MUTLU BAYRAMLAR

Mudurnu  Haber  Gazetesi olarak Aziz Milletimizin ve tüm İslam âleminin mübarek ramazan bayramlarını kutluyor, bu bayramın topyekûn insanlık âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan diliyoruz…

Rahmet, Mağfiret ve Bereket iklimi Ramazan Ayı’nı manevi coşku, heyecan ve haz içinde idrak eden İslam Alemi bugün bayram edecek. Dinin, aynı inancın neşesinde bizleri birleştiren, yürekleri bütünleştiren, kardeşliği pekiştiren, kırgınlıkları tamir eden ilahi armağan olan Bayramda bir kez daha milletçe iman kardeşliğini yaşayacağız.

BAYRAM O BAYRAM OLA…

Milletçe Bayramın sevincini, coşkusunu içimizde hissederek onun muştusunu gönüllerden gönüllere, evlerden evlere taşıyacağız.  Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımız bayramın coşkusuyla tanışacak. Yaralı gönüller, bitap düşmüş yürekler bayram sevinciyle onarılacak..  Yetimlerin, gariplerin, kimsesizlerin tebessümüyle bayramımız aydınlanacak.  Bayram yapamayanlara bayram yaptıracağız. Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlükler son bulacak.

BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZ İLELEBET SÜRECEK

İnancı, ibadeti, tarihi ve kültürü bir sevinç atmosferinde buluşturarak bizi istikbale taşıyan ve tarih sahnesinde biz Müslümanlara süreklilik kazandıran müstesna zaman dilimi Bayramda milletçe birlik ve beraberliğimizin ebediyen devam etmesi için dualar yükselecek, ev ev, mahalle mahalle, şehir şehir..

Mübarek Ramazan Bayramımız kutlu olsun.

Aydın ÖZPELİT MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

Miraç Kandili duası! Miraç Kandili’nde nasıl dua edilir?

Miraç Kandili duası! Miraç Kandili’nde nasıl dua edilir?

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (S.A.V) insanlık adına Alemlerin Rabbi’yle buluştuğu kutlu gece… İslam âlemi, dualarla Miraç Gecesi’ni idrak ediyor. Kandiliniz mübarek olsun. İşte Miraç Kandiliduası…
Euzü billahi mineş-şeytanir-racîm
Bismillahir-rahmanir-rahîm
Ey Bizleri varlığa erdiren
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran
Güzeller Güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.
Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz’e Sonsuz salât ü selam olsun.
Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek gecede bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:
1. YA İLAHEL-ALEMİN!
Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs’ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek gecede bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. İcabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!
2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ!
Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.
Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü vet-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. Müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. İbadet ü tâat kültür televvünlü.. Duygular, düşünceler fantezilere emanet.. Mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya Rabbi!
3.YA RAB!
Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.
4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!
Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!
5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!
Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep ‘Gelin, gelin’ diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur ‘Biz de geldik’ diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!
Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır.. Ya Rabbi lisanlarımızı yalandan, gıybetten, Senin sevmediğin, hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle.. Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!
Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle.. Niyetlerimizi ihlaslı kıl ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!
6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!
Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık, havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.
7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!
Şu mübarek gecede binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki!
Sen her şeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.
8. EY YÜCELER YÜCESİ!
Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin, dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama, mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve hülyaları ekonomi ve refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç, kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre… Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.
9. EY RAB!
Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur müfettişi.. Yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece; adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi bir şey; vefa Kafdağı’nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü’l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.
Bütün bunlara rağmen ya Rab! Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz. Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!
Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar.
10. EY RAB!
Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.
11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!
Bu mukaddes miraç gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.
Ey Yüceler Yücesi!
Efendimiz Hazreti Muhammed’e, Muallâ aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..
Amin amin amin
Velhamdü lillahi Rabbil aleminel-fatiha
www.mudurnuhaber.com

KADİR GECEMİZ MÜBAREK OLSUN

BİSMİLLAHİ’R-RAHMANİ’R-RAHîM

اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالمَِينَ. وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلىَ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلىَ آلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ

Ey talihsizlerin sığınağı, Ey âcizlerin güç kaynağı, Ey dertlilerin tabibi, Ey yolda kalmışların yol göstereni!, Ey çaresizler çaresi! ve Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının Sultanı!

İçinde bulunduğumuz bu Kadir Gecesi hürmetine bizleri affeyle Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri ufku, inancı ve davranışlarıyla tam bir ruh ve mana kahramanı eyle! Derinlik ve zenginliğimizi bilgi ve müktesebatımızla birlikte gönül zenginliği, ruh saffeti ve hakka kurbetimiz itibarıyla yap Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri, kalbi ve ruhi hayata programlı, maddi manevi bütün kirlerden uzak durmaya kararlı, cismani ve bedeni isteklere karşı her zaman teyakkuzda, Kin, nefret, hırs, hased, bencillik ve şehvet gibi hastalıklarla mücadele azmiyle gerilmiş tevazu ve mahviyet abideleri eyle Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri her zaman hakkı tutup kaldırma peşinde, mülk ve melekut alemiyle alakalı duyup hissettiklerini başkalarına duyurma iştiyakıyla yanıp tutuşan diğergamlardan eyle Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri, olabildiğine sabırlı ve temkinli, konuşup gürültü çıkarmadan daha çok, inandıklarını yaşayan, yaşadıklarıyla başkalarına da örnek olan bir iman ve aksiyon insanı eyle Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri dur-durak bilmeden sürekli koşan, Hak’ka yürüyenlere yürümenin âdâbını öğreten, iç dünyası itibarıyla her zaman ocaklar gibi cayır cayır yanan ve yanarken de asla gam izhar eylemeyen; eyleyip ağyârı âhına âgâh kılmayı düşünmeyen her zaman içten içe yanan ve kendine sığınanların ruhlarına hararet üfleyen kullarından eyle Ya Rabbi!

Allahım,
Hedefimizde hep öteler tüllenip dursun. Bizler Hak rızasına bağlanmış, sürekli ilerleyen ve sürekli mesafelerle yaka paça olan iman insanları olalım ya Rabbi! Matlûbumuza ulaşacağımız ana kadar hep bir küheylan gibi koşalım; koşarken de herhangi bir beklentiye girmeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri öylesine içten bir hakikat eri eyle ki, oturup kalkıp sürekli yeryüzünde hakkı ikame etmeyi düşünelim ve senin hatırın söz konusu olduğunda da rahatlıkla bütün arzularımızdan ve isteklerimizden vazgeçebilelim Ya Rabbi!

Allahım,
Herkese sinemizi açalım, herkesi şefkatle kucaklayalım ve toplum içinde hep bir sıyanet meleği görüntüsü sergileyelim. Ama senden başka kimseden de bir şey beklemeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizlere Tavırları, davranışları itibarıyla herkesle uyum içinde olmayı lutfet. Hiç kimseyle cedelleşmeyelim. Hiç kimseye karşı düşmanlık beslemeyelim. Kat’iyen başkalarıyla rekabete ve sürtüşmeye girmeyelim. Dinimize, ülkemize ve ülkümüze hizmet eden hemen herkesi sevelim. Bütün olumlu faaliyetlerinden ötürü herkesi alkışlayalım. Başkalarının anlayışlarına hem de konumlarına saygılı kalmaya alabildiğine itina gösterelim ya Rabbi!

Allahım,
Kendi gayret ve aktivitelerimizin yanında, senin tevfik ve inayetine de fevkalâde önem verelim. Her hareketimizde rızana mazhar olma yollarını araştıralım. Senin inayetine vesile sayılan birliğe-beraberliğe olağanüstü ihtimam gösterelim Ya Rabbi!

Allahım,
Sen bizleri bir Hak âşığı ve Hak rızası sevdalısı eyle. Nerede ve hangi şartlar altında olursa olsun bütün hareketlerimizi senin hoşnutluğuna bağlayalım. Seni memnun etme yolunda ölesiye bir hırs gösterelim ve böyle bir hedefe ulaşmak için de bütün varımızı feda edebilelim, dünyevî-uhrevî her şeyden vazgeçebilelim Ya Rabbi!

Allahım,
Düşünce dünyamızda “benim yapmam”, “benim başarmam”, “benim sonuçlandırmam” gibi merdud mülâhazalara asla yer verme Ya Rabbi! Yerine getirilmesi gerekli olan şeyleri kim yaparsa yapsın, kendimiz yapmış gibi memnun olalım, başkalarının başarılarını kendi başarılarımız sayalım, öncülük yapma şeref ve payesini de onlara bırakalım Ya Rabbi!

Allahım,
Her zaman kendimizle yaka-paça ve kendi ayıplarımızla meşgul olalım kimsenin eksiğiyle-gediğiyle uğraşmayalım. Her fırsatta iyi bir insan olma örneği sergileyelim, başkalarını daha yüksek ufuklara yönlendirip herkese bir hüsn-ü misal olalım İnsanların ayıplarına ve kusurlarına göz yumalım. Onların olumsuz tavırlarına tebessümle karşılık verelim, kötülüklerini iyilikle savalım ve elli defa rencide edilsek de, bir kerecik olsun kimseyi kırmayı düşünmeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Hayatımızı iman-ı kâmil yörüngeli ve ihlas donanımlı yaşamayı en birinci mesele bilelim. Duyguları, düşünceleri ve davranışları itibarıyla Hakrızasına kilitlenmiş bir hakikat eri olalım. Beraber yürüdüğümüz, aynı mefkûreyi paylaştığımız kimselerle asla rekabete girmeyelim. Onlarakarşı kat’iyen kıskançlık duymayalım; aksine, onların noksanlarını giderip, eksiklerini tamamlayalım ve onlara karşı hareketlerimizde hepbir vücudun uzuvlarından herhangi bir organmış gibi davranalım Ya Rabbi!

Allahım,
Tam bir îsar rûhuyla; makam ve mansıp, paye ve şöhret gibi maddî-manevî hemen her konuda yol arkadaşlarımızı öne çıkarıp kendimiz gerilerden gerilere çekilerek onların başarılarının tellalı gibi davranalım, kardeşlerimizin mazhariyetlerini alkışlayıp muvaffakiyetlerini de bir bayram sevinciyle karşılayalım Ya Rabbi!

Allahım,
Başkalarının düşünce ve hareketlerine karşı hep saygılı kalmaya çalışalım. Paylaşmaya, beraber yaşamaya açık duralım. Oturup kalkıp aynı mefkûre insanlarıyla müşterek hareket etme yollarını araştıralım, müşterek projeler geliştirelim ve “ben” yerine “biz”i ikame etme gayreti gösterelim. Dahası, başkalarının mutluluğu yolunda rahatlıkla kendi saadetimizi feda edebilelim ve bunları yaparken de kimseden herhangi bir teveccüh beklemeyelim. Hatta böyle bir beklentiye girmeyi kendi hesabımıza bir düşüş sayalım; yılandan-çıyandan kaçtığımız gibi önde görünmekten, namdan-şandan kaçalım ve unutulma murakabesine dalalım Ya Rabbi!

Allahım,
Kimsenin kılına dokunmayalım, saldırıya saldırıyla mukabelede bulunmayalım. En kritik durumlarda bile hep dengeli hareket edelim. Her zaman fenalıklara karşı iyilikle mukabelede bulunalım. Kötülükleri kötülerin işi sayıp, bir iyilik âbidesi gibi davranalım Ya Rabbi!

Allahım,
Hayatımızı Kur’ân ve Sünnet çizgisinde Hak dostluğu, takva, azimet ve ihsan şuuru çerçevesinde yaşayalım. Benlik, gurur, şöhret gibi kalbi öldüren hislere karşı sürekli tetikte bulunalım kendimize nisbet edilen güzellikleri “her şey senden” deyip sana verelim. İradeye vâbeste işlerde de her zaman “ben”den kaçıp, “biz”e sığınalım. Hiç kimseden korkmayalım. Hiç bir hâdise karşısında telâşa kapılmayalım ve doğru bildiğimiz şeylerden asla geriye durmayalım Ya Rabbi!

Allahım,
Kimseye gücenmeyelim; hele Hak’ka dilbeste olanlara kat’iyen kırılmayalım. Yol arkadaşlarımızı herhangi bir fenalık içinde gördüğümüzde onlardan uzaklaşmayalım. Perdeyi yırtıp onları utandırmayalım; utandırmak bir yana, böyle bir fenalığı gördüğümüzde büyük bir hata işlemiş gibi kendimizi kınayalım. Mü’minlerin farklı yorumlara açık tavırlarından dolayı onlar hakkında sû-i zanda bulunmaktan kaçınalım; görüp duyduğumuz şeylere iyi yorumlar getirip ve kat’iyen olumsuz mülâhazalara girmeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Hareket ve faaliyetlerimizi, bu dünyanın bir ücret yeri değil de, bir hizmet mahalli olduğu mülâhazasına bağlayalım. Her zaman memur bulunduğumuz sorumlulukları fevkalâde bir disiplin içinde yerine getirelim. Netice ve sonuçla meşgul olmayı da sana karşı bir saygısızlık sayalım Ya Rabbi!

Allahım,
Dine, imana ve insanlığa hizmeti, Hak rızası yolunda en büyük bir vazife bilelim. Ne kadar büyük işler başarsak da, bundan nefsimiz adına maddî-manevî herhangi bir pâye çıkarmayı hiç mi hiç düşünmeyelim Ya Rabbi!

Allahım,
Düzenimizin bozulmasından dolayı ümitsizliğe düşmeyelim. İnsanların bize karşı olmasından dolayı sarsıntı yaşamayalım. “bu dünya, darılma dünyası değil, bir dayanma âlemidir” deyip dişimizi sıkıp sabredelim, maruz kaldığımız durumlardan kurtulmak için de alternatif çıkış yolları arayalım en kritik anlarda dahi değişik stratejiler üretip
hep azm u ikdamda bulunalım Ya Rabbi!

Allahım,
İnsanî değerlerin hor görüldüğü, dînî düşüncede kırılmaların yaşandığı, her tarafta başı boşların gürültülerinin duyulduğu günümüzde, başka bir şey değil, bizleri gönül insanları eyle ya Rabbi!

Kadir Gecesi hürmetine gönül insanları eyle Ya Rabbi!

Mübarek Ramazan hürmetine gönül insanları eyle Ya Rabbi!

EFENDİMİZ HAZRETİ MUHAMMED’E, AİLE EFRADINA VE O’NUN BÜTÜN ARKADAŞLARINA SALÂT U SELAM EDEREK BUNLARI SENDEN DİLENİYORUZ;

DUALARIMIZI KABUL BUYUR YA RABBİ!

AMİN VE’L-HAMDÜ LİLLAHİ RABBİ’L-ALEMİN

www.mudurnuhaber.com

 

Miraç Kandilimiz Mübarek olsun

İslam âlemi, dualarla Miraç Gecesi’ni idrak ediyor. Kandiliniz mübarek olsun. İşte Miraç Kandili duası…

İslam âlemi, dualarla Miraç Gecesi’ni idrak ediyor. Kandiliniz mübarek olsun. İşte Miraç Kandili duası…

Euzü billahi mineş-şeytanir-racîm
Bismillahir-rahmanir-rahîm

Ey Bizleri varlığa erdiren
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran
Güzeller Güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.

Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz’e Sonsuz salât ü selam olsun.

Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek gecede bir kere daha dergâh-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:

1. YA İLAHEL-ALEMİN!

Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs’ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek gecede bir kere daha hâlimizi arz etmek istiyoruz. Hâlimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. İcabet buyur ey Rahîm ü Rahmân!

2. EY ÇARESİZLER ÇARESİ!

Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur.

Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü vet-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde.. Müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum.. İbadet ü tâat kültür televvünlü.. Duygular, düşünceler fantezilere emanet.. Mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya Rabbi!

3.YA RAB!

Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismânîliğin baskılarından, gönüllerimizi de hevâ ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, kurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.

4. EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!

Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

5. EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN!

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp Sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep ‘Gelin, gelin’ diyorsun. Ey Rab! Böyle emekleye emekleye sürünmeyi de gelme kabul edeceksen, müsaade buyur ‘Biz de geldik’ diyelim. Geldik ve Sana, yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. Bilhassa, her zaman hatalara açık duran, mâsiyetlere meyyal bulunan ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!

Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır.. Ya Rabbi lisanlarımızı yalandan, gıybetten, Senin sevmediğin, hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle.. Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!

Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle.. Niyetlerimizi ihlaslı kıl ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!

6. EY TALİHSİZLERİN SIĞINAĞI, EY ÂCİZLERİN GÜÇ KAYNAĞI, EY DERTLİLERİN TABİBİ VE EY YOLDA KALMIŞLARIN YOL GÖSTERENİ!

Şu anda duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz mefluç, çoğumuz itibarıyla ümitlerimiz sarsık, havalar boz-bulanık, mağripler hicranla tül tül, maşrıklar lütfuna kalmış… İşte böyle bir dağınıklık içinde Sana geldik. Böyle gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu da olmayacağız. Rahmetin, bu garip pişmanların ümit kapısı, bizler de bu kapının önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında ihtiyaç izhar edenlerden boş dönen hiç olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman da o kapıdan kovulmamıştır. O kapı Senin kapın, onun başkalarından farkı da her gelene affındır. Bizi hilm ü silminle güçlendir. Zalimlere de varlığını duyur.

7. EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI!

Şu mübarek gecede binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi Sana açıyor ve külliyet kesbetmiş niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, hiç olmazsa aralık duran rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve “Biz geldik” diyoruz. Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı muvakkat dahi olsa görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, karıştırdığımız haltlara değil, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz; Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan ve avenesi içten içe homurdanıp duruyorlarmış, Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder ki!

Sen her şeyin biricik hâkimisin ve hükmünü engelleyecek bir güç de yoktur. Sen saltanat dairen içinde en küçük şeyleri görür, en cılız sesleri işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.

8. EY YÜCELER YÜCESİ!

Sen biliyorsun, biz de bunun farkındayız; ömrümüzün hasenât kefesi bomboş, pek çoğumuz itibarıyla bir ihlâs bezginliği içindeyiz. Çoğumuz gafil, bedbin, dünsüz-yarınsız sefil birer hâlzede gibi aktüalite ile iç içeyiz. Her hâlimizde âlâyiş, gösteriş, köpük köpük hevâ ve heves; sürekli zevk u sefâya, makama, mansıba, şöhrete, şana ve dünyevî hülyalara oynuyoruz. Yığınların rüya ve hülyalarıekonomive refah; taptıkları da dolar, dinar ve euro. Ruhlar meflûç, kalbler kötürüm, basîret âmâ, düşünceler kirli, davranışlar da tam buna göre… Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyaset deyip hem ışık türküleri söylüyor hem de karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak mârifetler (!) sergiliyor ve aldatmayı beceri kabul ediyoruz.

9. EY RAB!

Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; eller memnû meyvelerde, ağızlar harama açık duruyor; gözler başkalarının kusur müfettişi.. Yalan revaçta, hıyanet âdiyattan bir şey, hakkın ismi var sadece; adalet “sayyâd-ı bîinsaf”ların hazırladığı kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi bir şey; vefa Kafdağı’nın arkasında, ahde hürmet unutulup da bir köşede kalmış; buna karşılık haksızlık firavunları utandıracak dorukta. Makam sevgisi, şöhret hissi, rahat etme düşüncesi, tenperverlik duygusu boyunlarımızda âdeta çelikten bir kement; her biri birer gayya olan bu duygulardan bir türlü kurtulamıyor ve mahiyet-i nefsü’l-emriyemize göre kendimiz olamıyoruz. Dünya ve ukbâ kazancı adına ne ciddî bir hesap ne de tutarlı bir plâna sahibiz. Kazançlar kuşağında sürekli kaybediyoruz; kaybederken de muhtemel daha kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma da ayrı bir avunma yolu.

Bütün bunlara rağmen ya Rab! Bizi bize bırakmaman en büyük dileğimiz. Kendimiz edip kendimiz bulsak da, rahmetin, istihkaklarımıza lütuf televvünlü haklar bahşedecek vüs’atte. Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!

Dua edenlere cevap veren Sen, ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldırıp doğrultan Sen, çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayıp tedavi eden de Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsânîlik ve gaflet, ibadetlerimizin mânâ ve özünü alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, düşüncelerimiz tutarsız, kalbî ve ruhî hastalıklarımız bizi yere sermek üzere.. Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi biz etmeseydin biz bu duyduklarımızı duyamaz ve bize imanın neş’esini tattırmasaydın şu söylediklerimizi mırıldanamazdık. Verdiklerin vereceklerinin referansı; diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar.

10. EY RAB!

Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun.. İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma. Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur.

11. EY AFFI TECZİYESİNİN ÖNÜNDE RAHMET TAHTININ SULTANI!

Bu mukaddes miraç gecesinde bizleri de bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir âlemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her hâlimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bugüne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz.

Ey Yüceler Yücesi!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, Muallâ aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..

Amin amin amin
Velhamdü lillahi Rabbil aleminel-fatiha

www.mudurnuhaber.com