyesi

Mudurnu Haber  Foto-Muhabir

www.mudurnuhaber.com

Seyyahın Avrupa Gözlemleri (iki)

          Seyyahın Avrupa Gözlemleri (iki)  

            İlk izlenimlerimi bundan önceki yazımda ifade etmiştim, hafta içi programlarından sonra hafta sonu tarih kenti Salzburg’ga gitmek üzere Augsburgtan,Münihe oradanda trenle üç saatlik yolculuktan sonra  Avusturya Salzbuga ulaştık.

              Üç saat önce başka bir ülke topraklarında üç saat sonra başka bir ülkedeydik. Ne kimlik, ne dil, ne din soran vardı insanların farklılıklarıyla bir arada yaşayabilmesi ne güzel bir şeymiş! Bunu öğrenebilmek ve bir arada yaşayabilmek için kan dökmek mi gerekir diye düşündüm.

             Salzburg ta yeyenim Kenan ve Avusturyalı gelinimiz Andrea ile buluşup soğuk ve kar yağışı eşliğinde Salzbug sokaklarında yürüyerek adını bilemediğim başpiskopos prensin Metresi için yaptırdığı Mirabell şatosunu vardık, şato görülmeye değer! hanımı için yaptırsaydı daha iyiydi ama insana “ne sevgiymiş” dedirtiyor.

             Karşı tepede görünen kaleye doğru yürürken kenti ikiye bölen Salzach nehrinin üzerinde bulunan köprüden geçerken ilk dikkat çeken şey köprünün tel korkuluklarına dilek tutularak kilitlerin takıldığı ve anahtarlarının nehre atıldığını öğrendim.

             Bu durum hemen Anadolu daki dilek tutarak türbeleri ziyaret etme ve ağaçlara çaput bağlama geleneğini hatırlattı. Demek ki insanoğlu her coğrafyada maddi, manevi ihtiyacı olanı keşfediyor.

              Kaleye doğru ilerlerken beş, altı yüz yıllık binaların ara sokaklarından geçerek müzik dâhisi Mozart ın evinin önüne varıyoruz.

Evin önü kalabalık içeri girmeye sıra gelecek gibi değil… Noel ayı nedeniyle sokakta gezen insan kalabalığına göre yerlerin temizliğini görünce ”temizlik hangi imandan gelir” eğitimden mi kurallara göre davranan insan yetiştirmekten mi gelir düşünmeye başladım.

            Burada şunu da yazayım bizim atalarımız yere tükürmeyi “ayıp sayıp” cebinde mendil taşırken, Avrupalı pisliğini camlardan atıyordu.

            Pislikleri de kafalarına geldiği için şemsiyeyi icat etti. Avrupalı nın bir küvette on kişinin elini yüzünü yıkadığı ve kokudan kurtulmak için parfümü icat ettiği dönemde bizde altı yüz elli sene önce han, hamam, imarethane, tuvalet kültürü vardı’ da neden şimdi yol kenarları cam kırığı, poşet, pet şişe piknik alanları pislik içinde,

            Bize göre Ekmek nimetti, yere düşerse öper başımızın üstüne koyar, buğday, fındık tarlasını ziyan olmasın diye “başak” yapardık… Bugün bayram, mevlüt yemeklerimizin yarısı neden çöpe gidiyor düşünmemiz lazım.

            Salzburg kalesine çıkacak kapıya vardığımızda kapıda yoğun bir kalabalık vardı. 150.000 bin nüfusu olan şehre yılda“resmi rakam” 8.000 (Sekiz milyon turist geliyormuş)bu durumu öğrenince içim acıdı! Bizimde kültür varlığımız ve adını aldığımız Mudurnu Kalemiz var… Kalesi gitmiş”kale -cik“ kalmış… Ne olur daha fazla uyumayalım aklımızı başımıza alıp tarihi değerlerimizi kaybolmaktan kurtaralım.

            Bunu başarabilirsek geçmişimize de, geleceğimizde en büyük iyiliği yapmış oluruz.

Mehmet Cantürk

10.12.2012

Augsburg – Almanya

Not: Sonraki yazı, Dachau Nazi toplama kampı izlenimleri     

www.mudurnuhaber.com

       

 

MUDURNU MARKALARINDAN MERAM RESTAURANT TARİHİ VE MİSYONU

Doğa, kültür, sağlık kenti  ,canlı tarih Mudurnnun simgelerindendir Meram Restaurant.  İlçemizin değerli   ailelerinden Nizamsalilerden  Haydar oğlu ALİ HAYDAR  PEKEL  tarafından  demirciler çarşısı girişi eski PTT müdürlüğü(şimdiki belediye düğün salonu) karşısında  Rum sitili Keyvanlara ait  taş binada 1967  yılında  kurulmuştur. Sayın Haydar Pekel   kunduracılık, hamamcılık,manavcılık gibi birçok meslekte iştigal ettiğinden  kültürel  yapısı ,  ahilik destur örf gelenek  bilgisiyle,  mutfak hizmet sanatlarının titizliği ile ,memleketine sosyallik kazandırmak üzere Mudurnu da içkili köfteci dükkanı eksikliğini görür.   Kendi formülü  ile hazırladığı dana erkeç keçi eti karışımlı ev usulü köfte ve güveç ızgara, piyaz çeşitleri ağırlıklı İşletmesinin  kuruluşunu tamamlar .

Dükkanının isim arayışında o dönemin Mudurnu kaymakamı sayın Cemal Barutcu beye  giderek  “lokanta açıyorum ismi ne olsun” diyerek  meramını anlatır danışır. Kaymakam bey de sen meramını anlattın ismi  sen koy der Ali Haydar Pekel de  MERAM LOKANTASI OLSUN der ruhsatı kaymakamlıktan alır. Mekanın yerli yabancı müdavimleri   müşterileriyle  yeme içme kültürü gelişir ,dışarıda kadeh,şişe,duble diye geçen içki  sipariş şekli Mudurnu da  miktarını bilerek içki tüketilmesi için camdan uzun bardak şeklinde  derece ile gıramına göre servis yapılan 50gr dan başlayan 500gr la biten  ünlü tarifname yazılır. Ulusal basında yer alır.

Yıllar sonra  1970 li yıllarda yer küçüklüğünden şimdiki Atatürk heykelinin yerindeki  görünüm ve konumuyla Mudurnuya gelen herkese hoş geldin diyen büyük dükkana oğul BİROL PEKEL arkadaşımla birlikte   taşınır. Mudurnu Meram restaurantda ilk balık her gün Adapazarından taze getirilerek servis edilir.Türkiyede televizyon ilk yayına başladığında Ali Haydar Pekel Mudurnunun en yüksek tepesine 450 metre kablo çekerek  halka televizyon yayınları ile tanıştırır.Mekan birçok memleket yararına ticari siyasi görüşmelere anlaşmalara sebep olur . Mekanda  girişimcilerle işler geliştirilir ,tecrübeler aktarılır, Sorunu derdi olan vatandaşın sorunları Meramda çözülür,Meram  bayramlarda eş dost buluşma noktası olur ,Meram ilçenin eğlence dinlence kültür hizmet noktası olarak unutulmaz anılar hatıralar yaşanır.Dargınlar küskünler barıştırılıp  dostluklar oluşturulur.Bütün bu güzelliklere Meram resaurant şahit olur.Ali Haydar PEKEL büyüğümüz  her birimizin ihtiyacı olan Mudurnuda sevginin paylaşımın dostlukların  büyümesine önemli bir misyon üstlenir, meşhur Meram  lokantası  ünvanını alır köfte yemek için sıra beklenen,randevu ile yemek yenir hale gelir.. Mudurnu’nun  marka kent oluşum sürecine katkılar sağlar. Kendileride mekanıda unutulmaz marka olur.

İlçenin sosyal kültür  ve masa adabı  öğretisi ,eğitim yeri olan MERAM RESTAURANT 1970 yıllarında meydanın  genişletilmesi sebebi ile bina yıkılır şuan ki çay bahçesine taşınır. Ali Haydar beyin meşhur köftelerini yıllarca birlikte hazırladığı sağ kolu değerli eşi Mediha  hanımın rahmete kavuşmasıyla 2000 li yııllarda çay bahçesinin o günkü belediye düzenlemeleri  ve Meram restaurant ruhuna aykırı ,etik olmayan istisnai durumlardan  dolayı HAYDAR PEKEL MESLEĞİNİ  bırakarak emekliye ayrılır.

Şuanda  MERAM RESTAURANT İSMİ beyaz et  yerel yemekler ağırlıklı menülerle çarşı merkezinde , işletmeci  Mustafa Kocasoy tarafından yaşatılmaya çalışılıyor. ilçenin sosyal ve  turizm hizmetlerine  imkanları nispetinde katkılarda bulunmaya devam ediliyor..

Gönlü memleket ve insan  sevgi saygı hasretiyle dolu birçok Mudurnulunun hatıraları  ve öğreti noktası TARİHİ  MERAM RESTAURANTI kazandıran,  kurduğu  sevgi bahçesi çay bahçemizde de yine gönül dostlarını buluşturmaya sebeb olan  ,HAYDAR PEKEL AİLESİNE,  can arkadaşım  Birol Pekele  ,Meram restaurantta çalışıp hizmet eden  tüm çalışanlara , emeği  geçen herkese teşekkürlerimiz ile saygı ile anarak eski hatıraların tekrar canlanması arzusuyla Mudurnumuzda yeni girişimcilerimizinde Meram restaurant ve Ali Haydar Pekel  büyüğümüzün  ilkelerinde Meram resaurant misyonunda Bolumuz ve ilçelerinde de  nice marka olmaya aday faydalı  işletmeler dilerim..   

Uğur Türesin

MUDURNU HABER         

www.mudurnuhaber.com