MUDURNU GOV TR UNUTULDU

Çağımızın en hızlı iletişim aracı olan interneti,  ülkeler arasında en hızlı kullanan Türkiye olduğu yapılan araştırmalar sonucunda anlaşıldı.

Buna rağmen  Mudurnu İlçesine  yeni Atanan  Kaymakam Nurullah ERTAŞ ın halen www.mudurnu.gov.tr sitesinde resmi ve bilgilendirmesi bulunmaması bir hayli dikkat çekiyor. Mudurnu Kaymakamlığına  12 Eylül 2012 tarihinde başlayan Nurullah ERTAŞ a it sitede herhangi bir bilgi bulunmaz iken,  Ülke genelinde bulunan Köy sitelerinin bile günlük olarak güncellendiği düşünüldüğünde iletişim problemi yaşandığı gözlerden kaçmıyor.

Sitede ard arda Mudurnu Maliye Müdürü Yılmaz Okatali nin bilgilendirmeleri dışında son bilgiler bulunmuyor. Mudurnu Kaymakamlık Sitesini Yurdun ve Dünya nın değişik bölgelerinden takip eden hemşerilerimiz yapılan çalışmaları eski kaymakam bey zamanında günlük olarak siteden öğreniyorduk, ama şimdi en son siteye  Mayıs 2012 tarihinde atılmış olan bilgi hariç  hiç bir şey yok diye sitem ediliyor.

   MUDURNU GOV TR DAHA AKTİF OLMALI

Turizm ile adını Dünya ya duyurmaya çalışan Mudurnu ilçemizin resmi internet sitesi www.mudurnu.gov.tr daha fazla aktif olarak, güncel değişimleri, Daire Amir, Protokol listeleri ve güncellemelerin yanısıra, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,10 Kasım Atatürkü Anma veDini ve Resmi Bayram günleri ilei ilgili bilgilendirmeler buradan yapılmalıdır.

 

HER ŞEY MUDURNU İÇİN

 Mudurnu Haber sitesi olarak Mudurnu Kaymakamımızı ziyaret ettik ve görüş alışverişinde bulunmuştuk. Kişiliği ve güler yüzlü samimi davranışları özlediğimiz Kaymakam modelini bize kazandırdığını düşünüyorduk.  Mudurnu Haber Sitesi olarak , dobra dobra yazılarımız, Mudurnu ile ilgili gerçek haberlerimiz ve vatandaşımızın maddi ve manevi desteği ile ilçemize hizmet etmek istiyoruz. Tabiiki, hizmetler ortaklaşa hareket ile olursa daha fazla ses getireceğine sürekli inanan kesimdeniz.  Kendi başına yapılan icraat ve hizmetlerin çok fazla bir yarar getirmediği kanaatindeyiz.

Amaçımız Mudurnu ilçemizin daha güzel yarınlara hazırlanmasıdır. İnşaallah bize samimi ve içten davranışları ve  bu davranışlarından dolayı acele ederek  yazdığımız  ” Ben Böyle Kaymakam görmedim” köşe yazısı ters tepki yapmamış ve birileri tarafından  frenleme yapılmamıştır.

Güzel günler bizleri bekliyor…

www.mudurnuhaber.com

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!

Bedevi kafasıyla Teknoloji ile buluşmak!
Yazacak konu çok hangi birini yazsam diye düşünürken… Nasihatten anlamak için
musibet gerekmez ama sokakta beklerken yanımdan geçen iki gençten biri içtiği sigarayı,
üstelik söndürmeden yere attı ve yürümeye devam etti. Arkasından seslenip ‘amcası bir
şey düşürdün’ dedim. Bana bakarak düşürmedim dedi, attığı sigarayı yerden alıp hemen
yakındaki çöp konteynırına attıktan sonra ben sana söylüyorum, senin yanında da başkası
atarsa sen de ona söylersin dedim. IQ seviyesi yeterli olmadığından yapılan davranışı
anlamayıp, ‘ben neden başkasına söyleyecekmişim?’ diye söylenerek gitti. İçinden de
başka şeyler homurdandığı kesin. Benim ne düşündüğüme gelince; kendi kültürünü
geleneğini aile değerlerini “modernlik”adı altında pervasızca tüketen bir toplum seksen
dokuz yılda kendi vatandaşını yaratamamış bir rejim ve liderlerinin birbirlerini çölde
kutup ayısına kovalattıkları bir acayip memleket.

Geçmişte atalarımızın yaşam ve davranış biçimine ait bize örnek olacak birçok
konu var tabi. Bir iki tanesini hatırlatmak isterim; atalarımız cebinde mendil taşıyıp yere
tükürmediği ve ayıp karşıladığı zamanlarda o günün Avrupalısı bırakın tükürmeyi, başka
pisliklerini camlardan aşağı attığı için şemsiyeyi icat etti. Atalarımız han, hamam, tuvalet
yaparken aynı küvette on kişi yıkanan Avrupalı pis kokudan kurtulmak için parfümü icat
etti. Yazının tam başlığı ‘Bedevi kafası ve kıl çadır kültürüyle teknolojiyle buluşmak’
olacaktı ancak bizim dağda gezen, yaşayan yörüğümüzün, çobanımızın doğaya saygıdan
yaktığı ateşin yeri bile belli olmazdı, onlara saygısızlık etmiş olurum diye yazamadım.

Mevzu uzun yaz yaz bitmez değerlerimizi yitire yitire geldik bu güne… Yere
tükürmeyi ayıp sayan atalarımız dünyayı yönetirken bu gün elinde ne varsa doğaya atan,
geri dönüşümü bilmeyen, okumayan, doğayı gözlemlemeyen, kan vermeyen, organ
bağışlamayan, sivil oluşumlara ilgi göstermeyen hakkını, hukukunu gerçeklere göre değil,
işine geldiği davranan aklını fikrini başkalarına ipotek etmiş bisiklet tamir edemeyecek
alet edevatı üretemeyen bir toplumun ipleri Hans ve Coninin elinde olur. İstedikleri zaman
da işlerine nasıl geliyorsa Karagöz Hacivat gibi oynatırlar.

Yukarıdaki yazımı yazma nedenim, her an her yerde karşılaştığımız olumsuzluklara
karşı bir nebze olsun katkım olabilir diye düşünmemdir.
Bu vesile ile son günlerde sosyal medyada paylaşılan Ahmet beyin ve Ayşe hanımın
günlük yaşamından kısadan hisse…

Ahmet Bey, sabah saat 7.00’de
*Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
*Puffy** yorganını kaldırdı.
*Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp
*Adidas** terliklerini giydi.
*WC** ‘ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
*Clear** şampuan ve
*Protex** sabunuyla duşunu aldı.
*Colgate** ile dişlerini fırçaladı.
*BRAUN** ile saçlarını kuruttu.
*Bill’s** gömleğini ve
*Pierre Cardin** takımını giydi.
*Lipton** çayını içti.

*Sony** televizyonda medya özetlerini ve
*flash** haberleri izledi. *
*Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine
*’BYE’** deyip
*Peogeot** otomobiline bindi.
*Blaupunkt** radyosunu açarak,
*rock** müziği buldu. Ağzına bir
*Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki
*Mega Center** ‘daki ofisine varınca,
*Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı.
*Microsoft Excel’e** girdi.
*Ofisboy** ‘dan
*Nescafe** ‘sini istedi. Saat 10.00’a doğru açlığını
yatıştırmak için
*Grissini **yedi. Öglen
*Wimpy’s Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
*Coca Cola** ve **hamburgeri **mideye indirdi.
*Camel** sigarasını yakıp
*Star** gazetesini karıştırdı. Akşamüzeri iş çıkışı
*Image Bar’** a uğrayıp
*JB’** sini yudumladı, sonra köşedeki
*Shopping Center** ‘a uğradı. Eşinin sipariş ettiği
*Ariel** deterjan,
*Ace** çamaşır suyu,
*Palmolive** şampuan,
*Gala** tuvalet kağıdı,
*Sprite **gazoz ve
*Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
*Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı.
Hafta sonu eşi Münevver’le
*Galleria** ‘ya giden Ahmet Bey,
*Showroom** ‘ları dolaşıp
*Converse** ayakkabı, *
*Lee Cooper blue jean** satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği

*TV Guide** ‘a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında
*zapping** yaparak,
*First Class** ,
*Top Secret** ,
*Paparazzi** gibi programlar izledi. Aynı anda
*Outdoor** dergisini karıştırdı.
Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti.
** ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’** diye gerindi ve uyudu.
*Hâlâ da uyuyor. Ne zaman uyanacağı da belli değil.

Mehmet Cantürk
10 Kasım 2012

www.mudurnuhaber.com

Böyle Bir KAYMAKAM görmedim

Böyle Bir KAYMAKAM görmedim.

Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü Mudurnu Kaymakamlığına atanan Nurullah ERTAŞ Mudurnu lular tarafından ziyaretçi akınına uğruyor.

 

Kaymakamımız Van EDREMİT ilçesinde Kaymakamlık görevini yürüttükten sonra Mudurnu ya atanmış. Kaymakamımızı Mudurnulular o kadar çok özlemişki, aylardır hep vekil Kaymakamla idare edilen bir ilçeye sonunda Asil ve kalıcı bir Kaymakamın gelmesi ile birlikte ziyaretlerin ardı arkası kesilmiyor. Kimileri bi tanışalım, Memleketi neresidir belki tanıdık bir yanımız vardır umudu ile Kaymakam bey ziyaretleri epey bi yoğunluk var.

Mudurnu Kaymakamımızı Makamında bizde MUDURNU HABER olarak ziyaret ettik ve hayırlı olsun temennisinde bulunduk.

Mudurnu Kaymakamlık sekreterliğinde 15 dakikalık bir molanın ardından Kaymakam bey’in makamına girip tanışma faslına başladık.

Şu son 12 yıldır gördüğüm Mudurnu ya gelen en heyecanlı Kaymakamlardan biri olarak Nurullah ERTAŞ Beyefendi için sohbetimiz esnasında Kendi kendime, Mudurnu sonunda aradığı Kaymakamı buldu dedim.

Van Edremit ilçesinde Kaymakamlık ve bunun yanı sıra Van Vali yardımcılığı görevleri esnasında birçok projede ismi olan bir Kaymakam.

Van daki çalışmalarını anlatırken heyecanla dinledik Kaymakam bey’i, aslında kendi Mudurnu ya gelmeden biz kendisi hakkında ve çalışmaları hakkında bilgiler edindik ve çok mutlu olduk.

Böyle Bir Kaymakam Görmedim

Sıcak ve güler yüzlülüğü ile insanı birden ısıtan bir yaklaşım gördüm kendisinde… Kaymakam dediğin işte böyle olur. Ama bizim toplumumuzda Kaymakamlar, Valiler ve İdari amirlerin yanlarına çıkmak öyle kolay değildir diye bilinir. Derdin var söyleyemesin, söylesende yakınındakiler bir şekilde atlatır dertler ve sorunlar hiçbir zaman en üste ulaşmaz ve sadece sen çabaladığın ile kalırsın.

MUDURNU ARADIĞI KAYMAKAMI BULDU İNŞAALLAH

Evet, sohbetimiz esnasında Mudurnu ilçemizin uzun bir süredir Kaymakam problemi çektiğini hatırlatmamız üzerine, Nurullah ERTAŞ, Evet burası bir talihsizlik yaşamız inşallah bundan sonra ben Mudurnu için elimden geleni yapacağım, birlikte çalışıp Mudurnu adını en iyi şekilde yükselteceğiz diyor.

 MUDURNU ‘DA POTANSİYEL VAR

Mudurnu Kaymakamı Nurullah ERTAŞ Mudurnu adını marka ve Bolu nun ilçesi olarak bildiğini ve daha önce bu bölgeye hiç gelmediğini ifade ediyor ve diyor ki, kendimi evimde Memleketimde hissettim, insanların konuşma tarzı aynı bizim Kütahya gibi…

 Mudurnu’da Potansiyel çok diyen Kaymakam ERTAŞ,  burada yapılacak çok Proje ve çok iş var, çözümü birlikte üreteceğiz, yapıcı olacağız, Mudurnu için çalışacağız diyor.

Kaymakam beyi çıkması gerektiği Randevusuna daha fazla geciktirmemek için Makamından tokalaşarak ayrılıyoruz. Diyor ki, bunu saymam oturup konuşalım, sizi ziyarete de geleceğim diyor. Bu sohbetten çıkardığımız sonuç şu… Mudurnu Kaybetmez ise aradığı Kaymakam’ı buldu. İnşallah Mudurnu adına ilçemizde görev aldığı sürece güzel işlere imza atmak nasip olur.  Mudurnu ilçemize hayırlı olsun.

Aydın ÖZPELİT

MUDURNU HABER  www.mudurnuhaber.com

 

UYARIYORUZ !

Mudurnu ilçe merkezi sınırlarında olan, Mudurnu Bolu Karayolu  ve Sakarya-Nallıhan yol ayrımı diye bilinen güzergahta yaşanan kazalarda oran yükseldi.

DEFALARCA UYARDIK! YİNE UYARIYORUZ…

Defalarca haber  yapmamıza rağmen, herhangi bir çalışma yapılmaması insan hayatının bu kadar ucuz mu sorusunu akıllara getiriyor.

Yeterli işaretleme ve ikazların bulunmadığı yolda , araç sürücüleri kontrolsüz bir şekilde yollarına devam ediyor. Vatandaşlar burada mutlaka bir yavaşlatıcı ve İkaz ışıklarının bulunması gerektiğini ifade ederek, son günlerde yaşanan Motorsiklet kazaları nın yenileri yaşanmadan yetkililer bir önlem almalıdır dediler.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU DA LEŞ KOKULARI HER YERİ SARDI

Dün öğleden sonra Mudurnu ve çevresindeki yoğun ve kötü kokular vatandaşları rahatsız etti.

TOKİ çevresinde yoğunlaşan Kokunun nedeni bilinmezken, bazıları kokunun  Çöplükten geldiğini savunurken, bazılarıda bu ağır kokunun  Leşlerden geldiğini ifade etti.

TOKİ Çevresinde oyun oynayan bir gurup İlkokul öğrencisi ise Pis kokunun  tarlalara dökülen Tavuk gübrelerinden geldiği belirttiler.

Mudurnu ve çevresinde gün boyu oluşan kokudan vatandaşlar rahatsız olurken, gece saatlerinde rüzgarın etkisi ile koku şimdilik sona erdi.

Kötü koku bu gün akşam saatlerinde Tüm Mudurnu yu sardı, vatandaşlar nedir bu koku diye birbirine soruyor, yetkililerden tık yok.

www.mudurnuhaber.com

Damacanadaki tehlike

Damacanadaki tehlike

İstanbul’da satılan 19 litrelik damacana sularının laboratuarda inceleme sonuçları ortaya inanılmaz bir tablo çıkardı. 55 tanınmış firmanın sularından sadece 14’ü temiz çıktı. 41 suda başta ‘koliform’ (dışkı yoluyla bulaşan) bakteriler olmak üzere insan sağlığına zararlı maddeler bulundu.

A haber ‘de Mehmet Ali Önel ‘in sunduğu ‘Deşifre ‘ programında konuşan laboratuar yetkilisi Can Demir, “Bandrollü 55 damacana, 11 ayrı laboratuara götürüldü. Burada tahlil edildi. 14 ‘ü uygun çıktı, 41 ‘i sağlığa zararlı” dedi.

Büyük firmalar olduğu için isimlerini açıklamadıklarını belirten Önel, ancak firma isimlerini Sağlık Bakanlığı ‘na bildireceklerini söyledi.

Programda, suların dolumu sırasında ve üretim sahasının hijyen koşulları nedeniyle bu sonucun çıkmış olabileceği belirtildi. Su firmalarının ünlü ve bilinen markalar olduğu kaydedildi.

Sağlık bakanlığı yetkilisi Mustafa Aksoy, “Bu damacanalar ünlü firmaların taklidi de olabilir dikkat edilmeli” diye konuştu. Bu arada damacana sularının mikroplu çıkması sosyal paylaşım ağı twitter ‘da da günün konusuydu.

www.mudurnuhaber.com

Sandalyede namaz uyarısı!

Diyanet, hasta ve engelli kimselerin bile zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, oturarak kılmaları gerektiğini açıkladı

DİYANET İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, hasta ve engelli kimselerin bile, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmalarının uygun olduğunu açıkladı. Son zamanlarda camilerde hasta ve güçsüz kişilerin cemaat arasına sandalye koyup namaz kılmalarının vatandaşlarca sıkça sorulması üzerine Diyanet İşleri Din Yüksek Kurulu, “Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan, namazını oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar” dedi.


Hadis referansı

Açıklamada şöyle denildi: “Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahabeye ’Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl’ buyurmuştur. Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapar. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse namazı tabure gibi bir şey üzerine oturarak rüku ve secdeleri ima ile yerine getirir” diye açıklama yaptı.

Oturarak namaz kılın

Namazını sandalye üzerinde kılan müminin ileri sürdüğü mazeretlerin kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olması gerektiğine işaret eden Kurul, “Dini açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça camilerde sandalyede namaz kılmak, göze hoş gelmeyen bir görüntü ortaya çıkarmakta ve cemaat arasında tartışmalara sebep olmaktadır. Camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılması, cami kültürüyle bağdaşmamaktadır. Bu sebeple hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmaları uygundur” dedi.

UZMANLAR NE DEDİ?

– Prof.Dr.M.Saim Yeprem (Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Emekli Üyesi): “Kişinin normal olarak ayakta namaz kılmaya takati, gücü, sağlığı var ise namazını sandalyede değil ayakta kılması gerekir. Ayakta namaz kılınması yani ‘Kıyam’ namazın farzlarından biridir. Şayet kişinin tansiyon problemi veya diz kapağında ortapedik bir sorun, belinde rahatsızlık oluşmuş ve sağlığı eğilip kalkmaya müsait değilse sandalyede oturarak namaz kılınabilir. Eğilip kalkamayacak kadar yaşlanmış olanlar da sandalyede oturup namazını kılabilir.”

– Prof.Dr.İlyas Çelebi (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi): “Bir kişi farz olan ibadetleri yapacak durumdaysa dinimizin emrettiği gibi yapmakla yükümlüdür. Ancak sağlık sorunu olanlar ibadetlerini sarkıtmış olurlar. Yani eğilemeyen bir kişi namazını sandalyede oturup kılar. Ayakta durabilecek güce sahip kişi namazını ayakta kılmalıdır. Ancak eğilmekte güçlük yaşayan, çok yaşlı veya sağlık problemi olan kişiler namazını ayakta kılması için zorlanamaz. Dinde kolaylık vardır.”

www.mudurnuhaber.com

 

Teravih namazı çıkışı Vefat etti (Düzeltme)

Teravih namazı çıkışı Vefat etti

Mudurnu ilçesi Ordular Köyünden İsmail ORHAN ın Kardeşi Mustafa  ORHAN (51)  Teravih namazını Köy camiinde kıldıktan sonra, Cami çıkışında yere yığıldı. Komşuları su ile serinletmeye çalıştı.                                

 112 Acil arandı, ekipler Köye gelerek Mustafa ORHAN ı olay yerinden alıp, gerekli müdahaleyi yaptılar. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Mustafa  ORHAN hayatını kaybetti. Orhan’ın Kalp krizi geçirdiği ve buna bağlı olarak hayatını kaybettiği ifade edildi.

Mustafa ORHAN ın Cenazesi 27 Temmuz 2012 Cuma günü saat 10.00 Köy Camii önünde kılınan Cenaze namazına müteakip Köy mezarlığında toprağa verildi.

Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

 

Not: Haberde İsmail ORHAN ın Kardeşi Mustafa ORHAN Vefat etti diye duyurulması lazımken İsmail ORHAN Vefat etti diye yazılmıştır. Elimizde olmayan Bu karışıklıktan dolayı özür dileriz. Mudurnu Haber olarak amacımız,  ilçe dışındaki yakınlarının  Cenazeye icabet etmesi için haber yaptığımızdan dolayı bir yanlışlık yaşanmıştır. Merhuma Allah tan Rahmet Ailesine ve yakınlarına Baş sağlığı dileriz.

www.mudurnuhaber.com

 

Kültür Bakanını Sirtaki ile Karşılamak!

               Kültür Bakanını Sirtaki ile Karşılamak!

               Halk arasında gerçek ama “gülmece” gibi bir olay olduğunda tam Aziz Nesinlik deriz. Mudurnu’da yapılan bazı olaylar ve yapılan işler üst üste gelince bunları yazmaya karar verdim. Bu yazıda yapılmak istenen şunu bunu hedef almak değil, bir zihniyetin eleştirisidir. Ayrıca bu yazı biraz sizlerin öneri ve yorumlarınızla şekillenecektir.

            Yıllar önce Kemal Sunal’ın oynadığı ve bir bölümü ilçemizde çekilen ‘Deli deli küpeli’ filmi vardı. Kaymakam olmayan bir ilçeye tımarhaneden kaçan iki “deli”den biri karlar kalkmadan “kaymakam” olur. Yani önümüz kış bize de böyle biri gelir diye korkuyorum. Yorum yazan olur belki, yazan olmadan ben yazayım; aslında bize böyle biri gelse daha iyi olur, hiç değilse kar da geç kalkarsa kaymakamsız kalmamış oluruz. İşin şakası bir yana bir ilçede beş senede sekiz kaymakam ve onun da yarısı ya stajyer ya da vekil. Bir haftalık, üç haftalık, iki aylık beş aylık seç beğen al… Bazı ilçelerdeki adliyeler kaldırılıyor bu arada bizi de ilçe olmaktan çıkarsınlar madem devlet atayacak kaymakam bulamadı böylece bu sorunda ortadan kalkmış olur! 

 

             Yapamadığımız işlerden birisi hatta en önemlisi ilçemize yapacağımız işlerin yapımında ortak karar alamayışımız ve yapılacak işlerde kontrol sürecinde herkesin kendi bildiğini söylemesi. Bu durum böyle giderse maddi ve  manevi çok bedel öderiz. Birincisi herkes aklını başına alsın Mudurnu’da siyaset yapmak mı önemli, geleceğe dönük yaşadığımız çağa dair sorumluluklarımızı yerine getirmek mi? Başbakan geldiği zaman ‘Abant yolu yapılsın’ dedi,  bir bölümü yapılacak oldu eğimi daha da fazlalaştı ve yol yapımından sonra daha çok kaza olmaya başladı. Oysa bilenler bilir, kurt kapanı mevkiinden, Abant’ın tepeye kadar bir eşek yürütüp gittiği yeri işaretleselerdi yolun eğimi daha düzgün olurdu. Bolu yolunda çalışma var umarım kışa sonuçlanır, Nallıhan yolumuz her halde bir kış geçsin diye bekleniyor. Sivil toplumu iş yapım ve kontrol süreçlerinde karar mekanizmasına dahil edemezsek bu sıkıntıları hep yaşarız. Lider ve sözcü bir kişi olur ama kararlar ortak alınamazsa birimiz yapar birimiz bozar dururuz.

              Kaplıca sorununu ve hastane yerini kim çözecek? Kışın “Deli Kaymakam”gelsin çözsün diye mi bekliyoruz.

              Yine yapamadığımız işlerden biri yapılan bir etkinlik sonrası oturup olumlu olumsuz değerlendirmesini yapmıyoruz. Kendi adıma yakın zamanda yaptığımız festivale en kısa sürede katılanlardanım. Festival programı toplantılarından birine ‘Kent Konseyi Başkanı’ olarak davet edildim ve zaman ölçüsünde görüşlerimi söyledim. Festival konusu uzun bir konu ama kısaca bir iki şey yazayım… Birinci görüşüm festivallerde biz kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. Altı yıldır konakçılık da ”ev sahipliği” yapıyorum, festival zamanı bir Allah’ın kulu arayıp da ‘Siz de kültür festivali varmış geleyim mi?’ demedi. Bu konu araştırmalarıma göre ilçemizde ki konaklama yerleri için de aynı. Ulusal anlamda tanıtım yapamıyoruz çünkü festival çalışması devamlı bir kültür birimi tarafından bir yıl boyunca değil festivale iki ay kala başlanıyor!

               Kültür festivalleri bir ilçenin kültürel ve folklorik zenginliğini göstermek, tanıtmak ve yaşatmak için yapılır. Festivalde ilçemizde geçmişte yapılan el sanatlarından kaçını gösterebildik?  Ya da böyle bir çabamız oldu mu? Kendi kendimize erişte,yufka,dolmamı satıp duracağız?

                Kültür bakanı davet edildi, geldi. Liseli kızlarımız da olmasa bakanı “yeşil ördek” yerine ‘sirtaki’ ile karşılayacaktık. Nerde bizim çiftetelli, melek hanım, meşeli, Mudurnu zeybeğimiz? Bütün ulusların folkloru güzel ve ortak zenginliğimizdir. Buna itizarım yok ama festivale katılan yabancı folklor guruplarına da bizim seyirlik oyunlarını, birikmeleri, ahilik törenini, çiftetellimizi, melek hanımı, meşeliyi, zeybeği izletseydik onlar da bizi davet eder kültürel zenginliğimizi bu vesile ile duyurmuş olurduk.Kendi folklorumuzun tanıtım ve organizasyonunu yapamazsak yurt içi ve yurt dışından getirdiğimiz guruplarla nereye gideceğiz.Yönetimlerin görevi güncel işleri yapmanın yanında kendi kültürünü gelecek kuşaklarla da buluşturmak olmalı.

                Ayrıca gelen protokol konuk olduğu sürece bize tabi olmalı, bunu yapabilmeliyiz. Bunu yapabilirsek kültürel değerlerimizi daha iyi tanıtmış, zenginliklerimizi daha fazla göstermiş oluruz.

           Kısa sürede durduğum festival alanında protokol oturma biçiminde de sıkıntı vardı. İlçenin seçilmiş belediye başkanı nezaketen konuk gelen milletvekiline bakanın yanındaki yerini veriyorsa, bakanın yanında oturması gereken belediye başkanına da kim yer vermesi gerekiyorsa verecek.

               Sivil toplumu esnafı ilçe halkını karar süreçlerine katabilmeliyiz. Yapılan bazı işlerle ilgili kısaca düşüncelerimi yazmaya çalışayım.

                Çarşıda, pazarda, sokakta kaldırımcı dedemin ve daha eskilerinin emeği olan ne kadar taş varsa hepsini ortaya çıkarırdım. Esas zenginliğimiz bunlar! Asfalt, kilit parke ya da andezit taşı değil. Mudurnu’ya gelen andezit taşı, asfalt, kilit parke görmeye gelmez doğal olanı görmeye gelir.

                Çift yol başlangıcından itibaren direklerde ki ışıkları yeşil değil direkteki lamba ışığı tonunda ve amblemin çam değil eski çatı ve baca motiflerini çağrıştırmasını isterdim.

                Kırmızı-beyaz boyanan bordür taşlarının kahverengi-beyaz olması tarihi dokumuza daha uygun olurdu. Zira gelen konuklara girişten itibaren tarihi bir kasabaya geldiklerini hissettirmek çok önemli.

                Ana yurdu demir ağlarla öremedik ama Mudurnu’nun her yerini tellerle ördük. Mezarlıklar vb. çok güzel olan yerler var ancak kasaba girişi ve terminali ferforje ile yapılması daha uygun olurdu.  

               Geçtiğimiz aylarda Dokuder Derneği aracılığı ile kardeş belediye olma ve Eko yaşam alanları, müzeleri ile ilgili kültürel amaçlı ilçemize gelen ve İstanbul platformundaki Mudurnulu gönüllü arkadaşların da desteği ile ağırlanan İtalyan heyeti iadei ziyaret anlamında ilçemiz belediye ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini davet ettiler.  Bu davete sivil toplumun da katılması, kardeş belediye ve kültürel devamlılık sağlanması amacıyla, kent konseyi, Dokuder,  Muktuder adına birer temsilcinin de katılması ve ödenek ayrılması için meclise önerge verdim. Bu ve diğer yapılacak işlerle ilgili görüşmelerde, meclisin sivil topluma, kültürel olaylara ve ilçe için yapılması gereken ve yapılan işlerde daha donanımlı olması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa sivil kuruluşlar işin takipçisi olmazsa seçilmişler tekrar seçilemeyince yapılan kültür alışverişi de biter.

             ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı)geçtiğimiz hafta Çekül vakfı başkanı ve beraberindeki delegasyon davetlisi olarak ilçemize ziyarette bulundu. Çekül vakfının web sayfalarındaki tanıtım yazıları şöyle idi; 

              “Belge bırakarak, üretilen değerleri yaygınlaştırarak, üretirken öğrenerek ve öğreterek, somut ve somut olmayan doğal, tarihsel, kültürel varlıkların kalıcılığını ve sürekliliğini dikkate alarak, ülkeyi dünyanın gündemine taşımayı, dün olduğu gibi bugün de ana hedeflerden biri olarak görüyoruz.”  Prof. Dr. Metin Sözen

Kurulduğu günden bugüne ÇEKÜL Vakfı yaptığı çalışmaları ve bağlı kaldığı ilkeleri kamuoyu ile paylaşmak amacıyla çeşitli yayınlar yapıyor ve etkinlikler düzenliyor. Çalışmalardan edinilen deneyim ve birikimi belgeye dönüştürerek geleceğe kalmasını sağlamak için çaba gösteriyor. Bu kapsamda yapılan çalışmalarda, Anadolu kentleriyle ilgili yapılan belgelemeler, belgesel filmler, kentsel ve kırsal yörelerde yapılan fotoğraf ve kamera çekimleri de arşivlerde yer alıyor. Yayın ve tanıtım etkinlikleri kamuoyunu bilinçlendirmenin yanı sıra, koruma politikalarının oluşmasında ve uygulanmasında etkin rol üstlenen kamu kurumları ile yerel yönetimlerin de yararlanacağı kaynaklar olarak önem taşıyor. Web sayfasına ana ilke olarak bunları yazan Çekül heyetine ilçemize yapmış oldukları gezide Mudurnu’da ve diğer tarihi kasabalarda, taşınmaz kültür varlıklarının nasıl restore edilmesi gerektiğine örnek olan, 1840 lı yıllarda ki yaşanmışlığı günümüze taşıyan “işletmeci” mantığı ile değil ev sahipliği ile Mudurnumuzun geleneksel kültür taşımacılığı ile kültür paylaşımını amaçlayan Hacı Şakirler Konağını gösterebilseydik Çekül’ün ana amaçlarında yazdıkları koruma politikalarının oluşmasına katkı vermiş olurduk.

          Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bir konu daha var; ilçemizde restorasyon adı altında bir sürü yanlışlık yapılıyor. Tamir edeceğiz diye o güzelim işleme dolap kapılarını, konak kapılarını, balkon işlemelerini yok edip yeni ağaçları boyayıp sıvayarak eski yaşanmışlığı yok ediyoruz. Bu işi acil rant işi olmaktan çıkarıp planlanması ve işi bilen uzmanlarca kontrolünün yapılması lazım. Henüz turizm bürosunda görevli bir eleman bulamadık umarım daha fazla bozulma olmadan mimari anlamda geleceğimizi planlayan bir mimar buluruz.

Mehmet Cantürk

17.07.2012

www.mudurnuhaber.com

Göynük ve Mudurnu notları

Göynük ve Mudurnu notları

 Geçtiğimiz Pazar günü Göynük ilçemizdeki Akşemsettin Hazretleri anma gününden ve Mudurnu ilçemizdeki durumlardan bu hafta notlar aktarmak istiyorum.

 Ben Akşemsettin Hz. Anma gününe daha önceki yıllarda hiç katılma fırsatım olmamıştı. Bu yıl oradaki kalabalığı gördüğümde çok sevindiğimi ifade etmeden geçemeyeceğim. Bazı kişiler diyor ki, daha bu sene az insan geldi, yağmur yağacak vs sebeplerden biraz azdı diyorlar.

 Göynük merkezindeki Mehteran Yürüyüşü sırasında İstanbul dan gelen arkadaşım Mesut IŞIKAY bize ev sahipliği yapıyor ve yanımızdaki Değerli Bolu Basınının kalemlerinden akrabamız, Mustafa COP ağabeyimizle birlikte Göynük  Ziraat Bankası karşısında  yeni açılan LALEZAR Kafe ye giriyor 5 dakika Çay molası veriyoruz.

 Molanın ardından Belediye meydanından gelen Mehter Seslerinin olduğu alana gidiyor ve programı takip ediyoruz. Mehter Anında meydanda biriken vatandaşlar Protokol konuşmaları başlayıp biraz ilerleyince meydanı boşaltmaya başlıyor.         

                                   ANMA GÜNÜNDE SİYASET YAPILMAMALI

Akşemsettin Hz. Anma gününde Belediye Başkanı Kemal KAZAN Göynük ü ve yapılanları kısa anlatmasının ardından, Kaymakam Bey in anlamlı konuşmasının ardından yapılan konuşmaların Göynük vatandaşlarını sıktığına şahit oldum.

Göynüklüler yapılan her şeyin farkında olduklarını öğle sıcağında siyasetçiler tarafından Göynük e yapılan işlerin anlatılmasından sıkılarak alandan ayrıldıklarını gördüm.  Bunun yerine kısa ve öz olarak Akşemsettin Hz. İle ilgili sözlerden bahsedilse idi daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Anma gününde Göynük-Mudurnu yolunun yapılmasını anlatmak belki bir siyasetçi için fırsat olabilir, amma velâkin vatandaş eski vatandaş değil. 2000 yılından bu yana artık benim köylüm, Benim Çiftçim, Benim Esnafım, Benim memurum işini bilir diye kimse diyemiyor. Çünkü her kes yapılan işleri takip ediyor ve bunun için oy oranları yükselerek iktidar partisi yönetime devam ediyor.

Mudurnu da ASAYİŞ Kemal mi?

Gelelim, Göynük notlarından sonra Mudurnu ilçemize…

Konuştuğum ve sohbet ettiğim her kes Mudurnu da son günlerde nelerin olduğunu merak ettiklerini belirtiyor.  Bir gün duyuyorsunuz çarşının orta yerinde Bir eve Hırsız veya Hırsızlar elini kolunu sallayıp eve girip, Hemde Mudurnu Pazarının olduğu Cumartesi günü, vatandaşın evindeki Ziynet eşyalarını alıp gidiyor ve kimse görmüyor.

Mudurnu Demirciler Çarşısı Esnaflarından Değerli büyüğümüz Ahi BABA nın Dükkânından bir miktar parası çalınıyor.

Aradan kısa bir süre sonra yine çarşının orta yerine bir İmam Hatip arkadaşımıza saldırıda bulunuluyor ve bu olayıda  kimse görmüyor.  Geçtiğimiz aylar içersinde Üniversite öğrencilerininde dövüldüğünü duymuş fakat olayın neden kaynaklandığını anlayamamıştık.

Gelelim sonuca, Mudurnu’da neler oluyor,  ilçe ortasında gelişen olaylarda Mudurnu Emniyet Amirliğindeki Monitörler çalışmıyor mu?  Veya çalışıyor da görüntü kalitesindemi noksan var.

Mudurnu Esnaf odasının katkısı ile ilçeye kurulan Kamera sisteminden neden verim alınamıyor? Vatandaşlar bu konuları kendi aralarında soruyor. Bizde buradan konuyu dile getirmeye çalışıyoruz. İnşallah bundan sonraki günlerde ASAYİŞ daha sakin geçer ve kimsenin malına ve kendine bir zarar gelmez. Mudurnu ilçesinde yaşayan bizler çoğumuzun birbirimiz ile Aile bağlarımız vardır. İnşallah güzel bir MUDURNU ilçesinde yaşamak ve faydalı işlere imza atmak, kötü haberlerin yerine mutlu ve bereket dolu haberler yapmak nasip olur. Saygılarımla

Aydın ÖZPELİT  Mudurnu  Haber

e-mail: aydinozpelit@mudurnu.com

HERKESİN ATASI, HERKESİN BAYRAMI

HERKESİN ATASI, HERKESİN BAYRAMI
Üç gün önce bütün yurdumuzda ve Mudurnu’muzda 19 Mayıs Atatürk’ ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı resmi kurum ve şahıslarımızın imkanları nispetinde mütevazi şekilde kutlandı, anıldı. Haber sitemiz Mudurnu haberin objektifiyle tespit edilen törende koltuk ve sandalyelerin boş oluşu içimizi burktu. Maalesef benzer konuları yurdumuzda zaman zaman görüyor , okuyor , duyuyoruz.
Konuya üç açıdan bakalım.

Her şeyin başı iletişimle birlikte koordine bozukluğu.Bizim bazı siyasilerimizin toplumun değeri, milli ve dini bayramlarını parti programı dışında kendi algılarına görüşlerine göre yönlendirme temennileri.

Vatandaşımızın bayramlara duyarsızlaşması .

İnsanız bazen çabalara rağmen iletişim ve koordine bozukluğu olur diyerek ikinci açı bazı siyasilerimizin ülke ekonomisine çok tatilin zaman kaybettirdiği kutlama maliyetlerinden dolayı tamamen kendi algıları ile bayramlar üzerine topluma etkileri. Çok önemli olan üçüncü açı ise insanımızın ekonomik ve teknoloji yaşam mücadelesi yorgunluğu ile birlikte sanal paylaşımlarının sebebiyle bayramlara duyarsız kalmaları ..

Sanal iletişim sitelerinde ,bazıları cumhuriyet elden gidiyor bayramlar engelleniyor ataya saldırı var diyerek karşı cephe oluşturup siyasi taraf toplamaya çalışmaktadır .

Bu Atamızın, bayramlarımızın adıyla siyaset yapmak isteyerek mevki makam sahibi olmak isteyenlere yaramaktadır.

Kendilerini aydın diye savunan kişilerin ulu önderimizin ismi dışında elinde bu işten başka bir proje malzeme yoktur . Durup durup oradan giriyorlar ve halkı rahatsız ederek kutlamalardan uzaklaştırıyorlar..Atatürk herkesin atasıdır.

Atatürk ‘ü anlamak önemlidir o zamanki günün şartlarıyla ilersini gören Yurtta Sulh Cihanda Sulh diyen ulu önderin sağladığı milli birliği bu günde her konuda sağlamalıyız. Dünyanın değişimine evrensel değerlerle insan olmanın bilinciyle ayak uydurmalı örnek olmalıyız..

Esas ülkemiz insanı ,nasıl yaşar,aile yapısı nasıldır manevi değerleri nedir bunları bilmek yaşatmak lazım. Çanakkale zaferinden sonra tüm dünya Türkleri savaşarak yenemeyiz bunların aile yapısını, inancını ve değerlerini değiştirmeden asla yenemeyiz derken * emperyalist güçlerin işletmeye başladıkları 100 yıl önceki planları bugün uygulamaya devam ettikleri görülmektedir.

Atatürk’ün milli birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek kurtuluş için çıktığı 19 Mayıs 1919 da ki yolculuk, küllenen umutları canlandırmış, Anadolu insanın tek yumruk olmasını sağlamıştır.

Atatürk Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması için giriştiği bu savaşta, tüm gücünü, millete olan inancından ve güveninden almıştır . Güç halktır demokrasi halktır. Bizlere düşen atamıza bayramlarımıza sahip çıkıp her konuda milli beraberlikle çok çalışmak ülke ekonomisini yükseltmek kendimizin efendisi olmaktır.

Bayramlar konusunda milli bilinç tekrar oluşturulup, kutlamaların halkın istediği şekilde yapılması, her meslekten, her yaştan, her siyasi görüşten halk ile birlikte bayramların kutlanması sağlanmalı, aksi bir durum var ise bu durum milletin meselesi olmalı ki, bu ruh ile ancak iç ve dış tehditlere karşı milli bütünlük sağlanabilsin.. 21 mayıs 2012

* Emperyalizim: Emperyalizm veya yayılmacılık, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır.

Uğur Türesin MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

Göynük’e fotoğrafçı akını

Bolu’nun Göynük ilçesine gelen çeşitli fotoğraf derneği üyeleri, ilçenin tarihi evleri ve doğal güzelliklerini görüntülemek için birbirleriyle yarıştı.


     Göynük ilçesi son zamanlarda fotoğrafçıların uğrak merkezi haline geldi. Çeşitli fotoğraf derneklerinin yanı sıra İstanbul’dan gelen Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Fotoğraf Grubu, ilçede bulunan taraklı ve göynük evleri ile doğal güzellikleri görüntüleyebilmek için yarıştılar.

 İlçeye hayran kaldıklarını belirten Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Fotoğraf Öğretmeni Hami Özsomart, “Tarihi ilçeyi gezip yerinde görmek bambaşka bir duygu. Burası gerçekten çok güzel bir yer. Özellikle Taraklı ve Göynük gezimizden ben ve öğrencilerim çok keyif aldık” diye konuştu.
     Grupta bulunan 25 kişi Göynük ilçesinde fotoğraf çekimleri yaptıktan sonra yöresel hediyelik eşyaların bulunduğu dükkanlardan alışveriş yaptılar.

www.mudurnuhaber.com

 

TOP DİREKTENMİ DÖNDÜ?

TOP DİREKTENMİ DÖNDÜ?

Abant ı Mudurnu Coğrafi sınırları içersinde kalmasında birinci derece de yükümlü olan Mudurnu kaymakamlığına Mudurnu belediye Başkanlığına ve Adalet ve Kalkınma İlçe Başkanlığına 15.02.2012 Tarihinde, Abant Mudurnu İlçe Hudutları İlhaka açıkmı diye bilgi isteyen Demokrat Parti Belediye Meclis Üyesi Mustafa ÖZTÜRK 05.03.2012 itibari ile sadece Mudurnu Kaymakamlığının aşağıda kamuoyu ile paylaştığı cevabı alabildiğini söyledi.

 

NEDEN 17 OCAK 2012 TARİHİNDE ABANT GÖLÜ VE ÇEVRESİ BOLU MÜCAVİR ALAN SINIRINA DAHİL EDİLMEK İSTENİYOR?

Avcı avını, Vurmuşsa o avı ondan almanız hemen, hemen mümkün değildir. Mühim olanı köy sınırlarını, İlçe sınırlarını, İlhaka a kapalı tutmaktır.  (Söylem ile olmaz ) Atalarımızın dediği gibi, At izinin olmadığı yerde, İSMİN,  İsminin Olmadığı yerde de seni tanıyan olmaz. Abant ı bu güne kadar, Mudurnu coğrafi sınırında kalmasını sağlayanlar, Büyük çabalar sarf ettiklerini, Mudurnulu en güzel bayramını bile ABANT ta icra ettiğini, elli yaşlarındaki Mudurnulular bilir.

Bu bayram dahi, bir şekilde yapılamaz kılınmıştır, (Göre bilene)  Abant ta Boğazpınar tarafındaki, Atalarımızın yaptığı MUDURNU BELEDİYE Evini kimler ne amaçla kaldırdı? Neden sorgulanmıyor?

Bizler üzerimize düşen vazifeyi yaptığımıza inanıyor, geri kalanını kamuoyu vicdanına ve ilgili mercilere bırakıyoruz.

www.mudurnuhaber.com

İnternet ten NACAK siparişi

İnternet ten NACAK siparişi

Bolu nun Mudurnu ilçesinde 12 yaşından bu yana Demircilik ve Nacak imalatı ile uğraşan ve halk arasında Nacakcı İsmail Unvanını alan İsmail KOCABAY ( 55 ) internet üzerinden aldığı ilk siparişini gönderdi.

 

İsmail KOCABAY, internet ile hiç işim olmazdı, ben herkesi internette bilgisayarlarının başında saatlerce otururken gördüğümde kızardım, bu insanlar ne yapıyor diye, ama internette yayımlanan haberim üzerine bir sabah vakti telefonum çaldı. Ardından İstanbul dan bir arkadaş Nacak istediğini belirtti, bende müşterinin adresini aldım  Kargo aracılığı ile gönderdim. Artık internetin ne kadar önemli olduğunu öğrendim ve tanıtım amaçlı   www.nacakciismail.tr.gg isimli internet sitesi açtırdım yakında ise MUDURNU MARKET  www.mudurnumarket.com internet sitesinde ürünlerimizi satışa çıkartacağız  dedi.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu İlçe Hudutları ilhak’a açıkmı?

Mudurnu İlçe Hudutları ilhak’a açıkmı?

10 Şubat 2012 tarihindeki İstanbul EMİTT Fuarında Bolu standında Bolu Belediyesince Bastırılıp, dağıtılan Kitap tan alan DP Mudurnu Belediye Meclis Üyesi Mustafa ÖZTÜRK, Mudurnu ilçesine döndüğünde Kitabı incelediğini ve gördüğü manzara karşısında şok yaşadığını belirtti.

Mudurnu Mustafa ÖZTÜRK

 Öztürk, senelerdir ABANT a göz dikenlerin bastırıp dağıttığı kitapta, ABANT ve çevresini Bolu Belediyesi Mücavir alanı içersine alma çalışmalarını yürüttüklerinden Kitabın 10 ve 11. sayfalarında Bolu il haritasında ABANT ı Bolu merkezi hudutları içersinde gösterdiklerini gördü.

Öztürk, bunun üzerine Mudurnu ilçe Hudutlarını korumak ile yükümlü, Mudurnu Kaymakamlığına, Belediye Başkanlığına ve Adalet ve Kalkınma Partisi ilçe Başkanlığına birer dilekçe ile başvurup bilgi istedi.

Mudurnu

Öztürk, Mudurnu ilçe sınırlarını geçmişte, Çizenlerin ve koruyanların yanlışı nerede?

 Neden Mudurnu ilçe sınırları ile oynanmak isteniyor?

ABANT Milli Parkı1150 Hektar, öyle birkaç santimetre yerden bahsetmiyoruz, Eğer bu ABANT ı Bolu Merkez hudutları içersine alma çalışmaları, gerçekleşti ise, Mudurnu’nun borcumu vardı? Ve yada Vilayetler istediğinde ilçe hudutlarını böyle ilhak ( alarak)  ederek alabiliyorlar mı?

Örnekleri varmı?

Mudurnu dan az diğer ilçelerden daha çok mu aldılar ?

17 Şubat 2012 tarihi itibari ile Mudurnu ilçe hudutları, aslı gibi duruyor mu? Diye yetkililere sorularını sorduğunu ve Cevap beklediğini belirtti.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU

Mudurnu Reyon